Torus Kırığı
Torus kırığı, minerallerin çökmesiyle sertleşmesini tamamlamamış kemikte, bir tarafta kırık oluşumuna karşılık diğer tarafının sağlam kaldığı kırık türüdür. Tedavisi alçılama işlemi ile yapılır.
Torus Kırığı Nedir?
Torus kırığı; henüz minerallerin çökmesiyle sertleşmesini tamamlamamış(mineralize olmamış) kemikte, kemiğin bir tarafında kırık oluşumuna karşılık diğer tarafının sağlam kaldığı kırık türüdür.
Kemik kırıkları çoğunlukla travma yada kazalara bağlı oluşan hasarlanmalardır. Bu hasarlanmada kemik eğer tam olarak mineralize olup sertleşmişse; bu durumda hastada kemiğin her iki ucunda kırık görülür. Ancak mineralizasyonunu henüz tamamlamamış, bu yüzden de henüz sert yapıya bürünememiş kemiklerde görülen torus kırığında; kemiğin bir tarafında kırık oluşurken karşıdaki uç esner.
Torus kırığı henüz mineralize olmamış kemikte geliştiği için çoğunlukla çocuk yaşta görülen kırık türüdür. Bu kırıklar genellikle çocuklarda travmanın en sık geliştiği ön kol, el ve ayak kemiklerinde görülür. Yetişkinlerde torus kırığı hiç görülmez. Çünkü yetişkin yaşa kadar kemikler sertleşmesini(mineralizasyonunu) gerçekleştirmiştir.
Torus Kırığı Belirtileri Nelerdir?
Torus kırığının belirtileri, hastada kırığın geliştiği bölgeye ve kırığın derecesine göre farklılık gösterir. Yapıca küçük olan torus kırıkları hemen hiç belirtiye yol açmazken; daha büyük kırıklar pek çok semptoma yol açabilir. Torus kırığında en sık görülen belirtiler;
- Ağrı: Kemik kırıklarında ağrı en sık gözlemlenen semptomların başında gelir. Ağrı vücudu uyarıcı bir semptomdur. Hastada kırık bölgesinden salınan bazı kimyasallar vücutta ağrı oluşumuna neden olur. Bu durum hastayı doktora başvurmaya zorlar.
- Şişlik: Torus kırığında en sık görülen belirtilerden biri şişliktir. Kemiğin kırılmasıyla travmaya uğrayan kas dokuları ve deri şişer. Bu durum çoğunlukla ağrıya eşlik eder.
- Hassasiyet: Hastada kırığın olduğu bölgede hassasiyet gelişebilir. Bu durumda hasta kırık bölgesine kıyafetinin bile değmesinden rahatsız olur.
- Morluk Oluşumu: Torus kırığında görülen belirtilerden bir diğeri morluk oluşumudur. Hastada kırık sonrası hasarlanan kılcal kan damarları kanar. Bu durum deri altında kanın birikmesine ve morluk oluşumuna neden olur.
- Ayakta Hareket Kısıtlılığı: Torus kırığı ayak bileği yada ayak kemiklerinden birinde oluşursa; bu durumda hastanın ayaklarında hareket kısıtlılığı gelişir. Bu hareket kısıtlılığının nedeni hastada var olan ağrının hareketi engelleyecek kadar şiddetli olmasıdır.
- El Bileği ve Kolda Hareket Kısıtlılığı: Torus kırığı çoğunlukla el bileği ve ön kol kemiklerinde görülür. Bu durumda hastada el bileği ve ön kolda hareket anında şiddetli ağrı oluşur. Bu durumda hasta eşyaları kavramada zorluk çeker.
- El ve Ayakta Uyuşma, Karıncalanma: El ve ayakta uyuşma, karıncalanma diğer kırıklarda çok sık görülmesine rağmen; torus kırığında çok nadir görülür. Uyuşma ve karıncalanmanın nedeni kırığın sinir dokularına zarar vermesi ve baskı uygulamasından dolayıdır. Ancak torus kırığında çoğunlukla sinir dokularının etkileneceği kadar büyük bir travma yaşanmaz.
Torus Kırığı Nedenleri Nelerdir?
Torus kırığı çoğunlukla çocuklarda ve çoğunlukla travmaya bağlı oluşan bir hasarlanmadır. Hastada torus kırığına yol açan nedenim bilinmesi; travmanın gerçekleşmesinde herhangi bir çocuk istismarının olup olmadığı konusunda fikir sahibi olunmasına yol açar. Torus kırığının en sık görülen nedenleri şunlardır:
- Travma: Çocukluk çağı dış dünyanın keşfedildiği; buna bağlı da travmaların çok sık görüldüğü bir dönemdir. Travmalar torus kırığına en sık neden olan olaylardır. Özellikle koltuktan düşme, beşikten düşme, kaydıraktan düşme, salıncaktan düşme gibi olaylar sonucu torus kırıklarına rastlanabilir.
- Erkek Cinsiyet: Erkek çocuklarının daha hareketli yapıda olması ve travmaların çoğunun erkek çocuklarında görülmesi erkek cinsiyeti risk faktörü haline getirmiştir.
- Kemik Yoğunluğunun Bozulduğu Hastalıklar: Raşitizm başta olmak üzere; kemik mineral yoğunluğunun bozulduğu bazı hastalıklarda torus kırığı görülme sıklığı artar.
- Mineral Alımının Düşük Olması: Kemikler dışarıdan alınan kalsiyum, magnezyum, fosfor gibi minerallerin çökelmesi ile sertlik kazanır. Özellikle bu minerallerin dışardan alımı az olan çocuklarda torus kırığı daha sık görülür.
- İstismar: Torus kırığına yol açan bir diğer etken çocuk istismarıdır. Anne, baba yada başka biri tarafından şiddete maruz kalan çocuklarda torus kırığı görülme sıklığı artmıştır.
Torus Kırığı Teşhisi
Torus kırığı çoğunlukla travma sonrası geliştiği için hastadan detaylı bir anamnez (hastalığın hikayesi) alınmalıdır. Bu anamnez sonucunda torus kırığından şüphelenilerek gerekli tetkikler uygulanır. Torus kırığının teşhisinde kullanılan yöntemler;
- Anamnez: Anamnez hastanın hastalığı hakkında var olan şikayetlerini dile getirmesidir. Torus kırığına sahip hastalar sıklıkla kol yada ayak bölgesinde oluşan şişlik, ağrı, hareket kısıtlılığı, morluk gibi semptomlardan yakınırlar. Hekim hastanın varolan şikayetlerini dinler, bu şikayetler hakkında sorular sorar. Hastada şikayetlerinin ne kadar süredir var olduğunu, herhangi bir travma yada fiziksel istismara maruz kalıp kalmadığını sorgular. Ardından hastayı muayene eder.
- Fizik Muayene: Fizik muayenede hekim hastada var olan şişlik ve morlukları değerlendirir. Hastada ağrı bulunan bölgeyi hareket ettirerek ağrının derecesini ölçer. Çok şiddetli ağrı varlığında hasta hekimin travma bölgesine dokunmasından bile rahatsız olur. Bu durum hastada kırık varlığını düşündürür.
- Direkt Grafi: Direkt grafi X ışınları yardımıyla görüntü oluşturulan bir görüntüleme yöntemidir. Kemik kırıklarından şüphelenildiğini durumlarda ilk uygulanan görüntüleme yöntemi olan direkt grafide hastada var olan kemik kırıkları görüntülenerek tanı konulur.
- Bilgisayarlı Tomografi: Bazı küçük kemik kırıkları direkt grafide gözlemlenemez. Bu durumda hastaya bilgisayarlı tomografi çekilir. Bilgisayarlı tomografi de X ışını kullanılarak görüntü oluşturulan bir teşhis aracıdır. Ancak duyarlılığı direkt grafiden daha fazla olduğu için; direkt grafinin teşhis edemediği kırıklarda başvurulan yöntemdir.
