Diş Sızlaması
Diş sızlaması, diş pulpasındaki sinirlerin dış etkenlerden dolayı uyarılması sonucu dişlerde meydana gelen histir. Tedavisi altta yatan hastalığa göre yapılmaktadır.
Diş Sızlaması Nedir?
Diş sızlaması, diş pulpasındaki (damar ve sinirleri) sinirlerin dış etkenlerden dolayı uyarılması sonucu dişlerde meydana gelen histir. Bu durum diş hassasiyeti olarak da bilinir. En çok diş eti çekilmesi sonucu kök ve dentin üzerindeki kanalların ağız içerisine açılmasıyla dış etkenlerin bu kanallar yoluyla dişte sızlama hissi yapmasıdır. Diş pulpasındaki yeni başlayan enfeksiyonlarda da dişler geçici süreyle sızlama oluşur.
Diş sızlaması geçici bir histir. Sızlamaya neden olan etken varlığında his başlar ve genelde birkaç saniye içerisinde geçer. Diş sızlamasının süresi ve varlığı dişin canlılığı açısından önemli bir faktördür. Dişte canlılık testi yapılırken sızlama hissinin oluşması dişin canlılığını gösterir lakin sızlama hissinin süresi birkaç saniyeden fazla olduğu durumlarda dişte artık geri dönüşümsüz pulpal hastalıklarının belirtisidir. Diş sızlaması dişlerin canlılık belirtisidir.
Diş Sızlamasının Sebepleri Nelerdir?
Diş sızlaması temel olarak diş hassasiyetinin temel bulgusudur. Diş sızlaması; diş eti çekilmesi sonucu kök ve dentin üzerindeki kanalların ağız ortamına açılması sonucu dış etkenlerin bu kanallar içerisindeki sinir uçlarına yaptığı etkiyle dişte sızlama biçiminde his oluşmasıdır. Bu dış etkenler:
- Sıcak- soğuk sıvı ve gıda tüketimi
- Ön dişler arasından geçen derin nefes alma
- Şekerli ve ekşi gıdalar
- Asitli içecekler
- Dişlere gelen kuvvetler (tırnak yeme, diş sıkma, kalem ısırma vb)
- Sigara ve alkol
Diş eti tedavileri: Diş eti tedavileri sırasında ve sonrasında (periodontal etken ve tedaviler), dişler üzerindeki tartarların temizlenmesiyle bu kanallar açığa çıkabilir ve yukarıdaki sebeplerle diş sızlaması hissi oluşabilir. Bu duruma diş hassasiyeti de denir.
Çürük Diş: Diş çürüğü de diş sızlamasına sebep olur. Diş çürüğü içerisindeki bakteriler asit üretir ve bu asit diş içerisindeki kanallar varlığıyla dişin sinirlerine ulaşır. Bu yüzden de dişte sızlama oluşabilir.
Çürüklü bir dişte tedavisi: Çürüklü bir dişte tedavi sonrasında dişte sızlama şeklinde his oluşabilir. Bunun sebebi dişteki çürük döner aletlerle temizlenirken diş pulpasına yakın bir işlem gerçekleştiğinden pulpa bu etkilenebilir. İşlem sırasında yeteri kadar su ile soğutma yapılmazsa diş pulpası sıcaklık artışına bağlı olarak geri dönüşümsüz bir şekilde hasar görebilir. İşlem sonrası lokal anestezinin etkisi geçince dişte sızlama hissi oluşabilir.
Dolgu: Dişte daha önceden yapılan dolgularda; zaman içerisinde diş dolgu bağlantı yerlerinde açıklıklar oluşabilir. Bu açıklıklara mikrosızıntı denir ve bu sızıntılardan bakteriler girerek dişlerde çürük ve hassasiyetler yapabilmektedir. Yine hekim tarafından yapılan dolgular tam bağlantı sağlamazsa mikrosızıntılar oluşarak dişlerde mikrosızıntı sonucu zamanla sızlama hissi oluşabilir.
Kaplamalar: Diş kaplamalarında iyi yapıştırılmaması sonucu oluşan açıklardan da mikrosızıntı gerçekleşebilir. Bu sızıntılar yüzünden bakteri ve bakteri asitleri dişlerde hasara sebebiyet verir. Kısa süre içerisinde ilk oluşacak bulgu dişlerde sızlamadır.
