Diyabetik Nöropati

Diyabetik nöropati, diyabet hastalığının neden olduğu sinir hasarı olup genellikle ilaç ve cerrahi operasyonlarla tedavi edilmektedir.

Diyabetik Nöropati Hastalığı Nedir?

Vücudun işlevlerini devam ettirebilmesi için enerjiye ihtiyaç vardır. Bu enerjinin vücutta ve kandaki formu glukoz olarak bilinir.

Glukozun kanda belli bir değerler arasında olması sağlığımız açısından oldukça önemlidir. Bu uygun olan kan glukoz değerleri insülin (kan şekerini düşüren hormon) ve glukagon (kan şekerini yükselten hormon) adı verilen iki hormon ile direk veya bazı diğer hormonlar aracılığıyla yapılabilir.

Diyabet adı verilen durumda kan şekerinin düşürülmesini sağlayan ve pankreas adı verilen organdan salınan insülin de bir problem vardır. Bu insülin yeteri kadar salgılanmayabilir veya salgılandığı halde hücreler bu insülinin oluşturacağı etkiye dirençli olur. Bu sebeple diyabet adı verilen hastalık meydana gelir.

Diyabet hastalığında meydana gelen yüksek kan şekerinin birçok vücut organına zararı vardır. Aslında bu organ ve doku hasarları diyabetin komplikasyonları olarak bilinir. Yani diyabet hastalığı sebebiyle yüksek kan şekerlerine bağlı olarak görülen yan etkiler ve hastalıklardır.

Diyabet sinir hücrelerine de zarar verebilir. Diyabete bağlı olarak hastaların sinirlerinde meydana gelen hasar diyabetik nöropati olarak bilinir.

Nöropati kelimesi aslında sinir hücresi olan nöronun işlevini kaybetmiş halini anlatmaya yardımcıdır. Bu sinir hasarları genellikle diyabet hastalarının etkin tedavi uygulamadığı ve kan şeker değerlerinin uzun yıllar boyunca yüksek olduğu durumlarda meydana gelir.

Diyabetik nöropatinin etkilediği sinirler arasında sıklıkla bacak ve ayak sinirleri vardır. Bu durum bazen kendini sadece bir bacak veya ayak uyuşması olarak da gösterebilir.

Hangi sinirin ne kadar etkilendiğine bağlı olarak diyabetik nöropati belirtileri bacak ve ayak ağrısı, sindirim sistemi şikayetleri, idrar yolu problemleri veya kalp problemleri gibi farklı türlerde belirtiler olarak ortaya çıkabilir.

Diyabet hastalarında yapılan araştırmalara göre diyabetik nöropati genellikle diyabet hastalarının %40 ila 50 arasında bir oranda görülmektedir. Bu ciddi komplikasyonun engellenebilmesi mümkündür.

Bu genellikle sağlıklı bir yaşam tarzı ve sıkı kan şekeri kontrolünden geçer. Kişilere bu durumda ciddi sorumluluklar düşer ve bu sorumluluklar doktor tarafından anlatılmalıdır.

Diyabetik Nöropati Tipleri

Dört farklı diyabetik nöropati çeşidi vardır. Bu tipler hangi sinirin nasıl etkilendiği gibi farklılıklar üzerine oluşur.

  • Periferik simetrik nöropatiBu, ayakları ve elleri genellikle simetrik olarak etkileyen nöropati türüdür. Diyabet hastalarında görülen en yaygın nöropati tipidir.
  • Otonom nöropati: Bu nöropati tipinde etkilenen sinirlerin hasarı sebebiyle sindirim sistemi, idrara çıkmayı yöneten sinirler veya kalp hızı gibi vücudun istemsiz işlevlerini kontrol eden otonom adı verilen sinirler etkilenir.
  • Proksimal nöropati: Bu nöropati tipinde ise göğüs duvarı veya bacaklar gibi vücuttaki belirli bir dağılım boyunca ilerleyen sinirlerin hasarı söz konusudur.
  • Mononöropatiler: Bu nöropati tipi herhangi bir sinirin rastgele etkilenmesi sonucu oluşur.

Nöropatinin hangi tipte olduğu kişideki belirtilerin ve şikayetlerin oluşmasındaki en önemli faktördür.

Diyabetik Nöropati Belirtileri Nelerdir?

Dört ana tip diyabetik nöropati vardır. Bir tip veya birden fazla tipte nöropati aynı kişide mevcut olabilir.

Vücut sistemi tüm vücudu sardığı ve kontrol ettiği için belirtiler ve şikayetler de oldukça fazla ve çeşitli olabilir.

Belirtileriniz, sahip olduğunuz türe ve hangi sinirlerin etkilendiğine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Genellikle belirtiler yavaş yavaş ve uzun dönemler içerisinde gelişir.

Kişide ciddi şikayetlere neden olabilecek sinir hasarı meydana gelene kadar hiçbir belirti olmayabilir. Diyabetik nöropati için sinsi gelişen bir diyabet komplikasyonu da denilebilir.

Aşağıda farklı tiplerde meydana gelen farklı belirtiler ve şikayetler açıklanmıştır:

Periferik Simetrik Nöropati

Diyabet hastalarında görülen en yaygın diyabetik nöropati türüdür. Genellikle önce ayakları ve bacakları, ardından elleri ve kolları etkileme eğilimindedir.

Periferik nöropatinin belirtileri ve kişinin şikayetleri genellikle gece ilerleyen saatlerde daha kötüdür.

Bu şikayetler:

  • Bu hastalığa sahip kişiler sık sık ellerinde ve ayaklarında uyuşmadan yakınırlar.
  • Karıncalanma veya yanma gibi belirtiler de meydana gelebilir.
  • Keskin ağrılar veya kramplar yine eller ve bacaklarda görülen ve hayat kalitesini düşüren diyabetik nöropati şikayetlerindendir.
  • Bazı hastalarda çok hafif dokunmalara karşı bile aşırı hassasiyet ve ağrı şikayetleri meydana gelebilir. Kişiler hafif bir nesne kaldırırken bile çok ciddi ağrı çektiklerini ifade ederler.
  • İlerlemiş nöropatilerde kişinin ayağında ülser adı verilen yaralar, enfeksiyonlar ve kemik ile beraber eklem ağrısı gibi ciddi ayak problemleri meydana gelebilir.

Otonom Nöropati

Otonom sinir sistemi kişinin farkında olmadan çalıştığı vücut için otomatik olan bir sistemdir. Bu sistem kalbi, mideyi, bağırsakları, genital organları, gözleri ve mesaneyi dahi kontrol eder.

Diyabet hastalarında bu organları kontrol eden sinirlerin  herhangi birindeki hasar, aşağıdaki şikayetleri beraberinde getirebilir.

  • Gastroparezi (mide bulantısı, kusma ve iştah kaybına neden olan yavaş mide boşalması) denilen sindirim sistemi sorunları.
  • Aydınlık bir ortamdan karanlık bir ortama geçişte gözdeki sinirlerin etkilenmiş olmasına bağlı olarak geçici bir görüntü kaybı.
  • Azalmış cinsel istek durumu.
  • Bağırsakların etkilenmesine bağlı olarak kabızlık ve ishal gibi durumlar görülebilir.

Proksimal Nöropati

Diyabetik amiyotrofi olarak da adlandırılan bu tip nöropati sıklıkla göğüs duvarı, uyluk, kalça veya bacaklardaki sinirleri etkilemek suretiyle ortaya çıkar. Belirtiler genellikle vücudun bir tarafında sınırlı olabilir. Ancak diğer tarafa yayılabilir.

Aşağıdaki şikayetler kişilerde meydana gelebilir:

  • Kalçada şiddetli ağrı meydana gelebilir.
  • Gözle görülür bir biçimde amiyotrofi denilen ve uyluk kaslarının zayıflamasını içeren bir durum meydana gelebilir. Bu durumda uyluk kasları hem hacim olarak azalır hem de güç kaybeder.
  • Şiddetli mide ağrısı da görülebilir.

Mononöropati

Mononöropati sadece belirli bir sinire zarar verir.

Mononöropati ayrıca şunlara da yol açabilir:

  • Odaklanma veya çift görme gibi problemler.
  • Bell’in felci adı verilen yüz kaslarının paralizi (felç) meydana gelebilir. Bu durum genellikle diyabet ile ilişkilendirilmeyebilir. Bu sebeple detaylı araştırma önemlidir.
  • Ellerde güç kaybı gibi şikayetler olarak da kendini gösterebilir. Örnek olarak kişi bir bardak taşırken istemeden bardağın kontrolünü kaybedip yere düşürebilir.

