Kronik İnflamasyon
Kronik İnflamasyon, vücudun savunma sisteminin bir parçası olup hasarlı dokuyu onarmak için ortaya çıkan bir tepki olup, tedavisi altta yatan hastalığa yönelik olarak yapılır.
Kronik İnflamasyon Nedir?
Halk arasında iltihap ya da yangı olarak da bilinen inflamasyon, vücudun savunma sisteminin bir parçası olup hasarlı dokuyu onarmak için ortaya çıkan bir tepki şeklinde açıklanabilir.
Ani başlayıp kısa sürede iyileşen inflamasyona akut inflamasyon adı verilirken, inflamasyonun yavaş ilerleyerek daha uzun süre devam ettiği duruma ise kronik inflamasyon denir.
Kronik İnflamasyon Belirtileri
Özellikle dokunma sırasında ortaya çıkan ağrı, kızarıklık, şişlik, ısı artışı ve bölgedeki fonksiyon kaybı gibi akut inflamasyon belirtilerine ek olarak uzayan kronik inflamasyon bulgularının da bilinmesi önemlidir.
- Ateş ve titreme
- Kaslar ve eklemlerde ağrı
- Kaslarda sertlik hissi
- Halsizlik ve yorgunluk
- İştahsızlık
- Karın ağrısı
- Göğüs ağrısı
- Genel vücut ağrıları
- Baş ağrısı
- Uykusuzluk
- Kilo alımı
- Ağızda yaralar
- Ciltte yaygın döküntüler
- Uykusuzluk
- Anksiyete ve depresyon gibi ruhsal sorunlar
- İshal, kabızlık, reflü ya da midede kronik inflamasyon sonucu ortaya çıkan gastrit gibi sindirim sistemi sorunları
Kronik İnflamasyon midede meydana gelirse kronik gastrit adını alır. Kronik gastrit her zaman belirti vermez. Aktif kronik inflamasyon atakları esnasında hastalarda bazı belirtiler çıkabilir.
Bu belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
- Şişkinlik hissi
- Dolgunluk hissi
- Bulantı
- Geğirme
Kronik İnflamasyon Nedenleri
Vücuttaki hasarlı doku ya da organı onarmak için beyaz kan hücreleri olarak bilinen akyuvarlardan salınan kimyasal maddeler enfeksiyon ya da yaralanma bölgesinde kan akışını arttırmaya yardımcı olur.
Bu durumun ortaya çıkması ve kronik inflamasyonun gelişmesinin altında yatan bir çok neden olabilir.
- Akut inflamasyonun kronikleşmesi: Uzun süren peptik ülser hastalarında kronik ülser gelişmesi
- Bakteri, virüs, parazit ve mantar gibi mikroplara bağlı ortaya çıkan enfeksiyonlar: Tüberküloz, sifiliz, lepra gibi enfeksiyonlar
- Kimyasal ajanlar: Silikozis, sarkoidozis, aterosklerozis gibi birikimler
- Radyasyona maruz kalma
- Uzun süren hava kirliliği maruziyeti
- Travmalar sonucu gelişen sıyrık, kesik gibi açık yaralar
- Otoimmün hastalıklar: Vücudun kendi savunma hücrelerinin hatalı bir şekilde sağlıklı dokulara saldırdığı hastalıklar olan romatoid artrit, multiple skleroz, inflamatuar bağırsak hastalıkları (Crohn hastalığı ge ülseratif kolit), bronşial astım gibi alerjik hastalıklar
- Sigara
- Alkol
- Uyuşturucu
- Kronik stres
- Hareketsiz bir yaşam tarzı
- Aşırı doymuş yağ, şeker ve işlenmiş gıda içeren bir beslenme alışkanlığı
Kronik gastrit durumunun ortaya çıkmasının altında yatan nedenlere göre 3 ayrı gruba ayrılır.
Bu nedenler ise:
- Otoimmünite: Vücudun savunma hücrelerinin mide zarına saldırması sonucu A tipi gastrit ya da otoimmün gastrit adı verilen tablo gelişir.
- Bakteriler: Özellikle helicobakter pylori adı verilen bakteri olmak üzere bakteriyel enfeksiyonlar sonucu B tipi gastrit ya da bakteriyel gastrit gelişir.
- Kimyasal ya da toksik maddeler: C tipi gastrit adı verilen tabloda uzun süreli ilaç kullanımı sebebi ile ya da alkol tüketimine bağlı olarak midede tahriş meydana gelir.
Kronik İnflamasyon Teşhisi
Kronik inflamasyon şüphesi ile doktora başvuran hastalarda tanı için en önemli nokta hasta öyküsü ve fizik muayene olup; hasta öyküsünde, şikayetlerin neler olduğu ve bu şikayetlerin ne zamandır olduğu detaylı olarak sorgulanır. Fizik muayene aşamasında ise gözle görülen bölgelerde şişlik, ağrı, ısı artışı gibi inflamasyon bulguları mevcut ise bunların tespiti sağlanır.
