Çocuk Onkolojisi Nedir?
Çocuk onkolojisi, çocuklarda gelişen kanser hastalıklarının teşhis, tedavi, takip süreçlerinden sorumlu olan branştır.
Çocuk onkolojisi bölümü, doğumdan reşit olana kadar geçen süreçteki kanser hastalıklarının teşhis, tedavi ve takip süreçlerinden sorumlu olan bir tıp branşıdır.
Pediatrik onkoloji olarak da adlandırılır. Yalnızca tümörler ve kanser hastalıkları tedavisi değil, beslenme takviyesi ve enfeksiyon önleme tedavileri de çocuk onkologları tarafından yürütülür.
Çocukluk döneminde ortaya çıkan kanser hastalıkları hücrelerin kontrolsüzce artmasıyla görülür. Bu hücreler dolaşım sistemi ile vücudun farklı kısımlarına sıçrama göstererek hayati risk oluşturur.
Türkiye’de her sene 3000 yeni çocuk onkoloji hastası görülmektedir. Bu rakam, dünya çapında görülen tüm çocuk kanser hastalıklarının %30’unu oluşturmaktadır.
Çocukluk çağı kanserleri arasında en nadir görülenleri deri, karaciğer, göz ve kemik tümörleridir. En yaygın görülenleri ise lenfoma, yumuşak doku kanseri, sinir sistemi tümörleri ve böbrek tümörleridir.
Kanser hastalıklarının tedavi süreci zorlu ve sabır gerektiren bir dönemdir. Özellikle okul ve arkadaşlarından uzak kalmak, fiziksel aktivitelerin kısıtlanması ve hastalık psikolojisi hem çocuklar hem de ebeveynleri olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle tüm süreç boyunca psikolojik destek alınması tavsiye edilmektedir.
Çocuk Onkoloji Uzmanı Nedir? Görevleri Nelerdir?
Pediatrik onkologlar çocuklarda görülen kanser hastalıkları ve tümör oluşumlarının teşhis, takip ve tedavilerinden sorumlu olan doktorlardır. Çocuk onkolojisi uzmanı olmak için uzun ve zorlu bir eğitim sürecinin tamamlanması gerekir.
Öncelikle 6 senelik temel tıp eğitimi alınır TUS ile pediatri bölümünde uzmanlık kazanılır. Ardından ihtisasa pediatrik onkoloji bölümünde devam edilir ve pediatrik onkoloji uzmanı unvanı alındıktan sonrasında göreve başlanabilir.
Uzmanlar devlet hastanelerinde, eğitim ve araştırma hastanelerinde ya da ilgili kurumlarda araştırma görevlisi olarak hizmet verebilirler. Çocuk onkoloji uzmanlarının görevleri şu şekildedir:
- Kanser hastalıklarının ve tümöral oluşumların teşhis edilmesi,
- Kanserin hangi evrede olduğunun tespit edilmesi,
- Tedavi sürecinde görülmesi muhtemel olan komplikasyonların engellenmesi,
- Hastalıklar halinde çocuklar ve ebeveynleri bilgilendirmek,
- Gerekli durumlarda ilgili kurumlar ya da doktorlardan destek almak,
- Hastalıkların tekrar etmesi riskine karşın hasta takibini sağlamak,
- Hastanın ihtiyaçlarına uygun olan bakımı almasını sağlamak,
- Son evre kanser hastalıklarında hasta bakımını sağlamak,
- Kanser hastalıklarının önlenmesi ve tedavileri hakkında yürütülen çalışmaları yakından takip etmek,
- Gereken tetkiklerin yapılmasını sağlamak ve tetkik sonuçlarını doğru şekilde değerlendirmek,
- Teşhis edilen hastalıklar için risk ve yayılma analizlerini yapmak,
- Teşhis için gereken biyopsi işlemlerini uygulamak,
- Hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak tedavi sürecini planlamak ve yürütmek,
- Aile ve çocuk için psikolojik destek imkanlarını sunmaktır.
Çocuk onkoloji uzmanlarının iletişim yönü güçlü, sabırlı, sakin ve dürüst kişiler olmaları beklenir. Kanser tedavisi sürecinde hem ailelerin hem de çocukların psikolojik durumlarını göz önünde bulundurarak en profesyonel sağlık hizmetlerini sağlamak da sorumlulukları arasında yer almaktadır.
Çocuk Onkolojisi Bölümü Hangi Hastalıklara Bakar?
Çocuk onkolojisi bölümü, çocuklar ile bebeklerde görülen tüm tümöral oluşumlar ve kanser hastalıklarıyla ilgilenmektedir.
