Brakial Pleksus Yaralanması
Brakial pleksus yaralanması; sıklıkla doğum esnasında ortaya çıkmakla birlikte kolun, omzun ve elin hareketinde ve duyusunda bozulmalara neden olan bir durumdur. Tedavi fizik tedavi ya da cerrahi şeklinde ya da ikisi bir arada olarak planlanabilir.
Brakial Pleksus Yaralanması Nedir?
Boyun bölgesinde bulunan omurların arasından çıkarak omza, kola ve ele giderek omzun, kolun ve elin hareketini sağlayan ve bu yapıların duyusunu alan sinir ağlarının koltuk altı bölgesinde oluşturduğu yapıya brakial pleksus adı verilir.
Brakial pleksus yaralanması; sıklıkla doğum esnasında ortaya çıkmakla birlikte ileri dönemlerde de tümör, radyasyon ya da damarsal problemler gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan, kolun, omzun ve elin hareketinde ve duyusunda bozulmalara neden olan bir durumdur.
Brakial Pleksus Yaralanması Belirtileri Neler?
Brachial plexus yaralanması; genellikle tek kol ve el bölgesinde belirtilere neden olmaktadır. Bu sinirlerin çeşitli nedenler ile zarar görmesi sonucu çeşitli şikayetler ortaya çıkabilir:
- Kol ve elde yüksek sıcaklık ya da yanma hissi
- Koldan ele kadar yayılan uyuşma ve karıncalanma hissi
- İki kol arasında hareket yeteneğinde farklılık
- Kolda şişlik ve renk değişikliği
- Elin yumruk yapılamaması
- Nesnelerin kavranamaması
- Özellikle travmatik brakial pleksus yaralanması hastalarında şiddetli ağrı şikayeti
Brakial Pleksus Yaralanması Nedenleri Nelerdir?
Brakial pleksus hasarı temel olarak brakial pleksus adı verilen sinir ağının hasar görmesi, yaralanması ya da sıkışması nedeni ile ortaya çıkar. Bu durum daha çok doğum esnasında görülse de erişkinlik döneminde de çeşitli nedenler sonucu ortaya çıkabilir.
- Spinal Stenoz: Omurganın daralması durumunda brakial pleksus hasarı daha sık görülebilir.
- Travma: Özellikle yakın temas sporları ile uğraşan kişilerde ya da trafik kazaları sonrası brakial pleksus hasarı gelişebilir.
- Tümör yayılımı: Tümörlerin koltuk altı bölgesine yayılması sonucu brakial pleksus üzerinde bası meydana gelmesi sonucu brakial pleksus belirtileri ortaya çıkabilir.
- Ateşli silah yaralanmaları: Brakial pleksus bölgesinin ateşli silahlar ile hasar görmesi sonucu brakial pleksus hasarı gelişebilir.
- Delici – kesici alet yaralanmaları: Bıçak gibi delici aletler ile brakial pleksus bölgesine uygulanan bir hasar bölgedeki sinirlerin kesilerek hasar görmesine neden olabilir.
- Radyasyon: Kanser tedavisi esnasında radyasyon tedavisi uygulanan hastalarda brakial pleksus hasarı görülebilir.
- Torasik çıkış sendromu: Köprücük kemiği ile 1. Kaburga arasında bulunan boşluğun çeşitli nedenlerle daralmasına bağlı olarak sıkışan sinirlerin ortaya çıkardığı torasik çıkış sendromunda brakial pleksus hasarı görülebilir.
- Doğum travmaları: Brakial pleksus hasarının büyük çoğunluğunu kapsayan doğumsal brakial pleksus hasarı doğum esnasında meydana gelir. Uzayan doğum süresi, bebeğin büyük olması gibi nedenlere bağlı olarak doğumsal brakial pleksus yaralanması görülebilir.
Brakial Pleksus Yaralanması Teşhisi
Brakial pleksus yaralanması varlığında tanı genellikle hasta öyküsü ve klinik bulgular ile konulmaktadır. Bu sebeple hastalardan detaylı hasta öyküsü alınarak herhangi bir travma geçirilip geçirilmediği, tümör varlığı ya da tümör sebebi ile radyasyon öyküsü olup olmadığı sorgulanmalıdır. Hastalara fizik muayene yapılarak tipik olarak etkilenen tarafta el, kol ve omuzda güçsüzlük belirtileri tespit edilebilir.
