Gülme Hastalığı
Tıp dilinde Psödobulbar etkisi olarak adlandırılan gülme hastalığı, kişinin istemsiz şekilde gülmesidir. Hastaya genellikle ilaç tedavisi ve fizik tedavi uygulanmaktadır.
Gülme Hastalığı Nedir?
İnsanların mutlu olduklarında yaptıkları gülme eylemi doğru yerde ve zamanda yapılmaması halinde çevresi tarafından hoş karşılanmaz. Gülme refleksine hakim olamayan kişiler toplum içinde ciddi problemlerle karşı karşıya kalabilir. Tıp dilinde Psödobulbar etkisi olarak adlandırılan gülme hastalığı, kişinin istemsiz şekilde gülmesidir. Beyinde oluşan çeşitli hastalıklar nedeniyle ortaya çıkan patolojik gülme hastalığı kişinin kontrol edemediği duygusal bir bozukluktur.
Hasta sadece mutlu olduğu zamanlarda değil derin üzüntü, endişe ya da korku içinde olduğunda da gülerek duygularını dışa yansıtır. Beyin kimyasında yaşanan bozukluk neticesinde ortaya çıkan gülme isteğinin bir hastalıktan kaynaklı olabileceğini çoğu zaman kimsenin aklına gelmez. Bu nedenle kişi toplum içinde ciddi problemler yaşayabilir.
Patolojik Gülme Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Kişinin var olan duygu durumu ile hiçbir ilgisi olmaksızın görülen emosyonel (duygusal olmayan) ağlama ve gülme isteği beynin sağ hemisfer (sağ yarım küresi) lezyonlarında görülür. Kontrol edilemeyen gülme isteği ya da ağlama isteğinin birlikte görülmesi kişinin hayatını ciddi anlamda olumsuz etkileyebilir. Kişiden kişiye farklı şiddetlerde ataklar halinde görülebilir.
Tanı konulması oldukça zor olan patolojik gülme ve ağlama hastalığı olan kişilerde şu belirtiler gözlemlenir:
- Duyguları ile uyumlu olmayan yüz ifadeleri: Bu kişiler duygusal tepkilerini doğru yer ve zamanda gösteremez. Örneğin cenaze töreni gibi üzüntü yaşanılan bir yerde gülme krizine girebilir ya da komedi filmi izlerken istemsizce ağlayabilir. Kişi içinde bulunduğu ruh haline uygun olmayacak şekilde gülebilir. Bu kişiler hissettiği duyguları yansıtabilecek yüz ifadelerini kullanmakta zorluk çekerler.
- İstemsizce gülme: Kontrol edilemeyen gülme isteği aniden ortaya çıkabilir ve uzun süre devam eder. Kişi gülmemeye çalışsa dahi yüz ifadesini değiştiremez. Kişi mutlu olmadığı halde gülme isteğini durduramaz.
- İstemsizce ağlama: Gülme hastalığı olan kişilerde duyguları ile örtüşmeyecek şekilde uygunsuz yerlerde ağlama krizleri görülebilir. Hasta kendisini mutsuz hissetmese de kontrolsüzce ağlar.
- Kontrol edilemeyen duygusal tepkiler: Hasta gülme ya da ağlama isteğinin şiddetini ve süresini kontrol edemez. Tamamen spontane şekilde ortaya çıkan gülme ve ağlama isteğinin her ikisi birden aynı anda görülebilir. Bazı kişilerde ağlama hissinden gülme hissine ya da gülme hissinden ağlama durumuna geçiş çok daha hızlı bir şekilde yaşanabilir.
- Asosyallik: Gülme hastalığı olan kişi kalabalık ortamlarda doğru duygusal tepkiler veremez. Kişinin sürekli gülmesi ya da ani ağlama nöbeti geçirmesi toplum tarafından hoş karşılanmadığı için ya insanlar tarafından dışlanır ya da kişi kendisini rahat hissetmediği için insanlardan uzak durmaya başlar. Hasta toplum içinde gösterdiği abartılı ve yanlış duygusal tepkiler nedeniyle suçluluk duyma ve utanma hissine kapılır. Hasta duygularını kendi içinde yaşamaya başlayarak zaman içinde içe kapanık hale gelir.
- Depresyon: Gülme hastalığına sahip kişilerin %35’ine depresyon tanısı konulur. İnsanlar tarafından yanlış anlaşılma, dışlanma, tepki görme korkusu içinde olan gülme hastalığına sahip kişiler zaman içerisinde depresif ruh haline girebilir. Sürekli kaygı, endişe ve korku içinde oldukları için kendilerine olan güvenlerini kaybederek ciddi psikolojik sorunlar yaşayabilir.
