Pankreas İltihabı
Pankreatit yani pankreas iltihabı, pankreas organında meydana gelen bazı faktörlerden dolayı iltihap oluşması olayı olup iltihap türüne göre tedavi uygulanır.
Pankreas İltihabı (Pankreatit) Nedir?
Pankreatit, pankreas organında çeşitli etkenler sonrası meydana gelen iltihabı durumdur. Pankreas vücudumuzda midemizin arkasında bulunan uzun ve ince şekilli bir bezdir. Pankreas salgıladığı enzimler sayesinde sindirime yardımcı olmanın yanı sıra insülin ve glukagon gibi hormonları üreterek vücudumuzda şeker metabolizmasını düzenler.
Pankreatit temel olarak 2 grupta incelenir. Akut pankreatit aniden başlar günlerce devam eder veya kronik pankreatit olarak yıllar boyunca sürer. Bunun yanında otoimmün pankreatit (bağışıklık sistemi kaynaklı) ve nekrotizan (pankreas dokusunun ölmesi) Pankreatit alt grupları da bulunmaktadır.
Şimdide bu alt grupları inceleyelim;
Akut Pankreatit: Pankreasın ani başlayan (30 dakika- 1 saat) ve günlerce devam eden iltihaplanma durumudur. Akut pankreatit vücudumuzda değişik derecelerde hasara neden olur. Bu hasar pankreas hücrelerinin ölümüne yol açabileceği gibi daha da ciddi olaylar sonucunda vücudumuzda bulunan diğer organların hasar almasına da neden olabilir.
Pankreasın iltihaplanması sonucu pankreasta hafif bir ödemden (sıvı toplanması) ciddi kanama sonucu hücre ölümüne (hemorajik nekroz) kadar ilerleyen klinik tablo görülebilir. Akut pankreatite neden olan temel durumlar 24-48 saat içinde medikal tedavi ile düzeltilerek meydana gelen değişiklikler %90-95 normale döndürülebilir. Ancak %5-10 durumda ise klinik ağırlaşarak pankreas hücrelerinde ciddi ölüme ve organ yetmezliğine ilerleyebilir. Akut pankreatite en sık neden olan 2 etken safra taşları ve alkol kullanımıdır.
Kronik Pankreatit: Pankreas iltihabının sürekli olarak devam etmesi ve ilerlemesidir. Geri dönüşü olmaz ve pankreas iyileşmez. Pankreas dokusunda yavaş yavaş bağ dokusuna dönüşüm gelişerek organda küçülme, sertleşme ve pankreasın kanallarında genişleme görülür. Sindirime yardımcı enzimlerde ve şeker metabolizmasını düzenleyen hormonlarda yetersiz üretilme söz konusudur. Bunun sonucunda besinlerin yetersiz sindirimi ve şeker değerlerinde bozulma ( diyabet) görülecektir. Karın ağrısı kimi hastada aralıklı ataklar halinde olur ve arada iyileşme zamanları vardır. Kimi hastada da sürekli olarak devam eder. Kronik pankreatite en sık neden olan etken alkol kullanımıdır.
Otoimmün Pankreatit: Vücudumuzdaki yabancı dokular ile savaşan bağışıklık sistemimizin pankreas dokusundaki hücreleri yabancı hücre olarak algılaması ve pankreasa karşı savaş açarak onu parçalaması sonucu görülür. Nadir görülen bir hastalıktır ve pankreas kanseri ile savaşabilir. Otoimmün Pankreatit 2 alt tipten oluşmaktadır;
- Tip 1 Otoimmün Pankreatit: IgG4 (immünoglobulin G4) ile ilişkili pankreas iltihaplanmasıdır. Sadece pankreası değil bunun yanında karaciğer, safra kanalları, tükürük bezleri, böbrekler ve lenf düğümleri de dahi vücutta birçok organı etkiler. Genellikle 60 yaş ve üzeri erkekleri etkiler. Tip 1 otoimmün pankreatit tedavi edilmez ise tekrar edebilir.
- Tip 2 Otoimmün Pankreatit: Sadece pankreası etkiler. Ve bu hastaların yarısından fazlasında altta yatan bir iltihabi bağırsak hastalığı vardır. 40 yaş üstü erkekler kadar kadınları da etkileyebilir.
Nekrotizan Pankreatit: Pankreas iltihabı sonucu pankreasta üretilen sindirim enzimleri pankreas dokularının arasına sızarak pankreas dokusunu parçalayıp öldürebilir. Bu ölü dokuların iltihaplanması sokucunda ise hayatı tehdit eden durumlar ortaya çıkabilir. Buna neden olan etkenler arasında akut pankreatitin tedavi edilmemesi veya yanlış tedavi edilmesi, aşırı alkol kullanımı, safra taşları, pankreas yaralanmaları, kolesterol yüksekliği ve pankreas kanserleri yer almaktadır. Bütün pankreatit alt gruplarında olduğu gibi temel belirti karın ağrısıdır. Ağrı birkaç gün sürebilmekle beraber sırta veya mide ön yüzüne vurabilir ve temel olarak yemeklerden sonra kötüleşen bir ağrı görülür.
Pankreas İltihabı (Pankreatit) Belirtileri Nelerdir?