- Röntgen (Direkt röntgen grafi): Hasarın nerede olduğu tespit etmek amacı ile tek tek omuz röntgeni, boyun röntgeni, göğüs röntgeni ve dirsek röntgeni çekilmelidir.
- Bilgisayarlı tomografi (BT): Tümörlere bağlı olarak ortaya çıkan brakial pleksus hasarı tespitinde faydalı olabilir.
- Manyetik rezonans görüntüleme (MRG): Brakial pleksusu, sinir ağlarını göstermede oldukça başarılı olan manyetik rezonans görüntüleme ile erken dönemde hasarın yeri ve tipi belirlenebilir.
- Elekromiyografi (EMG): İlk 7 – 10 günde uygulanan elektromiyografi ile hastanın durumu hakkında bilgi edinilmesi, cerrahi uygulanabilecek hastaların erkenden seçilmesi ve gereksiz erken cerrahinin önlenmesi sağlanabilir.
Brakial Pleksus Yaralanması Tedavisi
Brakial pleksus hasarı tespit edilen hastalarda tedavi fizik tedavi ya da cerrahi şeklinde ya da ikisi bir arada olarak planlanabilir.
Fizik tedavide elektriksel stimülasyon adı verilen yöntem ile kas kütlesinin arttırılması ve kasların güçsüzleşmesinin önüne geçilmesi sağlanır. Bu yöntemde cilt üzerine yerleştirilen elektrotlar ile elektrik verilerek kasların ve sinirlerin uyarılması sağlanır.
Kineziolojik bantlama tekniği ise diğer tedavi yöntemleri ile birlikte uygulanabilen bir yöntem olup, kasların fonksiyonlarını desteklemek amacı ile cilt üzerine özel bantların yapıştırılması ile uygulanır.
Botulinum toksin enjeksiyonu yöntemi ise sinirlerden gelen uyarıların kaslara geçmesini engelleyen bir yöntemdir. Enjeksiyon sonrası etkisi 3 – 6 ay boyunca devam eder.
Zorunlu kullanım tedavisi (ZKT) ise sağlam olan kolun çeşitli yöntemler ile sabitlenmesi sonucu hasarlı tarafın kullanılmasını sağlayan bir yöntemdir.
Ciddi felç görülen ya da belli bir süre fizik tedaviye rağmen düzelme sağlanamayan hastalarda cerrahi tedavi seçenekleri değerlendirilebilir.
Ayrıca özellikle travmatik olarak brakial pleksus hasarı gelişen hastalarda şiddetli ağrı meydana gelebilir. Bu hastalarda ağrı kontrolü amacı ile analjezik ilaçlar adı verilen ağrı kesici ilaçlar reçete edilebilir.
Brakial Pleksus Yaralanması İlaçları
Travmatik brakial pleksus hasarı gelişen hastaların bir kısmında şiddetli ağrı şikayeti görülmesi sonucu ağrı kesici ilaçlar olarak bilinen analjezik ilaçlar ile ağrı kontrolü sağlanabilir. Ağrı kesici ilaçlar:
- metil salisilat
- diklofenak sodyum
- tiyokolşikozid
- flurbiprofen
Şeklinde sıralanabilir.
Brakial Pleksus Yaralanması Tedavi Edilmezse
Brakial pleksus hasarı kişilerde etkilenen tarafta bulunan omzun, kolun ve elin aktif olarak kullanılmasına engel olan bir durumdur. Bu hastalarda tedavi uygulanmaması ya da geç kalınması sonucunda kalıcı kullanım kısıtlılıkları ve etkilenen tarafta kas kütlesinde azalma gözlenir. Bu kişilerde hayatı olumsuz etkileyecek hareket kısıtlılıkları gözlenir. Bu amaçla brakial pleksus hasarı tespit edilen hastaların tedavi edilmesi önemlidir.
Brakial Pleksus Yaralanmasına Ne İyi Gelir?
Brakial pleksus yaralanmasında hastaların kas gelişimini desteklemek amacı ile fizik tedavi uygulanması ve egzersiz yapılması oldukça önemlidir. Ayrıca bu hastalarda sinirlerde görülen hasarın ilerlemesini önlemek amacı ile koltuk altında zorlanmanın önüne geçilmesi gereklidir. Doktorun önerilerine dikkat edilmesi, verilen tedavi planlamasına uyulması hastalığın gidişatını oldukça olumlu etkiler.
