Göz Kaşıntısı
Genelde mevsimsel ve polen kaynaklı olan Göz Kaşıntısı, ilerlemesi halinde birçok hastalığın habercisi olabildiği için hastalığın türü tespit edilerek tedavisi yapılmalıdır.
Göz Kaşıntısı Nedir?
Gözler, insan vücudunun en hassas ve en karmaşık organları arasında yer alır. Bu yüzden görülen hastalıklar ve şikayetler de oldukça çeşitlidir. Oküler pruritus adı verilen göz kaşıntısı, tek başına bir hastalık olarak kabul edilmese de birçok hastalığın habercisi olabilir. En yaygın görülen vakalar, mevsimsel ya da polen kaynaklı olarak ortaya çıkan göz kaşıntılarıdır.
Göz kaşıntısı genellikle hafif bir şikayet olarak başlar. Ancak ilerlemesi halinde gözlerin sert bir şekilde kaşınması ihtiyacını doğurur. Uygulanan sert hareketler, gözlerde bulunan hassas tabakalarda kalıcı hasara neden olabilir. Bu nedenle hekim tarafından göz kaşıntısı için damla reçete edilmelidir. Düzenli şekilde kullanılan damlalar kaşıntı hissini azaltarak göz tabakalarının sağlığını korumaya yardımcı olacaktır.
Göz kaşıntısı şikayeti kendi arasında iki farklı türe ayrılır:
- Kronik Göz Kaşıntısı: Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, iltihaplı romatizma, göz taşı oluşumu, korneanın hasar görmesi, alerjik bir bünyeye sahip olunması ya da göz kapağı kistleri gibi hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkar. Altta yatan hastalık tedavi edilmediği sürece kaşıntı hissi devam eder.
- Akut Göz Kaşıntısı: Özellikle polen alerjisi gibi mevsimsel alerjilere ya da çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkar. Yaşam alanının klima gibi cihazlarla havalandırılması, kuru havaya maruz kalınması, çevre ve hava kirliliği, aydınlatmanın yetersizliği ya da gözlerin çok fazla yorulması gibi durumlar göz kaşıntısını tetikler. Kaşıntı hissi sürekli olmamakla birlikte, tetikleyen unsurun kaldırılması ile kendiliğinden iyileşme gösterir.
Gözlerin etrafını saran dokularda histamin salınımının artması kaşıntı hissini doğurur. Histamin salınımı ise tüketilen gıdalarla ya da bağışıklık sistemi kaynaklı olarak artış gösterir. Özellikle alerji göz kaşıntısı şikayetine yol açıyorsa histamin ile ilişkilidir. Bu durumda göz kaşıntısı ve sulanması, gözlerde kızarıklık, gözlerde akıntı, hapşırma ve alerjinin boyutuna bağlı olarak deride kabarcıklar ortaya çıkacaktır.
Göz Kaşıntısı Belirtileri
Göz kaşıntısı, altta yatan hastalıklara ya da alerjik sebeplere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu nedenle kişide görülen belirtiler değişiklik gösterecektir. Göz kaşıntısının sebebini belirleyebilmek için diğer semptomların değerlendirilmesi ve detaylı bir muayene yapılması ayırıcı tanıda önemlidir.
Göz kaşıntısına eşlik eden belirtiler genel olarak şu şekilde sıralanabilir:
- Batma Hissi: Gözlerde enfeksiyon ya da iltihaplanma gibi şikayetlerin oluşması halinde konjonktiva ve kalsifiye taşlar oluşabilir. Bu taşlar gözyaşı kesesi ya da gözyaşı kanallarında meydana gelebilir. Taş oluşumu ile birlikte gözlerde batma hissi, ağrı ve kaşıntı gibi şikayetler oluşacaktır.
- Ağrı Hissi: Gözlerde ağrı hissi günlük yaşam alışkanlıklarına ya da altta yatan hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Gözlerin çok yorulması, baş ağrısının yansıması olarak gelişen göz ağrısı ya da uykusuzluk gibi sebeplere bağlı olan vakalar kendiliğinden iyileşme gösterir. Ancak sık tekrarlayan ve uzun süren ağrıların kesinlikle ihmal edilmemesi gerekir. Genellikle sinüzit ya da alerjik rinit hastalıkları göz kaşıntısı ile ağrının birlikte görülmesine neden olur.
