Rahim Sarkması Ameliyatı Nedir?

Rahim sarkması ameliyatı, bireylerdeki rahim sarkmasının derecesine bakılarak rahim sarkmasını tedavi etmek için yapılan cerrahi bir operasyondur.

Rahim sarkması ameliyatı, rahim sarkması görülen bazı hastalarda uygun görülen cerrahi tedavi şeklidir. Genel olarak rahim sarkması sorununun tedavisi, problemin hem şiddetine hem de evresine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Buna göre hafif derecede seyretmekte olan rahim sarkması durumları, genellikle tedavi gerektirmez. Ancak kişinin yaşam standardını sekteye uğratmaktaysa o zaman hastanın tedavisi yoluna başvurulabilir. Ayrıca rahimdeki sarkma sorununun ilerleme tehlikesine karşı da hekim tarafından takibinin yapılması birincil önceliktir.   

Rahimdeki sarkma seviyesinde eğer kötüleşme bulguları varsa, diğer tedavi yollarının uygulanması gerekli olabilir. Bu durumda ise kegel egzersizleri önerilebileceği gibi bir diğer tedavi olarak cerrahiye de başvurulabilir. İleri seviyedeki sarkma problemlerinde bir başka opsiyon olarak yapılan rahim sarkması ameliyatı, cerrahi bir müdahaledir. Bu ameliyat ise yine hastalığın şiddetine göre 2 farklı alternatif ile uygulanabilir.

Rahim Sarkması Nedir?

Rahim, tıp literatürüne göre “uterus” terimi ile ifade edilir. Buna göre rahim, doğum yapmamış olan kadınlarda 5 ila 6 santim kadarken, doğum yapmış olan kadınlarda 6 ila 7 santim kadar büyüklükte ve aynı zamanda sınırlı derecede hareket kabiliyetine sahip yapıdaki bir üreme organıdır.  

Pelvis bölgesi kaslarının ve buradaki ligament bağ dokuların zayıflaması sonucunda rahim (uterus) yeteri kadar destek alamadığından dolayı aşağıya kayar ve bir çıkıntı oluşturur. Bu duruma da rahim sarkması denilir. Rahim sarkması sorunu, her yaşta olan kadınlarda rastlanabilen ve kadınların hayat standardını düşüren bir problemdir. Her yaş grubundaki kadında olabildiği gibi ileri yaş gurubundaki veya fazla doğum geçirmiş olan kadınlarda görülme sıklığı oranı artmaktadır.

Rahim sarkması, halk arasında rahim düşmesi, rahim düşüklüğü gibi ifadelerle de kullanılmaktadır. Ayrıca rahim sarkması sorununun bir diğer adı ise tıp dilindeki ismiyle “uterus prolapsusu” şeklinde geçer.

Rahim Sarkması Ameliyatı Yöntemleri

Rahim sarkması ameliyatı yöntemleri, ameliyat için uygulanabilen 2 farklı alternatif şeklinde sıralanabilir. Buna göre öncelikle hangi tedavi yönteminin kullanılacağını belirleyen bazı faktörler vardır.

Tedavi yöntemleri konusunda belirleyici olan bu faktörler şunlardır:

  • Hastanın mevcut şikayetleri,
  • Hastanın rahmindeki sarkma sorunun şiddeti,
  • Hastanın gebe olmayı düşünüp düşünmediği.

Bu belirleyici faktörler, hekim tarafından incelenir ve gözden geçirilir. Bu bilgiler sonucunda ise hekim, hastasının da istek ve talebini alarak tedavi yöntemleri konusunda karar verir. Rahim sarkması ameliyatında uygulanabilen iki farklı alternatif yöntem ise şu şekilde açıklanır:

  • 1.Alternatif: Zayıflamış olan pelvik dokuların onarılması için sentetik bir doku veya hastanın değişik bölgeleri üzerinden alınmış bir doku ile sorunlu olan pelvik dokular, birbiriyle yer değiştirilir. Bu sayede hastanın rahatsızlığı ortadan kaldırılmış olur.
  • 2.Alternatif: Şiddetli düzeyde rahim sarkması sorunlarında yapılan bir başka cerrahi yöntem, (tıp diline göre) histerektomidir. Bu histerektomi yöntemi, rahmin bütünüyle alınması işlemi için kullanılan tıbbi terimdir. Bu operasyon tekniği, açık veya kapalı cerrahi şeklinde uygulanabilmektedir.

Rahim Sarkması Ameliyatı Kimlere Yapılır?

