Bebeklerde Soğuk Algınlığı
Bebeklerde soğuk algınlığı, genellikle virüslerin burun ve boğazı enfekte etmesi sonucunda oluşan bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. Ateş düşürücü şurup, fitil, fizyolojik serum gibi birçok tedavi yöntemi vardır.
Bebeklerde Soğuk Algınlığı Nedir?
Bebeklerde soğuk algınlığı, genellikle virüslerin burun ve boğazı enfekte etmesi sonucunda oluşan bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. 200’den fazla virüsün nezleye yol açtığı bilinse de genellikle bu duruma, coronavirüsler, adenovirüsler, RSV ve rinovirüsler sebep olur.
1 yaş altı küçük bebeklerde soğuk algınlığı çok sık görülmesinin yanında, genellikle sonbahar veya kış aylarında ortaya çıkar. Çünkü bu yaş grubunun bağışıklık sistemleri daha büyük bebeklere göre nispeten tam gelişmemiştir ve dolayısıyla enfeksiyonlara daha yatkındırlar.
Bulaşıcı ve viral bir enfeksiyon olan bu hastalığın belirtileri, yaklaşık 24-72 saat arasında görülürken geçmesi bir haftayı bulur, fakat yeni doğan bebeklerde soğuk algınlığı süresi daha uzun olabilir. Enfeksiyona sebep olan virüse bir kez enfekte olduktan sonra ise o virüse karşı bağışıklık kazanırlar ve aynı dönem içinde tekrar bu hastalığı yaşama olasılıkları düşer.
Soğuk algınlığı ile grip, bulaşıcı ve çok sık görüldükleri için genelde birbiriyle çok karıştırılırlar. Fakat bu iki hastalıkta birbirinden çok farklıdır, grip, influenza virüsünden kaynaklanır ve küçük bebekler için daha tehlikelidir. Ayrıca alt solunum yollarına bulaşarak ciddi akciğer semptomlarına ve hatta ölümcül durumlar oluşturabilir. Basit soğuk algınlığı olduğu ise nezledir ve kulak iltihabı, sinüzit ve bademcik gibi başka üst solunum yolunu enfeksiyonlarına neden olabilir.
Bebeklerde Soğuk Algınlığı Belirtileri Nelerdir?
Nazofarenjit veya nezle olarak da bilinen soğuk algınlığı, basit bir rahatsızlık olarak görülse de bebeklerde huzursuzluğa ve bazı problemlere yol açabilir. Çünkü bebekler burunlarını kendileri temizleyemedikleri için nefes almakta zorlanırlar.
Burun akıntısı, soğuk algınlığına yakalanan kişilerin yaklaşık yüzde 80'inde ilk belirti olarak görülürken, bebeklerde soğuk algınlığı burun akıntısı da en yaygın semptomlardan biridir. Bu rahatsızlıkta, çoğunlukla rinovirüsler burun mukozasında koloni oluştururlar ve ilk olarak mukozayı sıvı şeklinde salgılarlar. Daha sonra bu sıvı salgı giderek katı hale gelir ve dolayısıyla bebeklerde soğuk algınlığı burun tıkanıklığına yol açar.
Hastalık döneminde meydana gelen belirtiler, bebeğin bağışıklık sistemine, yaşına ve hastalığın evresine göre hafif veya ağır geçebilir. Örneğin, 1 aylık bebek soğuk algınlığını daha ağır atlatırken ve hastalık ciddi problemlere sebep olurken, 8 aylık bebek soğuk algınlığını ilaç tedavisi görmeden daha hafif atlatabilir.
Bebeklerde soğuk algınlığı belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- İştahsızlık,
- Huysuzluk,
- Yüksek ateş,
- Hapşırma,
- Uyumada güçlük,
- Burunda tıkanıklık veya akıntı,
- Burun akıntısında artış, koyulaşma, sarı veya yeşile dönme,
- Uzun süren öksürük,
- Sinirlilik,
- Gözlerde kızarıklık ve sulanma,
- Seste boğukluk,
- Üşümeden dolayı titreme,
- Yutma zorluğu,
- Nefes almakta zorlanma,
- Ağız kuruluğu,
Bebeklerde Soğuk Algınlığı Nedenleri Nelerdir?