- Göz Sulanması: Polen alerjisi göz kaşıntısının en yaygın sebepleri arasında yer alır. Alerjik göz kaşıntılarında en sık görülen semptom ise gözlerin sulanması ve sürekli gözyaşı akıntısının olmasıdır.
- Gözlerde Kızarıklık: Bahar alerjisi göz kaşıntısı ve alerjiye bağlı olarak kızarıklığa neden olabilir. Genellikle kılcal damarlar belirgin hale gelir ve göz küresi pembe tonlarında bir renge bürünür. Bunun yanı sıra göz kapaklarının şişmesi ve gözlerde sulanma gibi şikayetler de eşlik edebilir.
- Grip Semptomları: Göz kaşıntısı ile birlikte grip semptomlarına benzeyen belirtiler görülebilir. Bu durum alerjik problemlerin habercisidir. Kişide kırgınlık, halsizlik, bitkinlik, burun akıntısı, göz akıntısı, gözlerde kızarma, hapşırma ve iştahsızlık gibi şikayetler oluşabilir.
- Bulanık Görme: Gözyaşı üretiminin artması ve kaşıntı hissine bağlı olarak görüşün bulanıklaşması ya da azalması gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Ancak göz kaşıntısının yanı sıra sık su içme ihtiyacının duyulması, sık idrara çıkılması ve ani kilo kayıpları gibi şikayetler görülüyorsa şeker hastalığı ile alakalı olabilir.
Göz kaşıntısının alerjik sebeplerden dolayı ortaya çıktığı düşünülüyorsa, bu durumu tetikleyen unsurun tespit edilmesi ve yaşam alanından uzak tutulması gerekir. Toz, polen, evcil hayvan tüyleri ya da besinler alerjilere neden olabilir. Reçete edilen göz kaşıntısı damlalarının düzenli kullanımı, göz sağlığının korunması açısından önem taşımaktadır.
Göz Kaşıntısı Nedenleri
Göz kaşıntısı şikayeti genellikle alerjik bir semptom olarak ortaya çıkar. Ancak bazı hastalıkların varlığı da kaşıntı hissine yol açabilir. Alerjik kaşıntılar, alerjen maddeden uzaklaşılması ile birlikte iyileşme gösterirken farklı hastalıklar nedeniyle görülen kaşıntılar kendini göstermeye devam eder.
Göz kaşıntısının başlıca nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
- Alerjik Etmenler: Sürekli alerjiler ve mevsimsel alerjiler olarak iki farklı şekilde görülebilir. Herhangi bir alerjen karşısında vücuttaki histamin salınımı artış göstererek kaşıntı hissine yol açar. Özellikle toz, şampuan ve parfüm gibi kozmetiklerde kullanılan bazı kimyasallar, küf, polen, kontakt lensler ve solüsyonları, evcil hayvan tüyleri, bazı tekstil ürünleri ve besinler kişide alerjiye yol açabilir.
- Rinit: Burun mukozasının iltihaplanması anlamına gelen bu durum, alerjik sebeplere ya da grip ve benzeri hastalıklara bağlı olarak meydana gelir. Geniz akıntısı, göz kaşıntısı, gözlerde akıntı ve ağrı hissine yol açabilir.
- Enfeksiyon Oluşumu: Gözlerde viral ya da bakteriyel kaynaklı enfeksiyonların oluşması kaşıntı hissine yol açar. Bu durum özellikle eller yıkanmadan gözle temas etmesi, lens ve havlu gibi şahsi eşyaların ortak kullanımı ya da çevre kirliliği nedeniyle ortaya çıkar. Bulaşıcı olmakla birlikte gözlerde kaşıntı, kızarıklık, şişlik ve akıntı gibi semptomlarla ayırt edilir.
