Yüzdeki Lekeler
Toplumda pek çok faktöre bağlı olarak görülen yüzdeki lekeler, kozmetik rahatsızlık nedeniyle önemli sayılabilecek durumlardan biridir. Yüzdeki lekelerin hemen hepsinde en önemli olacak konu güneşten korunmadır.
Yüzdeki Lekeler Nedir?
Toplumda pek çok faktöre bağlı olarak görülen yüzdeki lekeler özellikle kişide oluşturabileceği kozmetik rahatsızlık nedeniyle önemli sayılabilecek durumlardan biridir.
Bireylerde birçok duruma bağlı olarak görülebilecek yüz lekeleri özellikle ergenlik ve sonrası yaşam dönemlerinde yoğunluk gösterir. Bundaki en önemli faktör, ergenlikle sıklığı artan sivilcelerin iz şeklinde kalmasıdır. Kişide cilt yapısına veya kişinin kullandığı kimyasal ürünlere bağlı olarak görülebilecek cilt lekelerinin çok çeşitli nedenleri vardır.
Cilt lekelerini sivilce izleri, çiller, güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri, hamilelik lekeleri, yara lekeleri, oluşturabilir.
Her ne kadar yüz lekeleri tüm yüz cildine yayılmış olarak görülebilse de daha özellikli olarak yüzün alın, çene veya yanak gibi daha ön plandaki bölgelerinde de görülebilir.
Kişide yüz lekelerine eşlik edebilecek çok farklı ek şikayet görülebilir. Özellikle yüz lekelerinin estetik görünmemesi hissine bağlı olarak leke tedavileri önerilebilecektir. Seçilecek tedavide lekenin türü, kişinin özellikleri gibi farklı faktörler etkili olacaktır.
Yüz Lekeleri Belirtileri
Yüzdeki lekeler belli bir hastalığa bağlı olmadan doğal olarak veya doğuştan görülebileceği gibi belli bir rahatsızlığa bağlı olarak da meydana gelebilir.
Yüz lekelerine eşlik edebilecek başka cilt özellikleri de olabilir. Yüzdeki lekelere sık olarak gözaltı morlukları eşlik edebilmektedir. Özellikle yaşın ilerlemesiyle beraber ortaya çıkan yaşlılık yüz lekelerinde yüzde yaygın kahverengi lekeler görülmektedir. Yaşlılık lekeleri veya bilgelik lekeleri diyebileceğimiz bu kahverengi lekelere sık olarak göz çevresinde kaz ayağı çizgilenmeleri eşlik edebilir. Yine göz çevresinde koyu halkalar da yüz lekelerine eşlik edebilecek başka bir şikayet olabilir.
Yüzdeki sivilce kalıntılarına ait lekelerde aktif sivilcelerin, aknenin veya siyah noktaların görülmesi de beklenebilir. Bunlar özellikle akneye uygun cilt tiplerinde ve ergenlik ile 30’lu yaşlar arasındaki yaş sürecinde görülebilmektedir. Sivilcelerin sıkılması veya ellerin sürekli yüz ile temas halinde olması bu lekelerin görülmesini etkileyebilir.
Yüzdeki lekelerle sık olarak görülebilecek başka bir durum da yara izleridir. Yaranın iz bırakarak iyileşmesiyle ciltte kişiyi rahatsız edebilecek bir görüntü meydana gelebilir. Bunu da yüz lekeleri sınıflandırmasına dahil edebilmekteyiz.
Yüzdeki Lekelerin Nedenleri
Yüzde görülen lekelerin çoğunluğu doğal bir sürecin sonucu olarak meydana gelse de herhangi bir cilt rahatsızlığı sonucunda hastalık belirtisi olarak da görülebilirler. Bunları kısaca ifade etmek gerekirse;
- Genetik faktörler: Yüzde leke oluşumunun en önemli nedeni kişinin sahip olduğu genetik faktörler ve cilt yapısıdır. Doğumdan itibaren görülebilecek doğum lekelerinin yüzde görülmesi de yüz lekesi sınıflaması içerisinde sayılabilir. Kişide kalıtsal özellikler yüzdeki lekeler ve çiller için kolaylaştırıcı faktör olabilir. Yani kişinin kalıtsal özelliklerine bağlı olarak yüzde leke oluşumu daha rahat görülebilir.
- Güneşten gelen UV ışınları: Yüzde leke oluşumunda etkili olan ve lekede oldukça önemli yeri olan bir diğer faktör de güneştir. Özellikle güneşten gelen UV ışınlarına direkt olarak maruz kalınmasıyla yüzde güneş lekeleri görülebilmektedir. Bu lekeler çoğunlukla kahverengi ve boyutları birkaç milimetre civarında olabilecek ufak lekecikler halinde olabileceği gibi daha büyük boyutlara da ulaşabilmektedirler. Solaryumda bronzlaşmak da direkt ışın maruziyetine bağlı olarak leke oluşumunu kolaylaştırabilir.
