Gece Terörü
Gece terörü, kişiyi uykusundan aniden uyandıran bir uyku bozukluğu olup gece terörüne neden olan sorunun teşhisinin ardından uygun tedavi uygulanır.
Gece Terörü (Uyku Terörü) Nedir?
Uyku, hızlı göz hareketlerinin olduğu uyku (REM: rapid eye movement) ve hızlı göz hareketlerinin olmadığı uyku (NREM: Nonrapid eye movement) adı verilen döngülerden oluşur. NREM evresi derin uyku olarak bilinir ve bu dönemde uykudan uyanmak zordur. Bu dönemde beyin aktivitesi yavaşlar. REM döneminde ise beyin uyanıklıktakine benzer şekilde aktiftir. Düzensiz bir kalp ve solunum hızı mevcuttur. Rüyaların çoğu bu dönemde görülür.
Uyku-uyanıklık dönemlerinde bir sorun olmadan fakat genellikle uyku sırasında ortaya çıkan fiziksel bozuklukları içeren hastalıklara parasomnia denir. Uykunun REM ve NREM döneminde görülebilmektedir. REM döneminde görülenlere kabuslar; NREM döneminde görülenlere de uyurgezerlik ve gece terörü örnek verilebilir.
Uyku terörü olarak da bilinen gece terörü kişiyi uykudan uyandıran bir uyku bozukluğudur. Özellikle uyku döngüsünün ilk yarısında uykunun en derin döneminde gelişir. Bu dönemde kişi birden korku içinde bağırmaya başlar. Gece terörü kabusla karıştırılmamalıdır. Kâbus durumunda kişi rüyadan uyanır ve kâbus sırasında gördüklerini hatırlayabilir. Kişi gece terörü sırasında ise kişi kısmen uykudadır. Ertesi gün olayı hatırlamaz
Genellikle 12 yaşın altındaki çocukları etkiler, genellikle uyurgezerlik ile beraber görülür. İkisi de uykunun erken döneminde ve NREM uykusunun en derin aşamasında ortaya çıkar.
Çalışmalara göre çocuklarda %2,2 oranında görülürken erişkinlerde %6,5 oranında görüldüğü gösterilmiştir. Fakat yetişkinlerde uyku terörü çocuklardan daha şiddetli görülür. Uyku apnesi (uyurken nefesin kesilmesi durumu), uykusuzluk gibi başka uyku bozukluklarıyla birliktelik gösterebilir. Anksiyete bozuklukları ya da madde bağımlılığının sonucunda gelişebilir.
Gece Terörü Belirtileri Nelerdir?
Gece teröründe sempatik sistem aktivitesinde artış olur.
Gece terörü olan bir kişide görülebilecek durumlar:
- Uykudan ani olarak kısmen veya tamamen uyanmak
- Uykuda çığlık atma, ardından ağlama
- Tekme atma
- Yoğun korku hissi
- Göz bebeklerinde genişleme
- Hızlı nefes alıp verme
- Kan basıncında yükselme
- Terlemede artış
- Uyandırılmada zorluk olarak sayılabilir.
Gece Terörü Nedenleri Nelerdir?
Nedeni genellikle bilinmemektedir. Fakat uyku düzeninde bozukluk veya stres seviyesinde artıştan kaynaklanabilir.
Ayrıca:
- İlaçlar
- Aşırı yorgunluk
- Ateş
- Migren
- Kafa yaralanması, beyin hasarı sonucu oluşan talamik fonksiyon bozukluğu durumunda talamustan aşırı sinyal oluşur. Talamus beyinde uyku uyanıklık döngülerini düzenlemede yardımcı olan bir beyin merkezidir. Ayrıca talamus koku hariç tüm duyuların kontrolünü sağlar. Normalde uyku sırasında talamus bu duyuları beyne iletmez.