- İltihaplanma: Göz enfeksiyonlarının tedavi edilmemesi sonucunda iltihaplanma meydana gelebilir. Gözlerde sivilce benzeri oluşumların çıkması, göz kapağı aralığının kısılmasına yol açacak şiddette şişlik, iltihap akıntısı, şiddetli kaşıntı ve hassasiyet gibi belirtiler verir. Arpacık çıkması, uvea tabakasında iltihap oluşması (üveit hastalığı) ve blefarit adıyla da bilinen kirpik diplerinin iltihaplanması en yaygın vakaları oluşturur.
- Gözlerin Dinlendirilmemesi: Göz yorgunluğu olarak da bilinen bu durum yaygın olarak görülür. uzun süre boyunca teknolojik ekranlara bakılması, aydınlatmanın yetersiz olması, loş ışıkta kitap okumak, doğrudan güneşe bakmak, uzun yolculuklar sırasında mola verilmemesi ya da uykusuzluk süresinin uzaması gibi sebeplere bağlı olarak ortaya çıkar. Göz kaşıntısı ile birlikte ağrı ve kızarıklık gibi semptomlar gösterir.
- Göz Kuruluğu: Gözyaşı sıvısı, göz küresinin temizlenmesini ve nemli kalmasını sağlar. Bu sıvının azalması ya da üretiminin durması ile birlikte göz kuruluğu meydana gelir. Göz küresinin nemsiz kalması ile birlikte kızarıklık, göz kırparken acı duyulması, sızlama ve kaşıntı gibi şikayetler ortaya çıkar.
- Hipertansiyon: Yüksek tansiyon hastası olan kişilerde göz kaşıntısı, kızarıklık, göz ve baş ağrısı gibi şikayetler sık görülür. Bu durum kan basıncının yükselmesi ile doğrudan alakalıdır. Düzenli ilaç kullanımı ile kontrol altına alınabilir.
- Şeker Hastalığı: Diyabet hastalığı tüm vücutta olduğu gibi gözlerde de inatçı bir kaşıntı hissine neden olabilir. Aynı zamanda bulanık görmeye, sık idrara çıkmaya, sık su içme ihtiyacının duyulmasına, göz kuruluğuna ve retina tabakasında kalıcı hasarlara yol açabilir.
- İltihaplı Romatizma: Kişide romatoid artrit adı verilen ve halk arasında iltihaplı romatizma denen hastalığın bulunması göz kuruluğuna yol açabilir. Bu durum gözlerde kaşıntı, kızarıklık ve acı duyumu gibi şikayetleri tetikleyecektir.
- Bazı İlaçların Kullanımı: Özellikle doğum kontrolü sağlamak için kullanılan ilaçlar ya da antidepresan ilaç grupları göz kuruluğuna neden olabilir. Bu nedenle göz kaşıntısı şikayeti meydana gelir.
- Korneanın Hasar Görmesi: Kornea tabakasının zarar görmesi sonucunda göz kaşıntısı, enfeksiyon oluşumu ya da iltihaplanma gibi sonuçlar ortaya çıkar. Kaşıntı, özellikle gözler kırpıldığında artış gösterecektir.
- Göz Kapağı Kistleri: Göz kapaklarında oluşan kistler, uzun süre devam eden ve şiddetli şekilde seyreden kaşıntılara yol açabilir. Hissedilen kaşıntı genel olarak göz merkezinden başlar ve yanlara doğru dağılım gösterir. Şişlik ya da kızarıklık gibi farklı bulgulara yol açmaz.
- Yabancı Cisimlerin Teması: Gözlere yabancı cisimlerin, kirpiklerin ya da çapakların kaçması savunma sistemini anında etkiler. Bu cisimlerin gözden uzaklaştırılması için gözyaşı üretiminin ve histamin salınımının artması, vücut tarafından verilen doğal bir tepkidir. Aynı zamanda gözlerde sulanma ve kaşıntı hissine neden olur.
- Diğer Etmenler: Göz kaşıntısına neden olan diğer etmenler arasında stres seviyesinin yüksek olması, nezle, vücut direncinin zayıflaması, iç mekan sıcaklığının yüksek olması, kuru hava, kirli hava, klima ve benzeri cihazların sık kullanılması gibi durumlar da bulunur. Bu durumlarda kaşıntı birkaç gün içerisinde kendiliğinden iyileşme gösterir ve çok şiddetli seyretmez.
