Lazerle diş eti tedavisi, geleneksel cerrahi yöntemlere alternatif olarak geliştirilen ve periodontal hastalıkların tedavisinde kullanılan modern bir yaklaşımdır. Bu yöntem, diş eti çekilmesi, enfeksiyonlar veya diş eti büyümeleri gibi sorunlarda daha az invaziv bir çözüm sunar. Lazer teknolojisi, diş hekimliğinde hassasiyet gerektiren işlemlerde etkili sonuçlar sağlarken iyileşme sürecini de hızlandırır.
Lazerle Diş Eti Tedavisi Hangi Durumlarda Uygulanır?
- Diş eti çekilmesi (gingival recessyon)
- Periodontitis (ilerlemiş diş eti enfeksiyonu)
- Diş eti büyümeleri (hiperplazi)
- Ağız içi yaraların veya aftların tedavisi
- Kök yüzeyi temizliği ve detoksifikasyon
Lazer Tedavisinin Avantajları
Lazerle yapılan diş eti tedavisi, geleneksel cerrahiye göre pek çok üstünlük sunar. İşlem sırasında doku kesimi ve kanama minimal düzeyde olduğu için hasta konforu artar. Lazer, bakterileri anında yok ederek enfeksiyon riskini azaltır. Aynı zamanda dikiş gerektirmediğinden iyileşme süresi kısalır. Diş eti dokusunu şekillendirmede yüksek hassasiyet sağlayan bu yöntem, estetik sonuçlar elde etmek için idealdir.
Teşhis ve Hazırlık Süreci
Tedavi öncesinde diş hekimi, periodontal sondlama ve dijital görüntüleme (panoramik röntgen) ile diş eti cebi derinliğini ve kemik kaybını değerlendirir. Lazer uygulamasına uygunluk, hastanın genel sağlık durumu ve diş etinin mevcut koşullarına göre belirlenir. İşlem öncesinde lokal anestezi uygulanarak hasta için ağrısız bir deneyim sağlanır.
Lazerle Diş Eti Tedavisinin Aşamaları
- Bölgenin Temizlenmesi: Diş taşı ve plaklar ultrasonik cihazlarla uzaklaştırılır.
- Lazer Uygulaması: Diyot veya Nd:YAG lazer kullanılarak enfekte dokular hedeflenir. Lazer ışını, patolojik dokuları buharlaştırırken sağlıklı dokulara zarar vermez.
- Kök Yüzeyi Düzeltme: Lazerle kök yüzeyindeki toksinler ve bakteriyel biofilm temizlenir.
- Doku İyileşmesinin Tetiklenmesi: Lazerin biyostimülasyon etkisiyle hücre yenilenmesi hızlandırılır.
Tedavi Sonrası İyileşme ve Bakım
Lazerle diş eti tedavisinden sonra hastalar genellikle 24-48 saat içinde normal yaşantılarına dönebilir. İşlem sonrası hafif hassasiyet veya şişlik görülebilir, ancak bu şikayetler geçicidir. Hekimin önerdiği antiseptik gargaralar ve yumuşak kıllı diş fırçaları kullanılarak iyileşme süreci desteklenmelidir. Sigara kullanımı, tedavi sonrası ilk 72 saatte kesinlikle önerilmez.
Lazer Tedavisinin Geleneksel Yöntemlerden Farkı
Geleneksel cerrahide bistüri kullanılarak yapılan kesiler, dikiş gerektirir ve iyileşme süreci 2-3 haftayı bulabilir. Lazer tedavisinde ise kanama riski düşüktür, dikişsiz iyileşme sağlanır ve hasta aynı gün yemek yiyebilir. Ayrıca lazer, diş eti dokusunu sterilize ederek nüks riskini azaltır.
Kimler Lazerle Diş Eti Tedavisi İçin Uygun Adaydır?
- Diş eti hastalığının erken veya orta evresinde olanlar
- Kan sulandırıcı ilaç kullandığı için cerrahi risk taşıyan hastalar
- Estetik kaygıları yüksek olan bireyler
- İyileşme sürecini hızlandırmak isteyenler
Lazer Tedavisinin Olası Yan Etkileri
Lazer uygulaması genellikle güvenli kabul edilse de nadiren şu durumlar görülebilir:
- Geçici diş hassasiyeti
- Hafif şişlik veya kızarıklık
- Lazerin yanlış uygulanması durumunda doku hasarı
Lazerle Diş Eti Tedavisi ve Maliyet
Tedavinin maliyeti, kullanılan lazer tipine, işlemin kapsamına ve klinik koşullara göre değişir. Geleneksel cerrahiye kıyasla genellikle %20-30 daha yüksek maliyetlidir. Ancak daha kısa iyileşme süresi ve estetik avantajlar, uzun vadede hastalar için ekonomik bir seçenek olabilir.
Diş Eti Sağlığını Korumak İçin Öneriler
Lazer tedavisi sonrası diş eti sağlığını korumak için günlük ağız hijyenine özen gösterilmelidir. Diş ipi kullanımı, florürlü diş macunu ile fırçalama ve düzenli diş hekimi kontrolleri önemlidir. Şekerli ve asitli gıdalardan kaçınmak, diş eti iltihabı riskini azaltır. Ayrıca yılda en az iki kez profesyonel diş temizliği yaptırmak, plak birikimini engeller.