Baş Ağrısı
Kafa içerisinde yer alan ağrıya duyarlı yapıların çeşitli nedenlerle aşırı aktif edilmesi sonucunda oluşan ağrıya baş ağrısı denmekte olup, tedavisi için ağrının türüne göre ilaçlar verilir.
Baş Ağrısı Nedir?
Hemen hemen herkesin hayatta en az 1 kerede olsa başı ağrımaktadır. Ağrı çeşitleri içinde en sık görülen tip baş ağrısıdır. Çünkü baş ağrısı çok fazla durumdan etkilenebilir ve birçok şeyin belirtisi olabilir. Bunun yanında çoğu baş ağrısı basit gerilim tipi baş ağrısıdır.
Gerilim tipi baş ağrısı en sık görülen baş ağrısı türüdür. Bu ağrı türü genellikle omuzlardaki, boyundaki, kafa derisindeki veya çenedeki kasların gerilmesinden kaynaklanır. Çoğu zaman stres, depresyon, yorgunluk veya anksiyete ile birlikte görülür. Çok çalışan, yeterince uyumayan, düzenli bir yemek alışkanlığı olmayan ve alkol kullanan kişilerde gerginlik tipi baş ağrısı yaşama olasılığı daha yüksektir.
Diğer yaygın baş ağrısı türleri arasında migren, küme tipi baş ağrısı ve sinüs baş ağrısı bulunur. Çoğu insan yaşam tarzı değişiklikleri yaparak, rahatlamanın yollarını öğrenerek ve ağrı kesiciler alarak kendilerini daha iyi hissedebilir ve uygun tedaviyi sağlamış olur.
Baş Ağrısı Belirtileri
Baş ağrısının belirtileri aslında sadece baş ağrısından daha fazlasıdır. Belirtiler baş ağrısının türüne göre farklılık gösterse de belirtiler ortak olarak her türde az da olsa görülebilir.
Altta yatan başka bir tıbbi durumdan kaynaklanan baş ağrılarına ikincil (sekonder) baş ağrısı denir. İkincil baş ağrısı, ana hastalığa bağlı sayısız ilişkili semptomlara sahip olabileceğinden, primer baş ağrısının belirtilerini bilmek ikisini ayırmada yarar sağlayabilir. Ancak ikincil baş ağrıları tehlikeli olabileceği için bunları kesinlikle bir hekimin değerlendirmesi gerektiği akıldan çıkarılmamalıdır.
Migrenin en sık görülen belirtileri şunlardır:
- Genellikle kafanın bir tarafında hissedilen baş ağrısı
- Fiziksel aktivite ile daha da kötüleşen ve o an uğraşılan işin bırakılmasına sebep olan baş ağrısı
- Baş ağrısıyla birlikte olan mide bulantısı
- Kusma
- Işığa duyarlılık (fotofobi)
- Sese duyarlılık (fonofobi)
- Görme değişiklikleri, uyuşma, karıncalanma, baş dönmesi, kafa karışıklığı veya dil problemleri gibi (örneğin, kelimeleri bulmakta zorluk çekme) aura belirtileri
- Koku alma duyusunda değişimler
- Konsantrasyon zorluğu
- Duygusal olarak rahatsızlık hissi
Gerilim tipi baş ağrısının sık görülen belirtileri şunlardır:
- Alından başlayarak başın her iki tarafında ağrı, sıkışma veya basınç hissi
- Kafada dolgunluk hissi
- Genellikle gün içinde bir noktada başlayan ve yavaşça artan sonra da sabit kalan baş ağrısı
- Ağrının boyun ve omuzlara yayılması
- Baş ağrısından önce veya sonra gelişen iştah kaybı
- Işığa veya sese duyarlılık
- Genellikle migrende olduğu gibi fiziksel aktivite ile kötüleşmeyen ağrı
- Küme tipi baş ağrısının sık görülen belirtileri şunlardır:
- Göz veya göz çevresinde genelde bıçak gibi delici olarak tanımlanan baş ağrısı
- Baş ağrısı ile aynı tarafta burun akıntısı
- Baş ağrısı ile aynı taraftaki gözde sulanma
- Baş ağrısıyla aynı taraftaki yüzde ve göz kapağında şişme
- Yüzde kızarma ve terleme
- Ajitasyon, huzursuzluk
- Bulantı, ışığa duyarlılık, sese duyarlılık gibi migren benzeri semptomlar
Baş ağrısındaki nadir belirtiler
Hemiplejik bir migrende özellikle tek kolda felç görülebilir.
İkili görme, bulanık görme, göz kapağında sarkma veya bir gözün hareket edememesi oftalmoplejik bir migrende görülebilir.
