Burun Ağrısı

Burun ağrısı genellikle burun boşluğunda veya burnun içinde olabilecek sorunların bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Tedavisi ağrıya sebebiyet veren duruma göre değişmektedir.

Burun Ağrısı Nedir?

Burun ağrısı genellikle burun boşluğunda veya burnun içinde olabilecek sorunların bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Daha az bir şekilde olsa da yüz bölgesindeki hisleri algılamamızı sağlayan birtakım sinirlerin hasarı sonucunda da burun ağrısı görülebilmektedir. 

Burnumuzdaki hissiyatın kontrolünü sağlayan birtakım sinir ve sinir dalları bulunmaktadır. Bazı durumlarda, ilgili sinirlerde görülebilecek birtakım hasarlar sonucunda, yüzün ilgili bölgesinde rahatsız edici bir ağrı görülebilmektedir.  

Burun Ağrısına Eşlik Eden Belirtiler Nelerdir?

Burun ağrısı çeşitli nedenlerin bir sonucu olarak karşımıza çıkabilmekte olup, ilgili nedenlerin fark edilip, tedavi edilmesiyle burun ağrısı durumu da ortadan kalkmaktadır. Burun ağrısı bazen tek bir belirti olarak karşımıza çıkabileceği gibi, altta yatan nedene bağlı olarak da burun ağrısına eşlik eden belirtiler değişkenlik gösterebilmektedir. 

  • Burun ağrısına sık bir şekilde eşlik eden belirtilerin başında “burun akması” gelmektedir. Burun akması özellikle alerjik bireylerde daha sık bir şekilde görülmekte olup, sinüzit veya viral birtakım enfeksiyonların bir sonucunda da görülebilmektedir. Bu hastalarda burun akıntısının rengi değişkenlik gösterebilmektedir. Bazı durumlarda “sarı burun akıntısı” burun ağrısına eşlik edebilirken, bazı durumlarda ise akıntı renksiz de olabilmektedir. Bütün bu durumların bir sonucu olarak da “azalan koku alma duygusu” da oldukça sık bir şekilde kendini gösterebilmektedir. 
  • Alerjik bireylerde başta olmak üzere burun ağrısına ek olarak “göz kaşınması” durumu da sık bir şekilde görülebilmektedir. Göz kaşınması belirtisi de tıpkı burun akmasında olduğu gibi viral enfeksiyonların bir sonucu olarak da görülebilmektedir.
  • Burun ağrısına eşlik eden bir diğer belirti ise “yüz ağrısıdır” Özellikle kronik sinüzit hastalarında görülen bu durum, burun ağrısına eşlik edebilmektedir.
  • Burun ağrısına eşlik eden bir diğer belirti ise “burundan nefes alırken zorluk yaşamaktır.” 
  • Burun ağrısına altta yatan nedenlere bağlı olarak “öksürük” veya “hapşırma” durumları da eşlik edebilmektedir. 
  • Bazı durumlarda diş bölgesindeki veya çene bölgesindeki ağrı, burun bölgesine yansıyabilmektedir. Dolayısıyla burun ağrısına “çeneağrısı” veya “dişağrısı” durumu eşlik edebilmektedir.

Burun Ağrısı Nedenleri Nelerdir?

Burun ağrısının birbirinden farklı nedenleri olabilmektedir. Burun ağrısı kaba bir şekilde enfeksiyon veya iltihaba bağlı ortaya çıkabileceği gibi, birtakım alerjik problemler sonucunda veya burun yapısındaki bir takım anormalliklerin bir sonucunda da ortaya çıkabilmektedir. 

İltihaba Bağlı Burun Ağrısı

İltihap veya inflamasyon durumu, vücudun yabancı olan enfeksiyonlara karşı doğal bir bağışıklık tepkisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tepkinin oluşmasına neden olan en önemli sebeplerin başında “alerjik” durumlar gelmektedir. Alerjik hastalıkların bir sonucu olarak da burun bölgesinde ağrı görülebilmektedir. Bu durum oldukça sık bir şekilde karşımıza çıkmaktadır.

