Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Nedir?
Üreme endokrinolojisi ve infertilite, kadınlarda görülen kısırlık ve hormonal bozukluklardan sorumlu olan bölümdür.
Üreme endokrinolojisi ve infertilite bölümü, kadınlarda görülen hormonal bozukluklar ile kısırlığın (infertilite) teşhis, takip ve tedavisinden sorumlu olan tıp branşıdır.
İnsan vücudu üreme sürecine, vücutta salınan hormonların fonksiyonlarını gerçekleştirmesi sonucunda hazırlanmış olur. Bu hormonların düzensiz ya da dengesiz oluşu ise başta kısırlık olmak üzere birçok sağlık sorununa yol açabilir.
Östrojen hormonu, halk arasında kadınlık hormonu olarak da bilinir. Ergenliğe girilmesi ve doğurganlık döneminin başlaması ile memelerin büyümesi, genital kılların çıkması, kalçaların daha yuvarlak bir hal almasını ve regl periyotlarının gerçekleşmesini sağlar.
Yumurtlama işlemi gerçekleştikten sonra salgılanan hormon ise progesterondur. Rahim içini gebeliğe hazır hale getirmek, döllenen yumurtanın rahme tutunmasını sağlamak ve gebelik sürecini sağlıklı şekilde sürdürmekten sorumludur.
Bir diğer önemli hormon ise prolaktindir. Süt üretimini sağlayan bu hormon sağlıklı aralıktan daha fazla salgılanırsa gebelik oluşmaz. Özellikle tiroit bezlerinin yeterince çalışmadığı kişilerde prolaktin yüksekliği görülebilir.
Gebelikten sorumlu olan hormonların yetersiz salınımı, normalden daha fazla salınması ya da düzenli bir şekilde üretilmemesi sonucunda sağlıklı bir hamilelik görülmez.
Bu durumun tedavisi için üreme endokrinolojisi ve infertilite uzmanlarına başvurmak gerekir. üreme endokrinolojisi ve infertilite bölümü olan devlet hastaneleri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere tüm illerde yaygınlaştırılmaktadır.
Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Uzmanı Nedir? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?
Üreme endokrinolojisi ve infertilite uzmanları, kısırlık ve kadınlarda görülen hormonal bozukluklarla ilgilenen hekimlerdir. Uzman olmak için 6 senelik temel tıp eğitiminin tamamlanması ve TUS ile Kadın Hastalıkları ve Doğum (Jinekoloji) Uzmanlık Eğitiminin alınması gerekir.
4 sene süren bu eğitimin ardından ihtisasa 2 senelik Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite eğitimiyle devam edilir. Tüm bu süre içerisinde cerrahi yöntemler de dahil olmak üzere kapsamlı bir eğitim verilir.
Bu süreçleri başarılı şekilde tamamlayan ve yeterli donanımı kazanan adaylar uzman unvanı alarak göreve başlayabilirler.
Uzmanların görev ve sorumlulukları ise şu şekilde sıralanabilir:
- Hastaların şikayetlerini dinledikten sonrasında fiziki muayene uygulamak ve bulguları analiz etmek,
- Kısırlıktan şüphelenilmesi halinde kan tahlili, ultrasonografi ve diğer radyolojik görüntüleme tekniklerinden yardım almak,
- Gerek duyulması halinde hastanın eşini uzman bir üroloğa yönlendirmek,
- Hastalıkların teşhisi için gereken hormon tahlillerinin yapılmasını sağlamak,
- Tüm test sonuçları ve muayene bulgularına dayanarak hastalıkları doğru şekilde teşhis etmek,
- Teşhis edilen hastalık için en uygun ve etkili tedavi planını hazırlamak,
- Hasta ve eşini sağlık sorunları konusunda bilinçlendirmek,
- Aşılama ya da tüp bebek tedavisi gibi yöntemler hakkında bilgi vererek hastanın onayını almak,
- Tedavi sürecinde eşlerin psikolojik sağlığını korumak için destek gerekirse psikiyatri bölümüne yönlendirme yapmak,
- İlk muayeneden doğumun gerçekleşmesine kadar geçen süre boyunca hasta takibi yapmak,
- Gerek görülmesi halinde ilgili branş hekimleri ile işbirliği kurmak,
- Uzmanlık adaylarının gerekli tecrübe ve donanımı kazanabilmeleri için gereken çalışmaları yürütmektir.
Üreme endokrinolojisi ve infertilite bölümü uzmanları devlet hastanelerinde, özel hastanelerde, üniversite hastanelerinde, tüp bebek merkezlerinde, özel polikliniklerde, eğitim ve araştırma hastanelerinde görev yapabilirler.
Teşhis, takip ve tedavi süreçlerinde jinekologlar, radyologlar ya da diğer ilgili hekimlerle bir arada çalışabilirler.
Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Bölümü Hangi Hastalıklara Bakar?
Üreme endokrinolojisi ve infertilite bölümü, hormonal düzensizliklere bağlı olarak ortaya çıkan kısırlık, aşırı tüylenme ve regl periyotlarının düzensiz olması gibi tüm sağlık sorunlarıyla ilgilenmektedir. En sık görülen hastalıklar ise şu şekilde sıralanabilir:
- Polikistik Over Sendromu: Kısaca PKOS adı verilen bu durum, yumurtalıklarda küçük kistlerin oluşması anlamına gelir. Bu kistler genellikle en fazla 8 ila 10 mm çapa kadar büyürler. Aynı zamanda ultrasonografi görüntülerinde yumurtalıkların beklenenden daha iri olduğu görülür. Hormonal dengesizliğe neden olan bu hastalık, yumurtaların gelişmesini önlediği için gebelik oluşamaz. Erkek tipi kıllanma, yoğun ağrılı ve düzensiz regl periyotları, regl kanamasının beklenenden daha çok ya da az olması gibi belirtilere yol açar.
- Hiperprolaktinemi Hastalığı: Prolaktin hormonunun sağlıklı aralıktan daha fazla salgılanması durumuna verilen addır. Süt üretiminden sorumlu olan bu hormonun kandaki artışı, yumurtlama periyotlarının ve yumurta kalitesinin bozulmasına neden olur. En yaygın belirtileri düzensiz regl periyotları ve gün içerisinde göğüslerden birkaç damlaya kadar süt gelmesidir. Tedavi edilmesi ile birlikte yumurtlama süreci sağlıklı şekilde gerçekleşir.
- Östrojen Hormonu Yetersizliği: Kadınlık hormonu olarak da bilinen östrojen hormonun uzun süreli yetersiz salınımı gebeliği önleyen durumların başında gelir. Genetik yatkınlık, aşırı egzersiz yapma, yeme bozuklukları, sürekli rejim yapılması, pelvikte görülen enfeksiyon hastalıklarının sık tekrarlaması, hipofiz bezi ya da böbrek yetersizliği gibi sorunlara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Kemik erimesi, erken menopoz ve kısırlık gibi sorunlara yol açar. İdrar yollarında sık görülen enfeksiyon problemleri, baş ağrısı, odaklanma problemleri, sürekli bitkin ve yorgun hissedilmesi, memelerin hassaslaşması, cinsel ilişki sırasında ağrı duyumu, düzensiz regl periyotları ve depresif bir ruh haline bürünülmesi gibi belirtiler gösterir.
- Hiperplazi Hastalığı: Rahim iç yüzeyinin beklenenden daha fazla kalınlaşması sorunudur. Normal bir regl periyodu içerisinde östrojen salınımıyla kalınlaşan ve fetüsün tutunması için hazırlık yapan rahim duvarı tabakası, yumurtlamanın gerçekleşmemesi halinde yeniden dökülürek (regl kanaması ile) normal formuna döner. Ancak yeterli progesteron üretimi görülmezse iç tabaka dökülemez ve alınan östrojen ile kalınlaşma süreci devam eder. Bu durum kısırlık ya da rahim duvarı kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
- İnfertilite (Kısırlık): Doğru zamanda korunmasız cinsel ilişki yaşanmasına rağmen gebeliğin gerçekleşmemesi durumuna kısırlık denir. Ancak 1 ila 2 seneden daha kısa sürelerde yaşanan gebe kalamama durumu için kısırlık şüphesi duyulmaz. İnfertilite sorunu kadınlarda görülen hormonal düzensizlik nedeniyle görülüyorsa, tedavi süreci üreme endokrinolojisi ve infertilite uzmanları tarafından gerçekleştirilir. Bunun için çiftlere en uygun olan ve ve etkili yöntemler tercih edilecektir.
Üreme endokrinolojisi ve infertilite bölümünün ilgilendiği hastalıklar, hipofiz bezinin yetersiz çalışması ya da endokrin hastalıkları gibi altta yatan sağlık sorunlarına bağlı olarak meydana gelebilir. Bu durumlarda ilgili branş hekimleri ile birlikte çoklu tedaviler uygulanabilir.
Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Bölümü Hangi Tedavileri Uygular?
Üreme endokrinolojisi ve infertilite bölümü tarafından uygulanan tedaviler, teşhis edilen hastalığın türüne, evresine, hastanın genel sağlık durumuna, yaşam tarzına, yaşına, kilosuna ve benzeri özelliklerine bağlı olarak belirlenir.
