Karşı Gelme Bozukluğu
Karşı gelme bozukluğu yaşam kurallarına uymama, başkaldırı, aileye ve herhangi bir otoriteye karşı gelme, çabuk sinirlenme ile kendini gösteren bir davranış bozukluğudur. Tedavisi anne, baba, psikiyatrist ve psikolog ile iş birliği içinde yürütülmesi büyük önem taşır.
Karşı Gelme Bozukluğu Nedir?
Karşı gelme bozukluğu yaşam kurallarına uymama, başkaldırı, aileye ve herhangi bir otoriteye karşı gelme, çabuk sinirlenme ile kendini gösteren bir davranış bozukluğudur.
Yetişkinlerde de görülmesine rağmen çocukluk ve ergenlik döneminde daha sık rastlanmaktadır. Sık geçirilen öfke nöbetleri, aşırı sinirlilik, anne babaya karşı gelme, sorumluluklarını reddetme ve yerine getirmeme, kaba ve nefret dolu konuşmalar, bozuk toplumsal ilişkiler bu hastalığın en belirgin özelliklerindendir.
Bu belirtiler genellikle okul öncesi dönemde başlar. Okula başlama ve arkadaşlık kurma sürecinde belirtiler daha da belirginleşir. Bazen daha geç gelişebilir, ancak hemen hemen her zaman erken ergenlik yıllarından önce başlar.
Hastalığın görülme sıklığı %1-16 arasında değişir. 13 yaşından önce kız çocuklarına göre erkek çocuklarında daha sık görülür. Bu yaştan sonra ise risk eşitlenir. Normalde 2-3 yaşındaki çocuklarda ve erken ergenlik dönemlerinde bu tepkiler normal karşılanır. Fakat uzun süredir var olan ve kontrol edilemeyen durumlarda karşı gelme bozukluğu akla gelmelidir. Yetişkinlerde ise bu hastalık genellikle çocukluk döneminde fark edilmeyip geç tanı alır. Yaşadığı topluma uyum sağlamada ve yaşamını sürdürmede ciddi zorluk çekerler.
Karşı Gelme Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Çocuklarda;
- Sık ve çabuk öfkelenme
- Sinirlilik ve asabiyet
- Sık tartışmaya girme
- İsteklere ve kurallara karşı gelme
- Alınganlık, kırgınlık durumları
- Kızgınlık hali
- Depresif ruh hali
- Kendi hatalarını ve davranışlarını kabul etmeme, başkasını suçlama
- Okula uyumda problem
- Kötü arkadaş ilişkileri
- Kin besleme, intikam alma düşünceleri
- Kasıtlı olarak insanları sinirlendirme
- Sık sık küfretme
- Yalan söyleme
Yetişkinlerde;
- Hayata karşı kızgın olma
- Sık ve ani öfkelenme
- Sinirlilik ve asabiyet
- Otoriteye karşı hoşnutsuz olma
- Kendini kabul ettirememe hissi
- Toplumsal ilişkilerde bozulma
- İş ve evlilikte uyum problemleri
- Hatasını kabul etmeme
- Suçları başka insanlara atma
Karşı gelme bozukluğunun dereceleri vardır;
- Hafif; Semptomlar sadece evde, okulda, işte veya yaşıtları ile birlikteyken ortaya çıkar.
- Orta; Belirtiler en az iki ortamda ortaya çıkar.
- Şiddetli; Belirtiler üç veya daha fazla ortamda ortaya çıkar.
Karşı Gelme Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?
Karşı gelme bozukluğunda genetik yatkınlık önemli bir yer tutmaktadır. Aile bireylerinin herhangi birinde var olan psikiyatrik bozukluklar, aile içi iletişimde kopukluk, düşük sosyo-ekonomik düzey, ailenin çocuğa ya da ergene fazla ilgi göstermemesi ya da tam tersine çok fazla üzerine düşmesi, otoriter davranması karşı gelme bozukluğuna sebep olabilir.
Bir çocuk veya ergen ilgisiz ve tutarsız büyütülmüşse duygusal açıdan yeterli doyum sağlanamayacağı için gelişimi tamamlanamaz ya da aile fazla katı ve kuralcı davranarak bu tarz davranışların ortaya çıkmasına ortam hazırlayabilir. Yetişkinlerde ise genellikle çocukluk yaşlarında tanı koyulmamasına ya da yetişkinlik döneminde belirtilerin şiddetlenmesi ile kendini gösterir. Kısaca karşıt olma gelme bozukluğu birçok sebebi içinde barındırır.
