Romatizmal Hastalıklar

Romatizmal hastalıklar kas iskelet sistemindeki ağrılarla seyreden ve tüm vücudu etkileyebilen kronik hastalıklardır. Hastanın şikayetlerini azaltmaya yönelik tedavi uygulanır.

Romatizmal Hastalıklar Nedir? 

Romatizmal hastalıklar kas iskelet sistemindeki ağrılarla seyreden ve tüm vücudu etkileyebilen kronik hastalıklardır. Romatizmal hastalıklar küçük eklemleri, büyük eklemleri, omurgayı, kasları, iç organları etkileyen çok sayıda ve çeşitteki hastalıkları kapsar. Bu hastalıklar eklem- kas tutulumuna; eklemlerde ağrı, şişlik, ısı artışı, tutukluk, fonksiyonel kısıtlılık gibi şikayetlere yol açar. Bunun yanı sıra organ tutulumlarına neden olabilir; akciğer, beyin, gözler, deri, kalp, böbrek gibi organlar etkilenebilir.  

Romatizmal hastalıklar bağışıklık sistemindeki bozukluklar sonucu gelişir. Bununla beraber oluşum nedenleri tam olarak aydınlatılamamıştır. Romatizmal hastalıklar kadın cinsiyette daha sık görülmekle beraber ankilozan spondilit gibi bazı hastalıkların erkeklerdeki görülme sıklığı daha yüksektir.   

Romatizmal Hastalıkların Tipleri Nelerdir?

Romatizmal hastalıklar küçük eklemleri, büyük eklemleri, omurgayı, kasları, iç organları etkileyen çok sayıda ve çeşitteki hastalıkları kapsar. 

Romatizmal hastalıklardan bazıları şunlardır: 