- Ses ve gürültü
- Aile öyküsü
- Özellikle çocuklarda geceyi tanıdık olmayan evde geçirme
- Alkol ve madde kullanımı da gece terörüne neden olabilmektedir.
Gece terörü ile epilepsi ve bir başka parasomnia türü olan uyurgezerlik arasında ilişki bulunmuştur. Gece epilepsi geçiren hastalarda gece terörü gelişimi, gece terörü bulunan kişilerde de epilepsi gelişimi söz konusu olabilmektedir. Yapılan çalışmalarda epilepsisi olan hastaların %30’unda gece terörü saptanmıştır.
Epilepside uykuya dalmada zorluk, gece sık uyanma, gün içinde uyku hali, dikkat eksikliği, konsantrasyon bozukluğu görülür. Belirtileri benzer olabildiği için doktor kontrolü önemlidir.
Yetişkinlerde travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), bipolar duygu durum bozukluğu, depresyon, yaygın anksiyete bozukluğu, madde ve alkol bağımlılığı, uykuya engel olan obstrüktif uyku apnesi ya da huzursuz bacak sendromu gibi altta yatan başka hastalıklar sonucunda da gelişebilir.
Gece Terörü Teşhisi
Parasomnilerin klinik değerlendirilmesinde; uyku-uyanıklık dönemlerinin özelliklerinin bir tanıktan (annesinden veya eşinden) öğrenilmesi çok önemlidir. Tıbbi özgeçmişin, alkol ve diğer madde kullanımının ya da yoksunluğunun, geçmiş ve şimdiki fiziksel, duygusal ve cinsel problemlerin sorgulanması tanıda önemli olan diğer özelliklerdir.
Psikiyatrik ve nörolojik muayene yapılarak eşlik eden nöropsikiyatrik hastalığın dışlanması gerekmektedir. Her hastalıkta olduğu gibi tanı koymak için önce ayrıntılı bir öykü alınır. Kişinin uyku döneminin bir tanıktan (eşler veya anneler) dinlenilmesi gerekir. Alkol veya madde kullanımının öğrenilmesi, nörolojik ve psikiyatrik muayenenin yapılması faydalıdır.
Gece terörünün epilepsiden ayrımı önemlidir. Bunun için bazı hastalarda EEG (elektroensefalografi) testi yapılır. Kafa derisi üzerine elektrotlar yerleştirilerek beyin aktivitesinin kaydedilmesi işlemidir, hasta herhangi bir ağrı duymaz.
Parasomnilerin çoğunun tanısında polisomnografi denilen gece uyku çalışması yapılır. Bu hastalar bir gece uyku laboratuvarında yatırılır. Beyin dalgalarını, kalp atışını, kandaki oksijen seviyesini, uyku sırasında göz ve bacak hareketlerini kaydeden araçlar yerleştirilir.
Gece Terörü Tedavisi
Gece terörü olan hastalarda çocuklarda yaşla birlikte iyileşme beklenir, genellikle tedavi gerekli değildir.
Kendisine veya aile üyelerine zarar verme potansiyeli olan, kişide utanç, kaygı gelişimi durumunda tedavi gerekebilir. Bu durumun gözlendiği hastalarda gevşeme teknikleri, konuşma terapileri ya da hipnoz uygulaması yapılabilmektedir. Terapi, özellikle panik atak, travma sonrası stres bozukluğu veya depresyon nedenli gece teröründe gereklidir.
Altta yatan duygu durum bozukluğu ya da obstrüktif uyku apnesi gibi başka tıbbi ya da ruhsal sağlık sorunu varsa bu durum tedavi edilmelidir.
Nadir de olsa bazı hastaların kesintisiz uyuyabilmesi ve sakinleşmesi için benzodiazepinler ya da antidepresanlar kullanılabilir.
Gece Terörü Tedavi Edilmezse
Tedavi edilmediğinde beraberinde başka uyku sorunları, okul, iş ya da günlük hayatı engelleyen gün içi aşırı uyuklama hali oluşabilir. Uyku sırasında kişi kendisine ya da yanındaki kişiye zarar verebilir.
Kalitesiz bir uyku sonucunda gün içinde dikkat kaybı, öğrenme güçlüğü, çocuklarda gelişim sürecinde aksama görülebilmektedir.
Gece Terörüne Ne İyi Gelir?
Yapılacak yaşam değişiklikleri ile gece terörü sıklığı azaltılabilir. Sakin ve güvenli bir ortam sağlanmalıdır. Çalışmalarda yatmadan önce yapılan meditasyon, kitap okuma, ılık duşun da gece terörüne faydalı geldiği görülmüştür.
Stresi olabildiğince azaltmak, strese yol açan faktörleri ortadan kaldırmak, gerekirse bu durum için terapi almak gece terörünün sıklık ve şiddetini azaltmakta önemlidir.
Mutlaka bir uyku düzeni sağlamak gerekmektedir. Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkılmalıdır. Gün içi uyku, şekerleme yapma gibi durumlardan kaçınılmalıdır. Az veya fazla uyku, yorgunluk gece terörünü tetiklemektedir.
Düzenli egzersiz yapılması önerilmekte fakat yatma saatinden önceki 4 saatlik sürede yorucu aktivitelerden kaçınılmalıdır.
Yatma saatinden önceki 6 saatlik sürede kafein, asitli içecek, tütün ve alkol tüketiminden; en az 2 saatlik sürede yemek yemeden kaçınılmalıdır.
Çocuklarda gece terörünün ne zaman olduğu takip edilmeli, bir uyku günlüğü tutulmalıdır. Kişiler ataktan 15 dakika önce uyandırılmalıdır.
Gece Terörüne Ne İyi Gelmez?
Stres, özellikle çocuklarda aile içi huzursuzluk, anne baba tartışmalarına şahit olma durumu tetikler. Düzensiz uyku, gün içi aşırı yorgunluk, arkadaşlar arası anlaşmazlık çocuklarda gece terörüne yol açabildiğinden bu durumların önüne geçilmesi gerekmektedir.
Atak sırasında kişi uyandırılmaya çalışılmamalıdır. Uyandırmak mümkün olmayacağı gibi kişinin sakinleşmesini zorlaştırır.
Kafein tüketimi de bir uyarıcı olduğu için tüketimi en aza indirilmelidir.
Gece Terörü İlaçları
Gece terörü çocuklarda yaşla kendiliğinden düzelen, çocuklarda ve erişkinlerde altta yatan stres faktörünün önlenmesiyle tedavi edilen bir hastalıktır. Çoğunlukla ilaç tedavisi gerekmez. Fakat şiddeti yüksek olan hastalarda bazı sakinleştiriciler veya antidepresanlar kullanılabilir. Bu doğrultuda kullanılan ilaçlar:
Benzodiazepinler (triazolam, klonazepam, diazepam, vb.): Özellikle düşük doz klonazepamın çocuklarda etkili olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Yatmadan önce kullanılan bu ilaç 3- 6 hafta süre ile kullanılır. Beyinde uyarı oluşumunu engelleyici madde salgılanmasını arttırırlar. Uykuya dalma süresini kısaltıp, gece uyanmalarını azaltırlar. Klonazepamın kas gevşetici etkisi de mevcuttur. Ayrıca nöbetlerin önlenmesinde de kullanılır. Gebelerde zorunlu olmadıkça kullanılması önerilmez, bebek üzerine olumsuz etkileri mevcuttur.
Trisiklik antidepresan (TCA; imipramin, klomipramin): Depresyon ve çeşitli duygu durum bozukluklarında kullanılan bu grup ilaçlar içerisinde imipramin ve klomipraminin uyku düzenini sağlayarak gece teröründe kullanımı mevcuttur. Gebelerde ve emzirenlerde kullanımından kaçınılmalıdır.
Serotonin geri alım inhibitörü antidepresanlar (SSRI; paroksetin): Zihinsel denge ve uyku uyanıklık döngüsü üzerinde etkili olan serotonin artmasını sağlayarak etki gösterir. TCA’lara göre daha güvenli ve yan etkileri daha azdır.
Trazodon: Orta düzeyde serotonin geri alım inhibitörü (antidepresan ilaç grubu) yapar ve çalışmalarda gece melatonin düzeyini arttırdığı gözlenmiştir. Gebelerde kullanımı ile ilgili yeterli veri yoktur. Anne sütüne az miktarda geçer. Yarar zarar durumu gözetilerek kullanılması gerekmektedir.
Melatonin veya sentetik türevi olan agomelatin: Melatonin insan beyninde üretilen ve 24 saatlik periyodunu belirleyen bir hormondur. Geceleri salınımı en yüksek düzeyde olan bu hormon uyku uyanıklık dönemini etkilemektedir. Agomelatin uykunun süre ve kalitesini olumlu etkilemektedir.
Çocuklarda Gece Terörü
Gece terörü çocuklarda erişkinlerden fazla görülmektedir. Özellikle 4-12 yaş arası çocuklarda daha sıktır. Erkek çocuklarda daha şiddetli görülür. Çoğu belirti 10 yaşına kadar kaybolur. 12 yaşından sonra devam etmesi nadirdir.
Çocuklarda normal gelişim halindeki sinir sisteminin henüz olgunlaşmamasından dolayı görüldüğü düşünülmektedir. Sinir sisteminin savaş ya da kaç cevabının yanlış zamanda oluşması sonucundadır.
Evde ebeveynler arasındaki çatışma, evdeki huzursuz ortam çocuklarda gece terörünü tetikleyebilmektedir.
Gece Terörü için Hangi Doktora Gidilir?
Şikâyeti olan hastaların gitmesi gereken bölüm uyku problemleri ile ilgilenen Nöroloji bölümüdür. Hastalar psikiyatri bölümünden de yararlanabilmektedir.
- Gece terörü sıklığında artış
- Uyuma korkusu
- Uyku sırasında kendine veya çevresindekilere zarar verme
- Gün içerisinde aşırı uyku hali
- Çocuklarda erken yaşlardan sonra da devam eden
- Yetişkinlikte başlayan gece terörü durumlarında doktor başvurusu yapılmalıdır.
Özellikle çocuklarda uyanma süresi yarım saati geçiyorsa, salya akması, kramp gibi durumlar varsa, uyuma korkusu başladıysa bir çocuk psikiyatrisinden yardım almanız faydalı olacaktır.
Gece terörü ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Uyku Terörü Ne Zaman Geçer?
Çocukluk çağında başlayan bu hastalığın belirtilerinin 10 yaşından sonra azalması beklenir. 12 yaşından sonra nadir gözlenir. Fakat tetikleyen faktörlerin varlığında, altta yatan nörolojik ve ruhsal hastalıklar sebebiyle yetişkinlerde de gözlenebilir. Yetişkinlerde altta yatan hastalığın tedavisi ile gece terörünün önlenmesi mümkündür.
Gece Terörü Ne Kadar Sürer?
Uykuya daldıktan 2-3 saat sonra NREM evresinden REM evresine geçerken oluşur ve 10-30 dakika kadar sürebilir. 30 dakikadan fazla sürmesi durumunda doktora başvurulması gerekir.
Bebeklerde Gece Terörü Olur Mu?
Gece terörü genellikle 3-4 yaşlarından başlayıp 10-12 yaşlarına kadar devam eder. Yapılan bazı çalışmalarda 15. aydan sonra da başladığı gözlenmiştir. Evde ebeveynler arasındaki çatışma, evdeki huzursuz ortam çocuklarda gece terörüne neden olabilmektedir.