Lökopeni
Lökopeni, kanda yer alan beyaz kan hücrelerinin normalden düşük olması durumu olup; beyaz kan hücresi eksikliğinin hangi tip olduğuna bağlı olarak tedavi yöntemi değişiklik göstermektedir.
Lökopeni Nedir?
Lökopeni; kanda bulunan beyaz kan hücrelerinin (lökosit) normal aralığın altında olmasıdır. Kanın yaklaşık %60’ı su, tuz, protein, eser elementler ve vitaminlerden oluşan kan plazmasından oluşmaktadır.
Kanın yaklaşık %40’ı ise kırmızı kan hücreleri, kan pulcukları ve beyaz kan hücrelerinden oluşmaktadır. Beyaz kan hücreleri nötrofil, eozinofil, bazofil, monosit ve lenfositlerden oluşmaktadır.
Beyaz kan hücreleri vücudun savunma sistemini oluşturmaktadır. Bu hücreler vücuda giren virüs, bakteri veya mantar gibi yabancıları tanıyıp hemen savaşmaya başlarlar ve etkisiz hale getirirler.
Bu yüzden vücutta enfeksiyon durumunda beyaz kan hücrelerinin sayısı hızla artar ve böylece hastalık etkenine karşı etkili bir savaş sağlanmış olur. Ayrıca lökositler ölü doku atıklarını ve partikülleri parçalayarak ortadan kaldırmaya çalışır.
Beyaz kan hücrelerinin bir kısmı kemik iliğinde bir kısmı lenfoid dokularda oluşur ve vücudun farklı yapılarında olgunlaşır. Beyaz kan hücrelerinin sayısını yaş, ırk, cinsiyet etkileyebilmektedir.
- Erişkin Lökosit: 5000-10.000/(mm3)
- Yenidoğan Lökosit: 10000-25000/(mm3)
- 1 yaş Lökosit: 6000-18000/(mm3 )
- 4-7 yaş Lökosit: 6000-15000/(mm3 )
Eğer lökosit değerleri yukarıda verilen aralıkta değil de daha düşük ise hastada lökopeni oluşmuştur.
İdrar mikroskobik olarak incelendiğinde beyaz kan hücrelerine rastlanır. Erkeklerde mikroskop ile bakıldığında her sahada iki veya daha az sayıda beyaz küre gözlenmesi normal iken kadınlarda beş beyaz küreden az görülmesi normal kabul edilmektedir.
Bu demektir ki idrarda lökosit düşüklüğü söz konusu değildir. Tam tersi idrarda lökositin arttığı durumlar bir hastalığın habercisi olabilir.
Lökopeni Belirtileri Nelerdir?
Beyaz kan hücreleri düşük olan bir kişide bu hastalığa ait spesifik şikayetleri olmaz. Eğer beyaz kan hücre sayısı çok fazla düştüyse belirti gösterebilirken, hafif vakalarda hiçbir belirti göstermeyebilir.
Bağışıklık sisteminin işlevini yerine getirebilmesi için lökosit sayısının normal aralıkta olması gerekmektedir. Eğer lökosit sayısı az ise kişide enfeksiyon oluşma riski çok fazladır.
Buna bağlı bazı şikayetler oluşabilir;
- Ateş
- Üşüme-titreme
- Terleme
- Boğaz ağrısı, diş ağrısı, kulak ağrısı
- Öksürük ve nefes darlığı
- Cilt döküntüsü, kızarıklık veya şişlikler olması
- İshal, makat bölgesinde ağrısı
- Sık idrara çıkma ve idrar yaparken yanma
Lökopeni Nedenleri Nelerdir?
Beyaz kan hücrelerinin sayısının düşmesine birçok durum sebep olabilmektedir. Bu beyaz kan hücreleri yapılana kadar birçok aşamadan geçtiği için bu aşamaları etkileyecek durumlar dahil birçok sebep sayısında düşüş oluşturabilir.
Kanda lökosit düşüklüğü yapabilecek durumlar;
- Aplastik Anemi: Kemik iliğinin yeteri kadar yeni hücre üretememesi ile ilgili bir hastalıktır. Beyaz kan hücreleri de kemik iliği tarafından yapıldığı için aplastik anemisi olan hastalarda lökopeni de görülür.