  • Romatoid artrit (RA): Romatoid artrit en sık görülen iltihaplı eklem hastalığıdır. İltihaplı eklem romatizması olarak da bilinen romatoid artrit, eklem iltihabıyla seyreden organları da etkileyebilen kronik bir hastalıktır. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür. Genellikle öncelikle el parmakları gibi küçük eklemlerde başlar ve birden çok eklemi etkiler, çoğunlukla simetrik tutulum görülür. Eklemde ısı artışı, kızarıklık, şişlik meydana gelir. Hastalarda sabah sertliği görülür, sabahları eklemde sertlik hissederler. Hastalar kendilerini yorgun ve halsiz hisseder, ateşleri yükselebilir. Bunun yanı sıra organ tutulumları da görülebilir. Romatoid artrite bağlı şikayetlerin kötüleştiği alevlenme dönemleri ile gerileme gösterdiği remisyon dönemleri bulunur. 
  • Juvenil idiopatik artrit (JIA): Çocukları etkileyen, eklem iltihabıyla seyreden bir hastalıktır. Çocukluk romatizması olarak da bilinen bu hastalık eklemlerde şişliğe, ısı artışına, hareket kısıtlılığına sebep olur. Eklem ağrısı görülür.
  • Ankilozan Spondilit (AS): Ankilozan spondilit omurga tutulumuyla seyreden bir romatizmal hastalıktır. En yaygın olarak omurga ve sakroiliak eklemlerin tutulumu görülür. Bunun yanı sıra hastalık kalça gibi büyük eklemleri ve böbrek, göz gibi organları da tutabilir. Hastalığın belirtileri arasında göğüs kafesinde ağrı, belde ağrı ve tutukluk, hareket kısıtlılığı, sırt ağrısı, topuk ağrısı yer alır. Ağrı istirahatle artar, hareketle azalır. Erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülen bu hastalığın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte genetik faktörlerinin etkisinin olabileceği düşünülmektedir. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde omurga esnekliğinin azalması, kamburluk görülebilir. Bununla birlikte akciğer kapasiteleri etkilenebilir. 
  • Fibromiyalji SendromuKas romatizması olarak da bilinen fibromiyalji yaygın vücut ağrısıyla karakterizedir. Fibromiyalji tanısı için ağrının en az 3 aydır devam ediyor olması gerekir. Kadınlarda daha sık görülür. Fibromiyalji hastalarında yaygın vücut ağrısının yanında yumuşak doku ve eklemlerde şişlik hissi, hassasiyet, tutukluk, uyku bozukluğu, hafıza sorunları, huzursuz bağırsak sendromu, psikolojik problemler gibi çok çeşitli şikayetler ortaya çıkabilir. Fibromiyalji hastalarının kan testlerindeyse belirgin bir değişiklik yoktur. 
  • Sistemik Lupus Eritematozus (SLE): Eklem iltihabı, ateş, deri döküntüleri gibi belirtileri olan lupus kronik, otoimmün bir hastalıktır. Hastaların birçoğunun yüzünde hastalığa özgü kelebek tarzı döküntü görülür. Hastalar halsizlik, yorgunluktan şikayetçidir. Lupus çoklu organ tutulumuna yol açabilir. Beyin, deri, akciğer, kalp gibi çeşitli organlar tutulabilir. 
  • Dermatomiyozit ve polimiyozitKas güçsüzlüğüyle seyreder. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür. 
  • SklerodermaDeride sertleşme ve kalınlaşmayla seyreder. Kalp, akciğer gibi iç organlarda tutulum görülebilir. Raynoud fenomeni sık görülen bir belirtisidir. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür.
  • Sjögren Sendromu: Tek başına veya romatoid artrit, lupus gibi hastalıklara ek olarak görülebilir. En önemli belirtileri göz kuruluğu ve ağız kuruluğudur. Tükürük bezlerinde şişme sık görülür. Ağızdaki etkilenmeye bağlı olarak ağızda mantarlar, diş çürükleri oluşabilir. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür.
  • Psöriatik Artrit: Psöriatik artrit çoğunlukla sedef hastalığı olan kişilerde görülen romatizmal hastalıktır. Bu sebeple sedef artriti, sedef romatizması olarak da anılır.
  • Behçet Hastalığı: Behçet hastalığı nedeni tam olarak bilinmeyen, en sık olarak İpek yolu üzerinde bulunan ülkelerde görülen bir hastalıktır. Hulusi Behçet hastalığı tanımlayan Türk dermatologtur. Genital ve oral aftlar Behçet hastalığının en sık görülen belirtileridir. Ağız ve genital bölgede çıkan bu yaralar tekrarlayan niteliktedir. Bunun yanı sıra hastalık damarları, sinirleri, gözü, eklemleri, deriyi de etkileyebilir. Göz tutulumu hastalarda görülen tutulumlardandır ve görme kayıplarına kadar varabilir. 
  • Ailesel Akdeniz ateşi ataklarla seyreden bir hastalıktır. Ateş ve şiddetli karın ağrıları görülür. Bunun yanı sıra eklem ağrıları, göğüs ağrısı da sık görülür.  Genetik geçişli bir hastalıktır.
  • Gut Hastalığı: Zengin hastalığı olarak da bilinen bu hastalıkta ürik asit kristalleri vücutta birikir. Ürik asitin eklemlerde birikmesiyle eklem iltihapları meydana gelir bu sebeple romatizmal hastalık olarak düşünülse de metabolik bir hastalıktır. Erkeklerde daha sık görülür. Proteinin fazla tüketildiği dengesiz beslenme alışkanlıkları veya metabolizma bozuklukları gut hastalığına zemin hazırlar. Şiş ve ağrılı eklemlere yol açan bu hastalıktı ağrı sabaha karşı artış gösterir. Ayak başparmağında tofüs oluşumu bu hastalığın ilerlediğinde ortaya çıkan bir tablodur. Tofüs ürik asit kristallerinin eklemlerde birikerek çökmesi sonucu oluşan şişliktir.  
  • Osteoartrit: Eklemin dejeneratif hastalığıdır, iltihapla seyretmez. İltihapsız eklem romatizması veya kireçlenme olarak da bilinen bu hastalık eklemleri etkiler, eklemlerde aşınmaya sebep olur. İltihap belirteçlerinde bir yükselmeye sebep olmaz. Kadınlarda daha sık görülür. Osteoartrite kalça, diz, omurga, el eklemlerinde daha çok rastlanır. Ağrı, fonksiyonel kısıtlılık, tutukluk, eklemde krepitasyon (hareketler sırasında tıkırtı sesi) osteoartrit belirtilerindendir. Nodüller, deformiteler görülebilir.  