Rahim sarkması ameliyatı yapılan kişiler, genel olarak ileri yaş grubundaki, hamilelik düşünmeyen kadınlardır. Genellikle bu hastalarda tercih edilip uygulanan bir tedavi yöntemidir.

Bu rahim sarkması operasyonlarında iki tane seçenek mevcuttur. İlk seçenek, hastanın rahminin dışarı doğru çıkarılmadan, rahimdeki çevre dokuların kuvvetlendirilmesi ya da doku değiştirmesi yapılarak rahmin sabitlenmesi şeklindedir. Ancak diğer seçenekte hastanın rahmi bütünüyle alınır. Bu ikinci seçenekte uygulanan yöntem ise genellikle menopoza girmiş olan kişiler üzerinde tercih edilip uygulanır.

Rahim Sarkması Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Rahim sarkması ameliyatı yapılışı, hastanın hem yaşına hem de bebek sahibi olmayı isteyip istemediğine bağlı olarak karar verilip gerçekleştirilen bir uygulamadır. Eğer kişinin yaşı ileriyse ya da çocuk sahibi olmayı düşünmüyorsa rahim sarkması operasyonunda rahatlıkla vajinal histerektomi yapılabilir. Bir başka deyişle; rahim organı, vajinal yol üzerinden alınmış olur. Buna göre rahim sarkması ameliyatı ile ilgili prosedür şu şekildedir:

  • Hastanın şikâyetinin fazla olduğu hastalarda ya da şiddetli sarkma sorunlarında kalıcı bir tedavi olması amacıyla anatominin restorasyonu açısından cerrahi uygulanır.
  • Vajinal kaf asılabilmesi amacıyla ise bazı yöntemler kullanılır.
  • Buna göre vajinal kaf, şu yöntemlerden bir tanesi uygulanarak sağlam bir doku üzerine asılmalıdır:

McCall Kuldoplasti: Bu yöntem, vajinal yol üzerinden yapılır.

Sakrokolpopeksi: Bu yöntem, laparoskopi ile kapalı bir şekilde yapılır.

Sakrospinöz FiksasyonBu yöntem, vajinal yol üzerinden yapılır.

Uterosakral Ligaman Plikasyonu: Bu yöntem, vajinal yol üzerinden yapılır.

Rahim Sarkması Ameliyatı Riskleri

Rahim sarkması ameliyatı riskleri, rahim sarkması ameliyatı olanlar için gerçekleşme ihtimali olan olumsuz durumlardır. Genel olarak rahim sarkması operasyonunda gerçekleştirilen vajinal histerektomi yöntemi, rahim alma operasyonları içerisinde en az riskli kabul edilendir. Ancak buna karşın her cerrahi girişim sonrası olduğu gibi rahim sarkması ameliyatı sonrası şikayetler de ortaya çıkabilmektedir. Olası rahim sarkması ameliyatı riskleri şu şekilde sıralanır:

  • Enfeksiyon görülmesi,
  • Bağırsak yaralanması,
  • Kanama olması,
  • Vajinal kaf prolapsusu/vajinada sarkma olması,
  • Tromboemboli (kan pıhtısı içindeki emboli sebebiyle kan akışında ciddi derecede azalma olması),
  • İdrar yolları üzerinde yaralanma,
  • Vajinal kaftada kanama ya da açılma,
  • Sinir hasarı oluşması.

Rahim Sarkması Ameliyatı Sonrası

Rahim sarkması ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gerekenler, ameliyat sonrası süreçte şu şekildedir:

  • Ameliyat sonrası doktor tarafından reçete edilmiş ilaçların düzenli bir şekilde kullanılması gerekir.
  • Ameliyat sonrası hastanın dikiş aldırması gerekmez. Çünkü atılan dikişler, kendiliğinden bir şekilde 30 gün içerisinde düşer.
  • Ameliyat sonrası hastada vajinal bölgede kötü kokulu bir akıntı sorunu ya da ateş belirtisi olursa doktorla iletişime geçmesi gerekir.
  • Ameliyat sonrası hasta, ayakta duş biçiminde banyo yapabilmektedir. Ancak ilk birkaç günlük süreçte sıcak suyla temas edilmemesi önerilir. Ayrıca ilk 30 günlük süreçte havuz, hamam gibi ortamlar kesinlikle kullanılmamalıdır. Çünkü nemlenme olan ortamlarda, hastanın enfeksiyon riski de yükselmektedir.
  • Ameliyat sonrası süreçte beslenmeye de özen gösterilmelidir. Bu konuda kabızlık ya da gaz yapabilecek olan yiyecekler tüketilmemeli, uzak durulmalıdır.
  • Ameliyat sonrası hastada az miktarda kanama görülebilir. Ancak fazla bir kanama olması gibi durumda doktora başvurulmalıdır.
  • Ameliyat sonrası ve tüm hayatı boyunca hastaların, kaf prolapsusu (vajinada sarkma) riski olduğundan dolayı 3-4 kilo ağırlıktan daha fazlasını kaldırmaması gerekir.
  • Rahim sarkması ameliyatı sonrası cinsellik ile ilgili kural, 40 gün boyunca ilişkiye girilmemesi şeklindedir. Çünkü haftada vajinal kafın tam iyileşmesi ortalama olarak 40 gün kadar bir süreyi bulur. Ameliyat ardından erken cinsel ilişki yaşanması ise enfeksiyon ve kanama gibi sorunlara neden olabilir. Doktor kontrolü yapıldıktan sonra hastada herhangi bir problem görülmemişse operasyondan 40 gün geçmesi ardından cinsellik başlayabilir. Ayrıca cinsel ilişkide alınan zevk, değişmez; eskisi gibi olmaktadır.
  • Rahim sarkması ameliyatı sonrası hamilelik mümkündür. Bu noktada hastanın yaşı genç ise ve bebek sahibi olmak istiyorsa, ameliyatta rahminin alınmasına gerek olmaz ve bu durumda ameliyat sonrası doktorun da izni ile hamile kalınması mümkündür.
Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın

Rahim Sarkması Ameliyatı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Rahim sarkması ameliyatı ne kadar sürer?

Rahim sarkması ameliyatı süresi, ortalama olarak 1 saat şeklinde ifade edilse de hastalığın şiddetine bağlı olarak bu süre değişebilmektedir. Rahim sarkması sorunu ile birlikte bağırsak sarkması ya da idrar torbası sarkması mevcut ise bu sorunların onarımı, operasyonun süresini uzatacaktır. Bunun yanı sıra kaf prolapsusu olmaması amaçlı olarak gerçekleştirilen destek askı ameliyatları ya da idrar kaçırma operasyonları da operasyon süresini artırır.

Dr. Hande Erölmez

Rahim sarkması ameliyatı fiyatları nasıl?

Rahim sarkması ameliyatı fiyatları, yapılacak olan operasyonun türüne, ameliyatta kullanılacak olan tekniklere ve hastalığın şiddeti, evresi gibi hastadan hastaya farklılık gösteren etmenlere göre değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle bu etmenlerin değerlendirilmesi ve buna bağlı olarak net bir ücret bilgisi edinebilmesi açısından hastaların muayene olması gerekmektedir.

Dr. Hande Erölmez

Rahim sarkması ameliyatı tehlikeli mi?

Rahim sarkması ameliyatı, her cerrahi operasyonda olduğu gibi bazı riskleri teşkil eder. Bu noktada rahim sarkması ameliyatı sonrasında hastalarda bazı komplikasyonların gelişebileceği yönünde riskler olasıdır. Ancak bu risklerin önlenebilmesi, hem ameliyat öncesi hem de ameliyat sonrası uygun ve gerekli sağlık şartlarının sağlanması ile mümkün olabilmektedir. Dolayısıyla tıbbi tedbir ve şartların gözetildiği profesyonel ellerde gerçekleştirilen rahim sarkması ameliyatları, çok büyük bir tehlike oluşturmamakla beraber bazı riskleri dikkate almayı gerektirir.

Dr. Hande Erölmez

Rahim sarkması ameliyatı kaç günde iyileşir?

Rahim sarkması ameliyatı sonrası iyileşme süreci, diğer cerrahi müdahalelere göre daha kısa sürede tamamlanmaktadır. Buna göre ameliyat sonrası hastalar, çok kısa bir zaman sonra gündelik işlerini rahatça yapabilecek bir duruma gelmektedir. Ancak buna karşın 6 hafta boyunca cinsel ilişki yasağı söz konusudur. Ayrıca yaraların tam anlamıyla iyileşme göstermesi için ise yaklaşık olarak 4 hafta ila 6 hafta arası bir süreye ihtiyaç vardır. Bu süreç sonunda yaralarda ve dolayısıyla hastada tam bir iyileşme görülebilir.

Dr. Hande Erölmez