  1. Üst Solunum Yolu Hastalıkları: Üst solunum yolunun enfekte olmasının bir sonucu olarak burun bölgesinde ağrı görülebilmektedir. Üst solunum yolları genellikle bakteriyal veya viral nedenlerle enfekte olmaktadırlar. Enfekte olan üst solunum yolu sisteminde ise, burun akıntısı, burunda tıkanıklık hissi ve burunda ağrı hissi görülebilmektedir.
  2. Alerji: Alerji veya diğer adıyla rinit durumunda da burun ağrısı sık bir şekilde görülebilmektedir. Alerjik bireylerin yabancı organizmalara karşı tepkisi daha farklı ve abartılı olmaktadır. Dolayısıyla herhangi bir maddeye alerjisi olmayan bireylerde bile, havadaki polen veya saman gibi maddeler birtakım problemlere neden olabileceği düşünülürse, alerjik bireylerde bu tepki daha fazla olacaktır. Alerjik bireylerde, ilgili alerjik maddeyle karşılaşılması durumunda burunda tıkanıklık, hapşırma, burunda şişlik, yüz bölgesinde şişlik veya burunda ağrı gibi belirtiler görülebilmektedir. 
  3. Sinüzit: Burun boşluklarının yanlarında içi hava dolu kesecikler bulunmaktadır. İçi hava dolu bu keselere sinüs adı verilmektedir. İlgili sinüslerin herhangi bir nedene bağlı olarak iltihaplanması durumuna ise “sinüzit” adı verilmektedir. Sinüzit ani bir şekilde yani akut bir hadise olarak da karşımıza çıkabileceği gibi, uzun süredir devam edebilmektedir. Ani bir şekilde yani akut olarak ortaya çıkan sinüzit durumunda ateş beklenen bir bulgu iken, kronik veya uzun süredir devam eden sinüzit durumunda ise ateş pek beklenmemektedir. Sinüslerin iltihaplanmasının bir sonucu olarak hem burun bölgesinde hem de yüz bölgesinde bir hassasiyet oluşmaktadır. Bu durumun bir sonucu olarak burun ağrısı ve yüz ağrısı meydana gelebilmektedir.

Travma Sonucu Ortaya Çıkan Burun Ağrısı

Burnun direkt yaralanmasına neden olabilecek herhangi bir durum sonucunda da burun ağrısı ortaya çıkabilmektedir. Bu durum burun bölgesine atılmış bir yumruk olabileceği gibi, travmatik bir şekilde aşağı doğru düşmek de olabilmektedir. Travmanın ciddiyetine bağlı olarak ortaya çıkabilecek ağrının da şiddeti değişebilmektedir. 

Yapısal Nedenler Sonucu Ortaya Çıkan Burun Ağrısı

Burnun yapısında var olan polipler veya burnun iç yapısındaki anormallikler de burun ağrısına sebep olabilmektedir. 

  1. Burun PolipleriNazal Polipler veya Burun Polipleri yumuşak ve ağrısız bir yapıdadır. Bu polipler genellikle kansere dönüşmemektedirler. Nazal veya Burun poliplerinin büyümesinin mekanizması tam olarak bilinmemekle beraber, ilgili polipler iç burun boşluğunun şişmesine neden olabilmektedir. İç burun boşluğunun şişmesiyle beraber, ilgili bireylerin belirtileri daha da kötüleşebilmektedir.
  2. Yapısal Anormallikler: Burnun içerisinde yer alan “septum” bölgesinin normalden farklı olarak yamuk veya sapmış bir vaziyette olmasının bir sonucu olarak burun ağrısı görülebilmektedir. Buna ek olarak dar bir burun geçişi olan bireylerde de burun ağrısı veya burunda şişlik gibi belirtiler görülebilmektedir. 

Çevresel Nedenler Sonucu Ortaya Çıkan Burun Ağrısı

Burun ağrısı yukarıda bahsedilen durumların dışında, çevresel nedenlere bağlı olarak da karşımıza çıkabilmektedir. Böcekler veya alerjik olmayan durumlar sonucunda da burun ağrısı karşımıza çıkabilmektedir.

