Yüz Kırışıklığı
Yüz kırışıklığı, yüz derisinin belli bir bölgesinde derideki herhangi bir soruna bağlı olarak gelişen kırışıklıklar olarak tanımlanır. Hem medikal tedavi, hem de cerrahi girişimle düzeltilebilecek bir hastalıktır.
Yüz Kırışıklığı Nedir?
Yüz kırışıklığı; yüz derisinin belli bir bölgesinde derideki herhangi bir soruna bağlı olarak gelişen kırışıklıklar olarak tanımlanır. Yüz bölgesi tıbbi açıdan; saç çizgisinin bitimi ile omuzlarda köprücük kemiğinin bitiş yeri olarak tanımlanır. Bu bölgenin herhangi bir yerinde gelişen kırışıklık yüz kırışıklığı olarak adlandırılır.
Vücudun en büyük organı olarak adlandırılan deri; epidermis, dermis ve hipodermis adlı katmanlardan oluşur. Epidermis katmanı keratinli epitel hücrelerinden oluşurken, dermis katmanı kıl köklerini ve damar, sinir yapılarını barındıran katmandır. Hipodermis ise cilt altı yağlı dokunun bulunduğu katman olarak adlandırılır. Bu yapılar; elastin, kollajen ve hyaluronik asit gibi cildin sağlıklı ve genç görünmesini sağlayacak pek çok madde barındırır. Epidermis, dermis yada hipodermis tabakalarından herhangi birinde bu maddelerin azalması sonucu gelişen bozukluklar kişide yüz kırışıklığı gelişmesine neden olur.
Yüzde oluşan çizgilenmeler; kişide yüzün daha yaşlı ve bakımsız görünmesine neden olur. Bu durum hastayı psikolojik yönden olumsuz etkiler. Hastalar en çok bu durumdan şikayet ederek hekime başvurur ve tedavi olmak ister.
Yüz Kırışıklığına Eşlik Eden Belirtiler Nelerdir?
Yüz kırışıklığı pek çok nedene bağlı olarak oluşabildiği için; kişide bu erkenler yüz kırışıklığı dışında da pek çok semptomun oluşumuna yol açabilir. Bu semptomlar;
- Vücudun Diğer Bölgelerinde Kırışıklık Oluşumu: Yüz kırışıklığına yol açan pek çok etken tüm vücutta değişikliğe yol açabildiği için, yüz kırışıklığına sahip hastaların çoğunda vücudun diğer bölgelerinde de kırışıklık gözlemlenebilir.
- Yüzde Elastikiyet Kaybı: Yüz derisinin etkilendiği durumlarda; kişide yüzün elastikiyeti kaybolur. Yüz katı bir hal alır, jest ve mimikler oluşturulamaz.
- Yüz ve Boyunda Sarkmalar: Kişide derinin elastikiyetinin kaybına bağlı yüz ve boyundaki kırışıklıklara ek olarak; yüz ve boyunda sarkmalara da rastlanılabilir. Bu sarkmalar en sık çene altı gıdı bölgesinde ve yanak bölgesinde gelişir. Bu sarkmalara yol açan etken; hem yer çekimine bağlı yüz derisinin aşağı doğru çekilmesi, hem de yaşın artışına bağlı olarak kişide hipodermis tabakasında bulunan cilt altı yağ dokusunun azalmasından dolayıdır.
- Göz Altı Derisinde Kırışıklık ve Morluk Gelişimi: Göz altı derisi yüz derisinde daha ince ve hipodermisteki cilt altı yağ dokusundan daha fakir olduğu için göz altı derisinde ve özellikle kaz ayağı bölgesi denilen gözün kenarında bulunan bölgede kırışıklık gelişimine çok sık rastlanılır. Bu kırışıklığa ek olarak hastada derinin içeriğindeki kimyasal maddelerin azalması kişide göz altı morluğu gelişimine de neden olur.
- Yüzde Kuruluk ve Kabuklanma: Yüzde kuruluk ve kabuklanma yüz kırışıklığına eşlik eden bir diğer semptomdur. Özellikle vücudun kimyasal dengesinin bozulduğu dönemlerde yüzdeki kırışıklıklara ek olarak yüzde kuruluk ve kabuklanma oluşumu kaçınılmazdır.
Yüz Kırışıklığı Nedenleri (Risk Faktörleri) Nelerdir?
Yüz bölgesi hem dış etkenlere maruziyet bakımından, hem de derisinin ince olması bakımından dezavantajlı olan bir vücut bölgesidir. Bu durum bu bölgenin diğer vücut bölgelerine göre daha çabuk çizgilenip kırışıklık gelişmesine neden olur. Yüzde kırışıklık gelişmesine en sık neden olan etkenler ve risk faktörleri şöyle sıralanabilir:
- Yaş: Yaş; kişide kırışıklık gelişimi için en önemli risk faktörüdür. Yaş arttıkça; kişide hem cilt altı yağ dokusunda azalmaya bağlı, hem de yerçekimi maruziyetinin artmasına bağlı kişide kırışıklık gelişme riski artar. Özellikle 40-60 yaş arasında rastlanılan bu durum kişide bu yaşlarda doktora başvurma isteği uyandırır.
- Güneş Işınlarına Yoğun Maruziyet: Güneş ışınları içerisinde ultraviyole(UV) ışını aşı verilen ışınlar barındırır. Bu ışınlar kişide yüze temas ettiğinde hem cilt, hem de cilt altı dokularını etkileyerek kırışıklık gelişimi için risk oluşturur.
- Makyaj: Özellikle içeriğinde cilde dost olmayan maddeler barındıran makyaj malzemeleri kişide ileri yaşlarda kırışıklık gelişimi için risk oluşturur.
- Sigara Dumanına Maruz Kalma: Sigara dumanına maruz kalma; pek çok kişide kırışıklık gelişimi için risk oluşturur. Sigara dumanında bulunan bazı zararlı maddeler; hem aktif hem pasif içicilerde duman maruziyeti sonucu kırışıklık gelişimine neden olabilir.
- Alkol Kullanımı: Kronik alkol kullanan bireylerde; alkolün kana karışması sonucu pek çok kan değeri bozulur. Bu durum yüzün kanlanmasını etkileyerek kırışıklık gelişimine neden olur.
- Düzensiz Uyku: Uyku; vücudun pek çok organında olduğu gibi cildin yenilenmesinde de görev alan; buna bağlı olarak da vücudu derinden etkileyen bir periyottur. Yetersiz ve düzensiz uyku uyuyan kişilerde yüzün ve cildin yenilenmesi bozulur. Bu durum yüzde kırışıklık gelişimi için risk oluşturur.
- Yüz Üstü Uyuma: Sürekli yüz üstü uyuyan kişilerde; ilerleyen yaşlarda yüz kırışıklığı gelişimi kaçınılmaz olur.
- Yetersiz Beslenme: Tıpkı diğer deri bölgelerinde olduğu gibi yüz derisinde de; derinin yenilenmesi için pek çok vitamin ve minerale ihtiyaç vardır. Bu vitamin ve minerallerden birinin bile eksikliğinde; ciltte ilerleyen dönemde kırışıklık gelişebilir.
- Genetik: Genetik, cildin yaşlanmasında çok önemli rolü olan bir faktördür. Bazı kişilerde 30’lu yaşlarda çizgilenmenin başlaması ile bazı hastalarda 50’li yaşlarda bile hiçbir çizgilenme ve kırışıklığın olmaması genetikle açıklanabilir.
- Açık Tenli Olma: Açık tenli bireyler; güneş ışınlarına maruziyet konusunda daha şanssız olduğu için bu bireylerde yüz kırışıklığı gelişimi daha erken yaşta başlar.
- Sürekli Aynı Mimiklerin Aşırı Kullanımı: Yüzde sürekli aynı mimik hareketlerinin kullanımı; bir süre sonra kişide kasılan yüz kaslarını kaplayan deride çizgilenme gelişimine neden olur. Bu durum ilerleyen süreçte yüz kırışıklığına yol açar.
Yüz Kırışıklığı Teşhisi
Yüz bölgesi vücut için oldukça önemli, dış dünyaya açık olan bir bölgedir. Bu bölgede gelişen kırışıklıkların tanısı; hem hasta, hem de hekim tarafından çıplak gözle gözlemlenerek konur.
Yüz kırışıklığının teşhisi; Anamnez ve Fizik Muayene ile konur.
Anamnez; hastanın hastalığı hakkında var olan şikayetlerini dile getirmesi durumudur. Yüz kırışıklığına sahip hastalar sıklıkla; göz çevresi, dudak kenarları, çene bölgesi yada alında gelişen çizgilenmeden yakınırlar. Hekim hastanın bu şikayetlerini dikkate alarak muayeneye başlar.
Fizik muayenede hekim; hastanın yüz bölgesini inceler, gerekli gördüğü yerde yüzü yukarı doğru çekerek hastada var olan kırışıklık azalmasına şahit olur. Bunun sonucunda hastada var olan kırışıklığın niteliğini anlar ve hastalığa tanı koyar.
Yüz Kırışıklığı Tedavisi
Yüz kırışıklığı var olan kırışıklık miktarına ve hastanın yaşı ile genel durumuna göre; hem Medikal Tedavi, hem de Cerrahi Girişimle düzeltilebilecek bir hastalıktır. Erken evre kırışıklıklarda; medikal tedavinin pek çok yöntemi uygulanabilir. Bu uygulamalar arasında en sık şu uygulamalar yapılır:
- Botoks: Botoks yöntemi; kırışıklık tedavisinde geçmiş zamanlardan beri En sık kullanılan tedavi yöntemidir. Bu yöntem; botulinum toksini adı verilen toksini barındıran bir yöntemdir. Bu yöntem yüzün mimik kaslarının kasılmasını engelleyerek; yüzde kırışıklık gelişmesinin önüne geçer. Bu yöntem pratik kullanımlı olması ve tedavi sonrası günlük yaşama devam edilebilmesini sağlayabildiği için toplum tarafından çok sık tercih edilir.
- Hyalüronik Asit Enjeksiyonu(Yüz Dolgusu): Hyalüronik asit; cildin temel yapısında bulunan bir kimyasaldır. Bu maddenin yüze enjeksiyonu; belli bir süre sonra yüzün gerilimini arttırır ve kişide var olan kırışıklıklar kaybolur.
- PRP Uygulaması: PRP uygulaması; son yıllarda çok yaygın kullanılan bir kırışıklık tedavisi yöntemidir. Bu yöntemde kişiden belli bir miktarda kan alınıp santifrüj işlemine tabi tutularak yapı taşlarına ayrıştırılır. Bu işlem sonucu pıhtılaşmayı sağlayan trombosit adlı hücrelerden zengin kan vücuda geri verilir. Trombositlerin fazla olduğu ciltte kırışıklık miktarı azalır ve cilt daha genç bir görünüm alır.
- Somon DNA Aşısı: Somon DNA aşısı; içerisinde somon DNA’sı ve hyaluronik asit içerir. Bu aşının cilde uygulanmasından belli bir müddet sonra kişide var olan kırışıklıklar azalır.
- H-100 Gençlik Aşısı: H-100 gençlik aşısı; kırışıklık karşıtı tedavide kullanılan bir diğer yöntemdir. Bu aşı içeriğinde hyaluronik asit, vitamin, mineral yapıları ve cildin ihtiyaç duyduğu pek çok aminoasit yapısını barındırır. Bu aşının uygulanmasının sonucunda kişide kırışıklıklar azalır ve cilt daha genç görünür.
- Sunekos Matriks Aşısı: Sunekos matriks aşısı; içeriğinde bulundurduğu maddeler ve hyaluronik asitle; yüzde kollajen üretimini arttırarak varolan kırışıklıkların azalmasına yardımcı olur. Bu aşı sonrası yüz daha enerjik ve ışıltılı bir hal alır.
- Altın İğne: Altın iğne; kırışıklık karşıtı tedavide kullanılan bir diğer yöntemdir. Bu yöntem ileri derecede etkili radyofrekans dalgalarıyla ciltte minimal hasar oluşturup, cildin yenilenmesini sağlar. Bu işlem sonrası deride bulunan ve derinin esnekliğini sağlayan kollajen, elastin gibi maddelerin miktarı artar.
- Mezoterapi: Mezoterapide; cildin ihtiyaç duyduğu vitamin mineral ve hyaluronik asit gibi pek çok madde cilt altına enjekte edilir. Bu durum cildi uyandırır ve kollajen Üretimini arttırarak kırışıklığın tedavi edilmesini sağlar.
- Dermapen: Dermapen uygulaması da diğer tedavi yöntemlerine benzer şekilde cilt altında kollajen ve elastin üretimini arttıran bir yöntemdir. Bu yöntemde kişinin yüzüne 0.2 milimetrelik mikro iğnelerle travma oluşturulur ve cildin bu travmaya cevabı sonucu kollajen ve elastin üretimi artar.
Yüz Kırışıklığına Ne İyi Gelir? Ne İyi Gelmez?
Yüz kırışıklığına yol açan etkenleri ve yüz kırışıklığı risk faktörlerini ortadan kaldırmak; yüz kırışıklığı için yapılabilecek en önemli uygulamalardır. Bunun için hastalar şu adımları uygulayabilir.
- Güneş ışını özellikle açık ten rengine sahip insanlarda ileriki dönemde kırışıklık gelişimi için risk faktörüdür. Bu kişilerin güneşle teması olabildiğince kısa olmalı ve güneşe çıktıklarından koruyucu önlemler almalıdırlar.
- Yoğun makyaj ilerleyen yaşlarda kırışıklık gelişimi için risk faktörüdür. Yoğun makyaja maruz kalan cildin temizliği çok iyi yapılmalıdır.
- Sigara, alkol gibi maddeler kişide yüz kırışıklığına neden olabilir. Bu maddelerden uzak durulmalıdır.
- Düzensiz uyku kırışıklık gelişimi için risk faktörüdür. Hastalar günde en az 7-8 saat gece uykusu uyumalıdır.
Yüz Kırışıklığında Ameliyat
Yüz kırışıklığında kırışıklığa ek olarak yüzde sarkma da varsa, hastanın medikal tedaviye yanıtı yetersizse yada hasta ameliyat olmayı talep ediyorsa bu durumda cerrahi girişim uygulanır.
Cerrahi girişimde hastanın saç bitiş çizgisinden kesi atılır ve yüz yukarı doğru çekilerek tekrar dikilir. Ameliyat cerrahın tecrübesine göre ortalama 1 saat kadar sürer. Ameliyat kesisi saç bitiş çizgisinden atıldığı için hastada ameliyat sonrası herhangi bir iz kalışı durumu söz konusu değildir.
Ameliyat sonrası hastalar 1-2 gün hastanede yatar. Herhangi bir komplikasyon görülmediği durumda taburcu edilirler.
Yüz Kırışıklığında Hangi Doktora Gidilir?
Yüz kırışıklığı ile ilgilenen, hastalara tanı koyan ve gerekli tedaviyi uygulayan bölüm; Deri ve Zührevi Hastalıkları bölümü ve Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi bölümüdür. Her iki branş hekimi de hastayı muayene eder, yüz kırışıklığının bulunduğu bölgeyi ve şiddetini belirler ve hastalığa tanı koyar. Tanı sonrası gerekli tedaviyi hekim ve hasta birlikte karar verir. Eğer hasta cerrahi girişim talep ederse veya hastanın tedavisi medikal tedavi ile sonuçlandırılmazsa; hasta plastik, estetik ve rekonstrüktif cerrahi bölümüne sevk edilir.
Hastalar yüzlerinde belirgin kaz ayağı görünümünden, alın bölgesi, çene bölgesi yada dudak çevresinde oluşan kırışıklıkların varlığında hekime başvurmalıdır.