Romatizmal Hastalıkların Belirtileri Nelerdir?

Romatizmal hastalıklar; eklemleri, yumuşak dokuları, organları etkileyen hastalıklardır ve pek çok belirtiye yol açabilirler. Belirtiler şöyle sıralanabilir:

  • Ağrı: Romatizmal hastalıklarda en sık görülen belirtilerdendir. Kas- iskelet sisteminde tekrarlayıcı, kronik ağrılar oluşur. İltihaplı eklemlerde ağrı, sırt ağrısı, bel ağrısı sık görülür. 
  • Eklem tutukluğu: Romatizmal hastalıkların en önemli belirtilerinden biri eklemlerde tutukluk, sertliktir. Özellikle sabah tutukluğu, istirahatten sonra eklem sertliği eklem iltihabına işaret edebilir. 
  • Eklemlerde şişlik, kızarıklık, ısı artışı, hareket kısıtlılığı: İnflamasyon eklemlerde şişliğe, ısı artışına, kızarıklığa, hareket kısıtlılığına sebep olur. 
  • Hassasiyet: Palpasyonla (elle muayene) veya hareketler sırasında eklemlerde hassasiyet, ağrı görülür. Kas romatizmasında kaslarda ağrılı ve hassas noktalar mevcuttur. 
  • Güneşe/ ışığa hassasiyet: Bazı romatolojik hastalıkların önemli bir belirtisi ışığa/ güneşe hassasiyettir. 
  • Ateş: Uzun süredir devam eden, yüksek ateş romatizmanın belirtilerinden olabilir. 
  • Karın AğrısıBazı hastalıklarda şiddetli karın ağrıları, kramplar görülebilir.
  • Deri döküntüleriBazı romatizmal hastalıklarda deride döküntüler görülebilir.
  • Ağızda veya genital bölgede aftlar, yaralar: Geçmeyen yaralar romatizmal hastalığa işaret edebilir. 
  • Ağız kuruluğu: Ağız kuruluğu, tükürük miktarında azalma, diş çürükleri bazı romatizmal hastalıkların belirtileri arasında yer alır.
  • Göz kuruluğuGözyaşı miktarında azalış, gözlerde kızarıklık, batma hissi görülebilir. Hastalar kumlu göz, gözde kum batması hissi tarifler.
  • Görme problemleri: Hastalık sonucunda görme kayıpları oluşabilir. 
  • Halsizlik, yorgunluk: Romatizma hastalarının çoğu halsizlik, geçmeyen yorgunluk, yorgun uyanma gibi şikayetlere sahiptir. 
  • Eklem deformitesi, nodüller: Nodüller oluşabilir. Hastalıklar ilerleyen dönemlerde eklemlerde şekil bozukluklarına, deformitelere sebep olabilir; deviasyonlar görülebilir.  
  • Fonksiyon kaybı: Romatizmal hastalıklar ilerleyen dönemlerde fonksiyon kayıplarına neden olabilir. 
  • Raynoud fenomeni: Soğukta el veya ayak parmaklarında meydana gelen, solma, morarma tarzı renk değişiklikleridir.  

Romatizmal Hastalıkların Nedenleri (Risk Faktörleri) Nelerdir?

Romatizmal hastalıkların birçoğunun nedeni tam olarak aydınlatılamamıştır. Bununla beraber genetik ve çevresel faktörlerin romatizma oluşumunda rol oynadığına dair kanıtlar mevcuttur. Kadın cinsiyet romatizmal hastalıkların birçoğu için risk faktörleri arasında yer almaktadır.

