Dil Pası
Dil pası, dil yüzeyini farklı renk tonları ile kaplayan kalın bir tabaka olarak nitelendirilir. Özellikle ağız ve diş temizliğinin düzenli yapılması ile dil pası şikayetlerinde azalma yaşanmaktadır.
Dil Pası Nedir?
Dil pası, dil yüzeyini farklı renk tonları ile kaplayan kalın bir tabaka olarak nitelendirilir. Dil pası denildiğinde kahverengi veya sarı tonları düşünülse de bazı vakalarda dil pası farklı renklerde olabilir. Özellikle dilin arka sırt bölgesinde görülen renk değişiklikleri genellikle zararsız bir durumdur.
Toplumun büyük bir kesimi dil sağlığına dikkat etmeden hayatına devam etmektedir. Gözden kaçan nokta, dilin bir bütün olarak kişilerin genel sağlığı hakkında fikir verebilmesidir. Antik çağlardan beri Çin ve Hindistan, vücut sağlığı hakkında genel bir bilgi almak için dile odaklanmıştır. Son yıllarda ise dilin, kişilerin genel sağlığı hakkında çok şey söylediği üzerine fikir birliği sağlanmıştır.
Genel olarak dil üzerinde oluşan pas veya renk değişiklikleri ve bu değişiklikler ile ilgili sağlık problemleri şunlardır;
Dilin üst yüzeyindeki beyaz renkli tabakalar: Özellikle dil yüzeyini geniş bir şekilde kaplayan kalın bir tabaka şeklinde ortaya çıkabilir. Mantar enfeksiyonu olan pamukçuk, bu duruma sebep olabilir. Dil florasında mantar ve bakteri türü belli bir denge içerisinde bulunur ve bu dengenin bozulması halinde pamukçuk gibi enfeksiyonlar gelişebilir. Lökoplaki hastalığı, yüksek ateş, dehidrasyon (susuzluk) ve frengi (sifiliz) gibi sağlık problemleri dil yüzeyinde beyazlaşmaya neden olabilir.
Dil üzerindeki kahverengi veya siyah tabaka: Dil üzerinde bulunan hücreler sürekli bir büyüme halindeler. Bazı durumlarda büyüme hızı kontrol altına alınmadığı durumlarda dil tabakası üzerinde hücreler aşırı derecede çoğalmaktadır. Aşırı çoğalma ile birlikte bakteri dengesinde bozulmalar gelişebilir. Bunun sonucunda dil üzerinde kahverengi, siyah ve tüylü bir görünüm oluşabilir. Bu durum çoğunlukla aşırı sigara içen kişilerde ortaya çıkmaktadır.
Dil üzerindeki kırmızı lekeler (çilek dil): Parlak kırmızı bir dil görüntüsü vitamin eksikliğinin habercisi olabilir. Dil hücrelerinin gelişmesi için B12 vitamini ve Demir gereklidir. Vitamin ve mineral eksikliği sonucunda dil hücreleri gelişemez ve hızlı bir şekilde ölürler. Bunun sonucunda dil yüzeyi pürüzsüz ve kırmızı olabilir. Çocuklarda, kızıl ve kawasaki hastalığı dilde kırmızı lekelere neden olabilir.
Dil Pası Belirtileri
Dil pası belirtisi yanında yaşanacak diğer şikayetler altta yatan hastalığa veya rahatsızlığa bağlı olarak değişmektedir.
Dil pası şikayeti yaşayan kişilerde görülebilecek diğer belirtiler şunlardır:
• Dil üzerinde kahverengi, sarı, beyaz, kırmızı veya siyah bir tabaka
• Dil yüzeyinde siyah ve tüylü görünüm
• Tat almada bozukluklar veya ağızda metalik bir tat alma
• Kısa ya da uzun süreli ağız kokusu (halitozis)
• Dil üzerinde lezzet duyularının algılanmasını sağlayan papilla kabarcıkları aşırı büyürse öğürme refleksinde artış ve yutkunma sırasında damakta gıdıklanma hissi yaşanabilir
• Çiğnemede zorluk çekme
• Ağız içinde yanma hissi
• Ağız kuruluğu
• Orta şiddetli ateş
• Reflü ve hazımsızlık
• İştah kaybı
• Dilde ve diş etlerinde şişme
• Grip benzeri belirtiler (yorgunluk, ateş, baş ağrısı, öksürük ve ağrı)
Dil Pası Nedenleri
Bazı özel alışkanlıkların, sağlık problemlerinin veya ilaçların, dil pası şikayeti gelişmesinde etkili olduğu bilinmektedir. Genel olarak dil pası belirtisinin altında yatan nedenler şunlardır;
Oksitleyici madde içeren ağız bakım ürünleri: Ağız bakım suları veya diş macunları gibi ağız hijyenini destekleyen ürünler, ağız kuruluğuna, dil yüzeyinde hücre hasarına ve renk değişikliğine neden olabilir. Dil pası belirtisine yol açan en yaygın bileşikler şunlardır:
• Peroksitler
• Cadı fındığı
• Mentol
• Alkol
• Timol
• Okaliptüs
Kötü ağız hijyeni: Dil yüzeyinde bulunan hücreler periyodik düzen içerisinde büyür ve daha sonra dökülürler. Olgunlaşan hücreler, dökülemediklerinde dil yüzeyinde birikebilirler. Tüketilen gıdalar bu hücre yığını içersine hapsolur ve dil yüzeyinde beyaz veya farklı renklerde tabaka oluşmasına neden olabilir. Bu durum ayrıca bu bölgede bakterilerin aşırı çoğalmasına fırsat verebilir.