Karşı gelme bozukluğu için olası risk faktörleri şunları içerir:
- Mizaç; Yaşananlara son derece duygusal olarak tepki verme veya hayal kırıklığını tolere etmekte zorlanma gibi duyguları düzenlemekte güçlük çeken bir mizaca sahip olma
- Ebeveynlik sorunları; İstismar veya ihmal, sert veya tutarsız disiplin veya ebeveyn denetimi eksikliği yaşayan bir çocuk
- Diğer aile sorunları; Ebeveyn veya aile uyumsuzluğu ile yaşayan veya akıl sağlığı veya madde kullanım bozukluğu olan bir ebeveyni olan bir çocuk
- Çevre; Tutarsız ve uygunsuz davranışlar, akranların ilgisi ve öğretmenler gibi diğer otorite figürlerinin tutarsız disiplinleriyle güçlendirilebilir ve pekiştirilebilir.
Karşı Gelme Bozukluğu Teşhisi
Karşı gelme bozukluğu olan çocuklara veya ergenlere detaylı psikiyatrik muayene ve tanımlayıcı testler yapılmalıdır.
Karşıt olma karşı gelme bozukluğu olan kişinin kişilik yapısı değerlendirilmelidir. Anne, baba ile görüşerek hem detaylı bilgi alınır hem de tavır ve tutumları değerlendirilir.
Çocuk eğer okula gidiyorsa öğretmeninden alınan detaylı bilgiler göz önünde bulundurularak psikiyatrist tarafından tanı konur. Yetişkinlere de psikiyatrist tarafından yapılan görüşme ve tanı testleri aracılığıyla tanı konur. Fakat yetişkinlere tanı koyulması çocuklara göre daha zordur. Çünkü yetişkinlerdeki çoğu belirtiler antisosyal davranışlar, madde bağımlılığı ve diğer bozuklukların belirtileriyle benzerlik göstermektedir.
Karşı Gelme Bozukluğu Tedavisi
Çocuklarda karşı gelme bozukluğunun tedavisi anne, baba, psikiyatrist ve psikolog ile iş birliği içinde yürütülmesi büyük önem taşır. Tedavide ilaçlardan çok psikoterapiden yararlanılır. Ayrıca anne baba eğitimi ve çocuğun ya da ergenin öğretmeni ile yürütülen çalışmalar da tedavide önemli bir yer tutar. Karşıt olma karşıt gelme bozukluğunun özgün bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Eşlik eden başka bir hastalık var ise o tanıya yönelik tedavinin uygulanması gerekir. Karşıt olma karşıt gelme bozukluğunda ebeveynlerin eğitilmesi büyük önem taşır. Ebeveynlere yönelik davranışçı terapi yaklaşımları uygulandığı takdirde çocukların iyileşme süreci de hızlanacaktır. Ayrıca çocuğun problem çözme becerilerini geliştirmeye yönelik terapiler de uygulanan tedaviler arasında olmalıdır.
- Ebeveyn eğitimi: Karşı gelme bozukluğu tedavisi konusunda deneyime sahip bir akıl sağlığı uzmanı, aile ve çocuk için daha tutarlı, olumlu ve ebeveynlik becerileri geliştirmelerine yardımcı olur. Bazı durumlarda, çocuklar ailesi ile beraber bu eğitime katılabilir. Böylece ailedeki herkes sorunları nasıl ele alacağına dair ortak hedefler geliştirir. Öğretmenler gibi diğer otorite figürlerini eğitime dahil etmek, tedavinin önemli bir parçasını oluşturur.
- Ebeveyn-çocuk etkileşim terapisi: Terapist, ebeveynleri çocuklarıyla etkileşimde bulunurken eğitir. Bir yaklaşımda, terapist tek yönlü bir aynanın arkasına oturur ve bir "kulak böceği" ses cihazı kullanarak ebeveynlere çocuklarının olumlu davranışlarını pekiştiren stratejiler konusunda rehberlik eder. Sonuç olarak, ebeveynler daha etkili ebeveynlik tekniklerini öğrenir, ebeveyn-çocuk ilişkisinin kalitesi artar ve problemli davranışlar azalır.
- Bireysel ve aile terapisi: Çocuklar için bireysel terapi, öfkesini yönetmeyi öğrenmesine ve duygularını daha sağlıklı bir şekilde ifade etmesine yardımcı olabilir. Aile terapisi, iletişimi ve ilişkileri geliştirmeye ve aile üyelerinin birlikte nasıl çalışacaklarını öğrenmelerine yardımcı olabilir.