Bulantı, görmede bozukluk gibi hastada sadece migren aurasının görüldüğü ancak baş ağrısının olmadığı sessiz migren olarak adlandırılan bir durum da vardır.
Baş Ağrısı Nedenleri Nelerdir?
Baş ağrısı, genellikle karmaşık bir ağrı reseptörü ağı, anormal beyin durumları, genetik ve duyarlılık adı verilen nörolojik fenomenleri içeren karmaşık bir durumdur. Çevresel faktörler de baş ağrısı nedenleri arasında sıklıkla yer almakta ve baş ağrısının tetikleyicileri olarak görev yapmaktadır.
Baş ağrılarının arkasındaki fizyolojiyi anlayarak baş ağrısının oluşmasındaki hangi durumların kontrol edebileceği ve tedavinin nasıl yapılacağı belirlenebilir.
Migren Tipi Baş Ağrısı
Trigeminal sinir lifleri aktive edildiğinde, kalsitonin geni ile ilişkili peptid (CGRP) ve madde P gibi çeşitli peptidler salgılanır. Bu peptitler, migrende ağrının oluşmasına ve şiddetlenmesine neden olur.
Oluşan bu nörojenik inflamasyon, duyarlılık denilen bir duruma sebep olur. Böylece baş ağrısı için oluşan her uyarı, daha da şiddetli bir baş ağrısına zemin hazırlar.
Bazı elektriksel aktivite dalgalarının beyindeki kortikal yüzeyde yayılmasıyla, kortikal depresyon denilen bir durum oluşur. Bunun da migrendeki aura denilen evreye sebep olduğu düşünülmektedir.
Migren ağrısına neden olabilecek risk faktörleri şu şekildedir:
- Stres
- Kadınlardaki hormonal değişimler
- Ani hava değişimleri
- Yemek düzeninde değişme
- Uyku bozuklukları
- Parfüm gibi yoğun kokulu maddeler
- Alkol
- Sigara
- Genetik olarak yatkınlık
Gerilim Tipi Baş Ağrısı
Gerilim tipi baş ağrısı en yaygın baş ağrısı tipidir. Genellikle başın etrafında sıkıştırıcı bir his olarak tanımlanır. Bu basınç veya "başın etrafında lastik bant" hissi ile birlikte, gerilim tipi baş ağrıları baş, boyun veya omuz kaslarındaki kas hassasiyeti ile ilişkili olabilir.
Hekimler, gerilim tipi baş ağrılarının miyofasyal (kasları örten doku) ağrı reseptörlerinin aktivasyonundan kaynaklandığına inanmaktadır. Bu lifler aktive edildiğinde ağrı sinyalleri beyne iletilir.
Hekimler ayrıca beyindeki ağrı yollarının duyarlılığının, migren gibi gerilim tipi baş ağrılarıyla da meydana geldiğine inanmaktadır. Bu duyarlılaşmanın, ara sıra gelen ağrılı durumdan kronik (sürekli) gerilim tipi baş ağrısına dönüşümde çok önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir.
Gerilim tipi baş ağrısını tetikleyebilecek faktörler şu şekildedir:
- Stres
- Uzun saatler çalışmak
- Alkol
- Anksiyete
- Yorgunluk
- Gece iyi uyuyamama
- Duygu durumunda bozukluk
Küme Tipi Baş Ağrısı
Küme baş ağrıları nadirdir ve genellikle uyarı vermeden başlar. Bu baş ağrısı atakları genellikle kısa ömürlüdür, 15 ila 180 dakika arasında sürer ve gözün içinde veya çevresinde yanıcı, delici bir ağrıya neden olur.
Patogenez veya küme baş ağrısı gelişiminin arkasındaki neden tam olarak anlaşılamamıştır. Uzmanlar, nedenin hipotalamusa bağlı olduğundan şüphelenmektedir. Hipotalamus beyindeki uykuyu ve sirkadiyen ritmi düzenlemeye yardımcı olan bir bezdir.
Hipotalamusa ek olarak, trigeminal sinir uyarımı, histamin salınımı, genetik ve otonom sinir sisteminin aktivasyonu, küme baş ağrılarının gelişimine katkıda bulunabilir.
Küme tipi baş ağrısının 2 ana tetikleyicisi bulunmaktadır:
- Sigara
- Alkol
Sekonder Baş Ağrısı
Kafa travması, yaralanması, viral enfeksiyonlar, menenjit, sinüzit gibi birçok neden sekonder baş ağrısına sebep olabilir.
Ek olarak, altta yatan ciddi başka hastalıklar da baş ağrısına neden olabilir.
Bu nedenler şu şekilde sıralanabilir:
- Beyin tümörü
- Beyin kanaması (subaraknoid kanama ve serebral hematom)
- İskemik inme
- Dev hücreli arterit gibi vasküler veya otoimmün hastalıklar
- Hipofiz apopleksi (hipofiz bezinin hasara uğraması)
- Akut hipertansif kriz
Diğer tip baş ağrıları nedenleri
Çeşitli yaşam tarzı ve çevresel faktörler diğer baş ağrısı türleriyle ilişkilendirilmiştir. Örneğin, sürekli kahve içen birinin aniden kahve içmeyi bırakması, kafanın her iki tarafında oluşan, fiziksel aktivite ile kötüleşen ve oldukça acı verici olabilen kafein çekilme baş ağrısını tetikleyebilir.
Bir diğer yaygın baş ağrısı tipi de rebound baş ağrısı olarak da adlandırılan aşırı ilaç tedavisi baş ağrısıdır. Bu tip, baş ağrısı veya migren ilaçlarının sık ve aşırı kullanımından sonra ortaya çıkar.
Yorucu egzersiz, seks veya öksürük gibi bazı günlük aktiviteler baş ağrılarını tetikleyebilir. Ancak bu birincil baş ağrısı bozuklukları nadir görülür ve baş ağrısı uzmanı tarafından araştırılması gerekir.
Baş Ağrısı Teşhisi
Baş ağrısının teşhisi, atakların ne zaman meydana geldiği, hangi belirtileri gösterdiği, tedavilere nasıl tepki verdiği ve daha fazlası dahil olmak üzere birçok durum araştırılarak koyulur. Ayrıntılı bir öykü ve fizik muayene bunun yanında bazı testlerle hekim hastanın ne tür bir baş ağrısı yaşadığını ortaya koyar.
İlk değerlendirme
İlk değerlendirmede hekim, kan basıncını ve kalp-solunum fonksiyonlarını belirleyen bir fizik muayene yapar. Nörolojik muayene, duyusal yanıtlar, kas ve sinir fonksiyonları, koordinasyon ve denge de değerlendirilir. Ayrıca kişisel ve aile tıbbi geçmişi, hastanın aldığı ilaçlar ve yaşam tarzı alışkanlıkları incelenir.
Hasta değerlendirilirken, hekim baş ağrısı hakkında birkaç özel soru sorar. Bu sorular ağrının yeri, başlangıcı, süresi, yayılımı, karakteri, ek belirtilerin olup olmadığı gibi sorulardır.
Laboratuvar ve diğer testler
Birincil baş ağrısı bozukluklarının teşhisi için spesifik laboratuvar testleri yoktur. Ancak genel sağlığı değerlendirmek ve enfeksiyon, su kaybı, diyabet ve tiroid bozuklukları gibi ikincil baş ağrılarının nedenlerini dışlamak için kan ve idrar testleri yapılabilir.
Menenjit gibi santral sinir sistemi enfeksiyonundan şüpheleniliyorsa, lomber ponksiyon (LP) denilen bir yöntemle bel bölgesinden beyin omurilik sıvısı alınarak incelenebilir.
Baş ağrılarına herhangi bir nöbet eşlik ederse elektroensefalogram (EEG) çekilebilir.
Görüntüleme yöntemleri
Baş ağrısı değerlendirmesinin rutin bir parçası olmamasına rağmen, hekim eğer altta yatan başka bir problem olduğunu düşünüyorsa bazı görüntüleme testlerini isteyebilir.
Görüntüleme yöntemleri arasında röntgen, Bilgisayarlı Tomografi (BT) taraması veya MR (manyetik rezonans) bulunur.
Baş Ağrısı Tedavisi
Baş ağrısı için birçok tedavi vardır. Tedavi seçenekleri kişiden kişiye değişir. Doğru tedaviyi bulmak zaman alabilir ve bir miktar deneme yanılma yoluyla ilerlenmesi gerekebilir. Hastanın diyetini değiştirmek, yaşam düzenini sağlamak veya ağrı kesici kullanmak genellikle yardımcı olur. Ancak bazen başka ilaçlara, özel ağrı terapilerine, akupunktur gibi alternatif uygulamalara ve hatta bazı durumlarda ameliyatlara ihtiyaç duyulabilir.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Baş ağrısının türüne bağlı olarak, baş ağrısına neden olan çeşitli çevresel, duygusal ve gıda tetikleyicilerinden kaçınmak gerekebilir. Bu, hem kendi başına meydana gelen birincil baş ağrıları hem de hastalık, gebelik, menopoz, ilaçlar veya diğer nedenlerden kaynaklanan ikincil baş ağrıları için geçerlidir.