- Kimyasal ürünler ve kozmetikler: Kişinin kullandığı kozmetik veya kimyasal ürünler de yüz lekelerine neden olabilmektedir. Ürünlerin içeriğindeki bazı faktörler ciltte incelme veya hassasiyet oluşturarak leke meydana getirir.
- Yaşlılık lekeleri: Yaşlanmaya bağlı olarak meydana gelecek kahverengi lekelere sıklıkla yüzde alın, çene veya yanaklarda rastlamakla birlikte el sırtında, boyunda ve göğüste de rastlanabilmektedir.
- Gebelik lekeleri: Kahverengi yüz lekelerine gebelik döneminde de rastlanabilmektedir. Gebelikte yüz lekelerinin oluşumunda değişen hormon seviyeleri etkilidir. Gebelikteki kahverengi lekelere kloasma adı verilmektedir. Genellikle yüzün her iki tarafında görülen tarzda lekelenme meydana getirir.
- Doğum kontrol hapı ve hormon replasman tedavileri: Yine özellikle doğum kontrol hapı kullanan kişilerde de yüzde kahverengi lekeler görülebilmektedir. Bu durumda etkili olan şey doğum kontrol haplarının ciltte renk pigmentlerinde uyarıcı etki oluşturmasıdır.
Güneşe bağlı olarak alın, yanaklar ve çenede daha sık görülebilen kahverengi lekelenmelere melasma adı verilir. Bunlar ufak çaplarda olabilirken yanağın büyük kısmını veya üst dudak cilt bölgesinin tamamını içine alabilecek boyutlarda da olabilmektedir. Kadınlarda daha sıktır. Koyu tenlilerde görülme olasılığı da daha fazladır.
Melasma adı verilen bu kahverengi lekelerin derin, yüzeyel veya mikst (karma) olarak üç gruba ayrıldığı bilinmektedir. Derin yerleşimli lekeler daha zor tedavi edilebilirken yüzeyel olanların tedavisi daha rahattır.
Yüzdeki Lekelerin Teşhisi
Yüzde bulunan leke neye bağlı oluşmuşsa oluşsun dermatolog tarafından yapılacak araştırmalar ile teşhis edilebilmektedir. Teşhis aşamasında özellikle anamnez yani hastalık öyküsü ile fizik muayene önemli yer tutar.
Anamnezde hastaya sorulacak sorula şunlardır;
- Yüzdeki lekeleriniz ne kadar zamandır mevcut?
- Kaç yaşındasınız?
- Ailede benzer şikayetleri olan kişiler var mı?
- Yüzdeki lekeler vücudun başka bölgelerinde de mevcut mu?
- Yüzde daha önce cerrahi işlem oldu mu?
- Yüzde yaralanmaya sebebiyet verecek bir durum oldu mu?
- Daha önce gebelik geçirdiniz mi?
- Doğum kontrol hapı veya hormon replasman tedavisi gördünüz mü?
- Sürekli kullandığınız ilaçlar var mı, varsa ilaçlar hangileri?
- Güneşe uzun süreli ve direkt maruz kalıyor musunuz?
- Kullandığınız cilt bakım ürünleri hangileri?
- Kozmetik kullanımı ve cilt hijyenine uyuyor musunuz?
Hastanın bu sorulara vereceği cevaplarla lekenin nedeni öğrenilebilir. Bu soruların ayrıntılı değerlendirilmesi sonrası fizik muayeneye geçilir. Fizik muayenede cilt yapısı incelenir. Yüzde sivilce kalıntısı veya aktif sivilceler, yara izleri incelenebilir. Cildin kuru veya yağlı olup olmadığı değerlendirilir. Bunların muayenesinden sonra gerekirse wood ışığıyla cilt incelemesi yapılabilir. Wood ışığıyla incelenen bölge lekenin yapısı hakkında fikir verir. Özellikle yüzdeki lekenin cilt katmanlarındaki yerleşimi wood ışığıyla bakı sonrası netleşebilir. Buna göre leke yüzeyel, derin veya mikst yani karma yerleşimli olabilir. Yüzdeki lekenin bu yerleşimleri ile hastaya uygulanacak tedavi programlaması yapılabilir.