- Kan Tahlili: Kan tahlili normal durumda kırıklarda çok sık kullanılan bir teşhis yöntemi değildir. Ancak hastada mineral alımının düşük olduğu düşünülüyorsa kandaki mineral değerlerine bakılabilir. Burada bakılacak mineraller kalsiyum ve fosfordur.
Torus Kırığı Tedavisi
Torus kırığı çocuk yaşta henüz mineralizasyonunu tamamlamamış kemikte oluşan kırık türüdür. Çocuklarda kemik yenilenme hızı erişkindekine göre daha hızlı olduğu için torus kırıkları diğer kırık türlerine göre daha çabuk kaynar.
Torus kırığının tedavisi alçılama işlemi ile yapılır. Hastada kırığın bulunduğu bölge alçılanır ve bu bölge belli bir süre alçıda kalarak kırık kemiğin kaynaması sağlanır. Bu süre yaklaşık 3-4 hafta kadardır. Bu süre zarfında hastanın alçılı bölgesini oynanmaması ve travmalardan koruması oldukça önemlidir.
Hastada var olan ağrı semptomlarını gidermek için medikal tedaviye başvurulabilir. Ayrıca hastada kemiğin daha çabuk kaynamasını sağlamak için de bazı ilaçlar kullanılabilir.
Torus Kırığı Tedavi Edilmezse Ne Gibi Komplikasyonlar Oluşabilir?
Torus kırığı henüz mineralize olup sertleşmemiş kemiklerde görülen kırık türüdür. Bu kırık türü; çocukluk çağında görüldüğü ve çocukluk çağında kemik gelişimi hızlı olduğu için diğer kemik kırıklarına göre daha kısa sürede iyileşir.
Torus kırığı küçük bir kırıktan ibaretse ve bu kırık tedavi edilmezse herhangi bir komplikasyona yol açmayabilir. Ancak daha büyük ve daha hareketli bir bölgede oluşan kırıklarda alçılama işlemi yapılmazsa; kırık bölge her hareket ettirildiğinde kemikteki kırık ilerleyebilir, yanlış kaynayabilir. Bu durum çocukta yürüme bozukluklarına, hareket kısıtlılığına, şişlik ve morartının artmasına yol açabilir.
Torus kırıkları oldukça şiddetli ağrıya neden olur. Hastadaki kırık tedavi edilmezse hasta kırık olan bölgeyi her oynattığında ağrı şiddeti de artar.
Torus Kırığına Ne İyi Gelir? Ne İyi Gelmez?
Torus kırığı tanı konulduğunda mutlaka tedavi edilmesi gereken; tedavi edilmediğinde pek çok komplikasyona yol açabilen bir rahatsızlıktır. Hastalarda yapılacak birkaç uygulama torus kırığını önleyebilir, varolan torus kırığında hastalığın tedavisini hızlandırabilir. Bu uygulamalar;
- Hastada travma oluşumunu önlemek yapılacak ilk uygulamalardan biridir. Hasta torus kırığı oluşumu sonrası alçılı bölgesini de travmalardan korumalıdır. Bu durum hastada yanlış kaynama olasılığını en aza indirir.
- Hastalar torus kırığı olduğunu düşündüğü travmalarda; travmanın geliştiği ve şişliğin oluştuğu bölgeye buz uygulaması yapıp hekime başvurmalıdır. Bu durum şişliğin inmesine yardımcı olur.
- Hastada eğer mineral açısından fakir besleniyorsa, mineral alımı sağlanmalı; süt ve yoğurt gibi kalsiyum ve fosfor içeriği fazla olan besinleri almalıdır.
- Hastalarda iyileşme sürecinde tüketilecek kemik suyu ve protein açısından zengin et, tavuk gibi gıdalar iyileşmeyi hızlandırır.