Pankreatit belirtileri alt tiplerine göre incelendiğinde birçok benzerlik göstermektedir. Fakat şiddeti ve süresi bakımından bazı farklılıklar gösterebilir. Bu belirtileri anlamak ve tedavi etmek çok önemlidir. Yoksa hastada geri dönüşü olmayan bir klinik duruma yol açabilir.
Hastalarda görülen belirtileri alt gruplara ayırmak gerekirse;
Akut Pankreatit ve Nekrotizan Pankreatit belirtileri: Nekrotizan pankreatit, akut pankreatit sonrasında veya başka sebeplerle gerçekleşir. Ancak belirtileri hızlı başladığı için akut pankreatit ile benzer belirtiler gösterir.
- Karın ağrısı: Karın ağrısı en sık görülen belirti olmakla beraber 30-60 dakika içinde aniden başlayan şiddetli ve birkaç gün sürekli devam eden bir ağrıdır. Kuşak tarzında bir ağrıdır yani hem sırta hem karın ön yüzüne yayılır. Genellikle ağır-yağlı bir yemek sonrası veya alkol alımı sonrası görülür.
- Bulantı ve kusma: Karın ağrısını takiben görülen belirtidir ve sık görülür.
- Ateş: İltihabi bir olay olması nedeniyle hastalarda ateş hafif yüksektir. 38 derecen büyükse normal sınırlardan hafif yüksek ateş olarak adlandırılır.
- Plevral efüzyon: Akciğerin plevra adı verilen zarları arasında sıvı birikmesidir
- Sıvı kaybı ve tansiyon düşüklüğü: Pankreatit sonucunda vücutta sıvı kaybı görülür. Bu hastalarda sıvı kaybı nedeni ile kan basıncında azalma yani tansiyon değerlerinde düşme gözlemlenir.
- Sarılık: Hastaların %20-25’inde görülür.
- Karın hassasiyeti: Karını elle muayene edildiğinde hasta acı hisseder ve karında sertleşme görülür.
- Kalp hızında ve nefes alma hızında artma: İltihabi bir olay olmasından dolayı hastalarda kalp hızı ve nefes alma hızında artış görülür.
- Karında kitle: Karında abse veya kist formunda kitleler görülebilir.
- Cullen belirtisi: Göbek deliği çevresinde görülen ödem ve morluktur. Genelde 24 saat sonra ortaya çıkar.
- Grey Turner belirtisi: Karında gerçekleşen bir kanamanın göstergesi olan ve karnın yanında görülen morluklardır.
- Bağırsak seslerinde azalma: Bağırsak sesleri karından dinlendiği zaman azalmış olarak duyulabilir ya da hiç duyulmaz.
Kronik Pankreatit ve Otoimmün Pankreatit belirtileri: Otoimmün Pankreatit, kronik pankreatitin bir formu olduğu için benzer belirtiler görülür.
- Karın ağrısı: Karın ağrısı üst karında daha fazladır. Zamanla ağrı kesici ilaçlara da direnç kazanarak etkisini arttırabilir. Ağır- yağlı bir yemek ya da alkol alımı sonrası şiddetlenebilir. Kimi hastada aralıklı olarak ataklar halinde görülüp arada iyileşme olurken kimi hastada karın ağrısı sürekli devam eder.
- Bulantı ve kusma: Karın ağrısına şiddetli bulantı ve kusma eşlik edebilir.
- İştahsızlık: Uzun süre devam eden bir hastalık olduğu için ve hastalarda birden fazla organı etkileyebileceği için iştahsızlık görülebilir.
- Açıklanamayan kilo kaybı: Hastada iştahsızlık sonucu yemek yemede azalma olması ve yenilen besinlerin iyi sindirilemediği için emiliminde sorun olması sonucunda hastanın vücut ağırlığında azalma meydana gelecektir.
- Diyabet gelişimi: Pankreas dokusunda sürekli hasar meydana gelmesi ve bu hasarın düzeltilememesi sonucunda şeker düzenlenmesinde rolü alan insülin hormonunun üretiminde sorun olması ile kişide diyabet olarak bilinen şeker hastalığı gelişebilir.
- İshal ve yağlı dışkılama: Pankreas enzimlerinin üretiminde sorun olması sonucu alınan besinlerin (karbonhidrat, protein, yağ) yeterli olarak sindirilememesi ve emilimlerinin azalması sonucunda emilemeyen yağlar ve diğer besinler dışkının içeriğini ve kıvamını değiştirecektir. Bunun yanında dışkı kötü kokulu olabilir.
- Sarılık: Cilt renginde ve gözlerin beyaz kısımlarında sarı renk dönüşümü görülebilir.
- Koyu idrar rengi: Sarılık sonucunda hastanın idrar renginde koyulaşma görülür.
- Karında asit: Karında pankreas sıvılarının artışı ile beraber sıvı birikmesi görülebilir.
- Aşırı susuzluk ve yorgunluk hissi: Hastada gerçekleşen sıvı kaybı sonucunda yorgunluk ve aşırı susuzluk meydana gelebilir. Bunun yanında sıvı kaybına bağlı olarak hastada tansiyon düşüklüğü de görülebilir.
Pankreas İltihabı (Pankreatit) Nedenleri Nelerdir?
Pankreas iltihabına neden olan birçok sebep bulunmaktadır. Ancak bu sebepler pankreatit türlerine göre farklılık gösterebilir. Bunun için neden olan faktörleri alt gruplara göre açıklamak daha anlaşılır olacaktır.