Yüzdeki Lekelerin Tedavisi
Yüzdeki lekelerin tedavisinde lekenin yüzeysel mi yoksa derin mi olduğu konusu önemlidir. Derin lekelerin tedavisi daha zor olmakla birlikte tedavi sonrası nüks yani lekelerin tekrarlama riski de daha yüksektir. Leke tedavisinde özellikle nüks görülme ihtimali güneşe bağlı oluşan lekelerde daha fazladır. Bu nedenle yüzdeki lekelerin hemen hepsinde en önemli olacak konu güneşten korunmadır.
Leke tedavisinde kimyasal peelingler, lekeden koruyucu ve cilt soydurucu ilaçlar, dermapen tedavisi, dermaroller uygulamaları kullanılmaktadır.
Kimyasal peeling uygulamasında, kimyasal bazı maddelerin kullanımıyla kontrol altında tutulacak hasarlar oluşturulur. Böylece cildin sağlıklı bir şekilde temizlenmesi sağlanmaya çalışılır. Lekeden koruyucu ilaçlarla bazı ilaç kombinasyonları kullanılarak krem formları hazırlanır. Bunlar cildin uygun tabakalarına etki ederek cildin yenilenmesini sağlar.
Dermapen tedavisinde cilde mikroiğnecikler uygulanıyor. Bununla amaçlanan ciltte yara iyileşme mekanizmalarını ve yenileme mekanizmalarını aktif hale getirmektir.
Dermaroller uygulamasında da yine mikroiğneler kullanılarak cildin kendini sağlıklı onarma mekanizmaları aktive edilmeye çalışılır. Son dönemlerde özellikle kimyasal peeling uygulamalarının yaygınlaşması ve etkin sonuçlar alınması tedavi başarısının gösterilmesinde oldukça önemlidir.
Yüzdeki lekelerin tedavisinde kullanılabilecek ilaçlar da bulunmaktadır. Bu ilaçlar özellikle tretinoin, hidrokinon, alfa hidroksi asit türevi ilaçlar veya bunların karıştırılması ile kombine ilaç tedavisi uygulanabilir. İlaç tedavisinde en çok dikkat edilmesi gereken konu cildin nemli tutulması ve güneşten korunmasıdır. Çünkü bu ilaçlarla tedavi esnasında cilt oldukça hassas hale geleceğinden yeni leke oluşma ihtimali de artar. Bu tedavilerin ortalama süresi kişiye, lekenin boyutları ve ciltteki derinliğine bağlı olarak değişmekle birlikte ortalama 6 ay sürmektedir. Bu süre daha kısa olabileceği gibi daha uzun da sürebilir.
Yüzdeki Lekeler Tedavi Edilmezse
Yüzdeki lekeler tedavisiz bir şekilde kendiliğinden gerileme özelliği göstermez. Bu nedenle özellikle kişide rahatsızlık hissi uyandıran lekelerin tedavisinin yapılaması oldukça önemlidir. Fakat unutulmamalıdır ki yüzdeki lekeler tedavi edilse bile %100 başarı ile sonuçlanmayabilmektedir. İyi sonuç alınsa dahi tekrarlama riski oldukça fazladır. Bu nedenle özellikle leke tedavisine gerek kalmadan direkt leke oluşumunun önlenmeye çalışılması daha önemlidir.
Yüzdeki Lekelerde Kullanılabilecek İlaçlar
Yüzdeki lekelerde son zamanlarda özellikle AHA(alfa hidroksi asit) içeren kremlerin oldukça etkili olduğu görülmüştür. Meyve asidi olan AHA’lar; glikolik asit, tartarik asit, laktik asit, malik asit ve sitrik asit gibi özellikle meyvelerin içeriğinde bulunan asitlerden oluşur. Cildin yenilenmesinde oldukça olumlu yanının olduğu belirlenen bu asitler cilt soydurma tedavilerinde yani leke tedavilerinde de kullanılmaktadır.
Buna ek olarak tretinoin ve hidrokinon ve kortikosteroid içeren ilaçlarla kombine bir şekilde kullanılınca leke tedavilerinden ciddi anlamda olumlu yanıt alınmaktadır.
İlaç tedavilerinde özellikle dikkat edilmesi gereken konu hassaslaşan cildin güneşten korunmasına özen gösterilmesi gerektiğidir. Bunun için de kremlerin özellikle güneşe çıkılmayan geceleri uygulanması ve leke tedavilerinin sonbahar-kış döneminde yapılması önemlidir.
Yüzdeki Lekelere Ne İyi Gelir?
Yüzdeki lekelerden korunmada ve oluşan lekelerin tedavisinde uygulanabilecek bazı yöntemler bulunmaktadır. Bunları şöyle sıralayacak olursak;
- Mevsim fark etmeksizin dışarı çıkılan ve güneşe maruz kalınan her gün güneş koruyucu kullanımının alışkanlık haline getirilmesi cilt lekesi oluşumunu önlemede oldukça önemlidir.
