Kienböck
El bileğindeki sekiz kemikten biri olan lunat kemiğinin kanlanması ve canlılığını yitirmesine kienböck hastalığı denmekte olup, tedaviye erken başlanması oldukça önemlidir.
Kienböck Nedir?
Sağlıklı bir insanın el bileğinde sekiz kemik bulunmaktadır. Bu kemikler birbirileri, kol ve parmak kemikleriyle eklemleşmiş durumdadır. El bileğindeki sekiz kemikten biri olan lunat kemiğin kanlanmaması ve buna bağlı olarak canlılığını yitirmesi ve yapısının bozulması kienböck hastalığı olarak adlandırılmaktadır. Lunat kemik, ön koldaki her iki uzun kemikle de eklemleşir ve bilek hareketlerinde temel rolü oynar.
Kienböck hastalığı sıklıkla yirmi ila kırk yaşlarındaki erkekleri etkilemektedir. Kişinin her iki el bileğini tutması çok nadirdir. Sıklıkla tek bilekte görülmekte ve nadiren eklem iltihabı (artrit) kadar ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Kienböck hastalığında beslenemeyen lunat kemiğinin ve kolun iç tarafında yer alan ulna kemiğinin bilek kemikleriyle eklemleşen ucunun yapısı bozulmakta ve bu kemikler giderek küçülmektedir. Kienböck hastalığından mustarip kişilerin ulna kemikleri sağlıklı kişilerden kısa olmaktadır.
Kienböck hastalığından mustarip olan kişilerde hastalık yıllar içerisinde yavaşça ilerlemektedir.
Tedavi edilmeyen Kienböck hastalığı dört evrede incelenebilir:
Evre 1
Lunat kemik yeterli besin ve oksijen desteğini alamaz. Bu evrede kemiğin direk grafileri sağlıklı izlenirken manyetik rezonans incelemelerinde değişiklikler saptanabilir. Bilek genellikle şiş ve ağrılıdır. Kemikte kırık oluşması riski yükselmiştir.
Evre 2
Beslenemeyen kemikler daha sert bir yapıya bürünmektedir. Lunat kemik zamanla direk grafilerde daha beyaz görüntü vermeye başlar.
Evre 3
Kemiklerde yapı ve şekil bozuklukları ilerler. Kemik ufak ufak kırılmaya ve parçalanmaya başlar, küçülür.
Evre 4
Lunat kemik küçülmüştür. Çevresindeki kemikler de zarar görmeye başlar. İşlev kaybı ciddi boyutlara ulaşır.
Kienböck hastalığının erken evrelerde tedavi edilmesi kişilerde ileri evrelerin görülmesini engellemektedir.
Kienböck Belirtileri
Kienböck hastalığı, bilekte kemik yapısının bozulması ve iltihaplanmaya yol açmaktadır. Lunat kemiğin yapısının bozulması, belirli ortak özellikleri olan kişiler arasında daha sık rastlanan bir durumdur.
Kienböck hastalığı yaşayan kişilerin çoğunluğunda şu özellikler görülmektedir:
- Yirmi ila kırk yaş arası
- Erkek
- Tek bilekte şikayetler
Kienböck hastalığı görülen kişiler bileklerinde çeşitli sorunlar yaşamaya başlamaktadır.
Kişilerin sıklıkla doktora başvurmaları gerekecek kadar şiddetlenen sağlık yakınmaları şunlardır:
- Bilekte ağrı
- Eklemde katılaşma (rijidite)
- Eklem iltihabı (artrit)
- Şişlik
- Lunat kemiğin üzerinde hassasiyet
Kienböck Nedenleri
Kienböck hastalığından mustarip kişilerde bugüne kadar bu hastalığa yol açabilecek olan pek çok durum tespit edilmiştir. Çoğu hastada pek çok sebebin bir araya gelmesiyle kienböck hastalığının ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Kienböck hastalığının kalıtımsal olduğu ile ilgili henüz bir veri bulunamıyor olsa da, kemik yapısı ve dolaşım sisteminin kalıtımsal özelliklerinin kienböck hastalığına yatkınlık oluşturabildiği düşünülmektedir. Bu sebeple kienböck hastalığında genetiğin de rol oynadığı söylenebilir.