Göz kaşıntısının sebebini doğru şekilde teşhis ve tedavi etmek, diğer semptomların da giderilmesi açısından oldukça önemlidir. Bu şikayetin ihmal edilmesi, ilerleyen dönemlerde kalıcı görme kusurlarına ya da ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Göz Kaşıntısı Teşhisi
Göz kaşıntısı teşhisi sırasında başvurulan yöntemler, bu sorunu tetikleyen hastalıkların ya da sağlık sorunlarının şüphesine bağlı olarak farklılık gösterir.
Teşhis aşamasında kullanılan tahlil ve tetkikler genel olarak şu şekilde sıralanabilir:
- Fiziki Muayene: Hasta öyküsünün alındığı ve gözün fiziksel olarak muayene edildiği aşamadır. Hastanın şikayetleri ve bu şikayetlerin ne kadar süredir devam ettiği, kronik bir hastalığın olup olmadığı, yaşam alanının detayları (aydınlatması, havalandırma sistemi vb.), kişinin günlük yaşam alışkanlıkları (uzun süre ekrana bakmak ya da göz yorgunluğuna yol açan diğer etmenler) ve tıbbi geçmişi öğrenilir. Ardından fiziksel olarak görülebilen akıntı, şişlik ya da kızarıklık gibi bulguların olup olmadığı kontrol edilir. Gerekli görülmesi halinde diğer tahlil ve tetkikler istenir.
- Göz Muayenesi: Yapılan muayene sırasında görme bozukluklarının olup olmadığı, göz tansiyonunun kontrol edilmesi, göz damlaları ile göz merceğinin sıfırlanması ve ışık kırılma verilerinin ölçülmesi, kirpik dibi muayenesi, kornea ve retinada herhangi bir hasarın olup olmaması ya da göz sinirinin kontrol edilmesi gibi işlemler uygulanır.
- Alerji Testleri: Bazı alerjen maddelerin göz çevresine kontrollü şekilde uygulanması ile gerçekleştirilir. Temizlik işlemi gerçekleştirilene kadar geçen süre içerisinde alerjik reaksiyonlar gözlenirse ve kaşıntı hissi şiddetlenirse tanı doğrulanır.
- Kan Tahlili: İltihaplı romatizma ve diyabet gibi hastalıklardan şüphe edilmesi ya da histamin salınımının ne derecede artış gösterdiğini kontrol etmek için istenir. Hastanın kolundan alınan kan örneği ile uygulanır.
- İdrar Tahlili: Göz kaşıntısı şikayetinin diyabet gibi bir hastalığa bağlı olarak meydana geldiği düşünülüyorsa uygulanır. Hastadan alınan idrar örneğinin laboratuvar ortamında incelenmesi ile gerçekleştirilir.
Göz kaşıntısı teşhisi için uygulanan tetkikler, kişiden kişiye göre değişiklik gösterir. Çoğu kişi için fiziki muayene ve rutin göz muayenesinin yapılması yeterli olmaktadır.
Göz Kaşıntısı Tedavisi
Göz kaşıntısına yol açan unsur belirlendikten sonra en uygun tedavi seçeneği değerlendirilir. Kişinin genel sağlık durumu, göz kaşıntısını tetikleyen durum, kullanılan farklı ilaçların bulunup bulunmaması, hastanın yaşı ve göz kaşıntısına eşlik eden diğer semptomlar hangi tedavinin uygulanacağını belirleyen etmenlerdir.
Göz kaşıntısı tedavisinde kullanılan yöntemler şu şekilde sıralanabilir:
- Göz Damlalarının Kullanımı: Kaşıntı şikayeti alerji, enfeksiyon ya da göz kuruluğu gibi şikayetler nedeniyle görülüyorsa reçete edilir. Genellikle antiseptik içerikli, antibiyotik etkili, antihistaminik etkili damlalar ya da suni gözyaşı etkisi yaratan damlalar kullanılır.
