Miyofasiyal Ağrı Sendromu
Miyofasiyal ağrı sendromu, vücutta bulunan kas gruplarında ağrı, hassasiyet, tutukluk yaşanması olup altta yatan nedene göre tedavi edilmektedir.
Miyofasiyal Ağrı Sendromu Nedir?
Bir ya da birden fazla kas grubunda ağrı, hassasiyet (hipersensitivite) ve tutuklukla karakterize olan halk arasında da kulunç, kas romatizması ve yel değmesi olarak bilinen hastalıktır.
İskelet ve kas ağrılarının en sık nedeni miyofasiyal ağrı sendromu olarak bilinmektedir. Ayrıca miyofasiyal ağrı sendromunun toplumumuzdaki görülme sıklığı yaklaşık olarak %12 civarındadır.
Ağrı nedeniyle hastaneye başvuran hastaların da yaklaşık %31’i miyofasiyal ağrı sendromlu hastalardır. En çok 30-49 yaş arasında görüldüğü erkeklerde kadınlara oranla 2 kat daha fazla görüldüğü bildirilmiştir.
Miyofasiyal Ağrı Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Hastaya tanı koymada hastanın tarif edeceği bulgular doktorlara çok yardımcı olacaktır. Bu yüzden bu belirtilerin de ayrıntılı bir biçimde sorgulanması gerekmektedir.
Miyofasiyal ağrı sendromunun belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilir;
- Ağrı: Bu hastalık için hastanın en önemli yakındığı ağrıdır. Hastaya hangi kas dokusunun yerini göstermesi istendiğinde belli mekanik (hareketle ilgili) stres etmenlerine bağlı akut (çabuk) başlangıçlı olgularda hangi kas bölgesinin tutulduğu lokalize edilebilirken; viral bir enfeksiyon, kronik (uzun süreli) zorlama gibi nedenlerle oluşan yavaş başlangıçlı olgularda hangi kas dokusundan kaynaklandığı hasta tarafından tam lokalize edilemez. Genelde baş ağrısı, sırt ağrısı, eklem ağrısı, kalça ve bacak ağrıları olabilir.
- Güçsüzlük: Gergin kas dokusunda hissedilebilen aşırı huzursuz bölgesel hassasiyet düğümcüklerinin yer aldığı noktalara tetik nokta ismi verilir. Bu tetik noktalar kasta herhangi bir yıkım yapmadan kas dokusunun kısalmasına neden olurlar. Bu da klinikte güçsüzlük olarak yansımaktadır.
- Hareket Kısıtlılığı: Kas kısalması nedeniyle özellikle sabahları belirgin olan sabah tutukluğu ve hareket kısıtlılığı görülebilir.
- Depresyon: Kişinin ağrı şikayetleri gündelik yaşamına da yansıdığı için depresyona yol açabilir ve bu hastalar psikiyatri kliniğine başvurmuş olabilirler. Depresyon, kişinin ağrı eşiğini düşürerek, hep olan ağrıyı da fazla şiddetde algılamasına neden olabilir. Bu da miyofasiyal ağrı sendromu tedavisine verilen yanıtı olumsuz yönde etkileyebilir.
- Uyku Bozukluğu: Yine ağrılardan dolayı hasta uykuya dalmakta zorluk çekebilir, sabahları uyanmakta zorluklar olabilir.
- Diğer yakınmalar: Anormal terleme, vücut ısısı değişiklikleri, tükürük salgılanmasında artış, denge kayıpları, baş dönmesi, kulak çınlaması, görmede bulanıklaşma, uyuşma (parestezi) ve seğirme gibi şikayetler olabilir.
Hastalar bu şikayetlerin duygusal ve fiziksel gerilim, viral enfeksiyon, aşırı egzersiz, soğuk hava ve yorgunlukla arttığını söyleyebileceği gibi sıcak ortamda, masaj ile ve aerobik egzersizlerle bu şikayetlerin gerileyebileceğini de söyleyebilirler.