Kienböck hastalığında rol oynadığı düşünülen bazı etkenler şu şekildedir:
- Ön kol ve bilek kemiklerine giden kan akışının az olması. Lunat kemik çoğu insanda iki atardamar tarafından beslenirken kişisel yapı farklılıkları sebebiyle bazı kişilerde bu kemiği besleyen tek bir atardamar bulunmaktadır.
- Kirli kanın uzaklaşmasını sağlayan toplardamarların hastalıkları bu bölgede kirli kan birikmesine ve temiz kanın yetersiz kalmasına sebep olabilir. Toplardamar hastalıkları olan kişilerde lunat kemiğin beslenmesi bozularak kienböck hastalığı ortaya çıkabilir.
- Doğumsal olarak ulna kemiğinin diğer ön kol kemiğinden kısa olması
- Lunat kemiğin şeklinin doğuştan anatomik olarak kienböck hastalığına uygun olması
- Travmalar Kienböck hastalığına sebep olabilmektedir. Tek ve sert bir travma kienböck hastalığını ortaya çıkarabileceği gibi ardı ardına maruz kalınan hafif travmalar da kienböck hastalığına yol açabilmektedir.
- Kan akışında bozukluklara sebep olan çeşitli hastalıklar bilek ve kol kemiklerinde kanlanma eksikliğine bağlı olarak kienböck hastalığının ortaya çıkışına sebep olabilir. Orak hücreli anemi, lupus, gut ve serebral palsi; kan dolaşımını bozarak kienböcke sebep olabildiği bilinen hastalıklardır.
Kienböck Teşhisi
Kienböckten şüphelenilen durumlarda, kişilerin el bilek grafisinin çekilmesi ve manyetik rezonans görüntülemesinin yapılması, Kienböck hastalığının teşhisinin kesinleştirilerek uygun tedavinin verilmesinde önemlidir. Hastalığın tanısı genellikle, radyolojik bulguların arttığı üçüncü evrede konabilmektedir.
Kienböck hastalığının teşhisinin kesinleştirilmesini sağlayan radyolojik tetkikler, aynı zamanda hastalığın evresi ve kemikteki hasarın düzeltilebilirliği konusunda da bilgi vermektedir.
Direk Grafi
El bileğinin direk grafisinin çekilmesi, Kienböck hastalığının ikinci evresinden itibaren teşhisini sağlayabilmektedir. Direk grafi sert yapılar daha açık renklerde görülürken yumuşak yapılar koyu görülmekte, sıvı ve hava ise görüntü vermemekte ve bu alanlar görüntülemede siyah kalmaktadır. Kienböck hastalığının ikinci evresinde lunat kemikte beslenme bozukluklarına bağlı olarak organik maddeler azalırken mineral oranı artmaktadır. Kemikteki mineral yoğunluğunun fazla olması esneklik özelliğinin azalmasına ve kemiğin sertleşmesine yol açar. Sertleşen kemik direk grafilerde daha açık renk gözükür ve diğer kemiklerle arasındaki renk farkı Kienböck hastalığının teşhisinin koyulmasını sağlar.
Manyetik Rezonans Görüntüleme
Manyetik rezonans görüntüleme, direk grafiden daha detaylı görüntülemeyi sağlar. Böylece kemikteki yapı değişimi henüz birinci evrede yapılan görüntülemelerde renk değişikliklerine sebep olur. Manyetik rezonans görüntüleme, kemik görüntülemelerinde direk grafi kadar sık tercih edilen bir tetkik olmadığı için Kienböck hastalığının tanısı genellikle birinci evrede konamaz. Ancak Kienböck hastalığında genetik yatkınlığın önemi bilindiği için genetik akrabalarında Kienböck görülen kişilerin rahatsızlıklarında erken evrede yapılan manyetik rezonans görüntüleme ile kişiler hızla tanı alabilmektedir.
Kienböck Tedavisi
Kienböck hastalığının ileri evreleri için bilek kemiklerinin yapı ve işlevlerinde tam geri dönüşü sağlayan bir tedavi bulunmamaktadır. Bu sebeple Kienböck tedavisinin en önemli özelliği, erken başlamasıdır. Hastalığın başlangıcında sunulan tedavi seçenekleri ilaçlar ve bileğin sabitlenmesi olurken ileri evrelerde ameliyat gerekli olmaktadır.