- Oral Tablet Kullanımı: Göz kaşıntısı alerjik bir tepki olarak meydana geliyorsa antihistaminik ilaçların düzenli kullanımı önerilir. Ayrıca şeker hastalığı, iltihaplı romatizma ya da yüksek tansiyon gibi hastalıkların varlığı halinde de tablet ilaç kullanımı tavsiye edilir. Bu hastalıkların tedavi edilmesi ile göz kaşıntısı şikayeti de giderilmiş olur.
- Göz Merhemleri: Antibiyotik ve antiseptik etkili olan bu merhemler, gözlerde enfeksiyon ya da iltihap oluşması halinde reçete edilir. Uygulama sırasında merhem başlığı iki göz kapağının arasına yerleştirilir ve gözler kapatılır. Ardından sürme çeker gibi kaydırılarak merhem tüpü hafifçe sıkılır.
- Dinlendirici Gözlük Kullanımı: Kaşıntı sorunu gözlerin çok yorulması ile alakalı olarak görülüyorsa tavsiye edilir. Özellikle masa başı çalışanları, uzun yol şoförleri, zanaatkarlar ve öğrenciler tarafından sıkça ihtiyaç duyulur.
- Cerrahi Operasyonlar: Göz kaşıntısının sebebi göz kapaklarında görülen kist oluşumları, gözyaşı kanallarında ya da gözyaşı kesesinde taş oluşumu gibi sebeplere bağlı olarak ortaya çıkıyorsa cerrahi operasyonlara başvurulur. Genel anestezi ya da lokal anestezi altında gerçekleştirilebilir.
Göz kaşıntısı sorunu için hangi tedavi yöntemi önerilmiş olursa olsun, hekim tavsiyelerine titizlikle uyulması en önemli kriterdir. Çünkü insan vücudunun en hassas organları arasında yer alan gözler, yanlış uygulamalar sonucunda kolayca ve kalıcı şekilde hasar görebilir.
Göz Kaşıntısı Tedavi Edilmezse
Şiddetli olmayan ve farklı komplikasyonlara yol açmayan göz kaşıntıları genellikle ortam şartlarına bağlı olarak gelişir. Aynı zamanda yaşam alanlarında ve günlük yaşam alışkanlıklarında yapılan düzenlemeler ile kolayca kontrol altına alınabilir.
Ancak alerji kaynaklı ya da farklı hastalıklara bağlı olarak gelişen göz kaşıntılarının ihmal edilmesi şu sorunlara yol açabilir:
- Göz enfeksiyonu nedeniyle görülen kaşıntılar tedavi edilmezse, kişiden kişiye ya da kişiden kendisine bulaşma görülebilir.
- Göz iltihapları sebebiyle ortaya çıkan kaşıntıların ihmal edilmesi halinde kalıcı göz kusurları meydana gelebilir.
- Kornea tabakasının hasar görmesiyle oluşan göz kaşıntısı tedavi edilmezse ışığa karşı hassasiyet ve kalıcı görme bozuklukları gibi sonuçlar ortaya çıkacaktır.
- Göz kaşıntısı tedavi edilmediği sürece kişi istemsizce gözlerini ovuşturmak ve bastırmak gibi hareketlere yönelebilir. Bu durum hem bakterilerin gözlere bulaşmasına, hem de çok hassas bir yapıya sahip olan göz tabakalarının zarar görmesine yol açacaktır.
- Göz kaşıntısı, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı gibi ciddi sağlık problemleri nedeniyle görülebilir. Bu hastalıkların tedavi edilmemesi ise hayati risk taşıyan komplikasyonlara yol açabilir.
- Gözlerde kaşıntı hissedilmesi, göz kapağı kistleri ya da gözlerde taş oluşumu gibi sebeplere bağlı olarak gelişiyorsa kesinlikle tedavi edilmelidir. Aksi halde ileri derecede görme bozuklukları ya da kalıcı körlük gibi komplikasyonlara neden olabilir.
Göz kaşıntısı şikayetinin erken teşhis ve tedavi edilmesi, tetikleyen hastalıkların ilerlememesi ve göz sağlığının korunması açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle semptomlar görülmeye başladığında uzman bir doktordan yardım alınması gerekir.
Göz Kaşıntısına Ne İyi Gelir?
