Pankreas Hastalıkları
Pankreası etkileyen herhangi bir hastalık sonucunda, sindirim sisteminde birtakım problemler çıkabilmektedir. Tedavisi altta yatan nedene bağlı olarak değişkenlik gösterebilmektedir.
Pankreas Hastalıkları Nedir?
Pankreas salgıladığı enzimler sayesinde sindirimde oldukça önemli bir role sahip olmaktadır. Pankreası etkileyen herhangi bir hastalık sonucunda, sindirim sisteminde birtakım problemler çıkabilmektedir. Pankreas aynı zamanda vücut şekerinin düzenlenmesi adına birtakım hormonlar salgılamaktadır. Pankreas Hastalıklarının bir sonucu olarak kan şekerinde de birtakım problemler ortaya çıkabilmektedir. Bu hastalıkların ortaya çıkmasının engellenmesi adına, hastaların yaşam tarzlarını düzeltmesi, alkolden uzak durması ve yağlı yiyeceklerden uzak durması gerekebilmektedir.
Pankreas Hastalıkları Alt Tipleri Nelerdir?
Pankreasın çeşitli nedenlerle zedelenmesinin bir sonucu olarak, birbirinden farklı pankreas hastalıkları ortaya çıkabilmektedir. Bu hastalıklardan en fazla görüleni “Akut Pankreatit” olarak bilinen, Pankreasın İltihaplanması durumu örnek olarak gösterilebilmektedir. Akut Pankreatit dışında “Kronik Pankreatit, Otoimmün Pankreatit, Nekrotizan Pankreatit” örnek olarak gösterilebilmektedir.
Akut Pankreatit: Akut Pankreatit adı verilen durum, pankreasın kısa bir süre boyunca veya günlerce devam edebilen iltihaplanmasına verilen isimdir. Kısa bir süre boyunca iltihaplı kalan pankreas, vücutta çeşitli hasarlara sebep olabilmektedir. Sadece pankreas dokusunda değil, diğer vücut hücrelerinde de hasara sebep olabilen Akut Pankreatit durumu, hızlı müdahale edilmesi gereken bir rahatsızlık olarak karşımıza çıkmaktadır.
Akut Pankreatit Hastalığının bir sonucu olarak pankreas dokusunda bir miktar su toplaması veya pankreas dokusunun ödemli olması durumu gözlenebilmektedir. Ödemlenen pankreas dokusuna ek olarak, Akut Pankreatit hastalığının bir sonucu olarak pankreas hücrelerinin kanayarak canlılıklarını kaybetmesi durumu da gözlemlenebilmektedir. Bu istenmeyen sonuçlar ile karşılaşmamak için, Akut Pankreatit Hastalığına oldukça agresif bir şekilde, yani acil bir şekilde tedavi yaklaşımı gerekmektedir. Etkin bir tedavi ile %95’ lere yakın bir oranda düzeltilebilen bu durum, %5 civarında istenmeyen sonuçlara sebep olabilmektedir.
Oto – İmmün Pankreatit: Oto – İmmün Pankreatit adı verilen durumda, vücudumuzun savunma hücreleri normalde düşman olarak görmemesi gereken kendi hücrelerini düşman gibi görüp, bu hücrelere saldırması sonucunda ortaya çıkmaktadır. Oto – İmmün Pankreatit oldukça nadir bir şekilde görülen bir hastalık olmakla beraber, 2 ayrı tip olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tip 1 Oto – İmmün Pankreatit: Tip 1 Oto – İmmün Pankreatit, immünglobulin G4 ilişkili pankreas hastalığı olarak karşımıza çıkmakta olup, sadece pankreası etkilememektedir. Pankreasa ek olarak, karaciğer, safra, safra yolları, tükrük bezleri ve böbreklerin etkilendiği bu hastalık genellikle erkek bireyleri etkilemektedir. Özellikle yaşlı erkekleri etkileyen bir hastalık olarak karşımıza çıkan Tip 1 Oto – İmmün Pankreatit durumu, yetersiz tedavi sonucunda tekrarlayarak karşımıza çıkabilmektedir.
Tip 2 Oto – İmmün Pankreatit: Tip 2 Oto – İmmün Pankreatit, Tip 1 Oto – İmmün Pankreatitin aksine sadece pankreas organını etkilemektedir. Tip 2 Oto – İmmün Pankreatit Hastalığına sahip bireylerin ortalama olarak yarısında eşlik eden veya altta yatan bir bağırsak hastalığı olabilmektedir.