- Kemoterapi: Tümörün ilaçla tedavi edilmesidir. Kemoterapi tümör hücrelerini öldürür ve bu sayede tümörün büyümesi durdurulmaya çalışılır. Fakat bu ilaçların en önemli yan etkilerinden biri beyaz kan hücrelerinin sayısını azaltmasıdır. Kemoterapi lökosit düşüklüğü yaptığı için verilmeden önce tam kan sayımı yapılır. Yeterli sayıda değil ise kemoterapi verilmesi ertelenebilir.
- Radyasyon Tedavisi: Tümörlerin boyutunu küçültmek ve kanserli hücreleri öldürmek amacıyla yüksek enerjili radyasyon kullanımı hastanın beyaz kan hücrelerinin sayısında azalmaya yol açabilmektedir.
- HIV/AIDS: İnsan immün yetmezlik virüsü (HIV) bağışıklık sistemi hücreleri olan beyaz kan hücrelerini hedef alarak enfeksiyon oluşturan veya olan enfeksiyonun ilerlemesine yol açmasıyla Edinilmiş İmmün Yetmezlik Sendromuna yani AIDS’e neden olabilmektedir. Bu virüs enfeksiyonlara karşı savaşan beyaz kan hücrelerine saldırır ve lökopeni oluşumuna neden olur.
- Hipersplenizm: Dalağın kan hücrelerini ömürlerini tamamlamadan aşırı yıkmasına denilmektedir. Dalağın beyaz kan hücrelerini de aşırı yıkmasıyla sayısı azalabilir ve kişide lökopeni oluşturabilir.
- Kostmann Sendromu: Gen mutasyonuyla seyreden bir hastalıktır. Bu mutasyon kemik iliğinde üretilen beyaz kan hücrelerinin olgunlaşırken duraklamalarına sebep olur. Bu durumda beyaz kan hücrelerinden biri olan nötrofilin azalmasına neden olur. Böylece nötrofilin azalmasına bağlı olarak kişide lökopeni gelişir.
- Lösemi: Kan kanseri veya kemik kanseri olarak da bilinmekle birlikte vücutta beyaz kan hücrelerinde oluşan bir kanser türüdür. Bu hastalarda da lökopeni görülebilmektedir.
- Sistemik Lupus Eritamatozus (SLE): Kelebek hastalığı olarak da bilinen bu hastalık vücutta birçok organı tutabilen romatizmal bir hastalıktır. Yüzde kelebek şeklinde döküntü yapabildiği için kelebek hastalığı denilmektedir. Bu hastalık kan hücrelerini de etkileyerek lökopeniye sebep olabilmektedir.
- Romatoid Artrit: El ve ayak gibi genellikle küçük eklemleri karşılıklı olarak tutan iltihaplı romatizmal bir hastalıktır. Eklemlerde tahribata yol açarak şekil bozukluklarına yol açabilen bu romatizmal hastalık kan hücrelerini de etkileyerek lökopeni oluşumuna sebep olabilmektedir.
- Viral enfeksiyonlar: Grip ve soğuk algınlığı gibi durumlarda geçici olarak lökopeni görülebilmektedir.
- Malnütrisyon (Beslenme bozukluğu veya Yetersizliği): B12, folat, bakır, çinko gibi vitamin ve mineral eksiklikleri yapabileceği için kişide lökopeni oluşumuna sebep olabilmektedir.
- Miyelodisplastik Sendrom: Kemik iliğinde yapılan kan hücrelerinin olgunlaşamaması ve normal hücrelerden farklı bir gelişim söz konusudur. Miyelodisplastik sendromlu hastaların bazı alt grupları lösemiye de dönüşebilmektedir ve lökopeniye oluşumuna neden olabilmektedir.
- Bazı İlaçlar: Hastanın beyaz kan hücrelerini de etkileyebilmektedir. Steroidler, multiple skleroz tedavisinde kullanılan interferonlar, epilepsi için kullanılan lamotrijin ve sodyum valproat, antidepresan ve sigara bırakma ilacı olan bupropion, antibiyotik olan minosiklin ve penisilin, organ nakli ilaçlarından siklosporin ve takrolimus kullanan hastalarda lökopeni görülebilmektedir.
