Dumping Sendromu
Dumping sendromu, mide küçültülmesi nedeniyle oluşan karın ağrısı ve sulu ishal olma durumu olup düzenli beslenme, ilaç kullanımı ve ameliyat yöntemi ile tedavi edilmektedir.
Dumping Sendromu Nedir?
Her karbonhidrat içeren yemek yedikten kısa bir süre sonra gelişen kramp tarzında karın ağrısı ve sulu ishalin birlikte görüldüğü tabloya dumping sendromu denir.
Başlıca karbonhidrattan zengin gıdalar; meyveler, süt ve süt ürünleri, ekmek, makarna, patates, bezelye ve tüm tatlılardır. Tüketilen çoğu yiyecek karbonhidrat içerdiği için dumping sendromu olan kişi yediklerine dikkat etmediği sürece, hemen hemen her yemekten sonra dumping sendromunu yaşar.
Dumping sendromunu yiyecekleri tükettikten sonra belirtilerin gelişmesi için gereken zaman aralığına göre ikiye ayırabiliriz:
- İshal ve karın ağrısı yemek yedikten sonra en geç 30 dk. içinde gelişiyorsa; erken dumping sendromu denir.
- Karın ağrısı yemek yedikten 3 saat sonra gelişiyorsa; geç dumping sendromu denir.
Hastalar aynı anda hem erken hem de geç dumping sendromu geliştirebilirler. Önce yemek yedikten sonra 30 dk. içinde erken dumping sendromu belirtileri gelişebilir, yemekten 3 saat sonra da geç dumping sendromu belirtileri gelişebilir.
Hastanın en başta sadece erken dumping sendromu olabilir ve ilerleyen zamanlarda geç dumping sendromu da geliştirebilir. Çoğu zaman erken ve geç dumping sendromu birbiri ile kesişir.
Dumping Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Dumping sendromunun belirtileri erken veya geç dumping sendromu olmasına göre değişiklik gösterir.
Erken dumping sendromunun belirtilerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
- Küçük bir porsiyon yemek yedikten hemen sonra gelişen midede dolgunluk hissi
- Yüzde kızarıklık
- Terleme
- Midede sancı tarzında ağrı
- Mide bulantısı
- Kusma
- Halsizlik
- Kalp hızının artması
Geç dumping sendromunda görülen belirtiler, kan şekeri düşüklüğüne bağlı gelişen belirtilerdir.
Geç dumping sendromu belirtileri aslında kan şekeri düşüklüğü belirtileridir ve aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Halsizlik
- Güçsüzlük, yorgunluk
- Aç hissetme
- Titreme
- Şuur bulanıklığı, bilinç değişikliği
Bazen hastalarda hem erken dumping sendromunun hem de geç dumping sendromunun belirtilerinin gösterebilir. Hasta aynı anda dumping sendromunun iki tipini de geçirebilir.
Dumping Sendromu Nedenleri Nelerdir?
Midenin küçültüldüğü veya alınan gıdanın mideden hızlıca boşaltılmasına sebep olan ameliyatlar dumping sendromuna neden olabilir.
Midenin küçülmesi ameliyatları, sindirim sistemi kanserlerinin tedavisinde ve obezite cerrahisinde kullanılır.
Dumping sendromuna sebep olan ameliyatlar şunlardır:
- Gastrektomi, midenin bir kısmının veya tamamının çıkarıldığı bir ameliyattır.
- Gastrik Bypass, midenin kısımları çıkartılmadan, mideden delik açılarak, mideden ince bağırsaklara kısa yolun oluşturulduğu ameliyattır.
- Özofajektomi, özofagusun (yemek borusunun) bir kısmının çıkarıldığı ameliyattır.
Midenin görevlerinden biri besinleri geçici olarak depolamaktır. Dolayısıyla mideye ulaşan besinler, sindirim sistemindeki seyirlerine devam etmeden önce bir süre midede beklerler.
Karbonhidratların sindirimi ağza alındığı anda başlar. Ağızda parçalanmaya başlayan karbonhidratlar, yemek borusundan geçip mideye ulaşır. Midede karbonhidrat sindirimi gerçekleşmez.
Karbonhidrat sindirimi ince bağırsağın ilk kısmı olan duedonumda devam eder ve ince bağırsağın orta kısmı olan jejenumda sonlanır. Karbonhidratlar duedonuma ulaştıklarında, midede hiç sindirilmediklerinden dolayı çok az sindirilmiş durumdadırlar.
Mide eğer küçültülürse, besinlerin midede beklediği süre kısalır ve besinler bir anda hızlı bir şekilde, sindirim sistemin bundan sonraki devamı olan ince bağırsaklara geçerler.