  1. BöceklerBöcekler özellikle yaz aylarında çoğu insanın başına bela olmaktadırlar. Özellikle sivrisinek, örümcek ve pire gibi örümceklerin burnu ısırması sonucunda burun ağrısı görülebilmektedir.  Burun ağrısına ek olarak, ilgili bölgede veya yaygın bir şekilde kaşıntı da görülebilmektedir.
  2. Alerjik Olmayan Nedenler: Toz, duman gibi vücudumuzu tahriş edebilecek maddelerle temas sonucunda burun ağrısı ortaya çıkabilmektedir. Toz, duman gibi maddeler vücudumuzda alerjik reaksiyonları başlatabilmekte veya tetikleyebilmektedir. Fakat net bir şekilde alerjik bir reaksiyona neden olabilecekleri hakkında kesin bir şey söylemek güç olacaktır. Toz veya dumana maruziyet sonrasında hapşırma, burunda şişme veya burunda tıkanıklık gibi belirtiler görülebilmektedir. Bütün bu belirtilere ek olarak burun ağrısı da sık bir şekilde karşımıza çıkabilmektedir.  

Burun Ağrısı Teşhisi

Burun ağrısına neden olan birden farklı klinik durumlar mevcuttur. Bu klinik durumların tespiti için birbirinden farklı teşhis yöntemleri bulunmaktadır. İyi bir fizik muayene ve hasta öyküsü çoğu durumda hastalığın teşhisi için yeterli olabileceği gibi, bazı durumlarda ek teşhis yöntemlerinden yararlanılabilmektedir.  

Alerji Testleri: Burun ağrısı durumu birtakım alerjik reaksiyonlar sonucunda ortaya çıkabilmektedir. Burun ağrısına neden olan alerjen maddelerin tespiti için birtakım alerji testleri uygulanabilmektedir. Prick Testi, alerji testlerinden bir tanesidir ve bu test sayesinde 20 – 30 çeşit alerjen maddenin tespiti sağlanabilmektedir. Prick Testi esas olarak cilt üzerine uygulanmakta olup, alerji problemi olan bireylerin derisi çizilir. Özel bir çözelti olarak hazırlanan alerjen maddeler, cilt üzerine atılan çiziğin üzerine damlatılır. Yaklaşık 30 dakika veya 40 dakika beklenilir. Bu süre boyunca ilgili bölgede kızarıklık olması durumunda, bireylerin ilgili maddeye karşı alerjik olduğu söylenebilmektedir. 

Prick Testine ek olarak Patch Testi de hastanelerde yapılan diğer bir alerji testidir. Patch Testinin diğer adı ise Yama Testidir. Bu test ile egzema hastalığına neden olan alerjik maddelerin tespiti sağlanabilmektedir. Bu testte ise bir bant üzerine birtakım kimyasal madde dökülmektedir ve ilgili bant hastanın sırtına yapıştırılmaktadır. Hastanın sırtına yapıştırılmış olan bant ile bireyler 2 gün süre boyunca beklemelidirler. 2 gün boyunca herhangi bir kızarıklık olmaması durumunda, ilgili bireylerin alerjik olmadığı söylenebilmektedir. 

Alerjik bünyesi olan bireylerde kan tahlilinde de birtakım parametreler yükselebilmektedir. Kan tahlili yapılan bireylerde IgE düzeyinin yüksek olması, bireylerin alerjik bir bünyeye sahip olduklarını gösterebilmektedir. IgE düzeyindeki ufak yükselmeler genellikle pek anlamlı olmamakla beraber, genellikle 5 – 10 katlık yükselmeler, bireylerin alerjik olduğu hakkında önemli bir belirteç olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Nazal EndoskopiBurnun içerisine kameralı bir şekilde konulan aletle burnun yapısı incelenebilmektedir. Burunda ağrıya neden olabilecek herhangi bir yapısal anormallik rahatlıkla görülebilmektedir. Aynı zamanda burun akıntısına neden olabilecek sinüzit tanısı da bu şekilde konulabilmektedir. Nazal endoskopi öncesinde, burun boşlukları genellikle akıntı önleyici bir spreyle yıkanılır veya püskürtülme işlemi gerçekleştirilir. Bu yöntemin bir sonucu olarak burun kanaması veya burun ağrısı gibi belirtiler görülebilmektedir.  

