Kekemelik
Kekemelik, çocukluk çağlarında başlayan konuşmanın akıcı olmaması durumu olup, tedavisi; kekemelik kursu, çeşitli terapi seansları gibi çeşitli yöntemler ile yapılmaktadır.
Kekemelik Hastalığı Nedir?
Kekemelik çocukluk çağında başlayan akıcı konuşma bozukluğu olarak da tanımlanabilir. Kekemelikte insanlar ne söylemek istediklerini bilirler ve akıllarında tasarlarlar ancak söylemekte zorlanırlar.
Kekemelik, konuşmayı öğrenmenin normal bir parçası olarak küçük çocuklar arasında yaygın olarak görülebilmektedir. Küçük çocukların aklında olanı söyleyebilecek kadar dil becerisine sahip olmadığında konuşma bozukluğu ortaya çıkar.
Gelişimsel kekemelik çocukların gelişimlerinin ilerlemesi doğrultusunda genellikle düzelir. Konuşması büyüdükçe yerine oturur. Bununla birlikte, bazen kekemelik, yetişkinliğe kadar devam eden kronik bir duruma da dönüşebilmektedir. Bu kekemelik türü, kişilerde psikolojik problemler oluşturabilir.
Kekemeliğe sahip insanlar farklı tipte kusurlara sahip olabilirler. Kelimelerin bazı bölümlerini tekrarlayabilir veya bir sesi uzun süre uzatabilir. Bir kelimeyi dışarı çıkarmakta da zorlanabilirler (bloklar).
Kekemeliğe sahip olan çocuklar ve yetişkinlerde kekemelik gibi durumlarda konuşma akıcılığı veya bilişsel davranışçı terapi için elektronik cihazlar kullanarak yapılan kekemelik terapisi gibi tedavilerden yararlanılabilir. Son yıllarda kekemeliğin tedavisi oldukça etkili olarak yapılabilmektedir.
Üç tür kekemelik vardır:
- Gelişimsel Kekemelik: 5 yaşından küçük çocuklarda, özellikle erkeklerde en yaygın olan kekemelik tipidir. Bu kekemelik tipi konuşma ve dil yeteneklerini geliştirmeye çalışırken ortaya çıkar. Genellikle tedavi olmadan kendiliğinden zamanla düzelir.
- Nörolojik Kekemelik: Beyin ve sinirler veya kaslar arasındaki sinyal anormallikleri bu kekemelik tipine neden olur. Tedavisi gelişimsel ve psikojenik kekemeliğe göre zordur.
- Psikojenik Kekemelik: Bu kekemelik tipi beynin düşünme ve zihin fonksiyonlarını yöneten bölümünden kaynaklanır. Bu sebeple tedavisi zor olabilir.
Kekemelik için Risk Faktörleri
Aşağıdaki faktörler kişilerde kekemelik riskini artırabilir.
Bu faktörler:
- Cinsiyet: Erkeklerin kekeleme olasılığı kadınlardan daha fazladır.
- Gecikmiş çocukluk gelişimi: Gelişimsel gecikmeler veya diğer konuşma problemleri olan çocukların kekeme olasılığı daha yüksektir.
- Kekemeliğe sahip akrabaların olması: Kekemelik ailelerde genetik olabilme eğilimindedir.
- Stres: Ailede stres, yüksek ebeveyn beklentileri veya diğer baskı türleri mevcut kekemeliği kötüleştirebilir. Bu genellikle çocuklarda görülür. Nadiren de olsa yetişkinlerde strese bağlı olarak geçici kekeleyebilirler.
Kekemelik Belirtileri Nelerdir?
Kekemelik, normal konuşma hızında tekrarlanan kelimeler, sesler, heceler ve kesintiler ile karakterizedir. Bu kesintiler bir kelimede bir hecede veya sadece bir seste olmak üzere de kendini gösterebilir.
Örneğin, kekemeliğe sahip bir kişi “K”,”G” veya “T” gibi aynı ünsüzü tekrar edebilir. Belirli sesleri duymakta veya cümle başlatmakta zorluk çekebilirler.
Kekemeliğin neden olduğu konuşmadaki bozukluklar aşağıdaki belirtilerde olduğu gibi ortaya çıkabilir:
- Yüz tikleri, dudak titremeleri, aşırı göz kırpma gibi stresle artan belirtiler görülebilir. Bununla birlikte yüz ve vücudun üst kısmında gerginlik gibi fiziksel değişiklikler meydana gelebilir.
- Kekemeliğe sahip kişiler iletişim kurmaya çalışırken problemler yaşayabilir. Kendini tam olarak ifade edemez ve hayal kırıklığına uğrar.
- Kişi düzgün konuşamayacağı için tereddüt eder. “Hata yapacağım“ veya “kendimi ifade edemeyeceğim“ diye endişe içerisindedir.
- Bu kişiler “Zaten düzgün konuşamıyorum“ gibi düşünüp konuşmaktan kaçınırlar.
- Kekemelik bazı kişilerde "ıııh" veya "ımm" gibi ekstra seslerin veya kelimelerin cümlelere eklenmesi gibi belirtiler ile de görülebilir.
- Kekemelerin seslerindeki gerginlik karşıdaki insanlar tarafından fark edilebilir.
- “Bu çikoooooolatadan istiyorum” gibi kelimelerle uzun sesler çıkarabilirler.
- Bazı çocuklar kekelediklerini bilmeyebilir ve bu durumun farkında dahi değillerdir. Bu durum anne veya baba sayesinde fark edilir ve bir uzmana danışılır.
- Topluluk önünde bir konuşma yapmak kekemeler için oldukça zor olabilir.
Kekemelik Nedenleri Nelerdir?
Kekemelik genellikle 2 ila 6 yaşları arasında başlar. Birçok çocuk 6 aydan daha az süren anormal ve akıcı konuşamama dönemlerinden geçer. Bundan daha uzun süren kekemelik durumlarında tedavi gerekebilir.
Kekemeliğin altında yatan farklı problemler olabilir. Genellikle genetik olduğu düşünülmektedir.
Olası nedenler aşağıdaki gibi olabilir:
- Aile öyküsü: Kekeme birçok insanın ailesinde de kekeme bir aile üyesi olabilir.
- Beyin farklılıkları: Kekemeliğe sahip insanların konuşma sırasında beyinlerinin çalışma biçiminde normal insanlara göre küçük farklılıklar gösterebilir. Bu beyin çalışmasının çalışmaları devam etmektedir.
- Cinsiyet: Erkeklerin kekemeliğe devam etme olasılığı kızlardan daha fazladır.
- Kekemeliğin başladığı yaş: Kekemeliğe 4 veya daha sonraki yaşlarda başlayan çocukların kekemeliğe devam etme olasılıkları daha yüksektir.
- Aile kekemelik atlatma durumu: Kekemeye devam eden aile üyeleri olan çocukların da devam etme olasılığı daha yüksektir.
- Tümöre bağlı kekemelik: Genellikle merkezi sinir sistemine yapılan tümör bası etkisi sonucuyla konuşma merkezi etkilenir. Sonradan oluşan kekemelik çeşitlerine örnek olabilir.
- İnme sonrası kekemelik: İnme sonrasında da beyinin konuşma ile ilgili merkezleri oksijensiz kaldığı için sağlığını kaybedebilir. Kişilerde konuşma bozuklukları ve kekemelik görülebilir.
- Travma sonrası kekemelik: Trafik kazası veya kafaya alınan darbeler çocuklarda nadiren de olsa kekemeliğe sebep olabilir.
Kekemelik Teşhisi
Kekemelik genelde kişinin kendisi, anne, baba ve çevresi tarafından kolayca fark edilebilecek bir hastalıktır. Bu durumun teşhisi aslında oldukça kolaydır.
Bu hastalığın kesin teşhisi, konuşma ve dil bozuklukları patoloğu (konuşma dili patoloğu) tarafından koyulur. Bu uzman çocukları ve yetişkinlerin konuşmasındaki bozukları değerlendirmek ve bu bozuklukları tedavi etmek için eğitim almış birisidir. Konuşma dili patoloğu, yetişkin veya çocuğun farklı durumlarda nasıl konuştuğunu gözlemleyerek teşhis koymaya çalışır.
Tanı genellikle konuşma dili patoloğu ve kekeleyen kişinin konuşmasıyla konulur. Hastanın tıbbi öyküsünü anlattığı ve hastaya sorular sorulmasını içeren bir konuşma da yapılır. Buna anamnez denmektedir.
Çocuğunuzda kekelemeye dair belirtiler görüyorsanız ve bir uzmana danışırsanız, konuşma dili patoloğu aşağıdaki durumlarda çocuğunuzun konuşmasını inceleyebilir.
- Uzmanın bilmek isteyeceği ilk şey tam olarak çocuğun ne kadar süredir bir konuşma bozukluğuna sahip olduğudur.
- Çocuğun normal olarak konuşması ve ondan kendi konuşmasındaki küçük farklılıkları ve kekeleme gibi durumları algılayabilmesi için yüksek sesle bir şeyler okumasını istenebilir. Bu metot aslında tedavi ederken de uygulanabilen kekemelik okuma egzersizleri olarak da bilinir.
- Bu durum gerçekten bir kekemelik mi yoksa sadece bir hece tekrarı gibi problem mi diye uzman anlamaya çalışır.
- Tourette sendromu (beyindeki bir problem sebebiyle görülen ani tik ve hareketlerin görüldüğü durum) gibi düzensiz konuşmaya neden olabilecek altta yatan bir sendromu ayırt etmek önemlidir.
Kekeleyen bir yetişkinseniz konuşma dili patoloğu şunları yapabilir:
- Kekemeliğe neden olabilecek altta yatan bir sağlık durumunun olup olmadığını anlamaya yönelik sorular sorulur?
- Geçmişte hangi tedavileri denediğiniz konuşma dili patoloğu tarafından öğrenilmek istenir. Bu da hangi tedavi yaklaşımının en iyi olabileceğini belirleme konusunda oldukça yardımcı olabilir.
- Uzman tarafından önemsenen bir diğer durum ise konuşma bozukluğunun ne zaman başladığı ve ne zamanlar şiddetlendiğidir.
- Kekemeliğin sizi nasıl etkilediğini daha iyi anlamak için sorular sorulur. Bu sorulara cevaben kişinin sosyal hayatının ve iş ilişkilerinin nasıl etkilendiğine dair fikirler alınabilir. Bu da kekemeliğin ciddiyetini anlamaya ve tedavi planlaması yapmaya yardımcıdır.
Kekemelik Tedavisi
Bir konuşma dili patoloğu tarafından kapsamlı bir değerlendirmeden sonra, en iyi tedavi yaklaşımı hakkında bir karar verilebilir. Farklı sebeplerden kaynaklanan kekemelik türleri sebebiyle bir kişi için yararlı olan bir yöntem ya da yöntemlerin kombinasyonu başka bir kişide işe yaramayabilir. Bu sebeple tedavi yaklaşımı kişisel olarak planlanmalıdır.
Uygulanan tedaviler tam olarak konuşma bozukluğunu normal ve akıcı bir konuşmaya çevirmeyebilir ancak aşağıdakilere yardımcı olan becerileri öğretebilir:
- Konuşma akıcılığını geliştirme
- Çevredeki insanlarla etkili iletişimi geliştirme
- Okul, iş ve sosyal etkinliklere tam olarak katılabilme
Tedavi yöntemleri konuşma dili patoloğu tarafından kişilere uygun olarak seçilir.
Bu tedavi yöntemleri aşağıdaki yöntemlerden birisi olabilir:
Konuşma terapileri: Konuşma terapisi, konuşmanızı yavaşlatmayı ve kişinin kekelediği zamanlarda fark etmesini sağlamaya yarayan terapilerdir. Konuşma terapisine başlarken çok yavaş ve zorlanarak konuşabilirsiniz ancak zamanla daha doğal bir konuşma modeline kadar çalışabilirsiniz.