Karbonhidratlar midede hiç sindirilmediklerinden dolayı, ince bağırsaklara bir anda, hızlıca geçerlerse, ince bağırsakların içine dolaşımdaki suyu çekerler, bu da sulu ishal oluşmasına ve dolaşımdaki sıvının azalmasına bağlı kan basıncının düşmesine yani hipotansiyona sebep olur.
Ayrıca ince bağırsaklarda bir anda fazla miktarda karbonhidratın birikmesi, insülin hormonunu salgılatır. İnsülin hormonu kan şekerini düşürür.
Midenin küçültüldüğü durumlar, karbonhidratların mideye hızlıca geçişine sebep olarak sulu ishal tablosuna sebep oluyorsa erken dumping sendromunu oluşur.
Midenin küçüldüğü durumlar, karbonhidratların ince bağırsağa hızlıca geçerek, ince bağırsakta beklenenden fazla miktarda karbonhidrat bulunmasına neden olarak, insülin hormonu salgılatıyor ve kan şekerini düşürerek; halsizlik, titreme, bilinç bulanıklığı gelişiliyorsa, geç dumping sendromu oluşmasına sebep olur.
Dumping Sendromu Teşhisi
Bulantısı, kusması ve sulu ishali olan hastanın ara sıra kan şekeri düşüklüğü belirtileri de oluyorsa ve yakın zamanda midesinden ameliyat geçirmişse doktor dumping sendromundan şüphelenmelidir.
Doktor ilk aşamada hastaya genel bir değerlendirme yapar. Şikayetlerini detaylıca öğrenmek amacıyla ne kadar zamandır belirtilerinin olduğunu ne kadar sıklıkta belirtilerinin olduğunu, yakın bir zamanda mide ameliyatı geçirip geçirmediğini, karın ağrısı olup olmadığını, karın ağrısı varsa karın ağrısını neyin tetiklediğini sorar.
Hastayı muayene eder. Bu yapılan uygulama anamnez almak ve fizik muayene yapmaktır.
Daha sonra bazı kan testleri yapılır. Hastanın ne kadar sıvı kaybettiğini, elektrolit kaybı olup olmadığını anlamak için sodyum ve potasyum miktarlarını mutlaka içeren kan biyokimya testi yapılmalıdır.
Geç dumping sendromunda asıl sorun kan şekeri düşüklüğü olduğu için kan şekerinin kan da en yüksek olması gerektiği anda ne kadar yüksek olduğunu görmek için oral glukoz tolerans testi ister.
Doktor son aşamada tanıyı kesinleştirmek için radyoaktif yöntem kullanılarak yapılan mide boşalma zamanı testini isteyebilir. Bu test midenin besinleri hangi hızda ince bağırsağa ilettiğini ölçer. Mide boşalması hızlı ise tanı dumping sendromuna yakındır.
Hekim aldığı anamnez, kan şekeri testi ve mide boşalma testinin sonuçlarını bir arada değerlendirerek hastaya dumping sendromu tanısı koyar.
Dumping Sendromu Tedavisi
Dumping sendromunun kendi kendine ameliyattan sonra 3 ay içinde düzelmesi beklenir.
Dumping sendromunun oluşmasını önlemek veya oluşan dumping sendromunun düzelmesine katkı sağlamak amacıyla ameliyattan sonra hastaya dengeli beslenme önerileri verilir.
Hastanın önerilere uyması tedavinin ilk ve en değerli aşamasıdır.
Önerilerine uymasına rağmen çok sık bulantı, kusma ve kan şekeri düşüklüğü belirtileri yaşayan hastalara ilaç tedavisi başlanabilir.
İlaç tedavisi dumping sendromunda ana sorun olan mideye ulaşan besinlerin hızla bağırsaklara geçmesini hedefler ve tüketilen besinlerin mideden bağırsaklara ameliyattan önceki hızlarında dönmesini amaçlar.
Alternatif tıp grubuna giren bazı maddeler, besinlerin sindirim sisteminde normal hızlarında hareket etmesini sağlayarak dumping sendromuna engel olabilir.
Bu maddeler sindirim sistemi içindeki besinleri kalınlaştırarak, sindirim sisteminde hareketlerini zorlaştırır, yani yavaşlatır. Dumping sendromunda besinlerin hareketlerinin yavaşlaması ile besinlerin hareket hızı normal bir kişideki hareket hızına ulaşmış olur.
Tüm uygulanan tedavi yöntemlerine rağmen dumping sendromu devam ediyorsa, hastanın tekrardan ameliyat edilerek midenin yeniden yapılandırılması plan edilebilir.