Akut Pankreatit ve Nekrotizan Pankreatit Nedenleri: Akut pankreatitin nedenini belirlemek çok karmaşık olabilmektedir. Çünkü akut pankreatite neden olabilen birçok etken olmakla beraber hiçbir etken olmadan kendiliğinden oluşabilmektedir. Buna rağmen klinik sonuçlara göre akut pankreatitin en sık sebebi safra taşları ve alkol kullanımıdır. Bu iki sebep etkenlerin %80-90 kadarını oluşturmaktadır. Diğer %10-20 sebepler ise darbe, ilaçlar, müdahale yöntemleri (ERCP, cerrahi), enfeksiyonlar ve kendiliğinden gelişmedir. Bu sebeplerin akut pankreatite neden olma mekanizmaları şu şekildedir.
- Safra taşları: Akut pankreatitin en sık etkeni olarak bilinir. Safra kanalı ve pankreas kanalının meydana getirdiği ortak kanalı ve bu ortak kanalın on iki parmak bağırsağına boşaldığı yer olan ampulla vaterini safra taşları tıkayabilir. Bunun sonucunda safra sıvısının bağırsağa akamayıp pankreasa doğru akması ile pankreas dokusunda hasar meydana getirmesi sonucu pankreas iltihaplanması görülür.
- Alkol: Alkol kullanımı birkaç kez bile olsa akut pankreatit belirtileri kişide görülebilirken, genellikle en az 2 yıllık alkol kullanımı sonrasında akut pankreatit gelişebilmektedir. Bunun temel nedeni ise alkolün pankreastaki sindirim enzimlerinin üretimini arttırması ve alkolün pankreasta kan akımını azaltarak hücrelerde hasar oluşmasını hızlandırması.
- Tümörler: Safra yolu hastalığı olmayan ve alkol kullanmayan kişilerde akut pankreatit belirtileri geliştiği zaman mutlaka tümörler göz önünde bulundurulmalıdır. Ampulla vateri olarak bilinen pankreas kanalı ve safra kanallarının on iki parmak bağırsağına ortak çıkışı olan bölgede tümör olması durumunda tıkanıklık olursa safra sıvısı pankreasa doğru akacak ve pankreasta hasara neden olacaktır. Bu durumda da hastada akut pankreatit tablosu gelişecektir.
- Ameliyat ve diğer girişimsel uygulamalar sonrası: Karın içine yapılan ameliyatlar, pankreas biyopsisi gibi on iki parmak bağırsağında basınç artışına neden olan girişimler sonrasında safra akımının yönünün değişip pankreasa doğru gidebilir. Bu nedenle pankreasta hasar meydana gelir ve akut pankreatit gelişebilir.
Bununla beraber kalp nakli ve By-pass gibi kalp ameliyatları sonrasında vücutta kan akımının azalması ve vücut sıcaklığında ciddi düşüş görülmesi sonucu akut pankreatit gelişebilir.
ERCP denilen pankreasa direkt olarak yapılan girişimlerde pankreas dokusuna zarar verilirse yine akut pankreatit gelişebilmektedir.
- İlaçlar: Bazı ilaçların kullanımı sonrasında hastada akut pankreatit gelişimi görülmüştür. Bu ilaçlara bazı idrar söktürücüler, östrojenler, morfin, akrep zehri de dahildir.
- Enfeksiyon nedenleri: Parazitler (Ascariasis, Clonorchiasis), virüsler (kabakulak virüsü, kızamıkçık, hepatit virüsleri, Ebstein barr virüsü, HIV) ve bakteriler (mycoplasma, legionella, leptospirosis) temel olarak akut pankreatit yapabilen etkenler arasında sayılabilir.
- Damarsal nedenler: Pankreas dokusunun yetersiz kanlanması (iskemi) sonucu pankreas hücrelerinde ölüm meydana gelebilir. Buna neden olan etkenler ise kan dolaşımında yetersizlik, şok ve damar tıkanıklığı gibi durumlardır.
- Hiperlipidemi: Özellikle tip 1 ve 4 hiperlipidemisi olan bireylerde pankreatit gelişme riski olduğu görülmüştür. Bu hastalıkta kandaki yağ oranı fazladır. Bu bireylerde kan dolaşımında fazla miktarda yağ hücreleri bulunmaktadır. Buna ailesel faktörlerin yanı sıra obezite, diyabet, gebelik, östrojen kullanımı gibi faktörlerde neden olabilir. Fazla miktarda bulunan yağ hücreleri pankreas içindeki dolaşımda görevli damarların içinde hasar yaratarak orada tıkanıklığa neden olur. Bunun sonucunda da pankreasta kan dolaşımı yetersiz olacak ve pankreas hücreleri ölmeye başlayacaktır.