Sigara kullanımı: Tütün ürünleri, dil yüzeyindeki hücrelerin renk dengesini bozabilecek veya bu hücreleri tahrip edebilecek bileşikler veya toksik maddeler içermektedir. Ayrıca bu zararlı maddeler dil yüzeyindeki hücrelerin aşırı büyümesine neden olmaktadır.
Ağızdan nefes almak veya ağız kuruluğu: Tükürük salgısı doğal olarak fazla bakteri ve partiküllerin dil yüzeyinden temizlenmesine yardımcı olmaktadır. Dehidrasyon (sıvı kaybı), tükürük salgısını azaltarak, bakteri ve gıda partiküllerinin dil üzerinde birikmesine ve bakterilerin hızlı bir şekilde çoğalmasına neden olur. Özellikle gece ağzı açık şekilde uyuyan bireylerde ağız kuruluğu riski artmaktadır.
Siyah dil (tüylü görünüm): Dil üzerinde mantar ve bakteriler, iyi huylu ve geniş bir biyofilm tabakası oluşturular. Bu biyofilm tabaka, genellikle siyah ve tüylü görünümdedir. Bazı kişilerde bu tabaka, sarı veya yeşil gibi farklı renklerde de olabilir.
Gıda boyası içeren ve dile yapışan yiyecekler: Özellikle tatlı ürünlerinde bulunan yapışkan ve renk verici katkı maddeleri, dil yüzeyine yapışarak dilin doğal rengini bozabilmektedir.
İlaçlar: İlaçların bazıları da renklendirici maddeler bulunmaktadır. Bu maddeler hem dilin doğal rengi üzerinde hem de bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkiler bırakmaktadır. Özellikle dil üzerinde sarı veya kahverengi tonlarda renk değişikliğine neden olan ilaçlar şunlardır:
• Diyabet ilaçları
• Kan sulandırıcı ilaçlar
• Antibiyotikler
• Lansoprazol (antiülser)
• Klorheksidin (ağız gargarası)
• Aşırı demir içeren tuzlar
• Minosiklin
• Kanser ve radyasyon tedavisinde kullanılan ilaçlar
• Antipsikotik ilaçlar
• Yasadışı ilaçlar
Ağızda pamukçuk: Pamukçuk, Candida albicans adlı bir maya mantarı türünün ağız içinde çoğalması sonucu oluşur. Genellikle yanakların iç kısımlarında ve dilin üst yüzeyinde beyaz renkli tabakalar şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bazı durumlarda bu tabakalarda kanama gerçekleşirse dil üzerinde turuncu bir renk değişimi görülebilir.
Sarılık: Sarılık hastaların göz akında ve cildinde sarılık yaşanabilir. Ayrıca bu hastalarının dilleri de sarı veya kahverengi olabilir. Bu durum genellikle karaciğer yetmezliği gibi acil tıbbi müdahale gerektiren bir hastalığın belirtisi olabilir.
Egzama ve otoimmün hastalıklar: Egzama gibi bazı otoimmün hastalıklar, vücudun bağışıklık sistemini zayıflatarak dil üzerindeki bakteri sayısının artmasına neden olur.
Mide hastalıkları ve enfeksiyon: Gastritler (mide zarı iltihapları), dil yüzeyinde sarı tabaka oluşmasında etkili olmaktadır. Yapılan çeşitli araştırmalar sonucunda Helicobacter pylori (Helikobakter pilori- Hp) adlı bakterinin neden olduğu kronik gastrit hastalarında dil pası şikayeti yaşanmaktadır.