Dumping Sendromu Tedavi Edilmezse
Mide küçültmesine bağlı olarak besinler en küçük şekillerine parçalanamaz, parçalanamayan besinler, bağırsaklardan emilemez.
Genellikle emilemeyen gıdanın eksikliğine bağlı belirtiler gözükür.
Örneğin kemiklerin mineralizasyonu için gerekli olan kalsiyum elementinin eksikliğine bağlı osteoporoz gelişebilir.
Demirin az emilmesine bağlı demir eksikliği anemisi, B12 vitaminin az emilmesine bağlı megaloblastik anemi gelişebilir. Anemi vücutta hemoglobin miktarının azaldığı tablodur.
Dumping Sendromuna Ne İyi Gelir?
Ameliyat sonrası hastaya dumping sendromunun gelişmesini önlemek için yaşam tarzı ve dengeli beslenme önerileri verilir. Hasta bu önerilere mutlaka uymalıdır.
Hastanın beslenme alışkanlığında ilk yapması gereken 3 öğün tam yemek yerine çok küçük porsiyonlardan oluşan 5-6 öğün yemek olmalıdır.
Hastanın tükettiği besinler protein ağırlıklı olmalıdır. Genellikle kırmızı et, tavuk, balık ve fıstık ezmesi tüketilmelidir.
Yemek yemeden 30 dakika önce ve yemek yedikten 30 dakika sonra su içilmemelidir. Su içmek mideyi şişirerek dumping sendromunun belirtilerinden olan midede dolgunluk hissinin oluşmasına sebep olur.
Gıdaların sindirim sisteminde öğütülmesine yardımcı olmak için yiyecekler çok küçük lokmalar halinde tüketilmelidir. Yemek ağza alındıktan sonra iyice çiğnenmelidir.
Besin ne kadar çok çiğnenirse, o kadar küçük parçalar halinde mide ve bağırsaklara ulaşır. Küçük besinlerin parçalanıp emilmesi daha kolaydır. Besinler kolay emildiği zaman bağırsaklarda dolaşımdaki suyu çekecek kadar durmazlar, dumping sendromu gelişemez.
Besinleri pisilyum, siyam baklası ve pektin ile birlikte tüketmek alternatif tıbbın tedavi yöntemleridir. Pisilyum, Hindistan'da yetişen plantago ovata bitkisinden üretilen bir liftir. Bu maddeleri yemeğin içine katılarak tüketilmesi önerilir.
Bu maddeler reçete ile satılmasa da kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmalı ve eğer doktorunuz kullanmanızı öneriyorsa tüketmelisiniz.
Dumping Sendromuna Ne İyi Gelmez?
Dumping sendromunda sorun karbonhidrat içeren besinlerin tüketilmesinde kaynaklanmaktadır. Porsiyonları küçük olan 6 öğünden beslenilse de bu öğünlerin içeriği karbonhidratlardan zengin olduğu sürece dumping sendromu gelişecektir.
Dumping sendromu olan kişi meyve suyu, masa şekeri, pamuk şeker, gazlı içecek, soda ve laktoz içeren süt, yoğurt ve dondurma gibi besinler tüketilmemelidir.
Karbonhidrat ihtiyacı liften zengin gıdalar ile karşılanmalıdır. Normal ekmek yerine buğday ekmeği yenmelidir. Tatlı ihtiyacı yulaf ezmesi ile karşılanmalıdır.
Gerek duyulursa, lif takviyeleri alınmalıdır. Vücudumuzda gerektiğinden fazla miktarda bulunan liftler bağırsaklardan karbonhidratların yavaş emilmesine sebep olarak, dumping sendromunun kontrolüne katkı sağlamaktadır.
Dumping Sendromu İlaçları
Şiddetli belirtilerin gözlemlendiği dumping sendromunda ilaç tedavisine başvurulabilir. Tedavide Oktreotid isimli ilaç kullanılır. Oktreotid, somastatin hormonu gibi davranan bir ilaçtır.
Somastatin hormonu sindirim sistemindeki hareketleri yavaşlatır. Oktreotid, somastatin gibi etki göstererek sindirim sistemini yavaşlatır. Sindirim sisteminin yavaşlaması, midenin boşalma zamanını uzatır. Oktreotid aynı zamanda insülin hormonun salınımı engeller.
Mide boşalma zamanını uzatarak erken dumping sendromunun gelişmesini, insülin salınımı engelleyerek geç dumping sendromunu engeller. Kısacası oktreotid, her iki dumping sendromuna da faydalıdır.
Oktreotid kas içine enjeksiyon yapılarak kullanılan bir ilaçtır.