Miyofasiyal Ağrı Sendromu Nedenleri Nelerdir?
Miyofasiyal ağrı sendromunun nedeni net olarak bilinmemekle birlikte bazı bu hastalığın oluşumuyla ilgili farklı teoriler vardır. Bunun yanı sıra miyofasyal ağrı sendromuna yatkınlık oluşturabilen bazı durumlar vardır.
Bu durumlar şöyle sıralanabilir;
- Travmalar: Ezilme, burkulma, zorlama ve kasın aşırı kullanılması durumlarında olabilir.
- Mekanik faktörler: Kötü postür (duruş bozuklukları), skolyoz, bir bacağın diğerine göre kısa olması, ergonomik olmayan çalışma koşulları olabilir.
- Dejenerasyonlar (bozulma): Özellikle yaşlanmayla birlikte kas yapısının bozulması ve bunun sonucunda kas esnekliğinin kaybedilmesi olabilir.
- Endokrin ve metabolik bozukluklar: Hipotiroidi (tiroid hormon düşüklüğü), östrojen hormonu düşüklüğü, kan şekeri düşüklüğü gibi metabolizmayı yavaşlatan nedenler olabilir.
- Nutrisyonel (beslenme ile ilgili) eksiklikler: B1, B6, B12, folik asit, kalsiyum, magnezyum, demir ve potasyum eksikliklerinde olabilir.
- Psikolojik bozukluklar: Kronik stres, uyku bozuklukları, anksiyete, depresyon gibi durumlar olabilir.
- Diğer nedenler: Çölyak hastalığı, Polimyozit, Polimyaljıya Romatika gibi hastalıklar olabilir.
Bütün bu etkenler sonucunda kas zedelenmesi, kas zedelenmesini takiben kas kasılması için gerekli olan kalsiyum iyonu artışı görülür.
Bu da o kas lifinin gerekenden fazla kasılmasına ve bunun sonucunda da o kas lifindeki hücrelerin oksijensiz kalması sonucu kas liflerinde çeşitli harabiyetler meydana getirir. Bu harabiyetler de miyofasial ağrı sendromunu doğurabilir.
Miyofasiyal Ağrı Sendromu Teşhisi
Bir kişiye kas iskelet ağrılarının miyofasial ağrı olduğunu söyleyebilmek için öncelikle ağrıya sebep olan nedenin tetik noktalar olduğunu söylemek gerekmektedir. Bu yüzden tetik noktayı çok iyi tanımak gerekir.
Miyofasial ağrı sendromunu tanımlamak için ise bir takım fizik muayene bulgularından ve semptomlardan oluşan tanı kriterleri belirlenmiştir.
Teşhis için 5 major kriter buna ek olarak minör kriterlerden de en az birinin olması gerekmektedir.
Bu kriterlerden Majör olanları şunlardır;
- Bölgesel ağrı şikayetinin olması,
- Tetik noktadan belirli bir alana yansıyan ağrı ve duyusal değişiklik olması,
- Elle muayenede erişilebilen kaslarda ele gelen gergin kas bantlarının olması,
- Gergin bant boyunca bir noktada aşırı hassasiyetin olması,
- Ölçülebilen hareket kısıtlılığının olması,
Miyofasial ağrı için tanımlanan Minör kriterler şunlardır;
- Hassas nokta üzerine basmakla ağrı olması,
- Tetik noktaya bastırmakla veya iğne batırmakla kas liflerinde bölgesel olarak seyirme cevabının alınması,
- Tetik noktaya enjeksiyon veya kasın gerilmesiyle ağrının azalması olabilir.
- Rutin Laboratuvar Yöntemleri: Miyofasiyal Ağrı Sendromunda laboratuvar testleri genel olarak diğer hastalıkları ekarte etmek (elemek) için kullanılır. Bunun yanında da miyofasyal ağrı sendromuna neden olabilecek vitamin ve mineral eksiklikleri, hormon düzensizlikleri görülebilir.