Romatizmal hastalıklara en sık yol açan etkenler ve risk faktörleri şöyle sıralanabilir: 

  • Genetik faktörler: Gen dizilimindeki bir takım varyantların görüldüğü bireylerde bazı romatizmal hastalıkların oluşma riskinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Ailesel yatkınlık romatizmal hastalıklar için risk faktörleri arasında yer alır.  
  • Yaş: Romatizmal hastalıklar her yaşta görülmekle birlikte bazı romatizma çeşitlerinin belli yaş gruplarında görülme sıklığı daha fazladır. 
  • Cinsiyet: Romatizmal hastalıkların birçoğu kadın cinsiyette daha sık görülür. Ancak ankilozan spondilit gibi erkeklerde daha sık rastlanan hastalıklar da vardır.
  • Hormonal faktörler: Kadın ve erkek cinsiyette romatolojik hastalıkların görülme oranlarının farklı olması, çoğunlukla hamilelik döneminde hastalık seyrinin düzelmesi ve sonrasında alevlenme görülmesi hormonların hastalıklarda rol oynayabileceğini düşündürmektedir.
  • Bakteriyel veya viral enfeksiyonlar: Enfeksiyonların romatizmal hastalığın oluşumunda etkili olabileceğine dair görüşler mevcuttur. 
  • Travma öyküsü: Fiziksel ve psikolojik travmaların, tekrarlı travmalara maruz kalmanın hastalıkların oluşumunda rol oynayabileceği düşünülmektedir.  

Bunların yanı sıra sigara kullanımı, obezite hastalığa yakalanma riskini arttıran faktörler arasında yer alabilir.   

Romatizmal Hastalıkların Teşhisi 

Romatizmal hastalıkların teşhisi için hastalık hikayesi alınır. Fiziksel muayene yapılır. Bazı testler istenir, görüntüleme yöntemlerine ve kan tahliline başvurulur. 

  • Hastalık hikayesinin alınması (Anamnez): Hastalık hikayesi teşhis konması için çok önemlidir. Hastanın şikayetleri, şikayetlerin ne zaman başladığı, ağrının yeri, şiddeti, hangi durumlarda artıp azaldığı hakkında bilgiler alınır. Hasta geçirdiği ameliyatlar, kazalar, yaralanmalar ve sahip olduğu hastalıklarıyla ve soy geçmişi ile ilgili doktora bilgi vermelidir.
  • Fiziksel muayene: Hastanın genel sağlık durumuyla eklemlerindeki ısı- renk değişimlerine, ödem- şişliklere, eklem hareket açıklıklarına, kas kuvvetine bakılır. Eklem tutulumları ( bir veya birden çok eklem tutulabilir, simetrik veya tek taraflı tutulum görülebilir.) araştırılır. Kaslardaki ağrılı noktalar, hassasiyet değerlendirilir. Nodüller ve yumuşak dokudaki şişlikler incelenir. Hastada var olan lenf bezi şişlikleri, tükürük bezleri değerlendirilir.
    Schirmer testi: Bazı romatizmal hastalıklarda göz kuruluğu görülür. Schimer testi gözyaşı miktarını tespit etmek için yapılır. Göze filtre kağıdı konarak gözyaşı miktarı değerlendirilir.
  • Görüntüleme Yöntemleri: Doktor gerekli gördüğü diz, el, el bileği gibi eklemler için görüntüleme isteyebilir. Röntgende görülen eklem harabiyeti, erozyonlar hastalık bulguları arasında yer alır. Kıkırdak kaybı, eklem aralığında daralma görülebilir. 

Direkt Grafi / Röntgen İle GörüntülemeX Işınlarının kullanılmasıyla görüntü elde eden bir yöntemdir. Eklem harabiyeti, kıkırdak hasarı hakkında bilgi verir.

Ultrasonografi ile Görüntüleme (USG): Ultrasonografi ses dalgalarının dokuya çarpması ve geri dönmesi ile görüntünün oluşturulması prensibine dayanan bir görüntüleme yöntemidir. Eklem içindeki yangının görüntülenmesinde etkilidir.

