Tinea Nigra
Tinea nigra, cildin en üst katmanlarına saldıran bir mantar enfeksiyonu olup, tedavisinde topikal kremler ve birden fazla yöntem kullanılarak başarı sağlanabilir.
Tinea Nigra Hastalığı Nedir?
Tinea nigra, cildin en üst katmanlarına saldıran bir mantar enfeksiyondur. Hortaea werneckii adlı bir mantardan kaynaklanır. Mantar ayrıca Phaeoannellomyces werneckii, Exophiala werneckii ve Cladosporium werneckii adlarıyla da kayıtlara geçmiştir.
Güney Amerika, Pasifik Adaları, uzak doğu gibi yerlerde görülebilir. Genellikle toprak, durgun su ve tarım ürünleri ile kişilere bulaşır. Tinea nigra, genellikle Güneydoğu'nun sıcak ve nemli iklimlerinde görülür.
Tinea Nigra uykuda kına yakılması olarak da halk arasında dillendirilmektedir.
Bu enfeksiyon avucun içerisinde ve genellikle ayak altında ağrı veya yanmaya sebep olmayan koyu renkli lekelere neden olur. Enfeksiyon genelde kahverengi veya siyah lekelerle kendini gösterir. Bazen boyun ve gövde gibi vücudun diğer bölgeleri de etkilenebilir. Enfeksiyon ciltte siyah veya kahverengi bir lekeye neden olur. Ciltte kozmetik olarak kötü bir görüntü dışında Tinea Nigra genellikle zararsız bir durumdur.
Tinea kelimesi mantar enfeksiyonu ve nigra ise siyah anlamına gelir. Tinea nigra, tinea pedis (ayaklar), tinea cruris (kasık), tinea capitis (kafa derisi) ve tinea corporis (vücut) gibi diğer tinea enfeksiyonlarıyla karşılaştırıldığında genel olarak nadir görülen bir mantar enfeksiyonudur. Bu diğer tinea enfeksiyonlarının çoğu, çevrede yaygın olarak bulunan benzer deri mantarı türlerinden kaynaklanır ancak tinea nigra, oldukça nadir görülen mantar türlerinden kaynaklanır.
Tinea nigra yüzeysel bir dermatomikozdur yani cildin mantar enfeksiyonu en dıştaki katmanlarla sınırlıdır. Kaşıntı veya deri iltihabı olmaksızın oldukça iyi huyludur. Bu, İkincil bakteriyel enfeksiyonların ve kalıcı yara izinin nadir olduğu anlamına gelir.
Tinea nigra çocuklarda daha sık görülür ve kızlarda erkeklerden daha olasıdır. Koşullar ayrıca daha koyu tenli kişilere göre daha açık tenli kişileri etkileme eğilimindedir.
Tinea Nigra Hastalığı Belirtileri
Tinea nigra meydana geldiğinde genellikle bir deri lekesi dışında herhangi bir belirti vermez. Bunun dışında aşağıdaki belirtiler görülebilir.
Bu belirtiler:
- Keskin sınırları olan deri seviyesinde siyah veya kahverengimsi lekelerin oluşması genellikle en sık görülen ve fark edilen belirtidir.
- Enfeksiyon genellikle avuç içlerinde veya ayak tabanlarında bulunur, bazen parmakları ve tırnakları tutar, nadiren boyun ve gövdede görülür.
- Maküllerin (deri ile aynı seviyede olan lekeler) boyutları 1 mm ile 1,5 cm arasında değişebilir. Bunlar genellikle avuç içlerinde meydana gelir. Maküllerin asimetrik, neredeyse her zaman tek taraflı görünümü vardır.
- Bazı kişilerde derideki lezyonlar kaşıntıya sebebiyet verebilir. Kaşıntı nadir olmakla birlikte şiddeti de kişiden kişiye göre değişebilir.
- Haftalar ve aylar boyunca genişleyen, yavaş büyüyen bir döküntü olarak belirtilebilir ancak uzun vadede boyut olarak birkaç milimetreden birkaç santimetreye kadar değişir.
