Köprücük Kemiği Ameliyatı Nedir?
Klavikula olarak da bilinen köprücük kemiği ameliyatı, geçirilen kazalar ya da alınan travmalar nedeniyle kemik bütünlüğünün bozulması durumunda uygulanan cerrahi operasyonlardır.
Köprücük kemiği ameliyatı, geçirilen kazalar ya da alınan travmalar nedeniyle kemik bütünlüğünün bozulması durumunda uygulanan cerrahi operasyonlardır. Klavikula (köprücük kemiği) ameliyatı olarak da adlandırılır. Özellikle kırığa bağlı olarak gelişen doku hasarının bulunması, sinir uçlarının zarar görmesi, diğer tedavi yöntemleri ile beklenen iyileşmenin sağlanamaması ya da parçalı kırık sorunun tespit edilmesi gibi durumlarda köprücük kemiği ameliyatlarına başvurulmaktadır.
Klavikula, göğüs üst kemiği ve omuz kemiği arasında yer alan yatay bir kemiktir. Adını kürek ve göğüs kemikleri arasında kurduğu köprü görevinden alan bu kemik, kişilerin hareket kapasitesi açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Köprücük kemiğinin anatomik bütünlüğünü bozan her türlü kırığa ise klavikula kırığı (köprücük kemiği kırığı) adı verilmektedir.
Köprücük kemiği kırıkları, doğumdan ölüme kadar her yaş grubundan insanda görülebilir. Özellikle kanser tedavisi gören kişiler, kemik erimesi problemi bulunan hastalar ya da kemik yoğunluğunun zayıf olduğu çocukluk ve yaşlılık dönemlerindeki kişilerde sık karşılaşılmaktadır. Zamanında ve doğru tıbbi müdahalenin uygulanması halinde, köprücük kemiği ameliyatı iyileşme süreci 1.5 ila 3 ay içerisinde tamamlanmış olacaktır.
Köprücük Kemiği Ameliyatı Hangi Durumlarda Uygulanır?
Köprücük kemiği ameliyatı, her klavikula kırığı vakasında uygulanan bir operasyon değildir. Köprücük kemiğinde kırık görülmesi halinde öncelikle omuz askısı ve klavikula bandajı gibi tedavi seçenekleri değerlendirilir. Bu yöntemler ile beklenen iyileşme sağlanabiliyorsa, tedavi planına ilaç kullanımı ve fizik tedavi gibi yöntemler de eklenebilir.
Köprücük kemiği kırığı karşısında uygulanan tedavi seçenekleri yetersiz kalıyorsa ya da kemik anatomik bütünlüğünün yeniden sağlanması mümkün görünmüyorsa, klavikula ameliyatı yapılması gerekir. Aynı zamanda;
- Kırığa bağlı olarak meydana gelen açık yaraların görülmesi,
- Köprücük kemiğinin omuz kemiğine yakın bir bölgeden kırılması,
- Sinirlerin hasar görmesi,
- Damar yaralanmalarının tespit edilmesi,
- Kırılan kemik uçlarının çok fazla ayrılmış olması,
- Kırılma sırasında kemik ucunun deri üstüne çıkması,
- Diğer tedavi yöntemlerine rağmen klavikulanın doğru şekilde kaynamaması durumlarında da köprücük kemiği ameliyatlarına başvurulmaktadır.
Hastalar arasında köprücük kemiği ameliyatı olanlar, genel olarak ilk 12 hafta içerisinde günlük yaşamlarına devam edebildiklerini belirtmişlerdir. Ancak hareket kapasitesinin azalması ya da hareketsizlik nedeniyle kas gücünün zayıflaması gibi durumlarda, iyileşme süresine ek olarak fizik tedavi süreci eklenebilir.
Köprücük Kemiği Ameliyatı Çeşitleri Nelerdir?
Köprücük kemiği kırıkları, genel olarak iki farklı cerrahi uygulama ile tedavi edilebilir. Uygulanacak yöntem, kırığın türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bu yöntemler:
Kemik İçi Çivilerinin Kullanımı
Enfeksiyon oluşumu ve kemiğin kaynamaması gibi komplikasyonların görülme riski daha düşük olduğu için sık tercih edilen bir uygulamadır. Ameliyat sırasında kemik bütünlüğünün sağlanabilmesi için elastik formdaki titanyum çiviler ya da intramedüller çivilerden yardım alınır. Bu uygulamanın en büyük avantajı ameliyat sonrası dönemde iyileşmenin daha hızlı olmasıdır. Ancak ameliyat uygulamasının zorlu olması, operasyon sırasında takılan implantlarının geri çıkarılması işlemi ve uygulama için cilt alanının geniş olması gerekliliği gibi köprücük kemiği ameliyatı riskleri de bulunmaktadır.
Vida/ Plakların Kullanımı
Köprücük kemiği ameliyatlarında kullanılan plak setlerinin içerisinde, kemiğin şekli ile yapısına uygun olacak formda ve çeşitli büyüklüklerde plaklar bulunur. Bu plaklardan en uygun olanı, ameliyat sırasında seçilir ve kırık kemiğin üzerine özel vidalar yardımıyla sabitlenir. Örneğin; parçalı kırık görülmesi halinde vida deliği fazla olan plaklar kullanılmalıdır. Sık kullanılan bir ameliyat yöntemidir.
Köprücük kemiği ameliyatı yapılmadan önce hastaların genel sağlık durumları detaylı şekilde değerlendirilmelidir. Bu sayede ameliyat sırasında ve sonrasında görülmesi muhtemel olan komplikasyonları önlemek mümkün olacaktır.
Köprücük Kemiği Ameliyatı Öncesinde Nelere Dikkat Edilmelidir?
Ameliyatlar, son derece ciddi ve riskli tedavi yöntemleridir. Riskleri en aza indirmek ve iyileşme sürecini hızlandırmak için, ameliyat öncesinde dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunlar;
- Ameliyat sırasında genel anestezi kullanılacağı için, operasyona 12 saat kala yeme ve içme sonlandırılmalıdır. Ancak bu süre bazı durumlarda değişebileceği için doktor tavsiyesi dikkate alınmalıdır.
- Operasyona 1 hafta kala kan sulandırıcı ilaçlar kesilmelidir. Ancak ilaç bırakma işleminin olumsuz sonuçlar doğurmaması için bu süreç doktor kontrolü altında planlanmalıdır.
- Ameliyattan önceki 7 günlük süreçte alkol alınmamalıdır.
- Ameliyattan önceki 24 saatte sigara kullanılmamalıdır.
- Kullanılan ilaçlar ve mevcut kronik hastalıklar doktora bildirilmelidir.
- Ameliyattan önceki gün kola, çay ve kahve gibi kafein içeren yiyecek ve içecekler tüketilmemelidir.
- Operasyon için hastaneye giderken oje, kına ya da tırnak cilası gibi maddeler kullanılmamalı; eğer varsa çıkarılmalıdır.
Bazı acil durumlarda operasyona hazırlık için yeterli süre olmayabilir. Böyle bir durum yaşanması halinde operasyonu yapacak olan uzmana en son hangi saatte bir şeyler yenilip içildiği, kullanılan ilaçların isimleri, alerjiye neden olan maddeleri ve sahip olunan kronik hastalıkları eksiksiz bir biçimde söylemek hayati önem taşır.
Köprücük Kemiği Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Köprücük kemiği ameliyatında kullanılan yöntemler hastadan hastaya göre farklılık gösterebilir. Hangi yöntemin kullanılacağı, hastanın yaşı ve kırığın ciddiyeti gibi birçok faktöre bağlı olarak belirlenecektir. Operasyon, genel anestezi ya da spinal anestezi (omurilik sıvısının içine anestezi ilacı enjekte edilerek bölgesel uyuşukluk sağlanması) ile yapılır ve bu sırada herhangi bir ağrı duyumu yaşanmaz. Köprücük kemiği ameliyatı sırasında yapılan işlemler kısaca şu şekilde sıralanabilir;
- Operasyondan en az 1 gece önce hastaneye yatış işlemi sağlanır. Böylece ameliyat saatine kadar radyolojik tetkikler, kan tahlilleri ve anestezi muayenesi yapılarak hasta operasyona hazır hale getirilir.
- Eğer genel anestezi kullanılacaksa, hastaya damar yolundan gerekli ilaçlar verilir ve solunum destek cihazı bağlanır. Bölgesel uyuşturma yapılacaksa anestezi doktoru bir iğne yardımı ile gerekli ilacı uygular.
- Kırık olan bölgeye insizyon kesisi (ameliyat yapılacak alanın özel bir bıçak ile kesilerek açılması) yapılır ve ameliyata başlanır.
- Kırık kemik parçaları, olması gereken hizaya getirilir. Bu işlem sırasında kas ve sinirlerin hasar görmemesi için çok dikkatli hareket edilmelidir.
- Hastanın kemik yapısına uygun implant (vücuda yerleştirilen yapay maddeler) belirlenir.
- Seçilen implant kemiğin üzerine yerleştirilir ve özel vidalar ile sabitlenir.
- Ameliyat bölgesi dikkatlice ve estetik bir biçimde dikilir.
- Anestezi teknisyeni hastayı uyandırır ve hasta birkaç gün takip edilmek üzere cerrahi servise yatırılır.
Ameliyat sonrasında hastanede kaç gün kalınacağı, hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterir. Ancak ortalama 1 - 3 gün sonra taburculuk işlemleri başlatılır.
Köprücük Kemiği Ameliyatının Yan Etkileri (Komplikasyonları) Nelerdir?
Köprücük kemiği ameliyatı, diğer tüm cerrahi operasyonlarda olduğu gibi bazı yan etkilere yol açabilir. Ancak ameliyat öncesinde hasta öyküsünün detaylı şekilde alınması, gereken tetkiklerin yapılması ve ameliyat tekniklerinin doğru şekilde uygulanması ile bu komplikasyonların önüne geçmek mümkün olur. Köprücük kemiği ameliyatı sırasında ya da sonrasında yaşanması muhtemel olan yan etkiler şu şekilde sıralanabilir:
- Klavikula Tahrişi: İmplantlara bağlı olarak gelişen bir sağlık sorunudur. Köprücük kemiği iyileşmeye başladıkça, implantlar kemik dokusuna baskı yapabilir. Bu durum sonucunda ise kemikte tahriş sorunu meydana gelebilir.
- İmplantlara Bağlı Olarak Gelişen Rahatsızlık Hissi: Operasyon sırasında kırık kemiğin desteklenmesi için kullanılan implantlar, bazı hastalarda rahatsızlık hissi yaratabilir. Bu durumlarda iyileşme sürecinin sağlıklı şekilde tamamlanması beklenir ve ardından implantlar yeniden çıkarılır.
- Enfeksiyon Oluşumu: Tüm cerrahi operasyonlarda olduğu gibi, köprücük kemiği ameliyatlarında da enfeksiyon görülme riski bulunur. Bu durumu önlemek için dikiş bölgesinin kuru ve temiz tutulması, reçete edilen ilaçların ise hekim önerisine uygun şekilde kullanılması gerekmektedir.
Köprücük kemiği ameliyatı sırasında kanamanın durdurulamaması ya da implantların alerjiye neden olması gibi hayati komplikasyonların gelişmemesi için hasta öyküsü oldukça önem taşır. Bu nedenle operasyon öncesinde ilgili hekime geçirilen hastalıklar, kullanılan ilaçlar ve kronik hastalıklar detaylı şekilde anlatılmalıdır.
Köprücük Kemiği Ameliyatının Zararları Nelerdir?
Köprücük kemiği ameliyatı, cerrahi olmayan tedavi seçenekleri ile gereken iyileşmenin sağlanamayacağı durumlarda tercih edilen bir uygulamadır. Tüm cerrahi operasyonlar, yarar oranının zarar oranından daha yüksek olması halinde yapılmaktadır. Bu nedenle hekim kararı ameliyatın yapılması yönünde ise, kesinlikle vakit kaybetmeden operasyona hazırlanılması gerekir.
Köprücük kemiği ameliyatı sırasında hatalı bir uygulama yapılması ya da çeşitli komplikasyonların gelişmesi, kemiğin yanlış kaynaması/kaynamaması gibi zararlara yol açabilir. Bu durum sonucunda ise kol - omuz hareket kapasitesinde azalma görülebilir. Ancak alanında uzman bir cerrah tarafından ve başarılı şekilde yönetilen bir ameliyat sürecinden sonrasında zarar görülme riski hayli düşük olacaktır.
Köprücük kemiği ameliyatının geciktirilmesi durumunda çevre dokularda, sinirlerde ve damarlarda hasar meydana gelebilir. Bu durum kalıcı fonksiyon kayıplarına ve daha ciddi komplikasyonlarına neden olabileceği için ameliyatın geciktirilmemesi oldukça önem taşır.
Köprücük Kemiği Ameliyatının Hangi Kişilere Yapılmaması Gerekir?
Köprücük kemiği ameliyatının öncesinde, hastanın genel sağlık durumu ve kemik kırığının özellikleri detaylı bir şekilde değerlendirilir. Tüm değerlendirmelerin olumlu olması halinde operasyon kararı verilir. Klavikula ameliyatının yapılmaması gereken hastalar/durumlar ise şu şekilde sıralanabilir:
- Hastada hemofili ve benzeri kanama bozukluğu hastalıklarının bulunması,
- Köprücük kemiği kırığının cerrahi olmayan tedavi seçenekleri ile iyileştirilebilir olması,
- Hastada implantlara karşı duyarlılık ya da alerji gelişme riskinin bulunması,
- Hastanın anesteziye uygun olmaması,
- Hastanın hayatını tehdit edecek kronik hastalıkların bulunmasıdır.
Köprücük kemiği ameliyatları, her yaş grubundan hastaya uygulanabilir. Ancak tedavi için her zaman ilk seçenek, cerrahi olmayan tedavi yöntemleri olacaktır.
Köprücük Kemiği Ameliyatı Riskleri
Köprücük kemiği ameliyatı, diğer tüm operasyonlarda olduğu gibi bazı riskler taşır. En sık karşılaşılan riskler ise şu şekilde sıralanabilir:
- Ameliyat sırasında kanama bozukluklarının meydana gelmesi,
- Ameliyatta kullanılan implantların alerjiye yol açması,
- Operasyon sırasında çevre dokulara ya da sinirlere zarar verilmesi,
- Ameliyat sonrasında kemiğin yanlış kaynaması ya da kaynamaması,
- Operasyon sonrası dikiş bölgesinde enfeksiyon oluşması,
- İyileşme sürecinde omzun hareketsiz kalması nedeniyle kas zayıflığı ya da hareket kapasitesinde azalma görülmesidir.
Cerrahi operasyon kararı verilmeden öncesinde, tüm riskler ve avantajlar detaylı bir şekilde değerlendirilir. Ameliyatın yapılması, yapılmamasından daha riskli ise diğer tedavi seçenekleri değerlendirilecektir.
Köprücük Kemiği Ameliyatı Sonrası
İyileşmenin tam olarak gerçekleşebilmesi için ameliyatın başarılı geçmesi yeterli olmamaktadır. Hastalar, ameliyat sonrası dönemde doktor tavsiyelerini harfiyen uygulamalılardır. Operasyon sonrasında dikkat edilmesi gereken bazı konular şu şekilde sıralanabilir;
- İyileşme süreci tamamlanana kadar ağır kaldırmak ve spor yapmak (kısa yürüyüşler hariç) gibi ameliyat bölgesini zorlayacak hareketlerden kaçınılmalıdır.
- Reçete edilen ilaçlar düzenli bir şekilde kullanılmalıdır. Eğer bir yan etki görülürse en kısa süre içerisinde doktor ile görüşülmeli ve tedavi yeniden düzenlenmelidir.
- Doktor kontrolleri ve varsa fizik tedavi seansları aksatılmamalı.
- Yara iyileşmesini geciktirdiği için sigara ve alkol kullanılmamalı.
Köprücük kemiği ameliyatı sonrasında iyileşme süreci hastadan hastaya göre değişiklik gösterebilir. Çoğu zaman 2 - 7 ay arasında tam iyileşme sağlanmış olur. Ancak yaş, doktor tavsiyelerine uyulup uyulmaması ve ortaya çıkan komplikasyonlar gibi faktörlere bağlı olarak süre bu uzayabilir ya da kısalabilir. Erken dönemde ameliyat bölgesinde ağrı olması da normaldir.
Bebeklerde Köprücük Kemiği Ameliyatı
Bebeklerde köprücük kemiği kırığı, doğum sırasında ya da sonrasında gelişebilir. Ancak bebeklerin kemik iyileşmesi çok daha kısa sürede tamamlandığı için genellikle ameliyat uygulanmasına gerek duyulmaz. Bunun yerine bandaj uygulamaları ile kemiğin doğru şekilde konumlanması ve kaynama sürece tamamlanana kadar sabit kalması tercih edilir.
Bebeklerde köprücük kemiği ameliyatının uygulanması gerekiyorsa, yetişkinlerden farklı olarak herhangi bir teknik kullanılmaz. Ancak kullanılacak implant çeşidi ve implantların ne kadar süre boyunca kalacağı vb. durumlar hastanın yaşına bağlı olarak değişiklik gösterecektir.
Köprücük Kemiği Ameliyatı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Köprücük kemiği ameliyatı kaç saat sürer?
Köprücük kemiği ameliyatının süresi operasyon planına göre değişmektedir. Hastanın ileri yaşta olması, kronik hastalıklara sahip olması ve kemiğin birçok yerden kırılmış olması gibi etmenler yapılacak ameliyatın süresini uzatır. Operasyondan önce yapılan detaylı muayeneden sonra öngörülen süre, hasta ve yakınlarına açıklanır.