Göz Kapağı Düşüklüğü Ameliyatı Nedir?
Göz kapağı düşüklüğü ameliyatı pitozis olarak da adlandırılan patolojik göz kapağı düşüklüğünün tedavisinde uygulanan cerrahi operasyondur.
Göz kapağı düşüklüğü ameliyatı pitozis olarak da adlandırılan patolojik göz kapağı düşüklüğünün tedavisinde uygulanan cerrahi girişimdir. Ameliyatın temel iki amacı görme fonksiyon bozukluklarını ve estetik problemleri ortadan kaldırmaktır.
Göz kapağı düşüklüğü ilerleyen yaş, travma ve çeşitli tıbbi sorunlara bağlı olarak üst göz kapağının gerekenden düşük olmasıdır. Tek gözde veya çift taraflı olarak ortaya çıkabilir. Göz kapağı düşüklüğü doğuştan gelebileceği gibi sonradan da geçici veya kalıcı olarak ortaya çıkabilir.
Üst göz kapağında bulunan levator kasının uzunluğu göz kapağının seviyesini belirlemektedir. İlerleyen yaşla birlikte kasta gevşeme ortaya çıkabilir. Ayrıca tek taraflı düşüklüğün sebebi nörolojik kaynaklı olabilir. Beyin tümörü, kanserler ve myastenia gravis (iskelet kaslarının zayıflaması) hastalığı nörolojik sebeplerin arasında yer almaktadır. Katarakt ameliyatı ve diğer cerrahi girişimler ise göz kapağı düşüklüğünün diğer sebepleri arasında yer almaktadır.
Göz kapağı düşüklüğünün tedavisinde altta yatan sebebin ortadan kaldırılması gerekir. Kesin ve en etkili tedavi yöntemi levator kasının cerrahi olarak kısaltılmasıdır.
Göz Kapağı Düşüklüğü Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Göz kapağı düşmesi ameliyatı uygulaması öncesinde kişinin detaylı muayenesi gerçekleştirilmektedir. Düşüklüğün hangi sebeplerden kaynaklandığı ameliyat prosedürünü değiştirebilir. Göz kapağını kaldıran levator kasında güçsüzlük olup olmadığı tespit edilir. Kişinin özelliklerine ve sorunun kaynağına göre uygun teknik seçilerek ameliyathane odasına geçilir. Göz kapağı ameliyatı farklı şekillerde uygulanabilir. Kullanılan ameliyat yöntemleri aşağıdaki gibidir:
Dış Göz Kapağı Ameliyatı
Düşük göz kapağının tedavisinde en yaygın kullanılan ameliyat yöntemi göz kapağının dış kısmından uygulanan tekniktir. Levator kas gücü normal olan göz kapağı düşüklüğü olan hastalarda tercih edilmektedir.
- Göz kapağı dış kısmından kesilerek levator kasına doğru şekilde yeniden konumlandırılır.
- Bu işlem sırasında hasta sakinleştirici ilaç etkisindedir.
- Etrafında gerçekleşenleri fark edebilir.
- Bazı göz hareketlerini yapması istenebilir.
- İşlemin tamamlanmasının ardından göz kapağı dikilerek kapatılır.
İç Göz Kapağı Ameliyatı
- Ameliyatın göz kapağının iç kısmından gerçekleştirildiği yöntemdir.
- Dış uygulamaya benzer şekilde levator kasında yapısal sorun bulunmayanlarda tercih edilir.
- Hasta genellikle genel anestezi veya sakinleştirici etkisi altındadır.
- Göz kapağı ters çevrilerek iç kısmından kesi açılır.
- Göz kapağını kaldıran kasların boyutları kısaltılarak farklı oranlarda düzeltme sağlanabilir.
Frontal Askı Yöntemi
Frontal askı yöntemi göz kapağını kaldıran levator kasında yapısal bozukluklara bağlı ortaya çıkan kapak düşüklüklerinin tedavisinde kullanılan yöntemdir. Genellikle sinir hasarına bağlı ve doğumsal anormalliklerde kullanılan bir yöntemdir.
- Göz kapağı üzerinden kesi açılarak iki taraflı askı oluşturmak amacıyla doku çıkarılır.
- Sağ ve soldan çıkarılan doku kenarları kesi içerisinden açılan tünel kullanılarak kaşların üst kısmında bulunan frontalis kasına (alın kası) emilebilir materyal ile dikilir.
- Ardından göz kapağındaki kesi dikilerek kapatılır.
- Genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilmektedir.
Bebeklerde Göz Kapağı Düşüklüğü Ameliyatı
Çeşitli doğumsal anormallikler ve doğum sonrası travmalara bağlı olarak erken yaş gruplarında da pitozis görülebilir. Doğumda veya ilk 2 yıl içerisinde ortaya çıkan kapak düşüklüğüne konjenital (doğumsal) pitozis ismi verilmektedir. Bebeklerde bu durumu fark etmek kolay olmayabilir.
Yaşamın ilk aylarında bilinçli hareketlerin zayıflığı pitozis değerlendirilmesini güçleştirebilir. İki göz arasında simetri farklılıkları şüphe sebebi olabilir. İlerleyen dönemde çocuklarda görme problemlerinden dolayı belirtiler ortaya çıkar. Çocuğun daha iyi görmek amacıyla başını arkaya doğru atması, kaşlarını kaldırması tipik belirtiler arasında yer almaktadır.
Pitozis cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilir. Bebeklerde göz kapağı düşüklüğü ameliyatı görme bozukluklarına sebep olmaması durumunda 3-4 yaşlarına kadar ertelenebilir. Ancak sorun görmeyi olumsuz etkiliyorsa göz tembelliği ortaya çıkabileceğinden dolayı ameliyat hemen yapılmalıdır.
Göz Kapağı Düşüklüğü Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Göz Kapağı düşüklüğü ameliyatı sonrası kişi genellikle aynı gün taburcu edilebileceği gibi olası risklere karşı bir gece kontrol altında tutulması gerekebilir.
Göz kapağı düşüklüğü ameliyatı olanlar uygulama sonrasında bulanık görme hissedebilir. Uygulama sırasında kullanılan gözü koruyucu kremler bu duruma sebep olmaktadır. Ayrıca göze genellikle koruyucu pansuman uygulanır. Hasta ilk 5 gün evde yara bakımına devam etmelidir.
Günlük Yaşam
- Göz kapağındaki hassas dikişlerin zarar görmemesi amacıyla ilk bir hafta günlük aktiviteler kısıtlanmalı ve istirahat edilmelidir.
- İlk gün araba sürmek tehlikeli olabilir.
- Göz ovuşturma, kaşıma gibi müdahalelerden kaçınmak gereklidir.
- Morluk ve şişliklerin ortadan kalkmasıyla kalıcı görünüş ortaya çıkar. Bu amaçla hasta birinci haftanın sonunda kontrole çağırılır.
Duş
- Göz kapağı ameliyatı sonrası 5 gün kadar duş esnasında gözlere su temas ettirmekten kaçınmak gerekir.
- Eğer su teması olduysa pamuklu bir bezle ovalamadan temizlenebilir.
- 5 günün ardından göz duru su ile hafifçe yıkanabilir.
İş Hayatı
- Göz kapağı düşüklüğü ameliyatı iyileşme süresi birçok cerrahi girişimden daha kısadır. Bundan dolayı kişinin günlük aktivitelerine dönmesi uzun sürmemektedir.
- Fiziksel güç gerektirmeyen ve oturarak yapılan işlerde iş hayatına geri dönülebilir ancak fiziksel güç gerektiren, zorlayıcı işlere ameliyattan en az 1-2 hafta sonra başlanmalıdır.
Egzersiz
- Ameliyat sonrasında kısa süre içerisinde yürüyüş gibi yorucu olmayan aktivitelere başlanabilir.
- Ağırlık kaldırmak gibi vücut kasılmasına sebep olabilecek egzersizlerde 7-10 gün kadar uzak durulmalıdır.
- Yüzme gibi su sporları sıvı/kimyasal madde teması ve enfeksiyonlar açısından risk taşıdığından en az 2 hafta tercih edilmez.
- Ayrıca gözün fiziksel olarak hasarlanabileceği fiziksel mücadelesi yüksek sporlardan da ilk haftalarda kaçınmak gerekir.
Göz Kapağı Düşüklüğü Ameliyatı Riskleri
Göz kapağı düşüklüğü ameliyatı uygulama bölgesinde ortaya çıkan morluk ve şişlikler ameliyat riski değil normal iyileşme sürecinin bir parçasıdır. 7-10 gün içerisinde gerileyerek ortadan kalkar. Ameliyat riskleri olarak nitelendirilebilecek durumlar genel riskler ve ameliyata spesifik riskler olarak ikiye ayrılabilir.