Kronik Pankreatit: Kronik Pankreatit adı verilen hastalıkta ise, pankreasta oluşan iltihabi sürecin devamlı olduğu ve hatta ilerlediği anlamına gelmektedir. Kronik Pankreatit adı verilen bu hastalığın geri dönüşümünün olması pek beklenmemektedir, bu demektir ki pankreas dokusu iyileşmeyecektir. Zaman ilerledikçe, pankreas dokusundaki hasar gitgide artacaktır ve bu durum pankreas dokusunun bir miktar küçülmesine neden olacaktır. Küçülen pankreas organı aynı zamanda sertleşecektir ve bu durum da çeşitli sonuçlara yol açacaktır. Kronik Pankreatit hastalığında bu durumlara ek olarak pankreas kanallarında bir miktar genişleme durumu da mevcuttur. Bütün bu değişimlerin bir sonucu olarak, yiyeceklerin sindirimi için gerekli enzimlerin salgılanması sekteye uğrayacaktır. Bu duruma ek olarak, şeker değerlerinde de bir miktar bozulmalar olacaktır. Çünkü vücudumuzda glukoz olarak da bilinen şekerin ayarlanması için gerekli olan hormonlar pankreas adı verilen bu organ tarafından salgılanmaktadır.
Nekrotizan Pankreatit: Nekrotizan Pankreatit adı verilen durum, pankreas iltihabının bir sonucu olarak pankreasta üretilen birtakım enzimlerin, doku aralıklarında sızarak pankreasın kendisine zarar vermesine verilen isimdir. İlgili enzimlerin pankreas dokusunu tahrip etmesinden sonra, bu bölgenin iltihaplanmasıyla beraber hayatı tehdit eden durumların ortaya çıkması oldukça muhtemeldir.
Pankreas Hastalıkları Belirtileri Nelerdir?
Pankreas Hastalıkları alt tiplerinden bağımsız olarak, belirti açısından oldukça benzer bir karaktere sahiptir. Genellikle karın ağrısı olarak kendini belli eden Pankreas Rahatsızlıkları Belirtileri, altta yatan nedene bağlı olarak veya alt tipe bağlı olarak, birtakım farklı belirtilerle karşımıza çıkabilmektedir.
- Karın Ağrısı: Özellikle Akut Pankreatit Hastalığında ve Nekrotizan Pankreatit hastalığında ani bir şekilde başlayan karın ağrısı oldukça tipiktir. Bu karın ağrısı kuşak tarzında bir ağrı olmakla beraber, 30 dakika civarı sürebileceği gibi günlerce de sürebilmektedir. Özellikle Akut Pankreatit Hastalığında sırta yayılan bir karın ağrısı da oldukça tipik bir belirti olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle Akut Pankreatit Hastalarında ağır bir yemek sonrası, bol yağlı yemek sonrası veya alkol alımı sonrası bu ağrının ortaya çıkması oldukça tipiktir.
Kronik Pankreatit Hastalarında ise ilgili karın ağrısının karakteri bir miktar daha farklı olmaktadır. Bu hastalardaki karın ağrısı daha sıklıkla karnın sağ üst kadranında veya orta üst kadranında kendini belli etmektedir. Kimi hastalarda sürekli bir karın ağrısı olurken, kimisinde ise gün içinde belli aralıklarla karın ağrısı olabilmektedir. Bu hastalardaki karın ağrısı da tıpkı akut pankreatit hastalarındaki gibi, alkol alımı sonrası, ağır yemek veya yağlı yemek sonrası daha da şiddetlenebilmektedir.
- Bulantı Kusma: Akut Pankreatitli hastalarda başta olmak üzere, diğer pankreas hastalıklarında da karın ağrısına ek olarak bulantı ve kusma görülebilmektedir.
- Kilo Kaybı: Özellikle Kronik Pankreatitli hastalarda uzun süreli karın ağrısı, iştahsızlık durumunun bir sonucu olarak ne yazık ki gözle görülebilen bir kilo kaybı görülebilmektedir. Bu kilo kaybı aslında yetersiz beslenmenin bir sonucu olarak karşımıza çıksa da yetersiz sindirim enzimi dolayısıyla da vücut yeterince beslenemeyebilmektedir.
- Tansiyon Düşüklüğü: Pankreas Hastalıklarında, vücuttan bir miktar sıvı kayıpları olmaktadır. Bu kayıpların bir sonucu olarak da vücudun sıvı ve elektrolit dengesinde birtakım problemler olmaktadır. Sıvı kayıplarının bir sonucu olarak birtakım minerallerde de eksiklik olmaktadır. Dolayısıyla bu hastalarda tansiyon düşüklüğü oldukça sık bir şekilde karşımıza çıkabilmektedir. Dolayısıyla bu hastalara eksik olan veya kaybettikleri olan bu sıvıların acil bir şekilde yerine konulması gerekmektedir.