- Diğer nadir nedenler: Chron hastalığı, Reye sendromu, Kistik fibrozis, Hipotermi, Sistemik lupus eritematozus (SLE), Gebelik…
Kronik Pankreatit ve Otoimmün Pankreatit nedenleri: Kronik pankreatitin dünyadaki en sık nedeni %70’lere varan oranla alkol kullanımıdır. En sık alkol kullanımına bağlı gelişen bir durum olduğu için “Ayyaş pankreatiti” olarak da anılmış. Kronik pankreatite sebep olan diğer etkenleri de şu şekildedir:
- Alkol: Alkol kullanımı ile kronik pankreatit gelişimi arasında doğrusal bir oran vardır. Az miktarda bile alkol kullanan bireylerde bile bu risk oluşmaktadır.16-20 yıllık bir alkol kullanımı takiben hastalık ortaya çıkar. Ancak bundan önceki zamanlarda 4-5 sene içinde tekrar eden akut pankreatit atakları hastada görülebilmektedir. Akut ataklar yerini kronik pankreatit hastalığına bırakmaktadır. Uzun süreli alkol kullanımında pankreasta sindirim enzimlerini üreten hücrelerde aşırı üretim meydana getirir. Alkolün direkt etkisinin yanı sıra sindirim enzimlerinin pankreasa hasar vermesi ile pankreasta hücre ölümleri görülür ve ölü hücrelerin etkisi ile pankreas iltihabı oluşabilir.
- Hiperparatroidi ve Hiperkalsemi: Paratroid hücrelerinde aşırı parathormon (PTH) üretilmesi sonucu veya vücutta başka sebepler ile kalsiyum miktarının artması pankreas hücrelerinde salgılanmayı arttırır. Ayrıca pankreastan da kalsiyum salgılanması uyarılır ve pankreasta taş oluşumu sonucu pankreas kanalında tıkanıklık meydana gelebilir.
- Hiperlipidemi: Akut pankreatitte olduğu gibi yağ hücrelerinin kanda yüksek değerlerde olması sonucu pankreatit riski artmaktadır.
- Otoimmün (bağışıklık sistemi kaynaklı) hastalıklar: Sjögren sendromu, primer bilier siroz gibi bağışılık sistemi kaynaklı hastalıklar kronik pankreatite neden olabilir.
- Tümörler: Pankreas kanalının on iki parmak bağırsağına açıldığı yerde oluşan tümörler veya pankreas kanalına baskı yapıp tıkanıklık meydana getiren tümörler kronik pankreatite neden olabilir.
- Genetik geçiş: Ailede veya akrabalarda kronik pankreatit öyküsü olması hastalığın görülmesi için risk faktörüdür. Tipik olarak çocuklarda ve gençlerde karın ağrısı ile ortaya çıkar ve yapılan görüntülemede pankreasta hasar görülür. Pankreasta işlev bozukluğu görülür ve çoğu hastada pankreas kanalında tıkanıklık gelişmiştir. 50 yaş ve üzeri bireylerde ise kansere dönüşme riski vardır.
Pankreas İltihabı (Pankreatit) Teşhisi ve Tanı Yöntemleri
Pankreas iltihabının erken teşhisi çok önemlidir. Özellikle akut pankreatit durumunda tedaviye hızlıca başlanmalı ve belirtilerin daha da kötüleşmesi engellenmelidir. Bu sayede hastada meydana gelebilecek komplikasyonların önüne geçilebilir.
Pankreas iltihabının tanısında kullanılan yöntemler şu yöntemlerdir;
- Fizik muayene ve hasta öyküsü alma: Hemen hemen bütün hastalıkların teşhisinin tedavisinde ilk danışılan yöntemdir. Hastanın şikâyetlerini dikkatlice dinledikten sonra hasta detaylı muayene edilmelidir. Hastayı muayene ederken ağrısının karakteri, ağrının yayıldığı bölgeleri, ne yapıldığında ağrı kesildiği, bulantı ve kusma şikâyetlerinin olup olmadığı gibi sorular sorularak hasta yönlendirilmeli. Muayene sırasında hastanın tansiyonu, kalp atım hızı ve solunum sayısı gibi değerlere de bakılmalı. Ayrıca hastanın karın muayenesinde hassasiyet, sertlik, morarma ve kanama gibi belirtilerin olup olmadığı incelenmeli. Bu gözlemlerin sonucunda olabilecek başka hastalıklar dışlanarak uygun olan diğer testler istenmeli.
- Laboratuar tetkikleri: Kan tetkikleri ile hastalıkla ilgili önemli göstergelerden biri olan enzim değerlerine bakılır. Bu enzimler amilaz, lipaz, tripsinojen, elastazdır. Amilaz değerleri hastalığı başladığı andan itibaren yükselmeye başlar ve ölçülmesi kolaydır. Amilaz birkaç saat içinde en yüksek seviyeye ulaşır ve 3-5 gün civarı yüksek değerlerde kalır. Ancak amilaz düzeyini kanda birçok sebep yükseltebileceği için kesin tanı koydurmaz. Bunun için diğer pankreas enzimlerinin de ölçümü yapılmalıdır. Lipaz enzimi kanda daha uzun süre yüksek kalır ve tanıda daha güvenilirdir. Bu enzimlerin yanında hemoglobin, hemotokrit, lökosit gibi kan hücrelerinin değerleri, üre, kreatin gibi değerler ve karaciğer enzimleri incelenmelidir. Ayrıca iltihap göstergelerine de bakılmalıdır.
- Kan gazı: Hastanın atar damarından alınan kan incelenerek hastanın hayati değerlerine bakılmalıdır. Hastanın kanındaki oksijen, karbondioksit, bikarbonat gibi değerler ve hastanın kan pH değerine bakılır.
- Ultrasonografi: Özellikle safra kesesi nedenli pankreas iltihabı olgularında safra kesesinde taşlara, safra ve pankreas yollarına, pankreasta şişkinlik ve sıvı birikmesi olup olmadığına bakılır.