Dil Pası Teşhisi
Dil pası şikayetinin nedeni genellikle doktor muayenesi sırasında ortaya çıkmaktadır. Dil pası şikayeti olan kişlerden alınacak hasta öyküsü çok önemlidir. Tat alma problemleri, dil yüzeyindeki tabakanın (dil pası) başlama süresi, ağız kuruluğu ve dildeki aşırı hassasiyet gibi belirtiler doktor tarafından dikkatli bir şekilde irdelenir.
Doktoralar, kişilerin kronik rahatsızlıkları, kullandığı ilaçlar ve ağız bakımı rutini hakkında detaylı bilgi almak isteyebilir. Özellikle bizmut etken maddesini içeren ilaçları kullanan kişiler, doktorlarını bu konuda bilgilendirmesi çok önemlidir. Fiziksel muayene sırasında kişilerin ağız içi ve dil yüzeyi ayrıntılı bir şekilde muayene edilir.
Dil pası şikayetine neden olan mantar enfeksiyonu, dil çevresinde yara oluşumuna yol açması nedeniyle ayrıcı tanıya ihtiyaç duyulabilir. Hastanın yemek yemediği bir aralıkta dil üzerinden sürüntü alınıp laboratuvar ortamında değerlendirilir. Doktorlar bazı durumlarda vitamin eksikliğinden şüphelenmesi nedeniyle kişilerden kan testi talep edebilir.
Dil Pası Tedavisi
Özellikle ağız ve diş temizliğinin düzenli yapılması ile dil pası şikayetlerinde azalma yaşanmaktadır. Hidrojen peroksit içeren ağız gargara ürünleri dil pası tedavisinde etkili sonuçlar vermektedir. Özellike ağız bakım suları ile dilin fırçalanması faydalıdır. Bu uygulama sonrasında ağız içi birkaç kez içme suyu ile çalkalanmalıdır.
Dil pası tedavisinde en önemli adım dil pasına nedeninin ortadan kaldırılmasıdır. Özellikle mantar enfeksiyonuna bağlı durumlarda doktor kontrolü altında antifungal (mantar karşıtı) ilaçlar kullanılabilir.
Harita dil (coğrafik dil), tedavisinde ağrı kesici ilaçlara ek olarak ağız bakım ürünleri de kullanılmaktadır. Bazı durumlarda kişilerin reçetesine kortizon içeren merhemler eklenebilir.
Dil pası, sarılık hastalığının belirtisi olduğu durumlarda ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri etkilidir.
Dil Pası Tedavi Edilmezse
Ağız ve diş hijyenindeki eksiklikler kontrol altına alınmadığı durumlarda kişilerde dil pasına ek olarak ağız kokusu, dişlerde plak oluşumu, boğaz enfeksiyonları ve diş kaybı gibi durumlar ortaya çıkabilir.
Özellikle antibiyotik kullanımına bağlı gelişen dil pası şikayetlerinde ilaç kullanımına ara verilmediğinde bağırsak florasındaki yararlı bakterilerde kayıp söz konusu olabilir. Bunun sonucunda kişilerde ishal veya kabızlık gibi belirtiler görülebilir.
Sarılık hastalığına bağlı gelişen dil pası şikayetlerinde genel tedavinin gecikmesi sonucunda karaciğer yetmezliği, dalakta büyüme, sindirim sisteminde kanama, bacak ve karın bölgesinde şişkinlik gelişebilir.
Dil Pasına Ne İyi Gelir?
• Ağız ve diş hijyenine önem vermek
• Doktor reçetesi veya tavsiyesi dışında antibiyotik kullanmamak
• Gün içinde yeterli miktarda su tüketmek
• Ağız kuruluğuna neden olan problemlerin tedavisini için uzman bir hekimden destek almak
• Diş fırçalama sıklığını artırmak
• Ağız bakım ürünlerini titiz ve dengeli bir şekilde kullanmaya dikkat etmek
• Yumuşak kıllı diş fırçası ile dil yüzeyini temizlemek
• Dil temizleme aparatları ile dil yüzeyini nazikçe temizlemek
• Sigara veya diğer tüm tütün ürünlerini kullanmamak
• Burun tıkanıklığı nedeniyle ağız kuruluğu yaşayan kişilerin Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanı tarafından muayene edilmesi önemlidir
• Şekerli gıdalar yerine lif yönünden zengin gıdalar tüketmek
• Uzun süre susuz kalmamak
• Renkli veya boyalı gıdaların tüketimini sınırlamak
Dil Pasına Ne İyi Gelmez?