Kronik inflamasyonun tespitinde en değerli testlerden birisi kan testleri olup kronik inflamasyon paneli testlerindeki özel belirteçler yardımı ile tanı konulabilir. Ayrıca kronik inflamasyon patoloji sonuçlarına göre de tanısı konulabilen bir durumdur. İlgili bölgeden alınan doku örneğinin incelenmesi ile kronik inflamasyon +++, ++, + şeklinde derecelendirilmiş olarak tanı konulabilir.
Kronik inflamasyonun tanısında gerekli görülmesi durumunda radyolojik görüntüleme tekniklerinden faydalanılır.
- Direkt röntgen grafi: Sarkoidoz, tüberküloz ve Silikozis gibi durumlara bağlı gelişen kronik inflamasyon hastalarında özellikle akciğer filmi çekilerek tanı konulabilir.
- Ultrasonografi (USG): Ses dalgalarından yararlanılarak yapılan görüntüleme yöntemi ile özellikle deri ve sindirim sistemindeki bölgeleri tutan kronik inflamasyon tanısı konulabilir.
- Bilgisayarlı tomografi (BT): ilgili bölgenin 3 boyutlu görüntülenmesini sağlama gibi avantajları bulunan bilgisayarlı tomografi ile akciğer tutulumu yapan tüberküloz, sarkoidoz, Silikozis gibi durumların tespiti sağlanabilir.
- Endoskopi: Ağızdan gönderilen kamera yardımı ile sindirim sisteminin incelenmesini sağlayan yöntem yardımı gastrit, Kronik ülsere bağlı gelişen kronik inflamasyon tanısı konulabilir.
- Bronkoskopi: Burundan kamera yardımı ile girilerek akciğerlerin içinin görüntülenmesini sağlayan yöntem ile tüberküloz, sarkoidoz ve Silikozis tanısı konulabilir.
- Manyetik rezonans görüntüleme (MRG): Özellikle multiple skleroz (MS) hastalarında beyin ve omuriliğin görüntülenmesini sağlayan manyetik rezonans görüntüleme bu hastalığın tanısında oldukça önemlidir.
- Beyin omurilik sıvısı (BOS) incelenmesi: Beyin ve omurilik kanalı arasında bulunan sıvıdan alınan örneğin incelenmesi ile multiple skleroz tanısı konulabilir.
Kronik İnflamasyon Tedavisi
Kronik İnflamasyon tedavisi altta yatan hastalığa yönelik tedavi planlaması yapılarak bu hastalığın kontrol altına alınması ile sağlanır. Ayrıca yaşam tarzı değişikliği yapılması da oldukça önemli olup bu konuda; stresten uzaklaşmak, doğru besinler ile beslenmek, hava kirliliğinin çok olduğu yerlerden uzak durmak önemlidir.
Kronik İnflamasyon sürecinin baskılanması için non steroid anti inflamatuar ilaçlar (NSAİİ) adı verilen steroid olmayan iltihap önleyici ilaçlar, kortikosteroidler, analjezik ilaçlar adı verilen ağrı kesici ilaçlar ve antibiyotikler kullanılabilir.
Kronik İnflamasyon İlaçları
Kronik inflamasyonun tedavisinde inflamasyon sürecini baskılamak için steroid olmayan iltihap önleyici ilaçlar olarak bilinen non steroid anti inflamatuar ilaçlardan:
- Naproksen
- Diflinusal
- Azopropazon
- Fenilbutazon
- Asetil salisilik asit
- Sülfasalazin
- Sülindak
- Diklofenak sodyum
- Mefenamik asit
Kullanılabilir.
Kortikosteroidlerden ise:
- Kortizon
- Betametazon
- Deksametazon
- Hidrokortizon
- Prednizolon
Tercih edilebilir.
Kronik inflamasyonun sebep olduğu ağrıların kontrol altına alınabilmesi için ise analjezik ilaçlardan:
- Parasetamol
- İbuprofen
- Diklofenak sodyum
- İndometazin
- Flurbiprofen
- Ketoprofen
- Naproksen sodyum
Reçete edilebilir.
Bakterilerden kaynaklanan kronik inflamasyon tanısında antibiyotik ilaçlar ile tedavi uygulanabilir.
En sık kullanılan antibiyotikler:
- Amoksisilin / Klavulonik asit
- Dikloksasilin
- Sefaleksin
- Klindamisin
- Trimetoprim / Sülfametoksazol
- Doksisiklin
- Minoksilin
Şeklinde sıralanabilir.
