Katatoni

Zihinsel işlev ve fiziksel işlevde birtakım problemlere neden olan Katatoni, psiko – motor bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır.

Katatoni Nedir?

Katatoni psiko – motor bir bozukluk olarak tanımlanmakta olup, zihinsel işlev ve fiziksel işlevde birtakım problemlere neden olmaktadır. Katatoni, normal bir kişinin hareket etme yeteneğini ciddi ölçüde etkileyen psiko – motor bozukluktur. Bu hastalarda çeşitli belirtiler görülebilmektedir ve bu belirtilerin başında sersemlik gelmektedir. Bu belirtiler ortalama olarak birkaç saatten birkaç aya kadar sürebilmektedir. Bazı durumlarda ise katatoni durumu yıllar boyu sürebilmektedir. Katatoniye neden olan durum biliniyorsa bu duruma “Eksternal Katatoni” adı verilirken, neden olan durum bilinmiyorsa “İnternal Katatoni” adı verilmektedir.

Katatoni, motor sistemi ilgilendiren bir terim olarak literatürde yerini almaktadır. Eski dönemlerde sadece şizofrenilerde görülebilen bir fenomen olarak kabul edilen katatoni, depresyonda ve bipolar bozuklukta da görülebilmektedir. Katatonideki en önemli belirtiler arasında birtakım kaslarda ileri derecede katılık olması yerini almaktadır. Katatonik hastalara bir pozisyon verilmesiyle, bu hastaların o pozisyonda kalmaları oldukça tipik bir davranıştır. Örnek olarak hastanın ellerini yukarı doğru kaldırırsanız, tıpkı bir balmumuna dokunup, balmumunu eğiyormuş gibi bir his elde edersiniz. Bu hastanın elini kaldırdıktan sonra, elin o pozisyonda kalması durumuna “posturing” adı verilmektedir. Bu hastalarda tekrarlayıcı bir şekilde anlamsız birtakım mimikler görülmektedir. Bu mimiklere “manyerizm” adı verilmektedir ve bu mimikler oldukça anlamsız ve saçma bir karakterdedir.

Katatoni Belirtileri Nelerdir?

Katatoni üç farklı klinik formda incelenebilmektedir. Bu klinik formlara göre, bu bireylerde birbirinden farklı klinik belirtiler görülebilmektedir. Bu klinik formlardan en sık görüleni “akinetik katatoni” iken diğer katatoni türlerine örnek olarak “heyecanlı katatoni” ve “kötü huylu katatoni” gösterilebilmektedir.

Akinetik Katatoni: En yaygın olarak görülen katatoni türü olan akinetik katatonide, hastalar genellikle boş gözle çevresine bakmaktadır. Bu bireylerle konuşmaya çalıştığınız esnada, bu bireyler genellikle konuşmanıza yanıt vermemektedir. Bu bireylerin size yanıt verirlerse, genellikle verdikleri yanıt söylediklerinizin tekrarı olmaktadır. Bu bireyler bazı durumlarda alışılmadık veya garip bir şekilde otururlar veya uzanırlar. Bu bireyler genellikle hareket etmeye pek meyilli değillerdir.

Heyecanlı Katatoni: Akitenik katatoniye göre daha az bir şekilde karşımıza çıkan bu klinik formda, bireyler hareket edebilmektedirler. Fakat bireylerin yaptıkları bu hareketler daha anlamsız ve dürtüsel olarak görünmektedir. Bu bireyler aynı zamanda dışarıdan tedirgin, çılgın veya kavgacı gibi de görülebilmektedirler. 

Kötü Huylu veya Malign Katatoni:Daha nadir bir şekilde karşımıza çıkan Kötü Huylu Katatoni klinik formundaki belirtiler kan basıncında, vücut sıcaklığında veya kalp atış hızındaki ciddi değişiklikler sonucunda ortaya çıkmaktadır. Uzun süre bu klinik formda kalan bireylerde, pıhtı atması, böbrek yetmezliği gibi istenmeyen sonuçların ortaya çıkma ihtimali daha yüksektir.

Yukarıda bahsedilen üç klinik formun dışında, katatonik bireylerde yaygın olarak görülen birtakım davranışlar bulunmaktadır. Bu davranışlar genel hatlarıyla şu şekildedir:

  • Bu bireyler genellikle çevrelerindeki insanlara yanıt vermeye pek meyilli değillerdir.
  • Katatonik bireyler genel olarak pek konuşmak istememektedirler. Bu duruma “katatonik stupor” adı verilmektedir.
  • Katatonik bireyler sıklıkla ilginç veya garip pozisyonlarda oturmaktadırlar. Bu bireylerin pozisyonunu düzeltmeye çalışanlara karşı, bu bireyler oldukça sıkı bir direnç göstermektedirler.
  • Katatonik bireyler başkalarının konuşmasını taklit edebilmektedir.
  • Katatonik bireyler başka insanların sadece konuşmasını değil, hareketlerini de taklit edebilmektedirler.

Katatoni Nedenleri Nelerdir?

Katatoniye neden olan durumlar tam olarak bilinmemekle beraber, birtakım psikiyatrik rahatsızlıklar katatoniye neden olabilmektedir. Psikiyatrik bozukluklara ek olarak vücuttaki endokrin sistemini veya sinir sistemini etkileyen birtakım rahatsızlıklar da katatoniye neden olabilmektedir.

  • Katatoniye neden olan psikiyatrik bozuklukların başında depresyon ve bipolar bozukluk gelmektedir. Katatonik bireylerin yaklaşık olarak 3’ te 1’ inde bipolar bozukluk görülmektedir.
  • Katatoniye neden olan bir diğer önemli psikiyatrik bozukluk Şizofreni Hastalığıdır.
  • Böbreklerdeki birtakım problem sonucunda da katatoni durumu görülebilmektedir.
  • Bazı Diyabet veya Şeker hastalığı olan bireylerde de katatoni görülebilmektedir.
  • Vücutta tiroid hormonunun çalışmasını bozacak herhangi bir hastalık sonucunda da katatoni görülebilmektedir.
  • Vücudumuzdaki dopamin enziminin eksikliği sonucunda ortaya çıkan Parkinson Hastalığında da katatoni görülebilmektedir.
  • Beyin zarlarının etkilendiği “ensefalit” durumunda da katatoni görülebilmektedir. Beynin akut veya ani bir şekilde enfekte olması durumuna ensefalit adı verilmektedir.

Katatoni Teşhisi

Katatoni teşhisi için ek bir görüntüleme yöntemine genellikle gerek duyulmamaktadır. Katatoni durumu klinik bir şekilde fark edilmektedir ve tanısı konulmaktadır. Katatoniye neden olan durumun teşhisi için ek tetkikler bazı durumlarda istenebilmektedir. Fakat genel olarak konuşmaya meyili olmayan bireylerde, hareketsiz kalmaya meyilli bireylerde, vücut pozisyonunun değişmesine karşı dirençli bireylerde veya garip pozisyonlarda oturan bireylerde katatoniden şüphelenilmektedir.

Katatoni Tedavisi

Katatoninin hafiflemesi adına birtakım medikal tedavi yöntemlerinden faydalanılabilmektedir. Bu medikal tedavilerin başında “benzodiazaepin” etken maddeli ilaçlar gelmektedir. Bu sakinleştirici ilaçlara yanıt alınamaması durumunda veya katatoninin ileri derecede olduğu durumlarda ise daha farklı bir tedavi yöntemi denenebilmektedir. Kişilerin daha önce de katatoni geçirmesi durumunda, medikal tedaviye yanıt alınmaması durumunda veya şiddetli katatoni durumunda beyne birtakım elektrotlar yerleştirilerek tedavi uygulanmaktadır. Bu tedavi yöntemine ise EKT veya Elektro – Konvülsif – Tedavi adı verilmektedir.