Pulpal hastalıklar: Diş pulpası hastalıklarında dişte sızlama hisleri çok görülür. Bu hissin sürekliliği bu hastalıkların teşhisinde önemlidir. Bu hastalıklarda diş sızlaması bir etkenle ve birkaç saniye sürüyorsa diş pulpasındaki hasar geri dönüşümlüdür lakin bu his uzun sürüyorsa pulpada artık geri dönüşümsüz bir hasar vardır. Tedavi şeklinin seçiminde önemli bir faktördür.
Travmalar: Dişlere gelen travmalar sonucu dişlerde kırık ve çatlaklar oluşabilmektedir. Bu kırık ve çatlaklar sonucu dişin içerisindeki kanallar ağız ortamına açılarak dişte sızlama yapabilmektedir. Bu duruma da diş hassasiyeti denir.
Diş canlılık testleri: Diş canlılık testlerinde, dişe elektrik verilerek dişte sızlama hissi oluşabilir. Bu hissin yokluğunda artık dişin cansız olduğu anlama gelir. Bu hissin oluştuğu durumlarda sızlamanın süreside diş pulpasındaki hasar hakkında bilgi verir. Bu testte dişte hiçbir hastalık olmamasında bile sızlama birkaç saniye sürmektedir.
Diş Sızlaması Tedavisi
Diş sızlamasının tedavisi neden olan etkene göre yapılır. Tedaviler kesin sonuç vermektedir, bir veya birkaç seansta hastalar rahatlamaktadır. Bu tedaviler:
Diş çürüğü veya pulpal hastalık tedavilerinde;
- Öncelikli tedavi oradaki çürüğü temizleyerek yerine Restoratif materyal koymaktır. Bu Restoratif materyaller amalgam veya kompozit dolgular olmaktadır. Diş çürüklerinden kaynaklı diş pulpasında hasar oluşabilir. Bu hasar geri dönüşümlü veya geri dönüşümsüzdür. Geri dönüşümlü durumlarda bu yöntem uygulanır.
- Çürük diş pulpasında geri dönüşümsüz hasar vermiş veya çürük diş pulpasına ulaşmış ise tedavi bu sefer kök kanal tedavisidir. Hekim dişin içirişindeki pulpayı (damar ve sinirler) çıkararak yerine kök kanalını gütta perka materyaliyle doldurur. Kron kısmını ise, krondaki hasar çok ise kaplamalar ile yapılabilmekteyken hasar daha az olduğu durumlarda kompozit dolgularla yapılabilmektedir.
Dolgudan kaynaklı tedavilerde;
- Dişte daha önceden yapılan dolguların altından gelişen mikrosızıntılardan dolayı dişlerden çürük ve sızlama hissi oluştuğunda, dolgu kaldırılıp çürük temizlenir. Çürük artık diş pulpasına ulaştığı durumlarda kanal tedavisi yapılır.
Kaplamalardan kaynaklı tedavilerde;
- Diş kaplamalarında iyi yapıştırılmaması sonucu oluşan mikrosızıntılardan kaynaklı diş sızlamalarında protez sökülür. Altında çürük varsa çürüğün ilerlemesine göre dolgu veya kanal tedavisi yapılır. Daha sonra kaplamalar tekrardan yapılır. Çürük çok ilerlediği durumlarda diş çekimi söz konusu olabilir.
- İyi yapıştırılmamış diş kaplamalarının altında çürük gelişmemiş ise protezin sökülüp tekrardan yapılması lazımdır.
Diş eti tedavileri sonrasında;
- Diş eti tedavilerinde o bölgedeki diş taşı ve dental plak temizliği sonrası bu kanallar kısmen ağız içerisinde açılabilir ve dişte sızlama yapabilir. Diş eti çekilmesi olamadığı sürece genelde tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Hasta günde en az 2 kere flor içerikli diş macunları ile düzenli fırçaladığında diş sızlaması 1 – 7 günde geçecektir.
Diş eti çekilmesi varlığında tedavi;
- Diş eti çekilmesi sonrası diş kökü üzerindeki kanalların açığa çıkması sonucunda hekim öncelikle o bölgede diş taşı varsa temizler daha sonrasında 1 hafta sonra hasta tekrar çağırılır.
- 2. Seansta hastada diş sızlaması halen geçmiyorsa bu sefer hekim hastaya flor vernikleri veya topikal flor uygulaması yapabilir. Bu tedavi ile flor o bölgedeki kanalları içine girerek yüzeysel tıkama sağlar. Diş hem çürüklere karşı daha dayanıklı hale gelir hem de diş sızlamasının önüne geçilmiş olunur.
Diş kırıklarında tedavi;
- Dişteki kırık sadece kron kısmında ve diş pulpası açılmamış durumlarda diş sızlaması olur. Tedavisinde ise kırık olan bölgenin tekrardan restore edilmesidir. Hekim kompozit dolgularla kırık bölgeyi restore edebilmektedir. Bu sayede ağız içerisine açılan kanallar kompozit dolgu ile örtülerek hem diş sızlamasının önüne geçilmiş olunur hem de kırık parça tekrardan yerine konularak estetik sıkıntılar tedavi edilmiş olunur.
Diş çatlaklarında tedavi;
- Diş çatlakları gözle görüledebilir veya görülmeyedebilir. Diş çatlaklarında da diş içerisindeki kanallar ağız içerisine açılarak dişte sızlamaya meydana getirebilir. Bu duruma da diş hassasiyeti denebilir. Öncelikle çatlak bölge bulunur. Gözle görülmediği durumlarda transillüminasyon denilen bir teknikle dişlere özel bir ışık verilir ve bu ışık sayesinde çatlaklar dişin üzerinde görülebilmektedir veya bazı diş boyaları kullanılarak, bu boyaların çatlaklar içerisine girip renk farklılığından çatlaklar tespit edilebilmektedir. Dişteki çatlağın tespitinden sonra tedavi seçenekleri şunlardır:
- Çatlak bölgeye hekim flor vernikleri veya topikal flor uygulayabilir.
- Çatlak fazla büyük veya derin olduğu durumlarda çatlak bölgesine kompozit dolgu yapılabilir.
- Hekim tarafından çatlak üzerine dentin bonding ajanlar sürülebilirler.
Diş Sızlaması Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Diş sızlaması tedavi edilmeze neden olan etken daha da ilerleyerek mevcut hastalığın ilerlemesine sebep olur. Bu süreçte diş sızlama hissi zaman zaman azalsa da hastalığın durduğu anlamına gelmez.
Çürüklerden kaynaklı durumlarda tedavi edilmezse dişteki kayıp daha da ilerler. Diş kökünde enfeksiyona kadar ilerleyip apse oluşturabilmektedir. Daha da ilerlediği durumlarda diş çekimi bile söz konusu olabilir.
Diş eti enfeksiyonlarından kaynaklı durumlarda, enfeksiyon diş çevre destek dokularına kadar ilerleyebilir. Diş destek kemiğinde kayıplara neden olabilir. İleriki dönemlerde bu alanlara implant ve protez yapılacağı zaman destek kemik azlığı gibi durumlar söz konusudur.
Diş çatlaklarında tedavi edilmezse sızlama hissinin süresi ve şiddeti artabilir. Bu çatlaklardan bakteriler girerek diş içerisinde çürüklere neden olur.
Diş kırıklarında tedavi edilmezse kısa süre içerisinde ağız ortamına açılan kanallardan dolayı sızlama hissi çok şiddetlenebilir. Bu kanallar yoluyla bakteriler diş içerisinde girerek dişte çürük ve diş pulpasında enfeksiyonlara neden olabilir.
Diş Sızlamasına Neler İyi Gelir?
Diş sızlamasına başlamadan önüne geçmenin en önemli yolu ağız hijyenidir. Hasta günde en az 2 kere dişlerini fırçalamalıdır. Bu sayede ağız içerisinde oluşabilecek çürük, diş eti hastalıkları gibi durumların önüne geçebilirsiniz.
Diş sızlaması olan durumlarda hastalar florür içeriği fazla olan hassasiyet giderici macunlar kullanabilir. Yine aynı şekilde florür içeriği fazla olan ağız gargaraları kullanabilir.
Dişlerinizi çatlak ve kırıklardan korumak için ağız içine gelen kuvvetlere dikkat etmeniz gereklidir. Bu kuvvetler genelde:
- Diş sıkma
- Tırnak yeme
- Kanal ısırma
- Fındık, ceviz kırma,
Gibi etkenlerden oluşabilmektedir. Bu durumlarda böyle kötü alışkanlıklarınızı bırakmanız gerekmektedir.
Bu süreçte beslenme düzeninize dikkat etmeniz lazımdır. Aşırı sıcak soğuk beslenme dişlerde hissin artmasına neden olacaktır. Yine aynı şekilde sızlama olan dişlerinizi pek kullanmamanız gerekir. Bu dişlere gelen her türlü kuvvet sızlama hissini arttıracaktır.
Diş Sızlamasına Neler İyi Gelmez?