- Sarılık: Pankreas kitlelerinin olduğu durumlarda ve bu kitlelerin safra yollarına bası yapmasının bir sonucu olarak sarılık belirtisi ile karşı karşıya kalınabilmektedir.
- Gray Turner Belirtisi ve Cullen Belirtisi: Özellikle akut pankreatit hastalarında görülebilen bu bulgular birtakım durumların habercisi olabilmektedir. Gray Turner belirtisi akut pankreatit hastalığının bir sonucu olarak karında meydana gelen kanamanın bir habercisi olarak karşımıza çıkabilmektedir. Cullen belirtisi ise göbek deliğinin çevresinde meydana gelen morluklardır ve akut pankreatitli hastalarda 24. Saatten sonra daha sık bir şekilde görülebilmektedir.
- İshal: Özellikle Kronik Pankreatitli hastalarda, pankreas enzimlerinin üretiminde ciddi bir sıkıntı olmaktadır. Yeterince üretilemeyen pankreas enzimlerinin bir sonucu olarak vücuttaki beslenme ve sindirim süreci bozulmaktadır. Normalde, doğru bir sindirim yoluyla katılaşan besinler, katı bir şekilde vücudumuzu terk ederken, bu hastalarda ilgili enzimlerin iyi çalışmaması nedeniyle yağlı dışkılama ve ishal ile karşımıza çıkabilmektedirler.
Pankreas Hastalıkları Nedenleri Nelerdir?
Pankreas Hastalıklarının çeşitli nedenleri bulunmakla beraber, alt tipe bağlı olarak bu nedenlerin sıklığı ve hastalık edici tarafı değişebilmektedir.
Akut Pankreatit ve Nekrotizan Pankreatite neden olan birden fazla faktör bulunmaktadır. Bu hastalıklara neden olan faktör bazı durumlarda rahatlıkla bulunabilirken, bazı durumlarda ise altta yatan nedenin belirlenmesi oldukça güç olmaktadır.
Batı ülkelerinde akut pankreatit rahatsızlığının en sık nedeni olarak “Alkol tüketimi” gösterilmekte iken, Türkiyenin de içinde bulunduğu ülkelerde Akut Pankreatitin en sık nedeni arasında “Safra Taşları” gösterilmektedir. Safra taşlarının akut pankreatit yapma mekanizması, kitle etkisiyle pankreas kanallarını tıkamasıyla ortaya çıkmaktadır. Safra taşlarının kanalı tıkamasıyla, safra sıvısı bağırsağa ne yazık ki akamamaktadır. Bağırsağa akamayan safra sıvısı pankreasa akmakta olup, pankreasta birtakım tahribata yol açmaktadır. Alkolün pankreas hastalıklarını arttırma mekanizması ise, pankreastaki sindirim enzimlerinin üretimini arttırmasıyla gerçekleşmektedir.
Pankreas Hastalıklarına neden olan bir diğer neden ise “Tümör” varlığıdır. Özellikle safra yolunda hastalığı olmayan veya alkol kullanmayan bireylerde akut pankreatit gelişmesi durumunda ayırıcı tanıda tümörlerin düşünülmesi gerekmektedir.
“Karın içine yapılan ameliyatlar veya ERCP” adı verilen işlem sonucunda da Akut Pankreatit gelişebilmektedir. ERCP adı verilen işlemde pankreas dokusuna hasar verilmesi, ilgili işlemin bir sonucu olarak karşımıza çıkabilmektedir.
İdrar söktürücü ilaçlar, morfin, östrojen ve akrep zehri de akut pankreatit yapıcı nedenler arasında yerini almaktadır.
Pankreas Hastalıkları Teşhisi
Pankreas Hastalıklarının teşhisinde çeşitli yöntemler kullanılabilmektedir. Fakat öncelikle uygun bir hasta öyküsü ve fizik muayene yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde ortaya çıkan sonuçlar doktoru yanıltabilmektedir.
Kan Tahlilinde amilaz ve lipaz seviyelerinin yüksek çıkması özellikle Akut Pankreatit için oldukça önemlidir. Özellikle kısa bir sürede 2 veya 3 katına çıkan amilaz veya lipaz seviyeleri akut pankreatit için oldukça önemlidir.
