Ereksiyon Sorunu

Ereksiyon Sorunu Nedir?

Erkek üreme organının cinsel ilişki esnasında, ilişkinin tamamlanabilmesi için yeterli sertliğe ve dikliğe ulaşamaması ve ulaşılan sertlik ile dikliğin de sürdürülememesi, sürdürülse bile sonuca ulaşamadan sonlanan durumudur. Aynı zamanda; “Erektil disfonksiyon”, “Sertleşme sorunu”, “Empotans” olarak da adlandırılan bu hastalık halk arasında genellikle “İktidarsızlık” olarak bilinen ve kişinin sosyal ilişkilerini de olumsuz yönde etkileyen bir cinsel işlev sağlık sorunudur.

Tüm dünya üzerinde her erkeğin sıklıkla karşılaştığı ve ülkemizde de en yaygın görülen cinsel işlev bozukluklarından birisi olan ereksiyon sorunu, kişinin yaşı ile doğru orantı içerisinde olabilir. Yaş ilerledikçe, sertleşme sorununun artması da muhtemeldir. Genellikle 40 yaş ve üzeri kişilerde bu problem ile daha sık karşılaşıldığı bilinmektedir.

Ereksiyon Sorununun Nedenleri

Erkek bireylerdeki cinsel süreç içerisinde kan, sinirler, beyin, hormonlar, duygular ve de kasları barındıran ve bütün bunların ahenkle bir uyum içerisinde hareket etmesini gerektiren bir süreçtir. Eğer kan, sinir, beyin, hormon, duygular veya kaslardan herhangi birisinde problem varsa; uyum bozulacaktır ve ereksiyon sorunu ortaya çıkacaktır.

Bu sebeple ereksiyon sorununun nedenlerini iki gruba ayırarak incelemek mümkündür. Bunlar fiziksel ve psikolojik nedenlerdir.

Fiziksel nedenler;

• Kişide “Ateroskleroz” olarak adlandırılan tıkalı kan damarlarının ve damar sertliği varlığı
• Kişide alt üriner sistem rahatsızlıklarının varlığı ve bunlarla birlikte idrar söktürücü türevi ilaçların kullanılıyor olması durumu
• Kişinin “Pelvik bölge” olarak adlandırılan kısmını etkileyen bir ameliyat geçirmiş olması veya bu bölgede oluşan yaralanmaların varlığı
• Kişide “Diyabet” olarak adlandırılan şeker hastalığının varlığı
• Kişinin testosteron hormonunu miktarının gerekli düzeyde olmaması durumu
• Kişide “Obezite” diye adlandırılan aşırı kilolu olma durumu
• Kişide aşırı miktarda alkol kullanımı
• Kişide böbrek yetmezliği durumu varlığı
• Kişide siroz hastalığı varlığı
• Kişide aşırı miktarda tütün ve tütün mamulleri kullanımı
• Kişide madde bağımlılığı durumunun olması
• Kişinin prostat kanseri tedavisi görmüş veya görüyor olması
• Kişide epilepsi hastalığı varlığı
• Kişide “KOAH” adıyla bilinen ve akciğerlerde solunum sıkıntısı yaşamalarına neden olan rahatsızlığın varlığı
• Kişide uyku apnesi sorununun olması
• Kişinin omuriliğini ve çevresini etkileyen bir ameliyat geçirmiş olması veya bu bölgede oluşan yaralanmaların varlığı
• Kişinin kemoterapi veya radyoterapi süreçlerini geçirmiş olması veya şu anda bu süreçlerin içerisinde olması
• Kişide erkek cinsellik organı penis üzerinde sert tabakalar oluşumuyla birlikte şekil bozukluğuna neden olan “Peyronie” hastalığının varlığı
• Kişide “Hiperlipidemi” adıyla bilinen kolesterol seviyesinin yüksek olması
• Kişinin büyümüş prostat bezi tedavisi görmüş veya görüyor olması
• Kişide tansiyon seviyesinin standartlara göre yüksek olması
• Kişide genital enfeksiyonların oluşu
• Kişinin uyku düzeninin olmayışı
• Kişide kalp hastalığı sorunlarının olması-en yaygın sebep olarak belirtilebilir
• Kişide hareketlerde yavaşlık, titreme gibi sorunlara neden olan “Parkinson” hastalığının varlığı
• Kişide “Multiplskleroz” olarak adlandırılan ve halk arasında daha çok “MS” olarak kısaltılıp kullanılan kas rahatsızlığının olması şeklinde sıralanabilir.

