Fenilketonüri
Fenilketonüri, fenilalanin isimli aminoasidin sindirilememesi ve birikmesi sonucunda oluşan kalıtsal bir hastalık olup tedavisi için ilaç veya uygun bir diyet programı kullanılır.
Fenilketonüri Nedir?
Fenilketonüri hastalığı, kanda fenilalanin isimli aminoasidin (proteinlerin en küçük yapı taşı) birikmesi sonucu görülür. Nadir görülen otozomal resesif (çekinik) geçişli kalıtsal bir rahatsızlıktır. Akraba evliliklerinin sık gerçekleşmesi fenilketonüri hastalığının görülme sıklığını artırır. Ülkemizde fenilketonüri ortalama olarak 3000-4000 bebekte bir görülür. Ülkemizde her yıl ortalama olarak yenidoğan bebeklerden 300’ü fenilketonüri hastası olarak dünyaya gelir.
Yenidoğan bebekler başlangıçta sağlıklıdır. Fakat zamanla biriken fenilalanin hastalarda geri dönüşümsüz ciddi sıkıntılara sebep olabilir. Bu yüzden erken tanı ve tedavi çok önemlidir.
Fenilketonüri hastalığı, seyrine göre şiddetli ve hafif formlarda olabilmektedir.
Bu formlar şu şekildedir:
- Klasik form: Hastalığın en şiddetli formudur. Fenilalanini bir diğer aminoasit olan tirozine dönüştürmek için gerekli olan fenilalanin hidroksilaz enziminin eksikliğinden kaynaklanan tipidir. Fenilalanin, dönüştürülmeden kalır ve dolayısıyla birikir. Fenilalainin miktarı çok yüksek miktarlara ulaşması, ciddi beyin hasarı ile sonuçlanır.
- Fenilketonürinin daha az şiddetli formları: Fenilalanin hidroksilaz enzimi belirli bir miktarda mevcuttur. Fenilalanin miktarı çok yüksek seviyelere çıkmaz. Dolayısıyla beyin hasarı riski daha düşüktür.
Fenilketonüri Belirtileri
Fenilketonüri hastalarında ilk başta herhangi bir belirti görülmez. Fenilalanin aminoasitinin zamanla kanda birikmesi ile belirtiler görülmeye başlar.
Fenilketonüri hastalığında en sık görülen belirtiler şu şekildedir:
- Fenilalinin fazla birikmesi sonucu ciltte, nefeste veya ağızda küf kokusu
- Biriken fenilalanin sonucu oluşan nörolojik problemlere bağlı nöbetler
- Deride döküntülerin görülmesi (Egzama) gibi cilt bozuklukları
- Deri ve gözlerdeki pigmentasyon azalması sonucu açık renkli ten ve mavi gözler
- Anormal derecede küçük kafa (mikrosefali)
- Hiperaktivite
- Zihinsel gerileme
- Gelişimde gecikme görülmesi
- Davranışsal, duygusal ve sosyal problemler
- Psikolojik bozukluklar
Fenilketonüri Nedenleri Nelerdir?
Fenilalanin hidroksilaz isimli enzim, vücutta fenilalanini, tirozin aminoasitine çevirir. Tirozin aminoasitinden de adrenalin (epinefrin), noradrenalin (norepinefrin), dopamin gibi nörotransmitterler sentezlenir. Fenilalanin hidroksilaz enziminin sentezine yardımcı gendeki bozukluk sonucu, fenilalanin-tirozin dönüşümü gerçekleşmeyerek kanda ve dokularda fenilalanin birikir. Biriken fenilalanin zamanla etkisini gösterir. Çok fazla biriken fenilalanin, başta beyin olmak üzere vücutta tüm doku ve organlarda ciddi hasarlara yol açar. Beyinde biriken fenilalanin hastanın zihinsel engelli olmasına neden olabilir.
Fenilketonüri resesif (çekinik) geçişli kalıtsal bir hastalıktır. Kalıtımsal miras ile (genetik aktarımla) nesilden nesile aktarılmaktadır. Bebeğin fenilketonüri hastası olması için annesinden ve aynı zamanda babasından bu kusurlu geni alması gerekir. Ebeveynlerinden sadece birinden bu kusurlu geni alırsa, bebekte fenilketonüri hastalığı görülmez fakat bebek fenilketonüri taşıyıcısı olur.
Fenilketonüri hastalığının en sık karşılaşılan nedeni ise akraba evliliği yapılmasıdır.
Fenilketonüri Teşhisi
Yenidoğanlar için uygulanan birtakım tarama testleri mevcuttur. Fenilketonüri ve diğer kalıtsal bozuklukları test etmek için bebekten kan alınır. Kandaki fenilalanin seviyesine göre tanı konur. Fenilketonüri zamanla kandaki fenilalanin seviyesinin artması ile beyinde ciddi hasarlara yol açabildiği için erken teşhis edilmelidir. Bu yüzden bebek 1 günlük veya 2 günlükken, topuk kanı alma adlı test ile bir miktar kan örneği alınarak kan değerlerine bakılır. Eğer kan, bebek doğduktan sonraki ilk 24 saat içerisinde alınmışsa, ilk hafta içerisinde tekrar kan alınıp test yenilenmelidir.
Fenilketonüri Tedavisi
Fenilketonüri teşhisi konulmuş bebeklerin bir yaşına kadar fenilalanin düzeyi, düzenli olarak takip edilmelidir. Ayda iki kez test yapılması önerilir. Tedavi için ilaç tedavisi veya uygun bir diyet programı uygulanır. Uygulanan tedavi yaşam boyu sürer. Uygulanan tedavi özellikle doğumundan 8-10 yaşlarına kadar bebeğin beyin gelişiminin hızlı olduğu zamanda kesinlikle aksatılmamalıdır.
Fenilalanin bir aminoasittir. Aminoasit proteinlerin en küçük yapı taşıdır. Fenilalanin aminoasiti vücutta üretilemez. Dışarıdan hazır olarak protein içeren gıdalar ile alınır. Bu yüzden fenilalanin seviyesini belli bir aralıkta tutmak için protein tüketimine dikkat edilmelidir. Gerekli durumlarda bir hekim gözetiminde uygun diyet programları hazırlanır ve hastanın buna uyması istenir.
Fenilalaninin; doğumdan 12 yaşına kadarki hastalarda 2-6 mg/dl, 12 yaşından sonraki hastalarda 2-11 mg/dl, hamile olan hastalarda gebelik süresince 2-6 mg/dl aralığında tutulması gerekir. Bu aralık dışına çıkması tehlikelidir.
Diyet
Hastalar özel bir diyet ile takip edilir. Doktorun hazırladığı diyet kişiler arası farklılık gösterir. Fenilketonüri hastaları yaşamları boyunca kendisine özel hazırlanan diyete uymaları gerekir.
Fenilketonüri hastalarının uyması gereken beslenme diyetinin içeriği iyi belirlenmelidir.
Fenilketonüri diyetine dahil edilen yiyecekler:
- Meyve ve sebzeler
- Düşük protein içeren tahıllar (zenginleştirilmemiş tahıllar) ve bunlar ile imal edilmiş ekmek ve makarna gibi bazı tahıl ürünleri
- İçeriğinde düşük miktarda fenilalanin bulunan diğer gıdalar
Fenilketonüri diyetinde hiç tüketilmemesi veya daha az tüketilmemesi gereken gıdalar:
- Süt ve süt ürünleri
- Yumurta ve kümes hayvanları
- Et
- Balık
- Fındık
- Fasulye
- Tatlandırıcı içeren gıdalar
Fenilketonüri hastasının diyetinden uzaklaştırması gereken besin grubu (kabaca) protein içeriği yüksek olan gıdalardır (et ve süt ürünleri, baklagiller, kabuklu yemişler). Ancak, bazı proteinlerin üretiminde gerekli yapıtaşları, sadece gıdalarla alınabileceği için, proteinleri diyetten tamamen çıkarmamak gerekmektedir.
Fenilketonüri hastası olan bebekler anne sütü ile beslenebilir.
İlaç Tedavisi
İlaç tedavisinde sapropterin etken maddesi kullanılır. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından bu ilacın kullanımı onaylanmıştır. Sapropterin artan fenilalanin düzeyinin düşürülmesinde kullanılır. Ancak sapropterin tüm fenilketonüri hastalarında etkilidir diyemeyiz. Daha çok hafif fenilketonüri hastaları için kullanılır.
Erken teşhis edilmiş ve tedaviye başlanmış hastalarda nörolojik toksisite ve istenmeyen etkiler engellenmiş olur. Bebeklerin büyüme ve gelişmesinde herhangi bir sıkıntı görülmez. Tedavilerini yaşam boyu sürdürerek sağlıklı bir hayat yaşayabilirler.
Fenilketonüri Tedavi Edilmezse
Fenilketonüri hastalığında tedavi uygulanmazsa, fenilalanin vücutta birikerek hastalarda ciddi komplikasyonlara yol açar.
Bu komplikasyonlardan bazıları şu şekildedir:
- Fenilketonüri hastası olan annelerin kanında fenilalanin yüksek seviyelere ulaşacağı için bebekte fetal doğum kusurları görülebilir veya anne spontan abortus (düşük) yapabilir.
- Bebeklerde yaşamın ilk birkaç ayında başlayan geri dönüşümsüz beyin hasarı ve belirgin zihinsel engel görülebilir
- Nöbetler ve titreme gibi nörolojik problemler görülebilir.
- Daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde davranışsal, duygusal ve sosyal sorunlar ortaya çıkabilir.
- Bebeklerde ve çocuklarda, büyüme ve gelişim sorunları görülebilir.
Fenilketonüriye Ne İyi Gelir?
Fenilketonüri hastalığı, kanda fenilalanin isimli aminoasitin çok fazla birikmesinden kaynaklandığı için fenilketonüri hastaları aldıkları besinlere dikkat etmeleri gerekir. Bu yüzden fenilketonüri hastaları için özel diyetler uygulanır. Bu diyetler, kana geçecek fenilalanin miktarını azaltarak, hastanın kısmen daha rahat ve kaliteli bir yaşam sürmesine olanak sağlar.
Fenilketonüri hastalarının beslenmelerinde dikkat edilmesi gereken hususlar:
- Meyve ve sebzelerin diyetle daha çok alınması
- Zenginleştirilmiş tahıl ürünleri yerine düşük protein içeriğine sahip tahıllar ve bu tahıllarla imal edilmiş ekmek ve makarna gibi bazı tahıl ürünlerinin tüketimi
- Tatlandırıcı ve koruyucu içeren gıdalardan kaçınma
- Et ve et ürünleri ile süt ve süt ürünlerinin tüketiminin kısıtlanması
Fenilketonüriye Ne İyi Gelmez?
Fenilketonüri hastaları beslenmelerinde protein içeriği az olan veya protein içermeyen gıdalara yönelmeleri gerekir. Çünkü fenilketonüri hastalarında, dışarıdan protein alımı vücutta fenilalanin seviyesinin yükselmesinin engellenememesi ile ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Fenilketonüri hastalığına iyi gelmeyen yiyecekler:
- Süt ve süt ürünleri
- Yumurta ve kümes hayvanları
- Et
- Balık
- Fındık
- Fasulye
- Tatlandırıcı içeren gıdalar
Fenilketonüri İlaçları
Bazı ilaçlar kullanılarak fenilalanin seviyesinin düşürülmesi planlanır. Bu ilaçlar kesinlikle doktor tavsiyesi ile kullanılmalıdır. Aksi takdirde beklenmeyen etkiler ortaya çıkabilir. Bu ilaçların etken maddeleri:
- Sapropterin
- Pegvaliase
Bu etken maddeleri ihtiva eden ilaçların gereksiz kullanılması, mevcut olan fenilalanin seviyesini aşağılara çekecektir. Ayrıca, fenilalanin seviyesinin düşmesi, fenilalaninin türevleri olan tirozin, epinefrin, nörepinefrin ve dopaminin yoksunluğuna da sebep olacaktır. Dolayısıyla bu tip ilaçların kesinlikle kontrolsüz kullanılmaması gerekmektedir. İlacı yalnızca doktorunuzun onayı ile almalısınız ve doktorunuza danışmadan kesinlikle kullanmamalısınız.
Hamilelikte Fenilketonüri
Fenilketonüri hastası olan hamileler besin tüketimlerine kesinlikle dikkat etmelidirler. Aksi takdirde bebeğin yüksek miktarda fenilalanine maruz kalma ihtimali vardır. Bu durum düşükle sonuçlanabilir veya bebekte bazı sorunların ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Bu sorunlar şu şekildedir:
- Zihinsel gerilik görülmesi
- Kalp kusurlarının meydana gelmesi
- Büyüme ve gelişmede gecikme
- Düşük kilo ile doğum
- Anormal derecede küçük bir kafa
Bu belirtilerden bazıları yeni doğmuş bebekte hemen fark edilmeyip zamanla ortaya çıkabilir. Bebekte oluşabilecek herhangi bir tıbbi endişe için gerekli testler uygulanmalıdır.
Çocuklarda ve Bebeklerde Fenilketonüri
Fenilketonüri, esasen doğumu takiben ortaya çıkan bir hastalıktır.
Fenilketonüride, kalıtsal bozukluk sonucu fenilalanin hidroksilaz enzimi fonksiyonunu yerine getiremez. Bunun sonucunda da doğumdan itibaren bebeğin protein alımı ile kanda fenilalanin birikmeye başlar. Hastalık erken teşhis edilemezse zamanla yükselen kandaki fenilalanin seviyesi vücutta ciddi ve kalıcı hasarlara yol açar.
Fenilalanin hastası olan bebekler ve çocuklarda hastalık erken teşhis edilerek ciddi ve kalıcı hasarlara yol açmadan önce fenilalanin seviyesi belli aralıklarda tutularak önlenebilir.
Fenilketonüri için Hangi Doktora Gidilmeli?
Fenilketonüri belirtileri erken yaşlarda ortaya çıkar. Dolayısıyla belirtilerin ortaya çıktığı yaş grubu da erken bebeklik çağıdır.
Belirtiler ortaya çıktığında hastalığın tanı ve tedavisi için en kısa süre içerisinde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları poliklinikliğine görünmek gerekmektedir.
Yenidoğan bebekler için rutin testler uygulanmalıdır. Eğer yenidoğan tarama testleri bebeğin Fenilketonüri olabileceğini gösteriyorsa bebeği hemen bir uzman hekim görmelidir. İlerleyen zamanlarda oluşabilecek ciddi problemleri önlemek amaçlı diyet tedavisine başlanır.
Fenilketonüri öyküsü olan kadınların hamilelikten önce veya hamilelikte doğmamış bebeklerine zarar vermemek için uzman hekime görünmeli ve en kısa zamanda fenilketonüri diyetine başlamaları gerekir.
Fenilketonüri hastalığın kalıcı beyin sinir problemlerine yol açabileceği unutulmamalıdır. Dolayısıyla hastalığın teşhis ve tedavi için mutlaka uzman bir hekime görünmek gerekmektedir.
Fenilketonüri, toplumumuzda hastalığın tam olarak ne olduğu ve nelere sebep olabileceği bilinmemekte ve birçok çocuğun ömür boyu hastalığın bıraktığı etkilerle yaşamasına sebep olmaktadır. Bu konuda sağlık kuruluşlarına ve hekimlere ailelerin uyarılması konusunda büyük görev düşmektedir. Bir iki damla kan ile kan testi yapılarak hastalık erkenden teşhis edilebilir ve hastalık herhangi bir ciddi etkiye yol açmadan kontrol altına alınabilir.
Fenilketonüri ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Fenilketonüri hastalığında fenilalanin değerleri kaç olmalıdır?
Fenilalaninin; doğumdan 12 yaşına kadarki hastalarda 2-6 mg/dl, 12 yaşından sonraki hastalarda 2-11 mg/dl, hamile olan hastalarda gebelik süresince 2-6 mg/dl aralığında tutulması gerekir. Bu aralık dışına çıkması tehlikelidir.
Fenilketonüri hastalığı önlenebilir mi?
Fenilketonüri genetik bir hastalıktır. Bu nedenle önlenememektedir. Çocuk sahibi olmayı planlayan çiftler için enzim analizi yapılabilir. Enzim analizi kan testi ile yapılır. Bu test ile kişinin fenilketonüri hastalığına neden olan kusurlu geni taşıyıp taşımadığı belirlenebilir. Buna göre de doğabilecek çocuklarının Fenilketonüri hastası olma riskleri değerlendirilebilir.
Fenilketonüri hastalığı genetik midir?
Fenilketonüri otozomal resesif geçişli bir hastalıktır. Yenidoğan bebeğin fenilketonüri hastası olması için annesinden ve aynı zamanda babasından bu kusurlu geni alması gerekir. Ebeveynlerinden sadece birinden bu kusurlu geni alırsa, bebekte fenilketonüri hastalığı görülmez fakat fenilketonüri taşıyıcısıdır.