Diyabetik Nöropati Nedenleri Nelerdir?

Diyabetik nöropatinin sebepleri hala araştırılmaktadır. Önemli olan aslında açlık durumundaki kanda var olan glukoz seviyesidir. Bu glukoz seviyesinin yüksekliği aslında diyabetik nöropati gelişiminin temelinde yatan sebeptir.

Çalışmalar gösteriyor ki açlık kan glukoz seviyesinin yüksekliğinin (hiperglisemi) birden fazla sonucu var ve bu sonuçların tamamı diyabetik nöropati oluşumunu etkiliyor.

Tüm etkilenmiş faktörlerin sebep olduğu ortak sonuç sinir ve sinir liflerinin hasarlanması ve işlevini kaybetmesi veya yerine getirememesidir.

Her bir nöropati tipinin kesin nedeni bilinmemektedir. Araştırmacılar, zaman içinde kontrolsüz yüksek kan şekerinin sinirlere zarar verdiğini ve sinyal gönderme yeteneklerine müdahale ederek diyabetik nöropatiye yol açtığını düşünüyor.

Yüksek kan şekeri, sinirlere oksijen ve besin sağlayan küçük kan damarlarının (kılcal damarların) duvarlarını da etkiliyor ve bu duvarları zayıflatıyor.

Her diyabet hastasında diyabetik nöropati gelişecek diye bir durum yoktur. Bu durumun gelişmesi için bazı risk faktörleri vardır.

Risk Faktörleri

Diyabete sahip kişilerin yaklaşık yüzde ellisinde diyabetik nöropati geliştiği tahmin ediliyor.

Yani her diyabet hastasında gelişmiyor ancak aşağıdaki risk faktörleri diyabet hastalarında sinirlerin etkilenip hasar alma olasılığını arttırabiliyor.

  • Kötü kan şekeri kontrolü: Kontrolsüz kan şekeri sizi sinir hasarı da dahil olmak üzere birçok diyabet komplikasyonu açısından riskli gruba sokar.
  • Diyabet öyküsünün geçmişiUzun yıllardır diyabet tanısı almış kişilerde yeni tanı alan kişilere göre diyabetik nöropati gelişme riski daha fazladır.
  • Böbrek hastalığı: Diyabet ve yüksek kan şekeri, böbreklere zarar verebilir. Böbrek hasarı meydana geldiğinde kan yeteri kadar toksinleri temizlemeyebilir. Bu toksinler de kanda özgürce dolaşır ve sinir hasarı meydana getirebilir.
  • Aşırı kilolu olmak: Vücut kitle indeksinin (BMI) 25 veya daha fazla olması, diyabetik nöropati riskini arttırır.

Diyabetik Nöropati Teşhisi

Diyabetik nöropati uzun yıllar önce diyabet tanısı almış kişilerde şikayet ve belirtiler olmadığı hallerde bile taranması gereken bir diyabet komplikasyonudur.

Bir doktor genellikle fizik muayene yaparak kişinin belirtilerini ve tıbbi geçmişini dikkatlice gözden geçirerek diyabetik nöropatiyi teşhis edebilir.

Fizik muayeneden sonra diğer önemli bir değerlendirme ise kaslara ve beyne giden elektrik sinyallerinin incelenmesidir. Bu bazı özel testler ve cihazlarla yapılabilmektedir.

Bu durumun tedavisinde erken teşhis ve kan şekeri kontrolü çok değerlidir.

Doktor fizik muayenede aşağıdaki durumları kontrol edecektir.

Bu değerlendirilmesi gereken durumlar:

  • Kollarda, bacaklarda ve ayaklarda tendonlara (kası kemiğe bağlayan doku) uygulanan şiddete bağlı gelişen refleksleri.
  • Etkilendiği düşünülen bölgede dokunma ve titreşime duyarlılığın değerlendirilmesi.
  • Yüksek kan şekeri seviyelerinin kasları etkileyip etkilemediğini anlayabilmek için kaslardaki güç değişiklikleri test edilebilir.

Fizik muayeneyle birlikte, doktorunuz diyabetik nöropatiyi teşhis etmeye yardımcı olmak için bazı test ve tetkikler yapabilir.

Bu test ve tetkikler:

  • Monofilament testiBu test kişilerin diyabetik Nöropatiye bağlı olarak etkilenen el ve ayaklarındaki dokunma hassasiyetini ölçmek için yapılmaktadır. Genellikle ayağın altında birden fazla noktaya bir monofilamentin dokundurulması sonrasında hastaya hissiyatı sorulur. Diyabetik nöropati taramasında halen kullanılan basit, ucuz ve etkin bir testtir.
  • Diapozon titreşim testi: Bu test bir diapozon aracılığıyla diyabetik nöropati sebebiyle hasarlanmış sinirlerin bağlandığı ayak gibi bölgelerin titreşime ve sıcaklık değişikliklerine nasıl tepki verdiğini anlayabilmek için yapılır.
  • Sinir iletim testleri: Kişi zihninde bir hareket yapmayı düşündüğü ve eyleme döktüğü andan itibaren sinirsel bir elektrik iletimi başlar. Bu elektrik sinyaller sinirler aracılığıyla bu hareket ile ilgili vücut bölgemize iletilir. Bu test aracılığıyla da bu sinir iletiminin sağlıklı olup olmadığına bakılır.
  • Elektromiyografi (EMG): Kasa gelen sinyal ve elektriği ölçen bu test diyabetik nöropati gelişmiş kişilerde sıklıkla uygulanır. Kasların ve üretilen elektrik sinyallerinin ölçümünü yapan bir cihazdır. Bu cihaz ile kişinin ilgili kaslarına bağlanan elektrotlar aracılığıyla gelen sinyalin ve kasta üretilen elektriğin sağlığı ölçülür.
  • Otonom test: Kişilerin farklı pozisyonlardaki kan basınçları ölçülür. Eğer ciddi farklılıklar varsa diyabetik nöropati açısından değerlendirilir.

Diyabetik Nöropati Tedavisi

Diyabetik nöropatinin sinir hasarını geriye döndüren tam ve kesin iyileştirici bir tedavisi yoktur.

Tedavilerin amacı aşağıdaki gibi olabilir:

  • Yeni sinir hasarını önlemek
  • Kişilerin meydana gelen ağrılarını azaltmak
  • Diyabetik nöropati gelişmiş ve işlevini kaybetmiş vücut bölgesinin işlevini geri kazanmaya çalışılması
  • Hastaların kan şekerini yaşa, kişinin genel sağlık durumuna ve şeker hastalığının kaç yıldır var olduğuna bağlı olarak belirli değerler arasında tutma hedefi

Kan şekeri ne kadar kişilere uygun olarak planlansa da dünya genelinde kabul edilen kılavuzlarda aşağıdaki değerler yer alır.

  • Aç karnına 80 ila 130 mg/dL arasında
  • Yemeklerden iki saat sonra yani tok karnına 180 mg/dL'den az olması gerekir.

Bu değerler önerilen kan şekeri aralıklarıdır ancak kan şekeri ne kadar iyi kontrol edilirse diyabete bağlı oluşacak komplikasyonlar o derece az olur.

Kan şekeri kontrolü kadar önemli olan bir diğer kontrol kan basıncı kontrolüdür. Kan basıncı ve kan şekeri yüksekliği birlikte görüldüğünde diyabetik nöropatiye gidişin çok daha hızlı olduğu geniş kapsamlı araştırmalarla ispatlanmıştır.

Bununla birlikte kişi için ideal kilo ve egzersiz ile geçen bir hayat da diyabetik nöropatinin ilerlemesini veya hiç gelişmemesi için oldukça önemlidir.

Ağrıyı Hafifletmek

Diyabetle ilişkili sinir ağrısı yaşayan insanlar için önerilen bazı reçeteli ilaçlar mevcuttur. Bu ilaçlar herkeste ağrıyı tam olarak kesmeye yardımcı olmayabilirler. Bu ilaçların seçilmesi doktor tarafından kişiye özel olarak yapılır.

Doktorların hastalara özel olarak reçete edebileceği ilaç grupları aşağıdaki gibi olabilir:

  • Nöbet önleyici ilaçlar
  • Antidepresanlar
  • Seratonin geri alım inhibitörleri
  • Kombine ilaç tedavileri

Komplikasyonları Yönetme ve İşlevi Geri Yükleme

Eğer kişilerde diyabetik Nöropatiye bağlı idrar yolu problemleri oluşmuşsa kişi bir ürolog tarafından tedavi edilir.

Bununla birlikte kişilerde kalp problemleri geliştiyse bir kardiyolog tarafından tedavi gerekir. Bu sebeple aslında diyabetik nöropatinin tedavisi de oldukça çeşitli olabilmektedir.

  • İdrar yolu problemleri: Bazı ilaçlar mesanenin fonksiyonlarını değiştirebilir. Bu nedenle doktorlar ilaçları almamayı veya değiştirmeyi önerebilir. Bazı davranışçı idrar kontrol uygulamaları önerebilir. Bu öneriler genellikle idrarın düzenli bir saat programında yapılmasını içerir. Eğer kişinin mesane sinirleri diyabetik nöropatiye bağlı olarak hasarlandıysa ve idrarını yapmaya bu durum engelse eğer idrar kateterizasyonu adı verilen yöntem ile idrar mesaneden alınabilir.
  • Sindirim problemleri: Gastroparezinin belirtileri hazımsızlık, bulantı veya kusma olabilir. Bu problemler için bazı ilaçlar kullanılabilir. Bununla birlikte doktorlar daha küçük porsiyonlarda ve gün içinde daha sık yemek yemeyi önerir. Diyet değişiklikleri ve ilaçlar ishal, kabızlık ve bulantıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.
  • Ortostatik hipotansiyon: Bu tansiyon problemi genellikle kişi ayağa kalktığı anda tansiyonun bir anda düşmesini içerir. Tedavide genellikle doktorlar hastaların alkolden uzak durmasını ve bol bol su içmesini önerir. Bununla birlikte pozisyon değişikliklerinde yavaş davranmak gibi bazı basit yaşam tarzı değişiklikleri bu sorunu çözmeye yardımcı olabilir. Bununla birlikte hastaların yatak başını biraz da olsa yükseltmeleri kan basıncındaki bu düşüşleri önlemeye yardımcı olabilir.

Diyabetik Nöropati Tedavi Edilmezse

Diyabetik nöropati başlı başına bir komplikasyondur. Bu durum aşağıdaki da dahil olmak üzere farklı komplikasyonlar oluşmasına sebep olur.

Bu komplikasyonlar tedavi edilmediğinde ciddi problemlere sebep olabilir.

Bu problemler:

Ani Hipotansiyon Atakları

Kan akışını kontrol eden sinirlerin hasar görmesi durumunda vücut kan basıncını istenilen seviyede tutamayabilir.

Genellikle ortostatik hipotansiyon adı verilen durum meydana gelir. Bu kişilerin hayat kalitesini oldukça düşürür.

Kişi oturduğu yerden kalktığında baş dönmesi veya mide bulanması gibi şikayetlerde bulunabilir.

Ayak Parmağı, Ayak veya Bacak Kaybı

Sinirlerin şiddetli hasarı sonucunda kişi ayaklarındaki hissi kaybedebilir. Hastaların ayaklarında küçük kesikler bile farkında olmadan büyük ülserlere (yaralara) sebep olabilir.

Çok şiddetli vakalarda, ayaklardaki yaralar enfeksiyon kapabilir ve bu enfeksiyon kemiğe yayılabilir. Bunun sonucunda da dokular canlılığını kaybedebilir.

Bu durumda ayak parmağının, ayağın veya tüm bacağın ampütasyonu gerekebilir.

İdrar Yolu Enfeksiyonları ve İdrar Kaçırma

Mesanenin kontrol edilmesini sağlayan sinirler diyabetik Nöropatiye bağlı olarak hasarlandığı zaman mesane idrar yapma sonrasında tam olarak boşaltılmayabilir.

Bu boşaltılamayan idrar mesane de ve hatta böbreklerde birikerek idrar yolu enfeksiyonlarına sebep olur.

Eğer kişinin idrara çıkmasını uyaran sinir hasar görürse kişi idrarı geldiğinde hissedemez veya idrarını yapmayı sağlayan kaslara bağlı olan sinirlerin hasarı idrar kaçağına sebep olabilir.

Hipogliseminin Fark Edilememesi

Hipoglisemi kan şekeri düşüklüğünün tıbbi terimidir. Tartışmalar sürse ve kılavuzlar sürekli güncellense de 70 miligramın altındaki kan şekeri seviyelerine hipoglisemi denir.

Bu kan şekerlerine sahip kişilerde titreme, terleme ve kalp atışının hızlanması gibi belirtiler meydana gelebilir.

Ancak otonom nöropatisi olan kişiler bu belirtileri fark etmeyebilir. Bu sebeple tedavi de gecikir ve kişi şok tablosuna girebilir.

Sindirim Problemleri

Diyabetik Nöropatiye bağlı olarak gelişen sinir hasarı sindirim sisteminde meydana gelirse ve bu durum tedavi ile kontrol altına alınamazsa kabızlık veya ishal meydana gelebilir. Gastroparezi adı verilen durum da meydana gelebilir.

Cinsel İşlev Bozukluğu

Otonom nöropati genellikle cinsel organları etkileyen sinirlere zarar verir. Cinsel isteksizlik ve cinsel ilişkide zorluklar meydana gelebilir.

Diyabetik Nöropatiye Ne İyi Gelir?

Aşağıdaki yöntemler, davranışlar ve besinler diyabetik nöropati gelişmiş kişilerde sinir hasarının ilerlemesini önleme veya diyabetik nöropati gelişimini engelleme üzerine olumlu etki gösterebilir.

Kan Şekeri Kontrolü

Diyabetik nöropati gelişiminin altında yatan temel sebep açlık kan şekeri yüksekliğidir. Bunun kontrol edilmesi bazı besinler ile yapılabilir. Bununla birlikte kişi kilo kontrolü yaparak da kan şekerini kontrol edebilir.

Bu besinler aşağıdaki gibi olabilir:

  • Kişiler günlük besinlerindeki karbonhidrat miktarını azaltıp lif içeriği zengin olan kabak, ıspanak, kereviz ve havuç gibi besinleri tüketebilirler.
  • Tarçın ve zeytinyağı dokulardaki insülin duyarlılığını arttırıp kan şekerini düzenlemeye ve düşürmeye yardımcıdır.

Ayak Bakımı

Diyabetik nöropati sıklıkla ayakları etkilediği için ayak bakımı çok önemlidir hastalara ayak bakımı dikkatlice anlatılmalıdır.

Kişiler ayaklarını her gün kontrol etmeli ve ayak hijyenlerine dikkat etmelilerdir.

Kan Basıncı Kontrolü

Kan basıncı yüksekliği ve yüksek kan şekeri sıklıkla ilişkili olan iki önemli ve öldürücü olabilen problemdir.

Çağımızın en büyük problemlerinden olan bu iki durumun bir arada olması sadece birinin olmasından çok daha tehlikelidir.

Kan basıncının kontrolü sayesinde diyabetik nöropati gelişimi de yavaşlayabilir.

Kan basıncı kontrolü sağlayan yöntemler ve besinler:

  • Düzenli egzersiz damarlar oksijene olan direnci azaltacağı için uzun vadede kan şekeri kontrolünü sağlamada oldukça faydalıdır.
  • Sarımsak ve limon gibi besinlerin de bu kontrolde faydası olabilir.

Diyabetik Nöropatiye Ne İyi Gelmez?

Aşağıdaki yöntemler ve besinler diyabetik nöropati gelişmiş kişilerin sinir hücresi ve sinir lifi hasarını arttırabilir.

Bunlar:

  • Kan basıncını yükselten ve kontrolden çıkaran birçok faktör vardır. Genellikle düzenli egzersiz yapmayan ve kötü bir diyete sahip olan kişilerde kan basıncı kontrolü oldukça zordur. Bu sebeple sedanter (hareketten yoksun) adı verilen yaşam tarzına sahip kişilerde diyabetik nöropati gelişme riski daha fazladır.
  • Kan şekerini ani olarak yükseltecek cips, kraker ve hazır pastane ürünleri gibi bazı yiyecekler kan şekeri kontrolünü zorlaştırır. Bu sebeple diyabetik nöropati gelişimi başlamış kişilerde mutlak suretle uzak durulması gereken gıdalar arasında yer alırlar.
  • Sigara ve alkol de dolaylı yollardan kan şekeri ve kan basıncına etki ederek sinir hasarını arttırabilir.
  • Kurutulmuş meyveler normal meyvelere göre daha yoğun miktarda şeker içerir. Bu sebeple çok fazla tüketimi normal meyvelere oranla kan şekerini çok daha ani ve fazla arttırır.