- Görüntüleme Yöntemleri: Radyolojik incelemeler daha çok altta yatan mekanik olarak ağrıya neden olan hastalıkların saptanmasında kullanılmaktadır. Ancak miyofasiyal ağrı sendromu için tanı koydurucu herhangi bir radyolojik bulgu yoktur.
- Elektrofizyolojik Yöntemler: EMG (elektromyelografi) ölçümleri ile tetik noktadan kaynaklanan kas fonksiyonunda azalmalar gösterilebilir. Ama yine miyofasiyal ağrı sendromu için spesifik olarak tanı koyduracak bir bulgusu yoktur.
- Termografi: Girişimsel olmayan bir teknik olan Termografi yöntemi ile herhangi bir vücut bölgesindeki ısı dağılımı görüntüye dönüştürülerek, vücut yüzeylerindeki ısı değişimlerinin ölçülmesine imkan vermektedir. Var olan tetik noktalar vücudun diğer karşıt bölgesindeki noktaya göre ısı değişimi daha farklıdır. Genel olarak termografi yöntemi diğer yumuşak doku hastalıkları için de kullanılan bir yöntemdir. Miyofasiyal ağrı sendromunda ise termografi daha çok verilen tedavinin etkinliğinin gösterilmesi ya da tetik noktaların belirlenmesi için kullanılabilir.
Miyofasiyal Ağrı Sendromu Tedavisi
Öncelikli olarak hastaya ağrısının kastan kaynaklandığı ve buna neden olabilecek etkenler açıklanmalıdır. Bu hastanın rahatlamasını sağlayıp tedaviye uyumunu kolaylaştıracaktır.
Amaç tetik noktadan kaynaklanan ağrıyı baskılamak olacağı gibi devamında da yeniden tetik nokta oluşumunu engellemek olmalıdır.
Bunun için miyofasyal ağrı sendromuna neden olabilecek etkenlerin belirlenip mümkün olduğunca bu nedenlerin ortadan kaldırılması tedavi için ilk adım olacaktır.
Miyofasiyal ağrı sendromu, tedavisinin uzun dönem gerektirmesi bakımından hasta her konuda aydınlatılıp eğitilmelidir. Bu noktada da hasta hekim ilişkisi oldukça önemlidir.
Tedavi için pek çok yöntem vardır. Hastanın tedaviye yanıtına göre sadece biri bile yeterli olabilirken birden fazla yöntem de denenebilir. Bunların hepsi hastanın yapısına, hastalığın şiddetine göre doktorun önerdiği şekilde olmalıdır.
Bu tedavi modaliteleri şunlardır;
- Tetik Nokta Enjeksiyonları: En etkili tedavi yöntemlerinden biri olan tetik nokta enjeksiyonu tedavisinin etki mekanizması etkilenen kas dokusu içinde bir yara odağı oluşturarak ağrının kesilmesi yöntemine dayanır. Bu yolla tetik noktaya bir takım ilaçlar enjekte edilebilir. Bu ilaçlar botoksta kullanılan botulinum toksini, ağrı kesici olarak anestezik ilaç verilebilir. Steroid enjeksiyonu tedavisi ise tartışmalı bir konudur.
- Kuru İğneleme Tekniği: Tetik nokta enjeksiyonu yöntemine benzer ancak bu tedavi yönteminde herhangi bir ilaç enjekte edilmez. Akupunktur iğnesi gibi ince bir iğneyle girilerek fazlasıyla gerilmiş ve kasılmış olan kas rahatlatılır. Kuru iğneleme tekniği erken gebelik döneminde, herhangi bir kanama bozukluğu hastalığı ya da iğneleme yapılacak yerdeki enfeksiyon durumlarında yapılması son derece tehlikelidir.