Pankreas hastalıklarının teşhisinde oldukça kıymetli bir yöntem olarak Bilgisayarlı Tomografi bulunmaktadır. Bilgisayarlı Tomografi sayesinde pankreasın yapısı, pankreasta meydana gelen değişimler ve pankreasın çevre organlarla olan etkileşimi görülebilmektedir.
ERCP yöntemi ise hem pankreas hastalıklarının tanısında hem de tedavisinde kullanılabilen bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Endoskopik Retrograde Kolanjio Pankreatografi olarak da bilinen bu yöntem ile pankreas ve safra yolları kontrol edilebilmektedir. Buralarda var olan lezyonlar yine bu yöntemle çıkarılabilmektedir.
Pankreas Hastalıkları Tedavisi
Pankreas Hastalıklarının tedavisi altta yatan nedene bağlı olarak değişkenlik gösterebilmektedir. Özellikle akut pankreatitli hastalarda agresif bir şekilde sıvı tedavisinin başlanması gerekmektedir. Çünkü bu hastalarda ciddi bir sıvı kaybı vardır ve bu sıvı kaybının yerine konulması gerekmektedir. Akut Pankreatitli bu hastalarda kristaloid yapıda sıvıların takviye olarak verilmesi gerekmekte olup, hastaların ağrıları varsa ağrı kesici birtakım ilaçların da verilmesi mümkün olabilmektedir. Bu hastalarda morfin etken maddeli ağrı kesicilerden uzak durulması, hastalığın kötüleşmemesi açısından önemlidir.
Kronik Pankreatitli hastalarda düzenli karın ağrıları olmaktadır, dolayısıyla bu hastaların ilk aşamada ağrılarının dindirilmesi gerekmektedir. Bu süreçte hastaların karın ağrısını arttıracak aktivitelerden, alkolden ve yağlı yemeklerden uzak durması gerekmektedir. Bu hastalara aynı zamanda birtakım pankreas enzimleri ilave edilerek, sindirim sistemlerinin güçleştirilmesi sağlanabilmektedir.
Pankreas Hastalıkları Tedavi Edilmezse
Pankreas Hastalıkları tedavi edilmesi gereken hastalıklar arasında yerini almaktadır. Özellikle tedavisiz kalan akut pankreatit durumlarında hayatı tehdit edecek durumlar ortaya çıkabilirken, ilgili tedavi ile bu oran azalmaktadır. Yetersiz tedavi edilmiş pankreas hastalıklarının bir sonucu olarak pankreasta abse, pankreasta beslenme bozukluğu, pankreasta asit gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir.
Pankreas Hastalıklarına Ne İyi Gelir?
Pankreas Hastalıklarının en önemli tedavisi yeterli sıvı replasmanı yani yeterli sıvı takviyesidir. Pankreası etkileyen hastalıkların ortaya çıkmasını engellemek adına, birtakım aktivitelerden uzak durmak gerekmektedir. Alkol tüketimi pankreas hastalıklarına sebebiyet verdiği için alkolden uzak durmak gerekmektedir. Bu duruma ek olarak aşırı yağlı yiyeceklerden uzak durmak pankreas hastalıklarının gelişmesini engellemek adına oldukça önemlidir.
Pankreas Hastalıklarına Ne İyi Gelmez?
Pankreas Hastalıklarının ortaya çıkmasındaki en önemli etmenlerden bir tanesi alkol tüketimidir. Aşırı alkol tüketiminin bir sonucu olarak ortaya çıkan bu hastalıkların engellenmesi için, alkol tüketmemek en doğru yaklaşım olacaktır. Yine aynı şekilde aşırı yağlı yiyeceklerin tüketilmesi de ne yazık ki hastalığın seyrini kötü etkileyecektir.
Pankreas Hastalıkları İlaçları
Pankreas Hastalıklarına özgül bir tedavi bulunmamakla beraber, ilgili ağrı kesicilerle, yeterli sıvı replasmanı ile ve karın ağrısını azaltacak birtakım yöntemlerle hastalık kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır.
Pankreas Hastalıkları için Hangi Doktora Gidilir?
Pankreas Hastalıkları çeşitli belirtilerle karşımıza çıkabilmektedirler, fakat bu hastalıkların en önemli belirtilerinden bir tanesi karın ağrısıdır. Ağır yemekten sonra veya alkolden sonra ortaya çıkan kuşak tarzında karın ağrısı durumunda Acil Servise başvurmak gerekmektedir. Kronik Pankreatit veya Diğer Pankreas Hastalıklarının takibi ise Dahiliye Bölümünün bir yan dalı olan Gastroenteroloji tarafından yapılmaktadır.