Bu hastalıklar arasında en sık görülenleri ise şu şekilde sıralanabilir:
- Nöroblastom Hastalığı: En sık görüldüğü yaş grubu süt çocukluğu dönemi ve 5 yaş öncesidir. Ergenlik ve çocukluk döneminde ise nadiren karşılaşılır. Sinir düğümü hücrelerinde meydana gelen genetik mutasyon nedeniyle ortaya çıkar. Ancak bu mutasyonu tetikleyen faktörler henüz belirlenememiştir. Anne adayının gebelik ve emzirme sürecinde alkol tüketmesi, 1. derece akrabalarda nöroblastom hastalığının bulunması gibi etmenlerin risk faktörünü arttırdığı düşünülmektedir.
- Lenfoma: Lenf bezlerinde tümör oluşumu nedeniyle ortaya çıkar. Vücudun bağışıklık sistemini oluşturan ve zararlı mikroorganizmalarla savaşmak için ihtiyaç duyulan lenfositlerin (akyuvar hücreleri) üretiminden sorumlu olan lenf bezleri kontrolsüz bir halde büyümeye başlarsa lenfoma teşhisi konulur. 5 yaşını doldurmuş olan çocuklarda ve ergenlerde en sık görülen kanser hastalıklarından biridir. Kendi arasında iki türe ayrılır:
- Non-Hodgkin Lenfoma: Akyuvar hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde artış göstermesiyle görülür. İnce bağırsaklar, kemik iliği, lenf bezleri ya da dalakta tutulum gösterebilir. Tutulumun en nadir görüldüğü organlar ise beyin ve kemiklerdir. Bağışıklık sistemini baskılayan hastalıkların bulunması, antiepileptik ilaçların kullanımı ya da organ ve kemik iliği nakli gibi operasyonların yapılması Non-Hodgkin Lenfoma görülme riskini arttırmaktadır.
- Hodgkin Lenfoma: Özellikle lenf bezleri ve boyunda görülen tümörlerdir. Deri, dalak ve karaciğerde görülme sıklığı çok nadirdir. Ortalama 10 yaş grubunda sık karşılaşılır. Aynı zamanda erkek çocuklarda görülme riski, kadınlara oranla daha yüksektir.
- Non-Hodgkin Lenfoma: Akyuvar hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde artış göstermesiyle görülür. İnce bağırsaklar, kemik iliği, lenf bezleri ya da dalakta tutulum gösterebilir. Tutulumun en nadir görüldüğü organlar ise beyin ve kemiklerdir. Bağışıklık sistemini baskılayan hastalıkların bulunması, antiepileptik ilaçların kullanımı ya da organ ve kemik iliği nakli gibi operasyonların yapılması Non-Hodgkin Lenfoma görülme riskini arttırmaktadır.
- Nefroblastom (Wilms Hastalığı): Böbreklerde görülen ve kötü huylu tümöral oluşumlardır. Böbreklerin gelişme sürecinde hücrelerin olgunlaşmaması ve kontrolsüzce artış göstermesi nedeniyle meydana gelir. Bu hücreler kısa süre içerisinde büyüyerek kitle haline gelir. En sık görülen çocukluk çağı kanserleri arasındadır.
- Beyin Tümörü: Kanser teşhisi konulan her 4 çocuktan biri beyin kanseridir. Lenfomanın ardından en sık görülen çocukluk çağı kanseridir. 15 yaşının altında bulunan çocuklarda görülme sıklığı, daha ileri yaştaki kişilere oranla daha yüksektir. Aynı zamanda organ nakli olan ya da anne karnında radyasyona maruz kalan kişilerde daha sık görüldüğü de kanıtlanmıştır. En yaygın belirtileri arasında nörolojik şikayetler, kaslarda zayıflık, nöbet geçirmek, beklenmeyen refleksler, yutmada zorlanma ve gözlerde düşüklük bulunur.
- Ewing Sarkoma: Yumuşak dokular ve kemiklerde görülür. Tüm vücutta görülebilmekle birlikte omurga kemikleri, uzun kemikler (bacak ve kol kemikleri) ve yassı kemiklerde (leğen kemiği) tutulumu daha yaygındır. 10 ila 15 yaş grubu arasında görülme sıklığı daha yüksektir. Kemiklerde ağrı, şişlik, sertleşme ve iltihap gibi semptomlarla kendini gösterir.
- Osteosarkom: Kemikleri oluşturan hücrelerin mutasyonuyla ortaya çıkar. Kaval kemiği, uyluk kemiği ya da üst kol kemiklerinde görülme riski daha yüksektir. Ancak vücutta bulunan herhangi bir doku ya da organa da sıçrama gösterebilir. Büyüme döneminin hızlandığı 10 yaş ve üzerindeki çocuklarda daha sık görülür. Yürürken aksamak, topallamak ya da hareket ederken şiddetli ağrı duyumu gibi komplikasyonlara neden olur.