- Bilişsel problem çözme eğitimi: Bu terapi türü, çocuğun davranış sorunlarına yol açan düşünce kalıplarını tanımlamasına ve değiştirmesine yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Aile ve çocuk birlikte çalışarak her iki taraf için de işe yarayan çözümlerin bulunmaya çalışıldığı işbirlikçi problem çözme, karşı gelme bozukluğu ile ilgili problemlerin iyileştirilmesine yardımcı olabilir.
- Sosyal beceri eğitimi: Çocuğun daha esnek olmasına ve akranlarıyla nasıl daha olumlu ve etkili bir şekilde etkileşime gireceğini öğrenmesine yardımcı olur.
Karşı Gelme Bozukluğu Tedavi Edilmezse
Çocuklarda;
- Sürekli aile içi çatışmalar yaşanır.
- Okula uyumda problem yaşar.
- Ders başarısı gittikçe düşer.
- Yeni ilişki kurmada, kurulan ilişkiyi de devam ettirmede güçlük çeker.
- Toplum kurallarını benimseyip uygulayamaz ve toplumdan dışlanır.
- Kanuna aykırı suçlar işlemeye başlar.
- Madde kullanım bozukluğu ortaya çıkar.
- Anti-sosyal davranışlar gelişir.
- Zamanla tabloya başka psikiyatrik bozukluklar eklenir: Davranım Bozukluğu, Anksiyete Bozukluğu, Depresif Bozukluk.
Yetişkinlerde;
- Kötü iş performansı gözlenir.
- Davranış bozuklukları artar.
- Diğer psikiyatrik problemler gelişir.
- Madde kullanım bozukluğu gelişir.
- İntihar riski artar.
Karşı Gelme Bozukluğuna Ne İyi Gelir?
Karşıt olma karşı gelme bozukluğunda en önemli nokta altta yatan sebebin bulunması ve çözülmesidir. Ayrıca anne-babaya ya da otoriteye duyulan öfkenin yerine kontrollü ve saygılı bir tepki vermesi sağlanmalıdır. Düşmanca ve uygunsuz davranışları da uyumlu davranışlara dönüştürmenin tedavide yeri çok önemlidir.
Karşı Gelme Bozukluğuna Ne İyi Gelmez?
Karşı gelme bozukluğuna yaklaşımda dikkatli olunmalıdır. Bu bozukluğa sahip kişilerde olumsuz davranışlarını güçlendirecek tepkilerden kaçınılmalıdır. Ilımlı olmalı ve sorunu çözme odaklı yaklaşmak önem taşır. Aksi halde var olan bozukluk daha ileri taşınır. Davranışların boyutu giderek artar ve ek psikiyatrik bozukluklar ortaya çıkar.
Hamilelikte Karşı Gelme Bozukluğu
Hamilelerde karşı gelme bozukluğu vaka örneği yoktur. Fakat yukarıdaki belirtilerin varlığında psikiyatriste danışmak hem anne hem de bebek açısından çok yararlı olacaktır. Çünkü annede meydana gelen öfke ve sinirlilik durumları anneyi yıpratmakla kalmayıp bebeğin gelişimini, doğum sürecini ve doğum zamanını da etkileyebilir.
Çocuklarda Karşı Gelme Bozukluğu
Karşı gelme bozukluğu ne yazık ki çocuklarda yetişkinlere oranla daha sık görülmektedir. Tanı alan çocukların birçoğunda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu mevcuttur. Karşı gelme bozukluğunun ortaya çıkmasında genetik, biyolojik ve çevresel faktörler rol oynamaktadır. Bu açıdan çocukların gelişiminde dikkatli olunmalı, mevcut belirtiler bulunduğunda da zaman kaybedilmemelidir.
Karşı Gelme Bozukluğu için Hangi Doktora Gidilir?
Öfke, sinirlilik, karşı gelme, sorumluluklarını yerine getirmeme, hatasını kabul etmeyip başkalarını suçlama ve toplum kurallarına aykırı olan davranışlarda bulunma belirtilerinden 4 tanesi ya da daha fazlası mevcut ise en az 6 aydır devam ediyor ve zamanla ilerliyorsa vakit kaybetmeden uzman bir çocuk psikoloğuna veya çocuk psikiyatristine danışmak gerekir. Yetişkin hastalar ise psikiyatriste başvurmalıdır. Çünkü karşı gelme bozukluğu tanı koyulmayıp tedavi edilmediği takdirde madde bağımlılığı, depresyon ve diğer kişilik bozukluklarının gelişmesine karşı büyük bir risk taşımaktadır.