Tavi Nedir?
Aort kapakçığının ameliyat gerektirmeden değiştirilmesi işlemine tavi denilmektedir.
Tavi, aort kapakçığının ameliyat gerekmeden değiştirilmesi işlemine verilen isimdir. Bu işlem dünyada ilk defa 2002 senesinde Fransa’da yaşayan bir hastaya uygulanmıştır. O dönemde kullanılan aparatların gelişmesi sebebi ile 2005 senesinde işleme farklılıklar katılmış ve daha güvenilir hale getirilmiştir. İşlem, açık ameliyata uygun olmayan ve aort darlığı gelişen bireyler dışında herhangi bir hastaya uygulanmamaktadır.
Tavi, cerrahi bir ameliyat yöntemine başvurmadan aort kapakçığının değiştirilmesi işlemidir. Aort kapak darlığı oluşan bireylerde açık kalp ameliyatının riskli bulunduğu durumlarda uygulanır. Aort kapağı, yarım ay biçiminde olan 3 ufak yapraktan meydana gelmektedir ve aorta aktarılan temiz kanın vücuda pompalanmasına yardımcı olur. Kapakçıkta yaşanan herhangi bir daralma, bölgeye aşırı yük binmesine sebebiyet verir ve bu durum hayati risklere neden olabilir. Aort kapakçığının daralma sebeplerinden bazıları aşağıdaki gibidir:
- Doğumsal kusurlar,
- Romatizmal kalp rahatsızlıkları,
- Yaşlanma,
- Yıpranma,
- Kireçlenme.
Bu tip durumlarda hastalara açık kalp ameliyatı uygulanması gerekmektedir. Fakat bazı hastalar açık kalp ameliyatı için uygun olmayabilir. Tavi, açık kalp ameliyatına uygun olmayan hastalara uygulanır ve bölgedeki aort kapakçığı herhangi bir cerrahi işlem uygulanmadan değiştirilebilir. İşlem, cerrahi bir uygulama olmadığından dolayı hasta için daha kolay ve konforludur.
Tavi Ameliyatı Nasıl Yapılır?
İşlem iki farklı şekilde yapılabilir. Bunlardan ilki, kasıktan girilerek yapılan işlemlerdir ki bu işlemlerde herhangi bir kesiye gerek kalmaz. Diğeri ise ufak kesiler açılarak yapılan işlem türüdür. Bu işlem esnasında hastada ortalama 3cm civarında kesiler açılır ki bu kesiler hastanın herhangi bir fiziksel aktivitesini kısıtlayacak nitelikte değildir.
Kasıktan yapılan operasyonların aşamaları aşağıdaki gibidir:
- Doktor tarafından hastanın gerekli testleri yapılır ve Tavi işlemi planlanır.
- Kasık damarları görüntülenir ve herhangi bir sorun olup olmadığına bakılır.
- Kapak görüntülenir ve takılacak olan kapak tipine karar verilir.
- Kalp damarları kontrol edilir.
- Kalp damarlarında herhangi bir darlık görülürse öncelikle bu durum tedavi edilir.
- Hastanın yaşına uygun olarak gerekli dozda anestezi verilir.
- Hastaya geçici olmak şartı ile kalp pili yerleştirilir.
- Kasık damarlarından giriş sağlanır.
- Daha önceden seçilmiş olan kapak yerleştirilir.
- Kasığa kapalı dikiş atılır.
- Operasyon tamamlanır.
Bu işlem ortalama 1 saat sürmektedir. Hastaya uygulanan anestezi dozu çok yüksek olmadığından dolayı hasta operasyon sonunda kolaylıkla uyanabilir. İşlem öncesinde kasık ve karın damarları mutlaka kontrol edilmelidir. Bu damarlarda herhangi bir darlık veya tıkanıklık olması durumunda hastaya kasıktan müdahale yapmak uygun değildir. Bu sebeple kesi yöntemi tercih edilir.
Kesi yöntemi ile yapılan operasyon aşamaları şu şekildedir:
- Hastaya anestezi uygulanır.
- Hastanın sol göğüs kısmına ufak kesiler atılır.
- Kesilerin çapları 3cm-4cm civarında olmalıdır.
- Kesilerden kalbin uç bölünme erişilir.
- Yeni kapakçık krater yardımı ile ilerletilir.
- Kapakçık değiştirilir.
- Dikiş atılarak kesiler kapatılır.
- İşlem tamamlanır.
Operasyon esnasında hastaya lokal anestezi veya genel anestezi uygulanabilir. Hastanın tamamen uyutulması şart değildir. İşlem sonrası hastanın hastane ortamında gözlemlenmesi gerekir bu sebeple hasta direkt taburcu edilmez. Taburcu edilme süreleri ortalama 1 ile 4 gün arasında değişmektedir.
Tavi Yöntemi Kimlere Uygulanabilir?
İşlemin asıl amacı herhangi bir cerrahi uygulama yapılmadan aort kapakçığının değiştirilmesidir. Bu işlem yüksek riskler taşıyan bir işlem olduğundan dolayı her hastaya önerilmemektedir. Hastalar, açık kalp ameliyatını kaldırabilecek durumda oldukları takdirde cerrahi operasyon tercih edilmelidir. Tavi işleminin uygulanabileceği durumlar aşağıdaki gibidir:
- Hastanın vücudunun açık kalp ameliyatını kaldıramayacak olması,
- Hastanın çok yaşlı olması,
- Hastanın ameliyat riskinin çok yüksek olması,
- Akciğer hastaları,
- Karaciğer fonksiyonları bozulmuş hastalar,
- Böbrek fonksiyonu bozulmuş hastalar
Kişinin açık kalp ameliyatı olmasına herhangi bir engel yok ise tavi işlemi gerçekleştirilmemelidir. İşlem, her ne kadar kesi gerektirmeden kolay bir şekilde gerçekleştirilse de hayati risk taşıyabilir. Kişinin bu işleme uygun olup olmadığı işlem öncesi çeşitli testler yapılarak belirlenir. İşlem tercihi hastaya bırakılmaz ve uzmanlar tarafından karar verilmelidir.
Tavi Yöntemi Avantajları Nelerdir?
İşlem esnasında kesi yönteminin uygulanmaması ve kasıktan yapıldığı takdirde hastaya genel anestezi verilmemesi işlem sonrasında hastalara büyük avantajlar sağlamaktadır. İşlem hızlı ve pratik bir şekilde gerçekleştirilmesine rağmen alternatif bir yöntemdir ve her hastaya uygulanması mümkün değildir. Kalp sorunu olan hastaların, işlem sonrasında sağlıklarına dikkat etmeleri ve taburcu olma konusunda acele etmemeleri gerekir. Tavi ameliyatının avantajları şu şekildedir:
- Operasyon sonrası hasta kısa sürede taburcu edilir.
- Göğüs kesi yöntemi ile açılmaz( Bacak damarlarında bir sorun yoksa) bu sebeple kalıcı yara izleri meydana gelmez.
- Hasta kısa sürede günlük yaşantısına dönebilir.
- İyileşme süreci diğer kalp ameliyatlarına göre daha kısadır.
İşlem, hastanın yaşam süresini uzatır ve herhangi yeni bir işlem gerektirmeden tedavinin tamamen gerçekleşmesini sağlar. Operasyon sonrası hasta kısa sürede taburcu edilir. Herhangi bir kesi veya ameliyat yarası olmadığından dolayı hastanın fiziksel aktiviteleri kısıtlanmaz böylelikle rahatça hareket edebilir. Fakat işlemin bir kalp operasyonu olduğu unutulmamalı ve işlem sonrasında kalbi zorlayacak olan tüm aktivitelerden kaçınılmalıdır. İyileşme süreci daha hızlı olacağından dolayı doktor kontrollerinde herhangi bir sorun yaşanmaz ise hasta normal sosyal yaşamına oldukça kısa bir süre içerisinde dönebilir.
Tavi Yöntemi Riskleri Nelerdir?
Bu işlem sadece açık kalp ameliyatına uygun olmayan veya ameliyat riski çok yüksek olan hastalara uygulanmaktadır. Bu tip durumlarda ameliyat esnasında hastanın can kaybı riski daha yüksek olduğundan dolayı tavi işlemi uygulanmaktadır. Günümüzde işlem sonrası oluşabilecek olan risklere çok nadiren rastlanmaktadır. Oluşabilecek riskler şu şekildedir:
- Ölüm,
- Felç.
Bu risklerin oluşma oranı ortalama %3.5 olarak belirlenmiştir ve işlemi takip eden ilk 30 gün içerisinde meydana gelirler. Oluşabilecek olan diğer komplikasyonlar hayati risk taşımaz ve tedavi edilebilir.