Katatoni Tedavi Edilmezse

Katatoni tedavi edilmesi gereken bir klinik formdur. Katatoninin tedavi edilmediği takdirde birtakım problemler ortaya çıkabilmektedir. Yapılan araştırmalara göre, tedavisiz kalan katatoni durumlarında dehidratasyon durumu ortaya çıkabilmektedir. Dehidratasyon kısa bir tabirle vücudun susuz kalması durumudur. Dehidratasyon derecesi ilerledikçe istenmeyen sonuçlarla karşılaşma potansiyeli de artmaktadır. 

Tedavi edilmemiş katatoni durumunda bazı mineral dengesinde de sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. Tedavisiz katatoni sonucunda “Hiponatremi ve Hipoglisemi” durumları ortaya çıkabilmektedir. Hiponatremi, kanda yeterince sodyum olmaması ile karakterize bir durum iken hipoglisemi kan şekeri düşüklüğü olarak tanımlanmaktadır. 

Tedavi edilmemiş katatonilerde ciddi sorunların ortaya çıkması yaklaşık olarak %40 civarındadır. Bu hastalarda zatürre ve koroner sendromlara yatkınlık oldukça sıktır. İleri yaşlarda görülen zatürre ve koroner sendromlar oldukça ölümcül olabilmektedir. Tedavisiz katatonilerdeki ölüm oranı yaklaşık olarak %20 – 25 civarındadır.

Katatoniye Ne İyi Gelir?

Katatoni durumunun erken tanınması oldukça önemlidir. Bu bireylerin en erken bir şekilde medikal tedavi veya EKT tedavisi alması bu bireyler için yapılacak en doğru hamle olacaktır. Bu bireylerin aynı zamanda susuz kalmaması gerekmektedir. Dolayısıyla bu bireylerin normalden fazla bir şekilde sıvı tüketmesi, olası sonuçların engellenmesi adına önemli olacaktır.

Katatoniye Ne İyi Gelmez?

Katatoni erken tanınması gereken bir klinik durumdur. Katatonik bireyler hareket etmeye pek meyilli değillerdir. Bu bireyler aynı zamanda ilginç pozisyonlarda oturabildikleri için, bu bireylerin vücut şekillerini zorla değiştirmeye çalışmak katatoniye iyi gelmemektedir. Bu bireyleri aynı zamanda sıvısız bırakmak da katatoninin olası sonuçları açısından iyi olmayacaktır.

Katatoni İlaçları

Katatoni tedavisinde sıklıkla rahatlatıcı veya sakinleştirici ilaçlar kullanılmaktadır. Katatoni tedavisinde “benzodiazepin” etken maddeli ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlara yanıt verilmeyen durumlarda ise EKT adı verilen tedavi yöntemi uygulanabilmektedir.

Benzodiazepin:Benzodiazepinler GABA isimli reseptörlere etki göstererek, hücreye Klor girişini arttıran sakinleştirici ilaçlar arasında yerini almaktadırlar. Bu ilaçların birtakım klinik kullanım amaçları bulunmaktadır. Bu durumun başında “hipnosedatif” etki yaratmaları gelmektedir. Hipnosedatif veya sakinleştirici etkileri dışında, anskiyete çözücü etkileri ve kas gevşetici etkileri de bulunmaktadır. Bu ilaçlar normal dozlarda ağrı kesici özelliğine sahip olmamaktadır. Ağrı kesmediği gibi ağrı artışına da neden olmayan benzodiazepinlerin en önemli yan etkisi “solunumu bozmasıdır.” 

Benzodiazepin etken maddeli ilaçlara “Diazepam, Klordiazepoksit, Flurazepam, Lorazepam, Oksazepam, Klonazepam, Midazolam, Triazolam” örnek gösterilebilmektedir.

Diazepam: Uzun etkili olmasına karşın, bu ilacın etkisi oldukça hızlı başlamaktadır. Alkol yoksunluk krizinde de ilk olarak tercih edilebilecek olan bu ilacın aynı zamanda kas gevşetici ve anksiyete azaltıcı etkisi de bulunmaktadır.

Flurazepam: Yarı ömrü en uzun benzodiazepin türü olan Flurazepam, anskiyete azaltıcı ve hipnoz edici etkiye sahiptir. Flurazepamın yan etkisi oldukça azdır. Bu tür ilaçların en önemli ve ölümcül yan etkisi solunum sistemini bozmalarıdır. Diazepam ve Flurazepam etken maddeli benzodiazepinler en düşük yan etki profiline sahip ilaçlardır.

Lorazepam – Oksazepam: Lorazepam ve Oksazepam, Faz 2 reaksiyonu aracılığıyla metabolizmaya katılmaktadır. Faz 2 reaksiyonu yaşlanmayla bile değişmeyeceği için, bu ilaçların yaşlı bireylerde kullanılması daha uygundur. Bu ilaçlar aynı zamanda karaciğer yetmezliği olan bireylerde de rahatlıkla kullanılabilmektedir.

Triazolam: Midazolam adı verilen benzodiazepinle beraber, en kısa etkiye sahip olan benzodiazepin olarak bilinen triazolam, anksiyete tedavisinde pek kullanılmamaktadır. Bu ilaç kas gevşetici etkiye ek olarak uykusuzluğun tedavisinde de kullanılabilmektedir. Triazolam etken maddeli ilaçlar diğer benzodiazepinlere kıyasla daha fazla yan etkiye neden olmaktadırlar. Bu etken maddeli ilaçların daha fazla bağımlılık yapması beklenmektedir. Bu ilaçlara tolerans gelişimi daha sık bir şekilde görülebilmektedir. Sabaha sarkan artık etkiyi en az yapan ilaçlar da Triazolam etken maddeli benzodiazepinlerdir.

Midazolam: Triazolam ile birlikte en kısa etkiye sahip olan benzodiazepin olan Midazolam, sıklıkla ameliyat veya kısa cerrahi operasyonlar öncesinde anestezi amacıyla kullanılmaktadır. Bu etken maddeli ilaçların kas gevşetici, anksiyete giderici ve unutkanlık yapıcı etkileri bulunmaktadır. Midazolam etken maddeli ilaçlar Triazolam etken maddeli ilaçlara benzer bir şekilde daha sık bir şekilde yan etkiye neden olmaktadır. Bu ilaçlar daha fazla bağımlılık yapabilirken, sabaha sarkan artık etkiyi de en az yapan ilaçlar olarak bilinmektedir.

Katatoni Ameliyatı

Medikal tedaviye yanıt verilmeyen durumlarda, daha öncesinde de katatoni olan bireylerde ve şiddetli katatoni durumlarda EKT adı verilen Elektro – Konvülsif – Tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Bu tedavi yöntemine “elektro – şok tedavisi veya şok tedavisi” adı da verilmektedir. Bir anestezi uzmanı ve psikiyatri uzmanı tarafından yapılan EKT tedavisinde, terapi öncesi kas gevşetici ve uyku sağlayan ilaçlar verilmektedir.

Bu hastalara alın bölgesine iki farklı elektrot yerleştirilir ve beyne bu elektrotlar aracılığıyla elektrik verilmektedir. Bu elektriksel akım sayesinde beyinde birtakım dalgalar oluşmaktadır ve elektriksel dalgalar sonucunda beyinden birtakım kimyasal maddeler vücuda salınmaktadır. EKT tedavi yaklaşık olarak 5 dakika sürmektedir ve bu tedavinin bitmesini ortalama olarak 25 – 30 dakikada olmaktadır. EKT geçmişe yönelik unutturucu etkiye sahip olabilirken, yapılan araştırmalara göre kalıcı bir bellek hasarı yapmadığı gösterilmiştir.  Bu terapi genellikle haftada 2 – 3 kez uygulanırken, bir kür için ortalama 1 ay gibi bir süre gerekmektedir.

Katatoni İçin Hangi Doktora Gidilmeli?

Bireylerde son zamanda gelişen konuşmalara yanıt vermeme, sessiz kalma, anormal bir pozisyonda oturma, konuşmaları taklit etme gibi durumların gelişmesi durumunda, bu bireylerin Psikiyatri Uzmanı tarafından muayene edilmesi gerekmektedir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
2
0
Makeleyi Paylaşın