Hastalığın ilk evrelerinde karşılaşılan ağrı ve şişlik şikayetleri, ilaç tedavisi ile giderilebilmektedir. Bu ilaç tedavisinde ibuprofen ve asetil salisilik asit gibi maddelerin iltihaplanmayı önleyici etkisinden yararlanılır. Bu etken maddeleri içeren ilaçlar hastaya verilerek bilekteki iltihabın ve buna bağlı gelişen ağrı ve şişliğin düzelmesi beklenmektedir.
Kienböck hastalarının bileklerinin sabitlenmesi, lunat kemiğin üzerindeki baskıyı azaltarak kemikteki iltihabın geçmesini sağlayabilir. Bu durumda bileğin sabitlenmesi için kişi iki ila üç hafta süreyle atel kullanılabilmekte veya kolu alçıya alınabilmektedir. Hastalığın tedavi sürecinde eklemin durumunun yakından izlenmesi gerekir. Hastalığın başlangıcında yapılan tedavi, ilerleyen evrelerden yapılan tedaviden çok daha kolaydır ve ilk evrelerde uygulanan tedavilerin sonuçları daha iyidir.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uygulamaları
Kienböck hastalığının başlangıcında kişiler fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanlarınca önerilen ve genellikle onların gözetiminde hastane ortamında uygulanan çeşitli egzersiz programlarından fayda görebilmektedir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanlarının önerdiği egzersizlerin uygulanması, bileğin hareket yeteneğinin korunması için önemlidir.
Kienböck Tedavi Edilmezse
Uzun süre tedavi edilmeyen kienböckten mustarip olan eklemlerde ulna ve lunat kemiklerinin yapısının bozulmasına bağlı işlev kayıpları görülmektedir. Bu bölgede eklem iltihabı, ağrı ve şişlik meydana gelir. Tedavi edilmeyen Kienböck hastalığı zamanla ilerler ve ameliyat gerektirebilir. Kienböck hastalığında erken tedavi önemlidir. Bu sebeple kişilerin eklem şikayetleri yaşadıkları zaman hızla sağlık kuruluşlarına başvurması önem taşımaktadır.
Kienböcke Ne İyi Gelir?
Kienböck hastalığından mustarip olan kişilerin bileklerini sabit tutmaları ve zorlamamaları önemlidir. Bileğin hareket ettirilmemesi, bölgede iltihabın daha kısa sürede iyileşmesini sağlar. Fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarında verilen egzersizler, bilekte hareket kısıtlılığı gelişmesinin önüne geçmektedir. İltihaplanmayı önleyici ilaçların kullanımı da bilekteki iltihaplanmaya bağlı şikayetlerin düzelmesini sağlayabilmektedir.
Kienböck Ne İyi Gelmez?
Kienböck hastalığında, kişinin el bileğinde iltihaplanma görülmektedir. Bileğin zorlanması iltihaplanmanın düzelmesini engelleyerek bileğin iyileşme süresini uzatır. Kan akışının az olması da lunat kemiğin canlılığını kaybetmesine neden olabilen bir etkendir. Kienböck hastalığında görülen yakınmaların kişi tarafından ciddiye alınması ve doktora başvurulması hastalığın erken teşhisinde önemli yer tutmaktadır. Şişlik, ağrı ve benzeri eklem şikayetlerinin ciddiye alınmaması Kienböck hastalığının teşhisinde gecikmeye yol açarak tedavi seçeneklerini kısıtlayabilir ve hatta hastalık bu sürede geri dönüşsüz zararlara sebep olabilir.
Kienböck Ameliyatı
Kienböck hastalığından mustarip olan kişiler, fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları ve ilaçlardan yeterli verimi alamadıkları durumda hastalığın tedavisinde cerrahi işlemler uygulanabilmektedir.
Kienböck hastalarına uygulanabilecek pek çok farklı ameliyat yöntemi bulunmaktadır:
- Yeniden Damarlandırma (Revaskülarizasyon)
Lunat kemiğin canlılığını kaybetmesinin sebebi bölgedeki kan dolaşımının yetersizliğidir. Bölgede kan dolaşımının sağlanması için bölgeye aktif kanlanan kemik nakledilebilmektedir. Bölgeye nakledilen kemiğin üzerindeki kan damarları lunat kemiğin de daha iyi kanlanmasını sağlayarak Kienböck hastalığının tedavisini sağlayabilir.
