Apgar Skoru Nedir?
Apgar skoru çocuğun doğumundan sonra sağlık durumu ile ilgili yapılan bir değerlendirme testidir.
Apgar skoru yeni bebeği olmuş anneler tarafından duyulan konulardan biridir. Elde edilen bu skor bebeğin doğumundan hemen sonra yapılmaktadır ve oldukça değerli bir testtir.
Apgar ismi normalde bu değerlendirmeyi geliştiren hekimin soyadından gelmektedir. Ancak testteki Apgar kelimesi aslında bir kelime değil birçok kelimenin baş harflerinden oluşturulmuş bir kısaltmayı ifade etmektedir.
Bu kelimeler İngilizce: Activity, Pulse, Grimace, Appearence, Respiration şeklindedir. Sırası ile Türkçe anlamları; Kas Tonusu, Kalp hızı, Uyarılara cevap, Cilt rengi, Solunum biçiminde çevirileri yapılabilir.
Yapım zamanı bebek dünyaya geldikten sonraki ilk 1 dakika ile 5 dakika arasındaki süreç olmak üzere 2 kez yapılmasına dayanır. Bu süreç içerisinde bebek veya yenidoğan hakkında acil müdahale uygulamayı gerektirecek pek çok farklı durumun varlığı hızlı bir şekilde tespit edilebilir.
Değerlendirme bir hekim tarafından ya da ebe tarafından yapılabilir. Acil müdahale durumu gerekli görülürse hekim tarafından kalp masajı ve oksijen desteği gibi bebeği hayata döndürme amaçlı müdahale gerçekleştirilecektir.
Apgar Skoru Nedir?
Apgar testi, yenidoğana uygulanırken Apgar testi skalası olarak adlandırılan bir skala üzerinden değerlendirme sonuçları hızlı bir şekilde gözden geçirilir. Bu esnada olumsuz pek çok durum tespit edilebilmektedir.
Yani, uygulamadan elde edilen sonuç yenidoğan bakımından hayati bir öneme sahip olabilmektedir.
Apgar testi nedir?
Bu test yenidoğanın bedeninde gerçekleşmekte olan;
- Reflekslere verilen yanıt kabiliyetinin varlığı,
- Solunum durumunun değerlendirilmesi,
- Kalp atım hızının değerlendirilmesi,
- Kas hareketliliklerinin değerlendirilmesi,
- Cilt renginin uygun olup olmadığına bakılması gibi durumları içermektedir.
Burada elde edilen verilerin Apgar skalası üzerinde değerleri vardır. Bu değerler incelendikten sonra ortaya bir skor çıkar. Buna göre de gerekli durumlarda ek tetkikler yapılabilir veya bir sorun olmadığına kanaat getirilebilir.
Aslında Apgar testi sayesinde bebekte meydana gelebilecek hayati önem taşıyan solunum sistemi, dolaşım sistemi gibi sorunlar incelenmektedir. Bu nedenle de bu test hakkında annelerin, özellikle de normal doğum ya da epidural doğum yapan annelerin önbilgi sahibi olması çok önemli bir konudur.
Bebek annenin kucağına verilmeden önce bu değerlendirmelere tabi tutulabilir. Anne bebeğini kucağına aldığında morluk, cilt renginde tuhaflık, nefes almada güçlük, mavimsi bir renk alma ve ağlamayı aniden kesme gibi durumlar fark ettiğinde bunu anında yanında bulunan sağlıkçılar ile paylaşmalıdır. Bu sayede bebek yeniden Apgar skalası bakımından değerlendirilebilir.
Kendileri de fark ettikleri anormal bir durumun varlığını hemen değerlendirme sonrasında ya da öncesinde doğum hekimlerine haber verebilirler.
Apgar Skoru Tablosu
Apgar skalası, yenidoğanda yapılan incelemeler sonucunda ortaya çıkan bir sembolik değeri ifade etmektedir. Bu sembolik değer ile bebekte yapılabilecek olan başka gerekli uygulamanın olup olmadığına karar verilmektedir.
