Brunnstrom Yaklaşımı ve Felç Rehabilitasyonu


Brunnstrom yaklaşımı, özellikle inme (felç) sonrası hastalarda motor iyileşme sürecini değerlendirmek ve rehabilitasyonu planlamak için kullanılan bir yöntemdir. Nörofizyolojik prensiplere dayanan bu teknik, 1950’li yıllarda fizyoterapist Signe Brunnstrom tarafından geliştirilmiştir. Temel amacı, hastaların merkezi sinir sisteminde oluşan hasar sonrası ortaya çıkan spastisite ve hareket kısıtlılığını aşarak fonksiyonel hareketleri geri kazandırmaktır.

Brunnstrom’un Motor İyileşme Evreleri
Brunnstrom yaklaşımı, iyileşme sürecini yedi aşamada ele alır. Bu evreler, kas tonusundaki değişimler ve istemli hareketlerin geri dönüşüne odaklanır:

  1. Flask Paralizi: Felç sonrası ilk aşamadır. Kaslar tamamen gevşek (hipotonik) ve istemli hareket yoktur.
  2. Spastisitenin Başlangıcı: Kas tonusu artar, ancak istemli hareket hâlâ yoktur.
  3. Spastisitenin Zirvesi: Kaslar aşırı sertleşir. Hastalar ekstremitelerini kısıtlı şekilde hareket ettirebilir (örneğin, dirsek bükme).
  4. Spastisitede Azalma: Kas sertliği hafifler. Hastalar eklemleri daha kontrollü hareket ettirebilir.
  5. Kompleks Hareketlerin Başlangıcı: Spastisite belirgin şekilde azalır. Kol ve bacaklarda koordineli hareketler görülür.
  6. Spastisitenin Minimuma İnmesi: Kas tonusu normale yakındır. İnce motor beceriler (parmak hareketleri) geri döner.
  7. Normal Fonksiyonel Hareket: Hasta günlük aktivitelerini bağımsız şekilde yapabilir.

Brunnstrom Yaklaşımının Temel Prensipleri
Bu yöntem, spastisitenin geçici bir adaptasyon mekanizması olduğunu ve doğru yönlendirmeyle fonksiyonel hareketlere dönüştürülebileceğini savunur. Terapide amaç, hastanın var olan spastik paternleri kullanarak amaçlı hareketler geliştirmesine yardımcı olmaktır. Örneğin, dirsek fleksiyon paterni olan bir hastadan bu hareketi bardağı ağzına götürmek için kullanması istenebilir.

Brunnstrom’da Kullanılan Terapi Teknikleri

  • Proprioseptif Uyaranlar: Eklem pozisyon hissini artırmak için manuel baskı ve direnç uygulanır.
  • Patern Egzersizleri: Spastik hareket paternleri (örneğin, kolun içe rotasyonu) fonksiyonel aktivitelere entegre edilir.
  • Ayna Terapisi: Sağlam tarafın hareketleri izletilerek beyinde nöroplastisite uyarılır.
  • Ağırlık Aktarımı Çalışmaları: Denge ve postür kontrolünü geliştirmek için yapılır.

Brunnstrom ve Diğer Rehabilitasyon Yöntemleri Arasındaki Fark
Brunnstrom yaklaşımı, Bobath veya Rood tekniklerinden farklı olarak spastisiteyi tamamen ortadan kaldırmayı değil, onu bir araç olarak kullanmayı hedefler. Özellikle erken dönemdeki hastalarda spastik yanıtların kontrollü şekilde kullanılması, hastanın motivasyonunu artırır ve iyileşme sürecini hızlandırır.

Brunnstrom’un Klinik Uygulama Örnekleri

  • Üst Ekstremite Rehabilitasyonu: Omuz elevasyon ve dirsek fleksiyon paternleri kullanılarak hasta, elini ağzına götürme veya saçını tarama gibi aktiviteleri yeniden öğrenir.
  • Alt Ekstremite Rehabilitasyonu: Kalça fleksiyon ve diz ekstansiyon paternleri ile yürüme eğitimi desteklenir.
  • El Becerisi Geliştirme: Spastik el sıkma paterni, nesneleri kavrama ve bırakma eğitiminde kullanılır.

Brunnstrom Yaklaşımının Avantajları

  • Erken dönemde başlandığında spastisiteyi fonksiyonel hareketlere dönüştürmede etkilidir.
  • Hastanın aktif katılımını teşvik ederek motivasyonu artırır.
  • Günlük yaşam aktivitelerine hızlı adaptasyon sağlar.

Hastalar İçin Öneriler

  • Terapi seanslarını düzenli takip edin.
  • Evde verilen egzersiz programlarını eksiksiz uygulayın.
  • Spastisiteyi tetikleyen faktörlerden (soğuk, stres) kaçının.
  • Fizyoterapistinizin önerdiği yardımcı cihazları (atel, yürüteç) doğru kullanın.

Brunnstrom’un Bilimsel Dayanakları
Yapılan çalışmalar, Brunnstrom yaklaşımının özellikle kronik dönemdeki inme hastalarında Fonksiyonel Bağımsızlık Ölçeği (FIM) skorlarını anlamlı şekilde artırdığını gösteriyor. Ayrıca, spastisitenin erken dönemde kullanılmasının nöroplastisiteyi desteklediği düşünülüyor.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir