37 haftalık gebelik, hamileliğin son dönemine girildiğini ve doğumun her an başlayabileceğini gösteren önemli bir dönüm noktasıdır. Bu haftadan itibaren bebek "miad" (tam zamanlı) olarak kabul edilir. Artık anne adayı, doğum sancılarını veya diğer belirtileri dikkatle takip etmelidir. İşte 37. hafta gebelik sürecinde hem bebekte hem de annedeki değişimler:

Bebeğin Gelişimi
37. haftada bebeğin ortalama boyu 48-50 cm, kilosu ise 2800-3000 gram arasındadır. Yağ depoları iyice artmıştır ve cilt altı dolgunlaşarak daha pürüzsüz bir görünüm kazanır. Akciğerlerde sürfaktan üretimi tamamlanmıştır, bu da doğum sonrası nefes almayı kolaylaştırır. Bebek, bağışıklık sistemini güçlendirmek için anneden antikor almaya devam eder. Hareketlerde azalma normal kabul edilir çünkü rahim içinde alan daralmıştır, ancak belirgin bir hareketsizlik durumunda doktora başvurulmalıdır.

Annedeki Fiziksel Değişimler

• Rahim ve Karın Büyüklüğü: Rahmin tepesi göğüs kafesine yaklaşmıştır. Bu, mide yanması ve nefes darlığı şikayetlerini artırabilir.
• Braxton Hicks Kasılmaları: Yalancı doğum sancıları daha sık ve şiddetli hissedilebilir. Gerçek doğum sancılarından farkı düzensiz olmaları ve dinlenmekle geçmeleridir.
• Pelvik Baskı: Bebeğin doğum kanalına inmesi nedeniyle kasık ve pelvik bölgede ağrı veya baskı hissedilebilir.
• Ödem: Ellerde ve ayaklarda şişlik, özellikle sıcak havalarda artış gösterebilir.

Doğumun Yaklaştığını Gösteren Belirtiler
Aşağıdaki belirtilerden herhangi biri görülürse doktora bilgi verilmelidir:

• Nişan Gelmesi: Rahim ağzını tıkayan mukus tıkacın atılması (açık pembe veya kahverengi akıntı).
• Düzenli Kasılmalar: 10 dakikada 3 kez gelen, dinlenmekle geçmeyen ve şiddeti artan sancılar.
• Suyun Gelmesi: Berrak veya hafif sarı renkli amniyon sıvısının sızıntı şeklinde akması.
• Pelvik Basınçta Artış: Bebeğin doğum kanalına yerleşmesi nedeniyle sık idrara çıkma ihtiyacı.

37. Haftada Yapılması Gerekenler

• Doktor Kontrolleri: Haftalık NST (Non-Stres Test) ile bebeğin kalp atışları ve hareketleri izlenir.
• Hastane Çantası: Doğum için gerekli belgeler, anne ve bebek eşyaları önceden hazırlanmalıdır.
• Beslenme: Protein, lif ve kalsiyum ağırlıklı beslenme ile enerji seviyesi korunmalıdır. Aşırı şeker ve tuz tüketiminden kaçınılmalı.
• Egzersiz: Pelvik taban egzersizleri ve yürüyüş, doğuma fiziksel hazırlık sağlar.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

• Ani baş ağrısı, görme bozukluğu veya şiddetli karın ağrısı preeklampsi belirtisi olabilir.
• Bebek hareketlerinde belirgin azalma varsa derhal sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
• Seyahat planları ertelenmeli ve doğum için yakın çevrede kalınmalıdır.

Psikolojik Değişimler ve Destek
Hamileliğin bu son haftalarında kaygı ve heyecan bir arada hissedilebilir. Doğum korkusuyla başa çıkmak için nefes teknikleri öğrenmek veya doğum planını gözden geçirmek faydalı olur. Partner ve aile desteği, bu süreçte duygusal dengeyi korumaya yardımcı olacaktır.