Göz kaşıntısı şikayeti çevresel etmenlere bağlı olarak görülüyorsa ve akut kaşıntı ise bazı doğal uygulamalar yapılabilir. Ancak bu uygulamaları yapmadan önce muhakkak uzman bir doktor tarafından muayene yapılmalıdır.
Göz kaşıntısına iyi gelen uygulamalar şu şekildedir:
- Soğuk Uygulama: Göz kaşıntısı kişiye çok rahatsızlık veriyorsa soğuk uygulamalar yapılabilir. Bunun için temiz ve pamuklu bir beze buz küpleri sarılması ve göz çevresine kompres yapılması yeterli olur. Gözlerin soğuk su ile yıkanması da iyi gelen bir uygulamadır.
- Yeşil Çay Kompresi: Yeşilçay, antiseptik yönünden zengin bir bitkidir. Bu nedenle göz kaşıntısı tedavisinde sıkça kullanılır. Uygulama için yeşilçay kaynamış su ile demlenir. Gözleri yakmayacak kadar soğuduktan sonra bir parça pamuk bu çay ile ıslatılır ve gözlerin üzerine yerleştirilir. Her periyot 15 dakika olacak şekilde, gün içerisinde 3 defaya kadar tekrarlanabilir.
- Salatalık Uygulaması: Gözlerde oluşan tahrişin giderilmesi için oldukça etkili bir besindir. Uygulama için buzdolabında soğutulan salatalıklar dilimlenir ve gözlerin üzerine yerleştirilir. 10 dakika bekletilmesi yeterli olacaktır.
- Süt Uygulaması: Buzdolabında soğutulmuş sütün içerisine bir pamuk parçası batırılır ve göz kapaklarının üzerine yerleştirilerek 10 dakika kadar bekletilir. Aynı işlem, sütle ıslatılan pamuk parçasıyla göz çevresini temizleyerek de uygulanabilir. Günde 2 kereye kadar tekrarlanabilir.
Göz kaşıntısı şikayetinin tekrarlamaması için tıbbi yardım alınması, gözlerin çok yorulmaması ve çevresel etmenlerin düzenlenmesi de oldukça önemlidir. Bu nedenle herhangi bir uygulamaya başlamadan önce hekim önerisi almak gerekir.
Göz Kaşıntısına Ne İyi Gelmez?
Göz kaşıntısına iyi gelmeyen şeylerin başında, gözlerin sert şekilde ovuşturulması gelir. Bu durum kaşıntı hissini geçirmemekle birlikte, fazlasıyla hassas olan göz tabakalarında kalıcı hasarlara neden olabilir. Kornea ya da retinada oluşan çizilmeler ise kronik göz kaşıntılarına yol açacaktır.
Göz kaşıntısına iyi gelmeyen bir diğer unsur ise şahsi eşyaların diğer insanlarla paylaşılmasıdır. Gözlük, kontakt lens, kozmetik ürünler ve havlu gibi eşyalar birden fazla kişi tarafından kullanılırsa enfeksiyon bulaşma riski artış gösterecektir. Aynı zamanda göz kaşıntısı şikayeti bulunan kişide hassasiyet oluşmuşsa mikroplara daha açık hale gelecek ve kaşıntı daha şiddetli bir hal alacaktır.
Göz kaşıntısı için limon suyu, temizleyici kozmetikler (sabun, dezenfektan ve kolonya gibi) ya da sirke gibi ürünlerin kullanımı doğru değildir. Asidik değeri yüksek olan ve içerisinde güçlü kimyasallar bulunan bu ürünler gözün hassas yapısı için uygun değildir. Göz hijyeni yalnızca hekim tarafından reçete edilen antiseptik damlalar ile sağlanmalıdır.
Göz Kaşıntısı İlaçları
Göz kaşıntısı şikayeti birden fazla sebebe bağlı olarak ortaya çıktığı için, tedavide kullanılacak olan ilaçlar da farklılık göstermektedir.
Genel olarak reçete edilen ilaçlar şu şekilde sıralanabilir:
- Antibiyotik İlaçlar: Genellikle merhem ya da damla formunda reçete edilirler. Ancak enfeksiyon/ iltihap oluşumu yalnızca gözlerle sınırlı değilse, boğaz ve kulaklarda da enfeksiyon görülüyorsa oral tablet olarak kullanılması gerekir.