Lökopeni Teşhisi
Lökopeni varlığını göstermek için hastanın kanını alarak tam kan sayımına (hemogram) bakmak yeterlidir. Lökopeni de teşhise yaklaşabilmek için hastanın önceki kan sayımlarıyla kıyaslamak yararlı olacaktır.
Ayrıca hastanın beyaz kan hücrelerinin sayısına bakmanın yanında kan pulcukları ve kırmızı kan hücrelerinin sayısına da bakmak gerekmektedir. Eğer tüm bu kan hücrelerinin sayısında düşüş varsa kemik iliğinde yapım ile ilgili bir sıkıntının varlığı anlaşılabilir.
Hastanın kullandığı ilaçları sorgulamak teşhis için çok önemlidir. Eğer yeni başladığı veya devamlı kullandığı bir ilaç varsa bunun da lökopeniye sebep olabileceği unutulmamalıdır.
Ardından lökopenisi olan kişinin hastalıklarını sorgulamak da çok önemlidir. Çünkü birçok romatizmal hastalık ve kanser beraberinde lökopeni yapabilmektedir. Ayrıca hasta grip veya soğuk algınlığı gibi basit bir viral enfeksiyon geçiriyorsa bu durum da geçici lökopeni yapabileceği için altında çok ciddi sebepler olmayabilir. Hastalık sonrası tekrar kan sayımına bakılarak bu ayrıma rahatça kavuşulabilir.
Hastanın ailesinde bulunan hastalıklarda sorgulanır. Çünkü bazı hastalıklar genetik olarak geçebilmektedir ve belki de kişinin o hastalığına henüz tanı konulmamıştır.
Kişinin ailesinde romatoid artrit veya sistemik lupus eritematozus varsa ve hastanın da eklemlerinde ağrı, şişlik, kızarıklık ve tutukluk varsa muhtemelen kişinin romatizmal bir hastalığı vardır ve buna bağlı olarak da kan hücreleri etkilenmiştir. Bu yüzden özellikle anne, baba, kardeş gibi birinci derece yakın akrabalarda bulunan hastalıkları sorgulamak teşhise yaklaşmayı çok kolaylaştırmaktadır.
Lökopeni Tedavisi
Lökopeni tedavisi için öncelikle sebebini ve hangi tip beyaz kan hücresinin eksikliğine bağlı olduğunu bilmek gerekir.
- Lökopeni de kemik iliğini uyararak daha fazla beyaz kan hücresinin üretimini sağlayan koloni uyarıcı faktör ilaçları kullanılmaktadır. Bu ilaçlar Aplastik anemi ve lösemi gibi lökopeni yapan hastalıklarda kan hücrelerinin yapımına yardımcı olurlar. Ayrıca kemoterapi alan kanser hastalarında lökopeni görüldüğü zaman kemoterapiye ara verilmek zorunda kalınabiliyor. Bu ara dönemde alınan bu ilaçlarla kişinin beyaz kan hücreleri daha hızlı bir şekilde normal değerlerine gelebileceği için bu sayede kemoterapiye daha erken devam edilebilir.
- Viral enfeksiyonlara bağlı olarak beyaz kan hücre sayısı düştüyse bu enfeksiyonu tedavi ederek beyaz kan hücrelerinin tekrar normal seviyesine gelmesi sağlanabilir. Grip ve soğuk algınlığı gibi daha az ciddi viral hastalıklarda bol sıvı tüketerek ve dinlenerek geçirilebildiği gibi HIV’ de ise antiretroviral ilaçlar kullanılarak kontrol altına alınmaya çalışılır.
- Eğer altta yatan başka bir hastalığa bağlı olarak kişide lökopeni görülüyorsa bu hastalığın tedavisi beyaz kan hücrelerinin tekrar eski seviyelerine gelmesine yardımcı olacaktır. Aplastik anemiye bağlı lökopenisi olan hastalarda kemik iliği nakli birinci tercih olmaktadır. Eğer uyum sağlanırsa lökopeni de düzelmiş olur.
- Miyelodisplastik sendroma bağlı lökopeni görülen hastalarda hastalığı tedavi etmek için ilaç gereklidir. Fakat bazı hastalarda kemik iliği transplantasyonu da yapılabilmektedir.
