Öfke Kontrolü
Öfke kontrolü, öfke duygusunun sorun haline gelmesini, pişman olunacak konuşma ve davranışlara dönüşmesini engelleme yeteneğidir.
Öfke Kontrolü Nedir?
Öfke kontrolü karşılanmayan istek ve beklentilere, istenmeyen sonuçlara karşı doğal ve içgüdüsel olarak ortaya çıkan öfke duygusunun sorun haline gelmesini, pişman olunacak konuşma ve davranışlara dönüşmesini engelleme yeteneğidir. Kontrolsüz öfke duygusal ve fiziksel sağlığa zarar verir. Yapılan çalışmalar kontrol edilmeyen öfkenin baş ağrılarına, yüksek tansiyona, kalp ve damar sorunlarına ve mide hastalıklarına yol açtığını ortaya koymuştur. Ayrıca kişiye veya çevresindekilere karşı hızlı bir şekilde sözlü ve/veya fiziksel şiddete dönüşebilmektedir.
Öfke Kontrolünü Bozan Durumlar Nelerdir?
Günlük yaşantı, maddi sorunlar, aile yaşantısı gibi birçok etken öfkenin sebebi olarak gösterilebilir. Bu konunun tıbbi olarak önemli olan boyutu ise öfkenin çeşitli ruhsal problemlerin belirtisi olabilmesidir. Öfke kontrolünün bozulduğu ve tıbbi açıdan değerlendirilmesi gereken durumlar şu şekildedir:
Depresyon
Öfke ve eşlik eden üzüntü halinin 2 haftadan uzun sürmesi depresyon belirtileri arasında yer almaktadır. Depresyon anında kişiler öfkelerini bastırabilir veya çeşitli şekillerde dışa vurabilirler. Ayrıca enerji kaybı, umutsuzluk, kendine zarar verme ve intihar düşüncesi depresyona eşlik edebilir. Kişinin kendine ve çevresine zarar vermesini engellemek amacıyla tıbbi yardım alması gerekmektedir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), kişinin tekrar eden rahatsız edici düşüncelere sahip olması ve bu düşüncelerden kurtulmak amacıyla tekrarlayıcı eylemlerde bulunması ile karakterize bir kişilik bozukluğudur. OKB bozukluğunda belirli ritüelleri yerine getiren tekrarlayıcı hareketlerin sergilenmesi yaygındır. Aksi takdirde kötü bir durumun ortaya çıkacağı hissi oluşabilir. Ritüellerini sergilemeye engel olan durum ve kişilere karşı öfke ortaya çıkabilmektedir. Yapılan çalışmalar OKB hastalarının yarısında öfke sorunu olduğunu ortaya koymuştur. OKB nörobiyokimyasal ve davranışsal olarak tedavi edilebilecek bir sorundur.
Alkolün Kötüye Kullanımı
Alkolün kötüye kullanımı, bireyin semptomlarının alkol bağımlılığı kriterlerini karşılamadığı ancak bağımlılığa ilerleyebileceği kesinleşmiş olan bir durumdur. Yapılan çalışmalar yüksek doz alkolün öfke ve saldırganlık duygusunu artırdığını ortaya koymuştur. Dürtüsel davranışları ön plana çıkaran alkol, net düşünme ve mantıklı karar verme yeteneğini baskılar. Aşırı alkol tüketimi alışkanlığı olanların uzmanlarca tedavi görmesi kendi sağlığı ve çevresindekilerinin sağlığının korunması açısından gerekliliktir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) dikkatin kolay dağılması, hiperaktivite ve dürtüsel davranışların sergilenmesi gibi durumları içeren nörogelişimsel bir bozukluktur. Genellikle çocukluk çağında ortaya çıkan bu sorun hayatın devamında kalıcı olabilmektedir. DEHB’de odaklanma sorunları, huzursuzluk, zaman yönetimi ve planlama becerilerindeki yetersizliğe ek olarak öfke ortaya çıkabilmektedir.
Karşıt olma / Meydan Okuma Bozukluğu (ODD)
Karşıt olma meydan okuma bozukluğu okul çağındaki her 100 çocuğun 1-16’sında görülebilen bir bozukluktur. Bu çocuklar çevresel uyarılardan kolaylıkla rahatsız olabilir ve öfke, sinirlilik ve öfke patlaması şeklinde tepkiler ortaya koyabilirler.