- Suni Gözyaşı Damlaları: Göz kuruluğu nedeniyle ortaya çıkan kaşıntı şikayeti için önerilir. Gözyaşı üretiminin yetersiz kaldığı ya da olmadığı durumlarda, bu damlaların kullanımı ile göz küresinin nemlendirilmesi sağlanır.
- Antiseptik Göz Damlaları: Çevre kirliliği, alerjik etmenler ya da göz enfeksiyonları nedeniyle ortaya çıkan kaşıntıların tedavisinde yer verilir. Hekim tarafından belirlenen süre boyunca ve sıklıkta kullanılması önemlidir.
- Histaminik İlaçlar: Göz damlası ya da oral tablet formunda reçete edilebilir. Alerjik reaksiyona bağlı göz kaşıntısının tedavisinde kesinlikle yer verilir. Tedaviyi desteklemek için alerjen maddelerin yaşam alanından uzak tutulması da önemlidir.
- Diğer İlaçlar: Diyabet, hipertansiyon ve romatoid artrit gibi hastalıklar göz kaşıntısı şikayetine neden olabilir. Bu hastalıkların görülmesi halinde uygun tedavinin sağlanması, kaşıntı şikayetinin giderilmesini sağlayacaktır.
Göz kaşıntısı şikayeti için reçete edilen ilaçlar kişiye özeldir. Bu nedenle hekim önerisi olmadan kullanılmamalı ve reçete edilen ilaçlar diğer kişilerle paylaşılmamalıdır.
Göz Kaşıntısı Ameliyatı
Göz kaşıntısı şikayeti genel olarak mevsimsel alerjilere ya da göz enfeksiyonlarına bağlı olarak meydana gelir. Bu nedenle ilaç tedavisi yeterli olacaktır. Ancak retinada kalıcı hasarların, gözlerde taş oluşumunun ya da göz kapaklarında kist varlığının teşhis edilmesi halinde cerrahi operasyon uygulanması gerekir.
Bu operasyonlar:
- Göz Taşı Operasyonları: Gözyaşı kesesi ya da gözyaşı kanallarında taş oluşumu görülüyorsa uygulanır. Sık tekrarlayan ve göz kuruluğuna sebep olan vakalarda mikro cerrahi yöntemleriyle uygulanır.
- Retina Operasyonları: Retinada meydana gelen yırtıklar, çizikler ve deliklerin tedavisini sağlamak adına mikro cerrahi yöntemleriyle uygulanır. Gerekli durumlarda retina nakli yapılmasına ihtiyaç duyulabilir.
- Göz Kapağı Kisti Ameliyatları: Göz kapaklarında görülen kistlerin vücuttan çıkarılması prensibi ile uygulanır. Basit bir operasyon olarak değerlendirilir. Kistlerin bulunduğu yerlere küçük kesiler uygulanır ve çıkarıldıktan sonrasında minik dikişlerle kapatılır. Bu sırada hasta lokal anestezi altındadır.
Göz ameliyatları genellikle 10 ila 30 dakika arasında tamamlanmış olur. Yapılacak operasyona, hastanın genel sağlık durumuna ve tercihe bağlı olarak lokal ya da genel anestezi uygulanabilir. İyileşme sürecinde gözlerin bandajla kapatılması, güneş gözlüğü kullanımı, çok parlak ışıklardan kaçınılması, göz damlası ve merhemlerinin kullanılması gibi uygulamalar gerekecektir.
Hamilelikte Göz Kaşıntısı
Hamilelikte göz kaşıntısı, çevresel etmenlere ve alerjik reaksiyonlara bağlı olarak gelişebilir. Tüm hormon değerlerinin değişmesi ile birlikte gözyaşı üretiminin azalması, alerjenlere karşı daha hassas olunması, bakteriyel ve viral enfeksiyonlardan daha hızlı etkilenilmesi ya da yoğun ışık ve kuru hava gibi çevresel etmenlere karşı daha duyarlı olunması gibi sonuçlar meydana gelebilir.
