Meme Biyopsisi Nedir?
Meme biyopsisi, meme hastalıklarının tanısı için yapılan ve meme dokusunda veya hücresinden örnek alınması işlemidir.
Meme biyopsisi, tanı koymak amacıyla şüpheli meme dokusundan veya hücresinden örnek alınması işlemidir. Alınan doku örneği patoloji laboratuvarına gönderilir. Biyopsi ile lenf bezlerindeki değişiklikler, şişmiş ve sert kitleler veya meme dokusundaki anormallikler tanımlanmaya çalışılır. Elde edilen bulgular hekimin; dokuların kanser hücresi taşıyıp taşımadığını anlamasına, tedavi veya cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulup duyulmadığına karar vermesine yardımcı olmaktadır.
Meme Biyopsisinin Gerekli Olduğu Durumlar
40 yaşından sonra rutin olarak her yıl doktor tarafından meme muayenesi yapılması önemlidir. Muayene, memelerin elle, mamografi ve ultrasonografi gibi görüntüleme yöntemleri ile incelenmesini gerektirir. Mamografi, düşük dozda X-ray ışını ile meme içini görüntüleyen tıbbi bir yöntemdir. Meme muayenesi sırasında şüpheli bulgulara rastlanırsa meme biyopsisine gerek duyulmaktadır. Bu bulgular şöyle sıralanabilir:
- Elle muayenede kitle hissedilmesi (Tek başına yeterli değildir.)
- Mamografi yönteminde şüpheli alan görülmesi
- Ultrason görüntülemede şüpheli bulgunun varlığı
- Meme ucunda kabuklanma, çukurlaşma, kanlı akıntı, vb. sıradışı değişimlerin varlığı
Meme Biyopsisi Yöntemleri
Meme biyopsisi, hasta şikayeti üzerine veya rutin meme muayenesi sırasında kitleye rastlanması halinde kanser riski taşıdığı düşünülen dokuların varlığı nedeniyle yapılmaktadır. Meme biyopsisi yöntemleri aşağıdaki gibi sıralanmaktadır:
- İnce iğne aspirasyon biyopsisi
- Kesici iğne biyopsisi (tru-cut biyopsi)
- Vakum biyopsisi
- Cerrahi biyopsi
Meme Biyopsisi Öncesi Bilinmesi Gerekenler
- Meme biyopsisi kısa ve basit bir işlemdir. Tüm yöntemler yaklaşık olarak 10-15 dakikada tamamlanmaktadır.
- Biyopsi öncesinde lokal anestezi yapıldığından acı hissedilmez veya çok az acı duyulur.
- Meme biyopsisi öncesi hastanın doktoruna alerjik durumu, ilaç kullanımı (aspirin veya kan sulandırıcı gibi) ve genel sağlık durumu (hamile olma, kalp pili veya implant varlığı gibi) hakkında bilgi vermesi önemlidir.
- Biyopsi işleminin yapılacağı gün hastanın göğüs bölgesine krem, pudra, deodorant, vb. sürmemesi gerekir.
- Biyopsi için hastanın aç olmasına gerek duyulmaz. Hastanın hafif toklukla hazır bulunulması önerilir.
- Biyopsi yapılmasına karar verildikten sonra doktor işlemden birkaç gün önce hastadan kan örneği isteyebilir. Bunun nedeni hastada veya kanama sorununu kontrol etmektir.
- Kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalar biyopsiden bir hafta önce ilaç kullanımına ara vermelidir.
- Meme biyopsisi yapılmaya karar verilmesi kitlenin kesin olarak kötü huylu olduğu anlamına gelmez. Yapılan araştırmalara göre muayene sırasında saptanan anormal kitlenin kötü huylu olma oranının %20 olduğu unutulmamalıdır.
- Meme biyopsisi kanser hücrelerinin yayılmasına neden olan bir uygulama değildir. Her ne kadar halk arasında yaygın bir düşünce olsa da biyopsi, kanser hücrelerinin yayılmasına sebep olmaz.
Meme Biyopsisi Nasıl Yapılır?
Meme biyopsisi, yöntemine göre farklı şekillerde yapılmaktadır. Bu yöntemler ve uygulamaları aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
İnce İğne Biyopsisi
- İnce iğne biyopsisi ultrasonografi eşliğinde uygulanmaktadır.
- Bu yöntem ile küçük boyutlu veya meme içinde derinlere yerleşmiş kitlelere dahi ulaşılabilir.
- Daha çok koltukaltı lenf nodlarının biyopsisi veya meme kistlerinin boşaltılması amacıyla tercih edilir.