- Bilgisayarlı tomografi (BT): Pankreatit tanısında en güvenilir yöntem bilgisayarlı tomografidir. Pankreatitin hafif veya şiddetli olma ayırımına, pankreasın çevresindeki organlarda etkilenme olup olmadığına ve iltihabi durumun nekrotizan pankreatite dönüşüp dönüşmediğine bakılır.
- Akciğer grafisi: Akciğer tutulumunu ve akciğerde sıvı birikiminin olup olmadığını gösterir.
- ERCP (Endoskobik Retrograd Kolanjio Pankreotografi): Hem tanıda hem de tedavide kullanılan bir yöntemdir. Ancak alkole bağlı pankreatitte kullanılmaz. İlk 24-48 saat içinde yapıldığında komplikasyonları önemli ölçüde azaltır. ERCP ile pankreas ve safra kanallarını ve bu kanaların on iki parmak bağırsağına döküldüğü açıklığı kontrol edebiliriz ve orada bir tıkanıklık var ise bunu tedavi edebiliriz.
Pankreas İltihabı (Pankreatit) Tedavisi
Pankreas iltihabı tedavi edilmez ise önemli komplikasyonlara sebep olabilir ve bu durum hastanın hayatını kaybetmesine yol açabilir. Bu nedenle hastanın tedavisine hızlıca başlanmalıdır. Pankreas iltihabının tipine göre yani akut veya kronik olmasına göre tedavi yaklaşımı değişebilmektedir.
- Akut Pankreatit tedavisi:Akut pankreatit hastalığının şiddeti hafif ve kendi kendini sınırlayan bir hastalıktan hayatı tehdit eden ciddi bir hastalığa kadar uzanan geniş bir aralığa sahip hastalıktır. Bu nedenle hastalıktan şüphe edilirse şiddetine bakılmadan hasta tedavi için hastaneye yatırılmalıdır. Hastanın tanısı doğrulandıktan sonra maksimum destek ve tedaviye başlanmalıdır. Bu tedavi basamakları sırası ile şöyledir;
- Sıvı yüklemesi: Akut pankreatit tedavisinin ilk basamak tedavisi kan dolaşımındaki azalan sıvı hacminin yerine koyulmasıdır. Bu şekilde oluşabilecek organ yetmezliğinin önüne geçerek hastada hayati fonksiyonların korunmasıdır. Bu tedavi hastanın kan basıncı, kan hacmi ve çıkardığı idrar miktarı kontrol edilerek uygun miktarda kristaloit sıvılar verilerek yapılır. Ayrıca hastanın kanındaki elektrolitlere bakılarak elektrolit yüklemesi de yapılabilir.
- Ağrının kontrolü: Akut pankreatit hastada dayanılmaz ağrılara sebep olabileceği için hastanın dinlenmesini engeller. Hastada mide ve pankreas salgılarının salgılanmasını metabolik etkilerle uyarabilir. Ancak ağrıyı kesmek için morfin kullanılmaz. Çünkü morfin pankreas ve safra kanalının on iki parmak bağırsağına boşaldığı yerdeki “Oddi kasını” kasılı halde bırakıp sıvıların akmasını engelleyebilir.
- Enfeksiyonların tedavisi: Akut pankreatitte görülen ciddi bir durumdur ve hastaların en sık ölüm nedenidir. Bunun için hastada iltihap şüphesi olursa hemen ince uçlu iğne ile biyopsi alınıp incelemeye gönderilmelidir. Ayrıca cerrahi olarak boşaltılıp temizlenmezse %50 oranında ölüme neden olabilir. Hastaya uygun antibiyotikler hemen başlanmalıdır. Antibiyotik tedavisi fayda sağlamaz ise gelişebilecek mantar üremesinden dolayı bu duruma yönelik antibiyotik verilir.
- Pankreas ve mide salgılarının üretiminin azaltılması: Ağızdan beslenmenin kesilmesi ve mide salgısının azaltılması ile pankreasın salgılama yapması azaltılmalıdır. Bu şekilde pankreas fazla çalışmamış olur dinlendirilir.
- Cerrahi: Hastaya 72 saat boyunca yoğun bakımda ilaç tedavisi verilmesine rağmen hastanın genel durumunda düzelme olmamışsa, hastada abse ve kist gibi komplikasyonlar meydana gelmişse, pankreas dokusunda iltihap ve kan akımının azalmasından dolayı dokularda ölüm olmuşsa, pankreasın çevresindeki organlarda belirti varsa ve hastada vücudun genelinde etkilenme varsa hasta mutlaka ameliyat edilmelidir.
- ERCP ( Endoskobik Retrograd Kolanjio Pankreotografi): ERCP ile girilerek hastanın pankreas ve safra kanallarında herhangi bir tıkanıklık varsa veya bu kanalların on iki parmak bağırsağına döküldüğü açıklıkta bulunan kas topluluğunda bir darlık varsa bu durumları tedavi etmek için ERCP kullanılabilir.