- Kuru cildin lekelere karşı daha güçsüz olduğu unutulmamalıdır. Bunun için yeterli su içmenin faydalı olduğu ve uygun nemlendiricilerle cildi nemli tutmanın gerekliliği göz önünde bulundurulmalıdır.
- Sağlıklı beslenmenin cilt lekelerini önlemede faydalı olduğu bilinmektedir. Özellikle evde uygulanabilecek bazı yöntemlerle cildin lekelere karşı koruyuculuğu arttırılabilir. Yüzdeki lekeler için elma sirkesi uygulamasının sirkedeki asidik yapı ile olumlu sonuçlar oluşturduğu görülmüştür.
- Yüzdeki lekelere limon ve karbonat karışımlarının uygulanması da evde yapılabilecek şeylerden bazılarıdır. Bunların uygun ölçekte ve haftada birkaç gün uygulanması faydalı olmaktadır.
- Yüz lekelerine iyi gelebilecek bir başka durum da maske uygulamalarıdır. Özellikle peeling etkili maskelerin uygulanmasıyla leke tedavilerinde fayda sağlanmaktadır.
Yüzdeki Lekelere Ne İyi Gelmez?
Yüzdeki lekelerin tedavisinde unutulmaması gereken konu cilt bakımının düzenli olarak uygulanması ile daha etkili sonuç alınabileceğidir. Çünkü cilt lekelerinde nüks yani tekrarlama ihtimali yüksektir. Bu nedenle bir defa yapılacak leke tedavisi sonrasında cildin korunmaması lekelerin tekrar oluşmasına neden olabilir.
Güneşten korunma ve direkt güneşe maruz kalma da leke oluşumunu arttıracağından buna dikkat edilmesi önemlidir. Cilt soydurma tedavileri sonrasında hassas olan cilde ağda uygulanması hassaslaşan cildi kaldırabileceğinden yara oluşumuna ve o bölgenin leke şeklinde kalmasına neden olabilir.
Yüzdeki lekelerin oluşumunu arttıran solaryum gibi uygulamaların sıkça yapılmaması da dikkat edilmesi gereken durumlardan bir diğeridir.
Yüzdeki Lekeler için Hangi Doktora Gidilir?
Yüzdeki lekeler sıklıkla tehlikeli olmayacak nedenlere bağlı olarak veya tamamen doğal olarak görülen cilt sorunlarıdır. Hatta bunların cilt sorunu olarak değerlendirilmesi de tamamıyla lekeye sahip kişilerde oluşturduğu kozmetik şikayetlerle ilişkilidir. Bu nedenle bu lekeler için tedavi olmak isteyip istememek de kişinin istemine bağlı değişir. Kişide estetik açıdan huzursuzluk oluşturan veya kişinin psikolojik olarak iyi hissetmesini engelleyen özelliğe sahip yüz lekeleri için tedavi uygulanabilir.
Gebeliğe bağlı, hormon tedavisi veya doğum kontrol hapı kullanımına bağlı, yoğun ve direkt güneş maruziyetine bağlı, iyileşen yaralardan geriye kalan izlere bağlı, yaşlanmaya bağlı veya sivilce lekelerine bağlı meydana gelen lekelerde başvurulması gereken bölüm Dermatoloji bölümüdür. Dermatolog tarafından leke bölgesi özelliklerinin incelenmesi sonucunda lekenin boyutu, bulunduğu yer ve ciltteki yerleşimine bağlı olarak hastanın da istekleri göz önüne alınarak en uygun tedavi yöntemi önerilir.
Yüzdeki Lekeler ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Yüzdeki lekeler nasıl gider?
Yüzde oluşan lekelerin tedavisinde lazer uygulamaları, kimyasal ve enzim peelingleri, dermapen uygulaması, dermoroller uygulamaları kullanılabilmektedir. Ayrıca tretinoin, hidrokinon, kortikosteroidin tek başına veya kombine uygulamaları da uygulanabilecek ilaç tedavilerindendir.
Hamilelikte yüz lekeleri nasıl önlenir?
Hamilelik döneminde yüzde leke oluşmaması için özellikle güneş korunmasının iyi yapılması gereklidir. Güneşin dik açıya yakın geldiği saatlerde güneşe çıkılmamasına, çıkılacaksa da güneş koruyucular kullanılmasına özen gösterilmelidir. Ayrıca leke koruyucu kremler de hamilelik döneminde doktor tavsiyesiyle kullanılabilir.