Klor
Klor diğer adıyla klorür, kandaki en önemli elektrolitlerden biridir ve vücuttaki sıvı miktarını düzenlemeye ve asit baz dengesini korumaya yardımcı olur.
Klor Nedir?
Klor diğer adıyla klorür, kandaki en önemli elektrolitlerden biridir. Potasyum, sodyum ve bikarbonat gibi diğer elektrolitlerle birlikte çalışır. Vücuttaki sıvı miktarını düzenlemeye ve asit baz dengesini korumaya yardımcı olur. Ayrıca vücut sıvılarının uygun kan hacmini, kan basıncını ve pH’ını dengeler. Klor, tüm vücut sıvılarında olmakla birlikte en yüksek konsantrasyonda kanda ve vücut hücrelerinin dışındaki sıvıda bulunur. Hücrelere girip çıkarak hücresel düzeyde elektriksel nötrlüğün korunmasına yardımcı olur.
Klor Normal Değerleri Kaç Olmalı?
Klor değeri normal aralıkları yetişkinler için 98-106 mEq/L, çocuklar için 90-100 mEq/L, yenidoğanlar için 96-113 mEq/L olarak belirlenmiştir. Kritik olarak değerlendirilen değerler ise 80 mEq/L’nin altı veya 115 mEq/L’nin üstüdür.
Klor Nasıl Ölçülür?
Klor ölçümü, vücudun asit-baz dengesinin bir değerini belirtir. Klor düşüklüğü ve yüksekliği tanısı koyarken klor seviyesini tespit etmek için kan testi kullanılır. Klor testi genellikle diğer elektrolitlerle birlikte rutin sağlık muayenesinin bir parçası olarak kullanılır. Düşük veya yüksek kan klor seviyelerinin nedeni değerlendirilirken, kan veya idrar sodyumuyla birlikte klor testi yapılabilir.
Hamilelikte Klor Değerleri Nasıl Olmalı?
Hamilelikte klor değerleri trimester dönemlerine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. 1. trimesterde klor değerleri 101-105 mEq/L, 2. ve 3. trimesterde klor değerleri ise 97-109 mEq/L’dir. Kanda klor seviyesinin dengesizliğine ishal, kusma veya dehidrasyon neden olmuş olabilir.
Bebeklikte Klor Değerleri Nasıl Olmalı?
Bebeklikte klor değerlerinin yenidoğanların kordon kanında 96-104 mEq/L, 0-30 günlük yenidoğanlarda 98-113 mEq/L, 30 günden büyük çocuklarda 98-108 mEq/L ve prematüre bebeklerde 95-110mEq/L olduğu belirtilmektedir. Doğumdan sonraki hafta içinde bebeklerde klor seviyelerinin yüksek olması normal karşılanır.
Klor Düşüklüğü Nedenleri ve Hastalıkları Nelerdir?
Normalden daha düşük bir klor seviyesi hipokloremi olarak adlandırılır. Düşük klor seviyelerine kusma ve dehidrasyon gibi yaygın ve geçici sorunlar neden olabileceği gibi düşük seviyeler daha ciddi nedenlerden de kaynaklanabilir. Klor düşüklüğüne neden olan hastalıklar şu şekilde sıralanabilir:
- Konjestif kalp yetmezliği (kalp kasının zayıflaması ve olması gerektiği gibi vücuda kan pompalayamaması durumu)
- Addison hastalığı (adrenal bezlerinin yeterince hormon üretememesi)
- Metabolik alkaloz (vücutta asit kaybı)
- Hiperaldosteronizm (yüksek tansiyon ve halsizliğe neden olan bir durum)
- Amfizem (solunum hızının azalması)
- Kronik akciğer hastalığı
Klor Düşüklüğü Belirtileri
Klor düşüklüğü (hipokloremi) çok düşük seviyelerde olmadıkça herhangi bir belirti göstermeyebilir. Genel olarak klor düşüklüğü belirtileri arasında sıvı kaybı, zayıflık, yorgunluk, nefes almada zorluk ve sıvı kaybının neden olduğu ishal veya kusma sayılabilir.
Dehidrasyon nedenli klor düşüklüğünün belirtileri arasında ise aşırı susuzluk, koyu idrar, baş ağrısı, baş dönmesi, sersemlik, yorgunluk, ağız ve dudaklarda kuruluk yer alır.
Klor Düşüklüğü Tedavisi
Klor düşüklüğü tedavisi, elektrolit seviyesinin düzensizliğine neden olan duruma bağlı olarak uygulanır. Klor düşüklüğünü yükseltmek amacıyla salin solüsyonu gibi intravenöz sıvılar verilebilir. Addison hastalığına bağlı klor eksikliğinde ise ilaç tedavisine başlanabilir. Gerekli olması halinde hastanın hayatının geri kalanında ilaç alması istenebilir. Tedavi semptomları hafifletir ve çoğu insan sağlıklı yaşam sürdürebilir.