Apgar skoru tablosunda yer alan değerler şu şekildedir:
Solunum tipi → Yok Yavaş ve düzensiz solunum, cılız ağlama Düzenli solunum, kuvvetli ağlama
Kalp atım hızı → Belirlenemiyor Dakikada 100'ün altında Dakikada 100'ün üzerinde
Cilt rengi → Soluk ya da mavimsi Vücut pembe, ekstremiteler mavi Tüm vücut pembe
Hareketlilik → Aktivite yok veya zayıf Ekstremitelerde biraz hareket var Aktivite fazla
Refleks yanıtı → Uyaranlara yanıt alınamıyor Yanıt alınıyor Yüksek sesle ağlama var
Bu skala üzerinde yer alan değerlere göre başka bir tetkik yapılması söz konusu olabilir. Örnek olarak bebekte mavi bir renk fark edildiğinde bebeğin oksijen yetmezliği sorunu yaşayabileceği düşünülebilir.
Bu durumda da bebekteki oksijen seviyesini kontrol etmek için kan gazı alımı ya da satürasyon (kandaki oksijen miktarını belirtir) ölçümü veya başka tetkikler gibi hekim istemine bağlı başka kontroller yapılabilir.
Bu nedenle anında herhangi bir olumsuz duruma yapılacak olan müdahale oldukça büyük önem taşımaktadır.
Apgar Skoru Değerlendirme Kriterleri
Apgar skoru değerlendirme kriterleri, bir anestezi hekimi olan Doktor Virginia Apgar tarafından geliştirilmiş bir değerlendirme raporudur.
Dr. Apgar uygulamayı 1952 yılında bebeklerin doğum sonrasındaki hayati bulgularını hızlı bir şekilde değerlendirme ve herhangi bir kalp masajı ihtiyacında hemen müdahale edebilme amacı gütmektedir.
Dr. Adgar her bir kritere matematiksel bir sembol olarak 1 veya 2 rakamının kullanılmasını uygun bulmuştur.
Apgar skoru değerlendirme kriterleri değerlendirildikten sonra 10 dakika süre ile skor 0 şeklinde devam ediyorsa bebeği hayata döndürme çalışmalarının sonlandırılıp sonlandırılmaması gerektiğine hekim tarafından karar verilmesi gerekmektedir.
Bunun nedeni ilk 10 dakika boyunca skoru 0 değerinde olan bebeklerde çok büyük olasılıkla beynin uzun süre oksijen tarafından beslenememesi sonucu nörolojik birtakım problemler görülebilir.
2011'de Yenidoğan Canlandırma Programı bebeklerin ilk 10 dakika hayata döndürülme çalışmalarına tabi tutulmalarını ve yanıt alınamaması durumunda buna devam edilip edilmemesi konusundaki kararı hekime bırakmaktadır.
Apgar Skorunu Etkileyen Faktörler
Apgar testi değerlendirilmesi sonrasında skorun normalden düşük olabilmesini sağlayabilecek bazı faktörlerin de göz önünde bulundurulması oldukça önemlidir.
Bunun nedeni testin birtakım subjektif bilgiler içeriyor olmasıdır. Annenin durumu ile ilgili birtakım bilgiler ve doğumun gerçekleşme şekli nedeni ile testte bazı durumlarda hata payı göz önüne alınır.
Testin hangi durumlarda güveninin sorgulanacağının kararı hekime aittir. Örnek olarak anne sedasyon anestezisi ile doğum yaptığında, herhangi bir organın eksik olabilmesi ihtimali (konjenital malformasyon), annenin yaşı gibi durumlar skorun normalden farklı olmasına yol açabilir.
Aynı zamanda bebeğin cildine ait Apgar skoru değerlendirmeler dikkate alınırken bebeğin gelişmişlik durumu ile ilgilidir. Burada kastedilen şey doğum sonrası ilk 60 saniye içerisinde saturasyon değeri düşük bir bebeğe oksijen desteğinin sağlanması doğru bir uygulama olmayacaktır.
Doğum anında olması gereken saturasyon miktarı ilk dakikada 60-65 değerlerinde, beşinci dakikada da 80-85 değerinde olmalıdır.
Aynı şekilde zamanından önce doğan (prematüre) bebeklerde gelişim henüz tamamı ile gerçekleşmediğinden Apgar skorunun düşük olması normal kabul edilebilir.