- Bilier pankreatit tedavisi: Bilier pankreatit, safra taşlarının neden olduğu tıkanmalar sonucunda oluşan pankreas iltihabıdır. Akut pankreatitin bir türü olan bilier pankreatit tedavisinde safra taşlarının neden olduğu tıkanık açılabilir. Endoskopik yöntemler ile kapalı olarak hastanın safra kesesini çıkarma işlemleri yapılabilir. Eğer hasta ameliyat yönünden riskli ise ERCP ile safra ve pankreas kanallarına girilerek kanalların temizlenmesi sağlanabilir.
- Kronik pankreatit tedavisi:Kronik pankreatitin temel tedavisi belirtilere yöneliktir. İlk amaç ağrının kesilmesini sağlamaktır. Bunun yanında ameliyat ile de hastanın tedavisi yapılır.
- Ağrının kontrolü: Hastalara ağrı kesici tedavisi verilerek hem hastayı rahatlatmak hem de pankreasın salgı yapmasının uyarılmasını engellemek amaçlanır. Ayrıca alkol kullanımını da keserek hastada meydana gelen ağrı önemli ölçüde azaltılabilir.
- İnsülin tedavisi: Pankreasın uzun süreli hasarı sonucu işlevlerinde bozulma meydana gelebilir. Bu işlev bozukluğunun neden olduğu hastalıkların başında da diyabet gelir. Ağızdan alınan diyabet ilaçlarının bir yararı yoktur. Hastanın kan şekerini kontrol etmek için insülin tedavisi verilir.
- Enzim tedavisi: Hastaya ağız yolu ile pankreas enzimleri verilir. Bu tedavideki amaç hastada meydana gelen pankreas yetmezliği sonucundaki enzim eksikliğini gidermek ve hastanın ağrısını gidermektir. Bu şekilde hastada kolesistokinin hormon miktarını azaltarak pankreasın salgı yapmasını kısmi olarak engeller. Bu sayede pankreas kanallarında artan basınç azalır ve kanal rahatlar. Eğer bu tedavi ile rahatlama sağlanamazsa ERCP tedavisi ile pankreas kanallarının yapısı kontrol edilip darlık veya tıkanıklık olup olmadığına bakılır.
- Sinirsel tedavi: Alkol enjeksiyonu ile pankreas üzerinde etkili olan çölyak sinir ağı etkisizleştirilerek hastada meydana gelen ağrının kesildiği görülmüştür.
- Cerrahi tedavi: Hastanın ağrısı sürekli olarak devam ediyorsa ve ilaçlara yanıt vermiyorsa, safra kanallarında ve kalın bağırsakta tıkanıklık varsa, pankreas kanserinden şüphe ediliyorsa, dalak ve karaciğer toplardamarında tıkanıklık veya darlık varsa hasta ameliyat edilmelidir. Bu ameliyatlar ile pankreasın kanallarındaki birikintiler boşaltılabilir ya da pankreasın bazı bölümleri ve tamamı çıkartılabilir.
Pankreas İltihabı (Pankreatit) Tedavi Edilmez ise Ne Olur?
Pankreas iltihabı tedavi edilemez ya da uygun ve zamanında bir tedavi verilmezse sadece pankreasın olduğu bölgede değil bütün vücutta olumsuz etkilere neden olabilir. Bunun için pankreas iltihabının ve gelişebilecek komplikasyonlarının tedavisi mutlaka yapılmalıdır. Kronik pankreas iltihabında daha fazla komplikasyon gelişme ihtimali vardır.
- Akut pankreatit komplikasyonları: Akut pankreatit komplikasyonları bölgesel ve sistemik yani bütün vücudu etkileyebilen komplikasyonlar olarak iki başlık altında toplanabilir.
- Sistemik komplikasyonlar:sistemik komplikasyonlar tüm vücudu etkileyebilen ve hastada hayati belirtilere sebep olabilen durumlardır. Bu durumlar şöyledir;
- Akciğer etkileri: Zatürree, akciğerde sıvı toplanması solunum yetmezliği,
- Kalp ve damar etkileri: Tansiyon düşmesi, kan hacminin azalması, ani ölüm, kalp zarlarında sıvı birikmesi
- Böbrek etkileri: Böbrek yetmezliği, idrar çıkışında azalma,
- Metabolik etkileri: Kan şePkeri yükselmesi, kalsiyum düşmesi, yağ hücrelerinin kanda artması, ani körlük
- Kan etkileri: Kanda iltihap olması gibi istenmeyen durumlar
- Bölgesel komplikasyonlar:
- Pankreatik nekroz: Pankreas hücrelerinde birçok etkenden dolayı görülen hücre ölümüdür. Bu ölü hücreler de iltihaplanabilir ve bu durumda tedavisi değişebilir. Ölüm hücrelerin iltihaplanması durumunda tedavi cerrahi tedavilerdir.
- Pankreatik apse: İltihaplanan ölü hücrelerin kendi kendilerini sınırlandırması yada yalancı kistin iltihaplanması sonucu oluşur. Nadir görülmekle beraber en sık 4-5. haftalarda görülür. Hayatı tehdit eden ve ölüm riski olan pankreatik apselerin tedavisi cerrahi olarak apseyi boşaltmaktır.
- Psödokist (yalancı kist): Kist kendi kendine yok olabilir. 4-6 hafta takip edilmelidir. Bu zaman aralığında hastanın şikâyetleri artarsa hemen ameliyat edilmelidir.
- Pankreatik asit: Pankreas sıvılarının aşırı salgılanarak karın boşluğuna akmasına denir. Tedavisi sıvıyı boşlatmaktır.
