Lokomat, nörolojik veya ortopedik nedenlerle yürüme yetisini kaybeden hastaların rehabilitasyonunda kullanılan robotik bir yürüme terapi sistemidir. Bu teknoloji, özellikle inme (felç), omurilik yaralanması, multipl skleroz (MS) veya serebral palsi gibi hastalıklarda kas fonksiyonlarını yeniden kazandırmak ve yürüme becerisini geliştirmek amacıyla kullanılır. Lokomat tedavisi, geleneksel fizik tedavi yöntemlerine kıyasla daha yoğun ve kontrollü bir egzersiz imkanı sunarak iyileşme sürecini hızlandırır.
Lokomat Nasıl Çalışır?
Lokomat sistemi, hastanın bacaklarına takılan robotik bir eksoskeleton (dış iskelet) ve yürüme bandından oluşur. Sistem, bilgisayar kontrollü algoritmalarla hastanın vücut ağırlığını kademeli olarak desteklerken, bacak hareketlerini doğal yürüyüş kalıbına uygun şekilde yönlendirir. Sensörler ve geri bildirim mekanizmaları sayesinde hastanın kas aktivitesi ve eklem açıları gerçek zamanlı izlenir. Terapistler, bu verileri kullanarak egzersizin şiddetini ve hızını kişiye özel ayarlayabilir. Ayrıca, sanal gerçeklik ekranlarıyla hastanın motivasyonu artırılır.
Lokomat Tedavisinin Uygulandığı Durumlar
Lokomat, özellikle merkezi sinir sistemini etkileyen hastalıklarda etkilidir. İnme sonrası yürüme kaybı olan hastalar, omurilik yaralanmaları, travmatik beyin hasarı, Parkinson hastalığı, serebral palsi ve kas distrofisi gibi durumlar bu tedaviden fayda görür. Ayrıca, uzun süre hareketsiz kalmaya bağlı kas atrofisi yaşayan veya protez kullanımına uyum sağlamaya çalışan hastalar için de uygundur.
Tedavinin Avantajları
- Hassas Hareket Kontrolü: Robotik sistem, hastanın kas gücüne göre hareket açılarını milimetrik hassasiyetle ayarlar.
- Güvenli Egzersiz Ortamı: Düşme riski olmadan tekrarlı yürüme antrenmanı yapılabilir.
- Motivasyon Artışı: Sanal gerçeklik ve oyunlaştırılmış egzersizler hasta katılımını artırır.
- Veri Tabanlı İlerleme: Terapistler, her seansta elde edilen verilerle tedavi planını optimize eder.
Tedavi Süreci ve Seanslar
Lokomat tedavisi genellikle haftada 3-5 seans olacak şekilde planlanır. Her seans 30-45 dakika sürer. İlk seanslarda hastanın vücut ağırlığının %70-80’i sistem tarafından taşınırken, zamanla bu oran azaltılarak kasların aktif çalışması sağlanır. Tedavi süresi hastanın klinik durumuna göre 4-12 hafta arasında değişir. Seanslar sırasında terapistler, hastanın duruşunu ve hareket kalitesini düzeltici müdahalelerle destekler.
Kimler Lokomat Tedavisi Olamaz?
Lokomat, kemik kırığı, ciddi osteoporoz, kontrolsüz hipertansiyon veya kalp yetmezliği olan hastalarda uygulanmaz. Ayrıca, bilişsel fonksiyonları yetersiz olan ve talimatları takip edemeyen kişiler için uygun değildir.
Lokomat ile Geleneksel Fizik Tedavi Arasındaki Fark
Geleneksel fizik tedavide terapistler manuel olarak hastayı desteklerken, Lokomat ile aynı anda hem kas gücü hem de sinir iletimi hedeflenir. Sistem, saatlerce süren yorucu egzersizleri terapist yükünü azaltarak standart hale getirir. Örneğin, bir seansta 1000 adıma kadar tekrarlı hareket sağlanabilirken, manuel terapide bu sayı 200-300’ü geçmez.
Lokomat Sonrası Beklenen İyileşme
Düzenli tedavi alan hastalarda denge, koordinasyon ve kas gücünde belirgin artış gözlenir. İnme geçiren hastaların %60’ında bağımsız yürüme yetisi geri kazanılır. Omurilik yaralanmalarında ise bacaklarda his ve istemli hareket artışı mümkündür. Ancak sonuçlar, hastanın yaşı, hastalık evresi ve tedaviye uyumuna göre değişkenlik gösterir.
Türkiye’de Lokomat Kullanımı ve Merkezler
Türkiye’de üniversite hastaneleri, özel rehabilitasyon merkezleri ve bazı devlet hastanelerinde Lokomat sistemleri mevcuttur. Tedavi SGK kapsamında belirli şartlarda karşılanabilir. Randevu öncesi nöroloji veya fizik tedavi uzmanından yönlendirme raporu alınması gerekir.