Bipolar Bozukluk
Bipolar bozukluk iki uçlu duygudurum bozukluğu olarak da adlandırılmaktadır. Dramatik şekilde ruh hali değişimleri bu bozukluğun karakteristik özelliğidir. Mani (coşku) ve depresyon epizodları şeklinde devamlılık göstermektedir. Manik dönemde hastalar duygu uçuşmaları, kolay heyecanlanma, dürtüsel ve kontrolsüz davranışlar sergiler. Depresyon döneminde ise ani bir çöküş, üzüntü, mutsuzluk, zevk alamama ve intihar düşüncesi görülebilir. Bipolar bozukluğu olan birçok hastada sinirlilik ve öfke nöbetleri görülebilmektedir.
Kontrolsüz Öfke Belirtileri Nelerdir?
Öfke duygusu yaşamın devamlılığı açısından içgüdüsel bir davranıştır. Zaman zaman her insanın yaşaması normal ve beklenen bir durumdur. Ancak daha sık ve şiddetli, kendine ve çevresine zarar verme eğiliminde olan öfke davranışlarının kontrol altına alınması gerekmektedir. Öfke kontrolünün bozulduğu durumlarda ortaya çıkan belirtiler psikolojik ve fiziksel olarak iki başlık altında toplanabilir.
Fiziksel Belirtiler
- Öfke anında kalp atışında artış
- Artan kalp hızına bağlı olarak tansiyon yükselmesi
- Kaslarda kasılmalarla seyreden gerginlik ve karıncalanma hissi
Ruhsal Belirtiler
- Stres
- Çevreye veya kendine karşı sinirlilik
- Suçlu ve bunalmış hissetmek
- Kaygı
Öfke Kontrolü Testi Nedir?
Öfke sorunlarının ortaya konması amacıyla ilk olarak problemin ortaya konması gerekmektedir. Öfke sorunlarının tespiti için kişiye belirli durumlarda vereceği tepkileri ortaya koyan bir test uygulanabilir. Öfke kontrolü testi psikoloji kliniklerinde sıklıkla uygulanmaktadır. Testin belirli bir standardı bulunmamaktadır. Temel amaç:
- Ne sıklıkla kızgınlık hissediyor?
- Öfke duygusu günlük yaşantısını ve ilişkilerini etkiliyor mu?
- Öfke duygusu başkalarını incitiyor mu?
- Öfke duygusu gerçekten düşünmediği veya hissetmediği şeyleri söylemesine veya yapmasına sebep oluyor mu?
- Sözlü veya fiziksel şiddet girişimlerine dönüşüyor mu?
sorularına yanıt bulmak ve öfke kontrolünü tanımlamaktır.
Öfke Kontrolü Nasıl Sağlanır?
Öfke kontrolü tedavisi kişiden kişiye farklılık gösteren birçok uygulamayı içermektedir. Öfke mental bir durum olmakla birlikte bu duygunun kontrol altına alınması diğer hastalıklarda olduğu gibi tek bir uygulama ile sağlanamayabilir.
Hastanın sahip olduğu psikiyatrik bozuklukları tedavi edilmelidir. Depresyon, bipolar bozukluk, dikkat eksikliği gibi birçok psikiyatrik sorun öfke kontrolünün bozulmasına sebep olabilmektedir. Bu rahatsızlıkların birçoğu beyinde bulunan kimyasal maddelerdeki dengesizliklerden dolayı ortaya çıkmaktadır. Özellikle çocuklarda öfke kontrolü psikolojik ve nörogelişimsel bozukluklar ile yakından ilişkilidir. Kimyasal dengenin tekrar sağlanması ve hastaya sunulan psikolojik destek öfke kontrolü tedavisinin ilk basamağıdır.
Öfke kontrolü eğitimi kişinin öfkeyi oluşturan düşünceyle, öfke duygusuyla ve öfke kontrolünde gerçekleştirilen davranışlarla mücadele edebilme yeteneğini kazandırmayı amaçlar. Bilişsel teoriye göre düşmanca düşünce ve tutumlar öfke duygusuna, öfke ise saldırgan davranışa sebep olmaktadır.
Bilişsel davranışçı terapi, öfke duygusunun hem bilişsel hem duygusal hem de davranışsal boyutuna yönelik teknikleri içermektedir:
Bilişsel Teknikler
Öfke kontrolünün sağlanmasında uygulanan bilişsel teknikler, kişinin içinde bulunduğu durumları düşünüp değerlendirebilmesini, olaylar arasındaki neden sonuç ilişkisini kurabilmesini hedefleyen yöntemlerdir. Bu yöntemler şöyle sıralanabilir:
- Problemi kabul etmek: Öfke de mutluluk, neşe ve keyif gibi bir duygudur ve onunla başa çıkabilmenin ve onu kontrol edebilmenin ilk şartı kişinin öfkesini tanıyabilmesi ve öfkeli olduğunu kabul etmesidir.