Bebeklerde ve Çocuklarda Brakial Pleksus Yaralanması
Brakial pleksus yaralanması daha çok bebeklik döneminde görülen bir durumdur. Doğum esnasında meydana gelen rahim içi itici basınca ve doktorun doğum için uyguladığı manevralara bağlı olarak brakial pleksus hasarı meydana gelebilir.
Doğumsal brakial pleksus hasarının meydana gelme ihtimalini arttıran bazı risk faktörleri mevcuttur.
- Anne kaynaklı risk faktörleri
- Annenin obez olması ya da hamilelik sürecinde aşırı kilo alması
- İleri anne yaşı (>35 yaş)
- Annede diyabet (şeker) varlığı
- Annenin ilk doğum öyküsü olması
- Rahim şeklinde anormallikler
- Leğen kemiğinin yapısındaki anormallikler
- Daha önceki bebeklerde brakial pleksus hasarı öyküsü
- Bebek kaynaklı risk faktörleri
- Bebeğin iri olması (>4 kg)
- Özellikle erken doğan bebeklerin makat gelişi
- Bebeğin omzunun annenin leğen kemiğine takılması sonucu ortaya çıkan omuz distosisi
- Doğum surecine bağlı risk faktörleri
- Gebelik sürecinin uzaması
- Doğumun 2. Evresi olarak bilinen rahmin bebeğin geçeceği kadar genişlemesi ile bebeğin doğması arasındaki sürenin uzun olması
- Doğumun kendiliğinden başlamasını beklemeden ilaçlar ya da mekanik etki ile indüklemesi
- Doğum esnasında forseps ya da vakum gibi yardımcı aletlerin yanlış kullanılması
- Erb – Duchenne (Üst trunkus tutulumu): Üst kısmın tutulduğu bu durum daha sık ortaya çıkmaktadır. Bu durumda bebeklerde omuzları hareket ettirememe, kolları uzatıp döndürmekte zorlanma gibi belirtiler görülür. Bahisçi eli olarak adlandırılan, omuzların düşük olduğu görüntü ortaya çıkar. Bu durumda genelde doğum sonrası kolda hareket olmamasına rağmen, bazı hastalarda doğumu takip eden ilk 1 – 2 hafta içinde parmaklar ve ellerde hareket başlayabilir.
- Klumpke (Alt trunkus tutulumu): Alt kısmın tutulduğu tablo çok nadir ortaya çıkmaktadır. Kolun yukarı doğru çekilmesi sonucu ortaya çıkabilen bu durumda omuz ve kol hareketleri korunurken el ve bilekte güçsüzlük meydana gelebilir.
- Total (Tam) Tutulum: Brakial pleksusun üst, orta ve alt kısımlarının değişken derecelerde tutulması sonucu ortaya çıkan bu tabloda omuz, kol, el ve el bileği hareketlerinin tümünde güçsüzlük görülür. Kolda his kaybı ve güçsüzlük ile pençe el ilk dikkat çeken bulgulardır.
- Doğum surecine bağlı risk faktörleri
- Bebeğin kol hareketlerinin arttırılarak kol kaslarının güçlendirilmesinin sağlanması
- Bebeğin etkilenen kolunu aktif kullanabilmesinin sağlanması
- Bebeğin yaşına uygun hareket kabiliyetini ve el becerilerini kazanmasının sağlanması
- İleride gelişebilecek eklem şekil bozukluklarının önüne geçilmesi
- Bebek kaynaklı risk faktörleri
- Bebek uyanıkken karın üstüne ya da sırt üstü yatırılarak brakial pleksus hasarı olan kolun bebeğin altında kalması önlenmelidir
- Bebek hareket ettirilirken ya da havaya kaldırılırken koltuk altından tutulmamalıdır.
- Bebeğin başı yatarken orta hatta olmalıdır ve buna yönelik C şeklinde yastıklar kullanılmalıdır.
- Bebekler havaya kaldırılırken kollardan ya da koltuk altından tutarak kaldırılmamalıdır.
- Banyo yaptırma esnasında etkilenen taraftaki kol ve kürek kemiği desteklenmelidir.
Brakial Pleksus Yaralanması için Hangi Doktora Gidilir?
Brakial pleksus hasarı meydana gelen kişilerde genellikle tek kolda yüksek sıcaklık ve yanma hissi, uyuşma, karıncalanma, hareket yeteneğinde kısıtlılık, kolda şişlik ve renk değişikliği gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Bu şikayetleri olan kişilerin ortopedi ve travmatoloji bölümünde ortopedi ve travmatoloji uzmanına muayene olması uygun olacaktır.