Psikolojik nedenler;

• Kişide depresyon durumunun yaşanıyor olması veya belirtilerinin varlığı
• Kişinin cinsel partneriyle yaşadığı ilişki sorunları
• Kişinin özgüven ve yetersizlik sorunu yaşıyor olması
• Kişinin herhangi bir nedene bağlı olarak geliştirdiği stres durumu
• Kişinin herhangi bir şeye bağlı olarak yaşadığı kaygı durumu
• Anksiyete yani asabiyet bozukluları şeklinde sıralanabilir.

Ereksiyon Sorunu Teşhisi

Ereksiyon sorununda genellikle teşhisin temelinde kişiye yapılacak olan fiziki muayene ve kişinin tıbbi olarak geçmişinde yatan rahatsızlıkların cevaplandırılması bulunmaktadır. Bunlar ereksiyon sorununun teşhisi için yeterli olacaktır fakat bazı durumlarda daha detaylı incelemelere gerek duyulabilir.

Ereksiyon sorununun teşhisinde kullanılacak yöntemler aşağıdaki gibidir:

• Erkek cinsel organı penis üzerinde, onu besleyen kan damarlarının herhangi bir kan akışı problemi olup olmadığını anlamak üzere ultrason aracılığı ile görüntüleme yapılması
• Erkek cinsel organı penis üzerine, uyarılma sonucunda ereksiyonu sağlayan sinir fonksiyonunun doğru çalışıp çalışmadığının test edilmesi amacıyla elektromanyetik titreşimler gönderen biyotesimetri uygulaması
• İdrar tahlili aracılığı ile vücuttaki değerlerin kontrol edilmesi ve normal olmayanların tespiti
• Erkek cinsel organı penisin ve erkeğin testislerinin, alanında uzman bir Ürolog tarafından sinir yapılarının da kontrolünü sağlamak amacıyla yapılan incelemeyi içeren ve makat bölgesinden girilerek prostatın boyutunun ve kıvamının incelenmesini içeren fiziki muayene
• Erkek cinsel organı penisin içerisindeki kan akışının net bir şekilde görüntülenmesini sağlayacak olan renkli doppler ile görüntüleme yapılması
• Erkek cinsel organı penis içerisindeki kan damarlarının analizinin yapılabilmesini sağlayan penil arteriografi adıyla bilinen anjiyografi yönteminin uygulaması
• Erkek cinsel organı penis içerisine yerleştirilen iğneler vasıtası ile serum enjekte edilerek, penis içerisinde yapay yolla bir sertleşme sağlanarak oluşan basınçların ölçülmesini ve değerlendirilmesini sağlayacak olan kavernozometri yönteminin uygulanması
• Erkek cinsel organı penis etrafına yerleştirilen ve uyku halinde ereksiyonun gerçekleşip gerçekleşmediğini test etmeyi amaçlayan, “gece testi” olarak da bilinen Noktürnal Penil Tümesans-NPT testi uygulaması
• Erkek cinsel organı penis üzerinde ilaç desteği ile yapay bir sertleşme sağlandıktan sonra içeriye boya maddesi verilerek radyolojik görüntüleme yapılmasıyla damarlardaki bozukluklar ve hangi bölgelerde yoğunluk gösterdiğinin tespitinin yapılmasını sağlayan kavernozografi yönteminin uygulanması
• Kan tahlili aracılığıyla vücuttaki değerlerin kontrol edilmesi ve normal olmayanların tespiti
• Herhangi bir psikolojik sorunun olup olmadığını anlamak üzere genellikle alanında uzman bir Psikolog tarafından yapılması gereken psikolojik analiz

Bunlara ek olarak doktorunuz tarafından tıbbi geçmişinizi ve cinsel geçmişinizi öğrenmeye yönelik size sorulabilecek bazı sorular da mevcuttur. Bunlar;