• Dilin üst yüzeyinde oluşan mantar ya da bakteri kaynaklı biyofilm tabakası (dil pası) herhangi bir şekilde (alet, diş vb.) soyulmamalıdır
• Ağız ve diş hijyenine dikkat etmemek
• Sigara veya tütün ürünleri kullanmak
• Uzun süre susuz kalmak
• Nişasta veya karbonhidrat bakımından zengin yiyecekleri aşırı şekilde tüketmek
• Çok fazla şekerli, renkli veya boyalı gıdalar tüketmek.
• Reçetesiz şekilde antibiyotik veya diyabet ilaçları kullanmak
• Çok fazla siyah çay ya da kahve ürünleri tüketmek
• Cadı fındığı ürünlerini veya yağını sıklıkla kullanmak
Gebelikte Dil Pası
Gebelik süresince kadın vücudunda birtakım değişikler görülmektedir. Özellikle bu dönemde susuzluk hissi ve su içme isteği artmaktadır. Gebelikte yaşanacak susuzluk sırasında dil yüzeyinde beyaz bir tabaka oluşabilir. Bunun nedeni dil yüzeyinde ölü hücre ve bakteri birikmesidir. Bu durum ciddi bir sağlık problemine neden olmaz. Ayrıca bu dönemde ağız ve diş hijyenine dikkat edilmemesi dil pası belirtisine neden olmaktadır. Diş fırçalamasındaki bazı değişiklikler ve artırılan sıvı alımı ile bu durum kısa sürede ortadan kalmaktadır.
Gebelik döneminde, bağışıklık sisteminin baskılanması ile dil yüzeyinde mantar enfeksiyonu gelişebilir. Bunun sonucunda ağız içinde metalik bir tat, tat almada bozukluk, dil yüzeyinde renkli bir tabaka ve ağız içinde yaralar ortaya çıkabilir. Mantar enfeksiyonu tedavisinde uzman doktor tarafından reçete edilen ilaçlar ve yaşam şartlarında yapılan değişiklikler etkilidir.
Bebek ve Çocuklarda Dil Mantarı
Genel olarak bebeklerde ve çocuklarda görülen dil pası belirtisinin tedavisi yetişkinler ile aynıdır. Dil pası belirtisine neden olan faktörler ortadan kaldırılmalıdır. Özellikle çocuklarda ağız ve diş hijyeni çok önemlidir. Özellikle ebeveynlerin bu durum karşısında hassasiyet göstermesi dil pası şikayetlerini hızlı bir şekilde ortadan kaldırmaktadır.
Bebeklerde görülen dil yüzeyindeki beyaz renkli tabaka, çoğunlukla mantar enfeksiyonuna bağlı olarak gelişmektedir. Mantar enfeksiyonu, emzirmeden kaynaklı olarak annenin memesinden bebeğin ağzına bulaşmaktadır. Bebeklerde görülen dil mantarı nedeniyle bebeklerde emmede azalma ve ağız kokusu görülebilir. Uzman bir hekiminin gerekli görmesi durumunda bebeklerde ilaç tedavisi başlanabilir.
Bazı durumlarda bebek ve çocuklarda sarılığa bağlı dil pası şikayeti gelişebilir. Bu durum hızlı bir şekilde tıbbi tedavi gerektiren bir durumdur. Özellikle cilt renginde, göz akında veya dil üzerinde sarılık belirtisi olan çocuklara hızlı bir şekilde tıbbi müdahale gerekmektedir.
Dil Pası için Hangi Doktora Gidilir?
Dil pası şikayetinden muzdarip olan kişiler, Kulak Burun Boğaz doktoruna veya Dahiliye (İç hastalıkları) doktoruna gidebilir. Ayrıca diş hekimleri, düzenli olarak ağız ve diş bakımı için gelen kişileri dil pası konusunda bilgilendirebilir.
Dil pası genel olarak zararsız bir belirtidir. Dil pası, dilin diş fırçası (yumuşak kıllı) ya da dil temizleyicisi aparatlar ile düzenli olarak temizlenmesi ile ortadan kalkabilecek bir durumdur. Ayrıca, gün içinde yeterli miktarda suyun içilmesi de dil pası belirtisinin ortadan kalkmasına yardımcı olabilir.
Dil pası şikayetinde doktor muayenesi gerektiren durumlar şunlardır:
• Dilin üst yüzeyinde ağrı veya yanma hissedilmesi
• Dil pası şikayetinin birkaç haftadan daha uzun sürmesi
• Ağız içinde açık yaraların olması
• Çiğneme, yutma veya konuşmada güçlük çekilmesi
• Dil pası şikayetine yüksek ateş, kilo kaybı veya deri döküntüsünün eşilik etmesi