Manyetik Rezonans (MR) Görüntüleme: Manyetik rezonans görüntüleme; manyetik alan kullanarak görüntünün oluşturulması prensibine dayanan bir görüntüleme yöntemidir. Yumuşak dokuların görüntülenmesinde etkilidir. Eklem kıkırdağında oluşan değişiklikler hakkında bilgi verir.

  • Kan Tahlili: Kan tahlili; hastadan alınan kan örneğinin laboratuvar ortamında incelenmesine dayanan bir yöntemdir. 

Romatizmal hastalıkların teşhisinde kullanılan bazı laboratuvar testleri şunlardır:

CRP (C reaktif protein): Vücutta iltihap düzeyi arttığında bu proteinin düzeyinde artış gözlenir. İltihaplı romatizmal hastalıklarda artmış CRP düzeyi görülür.

Sedimentasyon (ESR): Normal değerlerin üzerinde olması vücuttaki iltihaba, enfeksiyona işaret eder.  

Anti- citrullinated cyclic peptit antikoru (Anti- CCP) ve Romatoid faktör (RF): RF ve Anti- CCP pozitifliği romatoid artrit lehine yorumlanır.

Anti- Nükleer Antikor( ANA): Oto- antikor üretimine bakılır. ANA pozitifliği bağ doku hastalıkları lehine yorumlanabilir. Bunların yanı sıra Anti- dsDNA, Anti- SSB gibi antikorlara bakılabilir. 

Genetik testler: HLA- B27 gibi gen testleri yapılabilir.

Laboratuvar testlerinden birinin tek başına pozitif çıkması/ artışı hastalık tanısını kesinleştirmez. Bunun yanında bazı hastalık kriterlerini de taşıyor olmak gereklidir.

  • Biyopsi: Bazı romatizmal hastalıklarda biyopsi gerekebilir. Tükürük bezi biyopsisi Sjögren sendromu için sıkça uygulanan bir değerlendirme yöntemidir. Alt dudaktan girilerek tükürük bezinden bir parça alınır.

Romatizmal Hastalıkların Tedavisi  

Romatizmal hastalıkları tamamıyla iyileştiren bir tedavi yöntemi bulunmamakla beraber hastalık seyrini yavaşlatmak, hastanın şikayetlerini azaltmaya yönelik tedavi uygulanır. Romatizmal hastalıklar ilerleyici ve kronik olduğu için hastaları fiziksel, psikolojik ve sosyal olarak etkiler. Tedavilerle hastanın günlük yaşam aktivitelerindeki bağımsızlığını korumak ve yaşam kalitesini arttırmak hedeflenir. 

Romatizmal hastalıkların çoğunlukla alevlenme ve remisyon (düzelme) dönemleri bulunur. Hastalar düzenli takip edilerek tedavi hastalığın seyrine, hastanın şikayetlerine göre oluşturulur. 

Romatizma hastalarının birçoğu kas- iskelet sistemindeki ağrılar, hareket kısıtlılığı, eklem sertliği gibi şikayetlere sahiptir. Ayrıca hastanın etkilenimlerine bağlı olarak fonksiyonel kayıplar da meydana gelebilir. Tedavide hastanın fonksiyonlarını korumak, ağrılarını azaltmak hedeflenir.   

Medikal Tedavi: Romatizmal hastalıkların medikal tedavisinde iltihap giderici, bağışıklık sistemini baskılayıcı ve hastanın şikayetlerini gidermeye yönelik   ilaçlardan yararlanılır.  İlaçlar doktor tarafından hastanın etkilenimlerine göre reçete edilir. Parasetamol gibi basit ağrı kesiciler, steroidler, hastalık modifiye edici anti- romatizmal ilaçlar, non- steroid antiinflamatuar ilaçlardan bir veya bir kaçı hastanın ihtiyaçlarına göre tedavi programına eklenir.   İlaçların doktorun önerilerine göre kullanılması önemlidir.  