Kronik İnflamasyon Tedavi Edilmezse
Kronik inflamasyonun altında yatan hastalığa göre tedavisiz kalan kronik inflamasyonun da tablosu değişecektir. En yaygın kronik inflamasyon örneği olan gastritin tedavisiz kalması durumunda hastalarda mide kanseri gelişme riski oldukça artar.
Silikozis ve tüberküloz gibi akciğerlerin tutulduğu kronik inflamasyon durumlarında hastalığın tedavisiz kalması sonucu hastalarda solunum yetmezliği, akciğer iflası ve akciğer nakli ve belki ölüm görülebilir.
Multiple skleroz, romatoid artrit gibi kronik inflamasyon hastalıkları ise hastayı ölüme götürmez ancak hayat kalitesinin oldukça düşmesine neden olur. Tedavisiz kalan bu hastalarda uzun vadede kişilerin kendi gündelik islerini bile yapamadığı görülür.
Vücutta yaygın kronik inflamasyon durumunda tedavisiz kalan hastalarda eklemlerde iltihaplanma olan artrit, tip 2 diyabet (şeker hastalığı), kanser, beyin kanaması ve kalp krizi gibi ciddi durumlara zemin hazırlandığı görülür.
Kronik İnflamasyona Ne İyi Gelir?
Kronik inflamasyonun azaltılması için hastaların gündelik hayatlarında uygulayabilecekleri yöntemler mevcuttur:
- Hareketsiz yaşam tarzının terk edilerek günlük belli miktarda egzersiz yapılması
- Sağlıklı beslenmeye önem verilmesi; şekerli, trans yağ içeren ve islenmiş gıdalardan uzak durulması
- Sigara ve alkol tüketimi varsa bırakılması
- Fazla kilosu olan hastaların kilo vermesi
- Omega – 3, D vitamini, magnezyum, çinko ve E vitamini içeren besin takviyelerinin kullanılması
Hastaların kronik inflamasyon sürecinde faydalı olacaktır.
Hamilelikte Kronik İnflamasyon
Hamilelik döneminde görülen kronik inflamasyon normal koşullara göre daha fazla endişeye sebep olmaktadır. Anne adayları hem kendileri hem de bebekleri için endişelenirler. Hamilelik dönemi yaşanan hormonal ve fiziksel değişiklikler nedeni ile inflamasyona daha açık olunan bir dönem olup inflamasyon sonucu ateş yükselmesi ise bebek açısından ciddi hasarlara neden olabilir.
Gebelik döneminde görülen en yaygın inflamasyon ise midedeki kronik inflamasyon olup anne adaylarının sindirim sistemindeki değişiklikler nedeni ile ortaya çıkar. Anne adaylarında sıklıkla midede yanma, şişkinlik, bulantı ve doygunluk hissi şikayetleri meydana gelir.
Gebelik döneminde ilaç alımı mümkün olduğunca kısıtlanmaya çalışıldığı için beslenme düzenin değiştirilmesi, hafif egzersizler yapılması, stresten uzak durulması anne adayları için faydalı olacaktır. Şikayetleri şiddetli olan hastalarda ise doktor gözetiminde olması koşulu ile uygun ilaçlar kullanılabilir.
Bebeklerde ve Çocuklarda Kronik İnflamasyon
Bebeklik ve çocukluk döneminde görülen kronik inflamasyonun altında yatan hastalıklar sistemik lupus eritematozus adı verilen kelebek hastalığı, tıp 1 diyabet, romatoid artrit, inflamatuar bağırsak hastalıkları olup bu hastalıklar durumunda genelde bebek ve çocuklarda aşırı huzursuzluk, ağlama krizleri, yüksek ateş gibi şikayetler ile kendini gösterir.
Bu durumlarda çocuk hastalıkları uzmanına başvurularak altta yatan nedenin tespit edilmesi ve uygun tedavinin başlanması çocuklarda kalıcı hasar olmaması açısından önemlidir.
Kronik İnflamasyon için Hangi Doktora Gidilir?
Kronik İnflamasyon geliştiği zaman hastalarda ateş, titreme, kaslar ve eklemlerde ağrı, kaslarda sertlik hissi, iştahsızlık, karın ağrısı, uykusuzluk, genel vücut ağrıları gibi belirtiler ortaya çıkar ve bu belirtiler bir şeylerin ters gittiğinin işaretidir. Bu belirtilerin ortaya çıkması durumunda hastaların İç Hastalıkları (Dahiliye) bölümünde iç hastalıkları uzmanına başvurmaları gerekir.
Midede kronik inflamasyon geliştiğine dair yanma, ekşime, şişkinlik hissi, doygunluk hissi, acıma gibi şikayetleri olan hastaların ise genel cerrahi bölümünde genel cerrahi uzmanına başvurmaları uygun olacaktır.