- Bipolar Bozukluk: Psikoloji alanında duygu durum bozukluğu olarak adlandırılır. Hasta belli bir dönem neşeli, mutlu, pozitif duygular yaşarken birdenbire nedensiz bir şekilde üzüntülü, keyifsiz, depresif bir ruh haline bürünebilir.
Gülme Hastalığı Neden Olur?
Duygusal bozukluk yaşayan gülme hastalığı olan kişilerin beyin fonksiyonları ile ilgili bir problem olduğundan şüphe edilir. Bazı ciddi hastalıklar beynin çalışma sistemini farklılaştırarak kişinin istek dışı bir şekilde duygularını göstermesine sebep olabilir.
Gülme hastalığının nedenleri:
- Serebellar bozukluk (Parkinson hastalığı): Beyin fonksiyonlarını yapılmasını sağlayan serebellar çekirdekler ile olan iletişiminin kesilmesi sonucunda ortaya çıkar. Beyin hücrelerinin (nöron) küçülerek yok olması halinde hastada işlevsel bozuklukların görülmesi halidir. Konuşma, okuma, hareket etme ve yüz mimiklerini kontrol edebilme gibi işlevlerde bozukluklar ortaya çıkar.
- Travmatik beyin hasarları: Kişinin kafasını aniden bir yere çarpması sonucu görülen fonksiyonel hasarlardır. Beyne ulaşan oksijen eksikliği sonucunda ortaya çıkar. Bu hasar hastanın duygusal tepkilerini kontrolsüzce yapmalarına yol açar.
- Amyotrofik lateral sklerosis (ALS): Beyin ve omurilikteki sinirlerin hasar görmesi sonucu ortaya çıkar. Motor nöron hastalığı olarak bilinen ALS hastalığı sonucu kişi çoğu hareketini istemsizce yapar.
- Beyin tümörü: Yürüme, konuşma bozukluğu, görme kaybı, hafıza bozukluğu gibi birçok belirtilere sahip olan beyin tümörü patolojik gülme hastalığına yol açmaktadır.
- Epilepsi: Hastanın görme, konuşma fonksiyonları ile yüz kaslarının ve refleksleri üzerindeki kontrolünü kaybetmesine yol açarak gülme hastalığına sebep olabilir.
- Multiple Skleroz (MS): Denge ve yürüme bozukluğu, görme kaybı, kas güçsüzlüğü, hafıza kaybı gibi sorunlara neden olan MS hastalığı patolojik gülme ve ağlama hastalığının nedenlerinden birisidir.
- Vasküler malformasyon: Doğuştan ortaya çıkan damarsal bozukluklar sonucunda görülen bir hastalıktır. Damarsal sorunlar kas zayıflığına neden olur. Yüzde istemsiz kasılma ve hareketler ortaya çıkarak nedensiz yere gülme ifadesi gözlemlenir.
- Felç: Beynin bir bölümüne ani bir şekilde kan akışının kesintiye uğraması sonucunda inme (felç) görülür. Beyin hücrelerinin bir süreliğine oksijensiz kalması sonucu fonksiyonel görevlerini olması gerektiği gibi yerine getirememesine neden olduğu için istemsiz gülme sorunu ortaya çıkabilir.
- Alzheimer: Nörolojik bir hastalık olan alzheimer beyin hücrelerinin ölümü sonucunda görülen hafıza kaybıdır.
Gülme Hastalığı Teşhisi Nasıl Konur?
Doğal bir eylem olan gülmenin hangi durumlarda bir hastalık haline dönüştüğünü kestirebilmek kolay değildir. Tanısı oldukça zor konulan gülme hastalığının teşhisi amacıyla hastaya çeşitli testler yapılır.
Anamnez: Yaşanan problemler hakkında bilgi almak amacıyla doktor hastaya bazı sorular sorarak hastanın öyküsü hakkında fikir edinir. Kişinin geçmişte yaşamış olduğu travma etkisi yaratan olayların ya da beyinde ciddi hasara yol açan bir hastalık geçirmiş olup olmadığını öğrenilir. Konuşamayan, bebekler ya da bilinç kaybı yaşayan kişilerin yakınlarından hastanın öyküsü alınır.