- Sistemik Lupus Eritematozus hastalarını güneşten koruma ve enfeksiyonlardan koruma çok önemlidir. İlaç tedavisi ile hastalık kontrol altına alınırsa lökopeni de düzeltilmiş olunur.
- Romatoid Artrit hastalığının yanında dalak büyümesi ve beyaz küre hücrelerinden biri olan nötrofilin sayısının düştüğü bu üç hastalığın birlikte görülmesine Felty sendromu denilmektedir. Genellikle bu sendromda oluşan lökopeni romatoid artrit tedavisiyle düzelmektedir. Ek ilaç tedavilerine rağmen hala düzeliyorsa dalak alınabilmektedir.
Lökopeni Tedavi Edilmezse
Beyaz kan hücreleri virüsler ve bakteriler gibi birçok yabancıya karşı vücudun savunma sistemini oluşturduğu için bunların sayısının azalması bağışıklık sistemini çökertecek bir durumdur. Yabancılara karşı vücut kendini savunamaz ve yenik düşer.
Eğer tedavi edilmezse bağışıklığı baskılanmış hastalarda sık görülen ve acil tedavi gerektiren febril nötropeni gelişebilmektedir. Beyaz küre hücrelerinden olan nötrofilin 500’ün altına inmesiyle 38.3 derece ateşin olduğu akut bir olaydır. Enfeksiyon odağını bulmak ve erkenden tedaviye başlamak gerekir yoksa ölüme sebep olabilir.
Romatoid artrit ve sistemik lupu eritematozus tedavi edilip kontrol altına alınmazsa beyaz kan hücrelerine daha fazla saldıran immün hücreler lökopeninin derinleşmesine neden olur. Kişinin enfekte olması daha olanaklı hale gelir ve tedavisi çok daha zorlaşır.
Lökopeniye Ne İyi Gelir?
Beyaz kan hücreleri düşük olan hastaya nötropenik diyet uygulanabilir. Bu beslenme şekliyle mikropların vücuda girmesi önlenmiş olur.
Çünkü pek çok besin maddesinin üzerinde mikroplar bulunur ve bu durum bağışıklık sistemi sağlam olmayan insanlarda enfeksiyon riskinde ciddi artışlara sebep olur. Bu diyet sayesinde en azından vücudun daha az enfekte olması sağlanabilir.
Doktorunuza danışarak bol sebze ve meyve tüketilebilir. İyileşebilmek için vücudun vitaminlere ve besin maddelerine ihtiyacı vardır. C vitamininin beyaz kan hücrelerine olan etkisiyle ilgili yapılan çalışmada bağışıklık sistemini güçlendirdiği görülmüştür.
Yeşil sebze-meyveler, domates, kırmızı acısız biber olan paprika ve turunçgiller gibi C vitamini (askorbik asit) bakımından zengin olan bu yiyecekler antioksidan özelliklerinden dolayı beyaz kan hücrelerinden lenfosit ve nötrofil oranlarında artışa sebep olmuştur.
Folik asit eksikliği de lökopeniye sebep olabileceği için destek olarak folik asit içeren fasulye ve bezelye içeren baklagillerin tüketimi doktor kontrolünde faydalı olabilmektedir.
Bol bol dinlenmek enerji toplamak, elleri iyi yıkamak, dezenfektan kullanmak, hasta insanlardan ve kalabalıktan uzak durmak hastalığı yenebilmenizde faydalı olacak durumlardır.
Lökopeniye Ne İyi Gelmez?
Lökopeniye sebep olan bir ilacınız varsa hala onu kullanmaya devam etmemek gerekir. Bulunduğunuz ortamlarda temizliğe dikkat etmiyorsanız, vücudunuz daha kolay enfekte olup hastalığı atlatamayabilirsiniz.
Özellikle vücudunuzu kesik ve sıyrıklardan da korumanız enfeksiyondan korunabilmek için önemlidir. Sağlıklı beslenmiyorsanız, bol dinlenmiyorsanız, kalabalık ortamlardan uzak durmuyorsanız ölüme kadar gidebilen çok ciddi sıkıntılar yaşayabilirsiniz.