Oktreotidin yan etkileri arasında kalp ritim bozukluğu, üst solunum yolu enfeksiyonu, baş ağrısı, döküntü, ilacın uygulandığı bölgede ağrı ve safra taşı oluşumudur.
Doktorunuz reçete ettiği ilacı kullanmalı, doktorunuza danışmadan ilaç almamalısınız.
Dumping Sendromu Ameliyatı
Hastanın eğer tüm tedavilere rağmen dumping sendromu devam ediyorsa ameliyat düşünülebilir.
Hastanın dumping sendromu geçirmesine sebep olan ameliyat çeşidi Gastrik bypass ameliyatı ise hasta tekrar ameliyata alınarak, ameliyat geriye döndürülebilir.
Gastrik bypass ameliyatında midenin herhangi bir parçası çıkarılmadığı için ameliyat geri döndürebilir durumdadır.
Gastrektomi ameliyatında midenin bir kısmı çıkarıldığı için gastrektomi ameliyatına bağlı dumping sendromu geçirenlerde ameliyatın geri döndürülmesi mümkün değildir.
Bu hastalarda midenin yeniden yapılandırıldığı ameliyatlar yapılır. Midenin bağırsak ile devam eden son kısmını olan anatomik yapıya pylorus denir. Midenin yapılandırılmasında pylorus hedef bölgedir.
Hamilelikte Dumping Sendromu
Daha önce mide ameliyatı olan kadınlar ameliyattan sonra dumping sendromu geliştirmeseler bile eğer ameliyattan sonraki herhangi bir zaman diliminde hamile kalırlarsa dumping sendromu geliştirebilirler.
Her gebeye, gebelik şekeri taraması için glukoz tolerans testi yapılır. Gebelik esnasında dumping sendromu olan hastalar, glukoz tolerans testine ani kan şekeri düşmesi yanıtını verirler. Dumping sendromu olan gebeler bu şekilde tarama esnasında tanı alabilir.
Mide bulantısı ve kusma hamilelikte görülmesi normal olan belirtilerdir. Bu sebeple gebelerde dumping sendromu gelişme ihtimali göz önünde bulundurulmalı, özellikle mide ameliyatı geçiren kadınlarda belirtiler sadece gebeliğe bağlanmamalıdır.
Gebelikte dumping sendromunun tedavisi bebeğin kan şekeri düşüklüğünün gelişmemesi için önem taşımaktadır.
Hamilelikte dumping sendromu geçirenlere dengeli beslenme önerileri verilmekte, ilaç tedavisi uygulanmaktadır.
Çoğu zaman, bebeğin doğması, hamileliğin sona ermesi ile dumping sendromu düzelir.
Çocuklarda Dumping Sendromu
Çocuklarda dumping sendromu erişkinlere göre daha nadir görülür. Çoğu zaman medikal tedaviye gerek duymadan düzenli beslenme kontrolü ile dumping sendromu düzeltilebilir.
Dumping sendromu çocuklarda genellikle Nissen Fundoplikasyonu cerrahisinden sonra gelişir.
Nissen fundoplikasyonunda midenin üst kısmı, yemek borusunun alt kısmının etrafına sarılır. Midenin sarılması ile midenin hacmi küçülmüş olur bu da dumping sendromunu tetikleyebilir.
Çocuklar ve bebeklerde dumping sendromu, besinlerin emilimi azaltarak, büyüme ve gelişmenin yavaşlamasına sebep olabilir.
Bebeklerde Dumping Sendromu
Yenidoğan bebeklerde de dumping sendromunun sebebi mide ameliyatı olsa bile bebeklerin ameliyatı olma sebebi erişkinlerinden farklılık gösterir.
Bebeklerde ameliyatların çoğu doğumsal anomalilerin düzeltilmesine yönelik yapılır.
Örneğin yemek borusunun bir kısmının gelişmediği veya yemek borusunun nefes borusu ile birleşmiş olan bebeklerin yemek boruları ameliyat edilmelidir.
Dumping Sendromu için Hangi Doktora Gidilir?
Dumping sendromu, mide veya özofagus (yemek borusu) ameliyatından sonra bir sorun olarak geliştiğinden, Genel Cerrahinin ilgi alanına girer.
Ameliyattan sonra, dumping sendromunun gelişmesi beklenen bir durum olduğundan, doktor dumping sendromunun gelişimini önlemek için hastaya beslenme programı önerir.
Hasta beslenme programında önerilere uymasına rağmen, yemek yedikten sonra dolgunluk hissi, ishal, titreme, bilinç bulanıklığı yaşıyorsa, kendisini ameliyat eden doktora başvurmalıdır.