Diyabetik Nöropati İlaçları

Nöbet Önleyici İlaçlar

Epilepsi hastaları bazı durumlarında sinir sistemi problemlerine bağlı olarak nöbet geçirirler. Bu nöbetlerin önlenmesi amacıyla kullanılan ilaçlar diyabetik nöropatiye sahip hastalarda ağrı azaltmak amaçlı kullanılmaktadır.

Bu ilaçlar:

  • Pregabalin
  • Gabapentin

Olası yan etkiler: Uyuşukluk, baş dönmesi ve ödem olabilir.

Antidepresanlar

Diyabetik nöropatili hastalarda ağrı tedavisinde kullanılabilen bir ilaç grubu olan antidepresanlar, kişilerin depresyonda olmaksızın sinir ağrılarını hafifletebilir.

Genellikle çok şiddetli ağrısı olmayan kişilerde trisiklik antidepresanların işe yaradığı bildirilmiştir.

Bu ilaçlar:

  • Amitriptilin
  • Desipramin
  • İmipramin

Olası yan etkiler: Ağız kuruluğu, uykusuzluk ve halsizlik olabilir.

Serotonin Geri Alım İnhibitörleri (SSRI)

Genellikle psikiyatrik hastalıklarda kullanılan bu ilaç grubu da diyabetik nöropati gelişen kişilerin sinir ağrılarını azaltmaya yardımcı olabilir. Bunlar da aslında antidepresan olarak bilinen ilaçlardır.

Bu ilaçlar:

  • Duloksetin
  • Venlafaksin

Olası yan etkiler: Şiddetli mide bulantısı, uykusuzluk, baş dönmesi, iştah azalması ve kabızlık olabilir.

Kombine İlaç Tedavileri

Bazen bir antidepresana ek olarak bir steroid olmayan anti iltihabi ilaç kombine halde hastalara verilebilir. Bununla birlikte bir antidepresan bir nöbet engelleyici ilaç ile de kullanılabilir.

Bu ilaçlar:

  • Amitriptilin
  • Gabapentin
  • Asetaminofen
  • İbuprofen
  • Lidokain

Kapsaisin

Cilde krem olarak uygulanan kapsaisin diyabetik nöropati gelişmiş bazı hastalarda ağrı hissini azaltabilir. Cilt tahrişi gibi yan etkileri bulunabilir.

Alfa-Lipoik Asit

Diyabetik Nöropatiye sahip hastalarda kullanılabilir.

Bu güçlü antioksidan bazı gıdalarda bulunur ve bazı insanlarda sinir ağrısı şikayetlerini hafifletmeye yardımcı olabilir.

Kapsül halinde satılabilir.

Diyabetik Nöropati Ameliyatı

İlerlemiş diyabetik nöropati şikayeti olan kişilerde cerrahi düşünülebilir. Çok sık olarak uygulanmasa da bazı yöntemler vardır. Bu cerrahiler kişinin ağrısını azaltmaya yönelik veya ölmüş dokuların vücuttan çıkarılmasını içerir.

Ampütasyon Cerrahisi

Hastaların ayaklarında meydana gelen enfeksiyon ilerlediği taktirde çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Son derece ciddi olan bu sonuçlardan birisi de etkilenen ayağın veya bacağın komple kaybedilmesidir.

Bu genellikle hastalar için ağır sonuçları olan zor bir cerrahi işlemdir. Hastanın enfeksiyonu dokuları tahrip edip öldürdüğü zamanlarda yapılan bu cerrahi işlem genel anestezi altında yapılır.

Ölü dokuların tamamı vücuttan uzaklaştığı yere kadar kişinin ayak parmağı, ayağı veya bacağı kesilebilir. Kişiler ameliyattan sonra ciddi ağrılar hissedebilir. Bu sebeple güçlü ağrı kesiciler verilir. Bununla birlikte psikolojik destek tedavisi de uygulanabilir.

Sinir Dekompresyon Cerrahisi

Son yıllarda denenen bir cerrahi olan sinir dekompresyon cerrahisinin temel amacı hastaların karıncalanma, uyuşma ve hatta ampütasyona gidebilecek şikayetlerini önleme ve tersine çevirmedir.

Bu genellikle sinire yapılan basıncın azaltılmasını amaçlayan bir cerrahi tekniktir.