Sistemik Lupus Eritematozus hastasıysanız hastalığı aktive edecek güneş maruziyeti ve aşırı stres yapıcı durumlardan uzak durmanız gerekmektedir. Hastalığın alevlenmesi lökopeniyi daha da kötüleştirebilmektedir.
Lökopeni İlaçları
Lökopeni birçok hastalığa bağlı gelişebilen bir laboratuvar bulgusu olduğu için beyaz küre hücresini artırmak odaklı olan koloni uyarıcı faktörler dışında bir ilaç bulunmamaktadır. Lökopeniye sebep olan hastalıklar tedavi edildiğinde lökopeninin de düzelmesi beklenmektedir.
- G-CSF( Koloni Stimulan Faktörler); filgrastim kan hücrelerinin üretimini uyarıcı bir koloni stimülan faktördür. Normalde G-CSF’i beyaz kan hücrelerinin üretimini sağlamak için vücut kendi üretir. Filgrastim de bu kan hücrelerinin uyarımını sağlamak amacıyla dışardan verdiğimiz insan yapımı bir uyarıcıdır. Alerjiniz varsa bu ilacı karşı veya kostman sendromuysanız bu ilacı kullanmamanız gerekmektedir. Cilt altı veya damar yoluyla uygulanan bir ilaçtır. Bulantı- kusma, kemiklerde ağrı, baş ağrısı gibi bazı yan etkileri de bulunabilmektedir.
- Antitimosit globulin ve siklosporin kombinasyonu; aplastik anemi tedavisinde kullanılan ilaç ikilisidir. Gerekiyorsa kan transfüzyonu ve antibiyotik de verilmektedir. Böylece aplastik anemi tedavi edilerek lökopeni de düzeltilmiş olunur.
- Eritropoetin, talidomid ve kan transfüzyonu; düşük ve orta riskli hastalarda kullanılırken 60 yaşından genç ve kötü seyirli hastalarda en etkili tedavi kemik iliği naklidir.
- NSAİİ, Kortikosteroidler, Antimalaryal İlaçlar, immünsüpresif İlaçlar; sistemik lupus eritematozus hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Antimalaryal ilaçlardan klorokin, hidroksiklorokin kullanılırken immünsüpresif ilaçlardan siklofosfamid sıklıkla kullanılmaktadır. Hastalık kontrol altına alınmasıyla lökopeninin de düzelmesi sağlanmış olunur.
- Klorokin, Metotreksat, Sulfasalazin, TNF alfa blokörleri, IL-1 Antagonisti, Abatacept, Ritüksimab; Romatoid artrit hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Eğer hastada Felty sendromu varsa ilk olarak metotreksat ve kortizon kullanılır. İlaç tedavilerine dirençli hastalarda beyaz küre hücrelerindeki düşüşü engellemek için splenektomi (dalağın alınması) gerekebilir.
- Zidovudin, İndinavir, Nevirapin, Efavirenz; gibi ilaçlar HIV enfeksiyonunda virüsün çoğalmasını engellemek amacıyla kullanılan ilaçlardır. Virüsü tamamen yok edebilecek bir ilaç henüz yoktur fakat bu ilaçlarla çoğalması kontrol altına alınarak vücutta oluşturduğu lökopeni gibi sıkıntılar giderilmeye çalışılır.
- Vitaminler ve Steroidler; beyaz kan hücresi yapımını uyarmada etkili oldukları için doktorunuzun tavsiye ettiği vitamini belirttiği miktarlarda alabilirsiniz.
- Benzokain, Benzidamin, Klorheksidin; içeren gargaraları doktorunuza danışarak kullanılabilir. Çünkü lökopenili hastalarda ağızda yaralar oluşabileceği için bu gargaralarla rahatlama sağlanabilir.
Lökopeni Ameliyatı
Beyaz kan hücrelerinin yükselmesi için özel bir ameliyat yoktur. Fakat lökopeniyi oluşumuna neden olan bazı hastalıklarda ameliyat gerekebilmektedir.
Hipersplenizm hastalığında dalak fonksiyonlarının aşırı artması kan hücrelerinin fazla yıkımına sebep olacağı için büyümüş olan dalağı çıkarmak gerekebilmektedir.
