Eritroplaki Belirtileri Tedavisi ve Önlemler


Eritroplaki, ağız mukozasında görülen ve kanser öncesi lezyonlar arasında kabul edilen kırmızı renkli bir değişikliktir. Genellikle dil, damak veya yanak içinde düz veya hafif kabarık şekilde ortaya çıkar. Beyaz lekelerle karakterize lökoplakiden farklı olarak kırmızı renkte olması, daha yüksek malignite (kanserleşme) potansiyeli taşıdığı anlamına gelir. Bu makalede, eritroplakinin nedenleri, belirtileri, teşhis süreci ve tedavi seçeneklerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Eritroplaki Nedenleri ve Risk Faktörleri
Eritroplakinin kesin nedeni bilinmemekle birlikte, kronik tahriş ve bazı yaşam tarzı faktörleriyle ilişkilendirilir. Sigara ve tütün ürünleri, ağız mukozasında hücresel değişikliklere yol açarak lezyon oluşumunu tetikleyebilir. Aşırı alkol tüketimi, özellikle sigara ile kombine edildiğinde riski belirgin şekilde artırır. Diş protezlerinin yanlış oturması veya keskin diş kenarlarının sürekli teması gibi fiziksel tahrişler de eritroplaki gelişimine zemin hazırlayabilir. HPV (Human Papilloma Virüs) enfeksiyonu ve bağışıklık sisteminin zayıflaması da diğer olası risk faktörleri arasındadır.

Eritroplaki Belirtileri

  • Ağız içinde (dil, damak, yanak) kırmızı, kadifemsi leke
  • Lekelerin çevresinde iltihap veya ülserasyon olmaması
  • Yüzeyden hafif kabarık veya düz görünüm
  • Zamanla büyüme veya renk değişikliği gösterebilmesi
  • Ağrı veya hassasiyet olmaması (ancak ileri evrelerde olabilir)

Teşhis Yöntemleri
Eritroplaki şüphesi olan hastalarda ilk adım detaylı bir klinik muayenedir. Hekim, lezyonun boyutunu, rengini ve yerini değerlendirir. Kesin tanı için biyopsi şarttır. Lokal anestezi altında lezyondan küçük bir doku örneği alınır ve patolojik inceleme yapılır. Bu inceleme, hücrelerdeki displazi (anormal değişiklik) derecesini belirler. İleri görüntüleme yöntemleri (MR veya BT) ise lezyonun derin dokulara yayılımını değerlendirmek için kullanılabilir.

Tedavi Seçenekleri
Eritroplaki tedavisi, lezyonun boyutuna ve patoloji sonucuna göre planlanır:

  • Cerrahi Eksizyon: Lezyonun tamamen çıkarılması en sık tercih edilen yöntemdir. Sınırları net olmayan lezyonlarda geniş eksizyon gerekebilir.
  • Lazer Tedavisi: CO2 lazer ile lezyonun kontrollü şekilde buharlaştırılması, minimal kanama riski sağlar.
  • Topikal Kemoterapi: 5-Fluorourasil gibi kremler, özellikle yaygın lezyonlarda kullanılabilir.
  • Düzenli Takip: Düşük dereceli displazi durumunda 3-6 aylık aralıklarla kontroller yapılır.

Önlemler ve Korunma Yolları
Eritroplaki riskini azaltmak için sigara ve alkol tüketiminden kaçınmak kritik önem taşır. Diş hijyenine dikkat etmek, keskin kenarlı dişleri düzeltmek ve uyumsuz protezleri yenilemek fiziksel tahrişi önler. Düzenli diş hekimi kontrolleri erken teşhis şansını artırır. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için dengeli beslenme ve D vitamini takviyeleri önerilir.

Eritroplaki ve Kanser Riski
Eritroplaki lezyonlarının %15-40’ı ileri displazi veya karsinoma in situ içerir. Bu nedenle, erken tedavi malign dönüşüm riskini belirgin şekilde düşürür. Tedavi sonrası ilk 2 yıl boyunca 3 ayda bir klinik muayene yapılması önerilir.

Hasta Deneyimleri ve Yaşam Kalitesi
Cerrahi sonrası ağız içinde geçici hassasiyet veya konuşma zorluğu görülebilir. Yumuşak gıdalarla beslenme ve ağız gargaraları iyileşme sürecini hızlandırır. Hastaların sigarayı bırakması ve alkolü sınırlaması, nüks riskini azaltmada etkilidir.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir