Kraniosakral Terapi

Kraniosakral Terapi Nedir?

Bu terapi yöntemi 20.yüzyıl başlarında bir osteopat olan William Sutherland isimli doktor tarafından ortaya çıkartılmış ve sonrasında araştırmacı doktor John Upledger tarafından geliştirilmiştir. İşlemin asıl amacı omurilik ve buna bağlı sinirlerin uyarılması, hareketlendirilmesi ve bir dengeye sokulmasıdır. Bu sebeple hasta, huzurlu bir ortamda tedavi edilmeli ve sadece fiziksel değil aynı zamanda ruhen de bir rahatlığa kavuşturulmalıdır.

İşlem CST olarak kısaltılmaktadır. Hasta bedeninde meydana gelen yaralanma veya rahatsızlıklar yıllar boyunca ilerleyebilir ve hastada fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklara sebebiyet verebilir. Bu sebeple hastanın başına gelen ve onu olumsuz yönde etkileyen rahatsızlıklar hem fiziksel hem de psikolojik boyutta ortaya çıkartılmalı ve tedavi gerçekleştirilmelidir. Tedavinin en önemli amacı hastanın rahatsızlığını ortaya çıkartarak bedenden uzaklaştırmak ve hastanın bedenine sağlığın geri dönmesini sağlamaktır. Ana fikirler aşağıdaki gibi özetlenebilir;

• Hareket etmek hayat anlamına gelir ve hareketsiz bir hayat olması mümkün değildir,
• Tüm organ hareketleri ve tüm fiziksel aktiviteler hayat olarak kabul edilir,
• İdeal vücut tipi yoktur,
• Beden, yaşanan güçlükler ve rahatsızlıklar ile şekillenir,
• İşlem sonucunda rahatsızlığın bedene dönüşü engellenir.

İşlem fiziksel olduğu kadar psikolojik etkilerden de faydalanmaktadır. Huzurlu ve rahatlamış bir beden çok daha sağlıklı hissedebilir. Kalp ve diğer organların tüm hareketleri dahil vücudun kendi hareket sistemi hayat hareketleri olarak anlamlandırılır. Yaralanmış bir ruh veya düzenli çalışmayan bir beden hastanın kendisini daha kötü hissetmesine sebep olacaktır. Bu sebeple hastanın bedenen ve zihnen rahatlatılması, gerekirse duygularını ve zihnini tamamen boşaltması son derece önemlidir. Özellikle günlük yaşamın hareketliliği ve yoruculuğundan uzakta zihni doyurmak, bedeni rahatlatmak bedenin kendi kendisine şifa sağlama gücünü artıracaktır.

Kraniosakral Tedavi Hangi Hastalıklarda Etkilidir?

Kafatası, kuyruk sokumu, merkezi sinir sistemi, beyin omurilik sıvısı ve ince bir zardan oluşan sisteme kraniosakral sistem adı verilir. Bu sistemin kendine has bir ritmi bulunmaktadır. Bu ritim nabız olarak da değerlendirilebilir. Bu nabza yaşam nefesi adı da verilmektedir. Hastanın başına gelen fiziksel darbe ve rahatsızlıklar bu sistemi son derece güçlü bir şekilde etkiler. Sistemin etkilenmesi veya tıkanması hastada psikolojik gerilimlere de sebebiyet verir. Bu sebeple hastaya uygun masaj yöntemi uygulanarak bu sistemdeki tıkanıklığın açılması ve sistemin eski ritmine döndürülmesi gerekmektedir. İşlem boyunca hasta kendisini gevşemiş ve rahat hisseder ve zaman zaman durumun psikolojik etkileri seans esnasında duygu boşalması olarak da ortaya çıkabilir.

Tedavi yöntemi pek çok rahatsızlığın giderilmesini sağlar ve aynı zamanda pek çok hastalık için de yardımcı tedavi yöntemi olarak kabul edilebilir. Bu hastalıklar aşağıdaki gibi sıralanabilir;

• Bel ağrıları,
• Boyun bölgesindeki ağrılar,
• Migren,
• Sürekli yorgunluk hali,
• Çene kilitlenmesi,
• Konuşma sorunları,
• Ses sanatçıları için ağız kaslarının rahatlatılması,
• Bebeklerde oluşan uyku problemleri,
• Hiperaktivite,
• Ortopedik rahatsızlıklar,
• Depresyon,
• Stres

CST, Holistik tedavi yöntemlerinden biri olarak kabul edilebilir ve son derece güvenilir bir işlemdir. Herhangi bir risk taşımamaktadır ve rahatlatıcı özelliğe sahiptir. 

Kraniosakral Terapi Nasıl Yapılır?

İşlemin gerçekleştirildiği ortam, tedavinin etkisini büyük ölçüde etkilemektedir. Burada önemli olan nokta, hasta için en huzur verici ortamın yaratılmış olmasıdır. Bu işlem dünya üzerinde 40.000’den fazla uzman tarafından uygulanmaktadır. Bu sebeple, işlemi yapacak olan kişinin bu alanda eğitim almış olması da son derece önemli kabul edilmektedir. İşlem aşağıdaki aşamalar gerçekleştirilerek uygulanmaktadır;

• Sakin ve huzurlu bir ortam hazırlanır,
• Gerekirse kısık sesle rahatlatıcı bir müzik açılabilir,
• Hasta sırt üstü yatırılır,
• Ellerin son derece nazik ve yavaş olması ve işlemin hastanın üzerinde son derece sakin bir şekilde uygulanması gerekir,
• Cranial ritmin düzenlenmesi için gerekli masaj hareketleri yapılır,
• İşlem 40 dakika ile 1 saat arasında sürer,
• İşlem sonunda hasta toparlanır ve işlem tamamlanır.

Kraniosakral Tedavi Aşamaları ve Avantajları

Tedavi, hastanın fiziken ve ruhen iyileşmesini hedefler. Bu sebeple, öncelikle rahatsızlıklar gün yüzüne çıkartılır ve sonrasında vücuttan uzaklaştırılır. Vücut, kendi kendini tedavi etme gücüne sahiptir. Önemli olan tüm sistemlerin akışının dengede olmasıdır. Tedavi, sistemin dengeye girmesini sağlar ve bu sayede hasta kendisini çok daha rahatlamış hisseder. Kraniosakral tedavi hakkında bilinmesi gerekenler aşağıdaki gibi sıralanabilir;

• En az 4 seans uygulanması tavsiye edilmektedir.
• İşlem tamamen bedene uygulanan el hareketleri ve rahatlatıcı ortamdan ibarettir. Herhangi bir cerrahi tıp işlemi uygulanmamaktadır.
• Son derece hafif hareketler ile bedende olumlu bir etki yaratılır.
• İşlem süresince hasta mutlu ve üzüntülü anılarını hatırlayabilir ve bunların dışa vurumu gerçekleşebilir.
• İlk iki seansın sonunda vücut gücünü geri kazanır ve hastada çok daha olumlu etkiler görülmeye başlanır.

Tedavi süreci hastanın durumuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Tedavi esnasında duyguların dışa vurumu hastanın durumunun çok daha iyiye gittiğine işaret etmektedir. Vücuda uygulanan yöntem sonucunda kaslarda bir çeşit rahatlama meydana gelir. Bu rahatlama işlem süresince belli fiziksel etkiler ile ortaya çıkabilir. Bunlar karın gurultusu veya belli refleks hareketleri olarak özetlenebilir.