Tinea Nigra Hastalığı Nedenleri
Tinea nigra, Hortaea werneckii mantarı ile enfeksiyondan kaynaklanır. Bulaşma için mantarla doğrudan temas gereklidir. Bazı makalelerde mantarın bir insandan bir insana bulaşabileceği belirtilmiştir. Enfeksiyona sebep olan tür genellikle travma sonrası cilt ve deri bütünlüğünün bozulduğu açık yara veya kesikler yoluyla cilde tutunur. Genellikle sürekli olarak nemli ve ıslak ciltlere sahip kişilerde daha yaygın görüldüğü bildirilmiştir.
Bu enfeksiyona neden olan mantar türü çoğunlukla çürüyen odun, toprak veya kanalizasyonda bulunur.
Deri lekelerinin ortaya çıkması bir ila iki ay sürebilir. Durum herkesi etkileyebilir ancak yapılan araştırmalar sonucundan 20 yaş altındaki kadınlarda bu durumun daha sık görüldüğü tıbbi olarak bildirilmiştir.
Tinea Nigra Hastalığı Teşhisi
Tinea Nigra genellikle hastayı rahatsız edecek belirtiler vermeyen bir mantar enfeksiyonudur. Bu enfeksiyonun teşhisi diğer rahatsızlıkların dışlanması açısından önemli olabilir. Aşağıdaki rahatsızlıklar Tinea Nigra ile en çok karışan rahatsızlıklardır. Bu rahatsızlıkların ayırıcı tanısının yapılması gerekir.
Travmalar: Yüzeysel kanamaya neden olan travmalar sonucunda oluşan lekeler Tinea Nigra ile karışabilir.
Melanom: Bazı deri kanserlerinin başlangıcındaki lezyonlar Tinea Nigra enfeksiyonuna benzeyebilir. Ayırıcı tanısı yapılmalıdır.
Birleşme Noktalarındaki Nevuslar: Epidermis (derinin üst tabakası) ve dermis (derinin alt tabakası) sınırında bulunan nevuslar (benler) bu mantar enfeksiyonları ile karıştırılabilir.
Addison Pigmentasyonu: Addison hastalığında hipofiz hormonları MSH (deri pigmenti üreten hormon) ve ACTH'nin (steroid yapılı bazı hormonların salgılanmasını uyaran hormon) artan seviyelerinden kaynaklanan artan pigment artışı Tinea Nigra ile karıştırılabilir. Pigmentasyon genellikle avuç içerisinden ziyade dirsekler ve dizler üzerinde meydana gelir.
İltihap Sonrası Pigmentasyon: İltihabı cilt rahatsızlığının bir izi olarak kalan lekeler Tinea Nigra ile karışabilir.
Sifilizin Avuç İçi Döküntüsü: İkincil sifiliz, avuç içlerinde kızarık, akıntılı veya kabuklu lezyonlara neden olabilir. Bu bakteriyel enfeksiyonun döküntüleri Tinea Nigra ile karışabilir.
Doktorlar yukarıdaki durumların olmadığından emin olduktan sonra daha az tehlikeli olan Tinea Nigradan şüphelenebilirler. Bu süreçte eğer bir kanserli hücreden şüpheleniliyorsa deri biyopsisi yapılarak laboratuvara gönderilir.
Hastaya son zamanlarda yaptığı seyahatleri ve herhangi bir odun veya toprak ile temas, spor salonu gibi ortak kullanım yerlerine gidiş gibi öyküleri sorarlar.
Derideki lezyondan bir örnek alarak laboratuvar incelemesine gönderirler. Laboratuvar incelemesi genellikle mantarın büyümesinin görülmesi için yapılır. Eğer kültür pozitifse Tinea Nigra teşhisi konulabilir.
Tinea Nigra Hastalığı Tedavisi
Tinea Nigra rahatsızlığının tedavisi oldukça kolay ve başarıyla yapılabilmektedir. Tedavide topikal kremler kullanılarak başarı sağlanabilir. Deri lezyonunun bulunduğu yere bu kremler sürülerek etkin bir tedavi yapılabilir. Ağız yoluyla alınan ilaçlara göre bu kremlerin etkisinin daha iyi sonuçlar verdiği bildirilmiştir. Ağız yoluyla alınan ilaçların topikal olarak kullanılan ilaçlara göre kesin olarak bildirilen bir avantajı yoktur.