Burun Ağrısı Tedavisi

Burun ağrısının tedavisi altta yatan nedene göre değişmektedir. 

Burun ağrısına neden olan durum sinüzit ise, antibiyotik ve ağrı kesicilerle belirtilerin azaltılması hedeflenebilmektedir. 

Burun ağrısına neden olan durum bireylerin herhangi bir maddeye karşı olan alerjisi ise, ilgili alerjen maddelerden uzak durmak; hastalığı ortadan kaldırmak için yeterli olabilecektir. İlgili alerjenin ortadan kaldırılamadığı durumlarda ise “anti – histaminik” etken maddeli birtakım ilaçlar reçete edilebilmektedir. 

Burun ağrısına neden olan bir diğer önemli durum ise, alerjik olmayan birtakım durumlardır. Alerjik olmayan durumların bir sonucu olarak ortaya çıkan burun ağrısı durumunda; altta yatan nedenin ortadan kaldırılması; hastalığın tedavisi için yeterli olacaktır. Bu duruma örnek olarak toz veya duman gibi uçucu maddeler gösterilebilmektedir. Toz, sigara dumanı gibi iritan veya tahriş edici durumlardan kaçınmak, burun ağrısının geçmesi için yeterli olacaktır. 

Burnun yapısında var olan birtakım anormallikler sonucunda da burun ağrısı görülebilmektedir. Burun polipleri veya burnun yapısını etkileyen herhangi bir problem sonucunda ortaya çıkan burun ağrısı durumunda genellikle cerrahi yollar denenebilmektedir. Cerrahi olarak ilgili anatominin düzeltilmesi durumunda burun ağrısı düzelebilmektedir.  

Burun Ağrısı Tedavi Edilmezse

Burun ağrısına en sık neden olan durumların başında genellik alerjik nedenler veya sinüzit durumu gelmektedir.  Tedavi edilmemiş sinüzit durumlarında birtakım istenmeyen durumların ortaya çıkma ihtimali bulunmaktadır. Beyin zarları arasının iltihaplanması olarak da bilinen menenjit durumu, sinüzitin ölümcül sonuçlarından bir tanesidir. Bu duruma ek olarak beyin apsesi de tedavi edilmemiş sinüzit durumlarında karşımıza çıkabilmektedir. Ayrıca, tedavi edilmemiş sinüzit durumlarında göz çevresindeki derinin enfekte olması veya apseleşmesi de ortaya çıkabilecek bir diğer durum olarak gösterilebilmektedir.

Burun Ağrısına Ne İyi Gelir?

Burun ağrısını hafifletmek veya tahmini bir şekilde önlemek adına birtakım tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Bu durumların sağlandığı takdirde burun ağrısının gelişme ihtimali oldukça düşük olacaktır.

Burun ağrısının devam etmesi durumunda, burun bölgesindeki tahrişi minimum seviyeye indirmek adına burun bölgesinin üst kısımlarına her 10 – 15 dakikada bir olacak şekilde buz koymak belirtilerin hafiflemesini sağlayacaktır. Burun üzerine konulan buz ile beraber dokularda sıvı birikmesi durumu da önlenebilmektedir. 

Burun ağrısına neden olan önemli durumlardan bir tanesi de üst solunum yollarının enfekte olmasıdır. Üst solunum yolu enfeksiyonları genellikle bir başka bireyden size geçen virüsler aracılığıyla olmaktadır. Dolayısıyla soğuk algınlığı belirtileri gösteren bireylerle olan temasınızı sınırlandırmanız gerekmektedir. Bu bireylere temas ettiyseniz eğer daha sık bir şekilde olmak üzere ellerinizi doğru bir şekilde en az 20 saniye yıkamanız gerekmektedir. Aksi takdirde eliniz aracılığıyla ilgili virüsleri, burnunuza taşıma ihtimaliniz artacaktır. 

Burun ağrısına neden olabilecek herhangi bir kirletici maddelerden kaçınmak gerekmektedir. Kirletici maddelere örnek olarak sigara dumanı gösterilebilmektedir. Sigara içilen bölgelerden uzak durmak, burun ağrısı belirtisinin azalmasına yardımcı olabilmektedir.

Burun Ağrısına Ne İyi Gelmez?

Burun ağrısına neden olabilecek durumların önlenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde altta yatan nedenlere bağlı olarak burun ağrısının geçme süresi uzayabilecektir. Burun ağrısına neden olabilecek durumların ortadan kaldırılmasıyla beraber burun ağrısının geçme süresi kısalacaktır. 

Burun ağrısına neden olabilecek kirleticilere temas edilmesi durumunda burun ağrısı artabilmektedir. Dolayısıyla bu bireylerin önemli bir kirletici olan sigara dumanından uzak durmaları gerekmektedir. Sigara dumanından uzak durmamaları durumunda ise burun ağrısının düzelme süresi ne yazık ki uzayacaktır. 

Burun ağrısına neden olan önemli durumların başında üst solunum yolu enfeksiyonları gösterilebilmektedir. Üst solunum yollarına neden olan virüsler genellikle kişiden kişiye bulaşabileceği için, bireylerin soğuk algınlığı belirtisi gösteren bireylerden uzak durması gerekmektedir. Soğuk algınlığı belirtileri gösteren bireylere temas sonucunda, enfekte olup, burun ağrısı gelişebilmektedir. Bu durumlara ek olarak bireylerin sürekli bir şekilde hijyene dikkat etmeleri gerekmektedir. Özellikle el hijyenine dikkat edilmediği durumlarda, burun ağrısına neden olabilecek hastalıklara ciddi anlamda zemin hazırlanmış olmaktadır. 

Burun Ağrısı İlaçları

Burun ağrısının tedavisinde altta yatan hastalığa göre kullanılacak olan ilaçlar değişkenlik göstermektedir. Altta yatan hastalık sinüzit ise tedavide birtakım ağrı kesiciler ve antibiyotikler kullanılabilirken, alerjiye bağlı durumlarda ise anti – histaminik ilaçlar tedavide kullanılabilmektedir. 

Amoksisilin – Klavulanik Asit: Amoksisilin – Klavulanat veya Amoksisilin – Klavulanik asit etken maddeli antibiyotikler günümüzde sık bir şekilde kullanılmaktadır. Çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılabilen bir antibiyotik olan Amoksisilin – Klavulanik Asit, akut sinüzit tedavisinde kullanılabilmektedir. Akut sinüzite ek olarak solunum sistemini etkileyen birtakım hastalıklarda da kullanılabilmektedir. Bu hastalıkların başında pnömoni veya halk arasında bilinen adıyla zatürre hastalığı örnek olarak gösterilebilmektedir. Zatürre hastalığına ek olarak tekrarlayan bronşit durumunda da kullanılabilen bir antibiyotik olan amoksisilin – klavulanik aside karşı birtakım alerjik reaksiyonlar gelişebilmektedir. Dolayısıyla penisiline alerjisi olan bireylerin bu ilacı kullanmaktan kaçınması gerekmektedir. Aksi takdirde vücutta döküntülere ve alerjik reaksiyonlara yol açabilmektedir. 

NSAID Etken Maddeli İlaçlar: NSAİD veya Steroid Yapıda Olmayan Anti – İnflamatuar ilaçlar çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılabilmektedir. İbuprofen etken maddeli ilaçlar, başta romatizmal hastalıklar olmak üzere çeşitli eklem ağrısının tedavisinde kullanılabilmektedir. İbuprofenin kullanılabileceği romatizmal hastalıklara örnek olarak “Romatoid Artrit, Osteoartrit, Ankilozan Spondilit” gibi hastalıklar gösterilebilmektedir. İbuprofen etken maddeli ilaçlar aynı zamanda ateş düşücürü ve ağrı kesici bir yapıya sahip olduğu için, soğuk algınlığı ve nezle durumlarında da kullanılabilmektedir.  

Hamilelikte Burun Ağrısı

Hamilelik döneminde de burun ağrısı durumu görülebilmektedir. Dolayısıyla burun ağrısına neden olabilecek durumların önlenmesi, gebeler için de büyük bir önem taşımaktadır. Dolayısıyla gebelerin el hijyenine ciddi anlamda dikkat etmeleri gerekmekte olup, ellerini en az 20 saniye boyunca kurallara uygun bir şekilde yıkamaları gerekmektedir. Aksi takdirde üst solunum yolları enfeksiyonlarının gelişme ihtimali artabilecektir.  

Çocuklarda ve Bebeklerde Burun Ağrısı

Çocuklarda da tıpkı erişkinlerdeki gibi üst solunum yolları enfeksiyonlarının bir sonucu olarak burun ağrısı görülebilmektedir. Bu duruma ek olarak çocuklarda alerjik rinit oldukça sık bir şekilde görülmektedir. Alerjik rinit hastalığının bir belirtisi olarak karşımıza çıkan burun ağrısının önlenmesi adına birtakım önlemler alınabilmektedir. Anne ve babasında alerji olan bireyler başta olmak üzere, alerjiye yatkın olan çocukların toz, sigara dumanı gibi kirleticilerden uzak durmaları gerekmektedir. 

Çocuklarda alerjik rinite neden olabilecek birden çok risk faktörü bulunmaktadır. Bu risk faktörlerinin başında ailede bu tarz bir yakınma olması gelmektedir. Aynı zamanda ek gıdaya ve mamaya 6. Aydan önce başlanması durumunda da alerjik rinit için bir risk faktörü oluşmaktadır. Ev içinde toz, duman gibi kirleticilere ciddi anlamda maruziyet de küçük çocukları veya bebekleri alerjik rinit açısından risk altına sokmaktadır. Bütün bu durumlara ek olarak sezaryen doğum ile dünyaya gelen küçük bebeklerin de ne yazık ki alerjik rinit açısından risk altında olduklarını söylemek mümkündür.  

Alerjik rinitli çocuklarda göz altında morluk veya göz altında mor halkalar görülebilmektedir. Bu hastaların burun yapısında soluk mavimtırak bir zar bulunmakta olup, burun bölgesinin iç yapısı ödemli görülmektedir. Bu hastaların ilerleyen dönemde astım, orta kulak iltihabı gibi hastalıklara yakalanma riskleri daha yüksektir. Bu çocuklar genellikle ağzı açık uyuma, burun akıntısı, öksürük ve horlama şikayetleri ile ebeveynleri tarafından doktora getirilmektedirler. 

Alerjik rinitin çocuklardaki tedavisinde en önemli basamak ilgili alerjenden uzak durmaktır. İlgili alerjenden uzak durulmadığı durumlarda, hastalığa ait belirtiler ne yazık ki düzelemeyecektir. Hafif alerjik rinitlerin tedavisinde ağız yoluyla kullanılan “anti – histaminik” ilaçlar, belirtileri azaltmaya yardımcı olmaktadır. Daha ciddi alerjik rinit durumlarında ise “anti – histaminik” ilaçlara ek olarak “burun içi steroidler” de kullanılabilmektedir. Bütün bu tedavilere yanıt verilmeyen durumlarda ise “Omalizumab” etken maddeli ilaçlar kullanılabilmektedir. Omalizumab etken maddeli ilaçlar IgE antikoru olarak etki göstermekte olup, dirençli alerjik rinitte tedavide kullanılabilmektedir. 

Burun Ağrısı için Hangi Doktora Gidilir?

Burun ağrısı durumu çeşitli nedenlerin bir sonucu olarak ortaya çıkabilmektedir. Nefes almakta güçlük çekiyorsanız ve burunda ağrınız varsa ilgili Kulak Burun Boğaz uzmanına görünmeniz gerekmektedir. Burun ağrısına neden olan durumun alerjik olduğu fark edilirse, ilgili tedavi Alerji Hastalıkları Uzmanı tarafından verilmekte olup, neye karşı alerjiniz olduğu tespit edilebilmektedir. 

Makaleyi faydalı buldun mu?
2
0
Makeleyi Paylaşın