• Sürekli kullanmakta olduğunuz bir ilaç var mıdır?
• Şu anda ve daha önceki süreçteki cinsel ilişkilerinizin durumu nedir?
• Herhangi bir keyif verici madde kullanıyor musunuz?
• Cinsel ilişki sırasında orgazm yaşayabiliyor musunuz?
• Herhangi bir cerrahi operasyon geçirdiniz mi?
• Ereksiyon bozukluğunuz ne zaman başladı ve ne kadar süredir devam ediyor?
• Cinsel ilişki sırasında erken ya da geç boşalma sorununuz var mı?
• Hormon seviyelerinizi bir kan testi aracılığı ile daha önce kontrol ettirdiniz mi?
• Herhangi bir psikolojik rahatsızlık sebebiyle tedavi gördünüz mü?
• Daha önce herhangi bir doktordan bu konuyla ilgili destek almayı denediniz mi?
• Cinsel ilişki sırasında uyarılma probleminiz var mı?
• Sigara içiyor musunuz?
• Alkol tüketiyor musunuz? Tüketiyorsanız sıklığı nedir?
• Kafein içeren içecekler tüketiyor musunuz? Tüketiyorsanız sıklığı nedir? soruları örnek olarak gösterilebilir.

Ereksiyon Sorunu Tedavisi

Ereksiyon sorununun tedavi edilebilmesi için, her hastalıkta olduğu gibi öncelikle nedeninin ne olduğunun net bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Nedenin belirlenmesine bağlı olarak da tedavi yöntemleri farklılıklar gösterecektir. Bu hastalıkta temel yöntem tedavinin hastanın şikayeti üzerine doğru bir şekilde planlanmasını kapsar ve aslında her hastaya göre yöntem değiştirilir.

Örneğin, ereksiyon sorununuzun temelinde yatan bir kalp hastalığınız var ise doktorunuz tarafından Kardiyoloji alanında uzmanlaşmış kişilere, şeker hastalığı gibi bir durumunuz var ise doktorunuz tarafından Dahiliye alanında uzmanlaşmış kişilere, psikolojik olarak gelişen bir durumunuz var ise doktorunuz tarafından Psikoloji alanında uzmanlaşmış kişilere yönlendirileceksiniz ve öncelikle bu sorunların ortadan kaldırılması ya da düzenli bir şekilde tedavi altına alınmış olması sağlanacak.

Fakat bunlar gibi durumların dışında gelişen erektil bir bozukluk yaşıyorsanız tedaviniz için öncelikle içerisinde PDE5I olarak adlandırılan fosfodiesteraz 5 inhibitörleri içerisinden onaylanmış olan Avanafil, Tadalafil, Sildenafil, Vardenafil ilaçların desteği denenecek ve bu ilaçlar ile erkeğin cinsel organı penise giden kan akışı arttırılarak ve sertleşme ile süreklilik sağlanmaya çalışılacaktır. Bu ilaçlarda bulunan etken maddeler cinsel uyaran olmadan erkek cinsel organı penis üzerinde sertleşmeye neden olmazlar. Bu maddeleri içeren ilaçların etki süreleri, içlerinde bulundurdukları etken madde miktarına ve de doktorunuz tarafından size önerilen alım dozlarına göre değişiklik gösterecektir. Hangi ilacın sizin kullanımıza daha uygun olacağını belirlemek için ise öncelik sizin cinsel tecrübeleriniz ve ne sıklıkla cinsel birleşme yaşamak istediğinize bağlı olarak değişiklik gösterecektir.

Eğer ki ilaç tedavisinin ağızdan oral olarak alınması ile hastaya kalıcı çözümler sağlanamaz ve tedavi beklenilen düzeyde gerçekleştirilemezse; topikal-bölgesel tedavi sistemi ile ilaçların erkek cinsel organı penis derisine uygulanması veya erkek cinsel organı penis üzerinde bulunan ve “üretra” olarak adlandırılan dış açıklığa krem formunda bir ilaç sürülmesi işlemi yapılabilir. Topikal-bölgesel tedavide Alprostadil krem ülkemizde sıklıkla kullanılan ve onaylanmış bir ilaçtır.