- Migren, karanlık ve sessiz bir yerde dinlenerek ve alın bölgesine serin bir kompres yerleştirilerek hafifletilebilir. Bol bol su içme de yardımcı olabilir.
- Gerginlik tipi baş ağrıları genellikle her gece düzenli uyku uyuyarak ve stresten uzak kalarak geriler.
- Küme tipi baş ağrılarının tedavisi zor olabilir, ancak bazen alkolden ve sigaradan uzak durmak işe yarayabilir.
- Sinüs baş ağrıları olarak da bilinen rinojenik baş ağrıları, genellikle burnu uygun solüsyonlarla belli aralıklarla temizlemekle düzelir.
- Hipnik baş ağrıları genellikle kafein tüketince rahatlar.
- Boyundan gelen ağrıdan kaynaklanan servojenik baş ağrıları, genellikle boynun arkasına soğuk bir kompres yerleştirerek veya hafif boyun germe hareketleri yaparak hafifletilebilir.
Baş ağrısı belirtileri ortaya çıktığında sessiz bir ortamda dinlenmek, parlak ışıklardan ve gürültüden uzak durmak tüm baş ağrıları için gerekli bir durumdur.
Diyet Düzenlemeleri
Bazı gıdalar migren belirtileri ile ilişkilidir.
Migren tetikleyici faktörler şu şekildedir:
- Alkol
- Bakliyatlar, kabuklu yemişler
- Çay, kahve
- Fast food yiyecekler
- Bazı peynir türleri
Eliminasyon diyeti denilen bir yöntemle hangi yiyeceklerin migreni tetiklediği belirlenebilir. Bu süreçte şüphelenilen yiyecekler sırayla diyetten çıkarılır ve migren belirtilerinin belirip belirmediği izlenir.
İlaç Tedavisi
Baş ağrılarını tedavi etmek için en sık kullanılan ilaçlar asetilsalisilik asit, ibuprofen ve naproksen gibi etken maddeleri içeren steroid olmayan antienflamatuar (NSAID) ilaçlardır. NSAID'ler, iltihaplanma, ağrı ve ateşi artıran prostaglandinler adı verilen kimyasalların üretimini azaltarak işlev görür. Bunu, vücudun prostaglandinler üretmek için kullandığı siklooksijenazlar (COX) olarak adlandırılan enzimleri bloke ederek yaparlar.
Ancak prostaglandinlerin mide ve bağırsağı koruma görevi olduğundan NSAID'lerin aşırı kullanımı mide ülseri ve gastrointestinal kanama riskini artırabilir.
Asetaminofen türevi ağrı kesiciler, NSAID'lerle ilişkili gastrointestinal yan etkiler oluşturmadan baş ağrısını baskılayabilir. Bununla birlikte parasetamol belirli baş ağrısı tiplerini tedavi etmede etkili olmayabilir. Parasetamol mide için daha güvenli olsa da, ilaç aşırı kullanılırsa veya alkolle alınırsa karaciğer hasarı oluşabilir.
Antihistaminikler ve steroid burun spreyleri, mevsimsel alerjilerin neden olduğu sinüs baş ağrılarının tedavisinde faydalı olabilir.
İlaç seçimi büyük ölçüde tedavi edilen baş ağrısının tipine bağlıdır.
Migren Tedavisi
Migren, kan damarlarındaki serotonin reseptörleri üzerinde etkili olan ve gevşemelerine neden olan triptanlar olarak bilinen bir oral ilaç sınıfı ile tedavi edilebilir. Bir vazokonstriktör olan dihidroergotamin (DHE) ve bir antikonvülsan olan topiramat, triptanlar yetersiz kalırsa da yararlı olabilir.
Migrene eşlik eden bulantı ve kusmayı gidermek için metoklopramid ve ondansetron gibi etken maddelere sahip antiemetik ilaçlar reçete edilebilir. Bunlar ağızdan ya da rektal olarak kullanılabilir.
Eğer hekim ihtiyaç duyarsa migren tetikleyicilerini azaltmak için duruma göre beta-bloker, antidepresan, antikonvülzan reçete edebilir. Bu müdahaleler her hastada işe yaramasa da bazı kişilerde oldukça iyi sonuçlar vermektedir.
Gerilim Baş Ağrısı Tedavisi
Triptanlar gerilim baş ağrılarının tedavisinde etkili değildir. NSAID'ler ve parasetamol ile rahatlama sağlanamazsa, trisiklik antidepresan olan amitriptilin etken maddeli ilaçlar reçete edilebilir.