- Eklem yüzlerinin dengelenmesi
Kienböck hastalarının çoğunda ön kolda yer alan iki kemiğin boyu birbirinden farklı olmaktadır. Bu durum bilekte yaşanan şikayetlerin sebebidir. Kemik boylarının eşitlenmesi, Kienböck hastalığının tedavisinde en sık kullanılan yöntemlerden biridir.
- Lunat Kemiğin Çıkarılması
Lunat kemiğin yapısının ileri derecede bozulması sonrasında kemiğin çıkarılması bir tedavi yöntemi olarak düşünülebilmektedir. Kemiğin çıkarılmasından sonra bölgeye yumuşak doku veya yapay silikon eklem yerleştirilebilmektedir.
- Bilek kemiklerinin Birleştirilmesi (İnterkarpal Füzyon)
Lunat kemiğin üzerine diğer kemiklerin yüklenmesi, ağrı ve iltihaplanmanın sebebi olabilmektedir. Bu durumda bilek açılarak kemikler lunat kemiğe baskı yapmayacak şekilde sabitlenebilmektedir. Bilek kemiklerinin birleştirilmesi ve sabitlenmesi ile lunat kemiğin üzerindeki baskı kalkar ve kemikte iyileşme görülebilir.
- Bilek Kemiklerinin İlk Sırasının Çıkarılması
Bilekteki sekiz kemik iki sıra halinde bulunmaktadır. Bu kemiklerin dördü ön kola dördü parmaklara yakın olacak şekilde sıralanır. Lunat kemik ön kola yakın kemiklerdendir. Lunat kemiğin ve onunla aynı sırada yanında bulunan kemiklerin çıkarılması bölgede görülen şişlik, ağrı ve hareket kısıtlılığı gibi sorunların ortadan kalkmasını sağlayabilmektedir.
Kienböck için Hangi Doktora Gidilir?
Kienböck hastalığı, lunat kemiğin canlılığını yitirmesi ve yapısının bozulması durumudur. Hastalığın ilk evrelerinde yaşanan rahatsızlıklar tedavi edilebilirken ileri evrelerde kemiğin yapısının bozulması geri dönüşsüzdür. Bu sebeple kişi el bileğinde geçmeyen ağrı ve şişlik görüldüğü zaman durum ilerlemeden doktora başvurmalıdır. Kienböck hastalığının tedavisi öncelikle Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, gerekli durumlarda El Cerrahisi bölümleri tarafından yapılmaktadır.
Bilekte yaşanan her ağrı şikayeti Kienböck hastalığına işaret etmiyor olabilir. Lunat kemikteki değişimlerin görülerek Kienböck teşhisinin konulması Radyoloji bölümünce gerçekleştirilmektedir. Bileğinde ağrı hisseden kişilerin Aile Hekimlerine veya Ortopedi bölümlerine başvurması gerekmektedir.
Kienböck ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Kienböck hastalığının erken dönem teşhisi mümkün müdür?
Kienböck hastalığında menyetik rezonans bilek görüntülemeleri ilk evrede teşhisi sağlamaktadır. Ancak şikayetleri olan hastalarda ilk şüphelenilen durum Kienböck hastalığı olmadığı için Kienböck hastalığı genellikle üçüncü evrede tanı almaktadır.
Kişide kienböck hastalığının tespit edilmesi kişinin cerrahi tedavi alması gerektiği anlamına mı gelmektedir?
Kienböck hastalığı, erken evrelerde teşhis edilmesi durumunda ilaçlar ve fizik tedavi uygulamaları ile tedavi edilebilmektedir. Ancak kişinin cerrahi tedaviye ihtiyacı olduğunda cerrahinin ertelenmemesi ve yarar sağlamayacağı düşünülen ilaç tedavileriyle vakit kaybedilmemesi gerekmektedir. Cerrahi tedavi, Kienböck hastalığının ilerlemesinin önüne geçerek kişinin bilek hareketlerinin korunmasında önemli rol oynayabilir.