Soğuk algınlığına, başta rinovirüs olmak üzere 200’den fazla virüs neden olmaktadır. Ayrıca bu patojene ek olarak viral enfeksiyona neden olan virüsler arasında coronavirüsler, adenovirüsler ve RSV bulunur. Bebeklerin bağışıklık sistemleri düşük olduğu için, bulaşıcı virüslere maruz kaldıklarında enfeksiyon kapma riskleri daha yüksektir. Genellikle virüse enfekte olan bir kişinin öksürme, hapşırma veya solunum gibi eylemleri veya bir nesneye temas ettiğinde virüslü damlacıkların yayılmasına neden olur.
Virüsler bulaştığı yüzeylerde uzun bir süre hayatta kaldıklarından dolayı virüslü yüzeylere temas edilmesi durumunda bulaş riski artar. Bu nedenle bu tür bir ortamda bulunan bebek, virüslü damlacıkları hava yoluyla soluma, yutma veya nesnelere dokunma sonucu virüslere maruz kalır. Ayrıca enfekte olan kişinin bebeğe doğrudan dokunması veya öpmesi durumunda hastalığın bulaşma riskini arttırır.
Bununla birlikte soğuk algınlığına yol açan etkenler ve yayılma yolları şu şekilde sıralanabilir:
- Soğuk algınlığı olan kişinin bebeğe dokunması veya öpmesi,
- Enfeksiyonu olan kişinin öksürmesi, hapşırması veya nefes yoluyla virüsü yayması,
- Enfeksiyonu olan kişinin bebeğin oyuncak, emzik veya biberon gibi eşyalarına dokunması,
- Bebeğin özellikle soğuk algınlığı yoğun olan dönemde kalabalık ortamlarda bulunması,
- Bağışıklık sisteminin düşmesi,
- Bebeklerin kreş gibi ortamlarda olması,
- Bebeklerin diğer bebeklerle, çocuklarla veya bireylerle temas halinde olması.
Bebeklerde Soğuk Algınlığı Teşhisi
Soğuk algınlığında yaygın görülen belirtiler ve semptomlar sayesinde bu durumun birçok bebekte teşhis edilmesi kolaydır. Nezle rahatsızlığının teşhisi için, bebeğin sağlık öyküsü, belirtileri dikkate alınarak muayene edilir. Bunun yanında bebekte herhangi bir komplikasyon görülmüyorsa teste gerek yoktur. Fakat bakteriyel enfeksiyon veya başka bir durumdan şüphe duyulduğu takdirde görülen belirtilerin ve semptomların altta yatan nedenin belirlenmesi için yapılan fiziki muayene sonrası, göğüs röntgeni, PCR testi veya kan testi uygulanabilir. Çünkü semptomlara veya belirtilere bakılarak hangi virüsün neden olduğunu belirlenmesi zordur.
Fiziki Muayene: Yapılan fiziki muayenede, öncelikle bebeğin ateş, nabız ve kalp ritim değerleri alınır. Bunun yanında burun tıkanıklığı veya solunum sıkıntısı olan bebeklere, ince endoskop aracılığıyla burun boşluğuna ve boğaz bölgesine bakılarak herhangi tıkanıklık olup olmadığı kontrol edilir.
Göğüs röntgeni: Bebeklerde virüsün akciğere inmesinden şüphe duyuluyorsa, göğüs röntgeni çekilebilir. Röntgen çekimi için özel bir hazırlık gerektirmez, ancak bebeğin röntgen masasında sabit tutulması gerekir, çünkü çekin anında kıpırdamadan durması gerekir. Aynı zamanda bebeğe kurşun bir önlük giydirilerek radyasyon maruziyet oranı azaltılır. Bebek doğru bir şekilde yerleştirildikten sonra göğüs filmi çekilir.
Kan testi: Bebeklerde kan sayımı için parmak ucundan veya topuktan bir tüp kan örneği alınarak laboratuvara gönderilir. Herhangi bir özel hazırlık gerektirmeyen testte, kan değerleri ölçülerek enfeksiyona neden olan virüse karşı üretilen antikorların olup olmadığı araştırılır. Bununla birlikte CRP testi yapılarak kanda iltihap seviyeleri kontrol edilir, çünkü CRP değerlerin yüksek olması enfeksiyon varlığına işaret edebilir.
PCR testi: Bu testte, bebeğin burun veya boğaz mukozasından bir çubuk aracılığıyla örnek alınarak laboratuvara gönderilir. Bu sayede üst solunum yollarını enfekte eden virüsün türü teşhis edilebilir.