Hamilelikte Diyabetik Nöropati

Periferik nöropati ve mononöropati gebelikte çok nadiren görülen diyabetik nöropati tiplerindendir. Bununla birlikte hamilelerde bu durum meydana geldiğinde bazı şikayetler görülebilir. Bu şikayetler kişiyi rahatsız edebilir.

Periferik sinir fonksiyonu gebelik sırasında anne ve fetüsü çeşitli şekillerde tehdit edebilir. Bu nedenle hızlı tanı ve tedavi önemlidir.

Gebelerde ani tansiyon düşüklükleri, el ve ayaklarda uyuşma ve yanma, baş dönmesi ve çift görme gibi belirtiler ile kendini gösterebilmektedir.

Doktor teşhis için genellikle normal insanlarda kullandığı fizik tedavi ve kas sinir iletim kontrolü yöntemlerini kullanır.

Tedavide genellikle mümkün olduğunca ilaçsız ve davranışsal değişiklikler ile yapılır. Tedavinin temel amacı diyabet hastası gebenin kan şekerini kontrol etmeye yönelik diyet ve yaşamsal değişikliklerdir.

Çocuklarda ve Bebeklerde Diyabetik Nöropati

Çocuklarda genellikle tip 1 diyabet hastalığı görülür. Bu diyabet türünde kişilerde insülin pankreas tarafından üretilemez.

Bunun sonucunda erken yaşlarda diyabet hastalığı meydana gelir. Yapılan araştırmalara göre çocuklarda kan şekeri kontrol edilmediği ve diyabet tanısından sonra yaklaşık 5 sene içerisinde diyabetik nöropati gelişme riski %25 civarındadır.

Bu sebeple yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da oldukça önemli bir diyabet komplikasyonu olarak bilinir.

Çocuklarda ayak veya bacak kaybına kadar gidebilen bu şiddetli durumun olabildiğince erken teşhis ve tedavisi gerekir.

Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da kan şekeri kontrolü tedavide ilk olarak düzenlenir.

Bununla birlikte çocuklarda insülin kullanımı yapılır. Doktor gerekli insülin seviyesini kişilere önerir.

Diyabetik Nöropati için Hangi Doktora Gidilir?

Aşağıdaki gibi belirtileriniz ve şikayetleriniz varsa bir İç Hastalıkları uzmanı ile görüşmeniz şarttır.

Bu belirti ve şikayetler:

  • Daha önce diyabet tanısı aldıysanız ve ayaklarınız ya da ellerinizde yanma, uyuşma ve karıncalanma gibi şikayetleriniz varsa diyabetik nöropati geliştirmiş olma olasılığınız vardır. En tipik olan bu belirtilerin bir doktor tarafından değerlendirilmesi elzemdir.
  • Diyabet hastası bir kişinin eğer ayağında bir yara meydana geldiyse ve bu yara uzunca bir süre iyileşmeye dirençliyse mutlaka bir doktorun değerlendirmesi gerekir.
  • Baş dönmesi, bayılmalar ve çift görme gibi şikayetleriniz son zamanlarda oluştuysa ve hali hazırda bir diyabet hastasıysanız bu durum alakalı gibi gözükmese de diyabetik nöropatiye gidişin belirtileri olabilir.
  • Son zamanlarda meydana gelen sindirim sistemi problemleri, kabızlık veya ishal gibi bağırsak bozuklukları, cinsel isteksizlik gibi durumlar da diyabetik nöropati için bir işaret olabilir. Bu sebeple mutlaka değerlendirilmesi gereklidir.
Makaleyi faydalı buldun mu?
8
0
Makeleyi Paylaşın

Diyabetik nöropati ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Diyabetik Nöropati Geçer Mi?

Diyabetik nöropati geri dönüşümsüz bir sinir harabına yol açabilir. Son yıllarda bazı çalışmalar ve cerrahi teknikler denense de şu an diyabetik nöropatiye bağlı olarak hasar alan bir sinirin tam olarak geriye dönüşü mümkün değildir. Ancak bu hastalığa yakalanan kişilerde gerekli tedavi yapıldığı zaman kişilerin sinir hasarının yavaşladığı ve kaybedilen fonksiyonların geri kazanıldığı gösterilmiştir.

Ass. Dr. Samet Töken