Hasta eğitimi, tedavinin destekleyici bir unsurudur.

Hastalara bazı yaşam tarzı değişiklikleri ve eklem koruma yöntemleri öğretilir:

  • Eklemlere fazla ve orantısız yük bindirmekten kaçınmak, gerekliyse yardım aletleri kullanmak,
  • İş yaparken yükü eklemlere dengeli şekilde dağıtmak, yükü gövdeye yakın tutarak taşımak,
  • Çalışma sırasında ara vererek dinlenmeyi ihmal etmemek,
  • Alışveriş poşetlerini tek elle taşımak yerine iki poşete bölüp iki elle taşımak,
  • Omurga düzgünlüğünü korumaya özen göstermek gibi durumlara dikkat etmek gerekir. 

Sağlıklı beslenmeHastalar sağlıklı ve dengeli beslenmelidir, kilo kontrolüne özen göstermelidir. Gut hastaları tükettiği protein miktarına dikkat etmeli ve diyetisyenin yazdığı beslenme programına uymalıdır.   

Stresi azaltma: Romatizmal hastalıklar hastaları sadece fiziki olarak değil, psikolojik ve sosyal olarak etkiler ve hastaların stres düzeyleri artabilir. Bunun yanı sıra stres hastanın şikayetlerini arttırabilir. Stresle baş etmeyi öğrenmek önemlidir. Gevşeme egzersizleri, nefes egzersizleri stresin azalmasına yardımcı olabilir. Ayrıca gerekli durumlarda psikolojik destek alınarak stres yönetimi öğrenilebilir. 

Fizik tedavi: Romatizma hastalarının birçoğu fizik tedaviye ihtiyaç duymaktadır. Fizik tedavinin amacı hastaların şikayetlerinin giderilmesini sağlamak ve fonksiyonlarını korumak, yaşam kalitesini arttırmaktır. Fizik tedavi programı hastaya özel olarak oluşturulur. Egzersizler hastalığın alevlenme ve remisyon dönemlerine uygun olarak reçete edilir. 

Romatizmal hastalıklarda uygulanan bazı fizik tedavi yöntemleri şunlardır:

  • Egzersiz programı: Eklem hareket açıklıklarını ve kas kuvvetini koruyan/ arttıran egzersizler, yürüyüş ve dans gibi aerobik egzersizler, esnekliği arttıran egzersizler, postür egzersizleri romatizma hastaları için oluşturulan programda yer alır.
  • Manuel terapi: Fizyoterapistler tarafından uygulanan manipülasyon ve mobilizasyon teknikleri tedavide kullanılır.
  • Sıcak ve soğuk ajanlar: Hastalığın dönemine uygun olarak sıcak( sıcak paketler, parafin, ultrason) veya soğuk( buz paketi, soğuk sprey) modaliteler uygulanır. Akut dönemde sıcak uygulama önerilmez.
  • Elektroterapi yöntemleri: Fizik tedavide elektroterapi yöntemlerinden sıkça yararlanılır. Lazer, TENS (Transkutanöz Elektriksel Sinir Stimülasyonu) gibi uygulamalar romatizma hastalarında ağrının azalmasına yardımcı olur.

Romatizmal Hastalıklar Tedavi Edilmezse Ne Gibi Komplikasyonlara Yol Açar? 

Romatizmal hastalıkların hastalarda yol açtığı problemler değişiklik göstermektedir. Bu problemler ağrıdan eklem tutulumuna ve hatta organ tutulumlarına kadar çeşitlilik gösterir. Romatizmal hastalıkların tanı ve tedavisi yapılmazsa hem kas- iskelet sistemi hem de organ tutulumu açısından hastalığın seyri kötüleşebilir, olumsuz sonuçlara yol açabilir.  

Romatizmal hastalıklar tedavi edilmezse;

  • Eklem hasarı
  • İlerleyici deformiteler( kuğu boynu, düğme iliği, ulnar deviasyon, omurga eğrilikleri)
  • Kronik ağrı
  • Hareketlerde kısıtlılık
  • Fonksiyon kaybı
  • Organ tutulumları
  • Bağımsızlığın azalması
  • Yaşam kalitesinin düşmesi
  • Psiko- sosyal etkilenim 

Romatizmal hastalıklar vücudu çok yönlü olarak etkiler. Hastalığın neden olduğu eklem hasarı kalıcı olabilir. Hastanın hareketleri kısıtlanabilir, fonksiyon kayıpları görülebilir, bağımsızlığı azalabilir. Bunların sonucunda da yaşam kalitesi ciddi şekilde etkilenir. Romatizma hastaları düzenli takip edilerek hastalığın etkileri kontrol altında tutmaya çalışılır. Düzenli takip edilmeyen hastalarda kalp, böbrek gibi organ tutulumları erken farkedilmez ve daha büyük sağlık sorunlarına sebep olabilir, hayati risk oluşturabilir. 

Romatizmal Hastalıklarda Kullanılan İlaçlar

Romatizmal hastalıkların tedavisinde ilaçlar sıklıkla kullanılır. İlaçlar hastalığı tamamen iyileştirememekle beraber hastalık ilerleyişini yavaşlatmak ve hastanın şikayetlerini gidermek amacıyla reçete edilir.  

Romatizmal hastalıkların medikal tedavisinde kullanılan ilaçlar şöyle sıralanabilir; 

  • Nonstreroid anti- inflamatuar( NSAII) ilaçlar: Nonstreroid anti- inflamatuar( NSAII) ilaçlar ağrı kesici ve iltihap baskılayıcı ilaçlardır. Tutukluğun azaltılmasında, ağrının kontrolünde kullanılır. Naproksen, ibuprofen, diklofenad, indometazin, piroksikam kullanılan ilaçlar arasında yer alır.  
  • Basit ağrı kesici ilaçlar: Analjezikler olarak isimlendirilen ağrı kesiciler parasetamol veya metamizol ihtiva eder. Basit ağrı kesiciler tek başına tedavi edici olmamakla birlikte genellikle tedavinin yanında ağrıları gidermek için kullanılabilir. 
  • Steroid Tedavisi: Özellikle hastalığın alevlenme dönemlerinde inflamasyonu( iltihabı) tedavi etmek için steroid uygulanabilir. Kortizon iltihap giderici etkisinden dolayı eklemdeki ağrıların azalmasını, şişliğin şikayetlerin giderilmesini sağlar. Steroid enjeksiyonu kas içine, damar içine veya eklem içi enjeksiyon şeklinde yapılabilir.   Bunun yanı sıra ağızdan alınan ilaçlar da mevcuttur. Uzun süreli kullanımı yan etkilere neden olabilir.  
  • Hastalık Modifiye Edici Anti- Romatizmal İlaçlar( DMARD): Hastalık modifiye edici ilaçlar hastalık ilerlemesini yavaşlatmada etkili olabilir. Sentetik olanları uzun süredir kullanılmaktadır. Metotreksat en çok kullanılan sentetik DMARD’ lardandır.  

Biyolojik ajanlar da romatolojik hastalıklarda kullanılmaktadır. Biyolojik ajanlardan en sık kullanılanları TNF inhibitörleridir. Bunlar Anti- TNF, IL6 blokerleri gibi ilaçlarıdır. Etanercept, adalimumab, infliksimab tedavide kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar iltihabı azaltarak şikayetlerin giderilmesinde etkili olmalarına karşın yatkınlığı bulunan kişilerde alerjik reaksiyon, tüberküloz (verem) gibi yan etkiler görülebilir. Tüberküloz hastaları, kalp yetmezliği olanlar ve vücudunda enfeksiyon bulunan hastalar için biyolojik ilaç kullanımı önerilmeyebilir.  

Kinin ve hidroksiklorokin sıtma ilaçları olarak da bilinirler ve romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar arasında yer alır. Yan etkilerden korunmak amacıyla ilacı kullanırken doktor kontrollerini ihmal etmemek, 6 ayda bir veya yılda bir göz muayenesi yaptırmak faydalıdır.   

