Bademcik Taşı
Bademciklerde oluşan birikimler, kirli beyaz, ezilebilir, kötü kokulu ve kötü tadı olan bademcik taşlarına dönüşmekte olup; tedavisinde, taşın büyüklüğüne göre tedavi yöntemi değişmektedir.
Bademcik Taşı (Tonsilloit) Nedir?
Ağız boşluğunda çift taraflı olarak yer alan bademcikler, üzerinde kript denilen deliklerin bulunduğu, içlerinin epitelyum ile kaplı olduğu dokulardır. Zamanla bu epiteller yenilenip dökülürken, kriptlerin girişlerinde birikir. Sık geçirilen enfeksiyonlar bu kriptleri genişletir, dökülen epitellerin ve yenen gıdaların birikmesine yol açar. Bununla birlikte ağız florasında var olan bakteriler için boğaz sıcaklığının da 34,5 derece olması ve bademciklerde biriken besin artıklarından dolayı bu bölge çok güzel bir besi yeridir. Bu kriptlere yerleşen bakteriler kolonizasyonla birlikte kitleler şeklinde kendini gösterir. Bu durum aynı zamanda sürekli bir enfeksiyona yol açmaktadır.
Bademciklerde bu şekilde birikimlerle oluşan, bakterilerin de işin içine karıştığı kirli beyaz, ezilebilir, kötü kokulu ve kötü bir tadı olan, peynir kıvamında bademcik taşları, tonsilloit ve tonsil taşı da denilen oluşumlar meydana gelir. Bademcik taşları 300 miligramdan 42 grama kadar büyüyebilir. Bademcik taşı halk arasında kullanılan bir tabirdir, gerçek anlamda taş değildir. Gerçek taş oluşumu da vardır. Fakat bu çok nadir olarak görülür, bunun oluşumu da yine aynı mekanizmayla, kriptlerin içerisine kalsiyum ve magnezyum kristallerinin çökmesiyle oluşur. Bu taşlar böbrek, safra kesesi gibi organlarda oluşan taşlarla benzerdir. Oldukça az rastlanan gerçek bademcik taşları tonsilloit ile karıştırılmamalıdır.
Bademcik Taşı Belirtileri
Tonsil taşları da denilen bademcik taşları kimi hastada hiç semptom göstermez. Ağrısız, yutkunmaya engel olmayacak şekilde küçük çaplı ve az sayıda olabilir. Hasta kimi zaman taşları fark etmez, ışık yardımıyla boğazına baktığından beyaz renkli lezyonları görünce bademcik taşı olduğunu anlayabilir. Bazen bademcik taşları büyük çaplı ve ağrılı olabilir. Hastalarda ağrı, yutkunma güçlüğü gibi şikâyetlerle kendini gösterebilir. Kimi hastada bu semptomlar şiddetli bir şekilde ortaya çıkar ve hastada ciddi bir hastalık tablosu oluşturabilir.
Orta-ileri derece vakalarda ortaya çıkan semptomlar:
- Boğazda irrite edici yabancı madde hissi
- Kötü tat
- Ağız kokusu
- Boğaz ağrısı
- Boğazda yanma-batma tarzı ajitasyonlar
- Yutma güçlüğü
- Büyüklüklerine göre bazı hastalarda boğulma hissi ve öksürük
- Zaman zaman boğazdaki enflamasyondan dolayı kulağa yansıyan ağrı
Bademcik Taşı Sebepleri
Bademcik taşlarının oluşum mekanizması yüzeyindeki kriptlerin iç kısımlarına biriken yemek artıkları ve bu artıkların bakteriler için uygun üreme ve besi yeri olmasıdır. Biriken bakterilerin koloni oluşturmasıyla ve kötü kokunun kaynağı olan bakteri ürünleriyle bu taşlar oluşum yerlerinde beyaz lezyonlar ve kötü koku şeklinde kendini gösterir. Bazı hastalarda sık geçirilen bakteriyel enfeksiyonlar bu kriptlere bakterilerin yerleşmesini sıklaştırdığından dolayı bademcik taşları tekrarlayabilir. Sigara içimi de bademcik taşlarının oluşumuna predispozan (zemin hazırlayan) faktör olarak sayılabilir.
Bademcik taşları oluşum nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
- Bademcik kriptlerine yerleşen bakterilerle birlikte metabolizma artıklarının birikmesi
- Kötü ağız hijyeni
- Bademcik iltihabı
- Sık geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonları
- Diş çürüklerinin bakteri oluşumunu tetiklemesi
- Magnezyum ile kalsiyum tuzlarının birikmesi
- Sigara kullanımı
Bademcik Taşlarını Önlemek Mümkün Müdür?
Bademcik taşları genelde temizlense bile kriptlerin genişlemesine bağlı olarak tekrarlama eğiliminde olabilir. Bunu önlemek kısmen de olsa mümkündür. Doğru ağız hijyeni bademcik taşlarının oluşumunu gözle görülür ölçüde azaltmaktadır. Düzenli yapılan ağız bakımıyla bakterilerin bademcikler üzerine koloni oluşturması önlenebilir. Bunun için diş fırçalama esnasında dilin arka kısmının da fırçalanması oldukça etkili olur. Yine bu kriptlere bakteri yerleşimini engellemek adına tuzlu su ile yapılan gargaralar, bu konuda geliştirilmiş ağız bakım suları/gargaraları da taş oluşumunu engeller.
Uygun olan gargara seçildiğinde doğru bir uygulamayla ağız hijyeni sağlanabilir, bakterilerin bademcik üzerinde kolonizasyonu önlenebilir. Sigara kullanımını mümkün olduğunca azaltmak da taş oluşumunun aleyhine sonuçlanır. Sigara dumanıyla zarar gören dokuların kendilerini yenileme süresi uzar, bağışıklık cevabı azalır. Bundan dolayı kriptlerde bakterilerin üremesine kapı aralamış olur. Sigara kullanımının bırakılması bademcik taşı da dahil olmak üzere birçok ağız problemlerinin ve vücuttaki pek çok problemin ortadan kalkmasına oldukça yardımcıdır.
Bademcik Taşı Teşhisi
Bademcik taşlarının tanısı genellikle ileri tetkik gerektirmeyen ve doktorun yapacağı fizik muayene ile rahatlıkla tanı konulabilen bir hastalıktır. Tanı için yardımcı olabilecek görüntüleme yöntemleri de kullanılabilir fakat burada görülen radyoopak birikimler diş, kalsifiye kan damarları gibi çevre doku elemanlarıyla karışabilir, yanlış sonuca yönlendirebilir. Hekim boğaz semptomları ve yaptığı fizik muayenede bademcik taşı teşhisini rahatlıkla koyabilir ve hastayla birlikte tedavi seçimini belirleyebilir.
Bademcik Taşı Tedavisi
Genellikle bademcik taşları başlangıçta tedavi gerektirmezler. Hastayı çok rahatsız etmeyen, küçük oluşumlu vakalarda tuzlu su ile gargara veya bu konuda geliştirilen ağız bakım ürünleri kullanılarak kriptlerde bakterilerin üremesi engellenip taşların önüne geçilebilir. Yine temizleme amacıyla geliştirilmiş lavaboya bağlanarak uygulanan irrigatörler bademcik taşı çıkarılması ve günlük temizlik için uygundur. Önemli olan hastanın doğru ve düzenli uygulamaya özen göstermesidir. Doğru şekilde yapılan uygulamalarla taş oluşumları geriler, tekrarlaması önlenir.
Gargara ve yıkama yöntemleri dışında bademciklere yapılan hafif dokunuşlarla da taşlar yerinden kaldırılıp temizlenebilir. Bademcik taşı çıkarma diye de bilinen bu yöntem acısız ve ağrısız olmakla birlikte hasta için de yapması kolay bir uygulamadır. Fakat dikkatli yapılması önemlidir çünkü bademcik dokusu oldukça hassas bir dokudur. Sert bir ürünle veya fazla bastırılarak taş çıkarmaya çalışma kanama ve enfeksiyonlara yol açabilir. Hasta taşlarını çıkartırken kullandığı malzemeye ve kibar dokunuşlarda bulunmaya özen göstermelidir.
Daha büyük taşlar için tedavi hastanın şikâyetlerine göre doktor tarafından planlanmaktadır. Hasta tarafından çıkarılamayan büyük taşlar için küretaj yöntemiyle taşları bademcikten kazıma ve ardından yıkama işlemiyle taşlardan kurtulmak mümkündür.
Uygulanan bir diğer metot da lazer kriptolizis denilen bademcik yüzey alanının lazer ile daraltılmasıdır. Bu uygulamayla kriptlerin ağız denilen giriş kısımları daraltılır böylece kriptlere dolum da bir azaltılmış olduğu için taşların oluşumu önlenir.
Hasta bu hastalıktan muzdarip ve tedaviye rağmen sık tekrarlayan taşlar mevcutsa bu hastalar için tonsillektomi yani bademcik dokusunun çıkarılması işlemi yapılmaktadır. Bu ameliyat komplikasyonları az, kolay bir ameliyattır. Hasta birkaç gün boğaz ağrısıyla bu dönemi atlatır. Bademcik dokusunun yokluğuyla taş oluşma riski sıfıra indirilmiş olur.
Bademcik Taşı Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Tedavi edilmeyen bademcik taşları bakterilerin çoğalmasıyla ağızdan yayılan kötü bir kokuyla devam edebilir. Bu hastanın sosyal yaşamını etkilemekle birlikte kendi ağız sağlığı için de olumsuz bir durumdur. Yine bu bademciklerin üzerinde birikimlerin büyümesiyle ağrı, boğulma hissi artabilir, öksürük nöbetlerine kadar götürebilir. Bunların dışında bademcik taşları büyüyerek normal bademcik dokusunu zarara uğratarak bademciklerin kronik iltihabına, enfeksiyonuna ve abseleşmesine neden olur. Birçok anlamda hastanın yaşam kalitesini etkileyen bu taşların uzaklaştırılması, tedavi edilmesi pek çok açıdan hasta için oldukça faydalı olur.
Çocuklarda Bademcik Taşı
Çocuklarda bademciklere ait hastalıklar bademcik taşından ziyade, enfeksiyonlar, bademcik büyümesi, tonsillit denilen bademcik iltihabı gibi durumlarla kendini gösterir. Bademcik taşları yetişkinlerde daha sık rastlanan bir tablodur, çocuklarda pek rastlanan bir durum değildir.
Bademcik Taşı için Hangi Doktora Gidilir?
Bademcik taşları genelde hastaların kendi kendine taşları temizleyebildiği bir rahatsızlık olduğu için, küçük ve ağrısız oluşumlarda hastalar doktora gitmeye pek ihtiyaç duymaz. Fakat bademcik taşı için ağrı, yanma ve batma hissi, yutkunma güçlüğü, büyük taşların bazen neden olabildiği nefes almada güçlük, öksürük nöbetleri gibi ileri derece semptomların ortaya çıkmasıyla Kulak Burun Boğaz hekimine başvurulmalıdır. Hekim gerekli incelemeyle hastaya en uygun olan tedavi stratejisini belirler ve tedaviye geç kalınmadan başlanır.
Bademcik taşı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Bademcik Taşı Kendiliğinden Düşer Mi?
Bademcik taşlarının kendiliğinden düşebilir, taşlara mekanik basıyla da düşürülebilir. Hastanın suyla veya yumuşak bir cisimle dokuyu zedelemeden bademcik üzerine yaptığı yavaş dokunuşlarla taşları yerinden kaldırması mümkündür. Küçük taşlar gargara yapılarak da düşürülebilir. Genelde hasta diliyle dokunduğunda da taşlar dökülür. Daha büyük taşların dökülmesi biraz zor olabilir. Dökülmeyen taşları çıkarmaya zorlamak, daha fazla kuvvet uygulamak doğru değildir, bademcik dokusunu harabiyete uğratır, kanamaya dahi neden olabilir. Büyük taşların çözümü için mutlaka uzman doktora başvurulmalıdır.
Bademcik Taşı Nasıl Temizlenir?
Bademcik taşları, bademciklere yapılan yıkama aparatlarıyla temizlenir, yinelememesi için tuzlu suyla gargara yapılabilir, yine mekanik basıyla dokunarak taşların düşmesi sağlanabilir. Tekrarlayan taş oluşumları ve büyük taş oluşumlarında bademcik çıkarılması (tonsillektomi), lazer kriptolizis, küretaj gibi yöntemler klinik uygulamalarla olumlu sonuç vermektedir.
Bademcik Taşı Herkeste Olur Mu?
Bademcik taşı daha çok yetişkinlerde rastlanan bir durumdur. Herkeste görülebilir. Herhangi bir cinsiyet, yaş, ırk, genetik faktörler, sosyoekonomik durum gibi ayrım gözetmez. Tekrarlayan taş oluşumları da aynı şekilde herkeste olabilir, bir sınıflandırma söz konusu değildir. Oluşumunda esas etken bakteriler olduğu için ve bu bakteriler zaten ağız florasında normal olarak bulunduğu için taşların oluşması herkeste olasıdır. İyi hijyen koşullarının sağlanması, düzenli ağız bakımı, günlük kullanılan ağız bakım ürünleriyle taş oluşum riski en aza indirgenir. Kötü ağız hijyeninde taşların oluşması olasıdır.
Bademcik Taşı Kokusu Nasıl Giderilir?
Bademciklerde yerleşik bakterilerden dolayı yayılan kötü koku hem hastayı hem çevresindekileri rahatsız edeceği için kokuyu önlemek önemlidir. Bunun için yapılan gargaralar, solüsyonlar, ağız içi koku gidericiler, ağız bakım ürünleri kısa süreli etki sağlayabilir. Ancak kesin çözüm için taşların çıkarılması gerekmektedir.
Bademcik Taşı Nasıl Oluşur?
Bademciklerin yüzeyindeki kripta denilen deliklere kalsiyum, magnezyum kristallerinin çökmesiyle veya yiyecek artıklarının bu deliklerde birikip bu artıklarda bakterilerin üremesiyle bir süre sonra bademcik üzerinde beyaz renkli lezyonlar şeklinde çıkar.
Bademcik Taşları Bulaşıcı Mıdır?
Bademcik taşları kişiler arasında bulaş riski oluşturmaz. Oluşum sebebi kriptlere yerleşen bakterilerin üremesi ve orada tabaka oluşturmasıdır. Bu bakteriler normal ağız florasında bulunan bakterilerdir. Bundan dolayı kişiden kişiye bulaş söz konusu değildir. Kişide bademcik taşı olması için bakterilerin kriptleri aşması gerekmektedir.
Bademcik Taşı İçin İlaç Kullanılır Mı?
Bademcik taşı için ilaç kullanımı yaygın değildir. Nadir de olsa bazı durumlarda bakteri üremesini engellemek adına antibiyotik kullanılsa da bu doğru bir tercih değildir. Tedavide önemli olan bu taşların oluşumunun altında yatan sebepleri ortadan kaldırmaktır. Antibiyotik kullanımıyla tedavi edilen taşlar bir süre sonra ağız florasında var olan bakterilerin kriptlere yerleşip çoğalmasıyla taş oluşumu tekrarlanacaktır. Bundan dolayı antibiyotik kullanılması pek doğru değil, önlemeye yönelik antiseptik gargaralar, tekrarlayan durumlarda cerrahi tedavi, bademcik dokusunu küçültme amaçlı kriptoliz gibi tedaviler çok daha yararlı sonuçlar vermektedir.