- Hastalar iyileşme sürecinde alçılı bölgesini hareket ettirmekten kaçınmalıdır. Bu durumda kaynama daha çabuk gerçekleşir.
- Hastaların yaptığı büyük hatalardan biri herhangi bir eğitimi olmayan kırıkçı ve çıkıkçı olarak adlandırılan kişilere başvurmaktır. Bu kişiler torus kırığına yapacağı herhangi bir müdahale ile kırığın şiddetini arttırabilir ve hastada daha ciddi semptomlara yol açabilir.
Torus Kırığında Kullanılan İlaçlar
Torus kırığının esas tedavisi alçılama işlemi ile yapılır. Bunun dışında uygulanacak medikal tedaviler hastada var olan semptomları düzeltmeye yöneliktir. Torus kırığında kullanılan ilaçlar;
- Ağrı Kesici İlaçlar: Bu İlaçlar hastada kırık sonrası oluşan ağrının azaltılmasında kullanılır. İçerik olarak parasetamol, ibuprofen, naproksen gibi maddeler içeren bu ilaçların yan etkileri arasında baş dönmesi, halsizlik, yorgunluk, sindirim bozukluğu, mide yanması, bulantı, kusma gibi belirtiler görülebilir. Bu semptomlar hastayı rahatsız edecek düzeye ulaştığında ilaca ara verilip hekimle iletişime geçilmelidir.
- Kalsiyum Tedavisi: Bu tedavi hastada mineral miktarı düşük olduğunda kullanılan ilaçları kapsar. İçerik olarak kalsiyum karbonat içeren bu ilaçların yan etkileri arasında; kemik ağrısı, kas ağrısı, uyku hali, mide yanması gibi semptomlar görülebilir. Bu semptomlar hastayı rahatsız ediyorsa hekime başvurulabilir.
- Fosfor Tedavisi: Bu tedavi de kalsiyum tedavisine benzer şekilde kemik mineralizasyonu bozuk olan hastalarda kullanılır. İçerik olarak butafosfan adlı maddeyi içeren bu ilaçların yan etkileri arasında mide yanması, karın ağrısı, bulantı, ishal gibi semptomlar görülebilir. Bu semptomlara sahip hastalar hekimle iletişime geçmelidir.
Torus Kırığında Hangi Doktora Gidilir?
Torus kırığı ile esas olarak ilgilenen, hastalığa tanı koyan ve gerekli tedaviyi uygulayan bölüm Ortopedi ve Travmatoloji bölümüdür. Ortopedi uzmanı hastanın şikayetlerini dinler, muayene eder. Hastada varolan travma öyküsünü sorgular. Ardından gerekli tetkikleri de uygulayarak hastalığa yanı koyar.
Torus kırığına sahip hastalar genellikle acil servise başvururlar. Acil serviste hastayı acil hekimi değerlendirir, görüntüleme yöntemlerine başvurur. Torus kırığından şüphelendiği durumda hastayı ortopedi ve travmatoloji bölümüne sevk eder.
Hastalar özellikle travma sonrası gelişen şişlik, ağrı, morluk oluşumu, hareket kısıtlılığı, yürümede zorluk gibi şikayetler yaşadığında vakit kaybetmeden hekime başvurmalı, gerekli muayeneyi yaptırmalı ve tedavi olmalıdır.
Torus Kırığı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Torus kırığının tedavisi nasıl yapılır?
Torus kırığı; mineralizasyonu(sertleşmesi) henüz tamamlanmamış kemikte görülen, bu yüzden de çocuklarda sıklıkla rastlanan bir kırık türüdür. Hastada kemiğin bir bölgesi kırılırken; kırığın olduğu kemik bölgesinin karşısındaki kemik henüz mineralize olmadığı(sertleşmediği) için esner.
Torus kırığının tedavisi alçılama işlemi ile yapılır. Bu işlem sonucu hastanın kırık bölgesi yaklaşık 3-4 hafta kadar bir süre alçıda kalır. Alçılama işlemi sonrası hastanın kemiği kaynar.