Oligomenore
Oligomenore adet döngüsünün 35 günden daha uzun sürmesidir. Nedenleri menepoz ve aşırı kilodur. Tedavisinde yaşam değişklikleri ve kontrol hapları kullanır, tedavi edilmemesi birçok soruna yol açabilir.
Oligomenore Nedir?
Adet döngüsünün 35 günden daha uzun sürmesi durumuna oligomenore adı verilmektedir. Normalde adet görme çağındaki kadınlarda adet döngüsü 21 ila 35 günde bir olmalıdır. Halk arasında seyrek adet görme olarak da bilinmektedir. Adet dönemlerinde ara ara değişiklikler olması normal sayılabilmektedir. Bu durum bazen stres gibi basit bir nedenle bile tetiklenebilir.
Ancak düzenli olarak ve sürekli 35 günden uzun süren adet dönemi olan kadınlara oligomenore tanısı konabilir. Ancak çok nadir olsa da tüm kadınların % 1 gibi bir kısmında 35 günden uzun adet görmenin normal olabileceği tespit edilmiştir. Bunun normal olarak değerlendirilmesi için öncelikle anormal olabilecek tüm durumların dışlanması gerekir.
Oligomenore Belirtileri Nelerdir?
Adet döngüsünde dönem dönem uzamalar olması normal olarak sayılabilir. Ancak sürekli olarak 35 günden uzun süre adet ara dönemleri bir problem işareti olabilmektedir. Adet döngüsünü etkileyen hormonlar, bir dizi farklı faktörden geçici olarak etkilenebilir. Bununla birlikte, bir kişinin adet dönemleri aniden farklılaşırsa ve adet dönemleri düzene girmesi altta yatan neden tespit edilmelidir. Oligomenore yani seyrek adet görmenin belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
a-) 35 günden fazla aralıklarla adet görmek
b-) Bir yılda 9 kereden daha az adet görme
c-) Düzensiz adet döngüleri
d-) Normalden daha az kanama
Oligomenore dönemlerinde normalden farklı kanamalar görülebilmektedir. Ayrıca kişide daha önce olmayan adet öncesi sendrom, kramp ve şişkinlik gibi adet döneminin başka semptomları görülebilir. Adet kanamasının rengi koyu kahverengi, kırmızı veya soluk açık pembe olabilir. Ayrıca iç çamaşır veya ped üzerinde pıhtı veya mukus fark edilebilir.
Oligomenore Nedenleri Nelerdir?
Düzenli bir adet döngüsünde hormonal değişiklikler, döllenmiş bir yumurtaya hazırlık olarak her ay rahim zarının oluşması için sinyal verir. Ancak cinsel ilişki olmadığında yumurta rahim dokusundan bir kısmına da zarar vererek adet kanaması olarak vücuttan atılır. Bu olaya menstrüasyon adı verilir. Kişi bir doğum kontrol hapı gibi dışarıdan bir maddeyle hormonal düzeni kontrol altına almazsa 21 gün ile 35 gün arasında farklı adet döngüsü sürelerine sahip olabilir. Oligomenore ya da seyrek adet görmenin nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
a-) Menarş ve perimenopoz
Menarş, ilk adet döngüsü olarak tanımlanabilir. Geç kızlarda ilk adet görme döneminde sonraki birkaç yıl boyunca düzensiz adet dönemleri görülebilir. Bunun nedeni hormonların tam olarak oturmamasıdır. Bu dönemde 35 günden uzun süren adet döngüleri, düzensiz kanamalar, önceki dönemlere göre hafif veya ağır kanamalar görülebilir. Zaman ilerledikçe hormonlar düzene girer ve kişi belli bir periyodda adet görmeye başlar.
Adet döngüsündeki bu değişiklikler, kişi menopoza girerken de meydana gelebilir. Bunun nedeni de aynı şekilde hormonların artık değişime uğraması ve vücudun buna farklı tepki vermesidir. Türkiye'de menapoz yaşı ortalama 48-52'dir. Bu döneme geçiş yapılma sırasında geçen birkaç yıl perimenapozal dönem olarak tanımlanır. Bu dönemde kişide erken, geç adet görme, az veya fazla kanamalar görülebilmektedir. Bu düzensizlik daha sonra adet döngülerinin arasını daha da açacak ve en son adet görme tamamen duracaktır.
b-) Yaşam değişiklikleri
Adet döngüleri, kişinin hayatındaki değişikliklere yanıt olarak da değişiklik gösterebilmektedir. Örneğin hamile kalmak, doğum yapmak ve bebeği emzirmek, kişinin adetlerini doğrudan etkiler. Uzun süre ardından tatile gitmek, stres bir dönem geçirmek veya çok kilo vermek gibi yaşam tarzınızdaki değişiklikler de adetlerin şeklini ve süresini etkiler.