- Bilişsel yeniden yapılandırma: Öfke kontrolünün sağlanmasında uygulanan bilişsel tekniklerden biri olan bilişsel yeniden yapılandırmada kişinin içinde bulunduğu mantıksal olarak ele alması hedeflenir. Bilişsel yeniden yapılandırma tekniği ile bireyin olumsuz düşünceleri ve davranışları tanıyabilmesi, değerlendirebilmesi, kontrol edebilmesi ve değiştirebilmesi öğretilir ve bu sayede öfkesini azaltmak ve öfkesini kontrol edebilmesini sağlamak amaçlanır.
- Düşünceleri değiştirme yöntemi: Öfke kontrolünün sağlanmasında uygulanan bilişsel tekniklerden biri olan düşünceleri değiştirme yönteminde öfkeyi kontrol altına alabilmek için kişinin kendisini öfkelendiren olumsuz düşünceleri olumlularıyla değiştirmesi hedeflenir.
- Düşünce durdurma yöntemi: Öfke kontrolünün sağlanmasında uygulanan bilişsel tekniklerden biri olan düşünce durdurma yönteminde, kişinin kendisini öfkelendiren durumları düşünmesini engelleyerek öfkesini kontrol edebilmesi hedeflenir.
Davranışsal Terapi
Öfke kontrolünün sağlanabilmesi için uygulanan tekniklerden olan davranışsal yöntemler, kişinin kendisini sakinleştirebilecek olan davranışları tanıyıp öfke patlaması anında bu davranışları sergileyerek öfkesini azaltabilmesini hedefler.
Davranışsal terapi esnasında kişinin öfke duygusunun hakimiyetinde sergilediği davranışların çeşitlendirilebilmesi sağlanmaya çalışılır. Öfke halinde şiddet davranışları sergileyen bir kişiye karşısındakini dinleme, problemi netleştirme, olumlu veya olumsuz geri bildirim verme (yapıcı bir şekilde), duraklayarak sakinleşme gibi beceriler kazandırmak ve bu becerileri güçlendirmek amaçlanır. Bu durumda öfke duygusu ortaya çıktığında kişi sergileyebileceği yeni davranışlara sahip olacaktır.
Yaratıcı drama tekniği, bir düşünce veya amacın doğaçlama veya rol yapma teknikleri ile canlandırılmasıdır. Eleştirel düşünce, dinleme ve olayları değerlendirme gibi yetenekleri geliştirmeye yardımcı olan drama yaparak ve yaşayarak öğrenmeye imkan sağlar. Önemli öğrenme tekniklerinden biri olan yaratıcı drama çocuk ve ergenlerde öfke kontrolü sağlamak amacıyla kullanılabilecek alternatif yaklaşımlardan biridir.Öfke kontrolü ile ilgili drama çalışmaları doğaçlamalar, rol oyunları, dans/hareket etkinlikleri ve grup paylaşımı gibi etkinliklerden oluşmaktadır. Kendi içinde yaşamak yerine duygularını yansıtarak paylaşabilirler. Bu durum öfkenin bastırılarak patlamalar şeklinde ortaya çıkmasını engellemektedir.
Öfke kontrolünde nefes egzersizleri önemli bir yer tutar. İnsanlar öfkelendiğinde nefes alışverişleri hızlanmış ve sığlaşmıştır. Yavaş ve derin nefes almak sakinleşmeye ve öfke duygusunun azalmasına yardımcı olabilir. Öfke anında karın bölgesini şişirecek şekilde ağızdan ve burundan derin nefesler alınabilir.
Düzenli yapılan egzersizin stres ve öfkeyi azalttığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Öfke Kontrolü ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Öfke kontrolü için hangi doktora gidilir?
Öfkenin kişiye fiziksel ve ruhsal olarak zarar verdiği durumlarda profesyonel olarak tedavi edilmesi gerekebilir. Klinik öfke kontrolü tedavisi uzman psikiyatrist ve psikologlar tarafından uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra özellikle çocuklarda ve ergenlerde öfke duygusunun kontrol edilmesini sağlamak amacıyla okul öncesi öğretmenleri, sınıf öğretmenleri ve diğer eğitimciler çeşitli uygulama ve teknikleri kullanabilir.