- Lösemi: Kan kanseri adıyla da bilinir. Kemik iliğinde kötü huylu hücrelerin artış göstermesi ile meydana gelir. Bu durum sağlıklı kan hücrelerin yeterli seviyede olmamasına ve tüm vücutta deformasyonlara neden olur. Cilt lezyonları, halsizlik, ten renginin sararması ve kanama bozuklukları gibi şikayetlere neden olur. Kan, tüm vücudu dolaştığı için hızlı yayılım göstererek diğer organlara sıçrama gösterebilir.
Çocuk onkolojisi bölümü, nadir görülen çocukluk dönemi kanser hastalıklarıyla da ilgilenmektedir. Uygulanacak tedaviler, hastalığın türüne ve seyrine bağlı olarak hastadan hastaya göre farklılık gösterir.
Çocuk Onkolojisi Bölümü Hangi Tedavileri Uygular?
Çocuk onkolojisi bölümü tarafından uygulanacak tedaviler teşhis edilen hastalığın türüne, evresine, yol açtığı komplikasyonlara, yayılım hızına, hastanın yaşına, genel sağlık durumuna ve semptomlara bağlı olarak belirlenir.
Çocuk kanser hastalıklarında uygulanan tedaviler şu şekilde sıralanabilir:
- Radyoterapi: Yoğunlaştırılmış X ışınlarıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir. Hasta kişinin vücuduna yüksek seviyede radyasyon verilmesi, kanserli hücrelerin çoğalmasını engellemek ve bu hücreleri öldürmek gibi etkiler sağlar. Sağlıklı hücre oluşumunun kanserli hücre oluşumundan daha az olduğu vakalarda tercih edilir. Seans sırasında hastanın odada yalnız kalması gerekir. Bu nedenle çocukların önceden bilgilendirilmesi ve psikolojik olarak hazırlanması önemlidir. Teşhis edilen kanser türüne bağlı olarak radyoterapi ve diğer tedavi seçenekleri bir arada kullanılabilir.
- Kemoterapi: Kanser ilaçları ile sağlanan tedavi seçeneğidir. Bu ilaçlar tablet, şurup, enjeksiyon ya da kapsül olarak uygulanabilir. Enjeksiyon uygulamaları, tümörün görüldüğü bölge ve hastalığın türüne bağlı olarak belden, kalçadan, damarlardan ya da cilt altından yapılabilir. Mutasyona uğrayan hücrelerin artış göstermesi ve büyümesi önlenir. Tedavi tekrarlandıkça kanserli hücreler yok olur. Mide bulantısı, iştahsızlık, kusma, kilo kaybı, halsizlik, alerjik reaksiyonlar, saçlarda dökülme, kabızlık, ağızda çıkan yara oluşumları, sarılık ve idrarda kan görülmesi gibi yan etkilere neden olabilir.
- Kök Hücre Nakli: Sağlıklı kişilerin kemik iliklerinde bulunan kök hücreler, hasta kişiye nakledilir. Bu sayede sağlıklı kök hücreler artış göstererek kanserli hücrelerle savaşabilir. Bağışıklık sistemini destekleyen bu tedavinin yapılabilmesi için donör ve hastanın hücreleri uyum göstermelidir. Lösemi tedavisinde en etkili sonuçları veren uygulamadır.
- Cerrahi Operasyonlar: Teşhis edilen tümörlerin ameliyat ile vücuttan alınması, sağlıklı doku ya da organların hastaya nakledilmesi gibi cerrahi girişimleri kapsar. Uygulanacak ameliyat tümörün bulunduğu yer, büyüklüğü, biyopsi sonuçları, hastalığın türü, evresi ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Ameliyat sonrasında hastalığın nüks etmemesi için diğer tedavi yöntemleri uygulanabilir.
Çocuk onkolojisi bölümü tarafından uygulanan tedaviler yalnızca tümöral oluşumlar ve kanser hastalıklarıyla sınırlı değildir.
Aynı zamanda kanser hastası olan çocukların genel sağlık durumunu korumak için gerekli olan beslenme takviyeleri ve enfeksiyon riskine karşı uygulanan koruyucu tedaviler de pediatrik onkologlar tarafından gerçekleştirilir.
Çocuk onkolojisi, çocuklarda gelişen kanser hastalıklarının teşhis, tedavi, takip süreçlerinden sorumlu olan branştır.
Nöroblastom, sempatik sinir sistemindeki kötü huylu tümör olup tedavisi için; kemoterapi, radyoterapi, kök hücre nakli gibi hastalığın evrelerine uygun tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.
Wilms tümörü, çocukluk çağında böbreklerde görülen bir kanser türü olup tedavisi evrelemeye göre yapılmaktadır.
Rabdomyosarkom, iskelet kas hücrelerinde görülen kanser türü olup; cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve kök hücre nakli yöntemleri ile tedavi edilmektedir.
Bu kanserler genel olarak yumuşak doku kanserlerinin bir alt grubu olarak isimlendirilmekte olup, hastanın özellikleri göz önüne alınarak tedavi yöntemi belirlenir.