Tinea nigra, cildin en üst katmanlarını etkiler. Bu sebeple cilde direk sürülen kremler ve ilaçlar ağızdan alınan ilaçlara göre daha iyi etki gösterir.
Kullanılan kremlerden bazıları hücre yenilenmesini hızlandırır ve cildin dökülmesine neden olur. Bunlar genellikle on dört gün kullanılır. Buna ek olarak mantar karşıtı antifungal kremler ise iki ila dört hafta kullanılır ve oldukça etkilidir.
Genellikle krem tedavisi birkaç farklı ilacın bir arada kullanılmasıyla yapılır. Tedavinin süresinin on dört gün olması tavsiye edilir. Tedavi sonrasında Tinea Nigra’ya ait lezyonların geri nüks etmesi beklenen bir durum değildir. Kalıcı olarak lezyonların gittiği bildirilmektedir.
Tinea Nigra Hastalığı Tedavi Edilmezse
Tinea nigra her zaman stratum corneum (derinin en üst yüzeyi) ile sınırlı yüzeysel bir enfeksiyondur. Çok nadiren, şiddetli bağışıklığı baskılanmış hastalarda, özellikle akut lösemi tedavisini takiben nötropenisi (nötrofil adı verilen bağışıklık sistemi hücrelerinin oldukça az olması) olan hastalarda, Hortaea werneckii (tinea nigraya sebep olan mantar) kan kültürlerinden veya iç organ apselerinden izole edilmiştir.
Bu apselerden örnek alındığında içerisinden bu enfeksiyona sebebiyet veren mantarların çıkması herhangi bir hastalık veya tıbbi durum sebebiyle bağışıklık sistemi çok zayıf olan kişilerde Tinea Nigra’nın mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini göstermektedir.
Tinea Nigra Hastalığına Ne İyi Gelir?
Aşağıdaki yöntemler ve davranışlar Tinea Nigra’ya bağlı görülen belirti ve şikayetlerin azaltılmasına yardımcı olabilir.
Bu davranışlar ve yöntemler:
- Aloe vera bitkisinin antifungal özelliğe sahip olduğu gösterilmiştir. Bu sebeple aloe vera içerikli şampuanların Tinea Nigraya bağlı görülen kaşınma şikayetlerini azaltabileceği öne sürülmüştür.
- İçerdiği yoğun yağ asitleri sayesinde hindistan cevizi yağı mantar hücrelerinin hücre duvarına savaş açar. Bu sayede mantarların etkinliği azalabilir. Eğer varsa kaşınma ve yanma şikayetleri azaltılabilir.
- Limon otu uçucu yağının çeşitli mantar türlerinin aktivitesini azalttığı gösterilmiştir. Bir pamuk ile günlük olarak uygulanan limon otu yağı belirti ve şikayetlerin azaltılmasına yardımcı olabilir.
Tinea Nigra Hastalığına Ne İyi Gelmez?
Aşağıdaki yöntemler ve davranışlar Tinea Nigraya bağlı görülen belirti ve şikayetlerin artmasına sebep olabilir yardımcı olabilir.
Bu davranışlar ve yöntemler:
- Tinea Nigra enfeksiyonu sebebiyle kullandığınız kremler derideki kahverengi lekeleri erkenden iyileştirebilir. Bu erkenden iyileşmeye rağmen kremleri bırakmamanız ve doktorun önerdiği süre boyunca kullanmanız gerekir. Bildirilen birçok vakada kremlerin erken bırakılması sonucunda tekrar lekelerin görüldüğü bildirilmiştir.
- Kişisel temizlik ürünlerinin, havluların ve kıyafetlerin paylaşılmaması önerilir. Tinea Nigra enfeksiyonun kişiden kişiye bulaştığı bildirilmiştir. Bu sebeple kişisel ürünlerin kullanımına dikkat edilmelidir.