Bu ilaç tedavileri de denendikten sonra kişiye “penil implant”, “penis protezi” ya da halk arasındaki haliyle “mutluluk çubuğu” olarak adlandırılan ve cerrahi bir operasyon ile gerçekleştirilen penis implantı yerleştirilmesi, penise enjeksiyon uygulamasının yapılması ya da ereksiyonu sağlamaya yardımcı penis vakum pompası yöntemleri uygulanarak tedavi sağlanmaya çalışılacaktır.

Ereksiyon Sorunu Önlenebilir mi?

Ereksiyon sorununun önlenip önlenememe durumu biraz da nedeninin psikolojik etmenli mi yoksa fiziksel etmenli mi olduğuna bağlıdır. Psikolojik etmenli olarak ortaya çıkan ereksiyon sorunu doğru tedavi ile tamamen bile önlenebilirken; fiziksel etmenli olarak ortaya çıkan ereksiyon sorunu da kişinin içinde bulunduğu sağlık koşulları doğru şekillendirilerek önlenebilir.

Kişinin rahatsızlıkları için doktoru tarafından kendisine uygulanan ilaç tedavisini düzgün bir şekilde sürdürüyor olması, kontrollerine düzenli bir şekilde aksatmadan gidiyor olması, içerisinde bulunduğu stres, endişe gibi durumlarını azaltabilmek için kendine yöntemler bulması ve hatta alanında uzman doktorlar ile görüşerek bunlarla nasıl başa çıkabileceğini öğrenmesi, aktif olarak düzenli bir şekilde spor yapıyor olması ve hatta alkol-tütün gibi ürünlerin kullanımını en aza indirgemesi veya tamamen bırakması ereksiyon sorununu doğrudan olumlu yönde etkileyecek ve partneriyle olan cinsel yaşantısını da buna bağlı olarak olumlu bir şekilde etkileyecektir.

Ereksiyon Sorunu için Hangi Doktora Gidilir?

Erkeklerde ereksiyon sorununun tanısı ve teşhisi için uzunca bir süredir devam eden erekte olamama durumunu takiben; erken boşalma, geç boşalma, cinsel ilişki sırasında libidoda azalmaya bağlı olarak isteğin son bulması gibi problemler varsa tıbbi geçmişinizin ve cinsel öykünüzün bir uzman tarafından değerlendirilmesi ve doğru tedavi yöntemlerinin belirlenmesi için öncelikle bir Üroloji Uzmanı ile iletişime geçilmelidir.

Tıbbi öykünüz ve cinsel öykünüz incelendikten sonra, gerekli görüldüğü takdirde doktorunuz tarafından başka bölümlere yönlendirilmeniz de muhtemeldir.

Ereksiyon Sorununun Risk Faktörleri

Kişinin hayatında daha önceden geçirmiş olduğu rahatsızlıklar da doğru yoldan olmasa bile ereksiyon sorununu ortaya çıkarır ve risk faktörü olarak belirlenebilir. Kişinin yaşının ilerlemiş olması, kalp ile ilgili rahatsızlıkların varlığı, şeker hastalığı probleminin varlığı, bunlarla birlikte seyreden ek hastalıklarının olması risk faktörleri olarak gösterilebilir.

Bunlara ek olarak günümüzde giderek yaygınlaşan sigara kullanımı da kişilerin cinsel işlev bozukluklarına yol açar. Çünkü sigara kişilerin kan damarlarına zarar verir. Bunun sonucunda da atardamarın erkeğin üreme organı penise yeterli miktarda kan pompalamamasına neden olur. Yeterli miktarda kan pompalanmaması da erkekte erektil disfonksiyona sebep olacaktır.

Ereksiyon Sorununun Komplikasyonları

Ereksiyon sorunu cinsel partner ile yaşanan ilişki bozuklukları, bu bozukluklara bağlı olarak gelişen cinsel tatminsizlik durumu, stres bozukluğu, endişe bozukluğu, kendisinden utanç duyma durumu ve düşük benlik saygısının ortaya çıkması gibi komplikasyonlara neden olacaktır. Hatta bu komplikasyonlar üst seviyelere ulaştığında; kişinin partneriyle doğru bir şekilde cinsel birleşme sağlayamamasına ve buna istinaden de çocuk yapamamasına kadar devam edebilir.