Elektronik aletler: Kişilerin konuşmasının sürdürülebilirliğini artırmak için kullanılabilecek geliştirilmiş bazı elektronik cihazlar vardır. Kişi eğer işitmeyi geç olarak algılıyorsa bu konuşmanın yavaşlatılmasına sebep olabilir. Bu aletlerin zamanında sağladığı etkin geri bildirim kişinin konuşmasını nispeten düzeltebilir. Başka bir yöntem konuşmanızı taklit eder, böylece sanki başka biriyle uyum içinde konuşuyorsunuz gibi antrenman yapabilirsiniz. Elektronik cihazların kullanımı kişinin günlük akışına bağlı olarak şekillenir.
Bilişsel davranışçı terapi: Bu tür bir psikolojik terapi, kekemeliğe bağlı akıcı konuşmayı daha da azaltacak düşünme yollarını öğrenmeye ve bu yolları değiştirmeye yönelik olarak uygulanabilir.
Ebeveyn-çocuk etkileşimi: Evde anne ve babanın çocuğa nasıl davranacağını bilmesi ve pozitif bir etkileşimde olmaları genellikle konuşma bozukluğu olan çocuklar için oldukça faydalıdır. Bu etkileşimin doğru ve sağlık olması için uzman yardımı faydalı olabilir.
Kekemelik kursu: Bazı özel kekemelik merkezi adı verilen kurslar, kekelemeye sahip kişileri bir araya getirerek bazı toplantılar ve eğitimler yapar. Bu kekemeliğe özel kurslar kişiler için faydalı olabilir.
İlaç tedavisi: Kekemelik için bazı ilaçlar geliştirilmeye çalışılıyor ancak henüz bir ilacın kekemeliği tam olarak giderdiği bir çalışma mevcut değil.
Kekemelik Tedavi Edilmezse
Kekemelik tedavi edilmediğinde aşağıdaki sorunlara yol açabilir:
- Bu hastalık tedavi edilmediği zaman sosyal çevre ile iletişim problemleri yaşanabilir. Bu durum genellikle kişinin hayattaki başarısını doğrudan etkiler. Kişi sadece iş alanında başarısızlık ile birlikte sosyal ilişkilerinde de başarısız olabilir.
- Kekemeler konuşma konusunda endişeli olabilir. Az konuşarak durumları idare etmeye çalışırlar. Konuşacaklarında kekeleyeceğini düşündükleri için sürekli bir stres halinde olabilirler.
- Özellikle çocuklarda bu durum tedavi edilmediğinde, çocuk arkadaşları tarafından aşağılanma veya alay edilme ile mücadele etmek zorunda kalabilir. Kekeleyen insanlara karşı kibar olmayan davranışlarda bulunan insanlar olabilir. Bu insanlar kekeleyen kişiler ile alay ederler ve bu insanların psikolojisini etkileyebilir.
- Kekemelik tedavi edilmediği zaman kişiler kendine güveni azalmış ve konuşamamaya bağlı içe kapanık bir birey haline gelebilirler. Bu durum genellikle bir işi başaramamak veya iletişim kuramamak üzerinde şekillenir. Kekeleyen kişilerin kendilerine güvensiz olmasının yanında benlik saygısı da azalabilir.
Kekemelik Ne İyi Gelir?
Kekemelik için anında yapılabilen bir tedavi yoktur. Bununla birlikte, stres, yorgunluk veya kişinin üzerinde düzgün konuşma baskısı gibi bazı durumlar kekemeliği daha da kötüleştirebilir. Bu durumların mümkün olduğunca üstesinden gelerek insanlar konuşma akışlarını iyileştirebilirler.
Bununla birlikte bazı durumların uygulanması kekemelik için iyi olabilir. Kekemelik için öneriler aşağıdaki gibi olabilir.
Bu durumlar:
- Yavaş ve sakin konuşma alıştırmaları yapmak kişinin kendine olan özgüveni arttırabilir. Bununla beraber yanlış yapılan bazı sözcüklerin veya kelime öbeklerinin çalışılması kişinin daha sonraki konuşmalarında zorlanmamasına yardımcı olabilir. Örneğin, insanlar yalnızken yüksek sesle kitap okumaya çalışabilirler. Sonra, bu konuda ustalaştıklarında, başkalarıyla konuşurken bu hızı kullanabilirler.
- Kekemeliğe sahip kişiler konuşma hızını yavaşlatmaya çalışabilir ve bu amaçla ifadeler ya da cümleler arasında kısa bir duraklama ekleyebilir. Yani kişi bir cümle kurduktan sonra diğer cümlesini tasarlamak için zaman kazanabilir.
- Tetikleyici sözcüklerden kaçınmak işe yarabilir. Kekemeliğe sahip bazı kişiler bazı sözcükleri özellikle söylerken zorluk yaşayabilirler. Bu sözcükleri günlük hayatta kullanmamak onlar için iyi olabilir. Ancak bazı durumlarda kişiler bu sözcükleri söylemek için inat edebilirler. Bu gibi durumlarda pratik yapmayı önermek daha akılcıdır. Eğer kişiler bu kelimeleri hayatından çıkarmayı düşünüyorsa bu kelimelerin bir listesini yaparak bu kelimelere uygun gelecek alternatif kelimeler de bulabilir.
- Kekelemeği sahip bir bireyin dikkatsizlik gibi bazı ekstra problemleri de varsa bu durum kekemeliğe bağlı oluşan konuşma bozukluğunu arttırabilir. Bu sebeple dikkatsizlik ve kekemelik kombinasyonuna sahip kişiler dikkat artırma egzersizleri yaparak kekemelik şikayetlerini de azaltabilir.
- Durumu kabullenmek işe yarayabilir. Bu durumu kabul eden ve bu durumu kabul etmeyen kişiler arasında yapılan bazı çalışmalarda, kekemeliği kabul etmenin ve bunu çözmeye yönelik hareket eden bireylerin konuşmasının daha akıcı olduğu ortaya konmuştur.
- Kekemelik için nefes egzersizleri de hastalara iyi gelebilir. Bu yöntemler konuşma dili patologları tarafından hastaya anlatılabilir.
- Son yıllarda uygulanan kekemelik ve 5 boyut terapisi de hastalar için iyi olabilir.
Kekemelik Ne İyi Gelmez?
Kekemelik hastalığı stres ve bazı duygusal değişimlerden rahatlıkla etkilenebilen bir konuşma bozukluğudur. Kişilerin bazı durumlarda kekemeliğinin arttığı gözlemlenebilmektedir.
Aşağıdaki durumlar kekemelik şikayetlerini ve belirtilerini arttırabilir.
Bu durumlar:
- Eğer bir çocuğun anne ve babası çocukları kekeledikleri zaman sabırlı olmazsa veya anlayışlı olmazsa çocuk kekelediği için kendini kötü hissedebilir. Bu yüzden anne ve babanın hatta çocuğun yakın çevresi ve öğretmenleri gibi bireylerin hassas olması son derece önemlidir. Kekeleyen çocuğu veya kişiyi sabırla dinlemek kekemeliğin daha da kötüleşmesini engelleyebilir.
- Bazı stres ve heyecan gibi duygu durumları kekeleme hastalığına sahip kişilerde belirtileri arttırabilir. Bu duygu durumlarından olabildiğince uzak durmak önemlidir. Özellikle kişilerin herhangi bir sebeple stres olması kekemeliği oldukça etkileyebilir.
- Bu hastalığa sahip biriyle alay etmek veya dalga geçmek oldukça kötüdür. Bu kişilerin üzülmesine ve konuşma akıcılığının bozulmasının artmasına sebebiyet verebilir. Bununla beraber konuşacakken hata yapmayı bir yanlış olarak görüp kendilerini strese sokabilir ve bu yüzden daha da kekeleyebilirler.
- Kekemelik durumunun farkında olunması kekemeliği azaltabilir. Kişi eğer kekeme olduğunun farkında değilse ve buna yönelik çalışma ve tedavi yöntemleri uygulamıyorsa bu durum kekemeliğe bağlı oluşan konuşma bozukluklarını arttırabilir.
Çocuklarda Kekemelik
Çocuklarda kekemelik zaman zaman görülebilen bir akıcı konuşma bozukluğudur. Bu duruma sahip çocuklar genellikle 6 yaşına kadar normal akıcı konuşma özelliğini kazanabilme eğilimindedir. Bu yaşa kadar aslında göz yumulabilir. Ancak 6 yaşını geçmiş ve kekemelik şikayetleri artan çocuklarda bu durum mutlaka incelenmeli ve tedavi edilmelidir. Erken yaşta fark edilen kekemeliklerin tedavisinin daha başarılı olduğuna yönelik çalışmalar mevcuttur.
Çocuklarda kekemelik genellikle aşağıdaki belirtiler ile ortaya çıkabilmektedir:
- Okul başarısının olumsuz etkilenmesi
- Arkadaşları arasında alay edilme
- Özgüven kaybı
- Konuşurken hata yapma korkusundan dolayı konuşamama
- Arkadaşlık kuramama
- Sosyal ilişkilerde zayıflık
- İçe kapanıklık
Yukarıdaki durumları yaşayan çocuklar ve aileleri bu problemi çözmek için mutlaka bir uzman ile görüşmelidir. Bu durumun erken teşhisi tedavi ihtimalini arttırabilir. Çocukluğun erken yıllarında görülen kekemeliğin tamamen geçme ihtimali daha fazladır.
Bebeklerde Kekemelik
Genellikle 0 ila 3 yaş arası bebeklik dönemi olarak kabul edilmektedir. Bir bebeğin konuşma becerisini hangi süreçte kazandığını veya kazanması gerektiğini bilmek bu durumu yorumlayabilmek açısından oldukça önemlidir. Anne ve baba ortalama olarak bebeğinin ne zaman ve nasıl konuşacağını bilirse kekemelik durumunu da yorumlayabilir ve bir uzmandan yardım isteyebilir. Çok nadir olmak üzere bir uzmana gerek duyulmaktadır. Çünkü kekemelik aslında bir bebeğin veya çocuğun konuşma becerisini kazanırken görülebilen bir durumdur. Genellikle de geçicidir. Örneğin 3 yaşında kekemelik belirtileri olan bir çocuğa sahipseniz bu durum ileriki yıllarda kendiliğinden geçebilir.
Bebeklerde hecelemeye başlama zamanı tahminen 6 ila 7. aylar gibi başlar. Yeni yeni hecelemeye başlayan çocuklar 1 yaşını doldurduktan sonra öğrendiği üzere bazı kelimeleri de söyleyebilir. Yaklaşık 2 yaş civarında bebekler cümle kurmaya başlayabilir. Bu bebekten bebeğe değişebilmektedir. 2 yaşından sonra da gittikçe kelime hazinesi artar ve cümleler de zenginleşebilir.
Bu durumu göze alarak eğer bir çocuk 2 yaşında kekelemeye başladıysa hemen paniğe kapılmak yersizdir. Çünkü bu durum konuşma ve dil becerisi kazanmanın bir parçası olabilir. Bu sebeple kişinin çocuğunu incelemesi önemlidir. Bu süreç genellikle 2 ila 5 yaş arasında devam edebilir. Ancak bu yaş aralığından sonra kekemelik azalmıyorsa veya daha da artıyorsa bir uzmana başvurmak gerekir.
Çok şiddetli kekemelik belirtileri olan çocuklara sahip aileler dışında genelde bir uzmandan yardım almaya gerek yoktur.
Kekemelik için Hangi Doktora Gidilir?
Kekemelik ile ilgilenen bölüm Çocuk Psikiyatrisidir. 2 ila 5 yaşları arasındaki çocukların kekemelik dönemlerinden geçmesi mümkündür. Çoğu çocuk için bu dönem aslında konuşmayı öğrenmenin bir parçasıdır ve kendi başına atlatıldığında çocuklar için daha faydalı olabilir. Bu yaşlar dışında ve artan yaşla beraber devam eden kekemelik konuşma akıcılığını iyileştirmek için tedavi gerektirebilir.
Aşağıdaki belirtileri olan kişilerin bir dil ve konuşma patoloğuna gitmesi gerekir:
- Altı aydan fazla süren kekemelik şikayeti olan kişiler.
- Kekemelik eğer başka bir konuşma veya dil problemiyle beraber görülüyorsa araştırılmalıdır.
- Çocuk büyüdükçe kekemeliği daha sık görülüyor veya devam ediyorsa kalıcı olabileceği için araştırılmalıdır.
- Konuşurken kas gerginlikleri veya konuşmak için dışarıdan gözle görülür konuşma zorluğu ile mücadele eden kişiler değerlendirilmelidir.
- Eğer bir kişi yetişkinlik süresi içerisinde kekelemeye başlıyorsa mutlaka altta yatan sebep araştırılmalıdır.
- Korkunun ya da konuşmanın gerekli olduğu durumlardan kaçınma gibi duygusal sorunlara neden olur.
Kekemelik ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Kekemelik Nasıl Düzelir?
Kekemelik uygun davranışsal tedavi yöntemleri, bazı nefes egzersizleri ve kekemelik üzerine uzmanlaşmış kurslara katılarak düzelebilir. Bu tedavi süreci oldukça önemlidir. Egzersizlerin düzenli uygulanması ve kişilerin stresten uzak olması oldukça önemlidir. Genellikle yüksek sesle kitap okuma egzersizleri ve nefes egzersizleri işe yaramaktadır.
Geçici Kekemelik Ne Kadar Sürer?
Geçici kekemelik genellikle çocuklarda ve bebeklerde görülen kekemeliktir. Bu genellikle 2 ila 5 yaşları arasında görülür. 6 ay gibi bir sürede geçmesi beklenmektedir. Eğer kişilerin kekemelik şikayetleri 6 aydan uzun sürüyorsa ve daha da ilerliyorsa mutlaka bir uzman tarafından görülmesi gereklidir.
Kekemelik Nasıl Oluşur?
Kekemelik gelişimsel, nörolojik ve psikojenik olmak üzere üç farklı tipte oluşabilmektedir. Gelişimsel olan tipte çocukların dil becerilerini geliştirirken meydana gelen gelişimsel problemler sebebiyle kekemelik oluşur.
Bu tip genellikle geçicidir. Nörolojik olan bir tümör veya inme sonucu meydana gelebilen ve konuşma merkezinin fiziksel veya genetik olarak etkilenmiş olması sonucunda kekemelik oluşur. Son olarak psikojenik tipte ise beynin düşünme merkezinin fonksiyon bozuklukları sebebiyle kekemelik oluşur.
Kekemelik Geçer Mi?
Çocuklarda ve bebeklerde görülen kekemelik genellikle geçicidir. Nadiren de olsa kalıcı olabilir. Yetişkinlerde görülen kekemelik şikayetleri uygun tedavi yöntemleriyle nispeten geçebilir. Tam anlamıyla geçmese de kişi oldukça ilerleme kaydedebilir.
Her kişinin her tedaviye yatkınlığı tam olarak bilinemez. Bu tedavi uzman bir kişinin yardımı ile uygun bir tedavi yöntemi seçilerek yapıldığı zaman daha etkilidir.
Kekemelik Genetik Mi?
Kekemelik genetik olabilir. Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre kekemeliğe sahip bir kişinin genellikle ailesinde, anne veya babasında da bu şikayetlerin bulunabileceği yönündedir. Bu sebeple genetik olarak aktarılabilen bir hastalık olduğu kanıtlanmıştır.
Kekemelik Kitap Okumakla Geçer Mi?
Kekemeliğin tedavilerinde yer alan bir yöntem sesli kitap okumaktır. Kişiler sesli kitap okuma egzersizliği ile kekemelik şikayetlerini önemli ölçüde azaltabilmektedir. Bu okuma egzersizleri sayesinde kişiler kendi konuşma bozukluklarını fark edebilir. Bu farkındalık bu hataları yapmayı engelleyebilir.
Kekeme Çocuğa Nasıl Davranılmalı?
Kekeme bir çocuğu oldukça sabırla dinlemek gereklidir. Çocuk konuşurken onu strese sokacak şekildeki tavırlardan kaçınarak sözünün veya anlatacağı şeyin bitirilmesi beklenmelidir. Bunun normal bir durum olacağı ve bu durumun tedavi edilebilen bir sorun olduğunu anlatmak onun kendine olan güveni için son derece önemlidir.