- Ultrason: Tıpta birçok alanda kullanılan ultrason, miyofasiyal ağrı sendromu tedavisinde de kullanılır. İnsan kulağının algılayamadığı yüksek frekansta ses dalgaları gönderilerek doku ısısının artması sağlanır. Bu da kas dokusunu rahatlatacağı için tedavi seçenekleri arasındadır. Ancak tedavinin etkinliği için henüz yeterli kanıt yoktur.
- Transkutanöz Elektriksel Sinir Stimülasyonu (TENS): Deri üzerine yerleştirilen iletkenler (elektrotlar) aracılığı ile elektrik enerjisi ile ağrının kesilmesi amaçlanan tedavi yöntemidir. Miyofasiyal ağrı sendromunun uzun süreli tedavisinde tek başına etkili olmadığı düşünülmektedir.
- Yüzeyel Isı Uygulamaları (Sıcak torba- Hot pack): Kas ağrılarında oldukça sık kullanılan bir yöntemdir. Kolay uygulanabilir olmaları nedeniyle hastalar evlerinde de kullanabilmektedir. Ancak anestezik uygulanmış bölgelere, enfeksiyon odağı bulunan bölgeye, testislere yakın yerlere, hamile bayanlarda özellikle ilk 3 ay göbek çevresine veya göbek çevresine yakın bölgelere kesinlikle uygulanmamalıdır.
- Egzersiz: Miyofasiyal ağrı sendromu için özel olarak belirlenmiş bir takım egzersiz çeşitleri bulunmaktadır. Bu tür egzersizlerde egzersizden dolayı kaslar üzerinde oluşacak hasarlar en aza indirgenir. Bu yüzden bir uzman kontolünde bu hareketler yapılmalıdır. Miyofasiyal ağrı sendromu egzersizleri; germe, postürü düzeltme ve gevşeme egzersizleri olarak sınıflandırılmıştır.
- Germe ve Sprey: Tetik noktaların bulunduğu kas üzerine soğuk uygulayarak kasın uzamasını ve tetik noktaların olabildiğince aktif olmamasını sağlayan bir yöntemdir. Kolay ve ağrısız bir yöntem olması nedeniyle oldukça sık kullanılır. Bu tedavinin kronik miyofasiyal ağrı sendromunda ve çocuklarda daha etkili olduğu düşünülmektedir.
- İskemik Kompresyon: Parmak basıncı olarak da bilinen bu tedavi oldukça kolay ve etkin bir tedavidir. Hastanın kendi kendine her gün yapması hasta için çok faydalıdır. Bunun için kemiklere yakın olarak bilinen tetik noktasına uzunca bir süre basınç uygulanarak beklenir. Uygulanan basınç giderek artırılır.
- Lazer: Lazer kelimesinin açılımı yoğunlaştırılmış ışık demektir. Araştırmalara göre lazer, yara iyileşmesi, hücrelerin metabolik aktivitelerini artırarak hücre bölünmesini hızlandırdığı ve analjezik (ağrı kesici) etkileri olduğu düşünülmektedir.
- İlaçlar: Belirtilen tedavilere ek olarak kullanılmaktadırlar. Miyofasiyal ağrı sendromlu hastalarda ağrıyı kesmek, uykuyu düzenlemek, depresyonu gidermek ve kası gevşetmek için farklı ilaçlar seçilebilir.
Miyofasiyal Ağrı Sendromu Tedavi Edilmezse
Miyofasiyal ağrı sendromu kronik olan bir hastalıktır.
Tedavi edilmezse tetik noktalar kendiliğinden iyileşebilir, var olan tetik noktalar ilerlemeden kalabilirler veya yeni tetik noktaları da oluşup gittikçe daha kötü bir klinik de ortaya çıkabilir.
Yeterince tedavi edilmezse de yeni tetik noktaları oluşabilir.
Miyofasyal Ağrı Sendromuna Ne İyi Gelir?