- Komşu organ hasarları: Komşu organlarda kanama, tıkanıklık, ezilme, bağırsaklarda kanlanma sorunu ve bağırsak tıkanıklığı gelişebilir.
- Kronik pankreatit komplikasyonları:
- Psödokist (yalancı kist): Kist kendiliğinden yok olabilir. 4-6 hafta hasta takip edilir. Bu zaman aralığında hastanın şikâyetleri artarsa hemen ameliyat edilmelidir.
- Pankreatik apse
- Sarılık: Safra kanalında darlık olması sonucu sarılık gelişir.
- Pankreatik asit
- Dalak ve Karaciğer damarlarında tıkanıklık
- Pankreas başında kitle: Pankreas başında iltihap nedenli kitle oluşabilir. Bu kitle ciddi derecede ağrıya, safra yollarında, pankreas kanalında ve on iki parmak bağırsağında daralmaya yol açabilir. Tedavide pankreas başını cerrahi olarak çıkarmak gerekebilir.
Pankreas İltihabı (Pankreatit) Hastalarına Ne İyi Gelir?
Proteinden zengin, hayvansal yağ oranı düşük gıdalar yenmelidir. Fasulye, mercimek, keten sütü, badem sütü, yağsız etler gibi besinler tüketilebilir. Bu besinlerin sindirilmesi sırasında pankreasa çok iş düşmez.
Pankreas iltihabı gelişen hastalar diyabet oluşumu için ciddi risk altındadır. Bunun için ilave şeker kullanımından kaçınmalı ve meyveye başvurulmalıdır. Hastalar beslenme konusunda mutlaka doktora ve diyetisyene başvurmalıdır. Bu sayede hem kilo kontrolü sağlanacak hem de pankreasınızın aşırı çalışması önlenecektir.
Pankreas iltihabının neden olduğu ciddi ağrı ile başa çıkmanız içinse meditasyon, gevşeme egzersizleri, yoga ve akupunktur uygulamaları denenebilir. Hastalarda belirtilerden veya komplikasyonlardan herhangi biri görülürse mutlaka doktoruna başvurmalıdır.
Pankreas İltihabı (Pankreatit) Hastalarına Ne İyi Gelmez?
Pankreas iltihabı olan hastalar alkol ve sigara kullanımını bırakmalıdır. Çünkü alkol pankreasta meydana gelen hasarı arttırıp hastada oluşan ağrının iyileşmesini engeller. Beslenme konusu çok önemlidir. Aşırı yağ içerikli gıdalar pankreas iltihabı oluşumu riskini arttırabilir veya hazırda bulunan pankreas iltihabını daha da kötüleştirebilir. Bu nedenle pankreas iltihabı varsa şu besinlerden kaçınılmalıdır: kırmızı et, sakatatlar, kızartmalar, mayonez, margarin, tereyağı, tam yağlı sütler, hamur işleri ve tatlılar.
Pankreas İltihabı (Pankreatit) İlaçları
Pankreas iltihabı hastalığında, durumun türüne göre ilaç kullanılır. Genel olarak ilaçların işlevi sıvı yüklemesi, ağrı kontrolü, kalsiyum yüklemesi, bakterileri öldürmesi, bulantı ve kusmanın durdurulması, midenin korunması ve pankreas salgısının azaltılmasıdır.
Pankreas İltihabı (Pankreatit) Ameliyatı
Pankreas iltihabı olan hastalarda sebebe yönelik ve ayrıca hastada ameliyat yapmayı gerektiren durumlar oluşmuşsa tedavide ameliyat düşünülür. Bu ameliyat türleri sadece pankreasa yönelik değil safra kesesi gibi çevre organlara yönelik de yapılabilir.
Çeşitli yöntemler olmakla beraber başlıca uygulanan ameliyat yöntemleri şunlardır;
- Kolesistektomi: Kolesistektomi ameliyatı kapalı veya açık yöntemler ile safra kesesinin çıkarılmasıdır. Safra kesesi kaynaklı pankreatitlerde hasta taburcu edilmeden mutlaka endoskobik olarak (kapalı ameliyat) safra kesesi alınmalıdır. Çünkü bu hastalar ileriki dönemde mutlaka taş oluşumuna bağlı pankreas iltihabı ile gelebilir.
Ağır pankreas iltihabı geçiren hastalarda nekroz yani aşırı doku ölümü varsa ameliyat ertelenir. Daha sonra pankreas ameliyat edilirken aynı ameliyatta safra kesesi de alınabilir. Safra kesesi alınan hastalar normal vakalarda çok kısa sürede taburcu edilebilir. Ancak pankreas iltihabı varsa hastada klinik durumu düzelmeden taburcu edilmemelidir.
- Sfinkteroplasti: Pankreas kanalının ve ortak kanalın on iki parmak bağırsağına sıvılarını boşalttığı yerde sıvı geçişini kontrol etmek amaçlı sfinkter adı verilen kas yapıları bulunur. Bu kaslar pankreas iltihabı ya da taşların etkisi ile işlev kaybına uğrayabilir. Bu durumlarda kasılı halde kalarak pankreas ve safra sıvılarının boşaltılmasına engel olabilir. Cerrahi teknikler ile bu sfinkterlerdeki kas yapıları kesilip açılarak sıvıların akışı rahatlatılır.