- İşlem öncesinde biyopsi yapılacak bölgeye lokal anestezi uygulanır.
- İnce iğne şüpheli alana yerleştirilerek enjektör yardımıyla meme dokusundan bir miktar sıvı çekilir.
- Alınan sıvı patolog tarafından mikroskop ile incelenir. Böylece şüpheli hücrenin var olup olmadığına karar verilir.
- Bu yöntemde iğnenin çok ince olması ciltte kesi yapmayı gerektirmez.
- İnce iğne biyopsisinin başarı oranı diğer yöntemlere göre daha düşüktür. Bu nedenle deneyimli patolog ile birlikte yapılması başarı şansını artıran önemli bir faktördür.
Kesici İğne Biyopsisi
- Kesici iğne biyopsisi yalnızca kitlenin ultrasonografi ile görülebilir olması halinde uygulanabilmektedir.
- Meme biyopsisi yöntemleri arasında en çok tercih edilen yöntemdir.
- Kesici iğne biyopsisi, ince iğne biyopsisine göre daha kalın iğneler (3-4 mm) ve biyopsi tabancası yardımıyla yapılır.
- Biyopsi tabancasına takılı olan iğne, dışarıdan kitlenin bulunduğu yere yerleştirilir.
- Tabancanın düğmesine basılır ve iğne kitlenin içine geçer.
- İğne kitleden küçük bir parça doku kopararak tabancaya geri gelir.
- Memeden alınan doku parçası çözelti içine konur ve aynı işlem kitlenin birkaç farklı bölümüne daha uygulanır.
Vakum Biyopsisi
- Vakum biyopsi hem tanı koymak hem de kitlenin tümüyle çıkarılması veya meme kireçlenmesi (kalsifikasyon) teşhisi amacıyla kullanılan bir yöntemdir.
- Bu biyopsi türü yalnızca mamografide ve MR incelemede görülebilen kitleler için uygulanabilmektedir.
- Vakum biyopsisi stereotaksik biyopsi masası adı verilen özel bir masada gerçekleştirilir. Bu masanın ortasında memenin aşağı sarkmasını sağlayan bir tür açıklık vardır. X-ışını tüpü yardımıyla memenin açılı olarak filmlerini çekmeyi sağlar.
- Bu filmler şüpheli alanın üç boyutlu olarak koordinatlarını belirlemeye yardımcı olmak için çekilirler.
- Vakum biyopsisi öncesinde belirlenen alana tek kullanımlık, kalın steril biyopsi iğneleri yerleştirilir.
- Bu alana vakum yapılarak dokuların iğneyle çekilmesi sağlanır.
- Vakum biyopsisi diğer yöntemlere göre daha fazla doku örneği alınmasına imkan vermektedir. Bu biyopsinin doğru tanı koyma oranı %99’a kadar yüksek olduğu bilinmektedir.
- İşlem sırasında şüpheli alanın tamamını çıkarmak da mümkün olabilir. Tanı konulduktan sonra iyi huylu kitle saptanırsa vakum ile alınır, ameliyata gerek duyulmaz ancak kitlenin kötü huylu olması halinde alanın ameliyat ile daha geniş şekilde temizlenmesine ihtiyaç duyulur.
Cerrahi Biyopsi
- Cerrahi biyopsi, açık ameliyat tekniğiyle yapılan bir biyopsi türüdür.
- Şüpheli kitleden küçük bir parça veya kitlenin hepsini çıkartmak amacıyla yapılmaktadır.
- Diğer meme biyopsisi yöntemlerine göre daha az başvurulan yöntemdir.
- Cerrahi biyopsi, iğne biyopsilerinin tanı koymada yetersiz kaldığı durumlarda tercih edilir.
Meme Biyopsisi Riskleri
Meme biyopsisi uygulaması öncesinde hastaya doktor tarafından olası riskler hakkında bilgilendirme yapılmaktadır. Bu risklerle nadir karşılaşılmasına rağmen herhangi bir sorun gelişmesine karşın hasta işlemden önce bilgilendirilmektedir. Meme biyopsisi riskleri şu şekilde sıralanabilir:
- Kanama: İğne ile yapılan biyopsilerde kanama oldukça nadir görülür. Kanama kendini işlem yapılan bölgede küçük bir morluk veya sertlik şeklinde gösterir ve zamanla kendiliğinden geçer. Biyopsi yapılması nedeniyle şiddetli ve müdahale gerektiren kanamalara neredeyse hiç rastlanmaz.