Kanama
Birçok cerrahi girişimin ortak riskleri arasında yer alan kanama operasyon sonrasında dikişlerin zorlanması ve açılmasına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Sağlıklı kişilerde en sık fiziksel travma ve zorlanmaya bağlı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca çeşitli kanama bozukluklarında, pıhtı eritici ilaç kullananlarda, yüksek tansiyon hastalarında görülme oranı yüksektir. Göz kapağında ortaya çıkan kanama hayati tehlike taşımamakla birlikte iyileşme sürecinin uzamasına sebep olabilir.
Enfeksiyon
Kanamaya benzer şekilde ortak ve sık görülen risklerden bir diğeri, yara bölgesinde mikroorganizma çoğalmasına bağlı ortaya çıkan enfeksiyonlardır. Operasyon sonrasında yara bakımına dikkat edilmemesi en önemli sebep olmakla birlikte diyabet gibi hastalıklar bu riski tetikleyebilir. Ameliyat bölgesinde şişlik, kızarıklık ve akıntı oluşması enfeksiyona işaret edebilir.
Göz Kapağının Yetersiz veya Fazla Kaldırılması
Ameliyatın spesifik riskleri arasında ilk sırada kas uzunluğunun doğru ayarlanamaması yer almaktadır. Ameliyat sonrası göz kapağı hala düşük olabileceği gibi göz kapanmayacak kadar kısa da olabilir. Bu durumda ek cerrahi uygulamalar gerekebilir.
Göz kapağının fazla kaldırılması ve gözün kapanmaması frontal askı yönteminde sık karşılaşılan bir durumdur. Genellikle kasıtlı olarak olması gerekenden daha kısa olarak ayarlanır. Bu teknikte uygulanan askılar ilerleyen dönemde sarkacağından dolayı göz normal konumuna gelir ancak ilk aylarda göz tam kapanmaz ve bu durum kuruluk ve enfeksiyon oluşumuna zemin hazırlayabilir. Bu süreçte uzman doktor tarafından reçete edilen göz damlaları ve nemlendiriciler kullanılmalıdır.
Kornea Yaralanması
Göz çok hassas bir bölge olduğundan dolayı göz kapağı ameliyatlarında farklı dokuların da zarar görmesi söz konusu olabilir. Sıklıkla gözün en dış, ön tabakası olan kornea zarar görmektedir. Durumun şiddetine göre tedavi uygulanabilir veya kendiliğinden iyileşmesi beklenir.
Estetik Problemler
Göz kapağı ameliyatı sonrasında iz oluşumu, kapakta simetri bozuklukları, yanlış konumlandırma gibi estetik açıdan sorun oluşturacak durumlar ortaya çıkabilir. Bu durumlar cerrahın kullandığı kesi ve dikiş yöntemleri ile ilgilidir.
Göz Kapağı Düşüklüğü Ameliyatı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Göz kapağı düşüklüğü sonrası iz kalır mı?
Göz kapağı ameliyatı sonrasında genellikle iz kalması beklenmemektedir. Uygulama sırasında gerçekleştirilen kesiler göz kapağının doğal çizgileri üzerinden yapılır. Yara izleri göz kapağı çizgisi altında kalır. Ancak cerrahın kullandığı tekniğe göre iz kalması söz konusu olabilir.
Göz kapağı ameliyatı sonrası makyaj ne zaman yapılır?
Göz kapağı ameliyatı sonrası ilk dönemde makyaj uygulaması genellikle tavsiye edilmez. İlk günlerde yara fiziksel hasarlara ve enfeksiyonlara açıktır. Gerekli görülmesi durumunda 10-14 gün sonrasında göze zarar vermeyecek şekilde makyaj uygulanabilir.
Göz kapağı ameliyatı sonrası lens takılır mı?
Göz kapağı ameliyatı öncesi ve sonrası fark etmeksizin kontakt lens kullanımının pitozis gelişimine sebep olduğu ile ilgili bazı çalışmalar mevcut olmakla birlikte bu durum lens takmanıza engel değildir. Göz içerisine yerleştirilen kontakt lenslerin kullanımına ameliyattan sonra en az 2 hafta ara verilmelidir. Bu süre zarfında gözlük kullanılabilir. 2 haftanın ardından gözü zorlamadan lens takılmaya başlanabilir. Lensi yerleştirirken üst göz kapağı yerine alt göz kapağını kaldırmaya özen gösterilmelidir.