Kötü ağız hijyeni her türlü diş ve diş eti hastalıklarının temelidir. Dişlerinizi fırçalamamak bu hissin oluşması ve daha da artmasına neden olacaktır.
Bu süreçte aşırı sıcak ve soğuk gıda tüketmek, dişlerinizin arasından derin nefes almak ve bu hissin oluştuğu dişlerinizi kullanmak diş sızlamasını daha da arttıracaktır.
Sigara ve alkol kullanımı ve ağız içerisindeki kötü alışkanlıklarınız diş sızlama hissini arttıracaktır.
Diş Sızlamasında İlaç Kullanımı Nedir?
Diş sızlaması durumlarında ilaç kullanımı pek işe yaramamaktadır yine de hekiminiz önermediği sürece kesinlikle ilaç kullanmayınız. Bazen hekim tarafından parasetamol ve dexketoprofen içerikli ağrı kesiciler önerilebilmektedir lakin diş pulpasından kaynaklı ağrı olduğundan ağrı kesici etkisi sınırlıdır.
Hamilelikte Diş Sızlaması Nedir?
Gebelerde hormonal değişikliklerden dolayı diş ve diş etlerinin dış etkenlere karşı verdiği tepkiler normalden hızlı ve şiddetli gelişebilmektedir. Bu yüzden hamileler ağız hijyenlerine çok daha dikkat etmeleri gerekmektedir. Diş ile diş etinde gelişecek bir çürük ve enfeksiyonda ilk bulgulardan biri olan diş sızlaması şiddetli olabilmektedir. Bu dönemde bebeğin sağlığı açısından diş tedavileri önerilmemektedir. Çok acil durumlarda hamileliğin 3. ve 6. ayları arasında bazı tedaviler yapılabilmektedir. Bu tedaviler genelde lokal anestezi içermeyen tedavilerdir.
Gebelere hassasiyet için hekim tarafından flor vernik ve topikal flor uygulamaları yapılması çok tehlikelidir. Bu flor bebeğe geçerek dişlerinde florozis denilen diş sert dokularında bir hastalık yapabilmektedir. Gebeler florürlü diş macunlarıyla dişlerini fırçalarken yutmamalarına özen göstermelidirler.
Diş sızlaması durumda gebeler kesinlikle ilaç kullanmamaları gerekir. Ağız hijyenine özen göstererek tedaviler doğum sonrasına ertelenir.
Çocuklarda Diş Sızlaması Nedir?
Diş sızlaması çocuklarda çok sıklıkla çürüklerden ve ön diş kırılmalardan kaynaklı görülmektedir. Çocuklar ağız hijyenine pek dikkat etmezler ve diş çürükleri çok sık gözlenir. Yeni başlayan çürüklerde sızlama daha sık gözlenir. Ve dişlerde çocuklar gibi genç olduğundan çürükler çok daha hızlı ilerler. Tedavi edilmezse diş kaybına kadar gidebilecek durumlar olması çok sürmemektedir.
Çocuklar hareketli varlıklar olduğundan baş bölgelerine çok travma almaktadır. Özellikle bu travmalarda üst ön kesici diş kırılmaları çok sık gözlenmektedir.
Çocuklarda ağrı eşiği düşük olduğundan travma ve çürüklerde ağrı oluşumu hızlı ve şiddetli olacaktır.
Diş Sızlaması Varlığında Hangi Doktora Gidilir?
Diş Sızlamasında neden olan etkene göre hekiminize gidebilirsiniz. Diş sızlaması, diş çürüğü ve diş pulpasındaki bir hasardan kaynaklı ise kök kanal tedavisi uzmanına (Endodontist) veya pratisyen hekiminize gidebilirsiniz. Diş sızlaması varlığında hasta en kısa sürede hekimine gitmelidir. Diş çürüğü ve pulpal hastalık tedavi edilmediği sürece daha kötü sonuçlar doğurabilmektedir.
Diş sızlaması Diş eti çekilmesi veya diş taşı varlığından dolayı (periodontal etkenlerden) meydana geliyorsa diş eti hastalıkları uzmanına (periodontist) gidilmelidir. Bu sebeplerden dolayı hislerde kolay kolay geçen durumu olmadığından ve sürekli diş sızlaması olacağından hasta derhal hekimine başvurmalıdır.