- Drenaj işlemleri: Pankreas kanalındaki sıvıların ve pankreasta oluşan psödokistlerin içindeki sıvıların boşaltılabilmesi için bazı cerrahi teknikler uygulanır. Bu teknikler ile hem safra kanalındaki fazla sıvı boşaltılabilir hem de pankreas da oluşan içi sıvı dolu kistler boşaltılmış olur.
- Rezeksiyonlar: Bu ameliyatlar ile pankreasın tamamı ya da bir bölümü kesilip çıkarılır. Pankreas gövdesine ve kuyruğuna yerleşmiş bölgesel iltihabi değişiklikler olan ve pankreas kanallarında genişletme işlemi yapılamayan hastalar için uygulanan yöntemlerdir.
- Whipple prosedürü: En sık kullanılan pankreas çıkarılma yöntemidir. Kanallarda darlığı olan ve kanser bakımından ayırt edilemeyen pankreas başında iltihabi kitle olan vakalarda kullanılır. Kronik pankreas iltihabı olan hastalarda uygulandığı zaman uzun dönemde iyi sonuçlar verebilmektedir.
- Adacık ototransplantasyonu: İyi huylu pankreas iltihabı olan hastalarda gelişen diyabete karşı cerrahinin yanında uygun bir tedavidir. Adacık hücreler vücutta insülin hormonu üretiminden sorumlu olan hücreler olduğu için hastada meydana gelen insülin eksikliği bu şekilde giderilebilir.
Gebelik ve Pankreas İltihabı (Pankreatit)
Pankreas iltihabı gebelerde çok nadir görülmesine karşın anne ve bebek için ciddi ölüm riski taşıdığından mutlaka erken tanı ve tedavi uygulanmalıdır. Gebelerde görülen pankreas iltihabının en sık nedenleri safra taşları ve kanda yüksek miktarda yağ olmasıdır. Çünkü safra taşı oluşumu için gebelik ve kadın cinsiyet risk faktörleridir. Pankreatitin ve komplikasyonlarının tanısı gebelerde zor iken hayati önem gösterir. Tanısı, kliniği ve tedavisi gebe olmayan hastalarda görülen pankreatit ile aynıdır.
Çocuklarda Pankreas İltihabı (Pankreatit)
Çocuklarda pankreatit görülme oranı düşünülenin aksine daha fazladır ve ciddi ölüm riski taşımaktadır. Bulantı, kusma ve üst karın ağrısı ile hastaneye gelen çocukta pankreas iltihabı düşünmek tanıda önemlidir. Ek olarak hastanın öyküsü, fizik muayenesi, tanısı tedavisi erişkinler ile hemen hemen aynıdır.
Pankreas İltihabı (Pankreatit) için Hangi Doktora Gidilmeli?
Pankreas iltihabı erken dönemde teşhis edilip tedaviye başlanmalı. Özellikle akut pankreatit için tedaviye hemen başlanıp nekrotizan forma dönüşmesi engellenmelidir. Hastalar pankreatit belirtilerini kendilerinde gördüğü zaman mutlaka uzman doktora başvurmalıdır.
Ayrıca ailede pankreatit öyküsü varsa veya kronik bir hastalığa sahipse hasta risk grubunda olacağı için yine uzman doktora başvurmalıdır. Hastaların başvurması gereken bölümler şunlardır;
- Gastroenteroloji uzmanları
- Genel cerrahi uzmanları
Pankreas iltihabı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Pankreas İltihabı (Pankreatit) Kansere Dönüşür mü?
Kronik pankreatit gelişen hastalarda uzun yıllar boyunca görülen pankreas iltihabı ve uzun süre alkol kullanımına bağlı olarak pankreasın aldığı hasar artacak ve hastada pankreas kanseri gelişebilecektir. Ancak pankreas kanserinin bazı belirtileri pankreas iltihabı ile karışabileceğinden hemen karar vermek yerine ileri tanı yöntemlerine başvurulmalıdır.
Kronik Pankreas İltihabı (Pankreatit) Ne Kadar Sürede İyileşir?
Kronik pankreatit pankreasta geri dönüşü olmayan hasarlar meydana getirir. Bu nedenle tedavide pankreasın tekrar eski haline dönmesi beklenemez. Ancak gelişen belirtilerin ve hastalığın iyileşmesi hastalığın kaynağına, şiddetine, hastanın yaşına, alkol kullanma durumuna bağlıdır. Erken tanı ve tedavi ile başarı şansı arttırılabilir.
Pankreas İltihabı (Pankreatit) Tekrarlar Mı?
Pankreas iltihabının tekrarlanmasına birçok sebep neden olabilir. Bu nedenlerin tedavisine önem verilmelidir. Safra taşları, yeniden alkol kullanımına başlanması, aşırı yağlı beslenilmesi ve benzeri birçok durumda tekrar etme riski olabilir.
Pankreas İltihabı (Pankreatit) Ölümcül Müdür?
Pankreas iltihabı bölgesel ve sistemik etkileri nedeniyle hastada ciddi ölüm riski meydana getirebilir. Hastanın ölümüne en sık yol açan sebep sepsis olarak adlandırılan kana iltihap etkenlerinin karışması olayıdır. Bunun yanında kalp, akciğer, böbrek ve karaciğer gibi organları etkilemesi neticesinde de hastanın ölümüne neden olabilir.