Fizik Muayene: Doktor hastanın hangi durumlarda gülme ve ağlama atakları yaşadığını fizik muayene ile tespit eder. Doktor gülme ataklarının şiddeti, uzunluğu ve kişinin duygu durumu ile örtüşüp örtüşmediğini kontrol eder. Gülme ya da ağlama durumunun hangisinin daha baskın olduğu, duygusal geçişlerin nasıl gerçekleştiği muayene sonucunda tespit edilir. Kolayca tanı konulamayan veya farklı tepkimeler veren hastalar uzun süre gözlem altında tutularak gülme atakları hakkında bilgi edinilir.
EMAR (MR): Manyetik rezonans görüntüleme sistemi olarak bilinen EMAR beyin ve omurilik kaynaklı sorunların teşhisi amacıyla yapılır. Çekilen EMAR beyin cerrahisi ya da nöroloji uzmanı tarafından incelenerek gülme hastalığının nörolojik bir sorundan kaynaklı olup olmadığı bulunur.
Gülme Hastalığı Tedavisi
Santral sinir sistemi bozukluğunun davranışlara yansıması olan gülme hastalığı tanısı konulan kişilerin bu sorundan tamamen kurtulabilmeleri uzun zaman alabilir. Doktorlar tedavinin ilk aşamasında görülen atakların şiddetini ve sıklığını minimum seviyeye düşürebilmeyi amaçlar. Bu hastalık beyinde görülen serotonerjik bir işlevsel bozukluğundan kaynaklandığı için serotonerjik etkinin aktifleştirilmesi sağlanır. Bunun için hastaya ilaç tedavisi uygulanır.
İlaç Tedavisi: Serotonin seviyesini arttıran trisiklik antidepresanların uzun bir süre kullanımından sonra gülme atakları hastanın durumuna göre azalabilir ya da tamamen durabilir.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon: Cerrahi yöntem uygulanmadan kaslarda görülen işlev bozukluklarının giderilmesi amaçlanır. Yaşanan travma sonucu nörobilişsel işleyiş azalır. Sinir yollarının eğitilerek kasların güçlendirilmesi ve kontrol edilebilir hale gelmesi sağlanır. Böylece istemsizce gülme isteği kontrol edilebilir hale getirilir.
Davranış Terapisi: Hastanın gülme isteğini kontrol edebilmesi amacıyla davranış terapisi uygulanır. Bu sayede hastaya duyguları ile örtüşen davranışlar sergilemesi ve istemsiz davranışların yönetebilmesi öğretilir.
Gülme Hastalığı Tedavi Edilmezse Hangi Sorunlara Yol Açar?
Kontrolsüzce gülme isteği ciddi bir hastalığın habercisi niteliğinde olabilir. İstemsiz gülme diğer belirtiler ile birlikte değerlendirilmelidir. Özellikle beyin tümörü, Multiple skleroz, epilepsi, Parkinson hastalığı, felç, Alzheimer gibi hastalıklardan kaynaklı olan gülme hastalığı tedavi edilmezse istenmeyen sonuçlarla karşı karşıya kalınabilir. Konuşma, yürüme, zihinsel bozuklukların yanı sıra denge kaybı, görme ve işitme kaybı gibi sorunlar yaşanabilir.
Gülme hastalığı fiziksel sorunların yanı sıra ruhsal problemlere de yol açar. Kişi içinde bulunduğu durum ile uygun olmayan davranışlar sergilediğinden toplumdan uzaklaşarak içe kapanabilir. Öz güven kaybı, sinirlilik, depresyon, bipolar bozukluk, kaygı bozukluğu, anksiyete, fobi gibi sorunlar yaşayabilir. İstemsiz gülme durumu kişinin suçluluk ve değersizlik hissetmesine yol açabilir. Zaman içerisinde ruhsal çöküntü yaşayan hasta intihara sürüklenebilir.
Gülme Hastalığı için Hangi Doktora Gidilir?
İstemsiz olarak görülen gülme ve ağlama hastalığı her ne kadar psikolojik bir rahatsızlık gibi görünse de altta yatan nedenler sebebiyle nörolojik bir sorundur. Kontrolsüzce gülme durumu yaşayan kişiler hastanelerin nöroloji bölümüne giderek tedavi olabilir. Gülme hastalığının nedeninin bulunması ve teşhisinin yapılabilmesi için nöroloji bölümü uzmanlarından yardım alınır. Doktor hastadan bazı tahlil ve tetkiklerin yapılmasını isteyerek bu soruna neden olan faktörleri bulmaya çalışır.
Kontrolsüz gülme hastalığı tedavi edilmesi sürecinde aynı zamanda bu hastalığın kişide yol açtığı depresyon, kaygı bozukluğu, duygu durum bozuklukları, toplumdan kaçınma gibi problemlerin tedavisi için eş zamanlı olarak hastanın psikolojik destek alması gereklidir.