Diş çatlağı ve kırığı durumlarda Restoratif diş tedavisi uzmanına veya pratisyen diş hekimine gidilebilir. Bu durumlarda diş sızlaması ve ağrı durumları görülür. Bu yüzden hastalar da rahatsızlık duyar ve derhal hekimine başvurması lazımdır. Hasta hekimine gitmediği her dakika içinde dişte sızlama ve ağrı artar. Çatlak ve kırıklar yüzünden ağız içerisine açılan her kanallardan bakteriler ve bakterilerin ürettiği asit diş pulpasına verdiği hasar artar.
Diş Sızlaması ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Diş sızlamasını ne geçirir?
Diş sızlamasını geçirmek için öncelikle oluşmasını önlemek gereklidir. Bunun için en önemli faktör ağız hijyenidir. Günde en az 2 kere dişleri fırçalamak gereklidir. Florür içeriği fazla olan hassasiyet giderici macunlar kullanabilir. Diş sızlaması varsa hastada bunun neden kaynaklı olduğu önemlidir. Diş çürüğü, pulpal hastalık veya mevcut dolgunuzdan kaynaklı bir durum ise bunun için hekiminize başvurmanız lazımdır. Gerekli tedaviyi doktorunuz yapması lazımdır. Ön dişlerinizde nefes almaya ve sıcak soğuk gıda ve sıvı tüketimine bağlı bir hassasiyet varsa bunu önlemek için dişlerinizi fırçalamaya ek olarak hekiminiz dişlerinize flor vernik veya topikal flor uygulayarak kısa sürede dişlerinizdeki hassasiyetten kurtulabilirsiniz.
Diş fırçalamak diş hassasiyetini geçirir mi?
Diş macunu içerisindeki flor içeriği, dentin ve kök üzerindeki kanalları tıkayarak hem hassasiyeti giderir hem de diş çürüğüne karşı dişi güçlendirir. Günde 2 kere düzenli diş fırçalamak, diş hassasiyetini 1 ila 7 günde diş hassasiyetini giderir. Diş çürüğünden dolayı oluşan hassasiyetleri geçirmesi kısıtlıdır. Diş macun içerisindeki flor, çürük bölgesindeki bakterileri durdurması kısıtlı olacağından bu durumlarda yapılması gereken en doğru şey diş hekiminize gitmektir.
Diş hassasiyeti ilaç kullanmayla geçer mi?
İlaç kullanmak diş hassasiyeti üzerindeki etkisi kısıtlıdır. Hekiminiz ilaç önermediği sürece kesinlikle ilaç kullanmayınız. Vücudunuza yan etkileri olabilir. Bazı durumlarda hasta çok hassasiyeti var ise parasetamol ve dexketoprofen içerikli ağrı kesiciler hekimler tarafından önerilebilmektedir ama etkisi kısıtlıdır. Diş sızlamasının geçmesi için en doğru şey florürlü diş macunları ile günde en az 2 kez dişlerinizi fırçalamanız ve hekiminize başvurmanızdır.
Sıcak ve soğuk gıdalar tüketirken ön dişlerim sızlıyor, ne yapabilirim?
Sıcak ve soğuk gıdalar tüketiminizde dişleriniz sızlıyorsa diş hassasiyetiniz var demektir. Bu durumlarda ilk olarak dişlerinizi günde en az 2 kere florürlü diş macunları ile fırçalamanız gerekmektedir. Aynı zamanda diş hekiminize de gitmeniz lazımdır. Diş hekimi hassasiyete neden olan etkeni tespit edip tedavi etmelidir. Tedavi sonrasında 1 ila 7 günde hassasiyetiniz geçmiyorsa hekiminiz tarafından flor vernik veya topikal flor uygulaması yapabilir.
Diş Sızlaması nedir ve neden oluşur?
Diş sızlaması, diş pulpasındaki (damar ve sinirleri) sinirlerin dış etkenlerden dolayı uyarılması sonucu dişlerde meydana gelen histir. Diş hassasiyeti olarak da bilinir. Diş kök ve dentininin içerisinde pulpaya kadar uzanan kanallar bulunur. Bu kanallar içesinde dentin lenfi denilen bir sıvı bulunur. Dış etkenlerin kanallar içerisindeki bu sıvıyı hareketlendirerek diş pulpasındaki sinirleri uyarır ve sızlama hissi oluşur.
Bu dış etkenler şunlardır:
- Sıcak- soğuk sıvı ve gıda tüketimi
- Ön dişler arasından geçen derin nefes alma
- Şekerli ve ekşi gıdalar
- Asitli içecekler
- Dişlere gelen kuvvetler (tırnak yeme, diş sıkma, kalem ısırma vb)
- Sigara ve alkol