Bebeklerde Soğuk Algınlığı Tedavisi
Bebeklerde soğuk algınlığına veya gribe karşı direkt uygulanan kesin bir tedavi yoktur, soğuk algınlığının belirtilerinin azaltılmasına ve semptomların geçmesine yönelik tedavi uygulanır. Bebeklerin hafif üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisi için evde uygulanacak birtakım yönetmelikler yeterli olduğundan dolayı kimyasal ilaçlardan kaçınılmalıdır. Ayrıca 2 yaşından küçük bebeklerde soğuk algınlığı öksürük ilaçları güvenli olmadığından tavsiye edilmemektedir. Çünkü öksürük şuruplarının çocuklarda oluşan öksürük üzerinde etkileri tam olarak tanımlanmadığından, içinde bulunan maddelerin türüne göre yan etkileri değişebilir. Bu yüzden bebeklerde grip ve soğuk algınlığı tedavisinde öksürük şurupları verilmemelidir
Fakat inatçı semptomlar söz konusu ise diğer semptomlar için uzman kontrolü altında burun spreyi, şurup, ilaç veya antibiyotik kullanılmalıdır. Bu doğrultuda bebeklerde soğuk algınlığı ve ateş 38 derecenin üzerindeyse veya düşmüyorsa bebekler için soğuk algınlığı şurubu veya fitil şeklinde ateş düşürücü verilmelidir.
Burun tıkanıklığı nefes almayı ciddi şekilde engelliyorsa ve bebek emmede güçlük çekiyorsa, her öğünden önce burna sıkmak veya damlatmak için olarak özel fizyolojik serumlar, burun spreyi veya damlaları kullanılabilir.
Ayrıca bebeklerde soğuk algınlığı ilaçları arasında yer alan bu damlaya veya spreyler salis olmalı ve 3 günden fazla uygulanmamalıdır. Çünkü uzun süre uygulandıkları takdirde burunda mukus üretimini arttırarak daha fazla tıkanmaya neden olabilir. Bu nedenle bebekler için soğuk algınlığı ilaçları dikkatli, önerilen dozda ve uygun şekilde uygulanmalıdır.
Bebeklerde Soğuk Algınlığı Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Bebeklerin üst solunum enfeksiyonlarından alınan önlemlerle ve gerekli olan tedavi ile korunması mümkündür. Virüsler, silialar ile çevrili olan solunum yolunun sümüksü dokusuna da bulaşabilir. Sağlıklı bireylerde silialar, sürekli oluşan yapışkan ve sümüksü tabakayı ağza veya burna taşıdığından sümüksü doku da sürekli kendini temizler.
Fakat soğuk algınlığında mukus oluşumu daha fazla artarak birikmesine ve sertleşmesine neden olur, bu yüzden de atılması daha zorlaşır. Sonuç olarak örneğin 6 aylık bebek soğuk algınlığı yaşadığında, burun bölgesinde biriken mukoza solunum yolunu tahriş eder. Tedavi edilmediğinde ise boğaz enfeksiyonuna, bronşit ve zatürre gibi diğer enfeksiyonların oluşma riskini arttırır.
Viral enfeksiyonların tedavisine geç kalındığında veya hiç tedavi edilmediği takdirde bakteri ve virüsler, sinüslere yerleşerek iltihaplanma sonucu akut sinüzite ve astımı olan bebeklerde alerjik reaksiyonu tetiklemesiyle astım krizlerine neden olabilir. Bu mikroorganizmaların orta kulağa girmesiyle akut kulak enfeksiyonuna yol açarken, sepsis gibi ciddi komplikasyonları geliştirerek tüm vücudun iltihaplanması sonucunda şok, kalp veya karaciğer gibi organ yetmezliğine ve hatta ölüm riskini arttırabilir.
Bebeklerde Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir?
Bebeklerin ve çocukların nezle ile mücadele yöntemleri, beslenme şekline, yaşına ve bulunduğu ortama göre değişir. Anne sütü hastalıklara karşı antikor ürettiğinden dolayı, özellikle prematüre, yenidoğanlar ve emen bebekler, bu dönemlerde daha sık emzirilmelidir, çünkü böylelikle bu tür hastalıkları atlatması daha kolay olur.
Emmeyen bebekler için ise hastalığın seyri daha zor ve daha uzun sürebilir. 1 yaşından küçük örneğin, 5 aylık bebek soğuk algınlığı yaşıyorsa, bunun yanında hafif düzeyde ve herhangi bir komplikasyonu yoksa evde uygulanan ve alınan önlemlerle hastalığın önüne geçilebilir.