En sık başvurulan yöntemler ise şu şekilde sıralanabilir:
- Tüp Bebek Tedavisi: Doğal şekilde gebeliğin gerçekleşmediği durumlarda uygulanan suni döllenme tekniğidir. İlaçlar yardımıyla çok sayıda yumurtanın oluşması ve gelişmesi sağlanır. Sağlıklı boyutlara ulaşan yumurta alınarak laboratuvar şartlarında spermle döllenir. Embriyo gelişmeye başladığında ise yeniden rahim içerisine yerleştirilir ve takibi yapılır. Bu sayede sağlıklı bir gebelik süresinin geçirilmesi mümkün olur.
- Aşılama Yöntemi: Enjeksiyon ya da oral tabletler yardımıyla hormonların uyarılması ve yumurta gelişiminin tetiklenmesi işlemidir. Her periyotta ortalama olarak 1 ila 3 yumurtanın oluşması beklenir. Yeterli boyutlara ulaşan yumurtaların oluşması halinde çatlatma iğnesi yapılır. Ardından laboratuvar ortamında uygun hale getirilen spermler transfer edilir. Bu sayede en uygun zamanda ve en verimli kalite ile döllenme işlemi gerçekleşmiş olur.
- Hormonal Tedaviler: Oral tabletler ya da enjeksiyon yöntemiyle uygulanan tedavilerdir. Aşırı hormon salınımının baskılanması ya da yetersiz seyreden durumlarda takviyesinin yapılması prensibine dayanır. Hastada görülen hormon düzensizliklerine bağlı olarak çoklu ilaç tedavileri gerekebilir. Hormon seviyelerinin sağlıklı aralığa dönmesi ile birlikte şikayetler de giderilmiş olur.
- Cerrahi Operasyonlar: Açık ya da kapalı yöntem olarak uygulanabilir. Gebeliği engelleyen tümöral oluşumlar, pelvik enfeksiyonları nedeniyle görülen deformasyonlar ya da hormonal bozukluklara bağlı olarak gelişen hasarların ameliyatla tedavisi edilmesi durumudur. Yapılacak ameliyat ve uygulama yöntemi, hastanın ihtiyaçlarına bağlı olarak belirlenmektedir.
Üreme endokrinolojisi ve infertilite bölümü tarafından uygulanan tedavi süreçleri kişiden kişiye göre değişebilir. Bu durum tamamen hastanın hormonal durumu, genel sağlık durumu ve tedavinin etki göstermesi gereken süreçle ilgilidir.
Bu nedenle karamsar bakış açısından kaçınılması ve ihtiyaç duyulması halinde psikiyatrik yardım alınması tavsiye edilmektedir.
Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
İnfertilite Polikliniği Ne Demek?
İnfertilite polikliniği, kısırlık sorununun teşhis, takip ve tedavisi ile ilgilenen bölümdür. Hastaya özel yaklaşımla gebeliği önleyen sorunların giderilmesi ve sağlıklı bir gebelik sürecinin tamamlanmasını hedeflenir. İnfertilite polikliniklerinde ürologlar, tıbbi genetik uzmanları, biyologlar, psikologlar, embriyologlar, jinekologlar, üreme endokrinolojisi ve infertilite uzmanları, hemşireler, laborantlar ve diğer sağlık görevlileri hizmet sunmaktadır. Devlete bağlı ya da özel sektörde hizmet veren sağlık kuruluşlarında yer alan bir bölümdür.
Üreme endokrinolojisi ve infertilite, kadınlarda görülen kısırlık ve hormonal bozukluklardan sorumlu olan bölümdür.
Kasık ağrısı, göbek deliğinden baldırlara kadar olan kısımda farklı sebeplerden ötürü ağrı hissedilmesi durumu olup; nedene göre medikal, cerrahi, fizik tedavi gibi yöntemlerle tedavi edilir.
Rahim duvarı kalınlaşması, endometriumda rahmin çeşitli sebeplerden karşılayamadığı östrojen fazlalığından dolayı kalınlaşma oluşması olup; tedavisi çoğu vakada, medikal tedavi yani ilaç tedavisidir.
Prostat büyümesi, idrar kanalının üstünde bulunan prostat bezinin yaş ilerledikçe büyümesi durumu olup tedavisi hastanın ve prostatın durumuna göre değişkenlik gösterir
Prostat bezinin iltihaplanması durumuna prostatit denmekte olup, çok türlü bir hastalık olduğu için tedavi şekilleri de türüne göre değişkenlik gösterir.