Splenektomi denilen bu işlemle dalağın bir kısmı çıkarılabileceği gibi tamamı da çıkarılabilmektedir.
Gebelikte Lökopeni
Genellikle gebelikte lökosit sayısı gebe olmayan erişkin bir bireyle ortalama aynı seviyelerde gitmektedir. Ancak doğum sırasında stresle ilişkili olduğu düşünülmekle birlikte beyaz kan hücre sayısının artışı görülmektedir.
Gebelerde lökopeni görülmesi fizyolojik (normal) bir durum değildir.
Gebelikte özellikle SLE hastalığı alevlenme gösterebilmektedir. Eğer gebe kaldığınızda hastalığınız kontrol altındaydı ise ve böbrek fonksiyonlarınız etkilenmemişse büyük ihtimalle daha az sıkıntılı bir gebelik geçireceksinizdir.
Kortikosteroidler, hidroksiklorokin, azathioprine gebede kullanımına dair hala kesin bir bilgi yoktur. Doktorunuz eğer gerekli görürse tedaviye başlayacaktır. Bu duruma bağlı olarak gebe de lökopeni görülebilmektedir.
Gebelikle birlikte gelişen aplastik anemi çok nadir görülmektedir. Aplastik anemi lökopeniye de neden olabildiği için bebek ve anne için çok riskli olmaktadır.
Gebelik süresince kemik iliği nakli yapılması ve sonrasında kullanılan yüksek doz immünsüpresif ajanların yada radyoterapinin fetüs üzerine toksik etkilerinin olması nedeniyle yapılması sakıncalıdır.
Bu yüzden gebelerde antitimosit immunoglobulinler ya da siklosporin terapisi kullanılabilmektedir.
Bebeklerde Lökopeni
Bebeklerde lökopeni bazı konjenital (doğumsal) hastalıklara bağlı olarak görülebilmektedir. Fanconi anemisi ve diskeratozis konjenita gibi kemik iliği yetersizliği sendromlarına bağlı lökopeni görülebilmektedir.
Kan ürünleri ile destek tedavisi önemlidir. Kostman Sendromu beyaz kan hücrelerinin olgunlaşırken duraklamalara bağlı sayısının az olmasıdır.
Hasta yaşamın ilk aylarından itibaren tekrarlayan enfeksiyonlar yaşamaktadır. Hastaların önemli bir kısmı G-CSF tedavisine iyi yanıt vermektedir.
Lökopeni için Hangi Doktora Gidilir?
Lökopeni; genellikle doktorunuzun sizin için istediği testler sonucunda gördüğü bir bulgudur. Test sonuçlarınızın ne anlama geldiği konusunda doktorunuzla gecikmeden konuşmanız gereklidir. Lökopeninin çok çeşitli nedenleri olduğu için birçok bölüme gözükmeniz gerekebilmektedir.
Öncelikli olarak Hematoloji Hastalıkları bölümüne gözükürseniz kan hücrelerinizin yapımı veya olgunlaşması ile ilgili bir sıkıntı var mı diye kontrolü yapılır.
Onun haricinde bahsedildiği gibi romatizmal hastalıklarda sebep olabileceği için eğer eklemlerinizde ağrı, sabah kalktığınızda eklemlerinizde tutukluk ve bu tutukluğun hareket-egzersizle azalması gibi şikayetleriniz varsa Romatoloji hastalıkları bölümüne gözükebilirsiniz.
Kanser hastasıysanız kemoterapi veya radyasyon tedavisi alıyorsanız buna bağlı lökopeni yaşayabileceğiniz için rutin olarak Onkoloji Hastalıkları uzmanı doktorunuz kan sayımınıza bakıyordur. Eğer ilaç kullanımına bağlı lökopeniniz var ise hangi bölüm size o ilacı verdiyse o bölümde bulunan doktorunuza gözükmeniz sizin yararınıza olacaktır.
Lökopeni ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Lökosit Düşüklüğü Neyi Gösterir?
Lökosit düşüklüğü kanda bulunan beyaz kan hücrelerinin normal aralığın altında bulunmasına denilmektedir. Bu beyaz kan hücrelerinin sayısının az olması vücudun savunma sisteminin iyi olmadığını, bir mikrop ile karşılaştığında daha zor bir savaş vereceğini gösterir.