- Genellikle avuç içinde görülen Tinea Nigra enfeksiyonunun belirti ve şikayetlerinin artmaması ve en kısa sürede iyileşebilmesi için el hijyenine dikkat etmek gerekir. Eli sık yıkayarak sürekli nemli tutmak hastaların şikayetlerini arttırır ve mantar yükünün artmasına sebebiyet verebilir.
Tinea Nigra Hastalığı İlaçları
Tinea Nigra tedavisinde mantar enfeksiyonu karşıtı antifungal ilaçlar ve Whitfield merhemi adı verilen özel bir pomad kullanılır.
Whitfield Merhemi: Bu merhemin içerisinde 2 ye 1 oranında benzoik asit ve salisilik asit bulunmaktadır. Bu merhemi direkt olarak mantar enfeksiyonuna bağlı olarak gelişmiş kahverengi deri lezyonunun üzerine sürmek ile tedavi sağlanabilir.
İçerdiği asitler sayesinde mantarın hücre bütünlüğünü sağlayan duvarına zarar verir. Mantar hücrelerini bu sayede öldürür. Bu içerdiği asitler sebebiyle doktor kontrolünde kullanılması önerilir.
Antifungal İlaçlar
Azoller: En yaygın olarak kullanılan mantar karşıtı ilaçtır. Genellikle merhem şeklinde olan formu kullanılır. Çoğu mantarların üremesine engelleyerek etki gösterir.
Bu ilaçlar:
- İtrakonazol
- Ketokonazol
- Flukonazol
- Vorikonazol
- Posakonazol
Hamilelerde Tinea Nigra
Hamilelik dönemin Tinea Nigra enfeksiyonları meydana geldiğinden klasik mantar ilaçları bebekler için tehlikeli olabilir. Bu tehlike sebebiyle hamilelik döneminde avuç içi ve ayaklarında bu tarz kahverengi lekeler görüldüğünde kişiler doğrudan doktora gitmelidirler.
Genellikle kaşıntısız ve ağrısız olan bu lekeler bazen kaşıntı ve yanmalara sebep olabilir.
Belirtiler şiddetli olduğunda doktorlar bebeğe zararı olmayacak tedavi planlamaları yapacaktır.
Eğer herhangi bir rahatsızlığa sebep olmuyorsa doktorlar tedaviyi doğum sonrasına da bırakabilirler. Genellikle kişisel hijyene dikkat edilmesi gerektiği hastalara anlatılmalıdır.
Bebeklerde ve Çocuklarda Tinea Nigra
Bebeklerde ve çocuklarda Tinea Nigra enfeksiyonları meydana gelebilir. Nadiren de olsa bildirilen vakalar yeni doğan bebeklerde de görülebildiği yönündedir. Bu bildirilen vakaların önemi hastalığın şiddetli bir enfeksiyon olması sebebiyle değildir.
Cerrahların ve doktorların bu enfeksiyonları tanıması ve gereksiz cerrahi işlemlerden bebekleri ve çocukların korunmasını sağlamaktır. Yani aslında basit bir tedavisi olan bu rahatsızlığı yanlış teşhis ile bir cerrahi travmaya sebep olmasının önlenmesi istenmektedir.
Yetişkinlerde olduğu gibi bebek ve çocuklarda da mantar karşıtı ilaçlar ve merhemler kullanılarak tedavi sağlanabilir.
Tinea Nigra için Hangi Doktora Gidilir?
Aşağıdaki belirtilere sahip kişilerin bir Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı ile görüşmesi gerekir. Mantar enfeksiyonlarının lezyonları bazı rahatsızlıklar ile karıştırılabilir. Bu sebeple ayırıcı tanı, teşhis ve tedavinin yapılması gerekir.
Bu belirtiler:
- Haftalar içerisinde büyüyen avuç içi veya ayakta görülen siyah veya kahverengi lekelerin fark edilmesi uyarıcı olabilir. Bu lezyonlar 1 ila 2 ay içerisinde gelişebilir.
- Avuç içinde şiddetli kaşıntı yapan siyah veya kahverengi lekeler Tinea Nigra enfeksiyonu sebebiyle oluşmuş olabilir. Bu kaşıntılı lezyonların tedavi edilmesi kişinin hayat kalitesine kavuşmasını sağlar.