Mikroenjeksiyon Tedavisi Süreç ve Avantajları


Mikroenjeksiyon (ICSI), kısırlık tedavisinde kullanılan ve sperm hücresinin doğrudan yumurtanın içine enjekte edilmesini içeren bir yardımcı üreme tekniğidir. Özellikle erkek kaynaklı infertilite sorunlarında etkili sonuçlar sunan bu yöntem, tüp bebek (IVF) sürecinin önemli bir parçası haline gelmiştir. Mikroenjeksiyonun nasıl uygulandığını, kimlere önerildiğini ve avantajlarını detaylıca ele alalım.

Mikroenjeksiyon Hangi Durumlarda Tercih Edilir?

  • Erkek İnfertilitesi: Düşük sperm sayısı (oligospermi), zayıf sperm hareketliliği (astenospermi) veya anormal sperm morfolojisi (teratospermi) durumlarında.
  • Geçmiş Başarısız Denemeler: Klasik tüp bebek yöntemiyle döllenme sağlanamadığında.
  • Cerrahi Sperm Eldesi: Tıkanıklık nedeniyle menide sperm bulunmayan (azospermi) hastalarda testislerden alınan spermlerin kullanılması gerektiğinde.
  • Yumurta Kalitesi Sorunları: Yumurta zarının (zona pellusida) kalın olduğu veya döllenmeye direnç gösterdiği durumlarda.

Mikroenjeksiyon Süreci Nasıl İşler?

  1. Yumurtalıkların Uyarılması: Kadına hormon ilaçları verilerek yumurtalıkların kontrollü şekilde uyarılması sağlanır.
  2. Yumurta Toplama (OPU): Olgunlaşan yumurtalar, ultrason eşliğinde ince bir iğneyle vajinal yoldan toplanır.
  3. Sperm Hazırlığı: Erkekten alınan semen örneği veya cerrahi yolla elde edilen spermler, laboratuvarda özel yöntemlerle seçilir.
  4. Enjeksiyon İşlemi: Mikroskop altında, tek bir sperm hücresi ince bir pipet yardımıyla yumurtanın içine enjekte edilir.
  5. Embriyo Gelişimi: Döllenen yumurtalar 3-5 gün laboratuvarda gözlemlenir ve kaliteli embriyolar seçilir.
  6. Embriyo Transferi: Seçilen embriyo, rahim içine yerleştirilir.

Mikroenjeksiyonun Avantajları

  • Düşük Sperm Kalitesinde Başarı: Sadece bir adet sağlıklı sperm hücresi bile döllenme için yeterli olabilir.
  • Genetik Test İmkanı: Preimplantasyon genetik tanı (PGT) ile embriyolar transfer öncesi genetik açıdan taranabilir.
  • Yüksek Döllenme Oranı: Klasik IVF’e göre döllenme şansı %70-80’lere çıkar.

Riskler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Çoğul Gebelik: Birden fazla embriyo transferi, ikiz veya üçüz gebelik riskini artırır.
  • OHSS (Yumurtalık Hiperstimülasyon Sendromu): Hormon ilaçlarına aşırı yanıt veren kadınlarda karın ağrısı ve sıvı birikmesi görülebilir.
  • Genetik Anomaliler: Erkek infertilitesiyle ilişkili genetik sorunlar çocuğa aktarılabilir.

Mikroenjeksiyon ile Klasik Tüp Bebek Arasındaki Fark
Klasik tüp bebekte sperm ve yumurta aynı ortama bırakılarak döllenmenin kendiliğinden olması beklenir. Mikroenjeksiyonda ise sperm, embriyolog tarafından direkt yumurtaya enjekte edilir. Bu yöntem, sperm kalitesi düşük olan çiftlerde daha etkilidir.

Kimler Mikroenjeksiyon İçin Uygun Adaydır?

  • Sperm sayısı 1 milyon/ml’nin altında olan erkekler.
  • Sperm hareketliliği %30’dan az olanlar.
  • Daha önce başarısız IVF denemesi yaşayan çiftler.
  • Açıklanamayan infertilite vakaları.

Mikroenjeksiyon Sonrası Gebelik Şansını Artıran Faktörler

  • Kadın yaşının 35’in altında olması.
  • Yumurta rezervinin yeterli olması (AMH >1.1 ng/ml).
  • Embriyoların genetik olarak normal olması.
  • Transfer öncesi rahim iç duvarının kalınlığının 8 mm üzerinde olması.

Sık Sorulan Sorular

  • Mikroenjeksiyonun maliyeti nedir? Türkiye’de ortalama 15.000-30.000 TL arasında değişir.
  • Kaç kez denemek gerekir? Genellikle 2-3 deneme sonunda %60-70 gebelik şansı elde edilir.
  • Embriyo dondurma mümkün mü? Kaliteli embriyolar dondurularak sonraki denemelerde kullanılabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir