Bebeklerde Emme Refleksi
Emme refleksi, sağlıklı bebeklerde bulunması gereken temel ve doğuştan oluşan bir refleks türüdür ve yenidoğan bebeğin ağızdan uyarılmasına karşı gösterdiği bu refleks türü, ilk ve en ilkel tepkilerden biridir.
Bebeklerde Emme Refleksi Nedir?
Bebekler yeni doğduğunda, arama-emme, köklenme, moro, tonik-boyun, esneme, yakalama, hıçkırık, emekleme ve adımlama gibi önemli reflekslere sahip olarak doğarlar. Doğuştan oluşan bu yeni doğan refleksleri, bebeğin kendini dış dünyaya karşı korumak için gösterdiği doğal ve istemsiz hareketlerdir. Bu tepkileri, gelişim sürecinin ilerleyen aylarında bilinçli olarak yapmaya başlarlar ve geliştikçe refleksleri kontrol edebilir hale gelirler. Sahip olduğu reflekslerin bazıları, kendiliğinden tamamen sona ererken bazıları yaşamları boyunca devam eder.
Emme refleksi de sağlıklı bebeklerde bulunması gereken temel ve doğuştan oluşan bir refleks türüdür. Yenidoğan bebeğin ağızdan uyarılmasına karşı gösterdiği bu refleks türü, ilk ve en ilkel tepkilerden biridir. Dudaklarına veya yanaklarına dokunulduğunda, kaslar bir emme tepkisi oluşturmak için koordine olur, böylece bebek sütü emmek için gereken kasları koordine edebilir. Bir bebeğin besin kaynağını aradığı ve aldığı anda, emme refleksi bebeğin emmesine ve yiyeceği yutmasına izin veren yutkunma refleksiyle doğrudan ilgilidir.
Bebeklerde Emme Refleksi Neden Olur?
Bir bebeğin midesi boş olduğunda hipotalamusu uyararak, beyninin farklı bölgelerine sinyaller gönderir ve bu şekilde bebekte acıkma hissini uyandırır. Bebek ilk defa emiyor olsa bile, anne memesinin beyninde uyandırdığı biyokimyasal etkiden dolayı, bebek memeye yönelerek, emme davranışını gerçekleştirir. Emme refleksi bebeğin sadece acıkma hissini karşılamakla kalmaz, bebeğin kalp atış hızını, kan basıncını ve stres seviyelerini düşürür. Ayrıca bebek ağladığında veya huzursuz olduğunda sakinleşmesini de sağlar.
Bebeklerde emme refleksinin olduğu gibi yutkunma refleksinin gelişimi açısından da amniyotik sıvının önemli bir etkisi vardır. Bebek geliştikçe ve pratik yaptıkça, bu refleksler birbirleriyle koordine bir şekilde hareket etmeye başlar. Çünkü bebeğin besinleri doğru şekilde emmesi ve sindirmesi için doğum anından itibaren bu iki refleksinin ikisinin bir arada kullanması gereklidir.
Bebeklerde Emme Refleksi Ne Zaman Başlar?
Bebeklerde ilk olarak köklenme refleksi oluşur ve bu şekilde bebeğin besin kaynağını aramasını ve ona doğru yönelmesini sağlar. Emme refleksi ise, yeni doğmuş bir bebeğin ağzının çatısına parmakla, meme ucuyla veya hatta bir biberon emziği ile dokunulduğunda tetiklenir. Bu bölge uyarıldığında, bebek sütü emmeye veya çekmeye başlar. Emmek aslında bir yenidoğan için çok karmaşık bir beceridir. Bu nedenle bir refleks olmasına rağmen, bazı bebekler ilk başta verimli bir şekilde gerçekleştiremeyebilirler, fakat bebekler zamanla buna alışarak reflekslerini geliştirirler.
Yeni doğanlarda doğal refleksten biri olarak kabul edilen emme refleksi, bebekler anne karnındayken hamileliğin 28-30 haftalarında yavaş yavaş geliştirmeye başlarlar. Hamileliğin 34-36. haftalarında ise emme ve köklenme işlevlerini tam olarak gelişir. Ayrıca bu durum, hamileliğin 4. ayından sonra ultrason kontrollerinde bebeğin başparmağını emmeye başladığı gözlemlenebilir.
Bebeklerde Emme Refleksi Nasıl Test Edilir?
Bebeklerde beslenmenin en önemli amacı, yaşamlarını sürdürülebilmeleri ve sağlıklı büyüyebilmeleri sürdürebilmek içindir. Bu yüzden bebeklerin emme refleksinin sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmesi ve sürdürebilmesi için çok önemlidir. Bebekler önce meme ucunu dil ile ağzının çatısı arasına alır ve ardından sütü emmeye başlarlar. Annenin memesinden gelen sütü emebilmeleri için sadece meme ucunun değil, aynı zamanda areolanın bir kısmını da bebeğin ağzına girmesi gerektiğinden dolayı buna dikkat etmek önemlidir.
Fakat annenin memesinin sadece uç kısmı bebeğin ağzındaysa, bebeğin emme refleksini uyarmaya yeterli olmayabilir. Çünkü bazı durumlarda bebeğin dili ve çenesi tarafından süt sinüsleri düzgün şekilde sıkıştırılamayabilir. Bununla birlikte bir bebeğin emme refleksini test etmek çok basittir. Sadece bebeğin ağzının çatısına bir parmak veya meme ucu koyularak verdiği yanıt gözlemlenebilir ve şayet emme refleksi sağlıklıysa hemen emmeye başlar.
Bebekler Neden Parmak ve El Emer?
Bebeklerde emme içgüdüsü ilk olarak anne karnında başladığından emdikleri ilk şey parmaklarıdır. Anne karnındayken rahmin yumuşak duvarları, ellerini ağızlarına doğru çevirdiği için rahimde bebeklerin parmaklarını emmesi daha kolay olur. Doğumdan sonra yeni doğanlar parmaklarını fazla ememezler, çünkü kas koordinasyonu zayıftır. Fakat ellerini yüzüne temas ettirdiğinde bebeklerde parmak emmek veya elini emmek gibi reflekslerde bulunurlar. Bu refleks genellikle bebekler 3-4 aylık olduklarında başlasa da kontrol edilemediği takdirde 3 ila 6 yaşa kadar devam edebilir. Ayrıca baş çevirme hareketi de bebeklerden doğuştan oluşan diğer refleks türlerinden biridir.
Bebeğin yanağına dokunulduğu zaman başını o yöne çevirdiği rahatlıkla gözlemlenebilir. Çünkü bebekler, genellikle 12 ila 18. ayları arasında haz duygusunun ağız bölgesine yöneldiği oral dönemden geçerler. Bu dönemde bebekler, çevrelerini ağız yoluyla keşfetmeye çalıştıklarından dolayı, etrafındaki gördükleri nesneleri sıklıkla ağızlarına sokarlar. Bebeklerin emme refleksi üzerine yapılan araştırmaların sonucuna göre, bebeklerin yaklaşık yüzde 85’i birinci aylarından itibaren emzik kullanmaya başladıkları tespit edilmiştir.
Bebeklerde Emme Refleksi Ne Zaman Biter?
Ağız bölgesi bebekler için haz kaynağı olduğundan meme veya parmak emme gibi içgüdüsel davranışlar hemen hemen tüm bebeklerde görülebilir. Emme refleksi doğumdan 3-4 ay sonra istemli hareket hâline geldiğinden uyku esnasında bile emiyormuş gibi ağzını hareket ettirirler. Bebeklerde emme refleksi genellikle uyanık olduklarında 3-4. aya kadar sürer ve uykuda 7. aya kadar devam ederken, bu refleks genellikle yaklaşık 9 aylık olduklarında tamamen ortadan kalkabilir.
Bu durum, bebeklerin emme becerisini tamamen kaybettikleri veya emzirmeyi bırakması gerektikleri anlamına gelmez. Aslında bu aşamada gerçekleşen eylem, bebeklerin hareketlerinin farkına varmaya başlamalarıdır. Yani, emme içgüdüsü bir reflekse bağlı olarak değil isteğe bağlı olarak gerçekleşir. Ayrıca 1 yaşına gelen bebeklerin iştahları olmadığında memeyi veya biberonu reddettiklerini gösteren hareketlerde bulunabilirler. Ancak parmak, dil veya dudak emme gibi alışkanlıkları genellikle 1,5-2 yaşından sonra kaybolur.
Bebeklerde Emme Refleksinin Gelişmeme Nedenleri Nelerdir?
Yenidoğan bebeklerde, emme refleksini geç kazanması veya hiç oluşmaması bebekte nörolojik bir hastalığın belirtisi olabilir. Doğum esnasında travma geçiren bebeklerde bu tür refleksler daha zayıf olur. Bazı durumlarda da bebeğin zayıf ve güçsüz olması bile doğumdan sonra ilk 3 veya 4 gün bu refleksi gerçekleştiremeyebilir.
Bu yüzden bebeklerde davranışların 3-4 gün gerçekleşmemesi durumunda her hangi bir sağlıklı sorunu olup olmadığının kontrolü yaptırılmalı ve ay ay takip ederek gelişimlerinin ne durumda olduğu gözlemlenmelidir. Bununla birlikte bebeği daha sık emzirerek emme refleksinin gelişmesi sağlanabilir.
Emme refleksinin olmamasının nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
- Prematüre doğum,
- Doğum anında oksijen yetersizliği (hipoksik iskemik ensefalopatiye),
- Beyin sapında doğumsal bozuklar,
- Sinir sisteminde ağır enfeksiyonlar,
- Travma.
Bebeklerde Emme Refleksi Sorunları
Erken doğan prematüre bebekler, bu reflekse sahip olmayabilirler ve emme refleksleri gelişene kadar beslenmeleri için yardıma ihtiyaç duyarlar. Beslenme ihtiyaçları, genellikle burunlarından midelerine yerleştirilen bir tüp aralığıyla gerçekleştirilir. Bunun yanında prematüre bir bebeğin kendi kendine emme refleksinin kazanması haftalar alabilir. Genellikle erken doğan bebeklerin, emme ve yutma reflekslerinin gelişmesi, beklenen doğum tarihlerine yakın bir zamanda tamamlanır.
Erken doğan bebeklerin, refleksleri tamamen gelişmediğinden genellikle olgunlaşmamış veya zayıf emme yeteneğine sahiptirler.
Yeni doğan ve prematüre bebeklerde yaygın olarak görülen emme sorunları şu şekilde sıralanabilir:
- Emme ve yutmayı nefesle senkronize etmede problem yaşarlar,
- Düzensiz veya verimsiz emerler,
- Dil şekillendirme veya hareketlerinde bozulmalar olur,
- Dudak hareketlerinde zayıflama olur,
- İç yanağın zayıflamış stabilitesi.
Bebeklerde Emme Refleksi Olmazsa Ne Olur?
Ebeveynler sağlıklı bir bebek yetiştirmek istiyorsa, bebeklerinin gelişimlerinin her aşamalarına yakından takip etmeleri çok önemlidir. Çünkü özellikle yenidoğan refleks davranışlarının gelişmemesi veya hiç olmaması durumunda, olası bir sinir sistemi probleminin en kısa sürede fark edilmesi için kritik bir öneme sahiptir. Böylelikle bebeklerinin bazı davranışlarına dikkat ederek olası hasarın veya problemin erken dönemde tedavisinin yapılmasını sağlayabilirler.
Yenidoğan bebeklerde emme refleksinin eksik olması gibi herhangi bir olumsuz hareket gözlemlenmesi durumunda mutlaka bir çocuk sağlık uzmanına gitmelidirler. Bebeklerde emme refleksinin gelişmemesi veya hiç olmaması durumunda dikkat edilmesi gerekenler şu şekilde sıralanabilir:
- Bebek doğduktan 3-6 saat sonra hala emme ve arama refleksi göstermiyorsa,
- Emme veya arama hareketleri az veya zayıf ise,
- Normalde yüksek seste verdiği ani irkilmeleri hiçbir uyarı olmadığı halde yapıyorsa,
- Bir elinde kavrama refleksi yok veya bir kolunu az oynatıyorsa,
- Kol ve bacaklarında titremeler uzun süreli, sık ve şiddetliyse.
Prematüre Bebeklerde Emme Refleksinin Geliştirilmesi için Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bebek solunum sıkıntısı sendromu (RDS), preemleri etkileyen bir komplikasyondur. Bu bebekler nefes alma, emme ve yutma hareketlerini senkronize etmekte zorluk çekerlerken, uzun emmelere dayanamazlar. Söz konusu bu durum genellikle kolayca yorulduklarından dolayı beslenmeleri açısından olumsuz bir etkiye neden olabilirken, sonuç itibari ile gelişim sorunlarına yol açabilir.
Çoğu erken doğmuş bebekte bu beslenme zorlukları bir dönem sonra kendiliğinden iyileşir. Bunun yanında böyle bir süreçte bu prematürelerin beslenme güçlüklerinin üstesinden gelmesine yardımcı olmanın birkaç yolu vardır.
Prematüre bebeklerin beslenmesine yardımcı olmanın yolları şu şekilde sıralanabilir:
- Olumlu bir beslenme deneyimi için bir emzik kullanılabilir veya parmaklarını emmelerine ve ağız yoluyla keşfetmelerine izin verilebilir,
- Bebeğin parmakları veya emziği, anne sütüne veya mama sütünü bandırılarak tadını alması sağlanabilir. Bu şekilde, bebeklerin sütün tadını ve kokusu almasına alarak emme reflekslerini uyarmaya yardımcı olabilir,
- Bebek beslenme tüpleriyle besleniyorsa, anne sütü sağılarak tüple beslemesi sağlanabilir,
- Bebek beslenme tüpleri olmadan yaşamaya başladığında, mümkün olan her fırsatta emzirilmeye çalışmalıdır,
- Bebek emme-yutma-nefes sürecini koordine etmeyi öğrenene kadar, yüksek süt akışıyla bebeği emzirmekten kaçınmak için yavaş akışlı emzikler kullanılmalıdır,
- Anne ile bebek arasında cilt teması sağlanmalıdır, bu şekilde aynı zamanda bebeğin emmesine, annenin kalp atışına ve dokunuşuna alışmasına yardımcı olur.
Bununla birlikte bu tür müdahaleler yalnızca erken doğan bebekler stabil ve ağızdan süt almaya hazır olduklarında denenmelidir. İlk günlerde ebeveynlerin verdiği çabalar sonuç vermese bile devam edilmelidir. Bu şekilde bebek beslenmiyor olsa bile, anne ile kuvvetli bir bağ kurarak emme reflekslisini geliştirmesine yardımcı olur.