Koruyucu Sağlık Hizmetleri

İlgili tedavinin hastalık ilerlemeden uygulanmasını sağlayan sağlık hizmetlerine koruyucu sağlık hizmetleri denir.

Koruyucu Sağlık Hizmetleri Nedir?

Kişinin ileride karşılaşabileceği olası hastalık ve sakatlık durumunu, ciddiyetini ve hastalık sürecini en az seviyeye düşürebilecek veya tamamen ortadan kaldırabilecek, kişinin henüz fark etmediği komplikasyonları gün yüzüne çıkmadan önce teşhis edip ilgili tedavinin hastalık ilerlemeden uygulanmasını sağlayan sağlık hizmetlerine koruyucu sağlık hizmetleri denir.

Koruyucu sağlık hizmetlerinin özellikleri:

  • Tedavi edici nitelikteki sağlık hizmetlerine göre çok daha ekonomiktir.
  • Diğer tüm tedavi türlerine göre daha etkin ve daha önceliklidir.
  • Büyük çaplı yatırımlara, ekipmanlara, araç ve gereç alımına ihtiyaç yoktur.
  • Sağlık kuruluşlarındaki yükü büyük oranda azaltır.
  • Bireysel ve toplumsal olarak sağlıklı bir yaşam sürme bilinci aşılanır.
  • Gerek sunumu gerekse uygulama biçimi kolaydır.

Koruyucu Sağlık Hizmetlerinin Önemi Nedir?

Koruyucu sağlık hizmetlerinin kapsamı oldukça geniştir. Temelde bireyin sağlığının korunması ve hastalıklarının önlenmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca koruyucu sağlık hizmetleriyle bulaşıcı hastalıkların yayılma miktarı artmadan önüne geçilebilmesi mümkün olmaktadır.

Hastalıklara karşı bir mücadele biçimi olan koruyucu sağlık hizmetleri, bireyin ve toplumun güvenliğine önemli bir katkı sağlar. Toplumsal bazda hastalıklara yakalanma ihtimali azaltılırsa sonuç olarak tüm toplum bundan faydalanır. Bu yönüyle diğer sağlık hizmetlerine oranla çok daha ekonomik bir hizmet türüdür.

Koruyucu Sağlık Hizmetleri Nelerdir?

Koruyucu sağlık hizmetleri iki farklı başlık altında incelenebilir; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ve çevreye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri. Bu hizmet türleri planlama, uygulama ve eğitim gibi faktörlere göre birbirinden ayrılır.

Kişiye Yönelik Koruyucu Sağlık Hizmetleri

Bu hizmetler doğrudan bireyler için uygulanmaktadır. Sağlık personeli olarak görev alan doktor, hemşire, ebe ve sağlık memuru gibi kişilerce yürütülen hizmetlerin kişilere nasıl sağlanacağı ile ilgili bir hizmet türüdür.

Kişiye Yönelik Koruyucu Sağlık Hizmetleri Nelerdir?

Bağışıklama

Bireyin aşılama sayesinde ilgili hastalığa karşı korunmasıdır. Aktif ve pasif olmak üzere iki gruba ayrılır. Aşıların geliştirilmesi sayesinde bireylerin bağışıklık sisteminde birçok bulaşıcı hastalığa karşı direnç oluşturulabilmektedir. Aşılama ile engellenebilen bulaşıcı hastalıklar, aşılama yapılmazsa tehlikeli sonuçlar doğurabilir ve ileriki aşamalarda ölüme bile neden olabilir. Aşılar, vücudun doğal bağışıklık sistemi ile birlikte çalışarak çeşitli enfeksiyon türlerine maruz kalma ihtimalini en aza indirir.

Aktif Bağışıklama

Aktif bağışıklama, söz konusu patojene maruz kalmanın ardından, meydana gelen bu patojene karşı bağışıklık olarak tanımlanır. Vücut yeni bir hastalık etkenine maruz kaldığında, bir tür beyaz kan hücresi olan B hücreleri, hastalık etkenini yok etmeye veya nötralize etmeye yardımcı olan antikorlar oluşturur. Antikorlar, antijen adı verilen toksinler veya patojenler üzerindeki bölgelere bağlanabilen "y" şeklindeki proteinlerdir.

Antikorlar hastalığa özgüdür. Yani her antikor, vücudu yalnızca bir hastalık etkeninden korur. Örneğin kabakulak hastalığına neden olan virüsü vücut tespit ettiğinde üretilen antikorlar, soğuk algınlığı veya grip virüsüne karşı herhangi bir savunma sağlamaz.