Gebelik sürecinde ilaç tedavisi riskli olabileceği için hekim tarafından reçete edilmeyen hiçbir ilacın kullanılmaması gerekir. Anne adayı gebeliğin ilk dönemlerinde ise, muayene sonrasında bu durumun kesinlikle doktora belirtilmesi önemlidir. Genellikle bitkisel uygulamaların ya da soğuk kompreslerin yapılması yeterli olacaktır.
Çocuklarda ve Bebeklerde Göz Kaşıntısı
Göz kaşıntısı şikayeti özellikle okul döneminde bulunan çocuklarda sık görülür. Bu durum genellikle el hijyeninin doğru şekilde sağlanmaması ve ellerin gözlerle sık temas etmesi nedeniyle görülür. Göz enfeksiyonlarının okul ortamında hızlı şekilde yayılması ise sık karşılaşılan bir şikayet olmasında etkilidir.
Bebeklerde göz kaşıntısı şikayeti ise genellikle alerjik sebeplere bağlıdır. Bağışıklık sistemleri henüz gelişmediği ve alerjenlere karşı direnç kazanmadıkları için, alerjik reaksiyonlar şiddetli bir şekilde seyreder. Bebeklerde göz kaşıntısı ve kızarıklık şikayetlerinin bir arada görülmesi ile teşhis edilir. Bunun yanı sıra gözlerde akıntı, hassasiyet ve şişlik gibi semptomlar da ortaya çıkabilir.
Çocuklarda ve bebeklerde görülen göz kaşıntısı şikayeti için uzman bir Çocuk Göz Hastalıkları Uzmanından yardım alınması gerekir. Bu sayede göz hastalıklarının erken teşhisi ve tedavisini sağlamak mümkün olacaktır.
Göz Kaşıntısı için Hangi Doktora Gidilir?
Göz kaşıntısı şikayetini tek başına ya da eşlik eden diğer semptomlarla birlikte görüyorsanız, uzman bir doktordan yardım almanız gerekir. Hafif seyirli kaşıntılar için soğuk kompres uygulanması genellikle yeterli olur. Ancak buna rağmen azalmayan ve uzun süre devam eden kaşıntı şikayetleri ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Bu durumlarda devlet hastaneleri, özel klinikler, özel hastaneler ya da doğrudan göz hastanelerine başvurmak gerekir.
Göz kaşıntısı birden fazla sebebe bağlı olarak ortaya çıkabilir. Kaşıntı şikayeti alerjik sebepler ya da şeker hastalığı belirtileri ile birlikte görülüyorsa İç Hastalıkları (Dahiliye) Bölümüne başvurmak gerekir. Eklem ağrıları ile seyretmesi halinde Romatoloji Bölümü, Hipertansiyon semptomları ile birlikte görülmesi halinde ise Kalp ve Damar Hastalıkları Bölümüne başvurulmalıdır. Ancak göz kaşıntısının sebebini bilmiyorsanız hastanelerin Göz Hastalıkları Bölümüne başvurabilirsiniz. Göz doktoru tarafından yapılan muayenenin ardından Çocuk Göz Hastalıkları, Retina Hastalıkları ya da Kornea Hastalıkları gibi bölümlere sevkiniz gerçekleştirilebilir.
Göz Kaşıntısı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Göz kaşıntısı neye işarettir?
Göz kaşıntıları, akut ve kronik olmak üzere iki farklı şekilde görülebilir. Akut göz kaşıntısı alerjik reaksiyonlara, çevresel etmenlere, bakteriyel ya da viral enfeksiyonlara, gözlerin çok fazla yorulmasına ve yaşam alanı aydınlatması/ havalandırmasının yetersiz olması gibi sebeplere bağlı olarak ortaya çıkar. Kronik göz kaşıntısı ise şeker hastalığı, iltihaplı romatizma ve yüksek tansiyon gibi kronik hastalıklar nedeniyle meydana gelebilir. Aynı zamanda retina ve korneada meydana gelen hasarların, göz taşı oluşumunun, göz kuruluğunun ve göz kapağı kistlerinin varlığını da işaret etmektedir. Uzman bir doktor tarafından yapılan muayenenin ardından göz kaşıntısını tetikleyen unsur doğru şekilde teşhis edilecektir.