Klor Eksikliğine Ne İyi Gelir?
Egzersiz, sağlıklı bir yaşam tarzının önemli bir parçası olsa da terlemeyle birlikte sıvı ve elektrolit kaybına neden olabilir. Bu nedenle, klor seviyesini normal aralıklarda tutabilmek için egzersiz öncesinde, sırasında ve sonrasında su tüketimine önem verilmelidir. Klor eksikliğine tereyağı, domates, marul, kereviz ve zeytin gibi gıdalar iyi gelebilir.
Klor Eksikliği Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Addison hastalığından kaynaklanan klor düşüklüğü durumu tedavi edilmediğinde kan basıncında ciddi düşüş gerçekleşebilir ve ölüme yol açabilecek adrenal kriz meydana gelebilir. Kafein ve alkol tüketimi ise sınırlandırılmalıdır.
Amfizem nedeniyle klor düşüklüğü olması halinde akciğerlerdeki hava keseleri hasar görebilir. Klor eksikliği tedavi edilmediğinde akciğerlerin elastikiyetini kaybetmesi ve kalp hasarının gelişmesi muhtemeldir.
Klor Yüksekliği Nedenleri ve Hastalıkları Nelerdir?
Vücuda klorun çoğu, besinlerle tüketilen tuzdan (sodyum klorür) gelir. Klor, yiyeceklerin sindirilmesiyle bağırsaklar tarafından emilir. Fazla klor vücuttan idrar ile atılır. Klor, vücuttaki su seviyelerini normal tutmak için sodyum ile birlikte çalışır. Klor seviyeleri genellikle sodyum seviyelerine göre değişir ancak sodyum içermeyen klor, vücutta çok fazla asit veya baz olduğunu gösterir. Artmış kan klor seviyesi hiperkloremi olarak adlandırılır. Klor yüksekliğine neden olan hastalıklar şu şekilde sıralanabilir:
- Böbrek hastalığı
- Metabolik asidoz (vücut sıvılarında çok fazla asit bulunması)
- Cushing sendromu (yüksek kortizol seviyesi)
- Solunumsal alkaloz (asit baz dengesinin yüksekliği)
- Dehidrasyon
Hiperkloremiye beslenmeyle birlikte aşırı tuz alımı, vücudun su kaybetmesine neden olan ishal veya aşırı idrara çıkma ve kemoterapi tedavisi alma gibi durumla neden olabilir.
Klor Yüksekliği Belirtileri
Klor yüksekliğinin ileri derecelere ulaşması halinde gelişen hiperkloremi durumunun belirtileri şöyledir:
- Kas güçsüzlüğü
- Spazmlar veya seğirmeler
- Nöbetler ve konvülsiyonlar (nörolojik işlev bozukluğu)
- Düzensiz kalp atış hızı
- Yüksek tansiyon
- Sıvı birikmesi
- Kafa karışıklığı ve kişilik değişiklikleri
- Uyuşma ve karıncalanma
Metabolik asidozun neden olduğu klor yüksekliği belirtileri ise göğüste ağrı, çarpıntı, baş ağrısı, mide bulantısı, değişen iştah, kilo alma ve kas güçsüzlüğü sayılabilir.
Klor Yüksekliği Tedavisi
Klor yüksekliği tedavisi elektrolit dengesinin bozulmasının nedenine bağlı olarak değişir. Örneğin, asidoza neden olan sağlık sorunlarında kanın asitliğini azaltmak için sodyum bikarbonat verilebilir. Cushing sendromunda ise vücudun aşırı kortizole maruz kalma durumuna bağlı olarak tedavi gerektirir. Klor yüksekliği hormon tedavisi gerektirebilir.
Klor Yüksekliğine Ne İyi Gelir?
Klor yüksekliği besinler aracılığıyla fazla tuz tüketiminden kaynaklanabilir bu nedenle tuz oranını dengelemek önemlidir. Yeterli su tüketimi yapmak ve gerektiğinde intravenöz sıvıları almak gerekebilir.
Klor Yüksekliği Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Klor yüksekliği tedavi edilmediğinde böbreklerde ciddi komplikasyonlar gelişebilir. Böbrek rahatsızlıkları, böbreklerde kalıcı hasara neden olabilir. Böbrek hastalığı diyaliz veya böbrek naklini gerektirebilir. Metabolik asidoz tedavi edilmediğinde ise şok ve kalp yetmezliği ile sonuçlanabilir. Kandaki normalden daha yüksek asitle bağlantılı rahatsızlıklar, koma veya ölüm gibi olumsuzluklara yol açabilir.