- Enfeksiyon: Her girişimde görülebilecek risklerdendir. Tek kullanımlık iğneler ile steril bir ortamda çalışıldığından enfeksiyon riskiyle karşılaşılma oranı çok düşüktür.
- Yanlış Tanı: Biyopsi uygulamaları ultrasonografi eşliğinde yapıldığından yanlış tanı riski düşüktür. Doğru yerden ve tanı konabilecek kadar yeterli miktarda parça alınması bu riski ortadan kaldıracaktır. Uygulama sırasında deneyimli patoloğun hazır bulunması önemlidir. İncelenen raporda iyi huylu kitleye rastlanılması halinde hastanın 6 ay sonra kontrole gelmesi gerekir. Böylece kitlenin gelişimi ve büyüyüp büyümediği kontrol edilir.
Meme Biyopsisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Biyopsi sonrası takip amacıyla hasta 2-4 saat müşahede altında kalmaktadır. Operasyonun tipine, doktor görüşüne ve hastanın toparlanmasına bağlı olarak taburcu süresi değişebilir.
- Hastaya evine ulaştığında 1-2 saat dinlenmesi önerilir.
- İşlem bittiğinde az miktar sıvı tüketimine izin verilmektedir. Ardından 2 saat sıvı içecek içilmemesi, 4 saat de yemek yenilmemesi önerilir.
- Biyopsi yerinde veya omuz bölgesinde ağrı hissedilmesi halinde ağrı kesici ilaç kullanımı yapılabilir.
- İşlemin yapıldığı bölgede hafif derecede morluk oluşabilir. Bu durum normal karşılanır.
- Biyopsiden sonraki 24 saat ağır işten kaçınılmalıdır. Aynı gün normal yaşantıya dönülebilir.
- Enfeksiyon belirtilerinden; biyopsi yapılan bölgede kızarma ve sıra dışı akıntı olması veya hastada ateş hissedilmesi halinde acilen doktor ile iletişime geçilmelidir.
Meme Biyopsisi ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Meme biyopsisi işlemi ne kadar sürer?
Meme biyopsisi süresi uygulama tipine göre farklılık göstermektedir. İğneli biyopsiler yaklaşık olarak 15-20 dakika; vakum biyopsi ise 30-40 dakika sürmektedir. Hastanın özellikle vakum biyopsiden sonra dinlenmesi, ağır eşyalar kaldırmaması ve kendini yormaması gerekiyor. Ayrıca vakum biyopsisinden sonraki bir hafta işlem yapılan bölgede morarma görülebilir.
Meme biyopsi sonuçları kaç günde çıkar?
Otomatik iğne veya çözelti içine alınan hücre veya doku patoloji laboratuvarına iletilmektedir. Burada mikroskobik inceleme yapılır. Meme biyopsi sonuçları patoloji laboratuvarının çalışma hızına ve tekniğine bağlı olarak 1-3 gün içerisinde hazırlanarak rapor edilir.
Meme biyopsisi sırasında ağrı hissedilir mi?
Hayır, meme biyopsisi sırasında ağrı hissedilmez. Biyopsi radyolog tarafından yapılmaktadır. Radyoloğun deneyimi, biyopsinin güvenli ve konforlu bir süreç içerisinde tamamlanmasını sağlar. Biyopsi lokal anestezi ile uygulanır. Anestezi uygulaması sırasında kullanılan iğne çok incedir. Hasta uygulamayı çok hafif hisseder. Meme biyopsisi yaptıranlar, işlemden önce kaygılandıklarını ve korktuklarını ancak biyopsi sonrasında işlemin rahat ve korkularının yersiz olduğunu belirtirler.
Meme biyopsisi zararlı mı?
Meme biyopsisinin hasta için herhangi bir zararı bulunmuyor. Biyopsi sırasında dokuya müdahale edilmesi, hastaların kanserli hücrelerin dağılacağına dair endişeye kapılmasına neden olur. Biyopsi uygulamasının böyle bir etkisi yoktur. İğneli meme biyopsisi düşünülenin aksine kısa sürede teşhis sağlar; cerrahi müdahaleye ve genel anesteziye gerek kalmadığı için avantajlı bir tanı aracıdır.
Meme biyopsisi neden yapılır?
Meme biyopsisi ultrasonografi veya mamografide şüpheli doku fark edilmesi halinde kesin teşhis koymak amacıyla yapılmaktadır. Biyopsi sonrası muayenede tespit edilen kitlenin iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğu anlaşılmaktadır. Meme biyopsisi sonrasında varsa hastalığın evresini ve tipini belirlemeye yardımcı olur.