Miyofasyal ağrı sendromuna sıcak uygulamalar, fazla derin olmayan masaj, fazla zorlayıcı olmayan egzersizler ve ergonomik bir yatak hasta iyi için olabilecek seçenekler arasındayken soğuk uygulama, hava değişimleri, enfeksiyonlar ve stres ağrıyı artırabilir. Hassas olan kas fazla zorlanılmamalıdır.
Miyofasiyal Ağrı Sendromu İlaçları
Miyofasiyal ağrı sendromunda hastanın şikayetlerine göre çok farklı ilaç grupları kullanılabilmektedir.
Bu ilaç grupları;
- Analjezikler: Ağrıyı kesmek için kullanılan ilaçlardır. Enjeksiyonla kas içine uygulanabilecekleri gibi ağızdan alınan haplar ve topikal olarak cilt üstüne sürülen kremleri de vardır. Bu ilaçlar topikal lidokain, hap olarak asetil salisilik asit ve asetaminofen gibi NSAİ (nonsteroid antiinflamatuar) ilaçlar olabilir. Yalnız NSAİ grubu ilaçlar bazı sindirim sistemi rahatsızlığı olan ve bazır kanama bozukluğu olan hastalarda kullanımı son derece sakıncalıdır.
- Kas gevşeticiler: Kasları gevşeterek rahatlamasını sağlayan ajanlardır. Bu ilaçlar siklobenzaprin, tizanidin içeren ilaçlar olabilir.
- Antikonvülzanlar: Gabapentin ve pregabalin gibi ilaçlar anksiyolitik, analjezik ve antikonvülzan olarak etki göstermektedirler. Ancak miyofasiyal ağrı sendromu tedavisi için kesin olarak kanıtlanmış bir tedavi seçeneği değildir.
- Antidepresanlar: Antidepresanların düşük dozlarda kullanıldıklarında analjezik etki de sağladıkları bilinmektedir. Ancak genel olarak antidepresan ilaçlarının düzenli kullanımda 3 haftada etki gösterebileceği unutulmamalıdır. Bu ilaçlar amitriptilin, nortriptilin, duloksetin, sumatriptan gibi ilaçlardır.
- Diğer ilaçlar: Eğer altta yatan vitamin veya mineral eksiklikleri varsa bunlara takviye ilaçları eklenebilir.
Miyofasiyal Ağrı Sendromu için Hangi Doktora Gidilmeli?
Halk arasında kulunç tıp dilinde miyofasiyal ağrı sendromu olarak bilinen rahatsızlık, çeşitli nedenlerle kendiliğinden geçebileceği gibi tetik nokta sayısının artıp daha da şiddetli ağrılarla ortaya çıkan klinik bir tablo oluşturabilir.
Bu durumda Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon (FTR) polikliniğine gidilmelidir.
Fizik tedavi doktoru muayeneyi yaptıktan sonra gerekli olan tedaviyi başlatabilir.
Miyofasiyal ağrı sendromu ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Akupunktur Miyofasiyal Ağrı Sendromunda Etkili Midir?
Akupunktur kuru iğneleme tekniğine oldukça benzeyen bir tekniktir. Faydalı olacağını söyleyen birçok araştırma mevcuttur. Ancak bu konuda uzman kişiler tarafından bu tedavinin alınması daha doğru olur. Çünkü akupunktur da girişimsel bir işlemdir. Bu yüzden uygulayacak uzmanın çok titiz olması gerekmektedir.
Miyofasiyal Ağrı Sendromunun Fibromiyaljiden Farkları Nelerdir?
Miyofasiyal ağrı sendromu daha çok erkeklerde görülen bir rahatsızlık iken Fibromiyalji kadınlarda daha yaygın görülen bir hastalıktır. Miyofasiyal ağrı sendromunda ağrının lokalizasyonu daha bölgeselken, fibromiyaljide daha geniş bir alanın etkilenmesinden bahsedilebilir. Tetik nokta kavramı miyofasiyal ağrı için geçerli bir kavram iken fibromiyalji için değildir.