Küme Tipi Baş Ağrısı Tedavisi
Küme tipi baş ağrıları da triptanlara iyi yanıt verir. Sumatriptan burun spreyi veya deri altı enjeksiyon formuyla kullanılabilir. Her iki yöntem de ciddiyetlerine bağlı olarak küme baş ağrılarını azaltmada bir miktar etkili görünmektedir.
Küme baş ağrılarını önlemek zor olabilir. Ancak yüksek tansiyonu tedavi etmek için kullanılan kalsiyum kanal blokerinden biri olan verapamil etken maddeli ilaçlar ile küme baş ağrısı önlenebilir.
Fizik Tedavi Yöntemleri
Baş ağrıları kas gerginliğinden kaynaklanıyorsa, kas sorunlarını tedavi etmek ve hafifletmek için fizik tedavi önerilebilir.
Masaj terapisi ayrıca gerginlik baş ağrısı olan hastalara oldukça fayda sağlayabilir. Bu baş ağrılarının birçoğu kas gerginliği, kemiklerin yanlış hizalanması, duruş bozuklukları, çene eklemi bozuklukları veya diğer kas-iskelet sistemi bozuklukları ile tetiklenir.
Akupunktur
Akupunktur ağrıyı hafifletmek için kullanılan en popüler alternatif tedavilerden biridir. Enerji akışını sağlamak ve ağrıyı hafifletmek için vücudun belirli bölgelerine küçük iğnelerin sokulması yöntemiyle uygulanır.
2016 yılında Cochrane Sistematik İncelemeler Veritabanı'nda yapılan kapsamlı bir incelemeye göre, akupunktur yetişkinlerde epizodik veya kronik gerilim tipi baş ağrılarının sıklığını azaltmada etkili görünmektedir.
Baş Ağrısı Tedavi Edilmezse
Baş ağrılarının genelde fazla bir komplikasyonu olmaz. Ancak baş ağrısı türlerinden migrenin bazı komplikasyonları olabilir:
Bu komplikasyonlar şu şekildedir:
- Üç günden uzun süren ve aşırı mide bulantısına sebep olan ısrarcı migren
- Beyindeki kan damarlarına giden kanın kesilmesi ve hücrelere sunulan oksijende azalma
- Migrenin tetiklediği nöbet
- Depresyon
- Anksiyete
- Vertigo
Baş Ağrısına Ne İyi Gelir?
Herhangi bir baş ağrısında ilk yapılması gereken bir hekime başvurmaktır.
Ancak bazı basit baş ağrısı tiplerinde evde yapılabilecek bazı şeyler bulunmaktadır:
- Kafaya soğuk kompres uygulamak
- Bazı durumlarda kafaya sıcak havlu sarmak
- Bant gibi kafada aşırı basınç yaratan materyalleri gevşetmek
- Işıkları söndürmek
- Kafa çevresinde kasları gerginleştirdiği için sakız çiğnemekten kaçınmak
- Bazı durumlarda aşırı olmayacak şekilde kahve tüketmek
- Rahatlamak için yöntemler bulmak
- Kafa ve boyun bölgesine masaj uygulamak
Baş Ağrısına Ne İyi Gelmez?
Baş ağrısına iyi gelmeyen veya baş ağrısını tetikleyen birçok şey bulunmaktadır. Ancak bu tetikleyiciler kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.
Baş ağrısına genel olarak iyi gelmeyen şeyler şu şekildedir:
- Alkol
- Bazı peynir türleri
- Aşırı miktarlarda kafein tüketmek
- Aşırı miktarda çikolata tüketmek
- Susuz kalma
- Depresyon
- Aşırı sesli ortamlarda bulunma
- Çok fazla egzersiz yapmak
- Aşırı parlak ışıklar
- Gece uyku uyumamak
- Ani hava değişimleri
Baş Ağrısı İlaçları
Baş ağrısı için kullanılan ilaç etken maddeleri şu şekildir:
- İbuprofen
- Naproksen sodyum
- Parasetamol
- Flurbiprofen
- Topiramat
- Amitriptilin
Tedavi için belirtilen ilaç türevleri sadece bilgilendirme amaçlıdır. Doktor tavsiyesi olmadan hiçbir ilaç kullanılmamalıdır.
Baş Ağrısı Ameliyatı
Cerrahi genellikle sadece aşırı şiddetli, tedaviye dirençli migren vakalarında tercih edilir.
Migren tetik bölgesi deaktivasyonu olarak adlandırılan cerrahi dekompresyon, baş, boyun veya yüzün periferik sinirleri etrafındaki kas ve doku bölümlerinin çıkarılmasıyla gerçekleştirilir.
Başarı oranları değişiklik gösterir ve bu yöntemlerin fiyatları oldukça fazladır. Ayrıca bu ameliyatları yapan merkezler sınırlı sayıdadır.
Gebelikte Baş Ağrısı
Aslında kadınlar hamilelik dönemin çok fazla baş ağrısı çekmektedir. Erken dönem hamilelikte daha yaygın olarak görülür ve genellikle son 6 ay içinde tamamen iyileşir veya dururlar.
Bu baş ağrıları genelde bebeğe zarar vermez ancak anne adayı için oldukça rahatsız edici olabilmektedir.
Baş ağrısı bazen preeklampsi denilen gebelik zehirlenmesinin bir belirtisi olabilir. Gebelik zehirlenmesi genellikle yaklaşık hamileliğin 20. haftasından sonra görülmektedir. Preeklampsi, tedavi edilmezse ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu yüzden gebelikte baş ağrısı hafife alınmamalı ve bu durumda en yakın hastaneye başvurulmalıdır.
Gebelik döneminde baş ağrıları genelde zararsız olsa da yine de hamilelik döneminde şu durumlardan birini yaşarsanız vakit kaybetmeden bir doktora görünün:
- Şiddetli baş ağrısı
- Yanıp sönen ışıklar görme veya görme ile ilgili başka sorunlar
- Kaburgaların hemen altında ağrı hissetme
- Kusma
- Yüz, el, ayak veya ayak bileklerinde ani ödem
Bunlardan herhangi biri gebelik zehirlenmesi belirtileri olabilir ve kontrol edilmesi gerekir. Gebelikteki basit baş ağrılarında parasetamol, ilk ağrı kesici seçeneğidir. Anne veya bebek üzerinde zararlı etkileri olmayan birçok hamile ve emziren kadın tarafından belirli dozlarda kullanılabilen bir ilaçtır. Ne kadar parasetamol alınabileceği ve ne kadar süre alınması gerektiği konusunda bir hekimden tavsiye alınmalıdır.
Hamilelikte kodein içeren ağrı kesiciler ve doktor tarafından reçete edilmedikçe ibuprofen gibi steroidal olmayan antienflamatuar ilaçlar kullanılmamalıdır.
Baş ağrısını önlemek ve tedavi etmeye yardımcı olmak için şu yöntemler uygulanabilir:
- Sıvı kaybını önlemek için bol miktarda sıvı tüketmek
- Yeterli miktarda uyumak
- Rahatlamak ve stresten uzak durmak için yoga gibi aktivitelere katılmak
Çocuklarda Baş Ağrısı
Çocuklarda baş ağrısı yaygındır ancak genellikle ciddi değildir. Yetişkinler gibi, çocuklar da migren veya stresle ilişkili gerginlik tipi baş ağrıları dahil olmak üzere farklı baş ağrıları yaşayabilir. Çocuklarda sürekli günlük baş ağrıları da olabilir.
Çocuklarda baş ağrılarına enfeksiyon, aşırı stres, migren, anksiyete veya küçük kafa travmaları neden olabilir. Baş ağrısı kötüleşirse veya sık sık ortaya çıkarsa, çocuğun baş ağrısı semptomlarına dikkat etmek ve bir doktora danışmak gerekir.
Çocuklardaki baş ağrıları genelde basit NSAI adı verilen baş ağrısı ilaçlarıyla kontrol altına alınabilir. Ancak bu ilaçları almadan önce veya baş ağrısının sebebini tam olarak öğrenmek için bir hekime başvurmak gerekir.
Bunun haricinde çocuğun düzenli uyku uyuması, dengeli beslenmesi, aşırı stres yapmaması, aşırı çay, kahve tüketmemesi ve doktor tavsiyelerine uyması baş ağrısını önlemek açısından önemlidir.
Bebeklerde Baş Ağrısı
Bebekler baş ağrısı yaşadığını sözel olarak dile getiremeyeceği için bunu huzursuzluk, sürekli ağlama, yemeği reddetme gibi davranışlarla belli eder.
Bebeklerdeki baş ağrılarının sebepleri genel olarak şunlardır:
- Soğuk algınlığı
- Grip
- Kulak enfeksiyonları
- Susuz kalma
- Diş çıkarma
- Menenjit
- Travma
Eğer bebeğin ağlaması saatler boyunca devam ederse, ağrıya kusma eşlik ederse, fontanel bombeliği gibi bulgular varsa, bir travmadan şüpheleniliyorsa, bebeğin genel durumu gittikçe kötüleşiyorsa zaman kaybetmeden doktora gitmek gerekir.
Baş Ağrısı için Hangi Doktora Gidilir?
Baş ağrısı için esas olarak Nöroloji bölümüne gidilir. Gerek duyulduğunda nöroloji hekimi sizi uygun bölüme yönlendirecektir. Örneğin baş ağrısının nedeni sinüzitse, Kulak Burun Boğaz bölümüne gitmeniz gerekebilir.
Baş ağrısı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Baş ağrısını ne geçirir?
Baş ağrısı tedavisinde önemli olan baş ağrısının sebebidir. Eğer sebep migren gibi şiddetli ağrı yapan nedenler ise veya baş ağrısı sekonder yani başka bir hastalığa bağlı oluşuyorsa doktor kişiye özel tedavi yöntemleri uygular. Bunun haricinde kişilerin en sık olarak yaşadığı gerilim tipi baş ağrısı için şu yöntemler uygulanabilir:
- Işıksız ve sessiz bir ortamda dinlenmek
- Sık ama az öğünler tüketmek
- Başa soğuk uygulamak
- Ilık bir duş almak
- Masaj yaptırmak
- Bol bol su içmek
- Stresten uzak durmak
- Vitamin takviyeleri almak
Tansiyon düşüklüğü baş ağrısı yapar mı?
Tansiyon düşüklüğü baş ağrısı yapabilir. Ancak baş ağrısı tansiyon yüksekliğinde daha çok beklenir. Kan basıncının 90/60 mmHg'dan daha düşük olması genel olarak hipotansiyon olarak adlandırılır ancak bu kişiden kişiye değişebilir. Hipotansiyon sırasında oluşan baş ağrısına sıklıkla baş dönmesi, bulanık görme, bulantı, kusma, yorgunluk, nefes darlığı gibi diğer hipotansiyon bulguları da eşlik eder. Tansiyon düşüklüğü tedavi edildiğinde baş ağrısı da buna bağlı olarak düzelir.
Baş ağrısı nasıl oluşur?
Baş ağrısı türüne göre oluşum mekanizması da değişir. Migren ağrısında suçlanan şey beyin damarlarının kasılıp gevşemesiyle meydana gelen kanlanma değişiklikleridir. Bunun haricinde trigeminal sinirin etkisiyle de migren ağrısı oluşabilir. Serotonin gibi nörotransmitter maddelerin anormal davranışı da migren sebebidir. Gerilim tipi baş ağrısı genelde omuz, boyun, yüz gibi kafaya yakın bölümdeki kasların gerilmesi sonucu oluşur.Küme tipi baş ağrısının oluşum mekanizması kesin olarak tamamen açıklanamamıştır. Ama migren gibi bazı nörotransmitter maddelerdeki anormalliklerin küme tipi baş ağrısına neden olduğu düşünülmektedir.
Sinüzit baş ağrısı yapar mı?
Sinüzit aslında toplumda sık görülen baş ağrılarından biridir. Sinüzit, kafa bölgesinde sinüs denilen boşlukların iltihaplanması ile oluşur. Baş ağrısına sıklıkla burun akıntısı, kafada dolgunluk hissi, geniz akıntısı eşlik eder. Sinüzit nedeniyle dolan sinüsler, o bölgedeki mukuslara basınç uygulayarak ağrıya neden olur. Ayrıca havalanma yetersizliğinden dolayı ve iltihap hücreleri sebebiyle de ağrı hissedilir. Sinüzit ağrısı sıklıkla yüzdeki sinüs bölgelerinde, diş hizasındaki yüz bölümlerinde, alında ve göz küresinin üstünde hissedilebilir.
Hamilelikte baş ağrısı olur mu?
Kadınlarda hamilelikte baş ağrısı oranlarında artma görülür. Bunun nedeni başlıca hormonal değişimlerdir. Özellikle hamileliğin ilk trimesterinde yani ilk 3 ayda baş ağrıları daha sık görülür. Gebelerde baş ağrısı genelde basit sebeplerle olabileceği gibi gebelik zehirlenmesi gibi önemli sebeplerden dolayı da olabilir. Bu yüzden hamilelikteki hiçbir baş ağrısı hafife alınmamalı ve bir hekime muayene olunmalıdır.
Lodos baş ağrısı yapar mı?
Lodosun direkt baş ağrısı yaptığını söylemek doğru olmaz. Ancak çoğu insanda yaşanabilecek bir durumdur. En sık olarak ani hava değişimleri ve rüzgarlı havaların baş ağrısını tetiklediği düşünülmektedir. Bunun sebebinin kan damarlarındaki anormal kasılma ve gevşemeler olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca parlak güneş ışığı, sıcak, nemli koşullar ve hava basıncındaki sert değişiklikler bazı migrenlilerde migren atağına yol açabilir.
Tiroid baş ağrısı yapar mı?
Tiroid hastalığı olan kişilerde baş ağrısı sıklığı diğer insanlara göre az da olsa artış göstermektedir. Ancak bu durum yapılan çalışmalarla tam olarak kanıtlanamamıştır. Nedeni de açıkça belirtilememiştir. Ancak hormonal değişikliklerin ağrıyı arttırabileceği düşünülmektedir. Tiroid hastalıkları çeşitlerinden de en sık baş ağrısıyla ilişkilendirilen hipotiroidizmdir. Yapılan araştırmalarda hipotiroidisi olan kişilerin baş ağrısı yönünden daha duyarlı oldukları bulunmuştur.
Diş ağrısı baş ağrısı yapar mı?
Diş bölgesinde oluşan herhangi bir iltihap diş ağrısına sebep olduğu gibi baş ağrısına da sebep olabilir. Çünkü iltihap hücreleri kafa bölgesini de etkileyerek baş ağrısını tetikleyebilir. Ayrıca ağrının sinir lifleri aracılığıyla şiddetlendirilmesi ve yayılması baş ağrısı oluşum mekanizmalarından biridir. Baş ağrısı yapacak kadar şiddetli olan diş iltihaplarının tedavi edilmesi gerekir. Çünkü bu iltihaplanmalar çok daha ciddi komplikasyonlara neden olabilir.
Araknoid kist baş ağrısı yapar mı?
Evet,yapabilir. Araknoid kistler, beyin zarlarından biri olan araknoid zar üzerinde oluşan yapılardır. Genelde içleri beyin omurilik sıvısıyla doludur. Aslında tutulum yerine göre semptomlar değişse de en sık görülen belirtiler güçsüzlük, kanama, zekada düşme ve nöbetlerdir. Ancak kistin kafa içi basıncı arttırmasıyla görülen baş ağrıları da aslında sık görülen belirtilerdendir. Küçük ve çok fazla yer kaplamayan kistler bazen belirti vermeden ilerleyebilir. Araknoid kistin tedavisi de belirtilere yönelik olarak yapılmaktadır.
Yüksek tansiyon baş ağrısı yapar mı?
Yüksek ve kontrol altına alınmayan tansiyon baş ağrısına neden olabilir. Aslında baş ağrısı yüksek tansiyonda en hafif belirtilerden biridir. Çünkü tansiyon çok daha ölümcül durumlara neden olabilir. Yüksek tansiyonda kan damarları genişler. Bu genişleme sonucu kafa bölgesine ve beyine yapılan basınç sonucu baş ağrısı oluşur. Tansiyondaki baş ağrısı genelde boyun bölgesinden başlar ve yukarı doğru çıkar. Ayırca baş ağrısı sırasında burun kanaması gibi durumlar da görülebilir.
Rebound baş ağrısı nedir?
Akut baş ağrısı ilaçlarını çok sık (haftada iki günden fazla) veya aşırı miktarlarda (etikette veya doktorun önerdiğinden daha fazla) alma “rebound baş ağrısı” olarak bilinen bir duruma yol açabilir. Artık ağrı kesiciler ağrıyı hafifletmek bir yana, baş ağrısına neden olmaya başlarlar. Rebound baş ağrısı aşırı kullanılan ilacı kesilerek, bazen de yavaş yavaş farklı tipte bir tedaviye geçerek düzeltilir. Baş ağrısı ilaçlarının düzenli olarak haftada iki günden fazla veya etiketin önerdiğinden daha fazla kullanımı varsa bir hekime başvurmak gerekir.
Migren genetik mi?
Aslında migren genetik temeli yüksek olan bir baş ağrısı türüdür. Ailede migren öyküsü olmayan bir kişide migren baş ağrısı olması nadir bir durumdur. Ailesel hemiplejik migren olarak adlandırılan çok nadir bir migren formu belirli bir gen nedeniyle olsa da henüz daha yaygın migren formları için herhangi bir gen tanımlanmamıştır. Aile geçmişinde baş ağrısı yaşayan kişilerin olduğunu bilmek hekimin tanı koymasına yardımcı olur.
Migren inmeye neden olur mu?
Aslında inme direkt olarak migrenle alakalı değildir. Ancak daha yüksek inme riskine neden olan birkaç nadir migren varyantı vardır. İstatistiksel olarak, inme klasik migren öyküsü olan kişilerde daha sık görülür, ancak migren inme için büyük bir risk faktörü olarak sayılmamaktadır. Migrenli kişiler sigara içerek, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol tedavilerine uymayarak, egzersiz yapmayarak inme risklerini arttırmamaya özen göstermelidir.