Bebeklerin soğuk algınlığı yaşadığı dönemlerde uygulanması ve alınması gereken önlemler şu şekilde sıralanabilir:
- Emen bebekler daha sık emzirilmelidir,
- Ek gıdaya başlandıysa bol sıvı takviyesi yapılmalıdır,
- Beslenme düzenine dikkat edilmelidir,
- C vitamini bakımından yüksek besinler verilmelidir,
- Uyku düzenine dikkat edilmelidir,
- Verilen ilaçlar uygun ve önerilen dozda kullanılmalıdır,
- Bebeğin bulunduğu ortam nemlendirilmeli ve iyi havalandırılmalıdır,
- Bebeğin burun mukozasının akması için başı hafif yükseltilmelidir,
- Burun temizliğine dikkat edilmelidir ve burun aspiratörü ile temizlenmelidir,
- Yeterince dinlenmesi sağlanmalıdır,
- Taze sıkılmış meyve suları verilmelidir,
- Ateşi sık kontrol edilmelidir,
- Bebeğin burun ve ağız çevresi tahriş olmaması için uygun koruyucu krem sürülebilir,
- Öksüren bebeklerin göğsü hafif ovuşturarak öksürüğünün yumuşaması sağlanabilir,
- Bebeğin rahat nefes alması için yatağına ve kıyafetlerine mentol içeren solüsyon veya merhem sürülebilir,
- Bebeğin bakımından sorumlu kişiler kişisel hijyenine dikkat etmelidir,
- Bebek toplu kalabalıklar içine sokulmamalıdır,
- Hasta olan kişilerden en az iki metre uzakta tutulmalı ve temas etmesi önlenmelidir,
- Ateş durumunda ince kıyafetler giydirilmeli ve ılık banyo yaptırılmalıdır,
- Eller bol su ve sabunla sık yıkanmalıdır,
- Bebeğin oyuncakları, emzikleri ve biberonları sık sık temizlenmelidir,
- Hasta olan bireyler maske kullanmalıdır,
- Uzman kontrolü altında çinko takviyesi verilebilir,
- Bebeğin yanında sigara içilmemeli ve böyle bir ortamda tutulmamalıdır.
Bu önlemler sayesinde bebeklerin soğuk algınlığını daha hafif atlatmasına yardımcı olunabilir. Ayrıca bebeklerde soğuk algınlığı bitkisel tedavisinde ıhlamur, kekik, adaçayı, kuşburnu, portakal suyu, zerdeçal nane-limon, suyuna veya içeceğine çubuk tarçın koyularak verilebilir. Fakat bu tür bitkisel ürünler uzman bilgisi altında verilmesi tavsiye edilir.
Bebeklerde Soğuk Algınlığı için Hangi Doktora Gidilir?
Bebeklerde soğuk algınlığında görülen belirtiler ciddi etkilere neden olabilir. Özellikle prematüre bebeklerin (erken doğan) diğer normal ayında doğan bebeklere göre bağışıklık sistemleri yeterince gelişmemiş olduğundan dolayı hastalığı daha zor atlatabilirler. Bu durum ayrıca anne sütü almayan bebekler içinde geçerlidir. Bu nedenle, bir yaş altı bebeklerde, diğer görülen belirtilerin yanında özellikle nefes almada zorluk, 39 üzerinde ateş, ağlama nöbetleri, hastalığın 1 haftadan fazla sürmesi veya iştah kaybı varsa Pediatrik (Çocuk) Kulak Burun Boğaz Hastalıkları (KBB) bölümünden randevu alınmalıdır.
Bununla birlikte soğuk algınlığı rahatsızlığına neden olan virüsler, kulakları ve akciğerleri de olumsuz etkileyebilir, ayrıca yenidoğanlarda nezle, zatürre, hızlı krup veya başka bir ciddi hastalığın oluşmasına neden olabileceği için ciddiye alınmalıdır. Bebekte ciddi derecede kusma, ciltte renk değişikliği, sert, kanlı veya balgamlı öksürük, düşmeyen inatçı ateş, göz ve dudak çevresinde mavimsi bir renk varsa Pediatrik (Çocuk) Kulak Burun Boğaz Hastalıkları (KBB) uzmanından acil yardım alınmalıdır.