Pasif Bağışıklama

Vücut dışında geliştirilen antikorların sağladığı bir hastalıktan korunma yöntemidir. Pasif bağışıklama kendi içerisinde anneye özgü ve yapay olarak ikiye ayrılır. Anneye özgü pasif bağışıklama, anneden çocuğa aktarılan bir bağışıklıktır. Çocuk doğamadan önce, hastalıklara karşı koruma sağlayan antikorlar plasentadan geçer.

Yapay pasif bağışıklama, dış ortamda oluşturulup bireye enjekte edilen antikorları kapsar. Kullanıma hazır hale getirilmiş bu antikorlara antiserum adı verilir. Örneğin kuduz aşısı yapay bir pasif bağışıklama türüdür.

İlaçla Koruma

Daha çok aşısı olmayan hastalıklar için uygulanan bir kişisel koruyucu sağlık hizmeti türüdür. Bir hastalığın oluşmasını veya oluşan bir hastalığın ileri seviyeye gelmesini engellemek için ilaç kullanılmasını kapsar.

Erken Tanı

Hastalığı henüz semptomlar gelişmemişken teşhis edebilen, kronik ve kronik olmayan hastalıklar için özel muayeneler ve tanı testleri vardır. Hastalığın erken aşamadaki tespiti, tedavi yükünü azaltmak ve daha uzun süre hayatta kalmak için önemli bir koruyucu özelliktir. Hastalığa dair erken tanı yöntemleri, toplumlar için belirli kronik hastalıkları tespit etmek için periyodik tarama testleri yapılmasını mümkün kılmıştır.

Sağlıklı ve Dengeli Beslenme

Sağlıklı ve dengeli beslenme; kalp hastalığı, felç, diyabet ve çeşitli kanser türleri gibi belirli tıbbi durumların riskini azaltmaya yardımcı olur.

Aile Planlaması

Aile planlaması, kadınların doğumdan önce, doğum sırasında veya sonrasında oluşabilecek herhangi bir sağlık riskinden korunmasına yardımcı olur. Bunlar yüksek tansiyon, gebelik diyabeti, enfeksiyonlar, düşük ve ölü doğumdur. 35 yaşından sonra hamile kalan kadınlar sağlık risklerine karşı savunmasızdır, bu nedenle dikkatli planlama ile korunmaları gerekir. Ayrıca aile planlaması, istenmeyen gebelikleri azaltarak, güvenli olmayan kürtaj seçeneğini de ortadan kaldırır.

Sağlık Hizmeti

Koruyucu sağlık hizmetlerinde sağlık eğitimi; hemşire, doktor ve diğer sağlık görevlilerinin kendi alanlarında ne kadar başarılı olacağı ve toplumsal olarak hedeflenen başarının ne derecede sağlanabileceği ile ilgili önemli bir kriterdir. Öğrenme çıktıları şu şekilde sınıflandırılabilir:

  • Hastalık, koruma, aşılama, önleme ve sağlık eğitim gibi kavramların tanımlanması
  • Sağlık hizmetleri kapsamında eğitimin öneminin anlaşılması
  • Sağlık eğitim ilkelerinin benimsenmesi
  • Eğitimde gelişimin öneminin kavranabilmesi
  • Sağlık eğitimi ile ilgili süreçlerin geliştirilmesi ve sağlıklı bireylerin doğal gereksinimlerinin belirlenmesi
  • Sağlık eğitimi ile ilgili sürecin uygulanabilmesi
  • Sağlık eğitimi ile ilgili sürecin değerlendirilebilmesi

Çevreye Yönelik Koruyucu Sağlık Hizmetleri

Çevre sağlığı, çevrenin insan sağlığı üzerindeki tüm etkileşimlerini ve yönlerini belirlemekle ilgilenir. İnsan sağlığı ve ekosistem yararına doğal çevrenin korunmasıyla ilgili halk sağlığının korunmasını içeren bir koruyucu sağlık hizmetleridir. Çevre sağlığı, çevre ile etkileşimlerden kaynaklanan hastalıkların ve sakatlıkların önlenmesi ve kontrolünü içerir. İnsan sağlığını desteklemek için güvenli ve sağlıklı bir çevre ihtiyacı, çevre ile sürekli etkileşim halinde olan insan için gereklidir. Bu etkileşimler yaşam kalitesi ve yaşam süresi üzerinde olumlu etkiye sahiptir.

Çevreye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri; çevredeki fiziksel, sosyal, psikososyal, kimyasal ve biyolojik faktörlerin insan sağlığı üzerindeki çeşitli etkileriyle ilgilidir. Bu etkiler; radyasyon, kimyasallar ve biyolojik ajanların doğrudan patolojik etkileri olabilir veya fiziksel, psikolojik, psikososyal, sosyal ve kültürel çevre, kentsel gelişim ve ulaşım araçlarının sağlık ve refah üzerindeki dolaylı etkileri olabilir.

Çevreye Yönelik Koruyucu Sağlık Hizmetleriyle İlgili Çalışmalar

Doğal çevrenin kalitesizliği sağlık durumunu riske attığından, çevreye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri, hastalıklara maruz kalma olasılığını artıran tüm faktörleri ele almalıdır. Çevre ile ilgili sağlık sorunlarını yorumlamak için farklı hastalıklara ve yaralanmalara neden olabilecek; toprak, su, hava kirliliği, radyasyon veya kimyasal maruziyetler ve iklim değişikliği gibi çevresel risk faktörleri analiz etmek önemlidir.

  • Atıkların kontrolü: Evsel atıkların, tehlikeli diye nitelendirilebilecek endüstriyel atıkların ve hastane atıklarının uygun bir biçimde toplanarak uzaklaştırılması ve gerektiğinde arıtılması gerekir. Aynı zamanda bu işlemlerin denetimi, bir denetim mekanizmasıyla yapılmalıdır.
  • Temiz içme suyu hizmeti sağlanması: Büyükşehirlerde ikamet eden vatandaşların şebeke suyundan yararlanması ve bu suyun belirli oranlarda klorlanması, bakım ve denetiminin yapılması gerekir. Şebeke suyunun kullanılmasının mümkün olmadığı kırsal alanlarda ise kuyu sularının ve akarsuların sağlık açısından uygunluğunun denetlenmesi gerekir. 
  • Barınak hijyeni: İnsanların yaşamını sürdürdüğü konutların, belirli şartları sağlayan alanlarda kurulması gerekir. Bunun için hava akımının olduğu, güneş ışığına maruz kalabilen, çeşitli doğal afetlere karşı risk teşkil etmeyen alanlarda yapılaşmaya izin verilmelidir. Belirli sağlık kurallarına uygun olmayan konutlarda yaşayan insanların bulaşıcı hastalıklara, psikolojik bozukluklara ve evsel kazalara yakalanma ihtimali yüksektir. Ayrıca kanalizasyon hatlarına yakın konumlanan yerleşim alanlarında hayatlarını sürdürenler, birçok salgın türü ile mücadelede zorluk çekebilir. 
  • Besin Hijyeni: Devlete bağlı birçok kurum ve kuruluş; gıda işletmelerinde hammaddelerin, veterinerlerde ilaçlamaların, toprakta gübrelemenin, depolamada haşere ve parazit gibi nedenlere bağlı toksin oluşumunun denetimini gerçekleştirmelidir. 
  • Hava kirliliği ve gürültü ile mücadele: Kontrolsüz sanayileşme ve kentleşme, hava kirliliğinin en önemli iki nedenidir. Şehirlerdeki hava kirliliği çeşitli cihazlar ile sürekli olarak takip edilmelidir.
Makaleyi faydalı buldun mu?
6
0
Makeleyi Paylaşın

Koruyucu Sağlık Hizmetleri ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Koruyucu sağlık hizmetlerinde ikinci korumada neler yapılır?

Çevreye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri; birincil koruma, ikincil koruma ve üçüncül koruma olarak gruplandırılabilir. Birincil koruma, bireyin hastalıklara maruz kalma durumunun önlenmeye çalışılmasıdır. İkincil koruma, bu durumların yeterli olmaması nedeniyle, belirtilerin ortaya çıkmadığı veya hafif olduğu durumda uygulanabilecek çalışmaları kapsar. Üçüncül koruma ise hastalıklar neticesinde görülebilecek olumsuzlukların sınırlandırılmasını amaçlar. Birincil korumada aşılama, aile planlaması gibi faktörler uygulanır. İkincil korumada uygun tedavi yöntemleri, sağlık taramaları gibi hizmetler verilir. Üçüncül korumada ise hastalıkların olası sonuçlarının en aza indirilmesi amaçlanır.

Stj. Dr. Özlem Filiker

Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri kaç adettir?

Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri 8 grupta incelenebilir. Bağışıklama, aktif bağışıklama, pasif bağışıklama, ilaçla koruma, erken tanı, sağlıklı ve dengeli beslenme, aile planlaması ve sağlık hizmeti kişiye yönelik hizmetlerdendir. Bu hizmetlerin her birisi, farklı amaçlar doğrultusunda gerçekleştirilir. Her ne kadar kişiye yönelik olarak ele alınsa da bireyin sağladığı fayda, toplumsal faydayı da beraberinde getirir.

Stj. Dr. Özlem Filiker