Vücut Çatlakları

Vücut Çatlakları Nedir? 

Vücut çatlakları, derinin orta tabakasının (dermis) aşırı gerilmesi ve esneyememesi sonucu yırtılmasına denilir. Tıp dilinde stria olarak da adlandırılır. Özellikle büyüme döneminde bulunan ergenler, gebe kişiler, vücut geliştirme yapan sporcular ve fazla kiloları bulunan kişilerde sık görülen bir durumdur. Sağlık açısından ciddi bir sorun olmasa da, ciltte kalıcı izlere yol açtığı için estetik kaygılar doğurabilir.

Cildin elastikiyeti ve pürüzsüz görünümü, dermis tabakasında yer alan kolajen ve elastin lifleri ile sağlanır. Ancak bu lifler arasında bulunan bağların tahrip olması ya da tamamen kopması, esneme özelliğinin kaybolmasına yol açmaktadır. Bu durum ise vücut çatlaklarını meydana getirir. Erkeklerde vücut çatlakları özellikle basenler, kalça, sırt ve kollarda görülür. Kadınlarda ise göbek, bacaklar, karın ve göğüslerde yaygın olarak karşılaşılabilir.

Cilt çatlakları ilk oluşmaya başladıklarında pembe ve kırmızı tonlarında görülürler. Bu süreçte önlem alınmayan ve doğru şekilde tedavi edilmeyen çatlaklar, ileri evrelerde sedefli beyaz bir görünüm kazanır. Aynı zamanda deri dokusu gözle görülür şekilde incelmektedir. Bu evreden sonrasında deri çatlaklarının tedavisi oldukça zor olabilir.

Vücut Çatlakları Belirtileri Nelerdir?

Vücut çatlaklarının belirtileri, genellikle cilt üzerinde gelişen ve çıplak gözle görülebilen yırtık izleri olarak bilinir. Ancak çatlakların oluşma sebebine bağlı olarak farklı semptomlar da ortaya çıkabilir. Vücut çatlaklarının belirtileri genel olarak şu şekilde sıralanabilir:

• Ciltte Kızarıklık ya da Morarma: Vücut çatlaklarının da tıpkı diğer hastalıklarda olduğu gibi evreleri vardır. İlk evrede ciltte kırmızı, pembe ya da morumsu çizgiler oluşur. Ne kadar erken müdahale edilirse tedavisi de o kadar kolay olacağı için zaman kaybetmeden bir uzmana gidilmesi tavsiye edilir.
• Derinin Şeritler Halinde İncelmesi: Vücut çatlaklarının birinci evresinde oluşan pembe çizgiler, ikinci evreden itibaren beyazlaşarak ciltte şerit şeklinde incelmiş bir görünüme ulaşır. Evreler ilerledikçe bu şeritler de genişler ve cilt dokularının hayli inceldiği görülür. Bu aşamadan sonra iz bırakmadan iyileşmeleri çok zordur. Büyük ölçüde azalsa da tamamen geçmezler.
• Ciltte Dikey Yırtıkların Oluşması: Cilde esneklik kazandıran lifler herhangi bir sebepten dolayı deforme olurlarsa ve kişiler vücutlarını nemlendirmezse çatlak oluşumu kaçınılmaz olur. Bu çatlaklar dikey olduysa çoğunlukla boy uzaması ya da hamilelikte göbeğin büyümesi ile alakalı ortaya çıkar. Ancak çatlakların yönü tedaviyi etkilemediği için önemli değildir.
• Ciltte Yatay Yırtık Görünümü: Vücut çatlaklarında çoğunlukla yatay çizgi şeklinde yırtıklar oluşur. Özellikle sık sık kilo alıp veren kişilerin karın ve basen bölgelerinde görülür. Oluşan çatlaklar yatay ya da dikey olabileceği gibi, her ikisi birlikte de görülebilir. Tedavileri tamamen aynıdır.
• Beyaz İzlerin Oluşumu: Ciltte oluşan çatlaklar son evreye geldiklerinde yırtıkların içinde inci renginde izler oluşur. Çatlak bölgesi sedefli bir görünüm kazanır. Bu evredeki çatlakların iyileşmeleri, ilk evredeki çatlaklara göre daha zordur. Çoğunlukla tamamen kaybolmazlar. Ancak rahatsız edici görünüm büyük oranda azalır.
• Kaşıntı: Vücut çatlakları oluşurken o bölgede kaşıntı olmaktadır. Tırnakla kaşınmamalı ve çatlakların ilerlemesini engellemek için vücut nemlendirilmelidir. Daha önceden var olan çatlaklar kaşınıyorsa evrelerinin ilerledikleri düşünülür. Bu aşamada uzmanların uygulayacağı tedaviler haricinde cildi tahriş edecek uygulamalar yapılmamalıdır.

Vücut çatlaklarının belirtileri kişiden kişiye ve çatlak oluşumunun sebebine bağlı olarak değişiklik gösterir. Belirtilerden bir ya da birkaç tanesi görülmeye başladığında vakit kaybetmeden tedavi uygulanması, çatlakların iyileşmesi için en önemli noktadır.

Vücut Çatlakları Nedenleri Nelerdir? 

Vücut çatlaklarının nedenleri, genel olarak cildin esnemekte zorlanacağı şekilde genişlemesi ya da uzamasıdır. Ancak hormonal sorunlar ya da diğer etmenler de cilt çatlaklarına yol açabilir. Vücut çatlaklarının en sık karşılaşılan sebepleri şu şekilde sıralanabilir:

• Sık Tekrarlayan Kilo Artışı ve Kaybı: Güvenilir olmayan diyetlerin yaygınlaşması sonucunda kontrolsüz kilo alıp verme sorunu yaşayan kişilerin sayısı her geçen gün biraz daha artmaktadır. Sürekli kilo alıp vermeye bağlı olarak cilt çatlakları ve sarkmaları gibi sorunların görülme oranı da aynı oranda yükselmektedir. Bu sorunların engellenmesi için, sağlıklı ve dengeli beslenirken aynı zamanda düzenli olarak spor da yapmalılardır. Böylece kilo kontrolü sağlanır ve çatlakların oluşması riski azalır.
• Büyüme Süreci: Ergenlik döneminde vücutta önemli değişiklikler olur. Hormon seviyeleri artar, boy uzar ve kızlarda memeler ile kalçalar büyür. Bu yüzden ergenlerde vücut çatlakları sık görülebilir. Hormonal dengesizlik ve nemsiz kalan cilt, çatlaklar için zemin hazırlar. Bu nedenle cildi nemlendirmek ve yeterli su içmek oldukça önemlidir.
• Vücut Geliştirme Sporlarının Yapılması: Düzenli spor yapmak her insan için faydalı ve gerekli olsa da dozu çok önemlidir. Gerekenden daha fazla spor yapılması bazı sorunlara yol açabilir. Özellikle vücut geliştirme deri çatlakları oluşumuna sebep olabilir. Bunun nedeni yoğun antrenmanlar sonucunda ortaya çıkan ani kas büyümeleridir. Eğer kişiler hormon takviyesi alıyorsa bu ihtimal daha da yükselir. Çatlak oluşmaması için egzersizlerde aşırıya kaçılmamalı ve hormon takviyesinden uzak durulmalıdır.
• Hormonal Değişimler: Hormonal değişimler birçok dokuyu doğrudan etkiler. Böbrek üstü bezleri fazla çalıştığı zaman artan kortizol hormonu cilde esneklik katan liflerde kopmalara sebep olur ve çatlak görüntüsüne yol açar. Sadece kortizol hormonu değil, diğer hormonların dengesizliği de çatlaklara sebep olabilir. Özellikle hormon dengelerinin değişim gösterdiği ergenlik döneminde çatlak oluşması riski fazladır.
• Gebelik Dönemi: Gebelik döneminde karın bölgesinde oluşan çatlaklara stria gravidarum (SG) adı verilir. Bu dönemde cilt çatlağı oluşması ihtimali oldukça fazladır.   Bunun sebebi hormonal değişimler ve kilo artışıdır. Ayrıca genetik yatkınlık da çatlak oluşumuna zemin hazırlayan nedenler arasındadır. Bebek ile birlikte büyüyen karın gerilir. Eğer cilt yeterince esnek değilse, yani elastik lifler deforme olmuşsa çatlak oluşur. Hamilelik sürecinde kilo kontrolü sağlanarak ve cildi düzenli olarak nemlendirerek bu çatlakların oluşma ihtimali düşürülebilir.
• Obezite ya da Fazla Kiloların Bulunması: Fazla kilolar derinin gerilmesine sebep olur ve deri yeterince elastik değilse çatlaklar oluşur. Bu çatlaklar başlarda çok fark edilmese de kilo verildiğinde daha belirgin hale gelirler. Kilo artışı ne kadar hızlı olursa, çatlak oluşma ihtimali de o kadar yükselir. Kilo kontrolünü sağlamak için mutlaka bir diyetisyenden yardım alınmalıdır.
• İlaç Yan Etkisi: İlaçlar doğru dozda kullanıldıklarında hastalıklara karşı en etkili tedavilerdir. Ancak faydalarının yanında istenmeyen etkiler görülmesine de sebep olabilirler. Bu etkilerden biri de ciltte oluşan çatlaklardır. Bu yan etkiye en çok sebep olan ilaçlar kortizonlardır. Elastik liflerde deformasyona sebep olarak çatlak oluşmasına sebep olur. Diğer hormon tedavileri de çatlak problemine sebep olabilir. Ancak tedavi doğru planlanırsa yan etkilerin ortaya çıkma ihtimali azalacaktır.
• İdiopatik (Sebebi Belirlenemeyen) Cilt Çatlakları: Cilt çatlakları çoğunlukla hormonal ya da ani kilo değişimlerine bağlı olarak ortaya çıkar. Ancak bazen altta yatan bir sebep olmamasına rağmen görülebilirler. Bunlara idiopatik cilt çatlakları denir. Sağlık açısından bir tehlike oluşturmazlar. Estetik açıdan bazı kişileri rahatsız edebileceği için istenirse tedavi edilebilir.

Vücut çatlakları, bölgedeki dokularda tahribat yaratan enfeksiyon hastalıklarına bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Ancak bu çok sık görülen bir durum olmamakla birlikte, enfeksiyonun erken tedavi edilmesi sonucunda engellenebilir. Çatlak oluşumunu tetikleyen etmenlerin belirlenmesi, tedavi sürecinin en önemli noktaları arasında yer almaktadır. Bu sayede çatlakların ilerlemesi ya da yayılması önlenebilir.

Vücut Çatlakları Teşhisi 

Vücut çatlakları, cilt üzerinde gelişen ve çıplak gözle görülebilen sağlık sorunlarıdır. Bu nedenle çatlakların teşhisi için fiziki muayene yeterli olacaktır. Ancak bu soruna yol açan sebeplerin belirlenmesi için ilave tetkikler istenebilir. Vücut çatlağı teşhisinde başvurulan yöntemler şu şekildedir:

• Anamnez (Hasta Öyküsü): Hastanın şikayetleri ve bu şikayetlerin ne zaman başladığı detaylı şekilde öğrenilir. Ardından genel sağlık durumu üzerine sorular yöneltilir ve çatlaklara yol açması mümkün olan etmenler belirlenir. Bu aşamada hastanın günlük yaşam alışkanlıklarının sorulması da oldukça önemlidir.
• Fiziki Muayene: Vücut çatlaklarının görüldüğü bölge fiziki olarak muayene edilir. Bu sayede çatlakların hangi evrede olduğu, ne kadar yayılma gösterdiği ve görülme sebepleri hakkındaki bulguları analiz etmek mümkün olur.
• Kan Tahlili: Vücut çatlaklarının hormonal hastalıklar gibi bir sebebe bağlı olarak görüldüğünden şüphe duyuluyorsa kan tahlili istenir. Bu sayede hormon dengeleri ve seviyelerini kontrol etmek mümkün hale gelir. Hormon testi için hastadan alınan kan örneğinin laboratuvar ortamında incelenmesi yeterli olacaktır.

Vücut çatlaklarının sebebi ve evresi belirlendikten sonrasında, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna bağlı olarak en uygun tedavi seçeneği belirlenecektir. Ancak ilerlemiş çatlakların tedavisi zor olabileceği için tedavi sonrasında %100 iyileşme görülmesi mümkün olmayabilir.

Vücut Çatlakları Tedavisi

Vücut çatlaklarının tedavisi, başlangıç aşamasındayken daha memnun edici sonuçlar doğurur. Ancak ilerlemiş ve oturmuş cilt çatlaklarını tamamen tedavi etmek mümkün olmayabilir. Bu nedenle en önemli nokta tedavi için en erken evrede başvurmaktır. Vücut çatlaklarının tedavisinde kullanılan yöntemler şu şekilde sıralanabilir:

• Farmakolojik Tedavi: Farmakolojik tedavi, ilaçla tedavi anlamına gelmektedir. Cilt çatlaklarının tedavisinde kremler ve solüsyonlar kullanılır. Vücut çatlakları için yağlar da kullanılabilir. Ancak yağ kullanımı oluşmuş çatlakları tedavi etmek için değil, yeni çatlakların oluşmaması ya da var olan çatlakların derinleşmemesi için kullanılır. Sadece ilaç tedavisi uygulamak henüz ilerlememiş çatlaklar için yararlı olabilmektedir. Ancak çatlak rengi artık beyaza döndüyse farklı tedaviler uygulamak gerekir.
• Altın İğne Radyofrekans Tedavisi: Çatlakların oluşması kolaydır ama tedavisi oldukça zordur. Altın iğneli radyofrekans tedavisi en iyi sonuç veren yöntemlerden biri olarak bilinir. İşlemde yan etki olarak yanık ve leke kalması ihtimali olmadığı için avantajlıdır. Ayrıca yılın herhangi bir zamanında yapılabileceği için sıklıkla tercih edilir. Bu işlemde kullanılan cihazda minik altın iğneler bulunur. Bu iğnelerin yardımıyla çatlak olan bölgeye radyofrekans akımları verilerek kaslardaki kolajen üretimi arttırılır. Böylece hafif çatlaklar yok olurken, derin çatlaklar incelir. Altın iğne radyofrekans tedavisi ayda bir olmak üzere en az üç seans yapılmalıdır. Bu yönteme ek olarak kök hücre ekstresi ve mezoterapi solüsyonları kullanımı sonucun daha etkili olmasını sağlamaktadır.
• PRP (Platelet Rich Plasma) Tedavisi: PRP tedavisinde hastadan kan alınarak özel solüsyon içeren bir kan tüpüne konulur. Daha sonrasında özel bir cihaz kullanılarak kanın içindeki trombositler (pıhtılaşma sağlayan hücreler - platelet) ayrıştırılır. Çatlak bölgeye mikrokanüller açıldıktan sonra trombositten zengin plazma enjekte edilir ve böylece kolajen doku arttırılarak iyileşme sağlanır. Eğer kaliteli ürünler kullanılır ve deneyimli biri tarafından yapılırsa başarı oranı oldukça yüksek bir tedavi yöntemidir.
• Dermaterapi Yöntemi: Dermapen adı verilen cihazla cildin en üst tabakasında mikrokanüller oluşturulur. Bu cihazın çok küçük iğneleri vardır. Açılan minik delikler, ciltte kontrollü travmaların oluşmasını sağlar. Bu sayede bölgenin onarımı için sağlıklı hücre üretimi arttırılır ve ciltte yenileme işlemi başlar. İşlem sonrasında uygulanan kök hücre serumları sayesinde daha sağlıklı dokular oluşacaktır. Dermaterapi yönteminin sonuç vermesi için ayda bir olmak üzere, en az 4 seans uygulanması tavsiye edilir. İz bırakmadığı için avantajlı bir yöntemdir. Ancak diyabet gibi yara iyileşmesini etkileyen hastalıklar varsa uygulanması sakıncalı olabilir.
• Mezoterapi Yöntemi: Mezoterapi yönteminde özel bir solüsyon mikro iğneler yardımı ile cilt altına iletilir. Bu solüsyonun içinde çeşitli vitaminler, asitler ve mineraller bulunur. Karışım sayesinde bağ dokular yenilenerek çatlakların azalması sağlanır. Bu yöntem ile çatlak görüntüsünün tamamen yok olması mümkün değildir. Ancak büyük ölçüde düzelme elde edilir. Yaklaşık olarak 10 dakika süren acısız bir işlemdir. 15 günde bir olacak şekilde, yaklaşık 6 seans uygulamak yeterli olmaktadır. Dermapen yöntemi ile birlikte kullanıldığında daha etkili sonuçlar doğurmaktadır.
• Kimyasal Peeling Tedavisi: Kimyasal peeling tedavisinin amacı, özel asitler kullanarak ölü deri hücrelerin soyulması ve altta bulunan sağlıklı dokunun ortaya çıkarılmasıdır. Bu tedavi ile ilerlemiş çatlaklarda pürüzsüz bir görünüm elde etmek mümkün olmasa da sorunu büyük ölçüde azaltır. Genel olarak trikloroasetik asit ya da glikolik asit peelingleri kullanılabilir. Hangisinin ne ölçüde kullanılacağını uzmanlar belirlemektedir. Doğru doz ve ürün seçimi oldukça önemlidir. Bu yüzden alanında deneyimli bir uzmana gitmekte fayda var.
• Karboksiterapi Yöntemi: Medikal karbondioksit gazının, vücuttaki yağ dokularına enjekte edilmesi şeklinde uygulanır. Uygulama bölgesinde kan akışını hızlandırarak yağ yakımını arttırır ve derinin kalınlaşmasını sağlar. Böylece çatlak ve selülitler belirgin şekilde azalır. İşlem sırasında hafif yanma hissedilebilir. Yaklaşık olarak yarım saat sürer ve işlem sonunda günlük yaşama dönülebilir. Bu açıdan çalışan kişiler için oldukça avantajlı bir yöntemdir. Haftalık 1 ya da 2 seans olacak şekilde, toplamda 10 ila 20 seans uygulanması yeterli olur. Uygulama alanında nadiren küçük morarmalar olabilir. Başarılı sonuçlar alınması için alanında tecrübeli ve bilgili bir kişinin uygulaması gerekmektedir. 
• Lazer Tedavileri: Vücut çatlakları lazer uygulamaları ile de tedavi edilebilir. Bu uygulamalar, tıplı dermaterapide olduğu gibi cildi deforme etme prensibiyle uygulanır. Bu sayede cilt kendini onarmaya başlar ve çatlaklar da iyileşme gösterir. ,

Vücut çatlaklarının tedavisinde kullanılacak yöntemler, mutlaka alanında uzman hekimler tarafından belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Aksi halde tedavi sonucu beklenen başarıyla sonuçlanamaz ve ciltte farklı komplikasyonlara yol açabilir. Kişi için en uygun tedavi yöntemi belirlendikten sonra, tedavinin ne sıklıkta ve kaç seans boyunca yapılacağı da planlanır. Bu süreçte sabırlı ve kararlı olmak, mümkün olan en ideal sonucun alınmasında önemli bir yer tutmaktadır.

Vücut Çatlakları Tedavi Edilmezse 

Vücut çatlakları sağlık açısından herhangi bir sağlık sorunu oluşturmaz. Ancak cildin bütünlüğü bozulduğu ve bazı kişilerde estetik açıdan rahatsızlık oluşturduğu için tedavisi önerilmektedir. Aksi halde kişinin kendi bedenini gizleme ihtiyacı duyabilir, özgüveni zedelenebilir ya da kendisi ile olan barışıklığını yitirebilir. Fakat kişiler bu durumdan şikayetçi değilse, vücutlarını olduğu haliyle kabul edebiliyor ve sevebiliyor ise tedavi uygulanması zorunlu bir durum değildir.

Çatlak tedavisi günümüze kadar çok başarılı sonuçlar vermemekteydi. Ancak hem tıp alanında hem de estetik sektörlerinde görülen gelişmeler, vücut çatlaklarının giderilmesinde etkili yöntemler bulunmasını sağlamıştır. İlerleyen dönemlerde çatlakların engellenmesi ve tamamen tedavi edilebilmesi için yapılan araştırmalar hala sürdürülmektedir. Bu sayede vücut çatlaklarından rahatsız olan kişiler, çok daha etkili tedavi seçeneklerinden yararlanabilecektir. 

Vücut Çatlaklarına Ne İyi Gelir? 

Vücut çatlakları, tedavisi zor olan bir cilt problemidir. Cildin yalnızca üst tabakasını değil, orta tabakasında bulunan dokularda da deformasyona yol açtığı için kozmetik müdahaleler yetersiz kalır. Bu nedenle mutlaka uzman bir hekimden yardım alınması ve en uygun tedavi seçeneğinin belirlenmesi gerekir. Tedavi sürecini desteklemek için şu yöntemlere sık sık başvurulur:

• Doğal Yağların Kullanımı: Özellikle A ve E vitamini açısından zengin olan bitkisel yağlar, cilt onarımını hızlandıracaktır. Yaygın olarak badem yağı, zeytinyağı ve kakao yağından yardım alınır. Tedavi sürecinde bu yağların düzenli kullanımı, cildin daha kısa sürede ve daha sağlıklı şekilde onarılmasına yardımcı olmaktadır.
• Düzenli Masaj Yapılması: Cilt için kullanılan ürünlerin masaj yaparak uygulanması, dokuların onarımı için oldukça önemlidir. Bu sayede kan dolaşımı düzenlenir, sorunlu bölge daha fazla oksijen alır ve ürünler cilde tamamen nüfuz edebilir. Düzenli masaj yapma alışkanlığı, bölgede görülen ödem ve selülit gibi sorunların giderilmesinde de etkili olacaktır.
• Yeterli Su Tüketimi: Gün içerisinde yeterince su içilmesi, hem hücre sağlığının hem de cilt elastikiyetinin korunması için oldukça önemlidir. Bu nedenle çatlakları önlemek ya da tedavi sürecini desteklemek için kişilerin yeterli sıvı aldıklarından emin olması tavsiye edilir.

Vücut çatlaklarına en iyi gelen şey, bölgenin sürekli olarak nemli tutulmasıdır. Bunun için kullanılacak ürünler ise tedaviden sorumlu olan uzman hekim tarafından belirlenmelidir. Aksi halde kişi, yarardan çok zarar görebilir. Bu nedenle bilinçsiz uygulamalar yapmaktan kaçınılması ve mümkün oldukça sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesi önem taşımaktadır.

Vücut Çatlaklarına Ne İyi Gelmez? 

Vücut çatlakları genel olarak sağlıksız bir yaşam süren kişilerde görülmektedir. Yetersiz su içen, hareketsiz yaşam süren, fazla kiloları bulunan, cilt bakımını ihmal eden ve hormonal düzensizlikleri bulunduğu halde tedavi görmeyen kişilerde oluşma riski daha yüksektir. Bu nedenle vücut çatlaklarının tedavisi için sağlıklı yaşam alışkanlıklarının kazanılması gerekir. Vücut çatlaklarına iyi gelmeyen diğer unsurlar ise şu şekilde örneklendirilebilir:

• Sağlıksız Beslenmek: Eğer kişide bir hastalık yoksa dengeli ve düzenli beslenmek kilo kontrolünü sağlamak için yeterli olur. Yağ ve şeker oranı yüksek gıdaların tüketilmesi, az su içilmesi, ihtiyaç duyulandan fazla kalori alınması gibi alışkanlıklar hızlı şekilde kilo alınmasına yol açar. Bu durum mevcut çatlakların ilerlemesine ve bazı bölgelerde yeni çatlaklar oluşmasına sebep olacaktır.
• Ciltte Tahrişe Sebep Olmak: Çatlaklar derinleşmeye başladığında kaşıntı da görülür. Bölgenin tırnaklarla zedeleyerek kaşınması, cildi tahriş ederek problemin ilerlemesine yol açabilir. Bazı kişiler ölü derileri temizleyerek çatlaklardan kurtulabileceğini düşünür ve sert kese uygulamaları yapar. Ancak çatlaklar derinin orta katmanında oldukları için, sadece dış tabakaya uygulanan işlemlerin bir etkisi olmaz. Ayrıca tahriş olan deri enfeksiyonlara açık hale geleceği için mümkün olduğunda farklı sağlık sorunları da ortaya çıkabilir.
• Yanlış Spor Uygulamaları: Spor yapmak çoğu zaman faydalı olsa da, yapılan sporun türü ve ne sıklıkta yapıldığı önemlidir. Özellikle vücut geliştirme sporunda kaslarda meydana gelen ani büyümeler, çatlak oluşumuna ve mevcut çatlakların genişlemesine sebep olur. Spor sırasında kasların daha çok büyümesi için kullanılan hormon takviyeleri de durumu kötüleştirir. Bu yüzden spor yaparken bir profesyonelden yardım almak gerekir. Eğer herhangi bir hormon ya da gıda takviyesi alınması gerekiyorsa, mutlaka doktor görüşü alınmalıdır.

Vücut çatlaklarını olumsuz etkileyen unsurlardan bir diğeri de bilinçsizce yapılan bitkisel uygulamalardır. Uzmanlığı bulunmayan kişiler tarafından paylaşılan bitkisel reçeteler, kürler ya da tarifler kesinlikle yapılmamalıdır. Aksi halde cilt dokuları daha fazla tahrip olabilir ve çatlaklar daha fazla yayılma gösterebilir.

Vücut Çatlakları İlaçları 

Vücut çatlakları henüz başlangıç aşamasındayken ilaç tedavileri oldukça etkili sonuçlar vermektedir. İleri evre çatlaklarda ise, diğer tedavi seçenekleri ile birlikte ilaç kullanımı gerekir. Bu sayede cilt en etkili şekilde onarılır ve mümkün olan en başarılı sonuç alınabilir. Vücut çatlaklarının ilaç tedavisinde şu içeriklerden yardım alınmaktadır:

• Vitaminler: C vitamini, cilt dokularının daha fazla yeni ve sağlıklı hücre üretmesinde etkilidir. Bu nedenle vücut çatlaklarının tedavisinde C vitamini içeren kremler ya da tabletlerin kullanımına yer verilebilir. Cilt onarımının hızlandırılması için de E ve A vitamini içeren topikal kremler reçete edilmektedir. 
• Tretinoin: Tretinoin, cilt sorunlarının tedavisinde sıkça kullanılan bir etken maddedir. Kolajen yapılandırmasında etkili olduğu için çatlak tedavisinde de kullanılır. Bu sayede cilt elastikiyeti korunur ve çatlakların iyileştirilmesi mümkün olur. Jel ya da krem formda reçete edilebilir.
• Glikolik Asit: Oldukça güçlü bir meyve asididir. Kimyasal peeling işlemlerinde sıkça kullanılmakla birlikte, kolajen ve elasten yapıların onarılmasında etkilidir. A vitamini ile birlikte kullanılması halinde vücut çatlakları üzerinde olumlu sonuçlar sağlamaktadır.
• Hyaluronik Asit: Cildin yoğun şekilde nemlendirilmesi ve elastikiyetinin yeniden kazandırılması için kullanılmaktadır. Özellikle son dönemlerde bakım ürünlerinin içeriklerinde sıklıkla yer almaktadır. Hekim tarafından tavsiye edilen hyaluronik asitli bir ürünün kullanımı, çatlak tedavisi sonuçlarını olumlu olarak destekleyecektir.

Vücut çatlakları için reçete edilen ilaçlar genel olarak topikal krem, merhem, pomad ya da jel formda bulunurlar. Diğer tedavi seçeneklerinden bağımsız olarak 3 ila 6 ay kullanım süresi bulunur. Ancak uygulanan yöntemlere bağlı olarak bu süre daha uzun olabilir. Kullanılacak ilaçlar, uygun doz ve kullanım süresi uzman hekim tarafından belirlenecektir. Hekim önerilerine uymak ise alınacak başarı sonucu açısından en önemli etmendir. 

Hamilelikte Vücut Çatlakları 

Gebelik döneminde vücut çatlakları oluşabilir. Bu durumun bilimsel adı stria gravidarumdur. Çatlakların sebebi genetik yatkınlık olabileceği gibi, kontrolsüz kilo artışı ve hormonal dengesizlik de olabilir. Bu dönemde çatlaklar çoğunlukla göbek, kalça ve meme bölgelerinde meydana gelir. Çatlaklar genellikle hamilelik sırasında değil, doğumdan sonra belirginleşirler. Çünkü doğumdan sonrasında cilt genişlemeyi bırakır ve deri kendini bırakır. 

Gebelik sürecinde kilo kontrolü sağlanırsa ve cilt düzenli olarak nemlendirilirse çatlak oluşma ihtimali azalır. Bunun için uzman bir hekim tarafından önerilen ürünlerin kullanımı gerekmektedir. Ancak hormonal ya da genetik faktörlerden kaynaklanan çatlakları engellemek için yapılabilecek herhangi bir uygulama yoktur. Emzirme dönemi sona erdikten sonrasında dileyen anne adayları, çatlak tedavisi seçeneklerinden yararlanabilir.

Çocuklarda Vücut Çatlakları

Çok küçük çocuklarda ve bebeklerde vücut çatlağına rastlanmaz. Ancak ergenlikten itibaren boy ve kilonun artması, hormonların dengesizleşmesi ve kızlarda memelerin büyümesi ile cilt çatlakları görülmeye başlar. Bu dönemde çocuklar egzersiz yapmalı, beslenmelerine dikkat etmeli ve ciltlerini nemlendirmeliler. Böylece çatlak oluşma riski büyük ölçüde azalırken, görülen çatlakların da ilerlemesi engellenir. Çocuklara her tedavi yöntemini uygulamak mümkün olmayacağı için çoğunlukla kremler önerilir. Belirtiler ilk başladığında bir uzmana danışarak uygun tedavi yöntemi seçilebilir. 18 yaşını doldurduktan sonrasında ise yine uzman bir hekimin yönlendirmesi ile diğer tedavi seçeneklerinden yardım alınabilir. 

Vücut Çatlakları için Hangi Doktora Gidilir?

Vücut çatlakları sağlık açısından herhangi bir sağlık sorunu oluşturmasa da, birçok insan estetik kaygılar nedeniyle tedaviye başvurur. Ancak tedavi sonuçlarının başarılı olması için, çatlaklar yeni oluşmaya başladığında tıbbi yardım alınması önemlidir. Aksi halde kalıcı izlerin giderilmesi mümkün olmayabilir.

Cilt çatlakları kırmızı ya da pembe tonlarında görülmeye başladığında tedavinin başlatılması, bu sorunun yayılması ve ilerlemesini engellemekte oldukça önemlidir. Tedavi için devlet hastaneleri ya da özel sağlık kuruluşlarında bulunan Cildiye/ Deri ve Zührevi Hastalıklar bölümlerine başvurulabilir. Aynı zamanda Dermatoloji Bölümü de cilt çatlakları ile ilgilenmektedir. 

Vücut çatlakları ile birlikte sarkmalar ve deri fazlalığı gibi şikayetler de görülüyorsa kişilerin Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi (Estetik cerrahi) Bölümüne başvurması gerekir. İleri evre şikayetler için cerrahi operasyonlar planlanabilir ve en etkili tedavi sunulmuş olur.