Gebelikte Romatizmal Hastalıklar 

Gebelik dönemi bebeğin sağlıklı gelişimi açısından önemli bir dönem olduğu kadar annenin süreci sağlıklı bir şekilde geçirmesi de oldukça önemlidir. Romatizmal hastalığı olan kadınlar bu süreç için biraz daha endişelidir. Gebelik sürecinde ve sonrasında sağlıklarının korunması için romatizmal hastalığı olan kadınlarda gebelik planlamasında özenli olunmalıdır. Hasta, gebelikten önce romatolog tarafından takip ediliyor olmalıdır.  

Romatoid artrit ve benzeri inflamatuvar artritlerden bir kısmı gebelikte remisyona girebilmektedir. Bunun yanı sıra bazı kişilerde romatizmal hastalığın aktivitesinde artış görülebilmektedir. Doğum sonrasında ise romatizmal hastalıklar alevlenme dönemine girebilir. Sağlıklı bir gebelik için kadın doğum uzmanının yanı sıra hastayı takip eden romatolog sürece dahil olmalıdır. Gebelikte uygun tedaviyle takip edilen kişilerde hastalık kontrol altında tutulabilir. Bu takip bebeğin sağlıklı gelişimi için de önemlidir. Romatizma hastasının gebelik öncesinde ve gebelik sırasında takibinin yanında doğumdan sonra da kontrollere devam edilmelidir.  

Çocuklarda Romatizmal Hastalıklar 

Romatizmal hastalıklar çocukluk çağında da görülebilir. Çocuklardaki ağrılar önemsenmelidir, devam eden eklem ağrıları dikkate alınmalıdır. Bununla birlikte özellikle ateş, ağızda geçmeyen yaralar, güçsüzlük, iştahta azalma, halsizlik gibi şikayetler de mevcutsa bir doktora başvurmak gerekir. R-Çocuklardaki romatolojik hastalıkların teşhis ile tedavisi çocuk romatolojisi bölümü tarafından yapılmaktadır. Bir çocuk romatoloğuna başvurulduğunda doktor çocuğun fiziki muayenesini yapar ve bir takım tetkikler, kan tahlili ister. Bunların sonucunda da tedaviye başlar. Çocukluk çağındaki romatizmal hastalıkların erken teşhis ve tedavisi çok önemlidir. Çocuklarda tedavi edilmeyen romatizmal hastalıklar kalıcı deformitelere, fonksiyonel kısıtlılıklara, sakatlıklara yol açabilir.  

Ailesel akdeniz ateşi( FMF), juvenil idiopatik artrit çocuklukları etkileyen romatizmal hastalıklardandır.

  • Ailesel akdeniz ateşi ataklarla seyreden bir hastalıktır. Ateş ve şiddetli karın ağrıları görülür. Bunun yanı sıra eklem ağrıları, göğüs ağrısı da sık görülür.  Genetik geçişli bir hastalıktır.
  • Juvenil idiopatik artrit( JIA) çocukluk çağı romatizması olarak da bilinen bu hastalıkta eklem iltihabı vardır. Buna bağlı olarak eklemde şişlik, ısı artışı, hareket kısıtlılığı ve ağrı görülür.  

Romatizmal Hastalıklarda Hangi Doktora Gidilir?

Romatizmal hastalıkların teşhis ve tedavisi için romatoloji bölümüne, bir romatoloğa başvurulmak gerekir. Romatolog hastalığın teşhisi için hastayı muayene eder, kan tahlili ve görüntüleme yöntemlerine başvurur. Teşhisin ardından romatizma hastalarının takip ve tedavisini yapar.  

Ağrı, eklemde şişlik- kızarıklık, hareket kısıtlılığı, geçmeyen yorgunluk, ateş gibi belirtileri olan kişiler bu belirtileri dikkate alarak bir doktora başvurmalıdır.  

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın