Hematoloji Nedir?
Hemotoloji, kan hastalıkları ve kan sağlığı ile ilgilenen tıp branşıdır.
Hematoloji bölümü, kan hastalıkları, sağlığı ve yapısı ile ilgilenen tıp branşıdır. İnsan vücudunu meydana getiren temel yapı taşlarına hücre adı verilir.
Kan ise hücrelerin üremesi, gelişimi ve ölüm süreçleri boyunca ihtiyaç duydukları ögeleri iletmekten sorumlu olan vücut sıvısıdır. Damarlar aracılığıyla tüm vücuda oksijen ve besin öğelerini kesintisiz bir şekilde ulaştırır. Kalpte başlayan bu süreç, yine kalpte bitmektedir.
Hematoloji, kan fonksiyonları ve yapısı hakkındaki tüm analizleri yapabilmek için doğmuştur. Organların fonksiyonlarını sürdürmesi sırasında kanda hangi maddelerin bulunduğu, hangi oranda bulunduğu ve genel sağlık durumunun korunması için gerekenlerin tespiti gibi çalışmalardan sorumlu olan bilimdir.
Yani yalnızca hastalıklar karşısında değil, sağlıklı kan yapısı üzerinde de çalışmalar yürütür. Hayli kapsamlı bir branş olduğu için dahiliye (iç hastalıkları), biyokimya ve pediatri (çocuk hastalıkları ve sağlığı) gibi alanlarla işbirliği kurarak çalışır.
Hematoloji laboratuvarında yürütülen çalışmalar ile hastalıkların yayılım takiplerinin yapılması, ilerleme seyrinin izlenmesi, vücutta meydana gelen mutasyonların saptanması, kandaki maddelerin birbirleri ve hücrelerle nasıl bir etkileşime girdiğinin tespit edilmesi mümkün olur.
Bu sayede yalnızca anemi, kan pıhtılaşma sorunları, plazma hücre bozuklukları, kemik iliği hastalıkları ve kanseri gibi hematolojik hastalıkların değil; diğer vücut sistemlerini etkileyen sağlık sorunlarının da teşhis ve tedavisi sağlanabilir.
Hematoloji Uzmanı Nedir? Hematologların Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?
Hematologlar, kan hastalıkları ve kan sağlığına bağlığına bağlı olarak ortaya çıkan tüm sağlık sorunlarının teşhis, takip ve tedavisinden sorumlu olan hekimlerdir.
Kan hücreleri, kemik iliği ve lenf sistemi organlarının tedavileri hematoloji polikliniğinde başlatılır. Ancak teşhis edilen hastalığa bağlı olarak, ilgili bölümlere hasta sevki yapılabilir.
Hematoloji uzmanı olmak için 6 senelik temel tıp eğitiminin başarılı şekilde tamamlanması ve TUS ile 4 sene süren Dahiliye (iç hastalıkları) Uzmanlık Eğitimi alınması gerekir.
Ardından 3 sene süren Hematoloji Eğitimi ile ihtisas tamamlanır ve Hematoloji Uzmanı ünvanı kazanılır. Uzmanların görev ve sorumlulukları şu şekilde sıralanabilir:
- Hasta öyküsü aldıktan sonrasında fiziki bulguları araştırmak için muayene yapmak,
- Şüphelenilen hastalıkları teşhis edebilmek için kan sayımı, kemik iliği biyopsisi, kültür tetkikleri, ilik aspirasyonu, biyokimya tetkikleri, folik asit seviyesinin analizi, radyolojik görüntüleme yöntemleri, girişimsel radyoloji teknikleri ya da özel tanı testleri gibi hematoloji tetkikleri istemek,
- Tetkikler sonucunda hematoloji değerlerini incelemek ve muayene bulguları ile eşleştirerek doğru teşhisi belirlemek,
- Hematoloji hastalıklarının tedavisi için en uygun tedavi planını hazırlamak,
- Hastalığın türü, evresi, riskleri, dikkat edilmesi gereken noktaları ve tedavi süreci hakkında hasta ile hasta yakınlarına bilgi vermek,
- Hematoloji uzmanı adaylarının yeterli donanım ve beceri kazanması için gereken çalışmaları yürütmek,
- Nakil işlemlerinin doğru ve tıbbi yaptırımlara uygun şekilde naklini gerçekleştirmek,
- Akut lösemi, tümör lizis sendromu, hematoloji laboratuvar çalışmaları, hipoplastik anemi, kök hücre, kan grupları, yaşlı hastalarda kök hücre nakli ve kan nakli gibi zorunlu eğitimleri başarılı şekilde tamamlamaktır.
Hematoloji doktorları, hematoloji polikliniği olan hastanelerde ve tıp fakültelerinde araştırma görevlisi olarak hizmet verebilirler. Hematoloji poliklinikleri ise devlet hastanelerinde, özel hastanelerde, üniversite hastanelerinde, eğitim ve araştırma hastanelerinde bulunmaktadır.
Hastalar, hematoloji randevusu aldıktan sonrasında tercih ettikleri sağlık kuruluşlarında muayene ve tedavi olabilirler.
Hematoloji Hangi Hastalıklarla İlgilenir? Hematolojik Hastalıklar Nelerdir?
Hematoloji bölümü kanın yapısını, sağlığını ve dolaylı olarak diğer vücut sistemlerinin etkilendiği sağlık sorunlarının tümüyle ilgilenmektedir. Yetişkin insanların vücutlarında ortalama olarak 4 ila 5 litre arasında kan vardır.
Kan hücreleri vücutta bulunan diğer hücrelerin çoğalması, taşınması, kendilerini yenileyebilmeleri, toksik maddelerin karaciğer, akciğer ve böbreklere taşınması, organların birbirleriyle iletişim kurabilmesi ve vücudun organizmalardan arındırılması gibi hayati fonksiyonları yerine getirir.
Bu nedenle kan hücrelerinde meydana gelen tüm sağlık sorunları, genel sağlık durumunu olumsuz etkilemektedir.
Hematoloji bölümünün en sık karşılaştığı sağlık sorunları ise şu şekilde sıralanabilir:
- Lösemi: Halk arasında ilik ya da kan kanseri olarak da adlandırılır. Kemik iliğindeki kan yapmakla görevli olan hücrelerin mutasyona uğraması ve kontrolsüz bir artış göstermesi sonucunda meydana gelir. Bunun sonucunda ise sağlıklı kan üretimi gerçekleşemez. Birçok farklı alt türü olsa da temelde kendi arasında iki farklı türde görülür:
- Kronik Lösemi: Herhangi bir tedavi uygulanmaması halinde dahi, hastaların onlarca yıl hayatta kalım oranları bulunur. Fakat bu lösemi türü, ilaç tedavisine karşı oldukça dirençlidir. Günlük yaşam konforunun yükseltilmesi için uygulanan tedavilerle ya da kök hücre tedavisi ile yaşam süresinin uzatılması mümkündür.
- Akut Lösemi: Tedavi edilmemesi halinde ölüm vakalarıyla sonuçlanır. Hastalığın evresine bağlı olarak birkaç hafta ya da birkaç ay içerisinde hasta hayatını kaybedebilir. Hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak kök hücre nakli ya da kemoterapi uygulamaları ile tedavi sağlanabilir.
- Kronik Lösemi: Herhangi bir tedavi uygulanmaması halinde dahi, hastaların onlarca yıl hayatta kalım oranları bulunur. Fakat bu lösemi türü, ilaç tedavisine karşı oldukça dirençlidir. Günlük yaşam konforunun yükseltilmesi için uygulanan tedavilerle ya da kök hücre tedavisi ile yaşam süresinin uzatılması mümkündür.
- Anemi: Yaygın olarak kansızlık olarak da bilinen ve sık karşılaşılan bir sağlık sorunudur. Vücutta oksijenin iletiminden sorumlu olan ve kırmızı kan hücrelerinin içerisinde yer alan hemoglobin miktarının düşüş göstermesi olarak açıklanabilir. Bu durum genellikle vücutta yeterli demir miktarının bulunmaması sonucunda ortaya çıkar. Yetersiz beslenme, kaynağı saptanan kanamalar ya da bilinmeyen kanamalar demir eksikliğini tetikler. Böylece halsizlik, bitkinlik, çabuk yorulma, cilt tonunun solgunlaşması ve kronik yorgunluk gibi şikayetler ortaya çıkar. Orak hücreli anemi, Akdeniz anemisi ya da travma sonucunda gelişen anemi gibi türleri bulunur. Özellikle yetersiz beslenen bebekler, çocuklar, ergenlik döneminde bulunan gençler ve erken yetişkinlik döneminde bulunan kadınlarda sık karşılaşılır. Kansızlığa neden olan sebebin teşhis ve tedavi edilmesi ile iyileşme görülür.
- Talasemi: Yaygın olarak Akdeniz anemisi adıyla bilinen bir kan hastalığıdır. Diğer anemi türlerinden farklı olarak, doğuştan yeterli hemoglobin üretememe sonucunda meydana gelir. Aynı zamanda genetik aktarımla geçiş gösteren bir sağlık sorunudur. Globin geni her iki ebeveynden de sağlıklı şekilde geçerse hastalık aktarılmaz. Yalnızca bir ebeveynden geçen gende mutasyon görülürse, doğacak olan çocuk taşıyıcı olarak dünyaya gelir. Her iki ebeveynden de alınan gen mutasyona uğramışsa talasemi hastalığı ortaya çıkacaktır. Taşıyıcılarda yalnızca hafif şiddetli anemi şikayetleri görülürken, talasemi hastalarında düzenli bir şekilde kan nakli tedavisinin uygulanması gerekir. Özellikle Akdeniz bölgesinde yaygın görülen bu hastalık yüz kemik yapısının değişmesine, cilt tonunun solgunlaşmasına, çabuk yorulmaya, ciltte koyu renkli leke oluşumlarına, büyüme geriliklerine, bacaklarda yara oluşumlarına ve idrarın koyulaşmasına neden olur. Uygulanacak tedavi yöntemi hastaya ve hastalığın türüne bağlı olarak, kişiden kişiye göre farklılık gösterir.
- Polisitemia Vera: Kırmızı kan hücrelerinin sağlıklı miktardan daha fazla üretilmesi durumudur. Aynı zamanda kronik bir kan kanseri hastalığıdır. Sebepsiz görülebilen bir hastalık olmakla birlikte, altta yatan farklı sağlık sorunlarına bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Nöbet hali, aşırı terleme, sıcak suda artış gösteren cilt kaşıntısı, kulak çınlaması, baş ağrısı, burun kanaması ve yüzde kızarma gibi belirtiler gösterir.
- Hemofili: Pıhtılaşma bozukluğu hastalığıdır. Kanın pıhtılaşması için gereken proteinlerin eksikliğiyle meydana gelir. Bu durum sonucunda ise vücuda alınan darbeler, geçirilen kazalar, sağlık sorunları ya da sebepsiz kanamalar durdurulamaz. Hematoloji testleri ile türü belirlenir ve uygun tedavi seçeneği değerlendirilir.
Hematoloji bölümü aynı zamanda miyelofibroz, trombosit bozuklukları, lenfoma hastalıkları ve diğer kanama bozukluğu hastalıklarıyla da ilgilenir. Hematoloji testi uygulandıktan sonrasında en doğru teşhis ve tedavi seçeneği, hastaya özel olarak belirlenecektir.
Hematoloji Bölümü Hangi Tedavileri Yöntemlerini Uygular?
Hematoloji bölümü, kan hastalıklarının tedavisi ve kan sağlığının korunabilmesi için farklı tedavi yöntemleri kullanmaktadır.
Bu tedavilerden en sık kullanılanları arasında şu yöntemler bulunur:
- Farmakolojik Tedaviler: Kemik iliği ve kan sağlığını yeniden kazandırabilmek için tercih edilir. Özellikle bağışıklık sistemini baskılayan ilaçların kullanımı ile, vücudun sağlıklı hücrelere saldırması önlenmiş olur. Aynı zamanda hastalıklara bağlı olarak meydana gelen semptomların giderilmesi için ağrı kesiciler, besin takviyeleri, aritmiyi önleyen ilaçlar, ateş düşürücüler, solunum düzenleyici ilaçlar, mide bulantısını önleyen ilaçlar ya da kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan ilaçlar reçete edilebilir.
- Kemik İliği Nakli: Sağlıklı donörlerden alınan kök hücrelerin hastaya nakledilmesi ile gerçekleştirilir. Kan kanseri hastalıklarında sağlıklı kan hücrelerinin üretimi sağlanamadığı için, nakil işlemi ile sağlıklı hücrelerin baskılanması hedeflenir. Genellikle kan bağı bulunan kişilerden alınan kök hücreler hastaya uyum gösterse de, birçok vakada hastaların hiç tanımadıkları insanlardan alınan hücreler de uyum sağlamaktadır. Bu uyum oranını arttırmak için operasyondan önce bağışıklık sistemini baskılayan ilaçların kullanımı gerekmektedir.
- Kemoterapi Tedavisi: Kan kanseri hastalıklarında tercih edilen bir ilaç tedavisi olarak tanımlanabilir. Hastaya verilen ilaçlar kanser hücrelerinin büyümelerini ya da artış göstermelerini engeller. Ancak güçlü ilaçlar kullanıldığı için hastanın bağışıklık sistemi ciddi oranda zayıflar. Tedavi sırasında komplikasyonların önlenmesi için steril koşullarda yapılması gerekir. Uygulanacak seans sayısı hastalığın evresine ve türüne bağlı olarak belirlenmektedir.
- Radyoterapi Tedavisi: Yaygın olarak ışın tedavisi olarak bilinir. Yüksek frekans radyasyon uygulaması ile kanser hücrelerinin büyümesi ve çoğalması engellenir. Lenf sistemini etkileyen kan kanserleri ve tümöral oluşumların teşhisi halinde tercih edilir.
Hematoloji bölümü tarafından uygulanan tedaviler hastanın genel sağlık durumuna, yaşına, kronik hastalıkların olup olmadığına, hastalığın evresine, türüne, semptomlarına ve etkilediği diğer vücut sistemlerine bağlı olarak değişiklik gösterir.
Bu nedenle hematologlar, muayene sonrasında hastaya özel tedavi planı oluşturulmaktadır.
Hemotoloji, kan hastalıkları ve kan sağlığı ile ilgilenen tıp branşıdır.
Vücuda giren zararlı maddeleri korumak amacıyla yükselen beyaz kan hücrelerine WBC yüksekliği denmekte olup; tedavisi daha çok nedene yönelik yapılmaktadır.
Pıhtılaşma faktörlerinde eksiklikler olması sonucu oluşan genetik bir pıhtılaşma bozukluğu olan hemofili hastalığı ömür boyu yerine koyma tedavisiyle kontrol altında tutulur.
Folik asit, suda çözünen B vitaminidir, folik asidin kanda az olmasından kaynaklanan folik asit eksikliği hastalığı bu eksikliğin neden olduğu rahatsızlıkların giderilmesiyle tedavi edilir.
Lösemi, beyaz kan hücrelerinin anormal şekilde üretimi sonucu ortaya çıkan kötü huylu bir hastalık olup, tedavisi için löseminin türüne göre ilaç tedavisi ya da kemik iliği nakli yapılabilir.