Yetersiz beslenme, adet dönemlerinin düzensizleşmesi yanı sıra tamamen durmasına (amenore) bile neden olabilir. Aşırı zayıflayan anoreksiya nervoza gibi yeme bozukluğu olan kişilerde genellikle adet döngüsü tamamen durur.
c-) Yoğun egzersiz
Herhangi bir şekilde yeni ve yoğun bir spora başlayan kadınlarda veya yoğun egzersiz yapanlarda adet döngüsünde düzensizlik görülebilir. Bu düzensizlikten biri de 35 günden daha uzun aralıklarla adet görme durumudur.
d-) Aşırı kilolu olmak
Aşırı kilolu veya obez olmak da adet döngüsünü doğrudan etkileyebilen bir durumdur. Menstrüasyonu yani adet görmeyi düzenleyen anahtar bir hormon olan östrojen vücut yağlarında bulunur. Daha fazla vücut yağına sahip olmak östrojen seviyesini artırır ve bu da adet döngüsünü hormonal olarak etkiler. Aşırı kilolu olan kişiler 35 günden daha uzun aralıklarla adet görebilmektedir.
e-) Bazı ilaçlar
Bazı ilaçlar, özellikle hormonal doğum kontrolü yöntemleri, kişinin adet döngüsünü direkt olarak değiştirir. Doğum kontrol hapları almak, progesteron içeren aşılar kullanmak, yama şeklinde doğum kontrol yöntemleri kullanmak veya spiral olarak da bilinen rahim içi araç taktırmak adet değişikliklerine neden olabilir. Bazı insanlarda oligomenore yerine adetler daha sık görülebilir ve kanamalar ağırlaşabilir.
Doğum kontrolü yöntemleri ve ilaçları düzensiz olarak kullanılırsa veya yöntemler sık sık değiştirilirse bu öngörülemeyen kanamalar daha sık olarak görülür. Bu durum yöntemler denendikten sonra en iyi olarak sonuç veren doğum kontrol yönteminin kullanılmasıyla kontrol altına alınabilir. Doğum kontrol haplarının istenmeyen etkileri olabilse de bazı durumlarda da adet düzensizliği durumlarını tedavi etmek için kullanılabilir. Doğum kontrol hapları dışında adet döngüsünü etkileyebilecek diğer ilaçlar şu şekilde sıralanabilir:
a-) Aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçlar (antikoagülanlar)
b-) Epilepsi tedavisi için kullanılan bazı ilaçlar
c-) Anksiyete için kullanılan anksiyolitik ilaçlar ve antipsikotik ilaçlar
f-) Bazı hastalıklar
Oligomenore, aşağıdakiler dahil olmak üzere birçok hastalığa bağlı oluşabilmektedir. Bu hastalıkların tespiti bir hekim tarafından yapılmalıdır veya bu hastalıklardan kişi için şüpheli olanlar dışlanmalıdır. Oligomenoreye sebep olabilecek hastalıklar şu şekilde sıralanabilir:
a-) Yumurtalıklarla ilgili bir problem olan primer ovaryan yetmezlik
b-) Genital organlarda görülebilen yaygın bir enfeksiyon türü olan pelvik inflamatuar hastalık
c-) Polikistik over sendromu (PCOS)
d-) Kanda prolaktin adı verilen ve adet ile ilgili hormonları etkileyebilen hormonun yüksek olması durumu olan hiperprolaktinemi
e-) Aşırı prolaktin salgılanması neden olan beyindeki hipofiz bezinde aşırı hormon üreten tümörler olan prolaktinomalar
f-) Bazı hormonları salgılayan tümörler
g-) Bazı tiroid bozuklukları
h-) Rahim, rahim ağzı (serviks) veya vajinanın tıkanması
ı-) Steroid ilaç kullanımı
i-) Tiroid bezinin aşırı çalışması olan graves hastalığı
k-) Genetik bir bozukluk olan prader-willi sendromu
l-) Kontrol altına alınmayan tip 1 ve tip 2 diyabet
Oligomenore Teşhisi
Oligomenore teşhisi için öncelikle tüm hastalıklarda olduğu gibi bir tıbbi öykü alınır. Daha sonra ihtiyaç duyulması halinde uygun fizik muayeneler yapılır. Ayrıca kişi hariç ailede de bu tarz problemlerin olup olmadığı sorgulanabilir. Adet döngüsünün ne zamandan beri 35 günden uzun sürdüğü, bu dönemlerde ek olarak kullanılan bir ilacın olup olmadığı ve ek olarak görülen semptomların varlığı sorgulanır. Bu bilgilerden hekim belli bir durum veya hastalık için şüphelenebilir.
Hekim dış muayene ile tespit edemediği durumların tespiti için rektovajinal muayene adı verilen bir muayene yapabilir. Bu yöntemde kişiyi rahatsız etmeyecek şekilde vajina ve rektum bölgesi muayene edilir. Bu muayene uzun süren bir yöntem değildir.
Spekulum adı veriken bir alet yardımıyla vajina içini ve rahim ağzını görmek adına bir muayene yapılabilir. Bu yöntemde ayrıca enfeksiyon gibi durumların tespiti için örnek alınabilir. Bu tür muayeneler kadınlar tarafından rahatsız edici bulunabilmektedir. Ancak muayene sırasında her türlü ağrı, acı gibi durumlarda hekim muayeneyi durduracaktır. Öykü ve fizik muayene dışında şüphelenilen duruma yönelik uygulanabilecek tetkikler ve yöntemler şu şekilde sıralanabilir:
A-) Testler ve görüntüleme yöntemleri
Hekim oligomenore teşhisi için gerek duyduğunda bazı testler isteyebilir. Bunun için ilk öncelikle daha az invaziv yani vücuda daha az müdahale gerektirecek testler kullanılır. Ancak daha sonra gerekirse daha invaziv testlere geçilir. Genelde başlangıçta kan ve idrar örneği istenir ve incelenir. Bu testlerde oligomenore neden olabilecek bazı durumlar tespit edilebilir. Hekimin oligomenorenin nedenini teşhis etmek için isteyebileceği testler şu şekilde sıralanabilir:
a-) Kanamaya, beslenme eksikliklerine, enfeksiyonlara ve diğer durumlara neden olan bozuklukları kontrol etmek için kan testleri
b-) Hormon seviyesini ve tiroid fonksiyonunu kontrol etmek için testler
c-) Hamileliği, enfeksiyonu veya cinsel yolla bulaşan hastalıkları kontrol etmek için idrar örnekleri
d-) Rahim ağzı kanserini tespit etmek için pap smear testleri
e-) Diğer kanser türlerini tespit etmek için doku biyopsileri
f-) Transvajinal ultrasonlar dahil olmak üzere karın ve pelvis bölgesine inceleyecek ultrasonlar
g-) Tomografi ve emar taramaları
B-) Cerrahi testler
İlk başta uygulanan tanı yöntemleriyle bir sonuç alınamadığı durumlarda ve cerrahi olarak tanı yöntemleri gereken durumlarda laparoskopi gibi invaziv testler kullanılabilir. Laporoskopi ile karın bölgesine açılan küçük delikler yoluyla karın ve pelvik boşluk kameralarla direkt olarak incelenir. Prosedür genellikle diğer ameliyat türlerine göre daha kısa bir iyileşme süresine sahiptir ve endometriozis gibi bir kan testi veya ultrasonda görülmeyen durumların teşhisinde çok yararlı olabilir.
Bazı durumlarda, laparotomi adı verilen daha kapsamlı bir ameliyat türüne ihtiyaç duyulabilir. Bu prosedür daha büyük veya daha fazla kesi gerektirir ve daha uzun bir iyileşme süresine sahiptir. Laporotomi ile daha büyük bir boşluktan karın bölgesi incelenebilir ve gerektiğinde ameliyat yapılabilir.
Oligomenore Tedavisi
Oligomenore tedavisi bu duruma neden olan alttaki duruma göre değişiklik gösterir. Ayrıca aynı hastalıkta bile kişiler arasındaki tedaviler farklılıklar gösterir. Örneğin hormonal doğum kontrol hapları birçok insanda adet problemlerini tedavi etmek için kullanılabilirken, kan pıhtılaşma problemi olanlarda kullanımı doğru değildir. Oligomenore tedavisinde uygulanabilecek yöntemler şu şekilde sıralanabilir:
a-) Yaşam tarzı değişiklikleri
Oligomenore, kilo, egzersiz rutini veya stres seviyesi gibi yaşam tarzındaki bir şeyle ilgiliyse, hekim yaşam tarzındaki bu olumsuz etkileri tespit ederek bunla ilgili değişiklikler önerebilir. Aşırı kilolu olan kişilerin, doğru bir şekilde bir diyetisyen kontrolünde kilo vermesi gerekir. Aşırı zayıf olan kişilerde aynı şekilde bir diyetisyen kontrolünde dikkatli kilo alması gerekir. Stres ise hayattan tamamen silinemese de aşırı stres durumlarını yönetmek konusunda bir psikolog veya psikiyatri desteği alınabilir.
b-) Doğum kontrol hapları veya hormon tedavisi
Hormonlarla ilgili problemlerde veya hormonal tedavilere yanıt veren oligomenorelerde doğum kontrol hapları ve bazı hormonal tedaviler kullanılabilir. Bu ilaçlar cinsel aktif olmayan kişiler tarafından da kullanılabilmektedir. Hormonal tedaviler için hap, bant, spiral gibi birçok farklı seçenek bulunur. Hormonal tedavilerin hangisinin kişi tarafından uygun olduğu deneme sonrasında karar verilebilir veya hekim kişiye en uygun tedaviyi seçer. Bu tedavilerin tam işe yaraması için vücudun bunlara alışması gerekir. Genelde bu süreç birkaç ay sürer.
Doktorun reçete edebileceği başka bir hormon tedavisi türü de gonadotropin salgılayan hormon (GnRH) agonisti adı verilen ilaçlardır. Bununla birlikte, bu ilaçların uzun süreli kullanılması bazı yan etkilere sahip olduğu için kısa süreli olarak kullanılması tercih edilir. Bu karar kar zarar oranında göre hekim tarafından karar verilir.
c-) Hastalıkların tedavisi
Oligomenoreye sebep olan altta yatan bir hastalık olması durumunda bunların tedavisi gerekir. Cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon teşhisi konulması durumunda, hekim antibiyotik reçete edilebilir. Bu tür enfeksiyonlarda partner tedavisi de gerekebilmektedir. Tedavi sırasında da cinsel ilişkiye ara vermek gerekir. Oligomenore bir tiroid hastalığı sonucu görülürse, bir endokrinoloji uzmanı tarafından buna uygun ilaç tedaviler uygulanabilir.
Daha az yaygın olsa da, daha ciddi bir durum da oligomenoreye sebep olabilir. Üreme sisteminin iyi huylu veya kanserli tümörleri oligomenoreye neden olabilir ve sıklıkla özel cerrahi yöntemleri ile tedavi edilmeleri gerekir. Kanser teşhisi konulursa, radyasyon ve kemoterapi dahil başka tedavilere de ihtiyaç duyulabilir.
Oligomenore Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Oligomenore, stres, yaşam tarzı değişiklikleri gibi nispeten daha basit nedenlere bağlı oluşursa basit bir şekilde durum kontrol altına alınabilir. Ancak kanser, yaygın enfeksiyon, tiroid problemleri gibi altta yana bir hastalık olması durumunda kesinlikle durumun tespit edilmesi ve tedavisinin yapılması gerekir. Tedavi edilmediği takdirde oligomenorenin dışında ek olarak birçok sorun ortaya çıkabilir.
Oligomenore İçin Hangi Doktora Gidilmeli?
Oligomenore için gidilmesi gereken bölüm kadın doğum ve hastalıklarıdır. Bu alanda uzman hekimler, hastalığın nedenini tespit edecek ve bununla ilgili tedaviyi kişiye sunacaktır. Gerektiği durumlarda altta yatan bazı hastalıkların tedavisi için diğer bölümlere kişiyi yönlendirebilir. Oligomenore eğer sürekli değil de ara ara ve uzun sürmeyecek şekilde görülüyorsa, hekime gitmek gerekmeyebilir. Ancak 35 günden uzun aralıklarla adet görme uzun süreler üst üste devam ediyorsa durumun tespiti için bir hekime başvurulmalıdır.